Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/354 E. 2022/932 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- …
2-…
3- …
4- …
: 5-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … tarihinde … Caddesi üzerinde … istikametinden Tomarza … doğru seyir halindeyken …’den çıkarak yolun karşı tarafına geçmek için orta refüje gelen müvekkillerinin murisi …’ın orta refüjden ilerlemek için yola çıktığı esnada davalının kontrolünde bulunan aracın …’a çarpması ve bu çarpmanın etkisiyle hastanede ölmesi neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, davalının Tomarza ASCM’nin … esas sayılı dosyasıyla taksirle taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan dava açıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için 450,00 TL, … için 450,00 TL ve cenaze defin giderleri için 100,00 TL tazminatın sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için 25.000,00 TL, … için 25.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL ve … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuru dava şartının usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusuru olmadığını, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, kaza ile ölüm arasında illiyet bağı olup olmadığının tespiti gerektiğini, davacıların destek zararı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, cenaze ve defin giderlerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, olayla ilgili uzlaştırma dosyalarının akıbetinin araştırılması gerektiğini, müteveffanın gelirine ilişkin vergilendirilmiş resmi delil sunulmadığını, tazminat hesabına asgari ücretin esas alınması gerektiğini savunarak; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, meydana gelen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kaza tespit tutanağına göre müteveffanın kendisine 9 metre mesafedeki yaya yolunu kullanmadığını, kaza ile ilgili kamera kayıtlarının ve tanıkların olduğunu, ne kaza tespit tutanağında ne de başka bir yerde olay yerinin yakınını da bir kavşak bulunduğuna dair ibare bulunmadığını, müvekkilinin hızının 90-96 olduğu ileri sürülmüş ise de ne tutanakta ne de ceza dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda böyle bir tespit bulunmadığını, alınan raporlarda müvekkilinin alkol veya uyuşturucu madde kullanmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin aracının kaza tarihinde muayenesinin yapıldığını ve ikinci muayene tarihinin gelmediğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, davacıların destek zararının ispat etmesi gerektiğini, davacıların diğer sorumlulardan muhtemel bir ödeme alıp almadığı, bir aylık bağlanıp bağlanmadığının sorulması gerektiğini, belirtilen manevi tazminat miktarının kabul etmediklerini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
… tarihli celsede; Dava dosyasının ve eklerinin Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine, Tarafların iddiaları, kamera kaydı soruşturma dosyası ve tanık beyanları dikkate alıanrak trafik kazasının oluşumunda kim veya kimlerin ne oranda kusurlu olduğu hususunda açıklamalı oransal rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından mahkememize sunulan … tarihli raporda özetle; davalı sürücü …’ın %50 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın %50 oranında kusurlu olduğu mahkememize bildirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi … ‘un mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı baba …’ın destek zararının 130.709,98 TL , davacı anne …’ın destek zararının 197.057,94 TL, davacıların toplam zararının poliçe limiti dahilinde kaldığını mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacılar dava dilekçesiyle, … tarihinde davacı … ve …’ın oğlu davacılar …, … ve …’ın kardeşleri olan yaya …’a davalı …sigorta bünyesinde ZMSS ile teminat altına alınan sürücü davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını belirterek davacı Ercan ve … için destekten yoksun kalma tazminatı, … için cenaze defin gideri ve tüm davacılar için manevi tazminat dilemişlerdir.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, … plakalı aracın …sigorta bünyesinde ZMSS poliçe ile sigortalandığı bulunduğu görülmüştür.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Mahlememiz olayla ilgili ceza dosyasının bir örneğini dosyamız arasına almıştır. … günü davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … Caddesini takiben … istikametinden Tomarza … istikametine seyir halindeyken olay mahali … Ortaokulu önüne geldiği sırada istikametine göre sol tarafında yer alan …Tekel bayi önünden gelip yolun karşı tarafına orta refüjü koşarak geçmeye çalışan yaya …’a motorun ön kısımları ile çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği, kaza tespit tutanağının incelenmesinde sürücü …’ın kural ihlalinin bulunduğu yaya … için ise yaya geçidini kullanmadığından dolayı kusurlu olduğu kabul edilmiş, Tomarza Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında destek yaya ve Sanık … eşit oranda kusurlu kabul edilerek, …’ın taksirle ölümüne sebebiyet vermek suçundan mahkumiyetine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce kusur raporu alınmıştır, kusur raporu ve ceza dosyası birlikte değerlendirildiğinde sürücü davalı …’ın otomobil ile aydınlatmın nolmadığı meskun mahalde gece vakti seyir halindeyken yola gereken dikkatini vererek olay mahali kavşağa yaklaştığı sırada mevcut hızını azaltarak seyrini tedbir alabilecek vaziyette sürmediği ve yaya …’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiği anlaşılmakla %50 kusurlu olduğu, yaya …’ın ise yaya geçidini kullanmaması, geçiş yapan araçlara karşı koruma tedbirine başvurmaması ve kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde dikkatsizce koşarak yolun karşısına geçmeye çalışması sebebi ile %50 kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
-Destekten yoksun kalma tazminatına ve cenaze ve defin giderine dair değerlendirmede;
Destekten yoksun kalma tazminatı, B.K’nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Borçlar Kanunu’nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Önemle vurgulanmalıdır ki, Borçlar Kanunu’nun 45/III. maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği hususunda da herhangi bir ihtilaf yoktur. Murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir (HGK.nun 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 E. -411 K. sayılı ilamı).
