Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/366 E. 2022/439 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkilinden … tarihinde çeşitli mallar aldığını, tadilat, montaj işlemlerini gördürdüğünü, mal ve hizmet karşılığında bedeli olarak 7.977,98 TL üzerinde anlaşıldığını ancak davalı tarafça müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, faturanın davalı tarafa gönderildiğini, herhangi bir itirazda bulunulmadığını, muhasebe kayıtlarına işlendiğini, faturaya dayalı olarak 7.977,98 TL asıl alaca ve 2.665,52 TL işlemiş faiz olmak üzere 10.643,50 TL’nin tahsili amacıyla Kayseri … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalı tarafın itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verildiğini ileri sürerek; davanın kabulü ile, itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafça ne bir sözleşme ne de iddia edilen malların ve yahut işlerin yerine getirildiğine dair herhangi bir teslim evrakı dahi sunulmadığını, müvekkili şirketin defterlerinde gerçek dışı faturaya ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığını, davacının önce Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını savunarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Prof. Dr. …’ın mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının takip ve dava konusu yaptığı faturanın davacının defterinde davalıdan alacak olarak gözüktüğünü, davalının dosyaya sunulan flash bellek içindeki kayıtları veri eksikliği sebebiyle GİB sistemi üzerinden e – defter görüntüleyici programı ile açılamadığını ve faturanın kayıtlı olup olmadığı ve davalını defterlerinin doğruluğunun tespit teyit edilemediğini, ancak dosyadaki BA formundan bahse konu faturanın davalı tarafça beyan edilmediği anlaşıldığını, beyan sınırını aşan ve vergi idaresine beyan edilmeyen faturanın muhasebe sistematiği açısından ticari defterlerde kayıtlı olmasının beklenemeyeceğini, satışı yapılan emtiaların ve sunulan hizmetin davalıya teslim edildiğine yönelik fatura üzerinde imza bulunmadığını, mal ve hizmetin davalıya teslimine ilişkin sevk irsaliyesi de dosyaya sunulmadığını mahkememize bildirmiştir.
… tarihli celsede HMK nun 267 ve 268 maddesi gereğince görev yapan Prof. Dr. …’a dava dosyasının tevdine, ek rapor alınmasına, HMK’nın 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle, tarafların defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini olup olmadığı usulüne uygun tutulup tutulmadığı, taraflar lehine veya aleyhine delil olma durumu bulunup bulunmadığı, davacı ile davalı arasında dava konusu faturanın kayıt olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, TBK 102 hükümlerinin de dikkate alınarak hususlarında açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi Prof. Dr. …’ın mahkememize sunmuş olduğu … tarihli ek raporda özetle; davacı tarafça takip ve dava konusu yapılan faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu ancak davalının ticari ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Davacı dava dilekçesiyle, faturadan kaynaklı alacaklı olduğunu, davalının ödeme yapmadığını belirterek yapılan takibe itirazın iptali dilemiştir.
Davalı ise davacının alacağı olmadığından bahisle davanın reddini dilemiştir.
Davaya konu; Kayseri … Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının mahkememize ait işbu dava davacısı olduğu, borçlusunun yine mahkememize ait işbu dava davalısı olduğu alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 10.643,50 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlu vekilinin borcun tamamına, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği ve 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Davacı ticari defter incelemesinde davacının davalıdan 7.977,98 TL alacaklı olduğu davacının ticari defterini usule uygun tutulduğu tespit edilmiştir. Davalı defterinde ise dava konusu faturaların yer almadığı ve BA formu ile bildiirlmediği anlaşılmıştır.
HMK’nın 222. maddesi uyarınca, tarafların ticari defterlerinin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Belirtilen bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın yukarıda belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ise ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.
Faturanın TTK’da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde fatura,”Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika” olarak tanımlanmıştır. Buna göre fatura, tek taraflı düzenlenmesi her zaman mümkün olan bir belgedir.
TTK 21/1.maddesine göre, “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir”. TTK 21/2 maddesine göre “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.
27.06.2003 tarihli 2001/1 E.2003/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, “fatura sözleşmenin yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir..” denilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle akdî ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir. Akdî ilişkinin ticari defterler üzerinden kanıtlanması mümkündür.
Somut olayda, davada davacı taraf malların teslim edildiğini ispat etmek zorundadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır, müddeabihin miktarına göre 6100 sayılı HMK’nın 200. madde hükmü gereği senetle ispat etmek zorundadır.
Somut olayda davacı taraf kısmi ıslaha başvurmuş ve tanık dinletme talebinde bulunmuştur. Taraflar, davanın veya savunmanın genişletilmesi yasağı sebebiyle yapamadıkları usul işlemlerini, karşı tarafın rızasına gerek duymadan ıslah yoluyla yapabilirler. Islah ile; vakıalar, dava konusu ve talep sonucu değiştirilebilir. Islah yoluyla tanık listesi verilemez. Davacının ıslah ile tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. ( Bknz. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … E., … K. Sayılı ilamı ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E. … K. Sayılı ilamı) Aksi kabul ihtimalinde ise fatura bedeli 7.977,98 TL olup tanıkla ispat sınır 6.646,56 TL olması karşısında miktar itibariyle de yazılı ispat ispat kuralı geçerlidir.
Mahkememizce nihai olarak yemin delili hatırlatılmış ve davacı yemin teklif etmediğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL peşin harç, 80,70 TL ıslah harcı ve 45,55 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 185,55 TL harçtan mahsubu ile artan 104,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan bütün yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı….

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*