Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/310 E. 2021/989 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/310
KARAR NO : 2021/989

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …, …

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan alacak (eser sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma … İnşaat ile arsa sahiplerinden biri olan davalı … arasında Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsele ait bulunan arsa vasıflı taşınmaza inşaat yapılması hususunda 21/05/2019 tarihli inşaat yapım sözleşmesi ile anlaştıklarını, müteahhitlik hizmetlerinin bedeli ve işin teslim süresi, işin niteliği ve iş programı sözleşmeye ek, ek-2 ile karşılıklı olarak imza altına alındığını, sözleşmenin bedelinin KDV hariç 101.000,00-TL olarak kararlaştırıldığını, buna göre ödeme planının belirlendiğini, ödeme programında gösterilen tutarların zamanında ödenmemesi halinde, yapı sahibinin ödenmeyen her hakediş için aylık %10 gecikme tazminatı ödemek zorunda olduğunu, tarafların sözleşmeyi şartsız fesih etmeleri halinde fesih eden tarafın karşı tarafa 20.000,00-TL ceza ödeyeceğinin karalaştırıldığını, sözleşmeye göre işin teslim tarihinin 15/12/2019 olarak belirlendiğini, davalının edimini ifa etmemesinden dolayı müvekkili firmanın inşaatı tamamlayamayarak teslim tarihinde bitiremediğini, inşaatın devamı için müvekkili firmanın verdiği çabaların sonuçsuz kaldığını, 21/05/2019 tarihli sözleşmeden doğan edimini yerine getirmeyen davalının, Niğde Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 02/07/2020 tarihli haksız ihtarıyla üzerine düşen ödeme yükümlülüğü edimini yerine getirdiğini fakat müvekkilinin inşaatı tamamlamadığını, eğer tamamlamazsa seçimlik haklarını kullanacağını belirttiğini, fakat davalı tarafın müvekkili firmaya karşı sözleşmede belirlenen ödeme yükümlülüğünü uygun bir şekilde ifa etmediğini belirterek inşaatın geldiği seviyeye kadar ki iş bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle müvekkili firmaya birlikte ödenmesine, davalının ödenmeyen her hakkedişi için, her bir muacceliyet tarihinden itibaren aylık %10 gecikme tazminatını müvekkili firmaya verilmesine, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği için sözleşmede belirlenen 20.000,00-TL ceza-i şartın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle müvekkili firmaya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davalı tarafından yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamış ve davalı duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı taraf inşaat yapım sözleşmesine, Niğde Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 02/07/2020 tarihli ihtarına, Yeşilhisar Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 03/09/2020 tarihli ihtarına, tanık, uzman görüşü, keşif ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanmıştır.
Kayseri Ticaret Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davalının Ticaret Odasına kaydı olup olmadığının, varsa faaliyet alanının sorularak ilgili kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize 30/04/2021 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri Esnaflar Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davalının Esnaflar Odasına kaydı olup olmadığı, varsa faaliyet alanının sorularak, ilgili kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize 20/05/2021 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Yeşilhisar Mal Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; davalının vergi mükellefi olup olmadığı, vergi mükellefi ise faaliyet alanının ne olduğu ve bilanço esasına göre mi yoksa işletme hesabı esasına göre mi defter tuttuğu, işletme hesabına göre defter tutması halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. ve ilgili diğer maddelerinde belirtilen esnaf işletme sınırı tutarının altında kalıp kalmadığı (esnaf işletme sınırı içinde olup olmadığı) sorulmuş ve ilgili kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize 20/09/2021 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 21/05/2019 tarihinde imzalanan inşaat yapım sözleşmesinin davalının feshi sebebiyle yapılan imalat bedelinin, her bir hak ediş için muaccel olduğu tarihten itibaren gecikme tazminatı ile birlikte tahsili ve cezai şart alacağı istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu ettiği nedenlerden dolayı davacının davalıdan alacakları olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK’nun 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nun 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK, 6762 sayılı TTK’dan farklı olarak mutlak ticari davalar (kanundan dolayı ticari dava sayılanlar) haricindeki ticari davaları “ticari iş” kriterine göre değil de “ticari işletme” kriterine göre belirlemiştir.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’nda yeterli görülmüştür.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar TTK’nun 4. maddesinde düzenlenmiş mutlak ticari davalardan değildir. Bu nedenle mahkememizce gerçek kişi olan davalının tacir olup olmadığı araştırılmıştır. Kayseri Ticaret Odası Başkanlığı ile Kayseri Esnaflar Odası Başkanlığı’ndan gelen müzekkere cevaplarında davalının oda kaydının olmadığı bildirilmiştir. Yeşilhisar Mal Müdürlüğü’nün cevabi yazısında ise davalının ticari bir faaliyetinin bulunmadığı bildirilmiştir. Bu durumda davalı tacir değildir. Davalı yalnızca arsa sahibi sıfatıyla davacı şirket ile inşaat yapım sözleşmesi imzalamıştır. Davalı tacir olmadığı gibi bir ticari işletme sahibi de değildir. Bu nedenle nispi ticari dava söz konusu değildir. Davalının tüketici sıfatına sahip olduğuna ilişkin dosyada mevcut bir veri de bulunmamaktadır. Bu nedenle somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık TTK’nda düzenlenen veya TTK’nda sayılan hususlara ilişkin olmadığından eldeki ticari dava niteliğinde değildir. Bu nedenler de uyuşmazlığın TBK’nun eser sözleşmesi hükümlerine göre, genel görevli HMK’nun 2. maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemelerince incelenmesi gerekir.
6335 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Mahkemenin görevli olması HMK’nun 114/1-c maddesi gereğince bir dava şartıdır ve 115.maddesi gereğince de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Ayrıca mahkemelerin görevli olup olmadığı kamu düzeninden olan hususlardandır. Yargılamanın her aşamasında mahkemelerce resen incelenip karar verilmesi gerekir.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine, hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK’nun 20. maddesi gereği işbu kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine karar vermek gerekmiştir. Davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının GÖREVLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 20. maddesi gereği işbu kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır