Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/296 E. 2022/568 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : ***
ÜYE : ***
ÜYE : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- ***
: 2-***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.
Av.
DAVALI : 3- ***

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş. ile dava dışı … Tüketim Malları Ve Soğutma Sanayi Ticaret Anonim Şirketi arasında kredi sözleşmeleri imzalanarak müvekkili banka tarafından asıl borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, davalıların da söz konusu kredi sözleşmelerini müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, 16/07/2012 tarihli 500.000,00-TL ve 16/07/2012 tarih, 2.000.000,00-Euro bedelli kredi sözleşmelerinde gerçek kişi müteselsil kefillerin eş rızaları bulunmakta olduğunu, 25/08/2014 tarihli 2.000.000,00-Euro bedelli kredi sözleşmesinde ise her bir kefilin kefalet tarihi itibari ile şirket yetkilisi, şirket ortağı olduğundan eş rızasına ihtiyacın bulunmadığını, kredi geri ödemelerinin zamanında yerine getirilmemesi üzerine tüm borçlulara Beşiktaş 17. Noterliği’nin 31/10/2019 tarihli ve 79366 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, kefillerden ***’e Kayseri 12. Noterliği’nin *** tarihli ve *** yevmiye numaralı ihtarının ayrıca keşide edildiğini, işbu borçlu yönünden taleplerinin takip talebinde belirtilen 8.812.863,70-TL asıl alacak miktarı için itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, ihtarname ile kendilerine verilen süre içerisinde borçlarını ödemeyen borçlular hakkında Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin *** Esas sayılı dosyasından ilamsız takip süreci başlatıldığını, söz konusu takipte borçlular ile davacı banka arasında imzalanan kredi sözleşmelerinin 2. maddesi uyarınca Euro borçların TL’na çevrilmesinde davacı bankanın döviz satış kuru kullanıldığını, *** tarihli banka döviz satış kurlarında 1,00-Euro = 9,5479-TL olduğunu, yabancı para alacakları için seçimlik haklarının takiple birlikte TL’na çevrilerek kullanıldığını, davalı borçlular tarafından takip dosyasına sunulan dilekçe ile borca itiraz edilerek, takibin durdurulması talebinde bulunulduğunu, davalıların itirazının haksız olduğunu, davalıların kendilerine gönderilen ihtarnamede verilen 1 günlük süre içerisinde ve sonrasında herhangi bir ödemede bulunmadığını, bunun üzerine davacı banka tarafından alacakların tahsili amacıyla yasal takip süreçlerinin başlatıldığını beyan ederek davalıların Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin *** Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazlarının iptaline, davalı *** bakımından 8.812.863,70-TL alacak miktarı yönünden itirazın iptaline, takibin devamına ve takip tutarı üzerinden hesaplanacak asgari %20 icra inkâr tazminatı ile yargılama ücreti ve yasal vekâlet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılara usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmamışlardır.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı banka vekilinin Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin *** Esas sayılı takip dosyası ile *** tarihinde …, ***, … Tük. Mal. Ve Otel Ekip. San. Tic. A.Ş. ve … aleyhine 8.812.863,70- TL asıl alacak (istenen faiz: yıllık TTK’nun 1530. maddesine göre temerrüt faizi), 1.373.504,11-TL işlemiş faizi, 68.675,41-TL BSMV ve 708,57-TL masraf olmak üzere toplam 10.255.751,79-TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, 10.255.751,79-TL banka alacağının *** tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %42 oranında temerrüt faizi, BSMV ve masrafları ile birlikte tahsilinin ve teminat mektubu ile çek yapraklarından kaynaklanan 10.000,00-TL’nın faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesini, bankanın ödemek durumunda kaldığı bedel olması halinde bu bedelin ödendiği tarihten itibaren %42 temerrüt faizi işletilerek talep edileceği, Euro kredinin TL’na çevrilmesi banka kuru: 1,00-Euro=9.5479-TL tahsilde tekerrür olmamak üzere yukarıdaki hesap tablolarında belirtilen oranlardan işleyecek temerrüt faizleri, faizlerin gider vergisi, avukatlık ücreti, icra harç ve masraflarıyla birlikte, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davalılara tebliğ edildiği, davalılar tarafından borca itiraz edildiği ve bu itiraz neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından delil olarak dayanılan genel kredi sözleşmesinin örneği, hesap kat ihtarının muhataplara tebliğ şerhli örneği ve tebligat mazbatalarının örneği ile ve faiz genelgesini dosyaya ibraz etmiştir.
HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir bankacı bilirkişiye tevdine, bilirkişiye HMK’nun 268. maddesi gereği bilirkişiye banka defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince kredi sözleşmesinin tarafları, kredi miktarı, kefalet miktarı, hesap kat tarihi, kat tarihindeki ihtar, ihtarın tebliğ tarihi, ihtar ile muhataplara verilen süre, bu sürenin son gününün resmi tatil veya hafta sonuna denk gelip gelmediğinin tespiti ile buna göre temerrüt tarihinin belirlenmesi (ihtarda verilen sürenin son günü hafta sonuna veya resmi tatile denk geliyorsa takip eden ilk iş gününden sonraki gün temerrüt oluşacağı hususunun dikkate alınması), bankanın temerrüt tarihi itibari ile uyguladığı en yüksek akdi faiz oranının belirlenerek sözleşme hükümleri ile kararlaştırılan şekilde davalı tarafın sorumlu olduğu temerrüt faiz oranının tespiti, bu yapılırken davacının icra takibinde talep ettiği oranın göz önünde bulundurulması ve talebe bağlılık kuralı doğrultusunda hareket edilmesi, işlemiş temerrüt faizi miktarı, asıl alacak miktarı, BSMV miktarı, işlemiş faiz miktarı, masraf, olmak üzere takip talebinde ve icra ödeme emrinde yazılı olduğu şekilde talebe konu her bir alacak kalemi yönünden davacının varsa alacak miktarlarının kaçar TL olduğunun tespiti, takip tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde yapılan ödeme varsa ödeme tarihi ve miktarı, dava tarihinden bilirkişinin inceleme yaptığı tarihe kadar olan dönemde yapılan ödeme varsa ödeme tarihi ve miktarı, müteselsil kefillerin sorumluluk miktarına ilişkin hususlarda hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Ara kararı gereği görevlendirilen bankacı bilirkişi *** tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Davalı banka tarafından, dava dışı asıl borçlu … Tüketim Malları Ve Soğutma San. Tic, A.Ş.’ne tahsis edilen kredi limitleri, kefil ve teminat koşulları banka kayıtlarından incelenmiştir. Davacı banka tarafından dava dışı asıl borçluya 19/03/2015 tarihinde 2.000.000,00-EUR nakit krediler ve 210.000,00-TL gayri nakit kredi limiti tahsis edildiği, davacı *** A.Ş. Kayseri Ticari Şubesi ile dava dışı … Tüketim Malları Ve Soğutma San. Tic. A.Ş. arasında 25/08/2014 tarihinde 2.000.000,00-EUR limitli, 12 sayfa ve 5 maddeden oluşan, Kredi Çerçeve Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeyi …, … ile *** Tük. Mal. ve Otel Ekip. Tic. A.Ş.’nin 25/08/2014 tarihinde 2.000.000,00-EUR’a kadar müteselsil kefil olarak imzaladıkları, davalı …’in ise 27.07.2017 tarihinde 2.000,000,00 EUR’a kadar müteselsil kefil olarak imzaladığı, sözleşmede müteselsil kefiller …, … ve …’in adreslerinin olmadığı, davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu firmaya *** tarihinde, *** nolu, 914.857,84-EUR, 4 ay vadeli, %6,75 yıllık akdi faiz oranı üzerinden ticari yapılandırma kredisi kullandırıldığı, 24/09/2019 tarihinden itibaren anapara ve faiz ödemelerinin yapılmadığı, 24/09/2019 tarihi itibariyle kredi anapara tutarının 914.857,84-EUR olduğu, YB000073 nolu kredinin ödenmemesi üzerine tekrar yapılandırma yapılarak 31/10/2019 tarihinde, YB000084 