Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/349 E. 2022/1028 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : 3- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (haksız fiilden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının özel bir şirketin idari kadrosunda çalıştığını, … günü Kayseri İli, … Bulvarı üzerinden şehir merkezi istikametine doğru sevk ve idaresinde olan … plakalı araç ile seyir halinde iken, bulvar üzerinde yeşil dalga tabir edilen trafik ışıklandırma sistemini takip eden davacının sol şeritte ilerlediği sırada … Lojmanları’nın bulunduğu mahalden davalılardan …’ın kullandığı … plakalı araçla ışık ve trafik kuralı ihlali yaparak ana yola çıkması sonrası trafik kazasına maruz kaldığını, kaza sonrası araç içinde sıkışıp yaralanan davacının önce yakında bulunan … Hastanesi’ne sevk edildiğini, sonrasında Kayseri Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındığını, kaza nedeni ile ortopedik ve travmatolojik hasara maruz kalan davacının Kayseri Şehir Hastanesi’nde de ayrıca tedavi gördüğünü, meydana gelen kazadan ötürü davalılardan … hakkında Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açılan taksirle yaralamaya neden olma suçuna ilişkin davada … Karar sayılı kararla cezalandırılma kararı verildiğini ve hükmün kesinleştiğini, davacının kaza nedeni ile 4 aya yakın süre boyunca hastanelere tedavi ve sağlığına kavuşma adına gidip geldiğini, halen kazadan dolayı acı ve manevi sıkıntılar yaşadığını, düçar olduğu kazanın izlerini atlatamadığını, kazaya sebebiyet veren tarafın kaza sonrası davacıya geçmiş olsun ziyaretinde bulunmadığı gibi ahvaline yönelik bir girişimde de bulunmadığını, kesinleşen ceza davası sonrası kazaya sebebiyet veren davalı ile uğranılan zararın tazmini için irtibat kurulmak istendiğini ancak sonuç alınamadığını, davalılardan …’a ait … plakalı aracın …poliçe numarası üzerinden trafik sigorta poliçesinin tarafı … Sigorta A.Ş. ile … kasko sigorta poliçesinin tarafı olan … Sigorta A.Ş. ve … ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, kazada dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanıp kusuru neticesinde davacının yaralanmasına neden olan davalılardan … diğer davalıların maddi ve manevi sorumluluğu bulunduğunu, davacının gördüğü tedaviler, yoksun kaldığı kazanç, meslekte kazanma gücü yönünden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000,00-TL maddi, uğranılan manevi zarar ve ızdırabın kısmen de olsa telafisi için 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlulukları dahilinde sigorta şirketleri ve davalıdan müştereken-müteselsilen tahsilini, davalılardan … adına kayıtlı … plakalı aracın üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi için trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, dava ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve mesnetsiz taleplerde bulunduğunu, hak kaybına neden olmamak açısından davacının talep ettiği alacak kalemlerinin her biri için zamanaşımı, husumet, dava şartı yokluğu ilk itirazında bulunduğunu, davacının … plaka sayılı aracın sürücüsü olan davalının tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini ileri sürmüş ise de bu konuda henüz yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, davacı yanca ceza dosyasında mahkemece tesis edilen karara dayanılarak işbu değerlendirme yapıldığını, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Şube Müdürlüğü Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur tespitine ilişkin olarak rapor alınmadan araç sürücüsünü tam kusurlu olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davacı yanın kusura yönelik beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, davalının olay günü Erciyes Üniversitesi istikametine doğru seyir halinde iken aracının arkasından duman çıktığını fark ettiğini, dumanın artması üzerine tedirgin olan davalının, kendisine yeşil ışık yandığı anda aracı durur vaziyette arka tarafı kontrol ettiğini ve kendisine yanan kırmızı ışığın dumandan ötürü görünmemesi nedeni ile kendisine yanan ışığın yeşilden kırmızıya döndüğünü göremediğini ve hala yeşil ışık yandığı düşüncesi ile birlikte hareket ettiğini, davalının kırmızı ışığın yandığından tamamen habersiz bir şekilde aracını hareket ettirdiğini, aksi durumda hayatın olağan akışı içinde bir insanın kendisine yeşil ışık yanarken durup kırmızı ışıkta geçmesinin olağan olmadığını, bu nedenle davalının kasti davranış içerisinde olmadığını, kusur değerlendirilmesi yapılırken bu hususun da dikkate alınmasını, davacının kaza anında 110 km hız ile araç kullandığını, vitesin 5’te olduğu ve hız kurallarını ihlal etmiş olduğunu, davacının kavşaklara girerken hızını azaltması gerektiğini belirten ilgili kuralı ihlal ettiği ve aynı zamanda şehir içi hız sınırını aşarak süratli bir şekilde araç kullandığını, davacının emniyet kemerinin takılı olmadığını, davalının davacı ile ilgilenmediği iddiasının gerçek olmadığını, kazanın gerçekleşmesi ile birlikte Kayseri’de üniversite öğrencisi olan davalının …’da yaşayan ailesi derhal Kayseri’ye gelerek hem evlatlarının hem de davacının yanında olduğunu, davacıyı hastanede ziyaret edip, maddi ve manevi bir ihtiyacının olup olmadığı sorularak yanında olunduğunu, akabinde davacının taburcu olduğunu ve davalı ve ailesinin Kayseri’den …’ya gitmeden son kez yine davacıyı evinde ziyaret etmek istediklerini, davalının, davacıyı arayarak ev adresini istediğini ve davacı tarafından evinin konumu davalıya atıldığını beyanla davanın reddine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava öncesi davalı şirkete başvuru şartı yerine getirmediğini, bu suretle davalı şirketin temerrüde düşmesinin söz konusu olmayacağı gibi, henüz miktarı ve niteliği belirlenmemiş bir alacağa dair talep hakkının borcu muaccel hale getirmesinin de imkânsız olduğunu, davacı tarafın dava yoluna gitmeden önce davalı şirkete başvurup gerekli belgeleri ibraz etmemekle, kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmediğini, bu suretle dava ikame etme hakkının bulunmadığını, dava şartı yerine getirilmeden açılan huzurdaki davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın davalı şirkete … -… tarihleri arasında …numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olduğunu, ölüm/daimi sakatlık halinde kişi başına azami 390.