Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/279 E. 2022/17 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğunu, davalının birikmiş üyelik aidatlarından kaynaklı olarak davalı aleyhinde Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, anılan icra dosyasına istinaden davalı borçluya … tarihinde ödeme emri tebellüğ edildiğini, davalı borçlunun ilk olarak … tarihinde davacı kooperatifin banka hesabına 20.875,00TL kısmı ödeme yaptığını, 6 gün sonra … tarihinde ise takibe ve borcun tamamına haksız bir şekilde itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın itirazının haksız, kötü niyetli ve geçersiz nitelikte olduğuu, itiraz öncesi icra dosyası derdest iken yapılan kısmi ödemenin mahsubu sonrası kalan miktar yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, kooperatifin henüz yapı imalatını tamamlayarak kesin maliyet hesabı sürecine ve tasfiye dönemine girmediğini, kooperatif genel kurul kararları ile davalı üyeye isabet eden dairenin niteliği bakımından davalının her ay 2.000,00 TL ile yılın Ocak ve Temmuz aylarına mahsus 2.000,00 TL’ye ek olarak ayrıca 5.500,00 TL üyelik aidatı ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalı üyenin 2019 Aralık ve 2020 Ocak ayından bakiye kalan 8.900,00 TL, 2020 Şubat 2.000,00 TL, 2020 Mart 2.000,00 TL, 2020 Nisan 2.000,00 TL, 2020 Mayıs 2.000,00 TL, 2020 Haziran 2.000,00 TL 2020 Temmuz 7.500,00 TL, 2020 Ağustos 2.000,00 TL, 2020 Eylül 2.000,00 TL, 2020 Ekim 2.000,00 TL, 2020 Kasım 2.000,00 TL olmak üzere toplam 34.400,00TL üyelik aidatını ödemediğinden aleyhine icra takibi başlatıldığını, aylık üyelik aidatlarının miktarı ile ödeme yapılmayan aylara ilişkin hususların kooperatif kayıtları ile sabit olduğunu, davalının borcu olmadığı yönündeki itirazlarının haksız, geçersiz ve kötü niyetli olduğunu, borçlu tarafından yapılan kısmi ödemeden öncelikle feriler düştükten sonra kalan 10.007,90TL anapara borcundan mahsup edildiğini ve davalının bakiye 24.392,10TL anapara borcu kaldığını, davalının faize, faiz oranına ve işlemiş faize de itiraz ettiğini, davalı borçlunun dava tarihinden önce davacı kooperatife noter kanalıyla ihtarname gönderdiğini, davalının bu ihtarına karşılık davacı kooperatif tarafından da cevabi ihtarnamenin noter kanalıyla davalıya ulaştığını beyan etmiş, davalı tarafından yapılan hakız ve kötü niyetli itirazın iptali ile itiraz öncesi icra dosyasının derdest iken yapılan kısmi ödemenin öncelikle ferilere mahsubu sonrası kalan dava konusu miktar yönünden … tarihinden itibaren icra takibinde talep edilen şekilde faiz işletilmek suretiyle Kayseri … Dairesi’nin dosyasından başlatılan icra takibinin devamına, alacağının likit olmasından dolayı davalı borçlunun alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının kısmi dava şeklinde açılmasının mümkün olmadığını, alacaklı tarafından takip konusu yapılan ve itiraz edilen alacak miktarının belirli olduğundan alacaklı itiraz edilen alacağı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptali davası açamayacağını, açılan davanın “hukuki yarar” yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, somut olayda, davacının alacaklıların takip konusu yaptıkları