Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/299 E. 2022/16 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan ticaret sonucu faturaya konu malzemelerin usulüne uygun ve ticari temallüller gereğince davalıya teslim edildiğini ancak davalı tarafın ödeme yapmadığını, ödemenin borçlu davalıdan birçok defa talep edilmesine rağmen sonuç alınamadığını, daha sonra … fatura numaralı … düzenleme tarihli faturaya ilişkin olarak Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının borca itiraz etmekte haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan etmiş, icra takibine vaki itirazın iptaline, davalının takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ancak davalı vekili mahkememizce yapılan bir takım açık duruşmalara katılarak davanın reddini dilemiştir. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Prof. Dr. … ‘ın mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının takip ve dava konusu yaptığı 14.726,40 TL bedelli faturanın davalı tarafça vergi idaresine ilgili olduğu 2020/12 döneminde beyan edilmediği, ayrıca bu faturanın davalının 2020/12 dönemine ilişkin ticari defterlerde de kayıtlı olmadığını, Davacının ticari defterlerinde takip ve dava konusu yapılan faturanın davalıdan alacak olarak kaydedildiğini, Davacının ticari defterlerinde takip konusu faturaya mahsuben banka kanalıyla 8.500 TL tahsilat yapıldığının ve bakiye 6.226,40 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğunu ancak yapılan ödemelerin bir kısmının takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce olduğunu, Mahkemece davalı tarafça yapılan havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı kabul edilerek faturaya dayalı satışın ispatlandeğı kanaatine varılması durumunda takip tarihi itibariyle davacının 9.726,40 TL alacaklı olacağını, Takip tarihinden sonraki kısmi ödemelerin öncelikle faize sayılması durumunda takip sonrası ödenen 3.500 TL’nin 107,39 TL’sinin faize; 3,392,61 TL’sinin anaparaya sayılacağını, bu durumda dava tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 6.333,80 TL anapara ve 130,15 TL işlemiş faiz alacağının oluşacağını mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesiyle, faturadan dolayı alacaklı olduğunu, davalının ödeme yapmadığını belirterek yapılan takibe itirazın iptali dilemiştir.
Davalı ise davaya cevap vermemiştir. Daha sonraki beyanlarında ise faturayı kabul etmemişlerdir.
Davaya konu Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının celp edildiği, takip alacaklısının … Metal Mobilya San. Tic.Ltd.Şti ve takip borçlusunun … Home Mobilya Üretim Pazarlama Ambalaj İth.İhr.San Tic A.Ş. olduğu, fatura bakiye alacağı ile genel haciz yoluna özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya … tarihinde tebliğ edildiği, davalının … tarihinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, itiraz evrakının davacıya tebliğine ilişkin dosyada belge olmadığı, işbu davanın süresi içinde açıldığı görülmüştür.

Dava, faturadan dolayı ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. Maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiğini mahkememize bildirmiş ve gerekli ıslah harcını yatırdığına dair sayman mutemet alındısı evrakını mahkememize ibraz etmiştir.
Davacı ticari defter incelemesinde davacının kayıtlarında dava konusu faturanın kayıtlı olduğu, davacının kayıtlarında faturadan sonra 8.500,00 TL’lik ödeme kaydı bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesinde ise dava konusu faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı ve BA ile bildirilmediği görülmüştür.
Davacı ticari defter incelemesinde ise söz konusu faturaların kayıtlı olduğu görülmüştür.
Faturanın TTK’da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde fatura,”Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika” olarak tanımlanmıştır. Buna göre fatura, tek taraflı düzenlenmesi her zaman mümkün olan bir belgedir.
TTK 21/1.maddesine göre, “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir”. TTK 21/2 maddesine göre “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.
… tarihli … E…. K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, “fatura sözleşmenin yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir..” denilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle akdî ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Akdî ilişkinin ticari defterler üzerinden kanıtlanması halinde alacaklı olduğunu iddia eden kişinin delil olarak ya her iki tarafın defter ve kayıtlarına dayanması ya da münhasıran davalı defter ve kayıtlarına dayanması gerekir.
Somut olayda davalı tarafından yapılan ödemelerin hangi ticari ilişki için yapıldığının tespiti amacıyla ilgili banka dekontları dosya arasına alınmıştır. Anılan dekontların incelenmesinde dekont açıklamasında 11. ay ödemesi ve 12. Ay ödemesi ifadeleri yer aldığı anlaşılmıştır. Ödemelerin faturaya ilişkin ilişkiden kaynaklı ödendiği ve akdi ilişki ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Ara buluculuk görüşmelerine davalı katılmadığından ara buluculuk ücreti davalı üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 93,32 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 152,62 TL harçtan mahsubu ile artan 71,92 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı…

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*