Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/309 E. 2021/950 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :***
VEKİLİ : Av. … –

DAVALILAR :1- … – TC NO: …
2-… – TC NO:… …
3-… -…
4- … – TC NO:… …
5- … – TC NO:… …
6- … – TC NO: … …
VEKİLİ : Av. … – [] UETS

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/11/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … San. Mak. ve İnş. Malz. Tic. ve San. AŞ ile davacı banka … Şubesi arasında Kredi Genel Sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmeye istinaden anılan firmaya kredi kullandırıldığını, davalıların söz konusu GKS’ye müşterek ve müteselsil kefil olduklarını, borçlunun ve müteselsil kefillerin kredinin geri dönüşü konusundaki edimlerini yerine getirmemesi üzerine davacı banka tarafından hesapları kat edilmiş ve borçlulara Adana 3. Noterliği’nden keşide edilen … tarih, … yevmiye nolu ihtarname ve eki hesap özeti tebliğ edildiğini, ihtarnamede belirtilen sürede kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle, davalılar aleyhine Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı genel haciz yolu ile icra takibine başlandığını, davalıların borca vaki itirazı sonucu takibin durduğunu, davalıların borçları olmadığı yönündeki itirazlarının dayanağı dava dışı asıl borçlu şirket … Şti ile davacı banka arasında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına kayden görülmekte olan menfi tespit davası olduğunu, davalılarca itiraz dilekçelerinde kefillerin sorumluluğunun asıl borçlunun borcuna dair olduğu ve asıl borçlu şirketin borçlu olmadığının tespiti halinde kendileri yönünden de borcun sona ereceği ifade edildiğini, bahsi geçen menfi tespit davasının temelinin dava dışı asıl borçlu şirket hakkında verilmiş olan konkordato tasdik kararına dayandığını, söz konusu davadaki iddiaların da hukuki çerçeveden uzak ve davanın asıl borçlu şirket lehine sonuçlanması halinde dahi kefillerin bu neticeden etkilenmesinin söz konusu olamayacağını, konkordato sürecinde davacı banka projenin tasdiki hususunda olumsuz oy kullandığını, bu halde İİK’nın 303. maddesinin birinci fıkrası uyarınca borçtan birlikte sorumlu olanlara yani kefillere karşı tüm haklarını muhafaza ettiğini, davalıların tamamen süreci uzatmaya yönelik itirazlarının iptaline karar verilmesi gerektiğini, takip dayanağı ihtarnameye konu …, … nolu 3 adet riskin tamamından, -yani dava değeri olan takip çıkış rakamı 390.075,25 TL’den – davalılar *** Ltd. Şti., …, …, … ve …’nun sorumlu olduğunu, buna karşılık davalı … için huzurdaki davanın yalnız … nolu riskten kaynaklı olarak takip tarihi itibari ile 11.750,00 TL ile sınırlı olarak açıldığını beyan etmiş, davanın kabulü ile davalıların Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyasına yapmış oldukları iptali ile takibin devamına ve davalıların aleyhlerinde %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya esas itiraz edilen alacağının zaten ipotek ile temin edildiğini ileri sürerek Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, bu dosya kapsamındaki ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi halinde davacı bankanın alacağı fazlası ile karşılanacağı açık iken davacı bankanın aynı zamanda davalı kefillere karşı da takip başlatmasının yasaya açıkça aykırı olduğunu, davacı bankanın başlatmış olduğu takip alacak miktarının asıl borçlusunun … A.Ş olduğunu, bu şirketin konkordato dosyası olduğunu, halen Kayseri 1. Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, davalıların kefil olduğu şirketin konkodato davasının derdest olduğu için hiç bir şekilde şirkete takip başlatılamayacağını, davacı bankanın asıl borçlusu … Şti olan ve hakkında konkordato kararı verilen şirketin kefilleri olan davalılar için takip başlatıldığını, davalıların asıl borçlu ile yaptıkları görüşmede davacı bankaya takip konusu borçlarının bulunmadığına dair taraflarından açılmış ve Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı derdest menfi tespit davası bulunduğunu ve tartışmalı bu alacak iddiasına dair ödeme yapılmamasını davalılara ifade ettiğini, bu hali ile aynı konuda açılmış derdest bir dava olduğunu, asıl borçlu … Şti’nin verdiği bilgi itibarıyla, davalının 07/12/2018 tarihinde konkordato geçici mühlet kararı aldığını ve hakkında konkordato süreci başladığını, mahkemece söz konusu konkordato geçici mühlet kararında tedbirlere de hükmedilmesine rağmen davalı bankaca tedbirlere aykırı olarak davalının bankada bulunan hesabından faiz kesintileri yapıldığını, konkordato sürecinde çek faizi, kredi faizi, KKDF, BSMV veya sair adlar altında kesintiler yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, davacı bankanın davalı hakkında Konkordato sürecinden haberdar olduğundan yasal olarak geçici konkordatonun ilanından itibaren rehinle temin edilmiş alacağı dışındaki her türlü alacağı için faiz işletemeyeceği gibi uhdesinde bulunan ve davalıya ait hesaplardan öncelikle alınan konkordato kararının da ruhuna uygun olarak rehinli alacağına ilişkin kesinti yapması gerektiğini beyan etmiş, davacının davasının reddi ile; davacı bankanın, davalılar aleyhine başlattığı Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin … E sayılı dosyasındaki takibin iptaline, davalılar hakkında kötü niyetli olarak takip başlatan davacı bankanın Kötü niyet tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekilinin *** tarihli dilekçesi ile banka ile dava dışı … San. Mak. ve İnş. Malz. Tic ve San A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini, hesap kat ihtarnamesini, ihtarnamenin tebliğ belgesini, ihtarnamenin masraf makbuzun, kefalet taahhütnamelerini, faiz uygulamasına ilişkin tebliğ olmak üzere kredi ile ilgili belgeleri sunduğu görülmüştür.
Davacı vekili *** tarihli dilekçesi ile Adana 3. Noterliği’nin *** tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğ şerhli örneğini dosyaya sunmuştur.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasının uyap kayıtlarından dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tensip tutanakları, duruşma tutanakları, bilirkişi raporları ve bilirkişi raporlarına karşı itiraz dilekçesinin en son tarih itibari ile çıktı alınarak dosya haline getirilip dosyaya takılmasına,
Kayseri Ticaret Sicil Memurluğu’na müzekkere yazılarak dava dışı … San Mak. ve İnş. Malz. Tic ve San A.Ş.’nin *** ve *** tarihindeki hissedarlarının ve şirketi ilzama yetkili temsilcilerinin kim olduğu sorulmuş, gelen yazı cevabı ile; *** tarihinden itibaren davalılar …, …, … ve …’ün şirketin hissedarı olduğu, … ve …’nun da şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu görülmüştür.
Davacı vekili *** tarihli dilekçesi ile vefat eden …’nun mirasçılık belgesini ve ipotek akit belgesi dosyaya sunmuştur.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bankacı bilirkişi … 20/09/2021 tarihli raporunda özetle;
– Davacı Banka ile dava dışı asıl borçlu … Şti arasında imzalanan 12.06.2018 tarihli 6.000.000,00 TL tutarındaki genel kredi sözleşmesinin davalılar …, …, …, … ve *** San. Tic. Ltd. Şti. tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı ve davalılardan … ve … San. Tic. Ltd. Şti. için temerrüt tarihinin 09.12.2020 ve diğer davalılar …, … ve … için temerrüt tarihinin 10.12.2020 olduğu,
– Davacı bankanın dava dışı asıl borçlu … San.Mak.ve İnş.Malz. Tic.ve San. A.Ş.’den BCH kredisi, kredili mevduat hesabı ve kredi kartından kaynaklanan 321.172,57 TL asıl alacak + 45.254,38 TL işlemiş akdi faiz + 18.092,72 TL işlemiş temerrüt faizi + 904,64 TL BSMV + 1.395,09 TL ihtarname masrafı olmak üzere Toplam 385.469,40 TL nakit alacağına … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’nin 09.12.2020 kendi temerrüt tarihlerine göre müteselsil kefaletlerinin bulunduğunu,
-Davacı bankanın dava dışı asıl borçlu … San.Mak.ve İnş.Malz. Tic.ve San. A.Ş.’den BCH kredisi, kredili mevduat hesabı ve kredi kartından kaynaklanan 321.172,57 TL asıl alacak + 45.254,38 TL işlemiş akdi faiz + 17.860,76 TL işlemiş temerrüt faizi + 893,04 TL BSMV + 1.395,09 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 385.225,84 TL nakit alacağına …, …, …’ün 10.12.2020 kendi temerrüt tarihlerine göre müteselsil kefaletlerinin bulunduğunu,
– Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan 02.01.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinde …’nun kefaleti bulunması ve davalılardan …’nun mirasçı olması sebebiyle davacı bankanın dava dışı asıl borçludan kredili mevduat hesabından kaynaklanan 10.053,58 TL asıl alacak +1.144,99 TL işlemiş akdi faiz + 512,45 TL işlemiş temerrüt faizi + 25,62 TL BSMV olmak üzere toplam 11.736,64 TL nakit alacağına davalı …’nun mirasçı sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi, davalılar vekilinin itiraz dilekçesi yine davacı vekilinin davalıların ipotek vermediğine dair dilekçe sunduğu görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacı banka tarafından davalılar aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalıların süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca bir yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, takip alacaklısının … T.A.O. ve takip borçlularının …, …, …, …, … ve … San ve Ticaret Ltd Şti. olduğu, banka alacağı ile genel haciz yoluna özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin …’e 01/01/2021 tarihinde, …’na 26/02/2021 tarihinde, …’na … tarihinde, …’e … tarihinde, …’na *** tarihinde ve … San ve Ticaret Ltd Şti’ye … tarihinde tebliğ edildiği, davalıların müşterek itiraz dilekçesi ile 26/02/2021 tarihinde borca itiraz ettikleri, takibin durduğu, işbu davanın süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi İrdelendiğinde; Davacı bankanın *** Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … Sanayi Makinaları Ve İnş.San. Tic.A.Ş. arasında 02.01.2012 tarihinde 2.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye …, …, …, …, … ve …’ün müteselsil kefil sıfatı ile kefil oldukları, yine davacı banka ile asıl borçlu … Sanayi Makinaları Ve İnş.San. Tic.A.Ş arasında 12.06.2018 tarihinde 6.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye …, …, …, … San. Tic. Ltd. Şti. Ve …’ün müteselsil kefil sıfatı ile kefil oldukları görülmüştür.
Davalılardan … hariç diğer tüm kefillerin şirket hissedarı oldukları, kefalet limitinin, kefalet tarihinin ve müteselsil kefalet türünün el yazısı ile imzalandığı, imzaya itiraz edilmediği, kefaletlerinin geçerli bir şekilde kurulduğu görülmüştür.
Davalılardan … ise şirket hissedarı olmayıp, kefil olduğu tarihte davalı … ile evlidir. Her ne kadar davalı …’ün kefil olduğu sırada eş rızası alındığına dair bir belge dosyaya sunulmamış ise de bir sözleşmeye birlikte kefil olan eşlerin birbirlerinin kefaletlerine eş rızası vermemesi hakkın kötüye kullanılması anlamına gelir. Bu nedenle somut olay bazında eş rızasını aramamak gerekir. Nitekim Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/603 Esas 2017/880 Karar sayılı kararı da bu yöndedir. Davalının kefalet limitinin, kefalet tarihinin ve müteselsil kefalet türünün el yazısı ile yazıp imzaladığı, imzaya itiraz edilmediği, dolayısı ile kefaletinin geçerli bir şekilde kurulduğu görülmüştür.
Faiz Hususu İrdelendiğinde; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 88. ve 120. maddelerinde temerrüt faizine sınırlamalar getirilmiştir. Yürürlük Kanunun 7. maddesine göre söz konusu hüküm 01/07/2012 tarihinden önce başlatılmış takiplerde de uygulanacaktır. Ancak 6102 sayılı TTK’nun 8. maddesine göre ticari işlerde faiz serbestisi ilkesi geçerlidir. Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu’na göre daha özel bir kanundur. Aynı tarihte yürürlüğe giren bu özel kanunlar arasındaki farklı nitelikteki hükümler söz konusu olduğundan daha özel nitelikteki 6102 sayılı TTK hükümlerinin dikkate alınarak faiz oranının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddesindeki sınırlamaların uyuşmazlıkta uygulanamayacağı taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekeceği düşünülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen davaya konu GKS’nin 13. maddesinde; “müşterinin temerrüdü halinde Banka, vadesinde ödenmeyen ana para (nakde dönüşen gayri nakdi krediler dahil) ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olan fakat zamanında ödenmeyen faiz, komisyon, ücret, masraf, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri ister tahakkuk ettirildikleri hesapta, isterse ayrı bir hesapta takip edilsin, bunlardan oluşan meblağa, Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın % 50’sinin (yüzde ellisinin) ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahiptir.” hükmü bulunduğu görülmüştür.
Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan takiplerde alacak hesabı yapılırken; Kredi sözleşmesindeki hüküm nedeniyle davacı bankanın kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Bu genel açıklamalar doğrultusunda somut uyuşmazlık irdelenmiştir.
Hesap Kat İhtarnamesinin Denetlenmesi
Davacı banka, kullanılan kredilerin ödenmemesi üzerine Adana 3.Noterliği’nin *** tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesin hesapları kat ederek toplam 367.189,02 TL nakit krediden kaynaklanan alacaklarının 1 gün içinde ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvurularak tahsil yoluna gidileceğinin ihtar etmiş, hesap kat ihtarnamesi ihtarnamesinin dava dışı asıl borçlu … San.Mak.ve İnş.Malz. Tic.ve San.A.Ş., … San.Tic.Ltd.Şti ve …’na 07.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu kişiler yönünden temerrüt tarihinin *** olduğu, ihtarnamenin diğer davalılar …, … ve …’e 08.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu kişiler yönünden temerrüt tarihinin 10.12.2020 olduğu, davalı …’na hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmediği, bu kişi yönünden temerrüt tarihinin icra takip tarihi olduğu, bilirkişi raporunda da aynı tespitlere varılarak hesaplama yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre ;
İcra Takip Tarihindeki Banka Alacağı;
Davalılar … San ve Tic Ltd Şti ve … yönünden; 321.172,57 TL asıl alacak, 45.254,38 TL işlemiş akdi faiz, 18.092,72 TL temerrüt faizi, 904,64 TL BSMV, 1.395,09 TL masraf olmak üzere toplam 385.469,40 TL, davalılar …, … ve … yönünden; 321.172,57 TL asıl alacak, 45.254,38 TL işlemiş akdi faiz, 17.860,76 TL temerrüt faizi, 893,04 TL BSMV, 1.395,09 TL masraf olmak üzere toplam 385.225,84 TL ve davalı … yönünden 10.053,58 TL asıl alacak, 1.144,99 TL işlemiş akdi faiz, 512,45 TL temerrüt faizi, 25,62 TL BSMV olmak üzere toplam 11.736,64 TL olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalılar vekilinin rapora itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Her ne kadar davalı vekili asıl borçlu … Şti’nin açmış olduğu konkordato davasında tasdik edilen kararın göz önünde bulundurulması gerektiğini ileri sürmüş ise de işbu davada davalıların tamamı kefil olup, asıl borçlunun konkordato talep etmiş olması, konkordato talep etmeyen davalı kefillere sirayet etmeyeceğinden mahkememizce bu itiraza itibar edilmemiştir.
Yine davalılar vekili asıl borçlu yararına üçüncü kişi tarafından verilen ipotek nedeni ile davalılar aleyhinde takip yapılamayacağını ileri sürmüş ise de ipotek belgesinin incelenmesinde ipoteğin davalı kefillerin borcunu teminen verilmediği, dolayısı ile davalılar yararına İİK’nun 45.maddesinin uygulanma yerinin olmadığı görülmüştür.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay 19. ve 11. Hukuk Dairesi Başkanlıkları’nın konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, davalıların sorumlu oldukları miktarlar ile sınırlı olarak; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin davalılar … San ve Tic Ltd Şti ve … yönünden; 321.172,57 TL asıl alacak, 45.254,38 TL işlemiş akdi faiz, 18.092,72 TL temerrüt faizi, 904,64 TL BSMV, 1.395,09 TL masraf olmak üzere toplam 385.469,40 TL üzerinden, davalılar …, … ve … yönünden; 321.172,57 TL asıl alacak, 45.254,38 TL işlemiş akdi faiz, 17.860,76 TL temerrüt faizi, 893,04 TL BSMV, 1.395,09 TL masraf olmak üzere toplam 385.225,84 TL üzerinden, davalı … yönünden 10.053,58 TL asıl alacak, 1.144,99 TL işlemiş akdi faiz, 512,45 TL temerrüt faizi, 25,62 TL BSMV olmak üzere toplam 11.736,64 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep ettiği, kabul edilen miktar yönünden ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar yerleşik Yargıtay kararları uyarınca likit kabul edildiğinden İİK’nun 67. maddesindeki %20’si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde davacıdan kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta haksız olması yeterli değildir, aynı zamanda bu kısım için takip başlatmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir. Somut olayda davanın reddine karar verilen kısmı için davacının takibe geçmekte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

İzah edilen nedenlerle mahkememizce aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile;
1.a)Takibin davalılar … San ve Tic Ltd Şti ve … yönünden; 321.172,57 TL asıl alacak, 45.254,38 TL işlemiş akdi faiz, 18.092,72 TL temerrüt faizi, 904,64 TL BSMV, 1.395,09 TL masraf olmak üzere toplam 385.469,40 TL üzerinden,
1.b)Takibin davalılar …, … ve … yönünden; 321.172,57 TL asıl alacak, 45.254,38 TL işlemiş akdi faiz, 17.860,76 TL temerrüt faizi, 893,04 TL BSMV, 1.395,09 TL masraf olmak üzere toplam 385.225,84 TL üzerinden,
1.c)Takibin davalı … yönünden 10.053,58 TL asıl alacak, 1.144,99 TL işlemiş akdi faiz, 512,45 TL temerrüt faizi, 25,62 TL BSMV olmak üzere toplam 11.736,64 TL üzerinden devamına,
2-Her bir davalının sorumlu olduğu asıl alacak yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar yıllık % 26,00 faiz yürütülmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 BSMV yürütülmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin kısımla ilgili itirazın iptali talebinin reddine,
4-İtirazın iptaline karar verilen 385.469,40 TL’nin takdiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının (davalılar … San ve Tic Ltd Şti ve … yönünden 385.469,40 TL’nin tamamının % 20’si, davalılar …, … ve … yönünden 385.225,84 TL’nin % 20’si ve davalı … yönünden 11.736,64 TL’nin %20’sini geçmemek üzere) davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davanın reddine karar verilen kısmı için davalıların şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
6-Davacının harçtan muaf olması nedeni ile dava açarken başvurma harcı ve peşin harç yatırmadığı göz önünde bulundurularak alınması gerekli 59,30 TL başvurma ve 26.331,41 TL karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 26.390,71 TL harcın (davalılar … San. Ve Tic. Ltd. Şti ve …’nun sorumluluğu tamamından, davalılar …, … ve …’ün sorumluluğu 26.374,03 TL ve davalı …’nun sorumluluğu 803,53 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) kabul ve red oranına göre 15,59 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 1.304,41 TL’sinin ise davalılar … San. Ve Tic. Ltd. Şti ve …’nun sorumluluğu 1.304,41 TL, davalı … , … ve …’ün sorumluluğu 1.303,58 TL ve davalı …’nun sorumluluğu 39,71 TL ile sınırlı olması ve tahsilde tekerrür olmamak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yapılan tebligat ve müzekkere gideri 156,30 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL olmak üzere toplam 906,30 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 895,59 TL’sinin (davalılar … San. Ve Tic. Ltd. Şti ve …’nun sorumluluğu 895,59 TL ile, davalılar ***, … ve …’ün sorumluluğu 895,02 TL ve davalı …’nun sorumluluğu 27,26 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı …’nun gider avansından harcanan 11,00 TL tebligat-yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 0,13 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’na ödenmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Diğer davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 35.432,86 TL vekalet ücretinin (davalılar … San. Ve Tic. Ltd. Şti ve …’nun sorumluluğu 35.432,86 TL ile, davalılar …, … ve …’ün sorumluluğu 35.415,81 TL ve davalı …’nun sorumluluğu 4.080,00 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
12-Davalılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen kısım üzerinden 4.080,00 TL’nin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, kabulüne karar verilen kısım için gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere, reddine karar verilen kısım için miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.