alacak niteliği itibariyle bölünebilir ise de, davacıların takip konusu yaptığı ve davalının itiraz ettiği alacak miktarının davacılar açısından belirli olduğunu, bu nedenle kısmi davaya konu edilemeyeceğini, Gaziantep … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirtildiği gibi davacı kooperatifin genel kurul kararı ile etap olarak maliyet çıkartılmasına karar verildiğini ve bu karara göre de Sınırlı Sorumlu Kayseri … Kooperatifi tarafından … İlçesi, … Mah. … Ada … parselde yapılacak olan ve 1.etap olarak adlandırılan binanın kura çekimlerinin yapıldığını, Kooperatifin 1. etap bloğunun yapımının 2018 yılı Mayıs ayında tamamlanmış olduğunu, … tarihinde kesin hesap sonucu tanzim edilen seri … numaralı faturanın davalıya bildirildiğini, davalıya kat mülkiyeti tapusu verildiğini, düzenlenen faturaya göre davalının ödemesi gereken miktarın 185.000,00 TL +1.850 TL KDV olmak üzere toplam 186.850,00 TL olarak belirlendiğini, yine Kooperatif yönetimince davalının dairesi için 7.000,00 TL şerefiye bedeli belirlendiğini, davacının, 15.03.2021 tarihli ihtarnameye cevabında … tarihli 6 nolu genel kurul kararı ile etap olarak maliyet çıkarılmasının iptal edildiğini beyan ettiğini ancak davalıya kurada çıkan dairenin 2018 yılında tamamlandığını, yaklaşık 1yıl 7 ay sonra inşaatı tamamlanan 1.etap hakkında geriye dönük kararlar alınmasının davalının kazanılmış hakkının ihlal edilmesi olduğunu, davalının davacı kooperatife yaptığı aidat ve ödemeleri yıllara göre; 2016 yılında 53.500 TL, 2017 yılında 78.200 TL, 2018 yılında 5.500 TL, 2019 yılında 0 TL, 2020 yılında ise 35.800 TL olmak üzere toplam 173.000 TL olduğunu, kooperatifin yapımı tamamlanarak teslim edilen 1.etap daire ve iş yerlerine ilişkin kooperatife iade edilen KDV de dikkate alınırsa davalıya iade edilmesi gereken 6.850,00 TL KDV bedeli bulunduğunu, kısacası tüm bu miktarlar göz önüne alındığında davalının davacıya ödemesi gereken herhangi bir aidat borcu bulunmadığını, kooperatif resmi muhasebe kayıtları incelendiğinde yapılan etaplar için gelir-gider kayıtlarının ayrı ayrı düzenlendiğinin görüleceğini, yine 1.etap yapımının bitiminde vergi dairesine vergi iadesi için müracaat edildiğini, vergi dairesi cevaben yönetimce daha önce ödenmeyen vergi borcuna mahsup edildiğini bildirdiğini, yine kooperatife alınan araç rayiç bedeli ve yapımı tamamlanan 1.etaptan arta kalan ve diğer etaplara aktarılan malzemelerin bedelleri de göz önünde tutulduğunda davalının davacıdan alacağının bulunduğunu, resmi muhasebe mizan kayıtlarında borçlu olarak gözüken tüm üyelere icra takibi başlatılmadığını, davalının da içinde bulunduğu yakın akraba ve arkadaş grubuna yapıldığını, kooperatif yönetimine yakın olan kişilere herhangi bir işlem yapılmadığını, Kooperatif Kanunu’nun 23.maddesine aykırı davranıldığını, yapılan bu takiplerle eşitlik ilkesinin de hiçe sayıldığını, zamanaşımı def’inde bulunduğunu, dava dilekçesinde iddia edilen talepleri kabul etmemekle birlikte alacakların zamanaşımına uğradığını beyan etmiş, davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, davacının itirazın iptali talebinin ve icra-inkâr tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.

HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişiler Prof. Dr. … ve … ‘in mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı kooperatif genel kurul kararları ve uygulamalarına göre takip tarihi itibariyle davalının ödemesi gereken toplam tutar 176.500 TL olduğunu, Bu tarih itibariyle davalının yaptığı ödemenin ise 152.200 TL olduğunu, buna göre takip tarihi itibariyle davalının anapara borcunun 24.300 TL olduğunu, davacı uygulamasında üyenin ödemeleri öncelikle faize sayılmamakta olduğunu, Davacı tarafın … tarihinden önceki dönemden işlemiş faiz talebi olmadığını, bu tarihten takip tarihine kadar taleple bağlılık kuralı gereği aylık %1,5 (yıllık %18) faiz oranı üzerinden takip tarihindeki davalının işlemiş faiz borcunun 2.429,31 TL olduğunu, Genel kurulda aylık %10 faiz kararı alınmakla birlikte TBK Md. 88 ve 120 gereği üst sınır %18 olduğunu ve davacı talebi de bu oranla uyumlu olduğunu, Davalı tarafça … tarihinde davacı kooperatife haricen 20.875 TL ödeme yapıldığını, Söz konusu ödemenin öncelikle faiz, vekalet ücreti ve masraflara sayılması durumunda kısmi ödeme tarihindeki davalı borcu 9.537,65 TL olduğunu, davalının kısmi ödeme tarihinden dava tarihine kadar geçen 76 günlük süre için işlemiş faiz borcu ise 357,46 TL olarak hesaplandığını, Buna göre davalının dava tarihinde davacı kooperatife 9.537,65 TL anapara ve 357,46 TL işlemiş faiz borcu bulunduğunu mahkememize bildirmişlerdir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesiyle kooperatif üyesi olduğunu aidat borcu bulunduğundan bahisle yapılan takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali dilemiştir.
Davalı tarafça kısmi dava açılamayacağını, davalı ise yapılan ödemeler nedeniyle borcu olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Davacı taraf yapılan ödemeler mahsup ederek bakiye kısım üzerinden itirazın iptali davası açabileceğinden bu itiraz yerinde görülmemiştir.
Davaya konu; Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinde yapılan incelemede takip alacaklısının S.S. Kayseri … Yapı Kooperatifi ve takip borçlusunun … olduğu, kooperatif aidatı alacak sebebi ile genel haciz yoluna özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya … tarihinde tebliğ edildiği, davalının … tarihinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, işbu davanın süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Tarafların beyanı ve dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu uyarınca davalının kooperatif üyesi olduğu noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bilirkişi raporu uyarınca davacı kooperatifin … tarihinde yapılan genel kurul uyarınca 2015 yılı peşinat, aylık ile 2018 yılları arası aylık aidat ve ara ödeme kararı alındığı, davalıya 3+1 daire ferdileştirilmek suretiyle verildiği, … tarihli … , … , … genel kurul uyarınca aidat ödeme kararı alındığı görülmüştür. Davalı taraf kooperatif genel kurul kararları ile bağlı olduğundan usule ve olaya uygun bilirkişi raporu uyarınca dava tarihi itibariyle davacının 9.537,65 TL asıl alacak ve 357,46 TL işlemiş faiz borcu bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf işlemiş faiz talebi olmadığından taleple bağlı kalınarak anapara üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Faize ait kısımda ise genel kurul kararlar gereğince yıllık %18 faiz kararlaştırıldığından anılan faiz kararları uyarınca faize hükmedilmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce hükmedilen alacak miktarı genel kurul kararları ile belirli olduğundan likit olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile dava tarihi itibari ile 9.537,65 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa tahsil edilene dek yıllık %18 oranında faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen 9.537,65 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 651,51 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 416,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 234,95 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 516,12 TL’sinin davalıdan bakiye 803,88 TL’sinin ise davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 416,56 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 475,86 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 1.300,00 TL, 1 tebligat gideri 19,00 TL, 1 müzekkere gideri 18,00 TL, 6 elektronik tebligat gideri 33,00 TL ve kep reddiyat gideri 0,60 TL olmak üzere toplam 1.370,60 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 535,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 2 elektronik tebligat gideri 11,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 6,70 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, artan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı….

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*