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitinin bildirilmesinin bu miktarın mutlak surette ödeneceği ve davayı kabul anlamında olmadığını, manevi tazminatın poliçe teminatına dahil olmadığını, davaya konu işbu kazanın meydana gelmesinde davacı yanın %100 kusurlu olduğunu, kaza sonrası yapılan incelemede trafik kurallarına aykırı olarak hızının yasal sınırın çok üzerinde olduğunu, aracın 5. viteste seyir halinde olduğunun tespit edildiğini, dolayısıyla sigortalı araç sürücüsünün her türlü önlemi almasına rağmen kazanın kaçınılmaz olduğunu, kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı konusunun araştırılması gerektiğini, davaya konu hadisenin haksız fiil teşkil ettiğinden davacı tarafça talep edilen avans faizinin yasal bir dayanağı olmadığı gibi olay tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla, davalı şirket aleyhine açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi’ne dava dilekçesi usulünce tebliğ edilmiş olmasına rağmen yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Bu davalı tarafın HMK’nun 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı kabul edilmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça nüfus kaydına, trafik kayıtlarına, ekonomik ve sosyal durum araştırmasına, trafik kazası tespit tutanağına, Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyasına, arabuluculuk evraklarına, kazaya karışan … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. nezdindeki …poliçe numaralı trafik sigorta poliçesine ve … Sigorta A.Ş. nezdindeki … poliçe numaralı kasko sigorta poliçesine ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı … tarafından trafik ve kasko sigorta poliçelerine, Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyasına, kaza tespit tutanağı, olay yeri krokisi, olay araştırma tutanağı gibi tüm polis tutanaklarına, araç bakım kayıtlarına, emniyet kayıtlarına, banka kayıtlarına, kamera görüntülerine, hastane kayıtlarına, taraflar arasındaki yazışma ve telefon kayıtlarına, tanık beyanlarına, keşif ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta poliçesine, ödeme dekontuna, Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyasına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yasal süresi içinde delil bildirilmemiştir.
Davacının nüfus kayıt tablosu örneğinin Uyap sisteminden çıkarılarak dosyamız arasına alınmıştır.
Gerçek kişi olan davalı …’ın adrese dayalı kayıt sistemindeki adresleri Uyap sisteminden alınarak dosyamıza takılmıştır.
Davacı ile davalılardan …’ın ekonomik, sosyal ve gelir durumlarının tespiti için adresleri itibariyle yetkili Emniyet birimine ayrı ayrı müzekkere yazılmıştır.
Ankara Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan … tarihli kaza tarihinden bu güne kadarki tüm kayıtların gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … tarihinde meydana gelen 1245 kaza numaralı kaza tespit tutanağına konu trafik kazasına ilişkin kamera kaydı olması halinde CD halinde gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyası celbedilmiştir. İncelemesinde; katılanın …, sanığın … olduğu, … tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla seyir halinde iken …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucu …’ın yaralanması nedeniyle taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda … tarihinde sanığın katılana karşı taksirle yaralama suçunu işlemiş olması nedeniyle cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın … tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
… Sigorta A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın … tarihinde karıştığı kaza nedeni ile açılan hasar dosyasının, ZMMS sigorta poliçe örneğinin, alınmış ise ekspertiz raporunun, davacının dava açmadan önce KTK’nun 97. maddesi uyarınca başvuru yapımış olması halinde başvuru dilekçesinin ve dilekçenin evrak kayıt tarihinin, davacıya ödeme yapılmış ise ödeme belgesinin ve varsa ibraname örneğinin gönderilmesinin istenilmiştir. … ve … tarihli yazılar ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
… Sigorta Şirketi Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın … tarihinde karıştığı kaza nedeni ile açılan hasar dosyasının, kasko sigorta poliçe örneğinin, alınmış ise ekspertiz raporunun, davacının dava açmadan önce KTK’nun 97. maddesi uyarınca başvuru yapımış olması halinde başvuru dilekçesinin ve dilekçenin evrak kayıt tarihinin, davacıya ödeme yapılmış ise ödeme belgesinin ve varsa ibraname örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Yargılama sırasında davacı tarafından bildirilen tanıklar usulünce dinlenmişlerdir. Kesin süre verilmesine rağmen davalılar tarafından tanık bildirilmemiştir.
Davacı tanığı … duruşmada; “Dava konusu kaza gerçekleştiği sırada kaza mahallinde yoktum. Kazanın ne şekilde gerçekleştiğini görmedim. Kazadan eşimin abisinin araması üzerine akşam saatlerinde haberdar oldum. Ben öğrendiğimde eşim hastanedeydi. Daha sonra eşim eve geldi. Ben eşimi ilk defa evde gördüm. Eşimin bilinci yerindeydi. Eşimin her tarafı sarılı vaziyetteydi. Görünce şok geçirdik. Bana karşı tarafın kırmızı ışıkta geçmesi sebebiyle kazanın gerçekleştiğini söyledi. Eşimin emniyet kemeri takıp takmadığını bilmiyorum, bu konuda bir şey söylemedi. Bu kazadan sonra bir buçuk ay gibi bir süreyle eşimin hareketlerinde kısıtlılık oldu. Kendi başına kalkamadı. Lavabo, banyo gibi kişisel ihtiyaçlarını tek başına gideremedi. Örneğin eğilip kıyafetlerini giyemedi. Yatakta yatar vaziyetteyken kıyafetlerini biz giydiriyorduk. Bir buçuk ay süre içinde fizik tedavi aldı. Herhangi bir ameliyat olmadı. Bu süreçte tek başına hareket etmekte zorluk çekti. Havalar soğuduğu zaman eşimin ağrıları başlamaktadır. Eşim bu kaza nedeniyle işinden ayrılmak durumunda kaldı, sonra başka bir yerde çalışmaya başladı. Şu anda … Yapı Şirketi’nde çalışıyor. Ancak hastaneye gitmek için sürekli izin almaktadır. Eşimin sürekli geceleri ağrıları oluyordu, bu da eşimin manevi anlamda da ızdırap çekmesine sebebiyet verdi. Bir, bir buçuk ay süre boyunca bu manevi acıları devam etti. Gece ağrıları olunca kalkıp oturdu. Kazadan sonraki tarihte eşim hastaneye gittiğinde hastaneye eşimin akrabası götürdü. Bu kişinin isminin ne olduğunu bilmiyorum. Eşimin patronunun ismi Yasin’dir. Ben temizliğe gidiyorum. Taksi tutamadık, onun yerine eşimin akrabaları götürdü. Bir süre tuvalete gidemediği dönemde bez aldık. Bu gibi SGK tarafından karşılanmayan giderler yaptık. Karşı taraf evimize ziyarete gelmiştir. Ancak maddi olarak destekte bulunmadılar. Mesaj falan atmadılar, sadece evimize gelip 15-20 dakika oturup geçmiş olsun dileklerini iletip gittiler. Benim bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada; “Dava konusu kaza gerçekleştiği esnada kaza mahallinde yoktum. Kazanın ne şekilde gerçekleştiğini görmedim. Kazadan akrabalar arasındaki whatsapp grubundaki yazışmalar aracılığı ile haberdar oldum. Kazadan sonra bir hafta on gün geçtikten sonra davacının evine geçmiş olsun ziyaretine gittim. Gittiğimde davacının iki kolu sargıdaydı. Ayağında şişme vardı, ayağını uzatıyordu. Ancak birisinin desteği ile hareket edebiliyordu. Davacının kazadan itibaren yaklaşık iki ay boyunca bahsettiğim hareket kısıtlılığı devam etti. Davacıyı kazadan sonraki tarihlerde hastaneye fizik tedaviye aracımla ben götürüp getirdim, ayrıca taksi kiralanmadı. Bir ay boyunca iki üç güne bir hastaneye gittik. Davacının başkaca SGK tarafından karşılanmayan masrafının olup olmadığını bilmiyorum. Karşı tarafın dayımın oğlunu aradığını ve ziyaret edip “geçmiş olsun” dediklerini biliyorum. Ancak maddi bir ödeme yapıp yapmadıklarını bilmiyorum. Bu kaza nedeniyle davacı işinden oldu, işine gidemedi. İş değişikliği yaptı. Diğer taraftan hareketlilik kısıtlılığı yaşadı. Tüm bunlar manevi dünyasını da etkiledi. Davacı yukarıda belirttiğim süre boyunca tuvalet banyo gibi kişisel ihtiyaçlarını tek başına gideremedi. Kaza olur olmaz davacıyı hastaneye kimin götürdüğünü, hastaneden çıktıktan sonra evine kimin götürdüğünü bilmiyorum. Davacı kazadan sonra alçılarının alınması için yaklaşık iki ay bekledi. İki aylık süre geçtikten sonra fizik tedaviye başladı. Ben de fizik tedavi sürecinde davacıyı hastaneye götürdüm. Benim bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Kusur incelemesi hususunda Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne müzekkere yazılmış, müzekkere ile birlikte dava dosyasının ve eklerinin Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, davacının iddiaları, davalı tarafın savunmaları, trafik kaza tespit tutanağı ile tüm dava dosyamızın içeriği incelenmek suretiyle … tarihli trafik kazasının oluşumunda kim veya kimlerin ne oranda kusurlu olduğu hususunda açıklamalı oransal rapor düzenlenmesi, rapor düzenlenirken, kaza esnasında emniyet kemeri takmadığını ceza dosyasındaki ifadesinde kabul eden davacının emniyet kemeri takmamasını kazanın gerçekleşmesine etki eden trafik kuralı ihlallerinden olmaması nedeni ile dikkate alınmaması, yalnız trafik kuralları ihlalleri bakımından bir değerlendirme yapılmasının istenilmiştir.
Davacının T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgilerinin belirtilmesi suretiyle SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının … tarihinde trafik kazası geçirmesi nedeniyle yaralanmasından dolayı SGK tarafından davacıya rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, varsa maaş veya gelir bağlama ya da ödeme yapma kararının, peşin sermaye değerinin hesaplanmasına ilişkin hesap çizelgelerinin, bunlara dayanak kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi, ayrıca bu kaza nedeniyle yaralanmasından dolayı davacının tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanıp karşılanmadığının bildirilmesi ve buna ilişkin kayıtların dökümünün gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacının T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgilerinin belirtilmesi suretiyle Kayseri Şehir Hastanesi’ne, Kayseri Devlet Hastanesi’ne ve … Kayseri Hastanesi’ne ayrı ayrı müzekkere yazılarak davacının … tarihinde trafik kazası nedeniyle yaralanmasından dolayı, bu hastanelerde gördüğü muayene ve tedavilere ilişkin hasta tabela, müşahade kağıtları, epikriz raporları, her türlü tıbbi tahlil, reçete rapor, hasta dosyası, kayıt ve evrakların okunaklı birer suretinin film ve grafilerin ise CD formatında suretlerinin gönderilmesi, yine bu kazada yaralanması nedeniyle davacının tedavi amacıyla kaç defa hastaneye giriş çıkış yaptığı sorularak, buna ilişkin kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi, bu kazada yaralanması nedeniyle davacının tedavisi sırasında SGK tarafından karşılanmayan bizzat davacı tarafından yapılan tedavi giderleri olup olmadığının, varsa hangi tedavi için kaç TL gider sarfedildiğinin bildirilmesi ve ilgili tedavilere ilişkin reçete, rapor, vs. tıbbi belge, fatura ve ödeme makbuzlarının gönderilmesi, davacının tedavisinin tamamlanıp tamamlanmadığının bildirilmesi ve davacı hakkında bu hastanede düzenlenen bir engelli sağlık kurulu raporu var ise gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile müzekkere ile cevap verilmiştir.
