Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/233 E. 2022/262 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
Kabul
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili kooperatifin ortağı iken … tarihli genel kurulda devam eden konut inşaatlarının maliyeti ve kooperatif giderlerinin karşılanabilmesi için her bir üyenin 9.500,00-TL ödemesine oy birliği ile karar verildiğini, genel kurulda alınan kararların tüm ortakları bağlayıcı mahiyette olduğunu, kooperatif üyelerine tahsis ve teslim edilecek taşınmazların inşaatlarının etap etap yaptırıldığını, henüz dairelerine teslim alamamış 150 kadar üyesinin dairelerinin inşaatının devam ettiğini, davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle aleyhinde Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, borçlunun süresinde yaptığı haksız itiraz ile takibin durduğundan bahisle davanın kabulüne, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davacı kooperatif tarafından talep edilen alacaktan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin üye olduğu tarihten itibaren kooperatife karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, anılan genel kurulun geçersiz olduğunu, kooperatif tip sözleşmesinin 61-63 maddelerinde ortaklara kesin maliyet yapıldıktan sonra inşaat maliyeti istenemeyeceğini, kooperatifin … tarihli genel kurulun 6. maddesinde önceki kesin maliyeti iptal ettiğini ve yeni kesin maliyet yapmaya karar verdiğini, hal böyle olunca inşaat maliyeti adı altında istenen bedelin sonraki yapılacak kesin maliyet içerisinde olması gerektiği için ayrı şekilde talebinin mümkün olmadığını, davacı tarafın açtığı davasının reddine ve icra takibi başlatmasında kötü niyetli olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranındaki kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif genel kurul kararı ile belirlenen inşaat finansman giderinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Zira 1163 sayılı 99.maddesine göre dava ticari niteliktedir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2.maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında; alacaklının S.S. Ataşehir Toplu Konut yapı Koop., borçlunun … olduğu, 9.500,00-TL asıl alacak, 8.512,52-TL işlemiş faiz olmak üzere 18.012,52-TL toplam alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya mübrez *** havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın ticari defter tasdikleri ile ilgili 6102 sayılı T.T.K.’nun 64. maddesinde düzenleme yapıldığı, buna göre açılış tasdiklerinin defterlerin kullanılacağı yılın ilk ayından önceki ayda yapılması, yevmiye defterinin ve karar defterlerinin kapanış tasdikine tabi olduğu, yevmiye defterinin kullanıldığı dönemi izleyen yılın 6. ayın sonuna kadar tasdik edilmesi gerekmekte olup davacıya ait ticari defterlerin 2018-2020 yıllarına ait defterlerin açılış tasdiklerinin usulüne uygun olduğu, 2019 yılı yevmiye defterlerinin kooperatif yetkililerince devam eden davalar nedeni ile adliyede olduğu için ibraz edemediklerini beyan ettikleri, 2020 yılı yevmiye defteri kapanış tasdik bilgisinin kooperatif yetkililerince ibraz edilemediği, davacının ibraz etmiş olduğu 2018 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığı, …’nin üyesi olan *** tarihinde noter marifetiyle koaperatif üyelik devir sözleşmesi ile kooperatif üyeliğini davalı …’in devraldığı, davalı …’in bu noter onaylı devir sözleşmesi ile kooperatif üyeliğinin başladığı, …’nin üyesi …’in *** tarihinde üyeliğinin başladığı, üyelik süresince 65.982,00-TL ödeme yaptığı, toplam yapması gereken ödemenin 69.672,00-TL olduğu, aradaki ödenmeyen tutarın 3.690,00-TL olduğu, bu tutarın icraya konu edilmediği, Sınırlı Sorumlu Ataşehir Toplu Konut Yapı Koopetatifi’nin üyesi …’in tapusunun 19.10.2011 tarihinde tescillendiği, …’nin üyesi …’in Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosya incelemesi