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A-1.maddesindeki, “Sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda davalı sigorta şirketi kusur oranında destekten yoksun kalma tazminatından ve cenaze defin giderinden sorumludur, davalı … ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde kusur oranında sorumludur.
– Aktüerya hesabına dair değerlendirmede;
Yargıtay’da uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında davacıların ve desteğin bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılması gerekmektedir. Alınan bilirkişi raporunda bu yöntem uyarınca davacı … için destekten yoksun kalma zararının 130.709,98 TL olduğu, davacı … için destekten yoksun kalma zararının 197.057,394 TL olduğu anlaşılmıştır. Anılan miktarlar yönünden talep artırım uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkememizce talep edilen 100,00 TL cenaze defin gideri taktiren uygun kabul edilmiştir.
– Manevi tazminata dair değerlendirmede;
Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda, ekonomik ve sosyal durum araştırması, kazanın oluş şekli, kusur durumu, çekilen ızdırap yukarıda açıklanan kıstaslar çerçevesinde davacı baba … için 25.000,00 TL davacı anne … için 25.000,00 TL, davacı kardeş …, … ve … için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu değerlendirilmiştir.
-Faize ait değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının … veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır.
Davalı gerçek kişiler yönünden ise 6098 sayılı TBKnun 117/2 maddesinde göre haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşeceğinden olay tarihi itibariyle faize hükmedilmesi gerekir.
Anılan açıklamalar uyarınca sigorta şirketine başvuru dikkate alınarak tümerrüt tarihi … … için ise vefat/kaza tarihi olan … temerrüd tarihi olarak belirlenmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
Davacıların davasının kabulü ile,
1-Maddi tazminat için;
A-Davacı … için 130.709,98 TL, destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa sigorta şirketi yönünden … tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
B-Davacı … için 197.057,94 TL, destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa sigorta şirketi yönünden … tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
C-Davacı …’ın cenaze defin gideri talebinin kabulü ile 100,00 TL cenaze defin giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa sigorta şirketi yönünden … tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
2-Manevi tazminat için;
A-Davacı … manevi tazminat isteminin kabulü ile; 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine, alacağa kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
B-Davacı … manevi tazminat isteminin kabulü ile; 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine, alacağa kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
C-Davacı …’in manevi tazminat isteminin kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine, alacağa kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
D-Davacı …’ın manevi tazminat isteminin kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine, alacağa kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
E-Davacı …’ın manevi tazminat isteminin kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine, alacağa kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Davacıların maddi tazimat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 22.396,66 TL harçtan davacılar tarafından peşin yatırılan 276,66 TL peşin harç ve 1.435,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.711,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.684,99 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacıların Manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 5.464,80 TL nisbi harcın ve 403,50 TL başvuru harcının davalı …’dan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.400,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalı …sigortadan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
6-Davacılar tarafından peşin yatırılan 276,66 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 1.435,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.770,96 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan ATK fatura gideri, bilirkişi reddiyatı, tebligat, müzekkere kep reddiyat gideri olmak üzere toplam 2.213,40 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı …Sigorta A.Ş.tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı …’ın maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 20.606,49 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
11-Davacı …’ın maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 30.558,69 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
12-Davacı …’ın manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
13-Davacı …’ın manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
14-Davacı …’in manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
15-Davacı …’ın manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
16-Davacı …’ın manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
17-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
18-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*