Davacı, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilerek Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik çerçevesinde; davaya konu … tarihli trafik kazası nedeniyle; a. Kaç gün iş ve güçten kaldığı, b. Kaç günde iyileşeceği, c. Sürekli iş görmezlik durumu ve oranı, d. Yaralanmasının bu kaza ile illiyet bağı olup olmadığı, e. SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa faturalandırılmayan giderlerin ne kadar olacağı, f. Dosyadaki verilere göre kaza esnasında emniyet kemeri takmadığı bilinen davacının yaralanması ve yaralandığı bölgeler itibari ile emniyet kemeri taksa idi aynı mahiyette yaralanmasının-maluliyetinin (zararının) olup olmayacağı, emniyet kemeri taksa idi zararının daha az olup olmayacağı konularında rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Davacının muayenesinin yapılmasının ardından Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında birlikte değerlendirildiğinde; …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (ulna, metakarp) kırıkları ile mevcut eklem hareket kısıtlılığı nedeniyle; 1-İki (2) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 2 (iki) ay olduğu), 2-Tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya etgel oranının %2 (yüzde iki) olduğu, 3-Mevcut evrak içeriğinden trafik kazasıyla ilgili SGK/sağlık güvencesi kapsamında olmayan tedavi masraf/ödemesi saptanmadığı, 4-Trafık kazası sonucu meydana gelen yaralanmaların genel ağırlığı ve lokalizasyonu dikkate alındığında, bu patolojilerin kaza sırasında emniyet kemeri takılı olup olmamasından bağımsız olarak meydana gelmesinin tıbben mümkün olduğu” belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nca düzenlenen …tarihli kusur raporunda özetle; “A) Davacı sürücü …’ın %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, B) Davalı sürücü …’ın %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu” belirtilmiştir.
Dosyamızdan alınan kusur raporu, kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasında alınan kusur raporu arasında çelişki olması ve tüm tarafların rapora karşı itirazlarının olması nedeni ile dava dosyasının talimat yolu ile İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilerek, HMK’nun 266. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. maddesi gereği bilirkişilerin İTÜ Otomotiv Kürsüsünde görevli trafik ve kusur konularında uzman öğretim üyeleri arasından resen seçilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek ve dosyamızdan alınan kusur raporu ve ceza dosyasında alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağının çelişmesi nedeni ile raporlar arasındaki çelişki giderilmek suretiyle, dava konusu kaza ile ilgili olarak kazaya karışan tarafların kusur durumlarının mahkememizce aldırılan önceki rapor, rapora karşı taraf vekillerince yapılan itirazlar dikkate alınarak kusur oranlarının yüzdelik olarak tespit edilmesi, mahkememizin, tarafların ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin denetimine açık ve hesaplamaları da gösterir biçimde somut uyuşmazlığın çözümüne yönelik karar vermeye elverişli açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat gereğince dosyanın tevdi edildiği bilirkişiler Prof. Dr. …, Öğr. Gör. Y. Müh. … ve Prof. Dr. …’dan oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Davalıya sigortalı … plakalı otomobilin sürücü … olayda %100 oranında kusurlu olduğu, Davacıya ait … plakalı kamyonetin sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğu, davacı …’ın yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında ve artmasında %20 oranında müterafik kusuru bulunduğu, somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı” belirtilmiştir.
Davalı … vekilinin … tarihli kusur rapora karşı itiraz ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti’nden rapor aldırılması istemi, davaya konu kaza … nedeni ile düzenlenen kaza tespit tutanağı, ceza dosyasında alınan kusur raporu, mahkememizce Adli Tıp Kurumu’ndan ve trafik ve kusur konularında uzman İTÜ öğretim üyeleri’nden oluşturulan bilirkişi kurulundan alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi sureti ile kazaya karışan sürücülerin trafik kuralı ihlallerinden dolayı kusurlarının olup olmadığı, var ise kusur oranlarının ne olduğu hususunda, kusur oranı belirlenirken yalnız kazanın gerçekleşmesine etki eden kusur ihlallerinin değerlendirilmesi, emniyet kemeri veya benzeri koruyucu tertibatların takılmaması hususunun zararın artıp artmadığı aşamasında yalnız hakim tarafından değerlendirilecek müterafik kusurlardan olması nedeni ile bu hususta bir değerlendirme yapılmayarak kusur incelemesi yaptırılması için dava dosyasının ekindeki ceza dosyası ile birlikte Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Bu nedenle yapılacak masrafları ve Adli Tıp rapor ücretini mahkememiz veznesine yatırması için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti’nden kusur raporu aldırılmasını isteyen davalı …’a kesin süre verilmiş ve kesin süreye uyulmadığı taktirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve mevcut dosya kapsamına göre karar verileceği anılan davalı vekiline usulünce ihtar edilmiştir. Davalı … tarafından bu amaçla gerekli masrafın verilen kesin sürede yatırılmadığından dolayı bu ara karar doğrultusunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti’nden kusur raporu aldırılamamıştır. Bu nedenle mevcut dosyamız kapsamı çerçevesinde değerlendirme yapılmıştır.
İlgili delillerin toplanmasından sonra son aşamada HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir aktüerya bilirkişisi ve bir adli tıp uzmanı bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kuruluna tevdine, HMK’nun 273. maddesi gereğince iddia, savunma, celbedilen tedavi evrak ve grafileri, Erü Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan işgöremezlik raporu, dosya içinde mevcut kusur raporu, SGK kayıtları, nüfus kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırması ve diğer deliller incelenmek sureti ile davacı …’ın … tarihli trafik kazasında yaralanması nedeni ile SGK Sağlık güvencesi kapsamında olmayan ve fakat bu kaza nedeni ile davacının hastalığı şifa buluncaya kadar yapılması gereken tedaviler varsa bunların neler olduğu, gerek faturalandırılabilen gerekse faturalandırılamayan bu şekildeki tedavi giderlerinin masraflarının kaçar TL olduğu, bu kazada yaralanması nedeni ile varsa davacının maddi zararlarının hesabını yerleşik yargıtay içtihatları doğrultusunda TRH 2010 yaşam tablosu ve %10 arttırım ve %10 iskonto yönteminin kullanılması, 1,8 teknik faizinin ise kullanılmaması sureti ile aktüer hesabının yapılması, ZMMS ve kasko sigorta poliçesindeki teminat kalemleri ve limitlerinin belirtilmesi sureti ile hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişilere yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Uzmanı Uzm. Dr. … ile aktüer bilirkişi …’den oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; davacının dava konusu kaza sonrasında; “1. Durum: Mahkeme davaya konu olayın/zararın meydana gelmesinde davacının kusursuz olduğu kanaatinde olur ise; geçici iş göremezlik zararının 2.437,37-TL (Talep 100,00- TL), tedavi giderleri zararının 1.382,00-TL (Talep 800,00-TL) olmak üzere toplamı (geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri) zararının 3.819,37-TL olduğu söz konusu zararın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sağlık/tedavi giderleri teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 360.000,00-TL) kapsamında kaldığı, sürekli iş görmezlik (maluliyet) zararının 42.895,95-TL (Talep 100,00-TL) olduğu, söz konusu zararın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sakatlık/ölüm teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 360.000,00-TL) kapsamında kaldığı, davacının maddi zararının Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi kapsamında kalması sebebiyle davalı … Sigorta Şirketi’nin İMMS poliçesi sebebiyle maddi tazminata ilişkin sorumluluğunun bulunmadığı, manevi tazminata ilişkin sorumluluğunun miktarının ve takdirinin Mahkemeye ait olduğu, 2. Durum; Mahkeme davaya komu olayın/zararın meydana gelmesinde davacının %15 oranında kusurlu olduğu kanaatinde olur ise; geçici iş göremezlik zararının 2.071,77-TL /Talep 100,00-TL), tedavi giderleri zararının 1.174,70-TL (Talep 800.00-TL), toplam (geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri) zararmın 3.246,47-TL olduğu, söz konusu zararın davalı … Sigorta AŞ. tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sağlık/tedavi giderleri teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 360.000,00-TL) kapsamında kaldığı, sürekli iş görmezlik (maluliyet) zararının 36.461,55-TL (Talep 100,00-TL) olduğu, söz konusu zararın davalı … Sigorta AŞ. tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sakatlık/ölüm teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 360.000,00- TL) kapsamında kaldığı, davacının maddi zararının Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi kapsamında kalması sebebiyle davalı … Sigorta Şirketinin İMMS poliçesi sebebiyle maddi tazminata ilişkin sorumluluğunun bulunmadığı, manevi tazminata ilişkin sorumluluğunun miktarının ve takdirinin mahkemeye ait olduğu kanaatinde oldukları” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. Zira dava ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı açılmıştır.
Dava değeri dikkate alınarak 6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne göre yargılama tek hakim tarafından yürütülmüştür.
Dava dilekçesinde genel ifadeler ile tedavi gideri, yoksun kalınan kazanç (geçici iş göremezlik) ve meslekte kazanma gücü kaybı (kalıcı iş göremezlik) zararından bahsedilerek 1.000,00-TL maddi tazminat talep edilmiş ise de her bir talebi için bu 1.000,00-TL’nın ne kadarını istediğini ayrıştırmadığından, yargılama sırasında davacı vekiline her bir talebi için ne kadar istediğini HMK’nun 31. maddesi uyarınca açıklaması için kesin süre verilmiş, kesin süreye uyulmadığı takdirde geçici iş göremezlik tazminatı için 333,00-TL, tedavi gideri için 333,00-TL ve kalıcı iş göremezlik için 334,00-TL talep edildiğinin kabul edileceği davacı vekiline usulünce ihtar edilmiştir. Davacı vekili tarafından bu ara kararı doğrultusunda verdiği … havale tarihli dilekçesinde “Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu ve şimdilik 1.000,00-TL üzerinden ikame edilen davada; 800,00-TL’nın tedavi gideri için, 100,00-TL’nın geçici iş göremezlik tazminatı için ve 100,00-TL’nın kalıcı iş göremezlik tazminatı için talep ettiklerini” beyan etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık konuların değerlendirmesinde;
Taraflar arasında uyuşmazlık konuları davalı … vekilinin zamanaşımı, husumet ve dava şartı yokluğu ilk itirazının itibar edilebilir olup olmadığı, … tarihinde meydana gelen trafik kazasında kusurun kimde olduğu, kusur oranının ne olduğu, söz konusu kaza nedeni ile davacının davalılardan talep edebileceği geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ile tedavi gideri tazminatı olup olmadığı, yine davacının manevi zararı olup olmadığı ve varsa davalıların bu zarardan sorumlu olup olmadıkları, davacının maddi ve manevi zararları var ise bunların miktarlarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
KTK’nun 97. maddesine ilişkin dava şartının değerlendirmesinde;
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen Kanun’un 85. maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni veya araç işleticisi teşebbüs sahibi olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir.” Dosya içesindeki bilgi ve belgelerden davacı tarafın dava açılmadan önce davalı sigorta şirketlerine başvurduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinde dava şartları yönünden bir eksiklik tespit edilmediğinden dolayı davalı … vekilinin soyut dava şartı yokluğu itirazı da dosya kapsamına göre kabul edilebilir değildir.
Zaman aşımı def’inin değerlendirmesinde;
2918 sayılı KTK’nın 109/1-4 maddeleri gereğince, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza günüden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğredikleri günden başlayarak 2 yılda zamanaşımına uğrar.”
TBK’nun 154/2. maddesi hükmüne göre “alacaklı, dava veya defi yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa” zamanaşımı kesilir. Aynı Kanun’un 156/1. maddesi hükmü gereğince, “zamanaşamının kesilmesiyle, yeni bir süre işlemeye başlar.”
Somut olayda, davaya konu trafik kazası … tarihinde meydana gelmiş; … tarihinde arabuluculuğa başvurulmuş ve … tarihinde olumsuzlukla sonuçlanmıştır.
2918 sayılı KTK’nun 109. maddesinin 1. fıkrasında haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerlerinin,zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlenirken, 2. fıkrasında ise, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. 2918 sayılı kanunun anılan hükmünün gözden kaçırılmaması gereken yönü, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Sözkonusu yasa hükmü, ceza zamanaşımı uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır.
Açıklanan hukuksal durum ve ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; … tarihli trafik kazasında davacı yaralanmıştır. Davacı ve davalıya sigortalı araç sürücüsünün eylemlerinin Türk Ceza Kanunu çerçevesinde cezayı gerektiren bir eylem niteliğinde bulunması (taksirle yaralama), eylemle ilgili ceza davasının anılan hükümde öngörülen cezanın türü ve süresi itibariyle 8 yıllık zamanaşımı süresine tabi olması, 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli bulunmasına (YHGK 10/10/2001 günlü, 2001/19-652 Esas ve 2001/705 Karar sayılı ilamı) ve bu itibarla davanın uzamış ceza zamanaşımı süresinde açılmış bulunmasına göre davalı … vekilinin zaman aşımı def’inin yersiz olduğu değerlendirilmiştir.
Kusur ön sorun değerlendirmesinde;
Mahkememizce İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat gereğince dosyanın tevdi edildiği Prof. Dr. …, Öğr. Gör. Y. Müh. … ve Prof. Dr. …’dan oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Davalıya sigortalı … plakalı otomobilin sürücü … olayda %100 oranında kusurlu olduğu, Davacıya ait … plakalı kamyonetin sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğu, davacı …’ın yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında ve artmasında %20 oranında müterafik kusuru bulunduğu, somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı” bildirilmiştir. Bilirkişi kurulunun … tarihli raporu, Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyası ile bu dosya üzerinden aldırılan bilirkişi raporu, dosya kapsamındaki trafik kaza tespit tutanağı, hasar dosyası ile diğer deliller ve olayla uyumlu olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Mütefarik kusura ilişkin değerlendirmede;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “tazminatın belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören taraf, zararı doğuran fiile razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır.
Buna göre, zarar görenin zarar katılması veya zararın artmasına sebep olduğu hallerde zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekir. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (Eren, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (Kılıçoğlu, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418)
Yukarıda da açıklamalar dikkate alındığında, davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılabilmesi için zararın bu nedenle artması zarar ile mağdurun eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Dosya kapsamından kaza sırasında … plaka sayılı sürücüsü olan davacının kaza sırasında emniyet kemeri takmadığı görülmektedir. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın … tarihli raporunda özetle; “Davacı …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (ulna, metakarp) kırıkları ile mevcut eklem hareket kısıtlılığı” tespit edilmiştir. Bu husus ve tüm deliler birlikte değerlendirildiğinde, davacı …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanması ile ilgili; kaza esnasında emniyet kemeri kullanmaması nedeniyle, meydana gelen kemik (ulna, metakarp) kırıkları ile mevcut eklem hareket kısıtlılığı şeklindeki yaralanmaların emniyet kemeri kullanılması ile hafifletilmesinin mümkün olduğu, emniyet kemeri kullanılmaması ile yaralanmasına neden olan kemik kırıkları arasında direk ya da dolaylı bir ilişki bulunduğu, dolayısıyla emniyet kemeri kullanılmamasının yaralanmasına etkisinin olduğu değerlendirilmiştir. Mevcut raporlara ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre davacının emniyet kemeri kullanılmaması ile … tarihli trafik kazası sonucu yaralanması arasında direk ya da dolaylı bir ilişki bulunduğundan hükmedilen tazminatlardan TBK’nun 52. maddesi gereği %20 oranında mütefarik kusur indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Aktüer bilirkişi ve adli tıp uzmanı bilirkişinin raporuna ilişkin değerlendirmede;
Mahkememizce görevlendirilen Adli Tıp Uzmanı Uzm. Dr. … ile aktüer bilirkişi …’den oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; davacının dava konusu kaza sonrasında; ” Mahkeme davaya konu olayın/zararın meydana gelmesinde davacının kusursuz olduğu kanaatinde olur ise; geçici iş göremezlik zararının 2.437,37-TL (Talep 100,00- TL), tedavi giderleri zararının 1.382,00-TL olmak üzere toplamı (geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri) zararının 3.819,37-TL olduğu söz konusu zararın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sağlık/tedavi giderleri teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 360.000,00-TL) kapsamında kaldığı, sürekli iş görmezlik (maluliyet) zararının 42.895,95-TL olduğu, söz konusu zararın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sakatlık/ölüm teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 360.000,00-TL) kapsamında kaldığı, davacının maddi zararının Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi kapsamında kalması sebebiyle davalı … Sigorta Şirketinin İMM poliçesi sebebiyle maddi tazminata ilişkin sorumluluğunun bulunmadığı, manevi tazminata ilişkin sorumluluğunun miktarının ve takdirinin Mahkemeye ait olduğu” belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı kararıyla 2918 sayılı KTK’nun 90. ve 92. maddelerinde “Genel Şartlara” atıf yapan cümlelerin iptaline karar verilmiş ve bu karar … tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olmasıyla birlikte, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nce zarar görenlerin cismani zarar ve destekten yoksun kalma tazminatı alacağının hesaplanmasında TRH 2010 ve %10 artırım %10 iskonto yöntemi benimsenmiş olup TRH 2010 yaşam tablosunun uygulamasından vazgeçilmemiştir (Yargıtay … H.D.’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilamı).
Yukarıda sözü edilen tüm nedenlerden ötürü aktüer bilirkişi raporundaki hesaplama yönteminin Yargıtay’ın istikrar kazanmış yerleşik uygulamaları doğrultusunda olduğu dikkate alınarak davalıların aksine itirazlarına itibar edilmemiştir.
ZMMS poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri de zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü (belgeli tedavi giderleri), 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeyle sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri, 6111 sayılı yasa kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi sorumludur.
Bu durumda davaya konu edilen tedavi giderleri belgeli olmadığı ve adli tıp uzmanı hekim bilirkişi raporu ile tespit edildiği dikkate alındığında, 6111 sayılı Kanunun 59. ve geçici 1. maddesi gereği SGK’nın sorumluluğunda olanlar arasında olmadığı değerlendirilmiştir.
Adli Tıp Uzmanı Dr. … ile Aktüer Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapor hüküm vermeye ve denetime elverişli bulunarak mahkememizce benimsenmiştir.
Davacının ıslah dilekçesi incelendiğinde;
Davacı vekili … havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde toplam 1.000,00-TL olan maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 45.715,32-TL olarak arttırdıklarını ve ıslah ettikleri davalılar … Sigorta A.Ş. ile … yönünden maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istediklerini beyan etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır. Islah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Davalıların sorumluluğuna ilişkin değerlendirmede;
Somut uyuşmazlıkta, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, maddi tazminat talepleri yönünden trafik sigortacısı sıfatıyla davalı … Sigorta A.Ş.’ne ve işleten sıfatı ile davalı …’a ayrıca kasko ( İMMS ) sigortacısı sıfatıyla davalı … Sigorta Şirketi’ne husumet yöneltildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son. maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir. Yine, aynı sorumluluk olgusu Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir. Buna göre davacının trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik zararını araç işleteni ve sürücüsü olan davalı …’dan ve ZMMS poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta A.Ş.’nden talep etmesinin mümkün olduğu, bu davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı olduğu değerlendirilmiştir. Yapılan açıklamalar karşısında davalı … vekilinin husumet yokluğu itirazı yerinde değildir.
Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 1.maddesinde “Sigortacı, işbu poliçede gösterilen aracın kullanılmasından doğan ve Karayolları Trafık Kanununa ve Umumi Hükümlere göre aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumluluğu ve bu poliçe teminat kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin eder. İşbu sigorta, sigorta ettirenin haksız taleplere karşı müdafaasını da temin eder.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Bu nedenle ihtiyari mali mesuliyet sigortası, zorunlu trafik poliçesi ile aynı risklere karşı teminat sağlamakta olup, zorunlu trafik poliçesinin yetersiz kaldığı durumlarda devreye girmektedir. … tarihli aktüer bilirkişi raporda özetle; davacının dava konusu kazada yaralanması nedeniyle hesaplanan maddi zararlarının davalı … Sigorta A.Ş. tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 360.000,00-TL) kapsamında kaldığı, davacının maddi zararının Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi kapsamında kalması sebebiyle davalı … Sigorta Şirketinin İMMS poliçesi sebebiyle maddi tazminata ilişkin sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir. Buna göre davacının maddi zararlarının ZMMS poliçesi teminat limiti içinde kalması nedeniyle davalı … Sigorta Şirketinin İMMS poliçesi sebebiyle maddi tazminata ilişkin sorumluluğunun olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalıların temerrütüne ilişkin değerlendirmede;
Trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin tazminat davasında, alacak haksız fiilin yani kazanın meydana gelmiş olduğu tarihte muaccel olduğundan, alacağa kaza tarihinden itibaren araç sürücüsü ve işleten malikten faiz istenebilecek, sigortadan ise sigortaya başvuru tarihinden itibaren 2918 sayılı KTK’nun 99. maddesi uyarınca 8 işgünü içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde temerrüte uğradığı tarihten itibaren, dava açılmadan sigortanın temerrüte uğratılmamış olması halinde ise dava tarihinden itibaren faiz istenebilecektir.
Eldeki davada, davalı …’ın kazaya karışan aracın işleteni ve sürücüsü olması nedeniyle haksız fiil hükümleri uyarınca bu davalı yönünden tazminat alacağı kaza tarihinde muaccel olmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. ise, kazaya karışan ve davacının zarara uğramasına neden olan aracın trafik sigortacısı olup 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlıkta davalı …’ın kaza tarihi olan … tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davalı … Sigorta A.Ş.’ne davacının başvurusunun bulunduğu, ancak davacı tarafça eksik belge ile başvuru yapıldığı görülmekle davalı … Sigorta A.Ş.’nin arabuluculuk tarihi itibarı ile temerrüde düştüğü tespit edilmesine rağmen davacının talebinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili yönünde olmasından dolayı taleple bağlılık ilkesi uyarınca bu davalı yönünden dava tarihi olan … tarihi itibariyle faize hükmedilmesi gerekmiştir. Bu nedenle; mahkememizce davalılar aleyhine hükmolunan tüm tazminata yukarıda belirlenen temerrüt tarihinden faiz işletilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davaya konu … tarihli trafik kazasına karışan ve davacının yaralanmasına kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın hususi amaçla kullanıldığı ve davacının talebinin de yasal faiz işletilmesi şeklinde olduğu anlaşılmakla yukarıda anılan davalılar aleyhine hükmolunan tüm tazminata yukarıda belirlenen temerrüt tarihinden yasal faiz işletilmesi gerektiği değerlendirilmiştir .
