Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/288 E. 2021/768 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/288 Esas
KARAR NO : 2021/768

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin plastik ham madde ithalat ve pazarlama işi yaptığını, davalı şirketin, davacı firmadan ham madde alımı yaptığını ve kısmi ödemede bulunduğunu, 01/01/2020 – 31/12/2020 tarihleri arasında davacı şirkete ödenmesi gereken fatura bedellerinin ödenmediğini, yapılan görüşmelere rağmen borçlu firma tarafından ödeme yapılmaması üzerine alacakların tahsili için borçlu şirket aleyhine, 05/01/2021 tarihinde Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını,davalı şirketin 26/01/2021 tarihinde hem yetki itirazında bulunduğunu hem de borcun tamamına ve fer’ilerine itiraz ederek davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, süresi içinde yapılan bu itiraza dayanılarak icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak tarafların anlaşamadığını beyan etmiş, davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetli yapılan itiraz nedeniyle borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; 16/04/2021 tarihli dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının davalıya avans olarak ödeme yaptığını, davalının bunun karşılığında davacıya teslim etmesi gereken malları teslim etmediğini, fire iddiasında bulunduğunu, bu nedenle davacının davalıdan alacaklı konumuna geçtiğini, davacının davalıya düzenlediği ve bedelini tahsil edemediği bir fatura olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkide fatura düzenleyenin davalı olduğunu, fatura bedelini ödeyenin ise davacı olduğunu, yeteri kadar malın davacıya teslim edilmediği ve davacının avans olarak ödeme yaptığı için alacaklı konuma geçtiğini, söz konusu alacağın tahsili için icra takibi başlattığını beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap süresinin uzatılması talepli dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, davanın da yetkisiz mahkemede açıldığını, Bakırköy Adliyesi Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında proje (adi nitelikte) ortaklığı olduğunu, davalı şirket yetkilisinin bu dönemde merhum annesinin ağır geçen kanser tedavisi ile meşgül olduğu için üretim ve mali sistemin de davalının gözetiminde yürütüldüğünü, tamamlanmayan işler, hatalı fire oranları sebebiyle yanlış ve eksik faturalandırma olması nedeniyle gerekli düzeltmelerin yapılması gerektiğinin taraflar arasında konuşulduğunu, bu amaçla nihai işlemler için yılbaşından sonra davalı şirket merkezine gelineceği beyan edilmiş iken işbu davaya konu takibin başlatıldığını, projeye dahil atıklardan işlenmediği için muhasebeleştirilemeyecek depoda bekleyen çok miktarda atık bulunduğunu, davacının bunları dahi gerçekleşmiş gibi istediğini, şu haliyle icra takibi başlatılması ve dava açılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, ortak projeye ilişkin detaylar için davalı şirket yetkilisi ile bir araya gelinmesi planlamış ise de, kişisel sebeplerin yanında yetkilinin İstanbul dışında bulunması nedeniyle görüşülemediğini belirterek davaya cevap süresinin uzatılmasını talep etmiş, mahkememizce talep kabul edilerek 30/04/2021 tarihli ara kararın yazılmış, davalı tarafa ilk cevap süresinin bitiminden itibaren davalı tarafa ek iki hafta süre verilmiş, davalı vekili 08/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde icra müdürlüğünün ve mahkememizin yetkisine itirazını tekrar etmiş, davacı, davalı ve üçüncü kişi … Dış Tic. Ltd. Şti. arasında adi ortaklık olduğunu, davalı şirket yetkilisinin bu dönemde annesinin ağır geçen kanser tedavisi ile meşgul olduğunu, üretim ve mali sistemin davalının gözetiminde yürütüldüğünü, tamamlanmayan işler, hatalı fire oranları sebebiyle yanlış ve eksik faturalandırma olması nedeniyle gerekli düzeltmelerin yapılması gerektiği konusunda davacı şirket adına … Bey ile konuşulduğunu, bu amaçla nihai işlemler için yılbaşından sonra davalı şirket merkezine gelineceğinin beyan edildiğini ancak işbu davaya konu takibin başlatıldığını, davacı şirket temsilcisi … ve oğlu ….’ın düşük fireler üzerinden faturalandırma yaptırdıklarını, kâr paylaşımında kendi paylarına düşeceğini varsaydıkları miktarın fatura dışı kalmasını sağladıklarını, dolayısıyla Borçlar Kanunu’nun 620 vd. maddelerinde düzenlenen ortaklık sorumluluğundan kaçınarak 628. maddede yazılı özen borcunu ihlal ettiklerini, BK’nun 630. maddesinde yazılı hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının yurt dışından mal tedariki, gümrük ve nakliyat işleri, sahibi olduğu fabrikada üretim altyapısını ve işçileri hazır bulundurmakla ilgili tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, davacının üretim sonucu, satış ve sevkiyat en önemlisi mali/fatura düzeni ile kâr zarar hesabını ortaya koymakta özensiz, kusurlu, haksız davrandığını, projeye dâhil atıklardan işlenmediği için muhasebeleştirilemeyecek depoda bekleyen çok miktarda atık bulunduğunu, davacının bunları dahi gerçekleşmiş gibi istediğini, davalı şirket ….ile …. Dış Ticaret adi ortaklığın birer parçası olup Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/348 E sayı ile ayrıca davalarının görüldüğünü, tek bir projede gerçekleşen iş için iki ayrı davanın birleştirilmesinde yarar olacağını, bu nedenle davaların birlikte görülmesini talep ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, İİK’ nın 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davalı vekili cevap süresinin uzatımı talepli dilekçesinde mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ve Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu ileri sürmüştür.
İşbu dava için HMK’da kesin yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. HMK’nın 6/1 maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme, davalının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesidir. Ayrıca tarafların kabulünde olan akdi ilişki nedeniyle HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılabilir.
Davacı vekili 16/04/2021 tarihli dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının davalıya avans olarak ödeme yaptığını, davalının söz konusu ödeme karşılığında davacıya teslim etmesi gereken malları teslim etmediğini, fire iddiasında bulunduğunu, bu nedenle davacının davalıdan alacaklı konumuna geçtiğini, davacının davalıya düzenlediği ve bedelini tahsil edemediği bir fatura olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkide fatura düzenleyenin davalı olduğunu, fatura bedelini ödeyenin ise davacı olduğunu, yeteri kadar malın davacıya teslim edilmediği ve davacının avans olarak ödeme yaptığı için alacaklı konuma geçtiğini, söz konusu alacağın tahsili için icra takibi başlattığını beyan etmiş, aynı mahiyetteki beyanını 21/09/2021 tarihli duruşmada da tekrarlamıştır. Davacının söz konusu beyanı ile dava konusunun, fatura alacağına dayalı olarak itirazın iptali davası olmadığı, sözleşmede davalı üzerine düşenlerin edimlerin gereği gibi yerine getirilmediği iddiası ile uğranılan zararın (avans bakiyesinin) tahsili iddiasına dayandığı, davalının yerleşim yeri Bakırköy İstanbul olduğu gibi davalının edimlerini yerine getireceği yerin yine davalının yerleşim yeri olduğu, işbu davaya bakmaya Mahkememizin yetkili olmadığı, TBK’nun 89.maddesi ile HMK’nun 6. ve 10. maddeleri uyarınca Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın yetkisizlik sebebi ile dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeni ile davanın HMK’nun 114/1-ç ve 115/2 maddelerince davanın USULDEN REDDİNE, yetkili Mahkeme’nin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
2- Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- HMK’nun 20. maddesi gereği işbu kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasını yetkili mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda HMK’nun 331/2. maddesi gereğince re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4- Davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderinin yetkili mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.