Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/365 E. 2021/931 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/365
KARAR NO : 2021/931
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/05/2021
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26.10.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine 27.263,60 TL tutarındaki fatura alacağının davalıdan tahsili amacıyla Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçluya gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini ve borçlu tarafın yasal süresi içinde yapmış olduğu haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itiraz nedeniyle takibin durmasına sebebiyet verildiğini, davalı adına kayıtlı bulunan ….plakalı aracın arıza tamiri ve aracın bakımını yapan müvekkili şirkete davalının borçlu olduğunu, müvekkili şirketin işbu faturaları davalıya iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderdiğini ancak faturaların davalı tarafından alınmadığını, davadan önce arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını ileri sürerek; borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tüketici olarak aracını bakıma bıraktığını, tacir olduğunu, mahkemenin görevsiz olduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, eksik harç itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin rızası dışında aracının üst motorunun değiştirildiğini, aracın davacı firma tarafından teste çıkarıldığında motorunun tamamen yandığını buna rağmen müvekkilinin bir takım ödemeler yaptığını, davacı tarafından büyük zararlara uğratılan müvekkilinin davacıya fatura bedellerini ödemesine rağmen yeniden talep edilmesi ve hakkında icra takibi yapılmasının tamamen kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; araç tamirinden dolayı düzenlenen faturalar sebebiyle itirazın iptaline ilişkindir.
Trafik ruhsat kayıtları, vergi dairesi kayıtları dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı yan davalının aracının tamir ettiğinden bahisle düzenlenen faturalardan kaynaklı itirazın iptali dilemiştir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l.bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4/1-a maddesi uyarınca ise sigorta hukukundan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Anılan Kanunun 5/2 maddesi uyarınca da tüm ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Kanun’un 5/3 bendinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mahkemenin görevli olması da, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında somut olaya gelindiğinde, davacı tacirdir. Araç ruhsatından aracın otomobil olduğu, kullanım tarzının hususi olarak belirtildiği görülmüştür. Davalıya ait vergi kayıtlarında kendisinin tacir olmadığı görülmüştür. Davalı vekilinin duruşmadaki beyanı ve aracın hususi oto olması karşısında davalı tüketici sıfatına haizdir.
Hal böyle olunca mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin tüketici olduğu, davacının ticari ve meslek amaçlı hareket etmediği, tüketici sıfatına haiz bulunduğu anlaşılmakla dava davasının tüketici mahkemesinin görevi alanında kaldığı gözetilerek davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Aynı gün duruşması bulunan dosya sayısı ve iş yoğunluğu nazara alınarak ayrıntıları HMK’nın 321/2. maddesi uyarınca 1 ay içerisinde gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-H.M.K’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’ nın 331/2. maddesi gereğince, re’sen dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan yargılama sonucu gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme ile karar verildi.
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/10/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı
*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*