Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2021/1192 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ ***. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ***Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
***. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ***Esas
KARAR NO : ***Karar

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI :***

VEKİLİ : ***

DAVALI : ***
VEKİLİ : ***

İHBAR OLUNAN : ***
1-***
2- ***
3- ***

DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ: ***
Mahkememize açılan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ***Tic. San. A.Ş.’nin, davalı şirketteki hisselerinin tamamının 90.000,00 TL bedel karşılığında davacı tarafından ***tarihinde imzalanan kayyım onaylı hisse devir sözleşmesi ile devir alındığını ancak davalı şirketin, söz konusu devir işleminin pay defterine işlenmesine ilişkin talebin yerine getirilemeyeceğini *** tarih *** sayılı yazı ile davacı şirkete bildirdiğini, yazının davacı şirkete *** tarihinde tebliğ edildiğini, adı geçen yazıda İİK’nun 191.,192.,336. madde hükümleri dayanak gösterilerek özetle devir eden şirketin iflasına karar verildiği, müflisin tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, *** Tic. San. A.Ş.’nin, şirkette bulunan *** adet 15.000,00 TL’lik hissenin iflas masasına bildirildiğini bu nedenle hisselerin devir ve ferağının mümkün olmadığı belirtildiğini, davalı şirketin, davacı şirkete *** tarihinde tebliğ edilen ve hiçbir haklı neden ve yasal gerekçeye dayanmayan yazısına cevaben davacı şirket tarafından davalı şirkete Ankara *** . Noterliği’nin *** tarihli *** yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, davacı şirketçe keşide edilen ihtarnamede özetle; “*** Anadolu *** .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** tarih *** Esas *** Karar sayılı kararı ile devir eden şirketin iflasına karar verildiğini, *** tarihli *** sayılı yazıda belirtilen İİK’nun 191,192,336 madde hükümleri iflas sonrasına ilişkin hükümler olup, iflas tarihinden önce 30/06/2020 tarihinde yapılan hisse devrinin hukuken geçerli olduğu, sözleşmede devir eden şirkete *** Anadolu *** .Asliye Ticaret Mahkemesinin *** Esas sayılı dosyasından mahkemece atanan kayyumun onayı bulunduğu, devir sözleşmesinin kayyum onaylı aslının, kayyum atama kararının, kayyumun imza beyannamesinin de davalı şirkete teslim edildiği, buna rağmen pay devrinin pay defterine işlenmesinden imtina edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 490. maddesi uyarınca nama yazılı payların herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devir edilebildiği, ihtarnamenin tebliğinden itibaren en geç 3 gün içerisinde pay devrinin pay defterine işlenerek tescilini, aksi halde aleyhe ifa davası açılacağı, davacı şirketin doğmuş ve doğacak menfi ve müspet zararlarının şirketinizden talep edileceği” belirtildiğini, ihtarnamenin davalı şirkete *** tarihinde tebliğ edildiğini, davalının Kayseri *** . Noterliği’nin *** tarihli *** yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde özetle; “.. dava dışı şirket iflas ettiğinden mahkemece atanan kayyum onayının hisse devri açısından bir önemi kalmadığını, nama yazılı hisse senedinin devir alana teslimi olmaksızın ayrıca bir kağıda yapılan temlikname ile devredilemeyeceğini, iflas kararından önce muhatabın böyle bir talebi olmadığını, iflastan önce böyle bir devrin yapılmadığını, devir sözleşmesinin sonradan düzenlenmesinin muhtemel olduğunu, iflasın açılmasıyla borçlunun masaya dahil mallar üzerinde tasarruf yetkisi olmadığını, gerçek bir devir söz konusu olsa bile pay defterine işlenmesinin mümkün olamayacağını” belirterek söz konusu pay devrini pay defterine işlemekten haksız ve hukuka aykırı şekilde imtina ettiğini, söz konusu hisse devir sözleşmesinin devir eden şirketin iflasına karar verilmeden önce imzalanmış olduğunu, o dönemde devir eden şirketin tasarruflarının kayyum onayına tabi olduğundan hisse devir sözleşmesinin kayyum tarafından da onaylandığını, *** Anadolu *** . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** tarih *** Esas *** Karar sayılı kararı ile devir eden dava dışı şirketin iflasına karar verildiğini, iflas kararından önce dava dışı *** Mağaza İşletmeleri Tic. San. A.Ş’nin *** Anadolu *** . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dosyasında görülen iflas erteleme davasında şirkete kayyum olarak *** ve *** münferiden imzaya yetkili olarak atandığını, her ne kadar davalı şirketin *** tarihli *** sayılı yazısında, pay devrinin pay defterine işlenmemesinin gerekçesi olarak tasarruf ehliyetinin olmadığı gösterilmiş başkaca bir sebep bildirilmemişse de keşide edilen ihtarnameye cevaben davalı şirket tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede; iflas kararından önce muhatabın böyle bir talebi olmadığı, devir sözleşmesinin iflastan sonra imzalanmış olabileceği, nama yazılı hisse senedinin devir alana teslimi olmaksızın ayrıca bir kağıda yapılan temlikname ile devredilemeyeceği gibi gerçeğe aykırı varsayımlarla, niyet okuyarak ve hukuka aykırı şekilde yeni sebepler öne sürüldüğünü, ayrıca, davalının hisse devrinin iflastan sonra yapıldığına dair iddiasının *** tarihinde görevi sona eren kayyumun görevi sona rdiği halde sonradan sözleşmeye onay verdiği anlamını taşıdığını, davalının bu husustaki beyanlarına karşı her türlü dava ve şikayet hakkını saklı tuttuğunu beyan etmiş, dava dışı *** Mağaza İşletmeleri Tic. San. A.Ş’nin, davalı şirkette bulunan hisselerinin tamamının davacı *** A.Ş.’ye devrinin davalı şirketin pay defterine işlenmesine, ticaret siciline tesciline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müflis *** İşletmeleri Tic. San. A.Ş’den devir aldığını iddia ettiği hisselerin toplam piyasa değerinin 1.100.000,00TL olduğunu, ayrıca bu hisselerden dolayı şirketin nezdinde 128,130,00TL kar payı bulunduğunu, davacının öncelikle dava harç ikmali yapması gerektiğini, bu miktarlar üzerinden harç ödemesi gerektiğini, dava dilekçesinde harca esas miktar olarak 90.000,00 TL gösterildiğini, hisselerin toplam piyasa değeri ve kar payı toplamı üzerinden davanın eksik harcının tamamlanması gerektiğini, davalı şirketine yasal mükellefiyetini yerine getirdiğini, dava ile hiçbir ilgi bağının bulunmadığını, bu hisselerin davacı üzerine veya müflis şirket üzerinde olmasının davalının açısından hiçbir öneminin bulunmadığını, bu itibarla iflas masasının davaya dahil edilmesinin veya davanın iflas masasına ihbarının gerektiğini, davacıya gönderilen *** tarihli yazıda da belirtildiği gibi *** İşletmeleri Tic. San. A.Ş. hakkında *** *** . Asliye Ticaret Mahkemesinin *** Esas sayılı kararı ile *** günü saat *** itibarıyla iflasına karar verildiğini, davalı şirketin, hisse sahibi olan *** İşletmeleri Tic. San. A.Ş. ile ilgili *** Anadolu *** . İflas Müdürlüğünce *** sayılı iflas dosyasının açıldığını öğrendiğini, hisse devrinin pay defterine işlenmemesi ve iddia edilen devire hukuki sonuç bağlanmaması keyfi bir işlem olmadığını, yasadan kaynaklanan bir mükellefiyet olduğunu, iflas kararından önce de davacının devir talebinin söz konusu olmadığını, iflas kararından çok sonra *** günü devir keyfiyetinin davalı şirkete bildirildiğini, geçerli bir hisse devir sözleşmesinin olmadığını beyan etmiş, öncelikle eksik harcın tamamlanması için davacıya kesin süre verilmesine, haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
*** Ticaret Sicil Memurluğu’ndan dava dışı *** Mağaza İşletmeleri Ticaret San A.Ş.’nin ticaret sicil dosyasının tamamının bir örneği celp edilmiştir.
*** Ticaret Sicil Memurluğu’ndan davalı *** Serbest Bölgesi Kurucu ve İşleticisi A.Ş.’nin ana sözleşmesi ve ticaret sicil dosyasının tamamının bir örneği celp edilmiştir.
*** Anadolu *** .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dosyasının bir örneği celp edilmiştir.
*** Anadolu *** . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dosyasının bir örneği celp edilmiştir.
Davalı vekiline, dava dışı *** İşletmeleri Ticaret San A.Ş.’nin davalı şirketteki hisselerinin nama yazılı mı yoksa hamiline mi olduğunu açıklaması, pay senedi veya ilmuhaber bastırılmış ise *** İşletmeleri Tic San A.Ş.’nin pay senetlerini *** İşletmeleri Tic San A.Ş.’ye teslim edip etmediğini açıklaması ve buna ilişkin belgesi var ise sunması için süre verilmiş, davalı vekili *** tarihli dilekçesi ile istenen hususlarda açıklama yapmış ve belgeleri sunmuş, dilekçe ve eklerinin incelenmesinde dava konusu iki adet pay senedinin numaralarının 048 ve 049 olduğu, her birinin üç pay karşılığı 45.000,00 TL tutarlı olduğu ve nama yazılı oldukları görülmüştür.
Taraflarca müvekkillerine ait ticari defter ve belgeler dosyaya sunulmuş, dava dışı *** Şirketi’nin davalı şirketteki dava konusu hisselerinin öz kaynak değerinin ne olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı *** İşletmeleri Tic. San. A.Ş.’nin, davalı şirketteki hisselerinin davacı tarafça devir alındığı iddiası ile davacı adına pay defterine kayıt (tescil) edilmesi talebine ilişkindir.
*** Tarihli ön inceleme duruşmasında, taraf vekillerinin imzalı beyanları ile taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları dava dışı müflis *** İşletmeleri Tic. San. A.Ş’nin davalı şirketteki hisselerinin davacı adına tescil edilip edilemeyeceği, hisse devrinin geçerli olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce dava konusu pay senetlerinin dava tarihi olan *** tarihi itibari ile değerinin ne olduğuna ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi *** , *** tarihli raporunda dava konusu *** numaralı hissenin *** paya isabet eden öz kaynak değerinin 69.487,95 TL ve dava konusu *** numaralı hissenin *** paya isabet eden öz kaynak değerinin 69.487,95 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Her ne kadar davalı vekili, söz konusu hisse senetlerinin dava tarihindeki değerinin belirlenmediğini ileri sürerek bilirkişi raporuna itiraz etmiş ise de bilirkişi raporunun ikinci sayfasında davalı şirketin *** tarihli mizan tablosunun esas alındığının belirtildiği görülmüş, söz konusu tarihin dava tarihi olması nedeni ile davalının itirazlarına itibar edilmemiştir. Davacı tarafça, bilirkişi raporunda tespit edilen değer üzerinden eksik harç tamamlanmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 484. maddesinde “Pay senetleri, hamiline veya nama yazılı olur.” denilmektedir. Davalı şirket bir anonim şirket olup, anonim şirketlerde hisse senetleri hamiline veya nama yazılı olur. Payları borsada işlem görmeyen şirketler için hamiline yazılı senetlerin aksine nama yazılı payların senede bağlanması zorunlu değildir ancak azlığın yani sermayenin en az onda birinin istemde bulunması üzerine hisse senetleri bastırılıp dağıtılmalıdır. Böyle bir istem bulunmadığı sürece payın senede bağlanması zorunluluğu yoktur. Hisse senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı hisse senetlerine ilişkin hüküm uygulanır.
TTK’nun 489. maddesinde de “Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında ancak zilyetliğin geçirilmesiyle hüküm ifade eder.” hükmü, 490. maddesinde ise “Kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilirler. Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dava konusu senetler, nama yazılı pay senetleridir. TTK’nun 490.maddesinde nama yazılı pay senetlerinin devri düzenlenmiştir. Nama yazılı pay senetlerinin hukuki işlem ile devri, ciro edilmiş senedin zilyetliğinin devralana geçmesiyle yapılabilir (TTK md 490/2). Çünkü söz konusu senetler kanunen emre yazılı senet kabul edildiğinden, emre yazılı senetlerin devrine ilişkin hükümlere tabidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22/11/1978 tarihli 1979/11-922 E.-978 K sayılı kararında nama yazılı pay senetlerinin satışında teslim olgusunun gerçekleşmeme halinde pay satış sözleşmesinin geçerli olmayacağı ifade edilmiştir.
Zaman itibarı ile somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nun 489. ve 490. maddelerinde hamile ve nama yazılı hisse senetlerinin ne şekilde devredileceği düzenlenmiş olup, her iki halde de hisse devrinin noterden yapılması gerektiğine ve bunun sıhhat şartı olduğuna dair bir koşul belirtilmemiştir. TTK’nun 489. maddesi uyarınca, hamile yazılı senetler, elden teslim ile devredilir ve bu işlemle pay devri yapılmış olur. Nama yazılı pay senetleri ise, ciro ve teslim ile devredilir, devir şirkete karşı pay defterine kayıtla hüküm ifade eder. Anonim ortaklığın çıplak paylarının devri konusunda TTK’da bir hüküm bulunmamaktadır. Payın devredilebilirliği ilkesi uyarınca, çıplak payın da senede bağlanmış paylar gibi serbestçe devredilebileceği hususunda doktrinde görüş birliği mevcuttur. Ancak payın serbestçe devredilebilirliğine getirilen kanuni ve iradi sınırlamalar kuşkusuz çıplak pay için de geçerlidir. Çıplak payın devri genel hükümler doğrultusunda yapılır. Uygulanacak hükümler payın bedelinin tamamen ödenmiş olup olmadığı hususuna göre değişir. Bedelinin tamamı ödenmiş çıplak payın devri genel hüküm niteliğindeki alacağın temliki hükümlerine göre gerçekleşir. Alacağın temliki tasarrufi bir işlem olduğu için, bununla çıplak pay devralana geçer. Şekil olarak bedeli tam ödenmiş çıplak payın devri, payın devredildiğini içeren yazılı bir temlik beyanının devralana verilmesi ile söz konusu olur. Anonim ortaklık payı bünyesinde çeşitli alacak hakları bulundurmaktadır. İşbu alacak haklarının devredilmesi eğer pay senede bağlanmamışsa ancak Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen alacağın temliki vasıtasıyla gerçekleşebilir. Alacağın temliki de yazılı şekilde yapılır. Bedeli hiç ödenmemiş veya kısmen ödenmiş çıplak payın devrinin hukuki niteliği bedelinin tamamı ödenmiş çıplak payın devrinden faklıdır. Zira bedelinin tamamı ödenmiş pay tali yükümleri bir yana bırakacak olursak, pay sahibi açısından herhangi bir malvarlıksal borç içermediğinden sahip olduğu alacak hakkı niteliğindeki haklarından ötürü devri alacağın temliki hükümlerine göre gerçekleşecektir. Oysa bedeli tam olarak ödenmemiş pay için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Çünkü bedeli tam ödenmemiş pay, pay sahibi dışından malvarlıksal borç niteliğindeki taahhüt edilen pay bedelinin ödenmesi borcunu içerir. Anonim ortaklıklarda pay sahibinin asli borcu, taahhüt ettiği payların karşılığını oluşturan edimin ifasıdır. Bu kural hem nakdi hem de ayni sermaye taahhüdü için geçerlidir. Pay sahiplerinin taahhüt ettikleri payların karşılığını oluşturan edimi ifa etme borçları, ortaklık dışında da bir alacak hakkı teşkil eder. Bu durumda, karşılığı tamamen ödenmemiş bir payın devri devralan kişi açısından bir borç yüklenmesi niteliğine sahip olacağından ötürü devir işleminin borcun üstlenilmesi hükümleri uyarınca, yani bir iç üstlenme sözleşmesi ve alacaklı konumundaki anonim ortaklığın onayı alınmak sureti ile yapılması gereklidir. İç üstlenme sözleşmesinin tâbi olduğu şekil şartı hakkında hiç bir hüküm öngörülmemiştir. Bu nedenle, hukukumuzda hâkim olan şekil serbestisi ilkesi uyarınca tarafların söz konusu nakil sözleşmesini herhangi bir özel şekle bağlı olmaksızın sözlü, yazılı veya resmi şekilde yapabilme hususunda serbest oldukları düşünülebilir. Ancak pay, sadece kendisine bağlanan borçların değil aynı zamanda hakların da kaynağını teşkil eder. Alacak haklarının devrinin alacağın devri hükümlerine tabi kılındığı düşünülecek olursa, taahhüt edilen payın karşılığını ödeme borcunun yanında, ortaklık haklarını da içeren bedeli tam ödenmemiş payın devri işleminin de yazılı şekilde yapılması zorunluluğu söz konusudur. Dolayısıyla bedeli tam olarak ödenmemiş çıplak payın devri yazılı bir devir beyanı ile birlikte anonim ortaklığın onayının alınması ile gerçekleşir. Anonim ortaklık adına devir işlemine onay vermeye eğer ana sözleşmede farklı bir düzenleme bulunmuyorsa yönetim kurulu yetkilidir. (Sevi, Ali Murat, Anonim Ortaklıkta Payın Devri , Ankara 2012, 294 vd.)
Yapılan tüm bu açıklamalar ve dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde, somut olayda, dava konusu senetlerin davacı tarafça devir alındığı iddia olunan tarihte davalı şirketin henüz pay senetlerini veya pay senetleri yerine geçecek ilmuhaberleri bastırmadığı ve hak sahiplerine teslim etmediği anlaşılmıştır. O halde pay senetlerinin zilyetliğinin devri hukuken ve fiilen mümkün olmayıp, davacı tarafça dava dışı *** *** Tic San A.Ş.’nin davalı şirketteki hisselerinin alacağın temliki hükümlerine göre kayyım onayı ile adi yazılı sözleşme ile temlik alınması mümkündür. Somut olayda davacı adi yazılı sözleşmeyi sunmuştur. Ancak söz konusu devir işlemi, davalı şirketin pay defterine tescil edildikten sonra hüküm ifade edecektir. Zira söz konusu adi yazılı temlik belgesi, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bir belgedir. Bu nedenle muhatap davalının senet yerine geçecek adi yazılı temliknamaye göre işlem yapabilmesi için söz konusu devir olgusundan haberdar edilmesi ve bu hususun davalının pay defterine işlenmesi gerekir. Gerek davacı tarafça gerekse müflis *** Şirketi tarafından iflas tarihinden önce payın devir edildiği davalıya bildirilmemiştir. Dolayısı ile *** Şirketi iflas etmeden önce davalının payları davacı adına pay defterine kayıt (tescil) etme imkan ve yetkisi yoktur. Yani iflas tarihinden önce hukuki işlemin tasarruf aşaması gerçekleşmemiştir. İflas tarihinden sonra ise müflis *** Şirketi’nin söz konusu devir işlemini bildirme yani tasarruf işlemini gerçekleştirme hak ve yetkisi yoktur. Zira iflasın açıldığı tarihten itibaren müflise ait tüm hak ve alacaklar iflas masasına geçmiştir. İflas idare memurları tarafından dava tarihinden önce davalıya yöneltilen bir devir bildirimi ise yoktur. Bu bildirimin yapılabilmesi için davacının müflis şirkete karşı dava yöneltmesi gerekir. Somut olayda ise müflis şirkete karşı açılan bir dava olmayıp, dava iflas idare memurlarına ihbar edilmiş ise de iflas idare memurları tarafından davaya cevap verilmemiştir.
İİK’nun 198. maddesi, “Mevzuu para olmıyan alacak ona muadil bir kıymette para alacağına çevrilir. Şu kadar ki iflas idaresi taahhüdün aynen ifasına deruhte edebilir. Bu takdirde alacaklı talep ederse iflas idaresi teminat gösterir…Borçlar Kanununun 290ncı maddesi hükümleri mahfuzdur.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, dava dışı *** Şirketi’nin davalıya olan hisse devir borcu, İİK’nun 198.maddesi uyarınca para alacağına dönüşmüştür ve artık hisselerin davacı adına tescili istenemez (benzer mahiyette Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2021/1332 Esas 2021/1412 Karar, 2021/982 Esas 2021/1411 Karar, 2021/1568 Esas 2021/1410 Karar sayılı emsal kararları). Davacı, hisselerin bedelini *** Şirketine ödemiş ise para alacağı için müflis *** Şirketi’ne karşı dava açmalıdır. Ancak bu davanın muhatabı da davalı şirket değildir. İzah edilen nedenle davanın pasif husumete ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca reddine karar verilmiş ve mahkememizce aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın pasif husumete ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 1.536,98 TL ile 836,38 TL tamamlama harcının mahsubu ile 2.314,06 TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının gider avansından harcanan 68,50 TL tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, ihbar olunan iflas idare memurlarının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. ***

Katip *** Hakim ***
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.