nolu, 916.310,84-EUR tutarlı 48 ay vadeli, %5,00 yıllık akdi faiz oranı üzerinden ticari yapılandırma kredisi kullandırıldığı 31/10/2019 tarihinden itibaren anapara ve faiz ödemelerinin yapılmadığı, 31/10/2019 tarihi itibariyle kredi anapara tutarının 916.310,84-EUR olduğu, YB000084 nolu krediye 23/01/2020 tarihinde 4.405,80-EUR ve 28/01/2020 tarihinde 3.861,90-EUR olmak üzere toplam 8.267,70-EUR tahsilat yapıldığı, davalı asıl borçlu firma tarafından YB000084 nolu, 916.310,84EUR tutarlı krediye ödeme yapılmadığı için davacı banka tarafından T.C. Kayseri 12. Noterliği’nin *** tarih ve *** yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamenin müteselsil kefil …’e *** tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu ihtarnamede nakit kredi ve gayri nakdi krediler kaynaklı alacaklar gün içinde talep edildiğinden, davalı müteselsil kefil … için temerrüt tarihinin 18/12/2020 olarak belirlendiği, ancak temerrüt tarihi dolmadan *** tarihi itibari ile icra takibi başlatıldığı için *** nolu kredi için yapılandırma tarihi olan 31/10/2019 ile icra takip tarihi olan 16/12/2020 tarihleri arasında akdi faiz üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, davacı bankanın, müteselsil kefiller …, …, *** Tük. Mal. Ve Otel Ekip. Tic. A.Ş.’nden; icra takip tarihi itibariyle dava dışı asıl borçlu firmanın davacı bankadan kıullanmış olduğu ticari yapılandırma kredisinden dolayı 910.316,84-TL asıl alacak, 52.636,37-EUR işlemiş faiz, 2.631,82-EUR BSMV, 8.267,70-EUR tahsilat olmak üzere toplamda 963,311.33-EUR ve 708,57-TL ihtar masrafı alacağının bulunduğu, davacı bankanın, davalılar müteselsil kefiller …, …, ***Tük. Mal. Ve Otel Ekip. Tic. A.Ş.’nden; icta takip tarihi itibariyle dava dışı asıl borçlu firmanın davacı bankadan kullanmış olduğu ticari yapılandırma kredisinden dolayı 8.748.844,27-TL asıl alacak, 423.627,62-TL işlemiş faiz, 25.128,35-TL BSMV ve 708,57-TL ihtar masrafi olmak üzere toplamda 9.198.308,82-TL nakdi kredi alacağı bulunduğu ve MW000465 Nolu, 10.000,00-TL tutarlı, kesin ve süresiz teminat mektubunda dolayı 10.900,00-TL’nın faiz getirmeyen banka hesaplarında bloke edilmesi gerektiği, 16/12/2020 takip tarihi itibariyle davacı bankanın alacağının; 8.748.844,27-TL asıl alacak 423.627,62- TL yıllık 45,00 akdi faiz ( 502.566,80-TL faiz – 78.939,17-TL tahsilat) 25.128,35-TL %5 BSMV, 708,57-TL masraf, 9.198.308,82-TL toplam olduğu, davacı bankanın Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’ne ait 17/12/2020 tarih ve 2020/9343 esas sayılı icra talebinde alacakları 10.255.751,79-TL iken bilirkişiliğimizce 9.198.308,82-TL hesaplanmıştır. Farklılığın YB000084 nolu, 916.310.84-EUR tutarlı kredide akdi faiz oranının %45,00 olmasına rağmen (taksit tablosundaki akdi faiz oranı) davacı banka tarafından hesaplamada akdi faiz oranının %10,00 alınması ve temerrüt oluşmadığı halde 10/12/2020-16/12/2020 tarihleri arasında 9.615,00-TL temerrüt faizi uygulanması ile işlemiş faizin 1.373.504,11-TL ve BSMV’nin 68.675,41-TL talep edilmesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir” şeklinde rapor düzenlemiştir.
