Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/189 E. 2022/449 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Kayseri … Şubesi müşterilerinden … Dayanıklı Tük. Mal. Ve Soğutma San. Tic. A.Ş. ile imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini ve kredilerin geri ödeme planlarını diğer davalının müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, asıl borçlu davalı tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından … tarihi itibari ile hesapların kat edilerek kredi borçlusuna ve müşterek borçlu ve müteselsil kefile Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek hesaplarının kat edildiğinin bildirildiğini, borçluların gönderilen ihtarnameye rağmen borçlarını ödememeleri üzerine alacağın tahsili için Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile davalı borçlular aleyhine icra takibine başlandığını, davalı borçluların borca itirazı üzerine takibin durduğunu, takibe konu alacağının davalı … Dayanıklı Tük. Mal. Ve Soğutma San. Tic. A.Ş. firmasının kullanmış olduğu …. nolu taksitli ticari krediden kaynaklandığını, davalı …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin “Kefalet Beyanları ve Gerçek Kişi Kefillerin Eş Rızaları” başlıklı 15. maddesinin “Kefalet Beyanı” kısmını imzalayarak asıl borçlu şirketin bankaya olan tüm borçlarını müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla yüklenmeyi açıkça kabul ettiğini; yine aynı sözleşmenin “Muacceliyet Ve Temerrüt Halleri İle Uygulanacak Gecikme Faizi Oranı” başlıklı 10.5. “Müşterinin kredi borcunu (taksitlendirilmiş kredilerde taksitlerden herhangi birini), masraf, komisyon ya da her türlü ad altındaki ücreti ödeme tarihinde/vadesinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde; müşteri, borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” maddesinde krediye uygulanacak temerrüt faiz oranlarının da davalılar tarafından kabul edildiğini, temerrüde düşen davalılardan talep edilen temerrüt faizi piyasa şartlarına, sözleşmeye ve kanuna uygun olduğunu beyanla davanın kabulü ile davalıların Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalının alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve dava masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulünce tebligat yapılmış olmasına rağmen yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemişler ve mahkememizde yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. HMK’nun 128/1. maddesi gereği davalıların, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı kabul edilmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine, hesap kat ihtarnamesine, hesap ekstrelerine, … Bankası A.Ş.’nin faiz genelgelerine, banka kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır. Davalılar ise yasal süresi içinde delil bildirmemiştir.
Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası incelenmek üzere yazı ile istenilmiştir. Bu takip dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlu davalılar … Dayanıklı Tüketim Malları ve Soğutma Sanayi Ticaret A.Ş. ile … aleyhine … tarihinde genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine, hesap kat ihtarnamesine, hesap ekstrelerine ve banka kayıtlarına dayalı olarak 9.851.468,04-TL taksitli ticari kredi borcu için asıl alacak, 229.955,47-TL işlemiş temerrüt faizi ve 11.497,77-TL BSMV olmak üzere toplam 10.092.921,28-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların … tarihli dilekçeleri ile “başlatılmış olan ilamsız icra takibine , ödeme emrine , borca, faize, imzaya ve tüm fer’ilerine itiraz ediyoruz.” şeklindeki borca itirazı üzerine icra dairesi tarafından … tarihli karar ile İİK’nun 66. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı tarafça genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarnamelerinin muhatapla tebliğ şerhli örneğini, hesap ekstreleri ile … Bankası’na bildirilen ve kredi işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarını gösterir tabloni (faiz genelgesi) dosyaya ibraz edilmiştir.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … ve … tarihleri itibarı ile … Dayanıklı Tüketim Malları Soğutma Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin yasal temsilci ve ortaklarının kimler olduğunun, …’in bu tarihler itibarı ile şirket yetkilisi ve /veya ortağı olup olmadığının, ayrıca bu şirketin kayıtlı güncel adresinin sorulmasına, ilgili kayıt ve belge örnekleri istenmiştir. … tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
İlgili delillerin dosya içerisine kazandırılmasından sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir bankacı bilirkişiye tevdine, bilirkişiye HMK’nun 268. maddesi gereği bilirkişiye banka defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince kredi sözleşmesinin tarafları, kredi miktarı, kefalet miktarı, hesap kat tarihi, kat tarihindeki ihtar, ihtarın tebliğ tarihi, ihtar ile muhataplara verilen süre, bu sürenin son gününün resmi tatil veya hafta sonuna denk gelip gelmediğinin tespiti ile buna göre temerrüt tarihinin belirlenmesi (ihtarda verilen sürenin son günü hafta sonuna veya resmi tatile denk geliyorsa takip eden ilk iş gününden sonraki gün temerrüt oluşacağı hususunun dikkate alınması), bankanın temerrüt tarihi itibari ile uyguladığı en yüksek akdi faiz oranının belirlenerek sözleşme hükümleri ile kararlaştırılan şekilde davalı tarafın sorumlu olduğu temerrüt faiz oranının tespiti, bu yapılırken davacının icra takibinde talep ettiği oranın göz önünde bulundurulması ve talebe bağlılık kuralı doğrultusunda hareket edilmesi, işlemiş temerrüt faizi miktarı, asıl alacak miktarı, BSMV miktarı, işlemiş faiz miktarı, masraf, olmak üzere takip talebinde ve icra ödeme emrinde yazılı olduğu şekilde talebe konu her bir alacak kalemi yönünden davacının varsa alacak miktarlarının kaçar TL olduğunun tespiti, takip tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde yapılan ödeme varsa ödeme tarihi ve miktarı, dava tarihinden bilirkişinin inceleme yaptığı tarihe kadar olan dönemde yapılan ödeme varsa ödeme tarihi ve miktarı, müteselsil kefillerin sorumluluk miktarına ilişkin hususlarda hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca görevlendirilen bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Davacı bankanın davalı asıl borçlu firmadan icra takip tarihi itibariyle … numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanan 8.748.551,04-TL asıl alacak, 83.986,09-TL işlemiş faiz ve 4.199,30-TL BSMV olmak üzere toplam 8.836.736,43-TL nakit alacağının bulunduğu, davacı bankanın Kayseri … Şubesi ile davalı asıl borçlu … Dayanıklı Tüketim Malları Soğutma Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin diğer davalı … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı görüldüğünden, davacı bankanın davalı asıl borçlu firmadan icra takip tarihi itibariyle 189693 numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanan 8.748.551,04-TL asıl alacak, 83.986,09-TL işlemiş faiz ve 4.199,30-TL BSMV olmak üzere toplam 8.836.736,43-TL nakit nakit alacağına davalı …’in müteselsil kefaletinin bulunduğu” belirtilmiştir.
… tarihli bilirkişi raporununu 4. sayfasında 1.194.144,00-Euro kredi kullandırıldığı belirtilmiş ise de hesap kat tarihi olan … tarihi itibari ile … Bankası’nın 1 USD karşılığı döviz satış kuruna göre Türk Lirası’na çevrildiği ve buna göre hesaplama yapıldığı görülmekle davacı banka vekilinin … tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin ve takip dayanağı olan kredi sözleşmesi hükümlerinin incelenmesi davacı banka vekilince 1 nolu ara karar gereği sunulacak davacı bankanın hesap kat tarihi itibari ile uyguladığı döviz satış kurlarını gösterir listenin incelenmesi, genel kredi sözleşmesinin 3.3.2. maddesine göre “…müşteri bankanın her türlü kredi kullandırım ve geri ödeme işlemleri ile faiz, masraf, komisyon, ücret hesaplamalarında banka tarafından kamu oyuna ilan edilen döviz kurlarının kullanılacağını kabul eder…” şeklindeki ifade ile yabancı para cinsinden kredi kullandırımında hesap kat tarihindeki kurun bankanın uyguladığı döviz kurunun esas alınacağı yönünde hüküm bulunduğundan, ayrıca genel kredi sözleşmesinde kefalet taahhüdünün USD (Amerikan Doları) cinsinden verildiği, sözleşmede USD cinsinden bahsedildiği görülmekle kredinin hangi döviz cinsinden kullandırıldığının tespiti ve sözleşme kefalet limiti ile davacı bankanın uyguladığı döviz kuru dikkate alınarak bu doğrultuda bankanın hesap kat tarihindeki döviz satış kurunun esas alınarak hesaplama yapılması hususunda ek rapor düzenlemesi için bilirkişiye yetki ve görev verilmiştir.
Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli ek raporda özetle; “Davacı bankanın davalı asıl borçlu firmadan icra takip tarihi itibariyle … numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanan 9.851.468,04-TL asıl alacak, 94.574,09 TL işlemiş faiz ve 4.728,70-TL BSMV olmak üzere toplam 9.950.770,84-TL nakit alacağının bulunduğu, davacı bankanın Kayseri … Şubesi ile davalı asıl borçlu … Dayanıklı Tüketim Malları ve Soğutma Sanayi Ticaret A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin diğer davalı … tarafından 2.000.000,00-USD limit ile müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı görüldüğünden; davacı bankanın davalı asıl borçlu firmadan icra takip tarihi itibariyle … numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanan 9.851.468,04-TL asıl alacak, 94.574,09-TL işlemiş akdi faiz ve 4.728,70-TL BSMV olmak üzere toplam 9.950.770,84-TL nakit alacağına davalı …’in müteselsil kefaletinin bulunduğu, 2.000.000,00-USD x 1 USD / 6.94,67 TL = 13.893,400,00-TL, 1.194.144,00-Euro x 1 Euro / 7.7984-TL = 9.312.412,57-TL bankanın genel kredi sözleşmesini USD cinsinden aldığı, kefilin kefalet limiti olarak 2.000.000,00-USD olarak belirtildiği, ancak banka tarafından kredi kullandırımının Euro cinsinden yapıldığı, hesap kat tarihi itibariyle davalı kefilin kefalet limitinin 2.000.000-USD / 13.893.400-TL olduğu, kullandırılan kredi miktarının ise 1.194.144 Euro / 9.312.412,57-TL olduğu görüldüğünden takibe konu kredi miktarının kefalet limitleri içinde kaldığı” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
6545 sayılı Yasa’nın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile mahkememiz heyeti yazılı yargılama usulüne göre yargılama tarafından yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık noktalarının ana başlıklarıyla; takipte talep edilen temerrüt faizinin sözleşmeye ve kanuna uygun olup olmadığı, takibe konu edilen nedenlerle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine vaki itirazlarının haklı olup olmadığı, bu itirazların iptalinin gerekip gerekmediği icra inkar tazminatının yasal koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219, 223). İcra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığından, eldeki davanın bir yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki Genel Nakdi Ve Gayrı Nakdi Kredi Sözleşmesi İrdelendiğinde;
Davacı bankanın Kayseri … Şubesi ile davalı asıl borçlu … Dayanıklı Tüketim Malları ve Soğutma Sanayi Ticaret A.Ş. arasında … tarihinde … sayfa … maddeden oluşan 330.000,00-TL ve 4.500.000,00-USD tutarında genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesi düzenlenerek imzalandığı, işbu sözleşmenin davalı … ve dava dışı … tarafından 330.000,00-TL ve 4.500.000,00-USD limit ile müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, … tarihinde … sayfa … maddeden oluşan 50.000,00-TL ve 2.000.000,00-USD tutarında genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesi düzenlenerek imzalandığı, işbu sözleşmenin davalı … ve dava dışı … ve …Tük. Ve Otel Ekipmanları Tic. A.Ş. tarafından 03/05/2018 tarihinde 50.000,00-TL ve 2.000.000,00-USD limit ile müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı görülmektedir.
Taraflar arasında düzenlenen genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmelerinin 54 sayfa ve 15 ana maddeden oluştuğu, sözleşmenin; 1. maddesinde müşteri ve kredi limiti belirtildiği, 4. maddesinde nakit krediler tanımlandığı, 4.4. fıkrasında kredili mevduat hesabı kullandırılması ile ilgili hükümlere yer verildiği, 8. maddesinde gayrı nakdi kredilerin kullandırılmasına ilişkin genel hükümlere yer verildiği, 9. maddesinde teminatlar ana başlığı altında, 9.11. maddesinde kefaletle ilgili hükümler açıklandığı, buna göre; “9.11.1 kefil borcun müşteri için her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde ihbarda bulunulması suretiyle kefalet borcunun da muaccel olacağını kabul eder. 9.11.2 sözleşmede birden fazla kefilin kefaletinin bulunması halinde birlikte kefalet sözkonusu olmayıp kefiller birbirinden bağımsız olarak, kefalet beyanları ve eş rızaları bölümünde belirtilen tutara kadar sorumluluk altına girmeyi kabul ve taahhüt ederler. 9.11.3 kefil mevcut ve doğacak tüm borçlarına karşılık bankanın şubelerinde kendilerine ait bulunabilecek tüm alacak hak ve mevduat üzerinde bankanın rehin hapis takas ve mahsup hakkı olduğunu kabul beyan ve taahhüt eder.” denilerek kefillerin sorumlulukları açıklandığı, 10. maddesinde muacceliyet, temerrüt halleri ve temerrüt faizi oranı ile ilgili açıklama yapıldığı, 10.5. maddesinde ise “Müşteri kredi borcunu (taksitlendirmiş kredilerde taksitlerden herhangi birini ) masraf, komisyon ya da her türlü ad altındaki ücreti ödeme tarihinde/ vadesinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde; müşteri borcunun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” denildiği, yine sözleşmenin 10.6. maddesinde “Müşteri işbu sözleşmeye dayanan kredi ve hesaplara yürütülen faiz, komisyon fon payı ve gider vergilerini her faiz döneminin son gününe kadar nakden veya hesaben ödemediği takdirde, bu andan itibaren temerrüde düşmüş olacağından, bankanın bu sözleşmeden ve mevzuattan doğan diğer hakları saklı kalmak kaydıyla, temerrüt anından itibaren yukarda açıklandığı şekilde temerrüt faizi talep etmeye hakkı olduğunu …bunları hesap özetinde göstermek veya bunlar için ayrıca hesap özeti göndermek zorunda olmadığını kabul ve taahhüt eder..” denildiği görülmektedir.
Davalı …’in Kefaletinin İrdelenmesinde;
6098 sayılı TBK’nun “eş rızası” başlıklı 584/1. maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” hükmü düzenlenmiştir. Aynı maddeye 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77. maddesi ile eklenen 3. fıkrasında ise “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, …. tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Dosya içerisine alınan Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazısının ekindeki sicil kayıt ve belge örneklerinden davalı …’in asıl borçlu davalı … Dayanıklı Tüketim Malları ve Soğutma Sanayi Ticaret A.Ş.’nin ortağı olduğu, bu davalının, davalı asıl borçlu şirketin borçlarına müteselsil kefil olduğu, kefil olunan tutar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet türünün davalı tarafından el yazısı ile yazılıp imzalandığı, davalı …’in davalı asıl borçlu şirketin ortağı olması nedeniyle 6098 sayılı TBK’nun 584/1. maddesin 3. fıkrası uyarınca eş rızasının gerekli olmadığı, davalının sözleşmenin altındaki adına atfen atılı olan imzasına itiraz etmediği, dolayısı ile kefaletin geçerli bir şekilde alındığı görülmüştür.
Faiz Hususu İrdelendiğinde;
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddelerinde temerrüt faizine sınırlamalar getirilmiştir. Yürürlük Kanunu’nun 7. maddesine göre söz konusu hüküm 01/07/2012 tarihinden önce başlatılmış takiplerde de uygulanacaktır. Ancak 6102 sayılı TTK’nun 8. maddesine göre ticari işlerde faiz serbestisi ilkesi geçerlidir. Ticaret Kanunu Borçlar Kanunu’na göre daha özel bir kanundur. Aynı tarihte yürürlüğe giren bu özel kanunlar arasındaki farklı nitelikteki hükümler söz konusu olduğundan daha özel nitelikteki 6102 sayılı TTK hükümlerinin dikkate alınarak faiz oranının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddesindeki sınırlamaların uyuşmazlıkta uygulanamayacağı taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekeceği düşünülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen davaya konu genel kredi sözleşmelerinin 10.5. maddesinde; “10.5. maddesinde müşteri kredi borcunu vadesinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde; müşteri borcunun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” hükmünün düzenlendiği görülmüştür. Davacı banka tarafından yayımlanan genelge ile ticari alacaklara yıllık %36,00 oranında temerrüt faizi uygulanacağı belirtilmiş olmasına rağmen banka gecikme faiz oranının ticari kredi faiz oranının 2 fazlası olarak belirlendiğinden bu oranın %72,00 olduğu, takipte talep edilen temerrüt faiz oranın ise bunun daha azı olan yıllık %38,40 oranında olduğu, buna göre takipte talep edilen temerrüt faizi oranının yasaya, sözleşmeye ve yerleşik yargı uygulamalarına uygun olduğu görülmektedir.
Hesap Kat İhtarnamesinin İncelenmesinde;
Davacı banka tarafından davalı asıl borçlu … Dayanıklı Tüketim Malları ve Soğutma Sanayi Ticaret A.Ş.’ne, davalı müteselsil kefil …’e ve dava dışı müteselsil kefiller …, … ile …Tük. Ve Otel Ekipmanları Tic. A.Ş.’ne hitaben taksitli ticari kredi ve ticari kredili mevduat hesabı kredilerine konu borçların … tarihi itibariyle kat edilerek muaccel hale geldiği, muaccel hale gelen ana para faiz, KKDF, BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken toplam 10.099.226,26 -TL alacaklarını 3 gün içinde ödenmesininin talep ediliği, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği, davalılar … Dayanıklı Tüketim Malları ve Soğutma Sanayi Ticaret A.Ş. ve …’in sözleşmede belirtilen adreslerine gönderilen ihtarnamenin … tarihinde adresten taşınmış notu ile iade edildiği görüldüğünden asıl borçlu davalı … Dayanıklı Tüketim Malları ve Soğutma Sanayi Ticaret A.Ş. ile davalı müteselsil kefil … için temerrüt tarihinin tebliğ tarihine verilen 3 günlük süre eklenerek … (pazar günü) olarak bulunmuş, ancak son ödeme gününün ve temerrüt tarihinin tatil gününe denk gelmesi nedeniyle tatil gününden sonra gelen … pazartesi günü ödeme günü olacağından temerrüt tarihi davalılar için … (salı günü) olarak belirlenmiştir.
Alacak miktarı değerlendirildiğinde;
Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan eldeki davaya konu icra takibinde alacak hesabı yapılırken; takibe dayanak kredi sözleşmelerindeki hüküm nedeniyle davacı bankanın kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden ihtarda verilen ödeme süresinin sonuna kadar geçen sürede borçlunun henüz mütemerrit duruma düşmediğinin kabulü ile akdi (cari=sözleşme dönemi) faiz uygulanmalı; ödeme süresinin dolmasından sonra (temerrüdün gerçekleşmesi üzerine) alacağa temerrüt faizi uygulanmalıdır. Buna göre, temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce aldırılan bankacı bilirkişinin raporunda buna uygun hesaplama yapıldığı görülmekle mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda taleple bağlılık ilkesi gereği icra takip tarihi ve dava tarihi itibarı ile davacı bankanın davalı asıl borçlu firmadan icra takip tarihi itibariyle … numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanan 9.851.468,04-TL asıl alacak, 94.574,09 TL işlemiş faiz ve 4.728,70-TL BSMV olmak üzere toplam 9.950.770,84-TL nakit alacağının bulunduğu, davacı bankanın Kayseri … Şubesi ile davalı asıl borçlu … Dayanıklı Tüketim Malları ve Soğutma Sanayi Ticaret A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin diğer davalı … tarafından 2.000.000,00-USD limit ile müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı görüldüğünden; davacı bankanın davalı asıl borçlu firmadan icra takip tarihi itibariyle … numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanan 9.851.468,04-TL asıl alacak, 94.574,09-TL işlemiş akdi faiz ve 4.728,70-TL BSMV olmak üzere toplam 9.950.770,84-TL nakit alacağına davalı …’in müteselsil kefaletinin bulunduğu ve takibe konu kredi miktarının kefalet limitleri içinde kaldığı hesaplanmış ve bu konudaki görüş ve kanaatini bildirilmiştir. Bilirkişi rapor ve ek raporunda işlemiş faiz alacağının akdi faiz olduğu yazmışsa da raporlarda yapılan hesapların denetlenmesinde bunun işlemiş akdi faiz değil işlemiş temerrüt faizi olduğu, raporlarda isimlendirme hatası yapıldığı değerlendirilmiştir.
Bankacı bilirkişinin ek raporu dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulü ile Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının kısmen iptali ile 9.851.468,04-TL asıl alacak, 94.574,09-TL işlemiş temerrüt faizi ve 4.728,70-TL BSMV olmak üzere toplam 9.950.770,83-TL üzerinden icra takibinin devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 9.851.468,04-TL asıl alacağa yıllık %38,40 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, sübut bulmadığından dolayı davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı İstemi İrdelendiğinde;
Davacı taraf, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalılar ise kötüniyet tazminatı talebinde bulunmamışlardır.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir.
Davalılar hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının genel kredi sözleşmesinden kaynaklı banka kayıtlarına dayalı likit, yani belirlenebilir bir alacak olduğu kanaati ile, İİK’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen toplam 9.950.770,83-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
1-Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile 9.851.468,04-TL asıl alacak, 94.574,09-TL işlemiş temerrüt faizi ve 4.728,70-TL BSMV olmak üzere toplam 9.950.770,83-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 9.851.468,04-TL asıl alacağa yıllık %38,40 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
4-İtirazın iptaline karar verilen 9.950.770,83-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 679.737,15-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 121.897,26-TL ile icra dosyasına yatırılan peşin harç miktarı olan 50.464,61-TL’nın mahsubu ile bakiye 507.375,28-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.301,40-TL’nın davalılardan, bakiye 18,60-TL’nın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 121.897,26-TL peşin harç ve 50.464,61-TL icra dairesine yatan icra harcı olmak üzere toplam 172.421,17-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan 23,00-TL e-tebligat gideri, 247,00-TL tebligat gideri, 0,60-TL KEP gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.070,60-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 1.055,52-TL’nın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
11-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 188.132,71-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
12-Dosya içeriğine göre davalılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır