Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/225 E. 2022/768 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACI : ***
VEKİLİ : Av. ***
DAVALI : 1- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 2- ***
3- ***
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde müvekkiline ait 38 … plakalı araç ile davalı …’a ait ve … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, müvekkilinin aracında 18.109,78 TL’lik hasar meydana geldiğini, davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunu, müvekkili aracındaki değer kaybının ödenmesi için Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne *** tarihli dilekçe ile başvurulduğunu müvekkilinin banka hesabına 7.070,00 TL ödendiğini, değer kaybının ödenen miktardan fazla olduğunu ileri sürerek; 100,00 TL değer kaybı tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; tarafların kusurlarının ve kusur oranlarının tespitinin yeniden yapılması gerektiğini, davacı araç sürücüsünün ani hamle ve frenleme yaptığını, kazada etkili olduğunu, kazaya karışan aracın değer kaybına sebep olacak onarım ve işlemlerin belirlenmesi gerektiğini, tüm kriterlere bağlı kalınarak gerekli bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, kazayla ilişkili değer kaybının sigorta şirketi tarafından ödendiğini, davacının yanlış faiz talebi ve diğer usul ve esasa uygun olmayan talep ve beyanlarını kabul etmediklerini savunarak; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı *** Sigorta Şirketi cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karıştığı belirtilen 38 … plakalı aracın müvekkili şirkete *** tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 41.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, delil tespit gideri, ekspertiz ücreti, araç çekim bedeli, vekalet ücreti, keşif harcı, tebligat gider, bilirkişi ücreti vb. Masrafların sigorta teminatı kapsamı dışında kaldığını, müvekkilinin daha önce yapmış olduğu ödeme dolayısıyla bakiye tazminat borcu kalmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından hasara ilişkin rücu ödemesi yapıldığını, faizin hatalı talep edildiğini müvekkili şirketin temerrüte düşmediğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair *** tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi *** tarafından mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli bilirkişi raporunda özetle; bahse konu trafik kazasında 38 … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK m.52/1-c kural ihlali, m.56/1-c kural ihlali ve m.84/d asli kural ihlalinin olduğunu, 38 … plaka sayılı araç sürücüsü Sibel Bozok’un aracın arkadan çarpmakla seyir davranışında atfı kabil bir kural ihlalinin olmadığını, 38 … plaka sayılı aracın … tarihli trafik kazası sonrası hasarının giderilmiş haldeki piyasa rayiç değerinin 365.000,00 TL değer kaybının ise 10.000,00 TL olduğunu mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı taraf dava dilekçesiyle, *** tarihinde davacıya ait 38 … plakalı aracın seyir halinde iken davalı …’a ait ve … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı aracın çarpması sonucu trafik kazasından bahisle değer kaybı talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesi ile zararın karşılandığını belirtmiş, kusura itiraz etmiş ve davanın reddini dilemiştir.
Davalı …. ise kusuru kabul etmemiş ve sigorta şirketinin zararı karşıladığını beyan etmiştir.
Sigorta poliçesi ve tescil kayıtlarının incelenmesinde, 38 … plakalı aracın aracın ZMSS’in davalı sigorta şirketi bünyesinde sigortalandığı, 38 … plakalı araç malikinin *** olduğu, 38 … plakalı aracın davacıya ait olduğu anlaşılmıştır.
-Kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Mahkememiz olayla ilgili kural ihlallerin tespiti ve değer kaybı konusunda rapor alınmıştır. Tüm dosya kapsamı itibariyle 38 … plakalı aracın *** günü davacıya 38 … plakalı araca arkadan çarptığı ve tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
-Değer kaybına dair değerlendirmede;
Yargıtay Yerleşik uygulamalarına uygun olarak, değer kaybının kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı (aracın km’si, metal komponentlerin yoğunluğu, korozyon dozajı ve önceye ait hasarlar nedeni ile orjinalliğin yitirilip yitirilmediği), aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı), tramer kayıtlarına göre araçta meydana gelen hasarlar irdelenerek, emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın olay tarihindeki 2. el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının bilirkişiler tarafından hesaplanması gerekir.
Dosya kapsamında alınan rapor Yargıtay uygulamalarına uygun olduğundan davacının aracının 10.000,00 TL değer kaybı olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra davacının bakiye değer kaybı alacağının 2.930,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
-Sigorta şirketinin sorumluluğuna dair değerlendirmede;
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD’nin 28/10/2013 tarih ve 2013/9624 Esas, 2013/14505 Karar).
Kaldı ki *** tarihinde yürürlüğe giren yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre değer kaybı maddi zararlar teminatı içerisinde yer almaktadır.
Somut olayda davalı sigorta şirketi değer kaybı zararından sorumludur.
Davalı *** ve … sorumluluğuna dair değerlendirmede;
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır.Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E. 2015/6031, K. 2015/13494)
Somut olayda, davalı Muhammed Said Koç aracın maliki ve yaralanan olarak zarardan sorumludur. Davalı … ise araç sürücüsü olduğunda haksız fiil hükümleri uyarınca zarardan sorumludur.
– Faize ait değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.
Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır.
Anılan açıklamalar uyarınca sigorta şirketi yönünden itibaren temerrüte dönüşeceği kabul edilmiştir. Davalı gerçek kişiler yönünden ise 6098 sayılı TBKnun 117/2 maddesinde göre haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşeceğinden olay tarihi itibariyle faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kabulü ile, 2.930,00 TL değer kaybı tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa sigorta şirketi yönünden *** tarihinden, davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 200,15 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 48,35 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 107,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 92,50 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 48,35 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 166,95 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan kep reddiyat gideri 2,55 TL, 10 elektronik tebligat gideri 58,00 TL, 3 müzekkere gideri 32,50 TL, 16 tebligat gideri 280,00 TL ve bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 1.173,05 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalılarca yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-AAÜT’ye göre hesap edilen 2.930,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
9-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*