Bilirkişi Abdullah Kalın’ın düzenlediği rapor ve ek rapora davacı vekilinin beyan ve itirazları, bu raporun ve önceki raporların mahkememiz ara kararı ile istenen hususları tam kapsamadığı, davacı vekilinin *** tarihli dilekçesinde yeniden bilirkişi incelemesi talebi olduğu dikkate alınarak HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir bankacı bilirkişi ***’ya tevdine, Bilirkişiye HMK’nun 268. maddesi gereği bilirkişiye banka defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince kredi sözleşmesinin tarafları, kredi miktarı, kefalet miktarı, *** tarihli kredilerin yeniden vadelendirilmesi taahhütnamesinin II/1 maddesinin içeriği dikkate alınarak Beşiktaş 17. Noterliği’nin 31/10/2019 tarihli ve *** yevmiye sayılı hesap kat ihtarının bu ihtarnamede adı yazılı borçlulara, başka bir deyimle davalı … ve ***…. A.Ş.’ne 04/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 1 günlük sürenin eklendiğinde bu davalılar yönünden temerrüt tarihinin *** olduğu, davalı …’e ise Kayseri 12. Noterliği’nin *** tarihli ve *** yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesinin 16/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 3 günlük süre ve haftasonu tatili dikkate alındığında bu davalı yönünden temerrüt tarihinin 22/12/2020 olduğu ancak takip tarihinin temerrüt tarihinden önceki bir tarih olan 17/12/2020 olduğu, kredilerin yeniden vadelendirilmesi taahhütnamesinin II/1 maddesi içeriği de dikkate alındığında taahhüdün ihlali veya ödeme planına uygun ödeme yapılmadığı takdirde ödeme planına göre sağlanan vade, faiz, indirim gibi ayrıcalık ve avantajların geriye dönük olarak ortadan kalktığı kabul edileceğinin yazdığı dikkate alınarak genel kredi sözleşmesinde yer alan faiz, döviz kuru, temerrüt faizi, kefalet ve diğer ilgili maddelerin dikkate alınması, hesap kat tarihi, hesap kat ihtarı, davacı bankanın temerrüt tarihi itibari ile uyguladığı en yüksek akdi faiz oranının belirlenerek genel kredi sözleşmesinin hükümleri ile kararlaştırılan şekilde davalıların sorumlu olduğu temerrüt faiz oranının tespiti, bu konudaki davacı vekilinin rapor ve ek raporuna karşı beyan ve itirazlarının incelenmesi, bu yapılırken davacının icra takibinde talep ettiği faiz oranının göz önünde bulundurulması ve taleple bağlılık ilkesi doğrultusunda hareket edilmesi, buna göre asıl alacak, işlemiş temerrüt faizi miktarı, BSVM, masraf ve toplam alacağın kaçar TL olduğu, icra takip talebi ve ödeme emrinde yazan her bir alacak kalemleri yönünden hesap ve tespitlerin yapılması, davalı … yönünden ise dava dilekçesine sadece 8.812.863,70-TL asıl alacak yönünden itirazın iptali talep edildiğinden bu hususun dikkate alınıp atlanması, yine talep edilen davalılar yönünden gayri nakdi alacak talebinin değerlendirilmesi, davacının gayrinakdi alacağının olup olmadığı ve miktarının araştırılması, icra takip tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde ödeme varsa ödeme miktarlarının, dava tarihinden bilirkişinin inceleme tarihi itibari ile olan dönem arasında ödeme varsa ödeme tarihi ve miktarının tespiti, müteselsil kefiller yönünden sorumluluk miktarlarına ilişkin hususlarda hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi *** tarafından düzenlenen *** tarihli ek raporda özetle; “Davacı banka vekilinin itirazları doğrultusunda, dava dosyasına, davacı vekilince 18/01/2022 tarihli dilekçesi ekinde sunulan, 31/10/2019 tarihli “Kredilerin Yeniden Vadelendirilmesi Taahhütmamesi” incelenmesi sonucunda alacak ve faiz tekrar hesaplanmıştır. Davacı T. Halk Bankası A.Ş. Kayseri Ticari Şubesi ile dava dışı … Tüketim Malları Ve Soğutma San. Tic. A.Ş. arasında 31/10/2019 tarihinde, 4 sayfa ve 8 madden oluşan “Kredilerin Yeniden Vadelendirilmesi Taahhütnamesi” imzalandığı, taahhütnamenin “Müteselsil Kefiller” bölümünde davalılar … ile ***Tük. Mal. ve Otel Ekip. Tic. A.Ş.’nin kefalet imzasının olduğu, davalı …’in kefalet imzasının olmadığı, davalı asıl borçlu firma tarafından YBO00084 nolu, 916.310,84-EUR tutarlı krediye ödeme yapılmadığı için davacı banka tarafından Kayseri 12. Noterliği’nin 14/12/2020 tarih ve 38723 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamenin müteselsil kefil …’e 16/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu ihtarnamede nakit kredi ve gayri nakdi krediler kaynaklı alacaklar 3 gün içinde talep edildiğinden, davalı müteselsil kefil … için temerrüt tarihinin 22/12/2020 olarak belirlendiği, ancak temerrüt tarihi dolmadan 17/12/2020 tarihi itibari ile icra takibi başlatıldığı için YBO00084 nolu kredi için yapılandırma tarihi olan 31/10/2019 ile icra takip talep tarihi olan 16/12/2020 tarihleri arasında yapılardırma faizi üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, davacı bankanın, davalılar müteselsil kefiller …, …, *** Mal. Ve Otel Ekip. Tic. A.Ş.’nden; icra takip tarihi itibariyle dava dışı asıl borçlu firmanın davacı bankadan kullanmış olduğu Ticari Yapılandırma Kredisinden dolayı 8.748.844,27-TL asıl alacak, 1.016.183,29- TL işlemiş faiz, 50.809,16-TL BSMV, 78.929,17-TL tahsilat ve 708,57-TL ihtar masrafı olmak üzere toplamda 9.737.606.12-TL nakdi kredi alacağı bulunduğu ve MWOO0465 Nolu, 10.000,00-TL tutarlı, kesin ve süresiz teminat mektubundan dolayı 10.000,00-TL’nin faiz getirmeyen banka hesaplarında bloke edilmesi gerektiği, 16/12/2020 takip tarihi itibariyle davacı bankanın alacağı; 8.748.844,27-TL asıl alacak, 1.016.183,29-TL yıllık 410,00 yapılandırma faizi, 50.809,16-TL %5 BSMV, 78.929,17-TL tahsilat ve 708,57-TL masraf olmak üzere toplam 9.737.606,12-TL olarak hesaplandığı” belirtilmiştir.
Bilirkişi ***’ın düzenlediği rapor ve ek rapora davacı vekilinin beyan ve itirazları, bu raporun ve önceki raporların mahkememiz ara kararı ile istenen hususları tam kapsamadığı, davacı vekilinin *** tarihli dilekçesinde yeniden bilirkişi incelemesi talebi olduğu dikkate alınarak HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir bankacı bilirkişi ***’ya tevdine, bilirkişiye HMK’nun 268. maddesi gereği bilirkişiye banka defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince kredi sözleşmesinin tarafları, kredi miktarı, kefalet miktarı, 31/10/2019 tarihli kredilerin yeniden vadelendirilmesi taahhütnamesinin II/1 maddesinin içeriği dikkate alınarak Beşiktaş 17. Noterliği’nin 31/10/2019 tarihli ve 79366 yevmiye sayılı hesap kat ihtarının bu ihtarnamede adı yazılı borçlulara, başka bir deyimle davalı … ve Kleo …. A.Ş.’ne 04/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 1 günlük sürenin eklendiğinde bu davalılar yönünden temerrüt tarihinin 06/11/2019 olduğu, davalı …’e ise Kayseri 12. Noterliği’nin *** tarihli ve ***yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesinin 16/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 3 günlük süre ve haftasonu tatili dikkate alındığında bu davalı yönünden temerrüt tarihinin *** olduğu ancak takip tarihinin temerrüt tarihinden önceki bir tarih olan *** olduğu, kredilerin yeniden vadelendirilmesi taahhütnamesinin II/1 maddesi içeriği de dikkate alındığında taahhüdün ihlali veya ödeme planına uygun ödeme yapılmadığı takdirde ödeme planına göre sağlanan vade, faiz, indirim gibi ayrıcalık ve avantajların geriye dönük olarak ortadan kalktığı kabul edileceğinin yazdığı dikkate alınarak genel kredi sözleşmesinde yer alan faiz, döviz kuru, temerrüt faizi, kefalet ve diğer ilgili maddelerin dikkate alınması, hesap kat tarihi, hesap kat ihtarı, davacı bankanın temerrüt tarihi itibari ile uyguladığı en yüksek akdi faiz oranının belirlenerek genel kredi sözleşmesinin hükümleri ile kararlaştırılan şekilde davalıların sorumlu olduğu temerrüt faiz oranının tespiti, bu konudaki davacı vekilinin rapor ve ek raporuna karşı beyan ve itirazlarının incelenmesi, bu yapılırken davacının icra takibinde talep ettiği faiz oranının göz önünde bulundurulması ve taleple bağlılık ilkesi doğrultusunda hareket edilmesi, buna göre asıl alacak, işlemiş temerrüt faizi miktarı, BSVM, masraf ve toplam alacağın kaçar TL olduğu, icra takip talebi ve ödeme emrinde yazan her bir alacak kalemleri yönünden hesap ve tespitlerin yapılması, davalı … yönünden ise dava dilekçesine sadece 8.812.863,70-TL asıl alacak yönünden itirazın iptali talep edildiğinden bu hususun dikkate alınıp atlanması, yine talep edilen davalılar yönünden gayri nakdi alacak talebinin değerlendirilmesi, davacının gayrinakdi alacağının olup olmadığı ve miktarının araştırılması, icra takip tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde ödeme varsa ödeme miktarlarının, dava tarihinden bilirkişinin inceleme tarihi itibari ile olan dönem arasında ödeme varsa ödeme tarihi ve miktarının tespiti, müteselsil kefiller yönünden sorumluluk miktarlarına ilişkin hususlarda hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi *** tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “…, Ve … Tük.mal.ve Otel Ekip. San. Tic. A.Ş. açısından, taleple bağlılık kuralına göre kabul ettiğimiz asıl alacak ve faiz tutarlarına göre davacı bankanın dava dışı asıl borçludan icra takip tarihi itibariyle 8.812.863,70-TL asıl alacak, 1.373.504,11-TL işlemiş faiz, 68.675,41-TL BSMV ve 708,57-TL masraf olmak üzere toplam 10.255.751,79-TL nakit alacağına davalılardan … ve … Tük. Mal. Ve Otel Ekip. San. Tic. A.Ş.’nin müteselsil kefaletinin bulunduğu, … açısından, taleple bağlılık kuralına göre kabul ettiğimiz asıl alacak tutarına göre davacı bankanın dava dışı asıl borçludan icra takip tarihi itibariyle 8.812.863,70- TL asıl alacak olmak üzere toplam 8.812.863,70-TL nakit alacağına davalı …’in müteselsil kefaletinin bulunduğu, gayrınakdi risk yönünden: davacı bankanın dava dışı asıl borçlu Kaysu Day. Tük. Mal. Ve Soğutma San. Tic. A.Ş. firmasından halen mer’i olan teminat mektubundan kaynaklanan 10.000,00-TL gayrınakdi alacağının bulunduğu, ancak taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi incelendiğinde gayrınakdi krediler için kefillerden depo talep edilmesine yönelik hüküm bulunmadığından 10.000,00-TL gayrınakdi alacak için kefillerden depo talep edilemeyeceği” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Tarafların uyuşmazlık noktaları ana başlıklarıyla; davacının genel kredi sözleşmeleri nedeniyle davalılardan alacaklı olup olmadığı, davalıların icra takibine vaki itirazının haklı olup olmadığı ve bu itirazların iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219, 223). İcra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığından, eldeki davanın bir yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili Av. ***, *** tarihli dilekçesi ile; “…davalı tarafça takip konusu ilamsız dosyaya yapılan itirazdan vazgeçilmiş olup işbu husustaki davalı talebi ve icra müdürlüğü tensibi ektedir. Davalı tarafça takip konusu ilamsız dosyaya yapılan itirazdan vazgeçildiğinden işbu dava konusuz kalmış olup davanın konusuz kalmış olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesis edilmesini, karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar tesis edilmesi halinde karşı taraftan vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talebimiz bulunmadığından işbu dava nedeni ile müvekkil banka lehine vekalet ücretine ve icra inkar tazminatına hükmedilmemesini, vekaleten saygılarımla arz ve talep ederim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalılar vekili Av. ***, *** tarihli dilekçesi ile; “…davacının*** tarihli dilekçesindeki beyan ve talep uyarınca verilecek kararda müvekkil davalıların herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığını kararın bu şekli ile oluşturulmasını vekaleten saygılarımızla beyan ve talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraf vekillerinin birbiriyle uyumlu beyan ve talepleri ile Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin *** Esas sayılı takip dosyasında davalıların *** tarihli borca itirazlarının geri alınmasına ilişkin beyan dilekçesi karşısında mahkememizce dosya kapsamına göre değerlendirme yapılmıştır.
İtirazın iptali davası, alacaklı tarafından alacağın ödettirilmesi amacına yönelik yapılan ilamsız icra takibine karşı, borçlunun süresinde ( 7 gün içinde ) ödeme emrine yönelik itirazının iptali için açılır. Borçlunun icra müdürlüğüne itirazı üzerine kısmi itiraz halinde takibin itiraz edilen bölümü, borcun tamamına itiraz halindeyse takibin tamamı durur. İtirazın kaldırılması ya da iptalini sağlamak yükümlülüğü alacaklıya düşer. İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra takibini durduran itirazın, tetkik merciinden kaldırılması istenebileceği gibi, mahkemede de itirazın iptali istenebilir.
İtirazın iptali davasında genel hükümler uygulanır.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda ( alacak ) davasıdır. ( Prof. Dr. Baki Kuru. İcra İflas Hukuku C.1.sh-280 ). İtirazın iptali davası tamamen genel hükümlere bağlı olarak görülür. Bu davada alacağın varlığının saptanması suretiyle iptali istemi aynı zamanda alacağın ödettirilmesi amacını da taşır.
Alacağın varlığının saptanması demek, borçludan ne miktar alacaklı olduğunun belirlenmesi yanında borçlunun varsa ödemelerinin düşülmesi suretiyle hükme esas net miktarın ortaya çıkarılmasını gerektirir. Alacaklı takibe konu alacağın varlığını T.M.K.’nun 6. maddesindeki genel ispat kuralı ve H.M.K.’nun 189. ve izleyen maddelerindeki koşullar doğrultusunda kanıtlamakla yükümlüdür. Öbür davalarda olduğu gibi borçluda davanın açılmasına kadar doğan tüm itiraz ve def’ileri ileri sürebilecektir.
Açılan itirazın iptali davasında, borçlu hakkında yapılan icra takibinden sonra gerek icraya gerekse alacaklıya haricen yaptığı ödemelerin ya da verdiği teminat senetlerinden yahut sair nedenlerle bankanın borca mahsuben tahsilatları olduğuna ilişkin savunmasını ispatlayıcı kanıtların toplanıp incelenmesi gerekir.
Böylece takip gününden önce borca karşı yapılmış ödemelerin saptanması yanında ödeme emrine itiraz gününden sonraki ödeme ve tahsilatın mahsubundan sonra dava günü itibariyle kalan borç belirlenmiş olur. Zira her dava açıldığı günde varolan maddi olgu ve koşullara göre çözümlenir. Davanın açılmasından sonraki evrede de borçlu ödemelerinin varlığının saptanması halinde en son bilirkişi incelemesinin yapıldığı gündeki gerçek borç tutarı üzerinden itirazın iptaline karar verilip bu miktarla sınırlı takibin sürdürülmesi sağlanmalıdır.
Dosya kapsamına göre itirazın iptali davası açıldıktan sonra yargılama sırasında davalılar icra takibine olan itirazlarını geri alarak itirazlarından feragat etmişlerdir. Mahkememizce yargılama sırasında davalıların icra takibine olan itirazlarını geri almalarından dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
Sonradan yapılan ödemeler veya borcu kabul beyanı mahkemenin yargılamayı devam ettirip davayı sonuçlandırmasına ve takibe yapılan itirazda haksızlık durumuna göre inkar tazminatına veya kötü niyet tazminatına hükmetmesine engel teşkil etmez. Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. maddesinin birinci fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemenin dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir. Ancak davacı vekilince ***tarihli dilekçesiyle açtıkları davanın konusuz kaldığını, davalı taraftan vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı taleplerinin olmadığını beyan etmiş olduğu görülmektedir. Davalıların yargılama sırasında davalılar icra takibine olan itirazlarını geri almış olmaları da davacının dava açmakta haklı olduğunu göstermektedir. Bu nedenle davalıların yargılama giderlerinden ve zorunlu arabulucuk ücretinden sorumlu tutulmaları gerekmektedir.
Öte yandan, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin, “Yargı Harçları” başlığı altında düzenlenen “Karar ve ilam harcı” başlıklı III. kısmının 1. fıkrasında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı; 2-(a) fıkrasında ise, 1’inci fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlar ve davanın reddi kararlarında maktu karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmıştır.
Bu durumda; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davada esas hakkında karar verilmesi halinde nispi harç alınacağı; usule ilişkin nihai kararlarla, davanın konusuz kalması halinde verilecek kararlarda ise maktu harç alınacağı kuşkusuzdur (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 28/12/2021 tarihli, 2021/2913 Esas ve 2021/13762 Karar sayılı ve 27/12/2021 tarihli, 2021/7990 Esas ve 2021/13624 Karar emsal kararları). Bu nedenle maktu harç alınmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafça talep edilmediğinden icra inkar tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınmış 123.863,85-TL harcın mahsubu ile fazla yatan 123.783,15-TL harcın karar kesinleştiğine ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti (yargılama gideri) 1.360,00-TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan 59,00-TL başvuru harcı ve 80,70-TL maktu karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 140,00-TL’nın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan e-tebligat gideri 29,50-TL, tebligat gideri 378,00-TL ve 1.750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.157,50-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından artan olması durumunda karar kesinleştiğinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
10-Talep edilmediğinden taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/07/2022

Başkan***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Katip ***
E-imzalıdır