Maddi tazminat istemine ilişkin değerlendirmede;
Yargılama sonunda toplanan tüm delillere göre; davacının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … hakkındaki maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile … havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda hesaplanan 2.437,37-TL geçici iş göremezlik zararı, 42.895,95-TL sürekli iş göremezlik zararı ve 1.382,00-TL SGK (sağlık güvencesi kapsamında olmayan) tedavi gideri zararlarının her birinden TBK’nun 52. maddesi uyarınca takdiren %20 oranında mütefarik kusur indirimi yapılarak 1.949,89-TL geçici iş göremezlik zararı, 34.316,76-TL sürekli iş göremezlik zararı ve 1.105,60-TL SGK (sağlık güvencesi kapsamında olmayan) tedavi gideri zararı olmak üzere toplam 37.372,25-TL maddi tazminattan davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS poliçesinin 360.000,00-TL limitli sağlık/ölüm teminat limitinden karşılanması ve davacının talebi ile bağlı kalınarak dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalı …’ın ise 37.372,25-TL maddi tazminattan trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu olması koşulu ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalılar … Sigorta A.Ş. ve … hakkındaki fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin ise sübut bulmadığından dolayı reddine, yine davacının maddi zararlarının ZMMS poliçesi teminat limiti içinde kalması nedeniyle davacının davalı … Sigorta Şirketi hakkındaki maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiği kanaati oluşmuştur.
Davacının hükmedilen maddi tazminat tutarına davalı sigorta şirketi yönünden trafik kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin istemlerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat istemine ilişkin değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 56. hükümlerine göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, meydana gelen trafik kazasının oluş şekli, olay tarihi, kazanın oluşumundaki kusur durumu, bu kaza neticesi davacının yaralanması, yaralanmanın ve maluliyetin mahiyeti ve derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü ile yukarıda ilkeler birlikte değerlendirildiğinde davacının davalılar … ve … Sigorta Şirketi hakkındaki manevi tazminat davasının kabulü ile 20.000,00-TL manevi tazminatın davalı … Sigorta Şirketinin genişletilmiş kasko sigorta poliçesinin “Artan mali sorumluluk, manevi tazminat” klozundan karşılanması ve davacının talebi ile bağlılık ilkesi uyarınca dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalılar …’ın ise trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesi gerektiği kanaati oluşmuştur.
Davacının hükmedilen manevi tazminat tutarına davalı sigorta şirketi yönünden trafik kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin istemlerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Vekalet ücreti taktiri sırasında yapılan değerlendirmede;
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, …Esas ve … Karar sayılı emsal kararında açıklandığı üzere yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, takdiri indirimden dolayı reddedilen kısım için davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden mahkememizce belirlenen tazminat miktarlarından %20 oranında müterafik kusur indirimi nedeniyle davanın reddedilen kısmı üzerinden davalılar yararına vekalet ücreti hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … hakkındaki maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; … havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda hesaplanan 2.437,37-TL geçici iş göremezlik zararı, 42.895,95-TL sürekli iş göremezlik zararı ve 1.382,00-TL SGK (sağlık güvencesi kapsamında olmayan) tedavi gideri zararlarının her birinden TBK’nun 52. maddesi uyarınca takdiren %20 oranında mütefarik kusur indirimi yapılarak 1.949,89-TL geçici iş göremezlik zararı, 34.316,76-TL sürekli iş göremezlik zararı ve 1.105,60-TL SGK (sağlık güvencesi kapsamında olmayan) tedavi gideri zararı olmak üzere toplam 37.372,25-TL maddi tazminattan davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS poliçesinin 360.000,00-TL limitli sağlık/ölüm teminat limitinden karşılanması ve davacının talebi ile bağlı kalınarak dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalı …’ın ise 37.372,25-TL maddi tazminattan trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu olması koşulu ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalılar … Sigorta A.Ş. ve … hakkındaki fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin REDDİNE,
3-Davacının davalı … Sigorta Şirketi hakkındaki maddi tazminat davasının REDDİNE,
4-Davacının davalılar … ve … Sigorta Şirketi hakkındaki manevi tazminat davasının KABULÜ ile 20.000,00-TL manevi tazminatın davalı … Sigorta Şirketinin genişletilmiş kasko sigorta poliçesinin ” Artan mali sorumluluk, manevi tazminat” klozundan karşılanması ve davacının talebi ile bağlılık ilkesi uyarınca dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalılar …’ın ise trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının hükmedilen maddi ve manevi tazminat tutarına davalı sigorta şirketleri yönünden trafik kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin istemlerinin reddine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; hükmedilen maddi tazminat yönünden alınması gereken 2.552,89-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 358,63-TL harç ile 780,71-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.413,55-TL harcın davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince hükmedilen manevi tazminat yönünden alınması gereken 1,366,20-TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve … Sigorta Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.088,00-TL’nın davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen ve bakiye 272,00-TL’nın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından maddi tazminat davası yönünden peşin yatırılan 59,30-TL başvurma harcı ve 358,63-TL peşin dava harcı ve 780,71-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.198,64-TL harcın davalılar … Sigorta A.Ş. ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından maddi tazminat davası yönünden yapılan 240,10-TL posta giderleri, 0,60-TL KEP gideri, 206,50-TL e-tebligat gideri, 61,40-TL tebligat gideri, 3.200,00-TL bilirkişi gideri, 723,00-TL Adli Tıp Kurumu fatura bedeli olmak üzere toplam 4.431,60-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 3.545,27-TL yargılama giderinin davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafından manevi tazminat davası yönünden ayrıca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
12-Davalı … tarafından yapılan talimat masrafı olan 120,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 1,28-TL’nın davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
13-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan elektronik tebligat masrafı olan 6,40-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 24,00-TL’nın davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
14-Davalı … Sigorta Şirketi tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
15-HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde ilgili tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
16-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
17-TBK’nun 52. maddesi uyarınca maddi tazminat miktarlarından %20 oranında müterafik kusur indirimi nedeniyle davanın reddedilen kısmı üzerinden davalılar … Sigorta A.Ş. ve … yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
18-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hükmedilen manevi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
19-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı….

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır