Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/332 E. 2021/1202 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/332 ( Görevsizlik )
KARAR NO : 2021/1202

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2022

Davacı…vekili tarafından açılan zayi belgesi verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı…vekili dava dilekçesinde; …, … Mah. … Cad. … Sok. … Apartmanı .. Blok No … Kayseri adresinde dernek faaliyetlerini yürüttüğünü, 16.04.2021 tarihinde dernek kapıları kapatılmış ve 17 Nisan ve 18 Nisan tarihli cumartesi ve pazar günü pandemi sebebiyle sokağa çıkma yasağı olduğundan dernek merkezi kapalı kalmış, dolayısıyla derneğe kimse gelip gitmediğini,19.04.2021 tarihinde dernek merkezine gelindiğinde, binaya ait atık su borusunun tıkanması sonucu 1, katta olan dernek merkezinin tuvaletinden, binanın üst katından gelen atık sularının taşması sonucu, atık sular binanın içine dolduğunu, atık suların binanın içine dolması sonucu, burada bulunan İlme Hizmet Demeği’ne ait dernek defterleri, dernek alındı makbuzları, gider belgeleri, faiuralar, karar delteri, üye kayıt defterleri, işletme defteri, personel dosyaları, sair belge ve evraklarıh hasar gördüğünü, bu belgeler muhafaza edildikleri yerde oldukları gibi durduğunu, ancak bir kısmı eprimiş, bir kısmının mürekkebi dağılmış, okunmaz hale geldiğini, emdiği suyun etkisi ile bir kısım defterlerin sayfaları açılıp kapanmaz hale geldiğini, defter kayıt ve belgeler zayi olduğunu, durumun dernekte bulunan hazirun tarafından bir zabıtla tespit edildiğini, demek merkezinin bağlı olduğu Yıldırım Beyazıt Karakol Amirliği’ne durun bildirilerek ortaya çıkmış olan hasarın tespitinin istendiğini, Karakol Amirliği hasarın varlığını fotoğraflarla ve bir zabıt ile tespit ettiğini belirterek; Demeğe ait 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 yıllarına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin, yine bu yıllara ait gider faturalarının, demek alındı makbuzlarının, 2 adet karar defteri ve 1 adet üye kayıt defterinin ve zarar gören diğer evraklara ilişkin olarak; atık su taşması sonucu, taşkın su ile zarar görmesi sebebiyle zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER : Taraf vekilleri delillerini sunmuş, 19.04.2021 tarihti karakol hasar tespit tutanağı, fotoğraflar, 19.04.2021 tarihli hazırun tarafından tutulan tutanaklar, hasar görmüş defter ve kayıtlar, Keşif, Bilirkişi İncelemesi, Tespit (Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası delil olarak bildirilmiş, celbi gereken kayıt ve belgeler celp edilerek incelenmiştir.
GEREKÇE: Dava, Dernekler Kanunu’nun 32. maddesi hükmüne göre hasımsız olarak açılmış zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 32/k maddesine göre, dernekler tarafından tutulması zorunlu olan defter ve belgelerin gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olması şartıyla elde olmayan bir nedenle okunamayacak hale gelmesi veya kaybolması halinde bu hususun öğrenilmesi tarihinden itibaren 15 gün içinde dernek merkezinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinde dava açma zorunluluğu getirilmiş, bu gereği yerine getirmeyen yöneticilerin cezalandırılacağı açıklanmıştır. Anılan kanunda genel zayi belgenin alınması konusunda hangi mahkemenin görevli olduğu gösterilmemiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.’nun 382. maddesinde “çekişmesiz yargı işleri” düzenlenmiş, aynı maddenin 1. fıkrasında ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı ve hakimin resene harekete geçtiği hallerden bir veya bir kaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanacağı belirtilmiş, aynı yasanın 383.maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre, çekişmesiz yargıda “dava” deyiminin yeri olmayıp “iş” deyimi vardır. Dava, iki taraf sistemine göre kurulmuş ise de, çekişmesiz yargıda birbiriyle çekişme halinde olan iki taraf olmadığından çekişmesiz yargı işleri için “dava” teriminin kullanılması doğru değildir. Yine çekişmesiz yargıda “taraf” değil, “ilgililer” kavramı vardır. Çekişmesiz yargıda dava söz konusu olmadığından davacı…ve davalı…terimlerinin de yeri yoktur. HMK’nun 383. maddesine göre çekişmesiz yargıda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi asıl olup Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinin ise istisna olduğundan yalnız “mahkeme” veya “hakim” terimlerinin kullanıldığı bütün çekişmesiz yargı işleri için sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır. (Prof.Dr. Baki Kuru / Prof. Dr. A.C. Budak, İstanbul Barosu Dergisi, cilt: 85, sayı:5, yılı:2011sayfa:32-36)
Somut olayda uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra mahkemeye getirilmiştir. Uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nun maddesinde sayılan mutlak veya nisbi davalardan değildir. TTK.’nun 82. maddesinde tacirlerin saklamakla yükümlü oldukları ticari defterlerin saklanması ve saklama süreleri ile zayi hususu düzenlenmiş olup, talepte bulunan dernek tacir olmadığı gibi, 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’nun 34. maddesinde “Bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde aynı konuları düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümlerine atıf yapmış sayılır.” hükmü yer almaktadır. Bu nedenle zayi belgesi verilmesine ilişkin uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
HMK’nun 114/1-(c) maddesi gereğince görev dava şartıdır ve HMK’ nun 155. maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Nitekim T.C.İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2018/1242E. 2018/883K.sayılı ilamı bu yöndedir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’ nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı…vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021

Katip … Hakim …