sonucu; davacı …’ni 21.06.2020 tarihli icra başvurusunda 9.500,00-TL asıl alacak, 8.512,52-TL sabit oranlı işlemiş faiz (%18) olmak üzere 18.012,52-TL tutarında icra başlattığı, icraya gerekçe olarak 21.06.2015 tarihli genel kurul 6. ve 7. maddelerini gerekçe sunduğu, davacı …’nin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu; davalı …’ten 3.690,00-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı …’nin 21.06.2015 tarihli genel kurul 6. ve 7. maddelerinin incelenmesi sonucu; 9.500,00-TL asıl alacak, 8.512,52-TL sabit oranlı işlemiş faiz (%18) olmak üzere 18.012,52-TL tutarında davalı …’ten alacaklı olduğu görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/687 E. 2019/672 K., 2018/429 E. 2019/662 K., 2018/257 E. 2019/671 K., 2019/2358 E. 2019/1864 K. 2019/2386 E. 2019/1803 K. 2019/2367 E. 2019/1802 K., 2019/2387 E. 2019/1801 K., 2018/2283 E. 2019/1719 K., 2018/54 E. 2019/924 K., 2018/344 E. 2019/920 K., 2018/345 E. 2019/919 K., 2017/1785 E. 2019/713 K., 2019/333 E. 2019/653 K., 2018/1643 E. 2019/651 K., 2018/347 E. 2019/673 K. sayılı dosyalarında davacısının iş bu dava davacısı … olduğu ilamlarında ortak olarak “
Dosya kapsamından; davacı kooperatifçe üyelerine tahsis ve teslim edilecek taşınmazların inşaatlarının etap etap yaptırıldığı, *** tarihinde, 2. etapta tamamlanan 194 adet bağımsız bölümle ilgili, kooperatifin toplam 555 ortağının katıldığı kura çekildiği, davalıya ait bağımsız bölümün de bu kura ile davalıya isabet ettiği, 15.05.2011 tarihli genel kurulda yönetim kuruluna verilen yetkiye dayanılarak *** tarihi itibariyle davalının kooperatife borcu ile ilgili kesin hesap yaptırıldığı, belirlenen 35.662,00 TL.’nin, davacı kooperatifin, davalının ve yüklenici şirketin imzalarını taşıyan, *** tarihli “Mutabakat Sözleşme” başlıklı belge ile kooperatifin lehdar, davalının keşidecisi olduğu senetler ve nakit karşılığı yükleniciye ödendiği, *** tarihli “Konut Kesin Maliyet Hesabı İbra Sözleşmesi” başlıklı belge ile, davalı üyenin konut maliyeti kesin hesap komisyonu raporuna göre tespit edilen bakiye borcunu ödediği, üye ve kooperatifin belirtilen istisnalar dışında birbirlerini karşılıklı olarak gayri kabili rücu ibra ettikleri, *** tarihinde davalıya ortaklığına bağlı bağımsız bölümün tapuda tescil edildiği, davacı vekilinin aksi savunulmayan beyanına göre kooperatifin henüz dairelerini teslim alamamış 150 kadar üyesinin dairelerinin inşaatının devam ettiği anlaşılmıştır.
Davacı kooperatifin *** tarihli genel kurulunda 6. gündem maddesinde, “…kooperatifin kalan inşaatların tespitinin yapılması, (kesin hesap) maliyetinin belirlenmesi, tahsilatının bir takvime bağlanmasını, ve takvime bağlanan ve takvim süreci belirlenen tahsilat miktarlarının süresinde ödenmemesi durumun da geciken her bir ay için ayrıca aylık net %1,5 gecikme zammı alınması, kooperatif yönetim kurulu ile görüşüp kesin maliyeti belirlenen üyelerin kooperatiften izin almak kaydı ile borçlarının bir kısmının veya tamamının kooperatif yüklenicisi ile pazarlık yaparak borcunu ödemesi konusunda iş ve işlemleri yapmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi” oy birliği ile kabul edilmiş,
7. gündem maddesinde de, “Ortaklık aidatlarının belirlenmesi maddesine geçildi. Yönetim kurulu üyesi *** söz alarak ortakların kalan inşaatlar için inşaat maliyeti olarak yaklaşık 9.500.00 tl’nin bir önceki madde de görüşülerek kabul edilen hususlar doğrultusunda ortaklarımızın ödemesi gereken kesin maliyet bedellerinin yönetim kurulumuzun alacağı ödeme planı kararı doğrultusunda ortaklarımızın yükümlülüklerini yerine getirmesi veya yönetim kurulumuzdan görüşerek izin almak kaydı ile yükümlülüklerini müteahhide karşı yerine getirmesi kaydı ile üyelik aidatı alınmamasını teklif etti bunu üzerine oylamaya geçildi.Yapılan oylamada teklif oy birliği ile kabul edildi.” şeklinde karar alınmıştır.
Davacı kooperatifin *** tarihli genel kurulunun 6. ve 7. gündem maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, kooperatifin kalan inşaatlarının tamamlanması için her bir üyeden, yaklaşık olarak belirlenen 9.500,-TL’nin kooperatife veya kooperatif yönetim kurulunun izni ile yükleniciye avans olarak ödenmesine oybirliğiyle karar verildiği anlaşılmaktadır.
Anılan genel kurul kararları aleyhine iptal davası açıldığı yolunda herhangi bir iddia veya savunma ileri sürülmediği gibi, dosyaya bu hususta herhangi bir delil de sunulmamıştır. Genel kurula bakanlık temsilcisinin katıldığı, toplantı ve karar nisaplarının oluştuğu, bir başka anlatımla genel kurul kararlarının yokluk sebeplerinin bulunmadığı görülmektedir.
Öte yandan, bilanço açığının kapanması veya ortağın kişisel sorumluluğunun artırılması halinde ek ödemeden söz edilebilir. Bu bağlamda, aidatların artırılması, tapu alınması için bazı giderlerin alınması, gecikme faizi, konutların yapımının hızlandırılması için ek aidat, çevre ve bahçe düzenlemesine yönelik alınan kararlar ek ödeme niteliğinde değildir. Bu gibi hallerde, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 31/1 ve 52/1. maddelerindeki ağırlaştırılmış karar yeter sayısına gerek yoktur. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 06.04.2015 tarih ve 2278 E., 2303 K., 05.07.2012 tarih ve 3297 E., 4652 K.,Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 27.10.2009 2008/1237 E., 2009/11038 K., 05.11.2007 tarih ve 2006/11109 E., 2007/13776 K. sayılı ilamları aynı yöndedir.)
Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidat bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır.
Diğer yandan; davalı tarafça dosyada bulunan ***tarihli mutabakat zabtına göre, yüklenici şirketin lehdarı olduğu bonolar verilmiş, bu ödemeleri dikkate alınarak bağımsız bölümünün tapusu adına tescil edilmiştir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin ödemelerin yükleniciye yapılmasının istenemeyeceği, aidatın ve ek maliyetin genel kurul kararıyla üçüncü bir şahsa devredilmesinin mümkün olmadığı yolundaki gerekçesinde de isabet bulunmamaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda ve dolayısıyla mahkemece, iş bu dava genel kurul kararının iptali davasıymış gibi genel kurul kararlarının yerindeliği değerlendirilmiştir.
Ayrıca, bir kooperatif ortağına bağımsız bölümüne ait tapu kaydının adına tescil edilebilmesi için, ortağın taşınmazına yönelik olarak kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olması gerekmektedir. Davacı kooperatifçe, bu ilkeye uygun olarak, davalı ortağın bağımsız bölümünün adına tescili öncesinde, o tarih itibariyle borçları belirlenmiş, bu borçların ödenmesi üzerine ibra edilmiş ve tapu kaydı adına tescil edilmiştir. *** tarihli ibraname, tapu tescili öncesi hiçbir borcunun kalmadığının belirlenmesine yönelik olup, ileride doğacak borçların talep edilmeyeceği anlamını içermemektedir.
Kesin hesap üye borç tablosu belgesinde üyenin borcunun *** tarihi itibariyle belirlendiği açıkça yazılmıştır. Belge, “Kesin Hesap” tanımlamasını içeren başlık taşımakta ve kooperatif genel kurullarında bu ibare kullanılmakta ise de, kooperatifin inşaatlarının devam etmesi, belgede borç miktarının belirlendiği tarihin yazılı olması gözetildiğinde, ana sözleşmenin 61. maddesindeki kesin hesabın somut olayda sözkonusu olmadığı, yapılan hesabın tapu tescili öncesi ortağın borcunun belirlenmesine yönelik olduğu açıktır.
Bu durumda ilk derece mahkemesince, davalının, kesinleşmiş genel kurul kararına dayalı olarak talep edilen, inşaat finansman gideri olduğu anlaşılan ödemeden sorumlu olduğunun kabulü gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davanın dayanağı olan icra takibinde, genel kurulca kararlaştırılan 9.500,00 TL. ile aylık %1,5 oranı üzerinden belirlenen 1.567,50 TL. gecikme faizinin talep edildiği, davacı kooperatifçe üyenin ayrıca bir ihtarla temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan borcun ifası istenebileceğinden, gecikme faizinin, takip tarihi öncesi bir yıl için işletildiği, temerrüt faizi işletilmesinde bur usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmaktadır.” bildirilmiştir. Bu ilamlar uyarınca mahkememizce verilen davanın reddine dair seri dosyalardaki kararlar kaldırılarak davaların kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 13/11/2019 tarihli 2016/6738 E. 2019/4723 K içtihadı da “kooperatif üyesi, kooperatiften edindiği, taşınmazı iade etmeden istifa etmesi halinde, istifadan önce veya sonra olmasına bakılmaksızın inşaat maliyetine ilişkin aidatlardan sorumludur” şeklindedir.
Yine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2020/996 E. -2020/1090 K., 2020/953 E.-2020/1066 K., 2020/994 E.-2020/1053 K., 2020/988 E. -2020/1044 K., 2020/591 E.-2020/703 K., 2020/571 E.-2020/669 K, 2020/577 E.-2020/615 K., 2020/343 E.-2020/340 K., 2020/227 E.-2020/226 K., 2020/226 E.-2020/217 K., 2020/182 E.-2020/202 K. sayılı dosyalarında da uyuşmazlık aynı genel kurul kararından ve aynı alacaktan doğmakta olup, yerel mahkemelerce davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş ve bu kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
İş bu dava dosyasında da yukarıda yer verilen karardaki uyuşmazlık gibi … tarihli genel kurulunun 7. nolu maddesi uyarınca icra takibi yapılmış ve yapılan itiraz neticesinde 9.500,00 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali için iş bu dava açılmıştır. İcra takibinde talep edilen alacak kesin maliyet hesabı alacağı değildir. Bu nedenle de … tarihli genel kurulun 6 nolu oybirliğiyle kabul edilen maddesindeki önceki maliyet hesaplarının onaylanmamasına ve kabul edilmemesine dair hükmünün iş bu davadaki talebi etkilemeyeceği zaten aynı maddenin devamında 9.500,00 TL ödemeyen üyeler hakkında yasal işlem başlatılacağı ve bu üyelerden istenebileceğinin açıkça belirtildiği anlaşılmıştır. Ayrıca davanın itirazın iptali davası olması nedeni ile alacağın takip tarihindeki şartlar itibari ile değerlendirilmesi de gerekmektedir. Bu nedenle de genel kurul tarihi itibariyle kooperatif üyesi olan davalı yönünden … tarihli genel kurul kararları bağlayıcıdır ve davalının uyması gerekmektedir. Davalının, kesinleşmiş genel kurul kararına dayalı olarak talep edilen, inşaat finansman gideri olduğu anlaşılan ödemeden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Somut olayda mahkememizin *** Esas sayılı dosyasında davaya dayanak genel kurul kararının iptal edildiği ancak iptalin kesinleşmediği görülmüştür. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/8106 E., 2014/2232 K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere iptali gereken genel kurul kararları baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar. İptal edilebilir bir karar, şekil veya özü bakımından sakat olsa bile, iptaline dair hüküm kesinleşinceye kadar geçerli bir karar olarak kabul edilir. Yine Kayseri Bam 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/1793 Esas ve 2021/1949 Karar sayılı ilamında aynı alacak için verilen kabul kararının istinaf incelemesi sırasında davalı tarafça genel kurul kararının iptal edildiği itirazı sunulmuş ancak istinaf mahkemesinde itiraz dikkate alınmaksızın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Anılan gerekçeler uyarınca mahkememizin 2020/10 Esas sayılı dosyasında dayanak genel kararı iptal edildiği ancak kesinleşmediğinden ve davalı yönünden tedbir kararı da bulunmadığından iptaline dair hüküm kesinleşinceye kadar geçerli bir karar olarak kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu nedenlerle davanın kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 9.500,00 TL asıl alacak ve 8.512,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.012,52 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde Mahkememizde hasıl olan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ ile,
1-Davalı – borçlunun Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 9.500,00-TL asıl alacak, 8.512,52-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.012,52-TL’ye ilişkin itirazın iptaline,
Asıl alacak 9.500,00-TL’ye icra takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, takibin bu koşullar ile devamına,
Asıl alacak 9.500,00-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 1.230,44-TL ilam harcından, dava açılışı sırasında yatırılan 217,55-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 1.012,89-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3–6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafın yaptığı 59,30-TL başvurma harcı, 217,55-TL peşin harç, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 47,10-TL posta ücreti olmak üzere toplam 923,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davacıya ödenmesine,
7-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 06/04/2022

Katip …

Hakim …