Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/193 E. 2022/456 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
Ret
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/06/2022
Mahkememize açılan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası …’ın davalı şirketin değeri 14.280.000,00-TL olan tüm paylarının, 2.642.400,00-TL değerine tekabül eden payına sahip iken … tarihinde hastalık sebebiyle vefat ettiğini, geride mirasçı olarak 4 çocuğunun kaldığını, babasının ölümü ve çeşitli sağlık sorunları ile uğraştıkları sırada şirketi yöneten davalı …’in hisselerin kendisine devredilmesi teklifinde bulunduğunu, o dönem içinde bulunduğu psikolojik sorunları ve şirketin mali durumu ve benzeri hususları araştırmak ve incelemek bakımından hiçbir bilgi ve tecrübesi olmaması nedeniyle kardeşlerinin bir an evvel hisseleri devretmek istemeleri yönünde baskıyla karşı karşıya kaldığını, bu sırada şirket hisselerinin değerinin ne olduğu konusunda bilgi edinemediğini, davalı …’in tüm hisseleri satın almak istemesi ve kardeşlerinin baskısı üzerine babasından miras kalan şirket hisselerin … tarihinde davalıya devrettiğini, davalı …’in payları devralırken müvekkili ile ve diğer mirasçılar ile ayrı ayrı hisse devir sözleşmeleri yaptığını ve her birinden hisse devri ferağ beyanı aldığını, … tarihli hisse devri ferağ beyanında hisselerin nominal değeri üzerinden müvekkiline mirasçı olarak düşen 1651 pay ve her biri 400,00-TL nominal pay değeri olarak 660.400,00-TL üzerinden devredildiğinin yazıldığı, buna karşılık … tarihinde yapılan Şirket Hisse Senedi Devri Protokolü başlıklı devir belgesinde müvekkiline mirasçı olarak düşen 1651 adet payın birim adedinin 1.110,00-TL’den satıldığını, bu bedelin 1/4’ünün peşin alındığını, geri kalanın ise … tarihinden itibaren eşit taksitlerle olmak üzere 36 ayda ödeneceğini, bunlara ilişkin bono düzenlendiğini, bu süreçten sonra uzunca bir süre müvekkilinin sağlık sorunlarıyla ilgilendiğini, aradan uzun bir zaman geçtikten sonra bazı kimseler vasıtasıyla elde ettiği bilgiler ve beyanlar neticesinde söz konusu hisselerin değerinin kendi devir ettiği miktardan çok daha yüksek bir değere karşılık geldiği yönünde müvekkilinde şüpheler oluşmaya başladığını, davalı şirketin bir perakende şirketi olması, bu niteliğinin …’de bilinen ve isim yapmış bir nitelikte bulunması, şirketin elinde yüksek değeri olan gayrimenkuller bulunması, şirketin cirosu ve kazancının büyüklüğü, aynı zamanda kurulduğu tarihten bu yana hiç kar dağıtmamış olmasının hisse devrinden uzun zaman sonra dolaylı olarak öğrenmesi sonucu bu şüphelerin yoğunlaşmasına ve kendisinin bilgisizliğinden ve deneyimsizliğinden yararlanıldığı kanısına varmasına yol açtığını, müvekkilinin babasının ortak olduğu dönemde ve hisse devri gerçekleşene kadar şirketin hiç kar dağıtmadığını, açıklanan gerekçelerle ileri sürdükleri aşırı yararlanma hali TBK’nun 28.maddesinin göstermiş olduğu şartların gerçekleştiğini, davanın konusunun hisse devri olması nedeniyle bu hisselerin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ticaret sicilinde davalı …’e ait görünen devredilen miktar kadar hisse üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, ayrıca davalı … ve İhtiyaç Maddeleri San. ve Tic. A.Ş.’nin … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı arsa, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı arsa, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı arsa, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel, zemin kat, 3 nolu bağımsız bölüm, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel, zemin kat, 1 nolu bağımsız bölüm, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı arsa, … ili, … ilçesi, …mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı arsa, … ili, … ilçesi, …mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı arsa, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı tarla, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada,… parselde kayıtlı tarla ve … bank A.Ş. … Şubesi’nde bulunan banka hesaplarının ve diğer davalı … üzerinde kayıtlı … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel, zemin … kat, … giriş, … nolu bağımsız bölüm, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel, 2. kat, A giriş, 4 nolu bağımsız bölüm, … ili, … ilçesi, …mahallesi, … ada, … parsel, 8. kat, 24 nolu bağımsız bölüm, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel nolu taşınmaz, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel nolu taşınmaz, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel nolu taşınmaz, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel, … Kat, … nolu bağımsız bölüm, … ili, … ilçesi, …mahallesi, … ada, … parsel, … Kat, … nolu bağımsız bölüm nolu taşınmaz ve … bank A.Ş. … Şubesi’nde bulunan banka hesaplarının üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, akabinde müvekkili ile … arasında yapılan ve diğer davalı şirketin sözleşmenin tarafı olması ve ödemeyi gerçekleştirmesi nedeniyle müdahil olduğu hisse devir sözleşmesinde aşırı yararlanma nedeniyle TBK’nun 28/1.maddesi uyarınca davalıların devir esnasında elde ettiği kazanımın bedeli ile müvekkiline verilen bedel arasındaki oransızlığın giderilerek aşırı yararlanma konusu olan bedelin faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinden …Pazarı … A.Ş.’ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı …’ın hisse devir anlaşmasını diğer müvekkili … ile yaptığını, davacının diğer müvekkili …Pazarı … A.Ş.’ye hisselerini devretmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını dolayısıyla bu müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığını, açılan davanın süresinde olmadığını, 1 yıllık hak düşürücü / zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, hisselerin satışının davacının hür irade beyanları ile gerçekleştiğini, bahsi geçen olayda aşırı yararlanmadan bahsedilebilmesi için hukuken aranan şartların oluşmadığını, bu nedenle davanın öncelikle usulden, esasa girilmesi halinde de mesnetsiz davanın esastan reddini talep etmiştir.
Mahkememizin … tarih … esas … karar sayılı ilamı … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … tarih … esas … karar sayılı kararı ile kaldırılmakla, dosya mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılmış ve yargılamasına bu esas üzerinden devam edilmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, TBK 28. maddesine istinaden davaya konu hisse devrine ilişkin edimler arasındaki oransızlığın giderilmesi talebi ile açılmış alacak davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3.maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2.maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Davacı iddiaları, davalı tarafın savunmaları, tanık beyanları, … … İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının uyap kayıtları, … … İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının uyap kayıtları, … … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının uyap kayıtları, tapu kayıtları, vergi dairesi kayıtları, SGK kayıtları ve tarafların dayandığı tüm deliller celp edilmiştir.
Uyuşmazlık, hisse devir sözleşmesinin müzayaka halinde yapılıp yapılmadığı, gabinin koşullarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Hisse devir tarihinde yürürlükte olan TBK.28.maddesi uyarınca gabinden söz edebilmek için objektif ve subjektif unsurların gerçekleşmiş olması gerekir. Aşırı yararlanma (gabin) yönünden objektif unsuru bir başka deyimle edimler arasındaki açık orantısızlığın varlığı, aşırı yararlanmanın subjektif unsuru yönünden ise; hisse devri (satışı) sözleşmelerinin davacı tarafından tecrübesizce ve düşüncesizce akdedildiği ve bu durumdan davalıların bilerek faydalandıkları davacı tarafça kanıtlanmalıdır. Eğer gabin hali varsa gabine maruz kalan taraf sözleşmeden vazgeçerek edimin geri verilmesini isteyebilir. Ayrıca davacının sözleşmeyle bağlı kalarak zararını istemesine engel bir hukuki düzenleme yoktur. Olayımızda davacı edimler arasındaki farkın tahsilini talep etmiştir. Davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekmektedir.
Mahkememiz tarafından verilen önceki karar … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … E. … K.sayılı ilamı ile “dava, aşırı yararlanma (gabin) iddiasına dayalı olarak açılmıştır. Sürenin satış bedelini pek düşük olduğunu öğrendiği an başlayacağının kabulü gerekmiş, dava tarihi ile öğrenme tarihi arasında bir yılı aşan bir sürenin geçip geçmediğinin araştırılması gerekmiş ve fakat ilk derece mahkemesi tarafından bu yönde taraf delilleri toplanmadan, yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme sonucunda hüküm tesis edildiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.”gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararından sonra tarafların bildirdikleri tanıklar dinlenmiş, davacının şirket ortaklığından ayrıldığı şekilde ve şartlarda ortaklıktan ayrılan … ve … ‘ın devir evrakları ve davacının sgk hizmet cetveli dosya arasına getirtilmiştir.
SGK kayıtlarına göre davacı için … tarihinde ve … tarihinde davalı şirkette çalışmaya başlaması nedeniyle işe giriş bildirgesi verildiği, hizmet cetveline göre … tarihine kadar çalıştığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller yapılan yargılama sonucunda; şirket bünyesinde uzun yıllar çalışmış şirketin iç işleyişini bilen ve davacıyı ve babasını uzun yıllardır tanıyan tanıkların beyanlarından davacının babasının ölmesinden sonra şirket ortaklarından ayrılmayı düşünen ortaklara yapılacak ödeme, şirket hisselerinin nasıl değerlendirileceği ve her bir hissenin bedelinin ne olacağı hususlarında toplantılar yapıldığı, bu toplantılara davacının ve kardeşlerinin de katıldığı bu toplantılardan sonra her bir hisse sahibinin kendi çalışmasını yaparak bir sonraki toplantıya katıldığı ve neticeten yapılan son toplantıda hisse bedellerinin ve ödeme koşullarının belirlendiği, davacı ve kardeşlerinin belirlenen bedel üzerinden ve ödeme şartları dahilinde hisseleri devretmeyi kabul ettikleri, yine bu dönemde belirlenen hisse değeri ve ödeme şartlarında aynı şekilde diğer ortaklar … ve …’ın da hisselerini satarak ortaklıktan ayrıldığı, davacının hisse devirlerini … ve … tarihlerinde yaparak ortaklıktan ayrıldığı, SGK kayıtlarına göre davacının şirkette bizzat çalıştığı, bu sebeple şirket malvarlığı ve ekonomik değeri hakkında bilgi sahibi olduğu, kaldı ki hisse değerlendirme toplantılarının uzun bir süre yapıldığı, gerekli araştırma yapılması için yeterince vakit olduğu, davacının yapmış olduğu hisse devir sözleşmelerinin mahiyeti dikkate alındığında herhangi bir araştırma, soruşturma ve değerlendirme yapılmadan imzalanacak sözleşmeler olmadığı hisse devirlerinin ve sözleşmelerinin … ve … tarihlerinde yapılması eldeki davanın ise … tarihinde açılması dikkate alındığında 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Dava açılışı sırasında tahsil edilen 170,78-TL peşin harçtan, alınması gerekli 80,70-TL harcın mahsubuna, 90,08-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yaptığı 204,40 yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalılara ödenmesine,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …