Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/200 E. 2021/1137 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : ***
ÜYE : ***
ÜYE : ***
KATİP : ***

DAVACILAR : 1- ***
2- ***
3- ***
4- ***
5- ***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 1- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- ***
VEKİLİ : Av
DAVALI : 3-***
DAVA İHBAR OLUNAN : ***
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi Ve Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
BİRLEŞEN KAYSERİ 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN *** ESAS SAYILI
DAVA DOSYASINDA
DAVACILAR : 1- ***
2- ***
3- ***
4- ***
5- ***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI :***
VEKİLİ : AV.
DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi Ve Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (ölüm sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat) davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin muris …’ın yolcu olarak bulunduğu ve …’in kullandığı aracın tek taraflı kazasında … tarihinde vefat ettiğini, murisin çocuklarının hepsinin bekar olduğunu, maddi anlamda desteklerini yitirdiklerini, mütevefanın Kayseri Kadastro Müdürlüğü’nde kontrol memuru olarak çalıştığını, görev dönüşünde kaza geçirdiklerini, maaş ve bordroya yansıyan ek gelirinin yanında resmi bilirkişilik görevinin de bulunduğunu, davalı sigorta şirketine *** tarihinde başvuru yapılmasına karşılık hiçbir cevap verilmediğini beyanla fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla davacı eş Affet için 5.000,00-TL, davacı her bir çocuk için ayrı ayrı 500,00-TL’den 2.000,00-TL olmak üzere toplam 7.000,00-TL maddi tazminatın sürücü ve araç malikine karşı kaza tarihinden itibaren ve sigorta şirketine karşı ise tazminat talebinin tebliğinden itibaren yasal faiz işletilmesi suretiyle tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili *** havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin söz konu kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, aracın sürekli bir şoförünün bulunmadığını, talep edilen maddi manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı *** Ltd. Şti. vekili *** tarihli dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın maliki olarak müvekkili şirketin işleten sıfatının bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmedeki yükümlülükleri dolayısıyla kazaya karışan aracı temin ettiğini, kazanın bu aracın tamamen idarenin hakimiyetinde iken gerçekleştiğini, aracın GPS ile izlenmesinin doğal bir uygulama olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili *** havale tarihli dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 48 … sayılı aracın müvekkili şirkete *** tarihleri arasında, … numaralı ZMMS ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına 250.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, manevi tazminatın poliçe teminatına dahil olmadığını, gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman bilirkişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasının, raporlarla tazminatının hesaplanmasınıngerektiğini, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda ise sorumluluğun açıklanan çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağını, davacının olay tarihinden itibaren faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş. vekili *** tarihli dilekçesinde özetle; her ne kadar müvekkil şirket hakkında hüküm kurulamayacak idi ise de cevaplarının açıklandığını, …’ın vefatına ilişkin kasko poliçe teminat limiti kapsamında 10.000,00-TL’nın *** tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığı, kabul anlamına gelmemek kaydıyla meydana gelen kazadaki hasarın trafik sigortası teminatından sonra başlamak üzere ihtiyari mali sorumluluk teminatına geçtiğini, bu nedenle hasarın trafik poliçesi teminatında ise öncelikle trafik poliçesinden karşılanacağını, artan miktar olur ise İMMS poliçesinden hasarın karşılandığını, meydana gelen kazada trafik poliçesinin dava dilekçesinde belirtildiği üzere davalılardan … A.Ş. nezdinde düzenlenmiş olduğunu beyan etmiştir.
BİRLEŞEN KAYSERİ 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN … ESAS … KARAR SAYILI DAVA DOSYASINDA:
İDDİA: Davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisi …’ın yolcu olarak bulunduğu ve aynı kurumda birlikte çalıştığı …’in kullanmakta olduğu 48 … plaka sayılı vasıtanın … tarihinde yaptığı tek taraflı kaza neticesi vefat ettiğini, müteveffanın Kayseri Kadastro Müdürlüğü’nde kontrol memuru olarak görev yapmakta iken, görev dönüşünde davaya konu kazanın meydana geldiğini, Kayseri Kadastro Müdürlüğü’nün *** tarihli yazısında müteveffa ile aracın sürücüsü …’in Kadastro Müdürlüğü tarafından görevlendirildikleri, işin yüklenicisi olan … Ltd. Şti.’ne ait araçla göreve gönderildiklerini ve bu görev dönüşünde kazanın meydana geldiğinin sabit olduğunu, kaza esnasında aracın sürücüsü durumunda bulunan …’in kadastro teknisyeni olduğunu, şoför olmadığını, kazanın görev esnasında meydana geldiğini, müteveffanın kamu görevlisi olduğunu, kaza tarihinde aracın sürücüsü …’in kamu görevlisi olduğunu, araç malikinin şirket idare adına iş yapan yüklenici firma olduğunu, hizmetin işleyişi için gerekli önem ve özeni göstermeyen davalı idarenin kusuru nedeni ile ortaya çıkan zarardan sorumluluğu bulunduğunu, taraflarınca davalı aleyhine Kayseri 1. İdare Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açılmış olup davanın adli yargının görevli olduğu gerekçesi ile görev yönünden reddedildiğini, bu kararın *** tarihinde kesinleştiğini, ayrıca kaza nedeni ile diğer sorumlular olan sürücü, araç maliki şirket ve sigorta şirketi aleyhine Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında dava açılmış olup, yargılama halen devam ettiğini, işbu davanın Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettiklerini, kazanın tek taraflı bir kaza olup kazanın oluşumunda sürücü …’in tam kusurlu olduğunu, Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ceza dosyasında kaza tek taraflı olduğu için ayrıca kusur raporu alınmadan sürücünün tam kusurlu kabul edilerek cezalandırıldığını, işbu dosyanın kesinleştiğini, trafik kaza tespit tutanağında da sürücünün tek taraflı kazada kusurlu bulunduğunu, müvekkillerinden Affet’in müteveffanın eşi, diğerlerinin ise müşterek çocukları olduğunu, çocukların tamamının halen bekâr olup öğrenim hayatlarının devam ettiğini, …’ın vefatı neticesi geriye mirasçıları olarak müvekkillerinin kaldığını, hayattaki en büyük dayanaklarını kaybeden müvekkillerinin maddi ve manevi anlamda perişan olduklarını, müteveffanın maddi ve manevi tüm desteğinden yoksun kaldıklarını, bu kazanın ailede büyük sarsıntıya yol açtığını, çok sevdikleri babalarını zamansız kaybettiklerini, eş ve çocukların hayatta tadabileceği en büyük acıyı yaşadıklarını, müteveffanın ani kaybının müvekkillerinde maddi anlamda destek eksikliği meydana getirdiği kadar manevi anlamda da çok büyük bir eksiklik ortaya çıkardığını, yüksek mahkemelerin manevi tazminatın caydırıcılık özelliği taşıması gerektiği yönündeki içtihatları, kusur durumu, zararın büyüklüğü, manevi ızdırapların bir nebze de olsa hafifletilmesi gerektiği gibi hususlar düşünüldüğünde manevi tazminata yönelik taleplerinin tamamının kabulü gerektiğini, müteveffanın almakta olduğu maaşını gösteren bordro ve Kadastro Müdürlüğü’nden aldığı ve maaşı dışındaki ek gelirleri gösteren belgenin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı devam etmekte olan dosyasında mevcut olduğunu, müteveffanın maaş ve bordroya yansıyan ek gelirleri dışında yapmış bulunduğu bilirkişilik görevleri nedeniyle emrettiği gelirlerine ilişkin evrakların celp edildiğini, tüm iddialarına yönelik delillerinin ve beyanlarının Kayseri 1. İdare Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyası ve Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında bildirdiklerini belirterek öncelikle işbu davanın Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, birleştirme kararının duruşma yapılmaksızın tensip ile verilmesine, işbu davadaki tüm maddi ve manevi tazminat taleplerini, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki aynı mahiyetteki talepleri yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere talep ettiklerini, esasen miktar bakımından aynı olduğunu, maddî tazminat açısından fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile; kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı eş Affet için 5.000,00-TL, davacı her bir çocuk için ayrı ayrı 500,00-TL’den toplam 2.000,00-TL olmak üzere toplam 7.000,00-TL maddi tazminatın davalı idareden tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, manevi acıların bir nebze dindirilebilmesi maksadı ile; davacı eş Affet için 100.000,00-TL, davacı her bir çocuk için ayrı ayrı 60.000,00-TL’den 240.000,00-TL olmak üzere toplam 340.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı idareye tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekili özetle; husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER :Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca trafik kaza tespit tutanağına, Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyasına, sigorta poliçesi ve hasar dosyasına, sigorta şirketlerine başvuru evraklarına, nüfus ve trafik kayıtlarına, SGK kayıtlarına, hastane kayıt ve evraklarına, maaş bordrosuna, sosyal ve ekonomik durum araştırmasına, maaş ve gelir araştırmalarına, tanık anlatımlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davacılar Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine, aynı trafik kazasından dolayı Kayseri 1. İdare Mahkemesi’ne … Esas sayılı davayı açmışlar, mahkemesince dava ve talep yönünden adli yargının görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ve bu karar kesinleştiğinden davacılar aynı talep ve davalarını bu kez Asliye Hukuk Mahkemesine açmışlardır. Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayısını alan davaları yönünden mahkemesince … karar sayılı ilamla aralarındaki bağlantı nedeniyle mahkememizin iş bu asıl davası üzerinde birleştirilmesine karar verilerek dosya gönderilmiştir. Mahkememizdeki iş bu asıl dava dosyası ile birlikte birleşen davanın da yargılamasına devam edilmiştir.
Gerek asıl gerekse birleşen davalardaki tarafların ileri sürdükleri ve dayandıkları delilleri toplanmış, sigorta şirketinden, trafik tescil şube müdürlüğünden kazaya karışan araçla ilgili sigorta poliçesi, hasar dosyası ve kaza tarihi itibariyle malikini gösteren trafik tescil kaydı müzekkereler ile istenmiş, gelen cevaplar incelenip dosyaya konulmuştur. Kazaya karışan 48 … plakalı aracın kaza tarihi olan … tarihinde davalı … ve Planlama Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu aracın kaza tarihi itibari ile davalı … A.Ş. tarafından … nolu ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalandığı gerek yazılan müzekkereye verilen cevap ve birlikte gönderilen hasar dosyası kapsamı, gerekse davalı sigorta şirketi vekilince sunulan cevap dilekçesinin içeriğinden anlaşılmıştır.
Manevi tazminat talebi de bulunduğundan davacılar ile davalı tarafın ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılmak üzere müzekkereler yazılmış dönen cevaplar incelenip dosyaya konulmuştur.
Kaza ile ilgili Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’ne açılmış olan … Esas sayılı dava dosyasının örneği getirtilip dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’ne açılmış olan … esas sayılı davanın yargılaması sonunda mahkemesince … Karar sayılı kararın verildiği ve sürücü sanık davalı …’in üzerine atılı taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak suçu sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın *** tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Kadastro İl Müdürlüğü’nden kazada vefat eden davacıların murisi …’ın kaza tarihine en yakın tarih itibariyle tüm gelirlerini gösteren kayıt ve belgeleri istenmiş ve gelen cevap incelenip dosyasına konulmuştur.
Dosyaya sunulan nüfus aile kayıt tablosu ve Kayseri 9. Noterliği’nden düzenlenmiş *** tarih ve *** yevmiye nolu mirasçılık belgesine göre, davacıların, kazada vefat eden …’ın yasal mirasçıları oldukları anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında bildirilen davacı tanıkları usulünce dinlenmişlerdir.
Davaya konu kazadaki kusur durumunun yüzdelik dilimler şeklinde belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne yazı yazılmış, dava dosyası ve ekleri Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiştir. İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesi’nce düzenlenen *** tarihli kusur raporuna göre, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’in yüzde yüz oranında kusurlu olduğu, kazada vefat eden yolcu durumundaki …’ın ise kusursuz olduğu anlaşılmıştır.
Tüm deliller ve belgeler toplandıktan sonra gerek asıl, gerekse birleşen davalardaki talepler yönünden dosya aktüerya ve nitelikli hesap bilirkişilerinden oluşturulan bilirkişi kuruluna tevdi edilerek rapor alınmıştır. Arş. Görevlisi ***’den oluşturulan bilirkişi kurulu *** tarihli raporlarında özetle; “Davacılardan eş ***’ın destek zararı aktif dönem için bilinen dönem için 41.392,22-TL, bilinmeyen dönem için 117.661,84-TL olmak üzere toplam 159.054,07-TL, pasif dönem için ise 69.036,78-TL dikkate alınarak toplam 228.090,85-TL, davacılardan çocuk *** için aktif dönem için bilinen dönem için 20.696,11- TL, bilinmeyen dönem için 7.403,90-TL olmak üzere toplam 28.100,0- TL ve davacılardan çocuk *** için ise aktif dönem için bilinen dönem için 20.696,11-TL, bilinmeyen dönem için ise 35.617,69-TL olmak üzere toplam 56.313,80-TL olarak hesaplandığı, davalı … ve Planlama Ltd. Şti.’nin her ekibe ihale şartnamesi dolayısıyla araç tahsis ettiği, bu bağlamda işleten sıfatının devam ettiği, davalıların sigorta şirketi … A.Ş.’nin poliçede belirtildiği üzere 250.000,00-TL limitle sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları, davalı sürücü ve araç maliki ile kuruma yasal faizin kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketine ise yasal faizin tazminat talebinin tebliği tarihi olan *** tarihinden 8 iş günü sonra 10/07/2013 tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği” ni belirtmişlerdir.
Bu rapora yapılan itirazlar nedeniyle, itiraza konu yönlerden dosya bilirkişilere tevdi edilerek ek rapor istenmiştir. Bilirkişi kurulu *** tarihli ek raporlarını düzenleyerek sunmuştur. Bu ek raporlarında sonuç olarak, “Davacı eş ***’ın destek zararının toplam 216.415,82-TL, çocuk ***’ın destek zararının toplam 27.016,75-TL, …’ın destek zararının 13.074,88- TL, …’ın destek zararının ise 51.425,94-TL olduğunun, davalı … ve *** Şirketi’nin her ekibe ihale şartnamesi dolayısıyla araç tahsis ettiğinden işleten sıfatının devam ettiğinin, davalı sigorta şirketinin poliçede belirtildiği üzere 250.000,00-TL limit ile sınırlı sorumlu olmak üzere tüm davalıların bu tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları”nın bildirildiği görülmüştür.
Bu ek rapora da itirazlar olduğundan bilirkişi kurulundan ikinci ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler Arş Görevlisi ***’den oluşturulan bilirkişi kurulunun *** tarihli ek raporunda özetle; “Davacılardan eş ***’ın destek zararı 281.031,80-TL, davacılardan çocuk *** için toplam 29.367,93-TL, *** için destek zararı 13.074,89-TL ve davacılardan çocuk *** için ise toplam 64.152,33-TL olarak hesaplandığı, mahkemece davalı vekillerinin itirazları doğrultusunda arazi tazminatı, ek hizmet ve kadastro tazminatının hesaplamada dikkate alınmamış gerektiği kanaatine ulaşılması halinde ise davacılardan eş ***’ın destek zararı 243.026,70-TL, *** için 23.513,45-TL, … için 51.431,97-TL ve … için destek zararının 10.506,26-TL olarak hesaplandığı, davalı … ve Planlama Ltd. Şti.’nin her ekibe ihale şartnamesi dolayısıyla araç tahsis ettiği, bu bağlmada işleten sıfatının devam ettiği, davalıların sigorta şirketi … A.Ş.’nin poliçede belirtildiği üzere 250.000,00-TL limitli sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları, davalı sürücü ve araç maliki ile kuruma yasal faizin kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketine ise yasal faizin tazminat talebinin tebliğ tarihi olan 01/07/2013 tarihinden 8 iş günü sonra 10/07/2013 tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği” sonuç ve kanatine vardıklarını belirtmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava dosyasında dava, meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle, destekten yoksun kalma zararı nedeniyle oluşan maddi tazminat ile 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi gereğince manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. Zira dava ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı açılmıştır.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile dava, mahkememiz heyeti tarafından sonuçlandırılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık … tarihli trafik kazasının oluşumda kimin ne oranda kusurlu olduğu, bu kaza sonucu …’ın vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi zararlarının ve manevi zararlarının olup olmadığı varsa talep edilen şekilde davalıların bu zararlardan sorumlu olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davacılar vekili *** tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini ıslah yolu ile arttırmış ve yasal ıslah harcını tamamlamıştır. Islah dilekçesinden birer suret davalı taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Mahkememizde evvelce yapılan yargılama sonunda *** tarihli, … Esas ve *** Karar sayılı gerekçeli karar ile iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların işbu asıl dava ile birleşen Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı davalarındaki destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminata dair davalarının kısmen kabulü kısmen reddi ile; davacı … için 281.031,80-TL, davacı … için 29.367,93- TL, davacı … için 13.074,89-TL ve davacı … için 64.152,33-TL destekten yoksun kalmaya dair maddi tazminatın asıl davanın davalıları … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen davanın davalısı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nden kaza tarihi olan … tarihinden, asıl davanın davalısı … A.Ş.’den ise sigorta poliçesi limiti olan 250.000,00-TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere ve *** temerrüt tarihinden itibaren başlamak üzere işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak ismi geçen davacılara verilmesine, davacı …’ın gerek asıl gerekse birleşen davalardaki destekten yoksun kalmaya dair maddi tazminat taleplerinin ise reddine, davacıların iş bu asıl dava ile birleşen Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı davalarındaki manevi tazminata ilişkin davalarının kısmen kabulü kısmen reddi ile davacı … için 50.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL ve davacı *** için 20.000,00- TL miktarlarındaki manevi tazminatın asıl davanın davalıları … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen davanın davalısı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren başlamak üzere işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak ismi geçen davacılara verilmesine, davacıların gerek asıl dava gerekse birleşen davadaki fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. Bu hüküm, davalı … ve Planlama Ltd. Şti. vekili ve birleşen dava davalısı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce icra kılınan temyiz incelemesi sonunda 30/04/2019 tarihli, 2016/14648 Esas ve 2019/5334 Karar sayılı ilam ile “Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Somut olayda; desteğin kaza tarihinde Kadastro Müdürlüğü’nde kontrol memuru olarak çalıştığı, Kadastro Müdürlüğü’nden ibraz edilen belgeye göre; kurumundan aldığı maaşının yanında arazi tazminatı, ek hizmet tazminatı ve kadastro tazminatı aldığı ve Ocak-Mayıs 2013 ayı arası aldığı maaş miktarları ve ek tazminat miktarları belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda; davacının geliri hesaplanırken, Ocak-Mayıs 2013 ayı arası bildirilen arazi tazminatı, ek hizmet tazminatı ve kadastro tazminatı toplanarak ortalaması alınmış, yılın 12 ayı boyunca elde edilen, düzenli ve sürekli gelir gibi hesaba katılarak gelir belirlenmiştir. Eksik inceleme ile hüküm verilemez.
Bu durumda mahkemece, desteğin çalıştığı Kadastro Müdürlüğü’nden kaza tarihinden geriye doğru 1 yıl içerisinde aldığı arazi tazminatı, ek hizmet tazminatı ve kadastro tazminatı ücretlerini gösterir belge temin edildikten sonra, rapor düzenleyen bilirkişiden tüm dosya kapsamına göre; desteğin 1 yıl içerisinde aldığı toplam ek ücretlerin oranlama yapılmak suretiyle 1 aylık miktarının tespit edilmesi ve bu miktarın desteğin gelirini belirlemede esas alınması suretiyle tazminatın hesaplanması konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle mahkememizin 13/06/2016 tarihli, … Esas ve *** Karar sayılı önceki kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararı sonrası iade edilen dava dosyası mahkememizin ***Esas sırasına kaydedilmiştir. Yapılan duruşmada usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 30/04/2019 tarihli, 2016/14648 Esas ve 2019/5334 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Uyulan Yargıtay bozma ilamı çerçevesinde Kayseri Kadastro Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … tarihindeki trafik kazası sonucunda vefat etmesinden evvel bu müdürlükte kontrol memuru olarak görev yapan …’ın … tarihinden geriye doğru 1 yıl içinde aldığı arazi tazminatı, ek hizmet tazminatı ve kadastro tazminatı ücretlerini gösterir belgelerin okunaklı örneklerinin tam ve eksiksiz olarak gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize 11/06/2021 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kadastro Müdürlüğü’nden istenen tüm belgeler geldikten sonra dava dosyasının daha önce aktüer rapor düzenleyen bilirkişi ***’a tevdine, bu bilirkişiden ek rapor alınmasının mümkün olmaması halinde mahkememizce re’sen seçilecek başka bir bilirkişiden rapor alınmasına, HMK’nun 273. maddesi gereğince iddia, savunma, nüfus kayıtları, ZMMS poliçesi ve hasar dosyası kusur raporu, önceki raporlar, yargıtay bozma ilamı ve bu celse ara kararı ile celbedilen müteveffanın gelir durumuna ilişkin kayıt ve belgeler ile daha önce celbedilen kayıt ve belgeler incelenmek sureti ile destek …’ın ölümünden önceki son 1 yıl içinde kadastro müdürlüğünde çalışmalarından dolayı toplam ek ücretlerinin oranlama yapılmak sureti ile 1 aylık miktarının tespit edilmesi ve bu miktarın desteğin gelirini belirlemede diğer ücretleri ile birlikte esas alınması suretiyle davacıların varsa destekten yoksun kalmaya ilişkin zararlarının aktüer hesabının yapılması hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı ek rapor, bu olmadığı takdirde rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.

Aktüer bilirkişi *** tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Davaya konu kazada desteğini yitiren davacı çocuk …’ın destek zararının 11.421,24-TL (Sigorta şirketinin sorumluluğu 8.411,29-TL, ile sınırlı olmak üzere), davacı çocuk …’ın destek zararının 26.059,89-TL (Sigorta şirketinin sorumluluğu 19.192.07-TL ile sınırlı olmak üzere), davacı çocuk …’ın destek zararının 3.905,64-TL (Sigorta şirketinin sorumluluğu 39.699.35-TL ile sınırli olmak üzere) ve davacı eş ***ın destek zararının 248,074,96-TL (Sigorta şirketinin sorumluluğu 182.697.30-TL ile sınırlı olmak üzere) olduğu” bildirilmiştir.
*** tarihli aktüer bilirkişi raporuna karşı tarafların beyan ve itirazları özellikle davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün *** tarihli dilekçesindeki itiraz sebepleri yönünden inceleme yapılarak uyulan Yargıtay bozma ilamı çerçevesinde, bozma dışı konularda ise daha önceki aktüer bilirkişi raporundaki hesaplama şekline göre hesaplama yapılarak hüküm vermeye ve denetime elverişli ek rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi ***tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “1- Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dava dosyasının yeniden yapılan değerlendirme ve incelenmesinde kök raporumuzda değişikliğe gidilmesini gerektirir bir hata veya eksikliğin bulunmadığı, 2- Davaya konu kazada desteğini yitiren davacı çocuk …’ın destek zararının 11.421,24-TL (Sigorta şirketinin sorumluluğu 8.411,29-TL ile sınırlı olmak üzere), davacı çocuk …’ın destek zararının 26.059,89-TL (Sigorta şirketinin sorumluluğu 19.192.07-TL ile sınırlı olmak üzere), davacı çocuk …’ın destek zararının 53.905,64- TL (Sigorta şirketinin sorumluluğu 39.699,35-TL ile sınırlı olmak üzere) ve davacı eş ***’ın destek zararının 248.074,96-TL (Sigorta şirketinin sorumluluğu 182.697,30-TL ile sınırlı olmak üzere) olduğu ” bildirilmiştir. Mahkememizce aktüer bilirkişinin rapor ve ek raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, hüküm vermeye ve denetime elverişli olduğu değerlendirilerek benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten veya araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin,bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle “Destekten yoksun kalma zararı” ile “Destekten yoksun kalma tazminatı” kavramaları incelenmelidir.
Trafik kazası, bir kişinin ölümü sonucunu doğurabilir. Böyle bir durumda, bazı kişiler onun ekonomik desteğinden, malî yardım ve bakımından yoksun kalabilirler. İşte; ölenin destek ve yardımından yoksun kalanlarının uğradıkları bu zarara, destek kaybından doğan zarar denir.
Destekten yoksun kalma zararı TBK’nun 53. maddesinde yer almaktadır. Madde aynen;
“Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.”
şeklinde düzenlenmiştir.
Görüldüğü gibi destek zararları sayılırken “özellikle şunlardır” demekle madde metninde sayılan zararlar ile sınırlandırılmamıştır. Madde de çok dar kapsamlı sayılan zararların ne tanımı ne de şartları yer almıştır. Desteğin ölümünden önce kurulmuş olan veya destek yaşasaydı, kurulması muhtemel olan bir bakım ilişkisinin tespit edilmesi, ardından bu bakım ilişkisinin destek yaşasaydı gelecekte göstereceği değişim neticesinde, destekten yoksun kalanın uğradığı zarar miktarının ve ödenecek tazminat miktarının tespit edilmesi, tahminlere ve varsayımlara dayalıdır.
TBK’nun 53. maddesinin öngörmüş olduğu hâl, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun kalma tazminatı” denir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, bir şahıs öldüğünde, ölenin sağlığında destek olduğu veya ileride destek olacağı kimseleri korumayı, desteklerinin ölümünden önceki sosyal ve ekonomik durumlarına uygun hayat sürdürebilmeleri için, ölüm sebebiyle mahrum kaldıkları yardımı, ölüme sebebiyet verenden tazmin edebilmelerini amaçlayan bir tazminat türüdür. Kanun metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir. Bunun yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi hâlde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre bir artış meydana gelmiş olur. Buradaki amaç zarar görenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme imkânı tanımaktır.
Destek zararından bahsedebilmek için destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli imkânlardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma şartı gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, davacının ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir.
“Destekten yoksun kalanların meydana gelen zararlarını tazmin hakkı ölenden intikal eden bir hak olmayıp doğrudan doğruya desteğini yitiren kişinin kendisinde doğan, asli ve bağımsız nitelikte bir haktır. Ölenle ya da mal varlığı ile bir bağıntısı bulunmadığı için bağımsız bir talep hakkı yaratır, Bu nedenledir ki ölen kimse ile destekten yoksun kalan arasında kanuni veya akdi bir bakım yükümlülüğü, mirasçılık ya da akrabalık ilişkisi bulunması gerekmemektedir. Destekten yoksun kalma tazminatı talebi miras yoluyla kazanılan, mirasçılık sıfatına bağlı bir hak olmadığından desteğin veya mirasçılarının da herhangi bir tasarruf hakkı bulunmamaktadır” (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 22/06/2018 tarihli ve 2016/5 E., 2018/6 K. sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/06/2011 tarihli ve 2011/17-142 E., 2011/17-411 K.; 20/04/2011 tarihli ve 2011/17-34 E., 2011/216 K.; 14/03/2019 tarihli ve 2017/1089 E., 2019/294 K. sayılı kararları).
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 06/03/1978 tarihli ve 1/3 sayılı kararında destekten yoksun kalma tazminatı; “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminattır.” şeklinde tanımlanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30/11/2005 tarihli ve 2005/4-648 E., 2005/691 K. sayılı kararında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Burada sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O hâlde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç içerisinde bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/04/1982 tarihli ve 1979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/04/1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06/03/1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30/11/2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Eldeki davada, … günü saat 14:15 sıralarında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. adına trafikte kayıtlı, davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün görevlendirdiği, davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki 48 … plaka sayılı kamyonet ile tek yönlü, orta refüjle çift platforma ayrılmış yolu takiben Sivas – Kayseri yönünde seyirle olay mahallinde geldiğinde, idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu sola yönelerek orta refüje çarptıktan sonra kontrolünden çıkarak sağa yönelen vasıtanın yolun sağından çıkarak takla atması sonucu, araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteği ***’ın ölümü ile neticelenen, dava konusu trafik kazasında, davalı sürücü …’in idaresindeki araç ile gündüz vakti görüşün açık olduğu düz yolda seyrini sürdürürken yola gereken dikkatini vermemiş, direksiyon hakimiyetine gerekli özen ve önemi göstermemiş, sevk ve idare hatasıyla yönetimindeki vasıtanın hakimiyetini kaybederek kazanın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olduğundan olayda, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareketleriyle asli ve tam kusurlu olduğu, olayın oluşu üzerinde herhangi bir hatalı davranışının olmadığı anlaşılan davacıların desteği müteveffa yolcu …’ın meydana gelen olayda kusursuz olduğu, bu trafik kazasından dolayı desteklerinin vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma zararlarının oluştuğu, dosya kapsamı, Yargıtay bozma ilamı, benimsenen aktüer bilirkişi raporu, usuli kazanılmış haklar ve talep dikkate alındığında davacılardan …, …, … ve …’ın asıl ve birleşen dava dosyasında maddi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacı … için 248.074,96-TL, davacı … için 11.421,24-TL, davacı … için 26.059,89-TL ve davacı … için 53.905,64-TL destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminatın asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Limited Şirketi ve davalı … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları, asıl dava dosyasında davalı … AŞ’nin ise ZMMS poliçe limiti olan 250.000,00-TL ile (davacı … yönünden 182.697,30-TL, davacı … yönünden 8.411,29-TL, davacı … için 19.192,07-TL ve davacı … için 39.699,35-TL ile) sınırlı ve temerrüt tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile adı geçen tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine, asıl ve birleşen dava dosyasında sübut bulmadığından dolayı davacılar …, …, … ve …’ın fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, yine asıl ve birleşen dava dosyasında davacı …’ın destekten yoksun kalma zararı bulunmadığı ve maddi tazminat istemli davasının sübut bulmaması nedeniyle bu davacının destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Zaman itibarı ile somut uyuşmazlığa uygulanması gereken TBK’nun 56. maddesinde “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünü zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedelsel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca 22/06/1966 tarih ve 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda manevi tazminat, bir ceza ya da gerçek anlamda bir tazminat olmayıp, zarara uğrayan kişinin manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araç olabileceğini belirtmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan bütün delilere göre … günü, davalı … ve Planlama Ltd. Şti. adına trafikte kayıtlı, davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün görevlendirdiği, davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki 48 … plaka sayılı kamyonet ile seyir halinde iken idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu sola yönelerek orta refüje çarptıktan sonra kontrolünden çıkarak sağa yönelen vasıtanın yolun sağından çıkarak takla atması sonucu, araçta yolcu olarak bulunan Mehmet Yaman’ın ölümü ile neticelenen, dava konusu trafik kazasında, davalı sürücü …’in idaresindeki araç ile gündüz vakti görüşün açık olduğu düz yolda seyrini sürdürürken yola gereken dikkatini vermemiş, direksiyon hakimiyetine gerekli özen ve önemi göstermemiş, sevk ve idare hatasıyla yönetimindeki vasıtanın hakimiyetini kaybederek kazanın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olduğundan olayda, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareketleriyle asli ve tam kusurlu olduğu, olayın oluşu üzerinde herhangi bir hatalı davranışının olmadığı anlaşılan yolcu …’ın meydana gelen olayda kusursuz olduğu, bu trafik kazası nedeniyle vefat eden …’ın davacılardan …’ın eşi, diğer davacılar …, …, … ve …’ın ise babası oluşu, kazanın oluş şekli, kusur durumu, zararın ağırlığı, davacıların kaza sonrası duyduğu elem ve üzüntüler, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihine göre paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkeleri, usuli kazanılmış haklar, TBK’nun 56. maddesi hükmü ve yukarıda sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı bir arada değerlendirildiğinde davacıların manevi tazminat talebinde haklı olduğu değerlendirilmiş ve asıl ve birleşen dava dosyasında davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacı … için 50.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL ve davacı … için 20.000,00-TL manevi tazminatın asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine, asıl ve birleşen dava dosyasında sübut bulmadığından dolayı davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar vermek gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır. Asıl dosyada davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğu haksız fiilden kaynaklandığından dolayı hükmedilen manevi tazminata zarar tarihinden itibaren yasal faiz işletilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 07/05/2018 tarihli, 2015/10278 Esas ve 2018/4704 Karar sayılı emsal içtihadı da dikkate alınarak davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. maddesinde “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmü yer almaktadır. Manevi tazminat talepleri yönünden ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi hükümleri göz önünde bulundurulmuştur. Bu hususlar dikkate alınmak suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar …, …, … ve …’ın asıl ve birleşen dava dosyasında maddi tazminat davalarının KISMEN KABULÜ ile; davacı … için 248.074,96-TL, davacı … için 11.421,24-TL, davacı … için 26.059,89-TL ve davacı … için 53.905,64-TL destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminatın asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Limited Şirketi ve davalı … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları, asıl dava dosyasında davalı … AŞ’nin ise ZMMS poliçe limiti olan 250.000,00-TL ile (davacı … yönünden 182.697,30-TL, davacı … yönünden 8.411,29-TL, davacı … için 19.192,07-TL ve davacı … için 39.699,35-TL ile) sınırlı ve temerrüt tarihi olan 16/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile adı geçen tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacılar …, …, … ve …’ın fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı …’ın destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminat davasının REDDİNE,
4-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacıların manevi tazminat davalarının KISMEN KABULÜ ile; davacı … için 50.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL ve davacı … için 20.000,00-TL manevi tazminatın asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine,
5-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince asıl dosyada davacı …’ın maddi tazminat davasının reddi nedeniyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin harç olarak alınan 1.185,20-TL ve 1.300,04-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.485,24-TL harçtan mahsubuna, ve birleşen dosyada davacı …’ın maddi tazminat davasının reddi nedeniyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin harç olarak alınan 1.185,20-TL harçtan mahsubuna,
7-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince davacılar …, …, … ve …’ın asıl ve birleşen dava dosyasında maddi tazminata dair davaları yönünden alınması gereken 23.188,63-TL nispi karar ve ilam harcından davacılardan peşin olarak alınan ve asıl ve birleşen dosyada davacı …’ın asıl ve birleşen dava dosyasındaki maddi tazminat davalarının reddi nedeniyle alınması gereken harçların mahsup edilmesinden sonra kalan 2.366,64-TL’nın mahsubu ile bakiye 20.821,99-TL karar ve ilam harcının (davalı … A.Ş.’nin harcın 17.077,50-TL’lık kısmından sınırlı sorumlu olması koşulu ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince davacıların asıl ve birleşen dava dosyasında manevi tazminata dair davaları yönünden alınması gereken alınması gereken 8.880,00-TL nispi karar ve ilam harcının asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
9-Davacılar …, …, … ve …’ın asıl ve birleşen dava dosyasında maddi tazminata dair davaları yönünden davacılar tarafından asıl davada yatırılan 24,30-TL başvurma harcı, birleşen dava dosyasında yatırılan 24,30-TL başvurma harcı, asıl ve birleşen dava dosyasında davacı …’ın maddi tazminat davasının reddi nedeniyle alınması gereken harçların mahsubundan sonra kalan 2.366,64-TL peşin dava harcı ve ıslah harcı olmak üzere toplam 2.415,24-TL’nın asıl ve birleşen dava dosyasındaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine,
10-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı …’ın açtığı maddi tazminat davaları yönünden yapılan yargılama giderlerinin bu davacının üzerinde bırakılmasına,
11-Davacılar …, …, … ve …’ın asıl ve birleşen dava dosyasında maddi tazminata dair davaları yönünden bu davacılar tarafından bozma öncesinde yapılan 406,70-TL tebligat gideri, 117,50-TL müzekkere gideri ile 1.360-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.884,20-TL ile bozma sonrasında yapılan 88,00-TL e-tebligat gideri, 57,00-TL tebligat gideri ve 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 645,00-TL yargılama gideri olmak üzere genel toplamda 2.529,20-TL’sından davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 2.211,42-TL’sının (davalı … A.Ş.’nin 1.631,20-TL’lık kısmından sınırlı sorumlu olması koşulu ile) asıl ve birleşen dava dosyasındaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin bu davacılar üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı … ve Planlama Ltd. Şti. tarafından asıl ve birleşen dava dosyasında maddi tazminata dair davaları yönünden yapılan posta ve tebligat giderlerinden oluşan toplam 200,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 24,85-TL’sının asıl ve birleşen dava dosyasındaki tüm davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
13-Davalı … tarafından asıl ve birleşen dava dosyasında maddi tazminata dair davaları yönünden yapılan posta ve tebligat giderlerinden oluşan toplam 50,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 6,21-TL’nın asıl ve birleşen dava dosyasındaki tüm davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
14-Asıl dava dosyasında davalı … A.Ş. tarafından ve birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
15-Asıl ve birleşen dava dosyasında taraflarca manevi tazminat davası yönünden ayrıca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
16-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
17-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı …’ın maddi tazminat talebi yönünden bu davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
18-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 25.815,25,00-TL nispi vekalet ücretinin (davalı … A.Ş.’nin 21.238,81-TL’lık kısmından sınırlı sorumlu olması koşulu ile) asıl ve birleşen dava dosyasındaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
19-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin asıl ve birleşen dava dosyasındaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
20-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin asıl ve birleşen dava dosyasındaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
21-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 7.807,73-TL nispi vekalet ücretinin (davalı … A.Ş.’nin 5.954,90-TL’lık kısmından sınırlı sorumlu olması koşulu ile) asıl ve birleşen dava dosyasındaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
22-Asıl ve birleşen dava dosyasında tüm davalılar vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ın ret olunan maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/2. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 500,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak tüm davalılara verilmesine,
23-Asıl ve birleşen dava dosyasında tüm davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen maddi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.943,53-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak tüm davalılara verilmesine,
24-Asıl ve birleşen dava dosyasında tüm davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen maddi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/2. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 1.653,65-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak tüm davalılara verilmesine,
25-Asıl ve birleşen dava dosyasında tüm davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen maddi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/2. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 3.308,04-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak tüm davalılara verilmesine,
26-Asıl ve birleşen dava dosyasında tüm davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen maddi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/1. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak tüm davalılara verilmesine,
27-Asıl dava dosyasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 7.300,00-TL nispi vekalet ücretinin asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
28-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
29-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
30-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
31-Asıl ve birleşen dava dosyasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
32-Asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 7.300,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak bu davalılara verilmesine,
33-Asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak bu davalılara verilmesine,
34-Asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak bu davalılara verilmesine,
35-Asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak bu davalılara verilmesine,
36-Asıl dava dosyasında davalı … ve Planlama Ltd. Şti. ve … ile birleşen dava dosyasında davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak bu davalılara verilmesine,
Dair, davacılar vekili Av. Mehmet Saraç ve davalı … vekili Av. ***, davalı Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü adına Hazine vekili Av. ***’in yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2021

Başkan ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Katip ***
E-imzalıdır