Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/179 E. 2022/281 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.

DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.
Av.

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***
Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … günü 38 … plakalı araçta yolculuk yapan davacının, dava dışı araç sürücüsü …’ın Kayseri-Malatya yolunun 22. kilometresinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkıp şarampole yuvarlanması sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralandığını, kazaya konu 38 … plakalı aracın davalı Neova sigorta A.Ş.’nin zorunlu trafik sigortası ile sigortalandığını, davacının bu kazada yolcu olduğunu ve hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacının evli çocuksuz, … doğumlu olduğunu ve ev hanımı olduğunu, kaza neticesinde birden fazla bölgesinde önemli yaralanmalara maruz kalan davacının kazadan sonra Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulamaları ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldüğünü, L1 kemiğinde kırık oluştuğunu ve platin takıldığını, uyruk kemiğinde kırık oluşmuş ve platin takıldığını, her iki kalça kemiğinin kırıldığını, kürek kemiği ve kaburgalarında kırıklar meydana geldiğini, dalağının alındığını, akciğerde çift taralı parçalanma olduğunu ve entübe edildiğini, davacının kaza sonrası bir süre yoğun bakımda kaldığını, bir çok ameliyat geçirdiğini ve kaza gününden bu zamana kadar yatağa mahkum yaşadığını, kendi başına hiçbir ihtiyacını karşılayamaz hale geldiğini, kullandığı ilaçların yanı sıra dalağı için sürekli kontrol olacağını, ilaçların ağır geldiği ve sancı yaptığı için mide koruyucu ilaçlar da kullandığını, ayrıcı omurilik kemiklerinin kırılması neticesinde sinirlere baskı yaptığını ve her an felç geçirme riski altında yaşamak durumunda kaldığını, takılan platinlerin geçici bir tedavi sağladığını, davacıda kesin bir iyileşmenin olmayacağını, aşırı ağrılara neden olduğunu, güç isteyen işlere tamamen engel olduğunu, bu nedenlerle davacının hastane dosyalarının celbi ile Adli Tıp Kurumundan maluliyet oranının ve iyileşme süresinin tespiti ile maddi zarar hesabının yapılmasını, kazaya ilişkin Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası ile soruşturma açıldığını ancak şikayet olmadığı gerekçesiyle ceza davası açılmadığını, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davacının zararının karşılanması adına … tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, hasar dosyası açıldığını, genel şartlarda belirtilen ve genel şartlar haricinde davalı sigorta şirketinin istediği evrakların eksiksiz gönderildiğini ancak başvurudan sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, belirsiz alacak davacı niteliğindeki davada ileride artırmak üzere geçici iş göremezlik tazminatı için 1.000,00 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı için 1.000,00 TL bakıcı zararı için 100,00 TL, SGK tarafından karşılanmayan özel tedavi zararları için 100,00 TL olmak üzere şimdilik 2.200,00 TL’nin davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, KTK 110. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, davacının KTK’nın 97. maddesi uyarınca başvuru yaparken gerekli tüm belgeleri ibraz etmediği için davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 38 … plakalı aracın davacı şirkete, *** tarihleri ZMMS ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, ölüm/sakatlık halinde azami 390.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat bakımından davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, davacının maluliyetinin ispata muhtaç olduğunu, davaya konu kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemeri kullandığının belirtilmediğini, davacının malul kalmasında emniyet kemerinin takılı olmamasının en önemli etken olduğunu, tedavi, iyileşme, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik benzeri masraflar bakımından davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, ZMSS Poliçesi Genel Şartları A.6.k maddesi gereğince de “Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri” teminat kapsamı dışında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruştuma numaralı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde mağdurun ***, şüphelinin … olduğu, suç tarihinin … ve suç konusunun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçu olduğu, eylemin TCK’nun 89/1 maddesinde düzenlenen şikayete tabi suçu oluşturduğu ve şikayet yokluğu nedeni ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görüldmüştür.
*** A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın … tarihinde karıştığı kaza nedeni ile açılan hasar dosyası ve sigorta poliçe örneği celp edilmiş, incelenmesinde 38 … plakalı aracın *** başlangıç ve *** bitiş tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, davacının davadan önce KTK’nın 97. maddesi kapsamında başvurusunun olduğu görülmüştür.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan … tarihli kaza tarihinden bugüne kadarki tüm kayıtları celp edilmiş, *** tarihli yazı cevabı ile; 38 … plakalı aracın *** tarihli satışı ile … adına tescilinin yapıldığı, kaza tarihinde de aynı şahıs adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Kayseri Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulamaları ve Araştırma Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacının … tarihinde trafik kazası nedeniyle yaralanması nedeniyle tüm tedavi evrakları celp edilmiştir.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının … tarihinde trafik kazası geçirmesi nedeniyle yaralanmasından dolayı SGK tarafından davacıya rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabı ile davacının … kaza tarihinde fiili sigorta kaydının olmadığı, gelir ve aylık kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Davacı tanığı … mahkememizin *** tarihli duruşmasında dinlenmiştir.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan maluliyet yönünden rapor aldırılmış, *** tarihli raporda özetle; …’ın, dokuz (9) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 9 (dokuz) ay olduğu), altı (6) ay süreyle bakıcı ihtiyacının/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya engel oranının %34 (yüzdeotuzdört) olduğu, mevcut evrak içeriğinden trafik kazasıyla ilgili SGK kapsamında olmayarı tedavi masrafi tespit edilmediği, dava konusu trafik kazası sırasında …’ın emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususunun kesinlik derecesinde ayırt edilemediği, emniyet kemeri takılı olan kişilerde de çarpışma şiddeti ve araç içindeki savrulma kuvvetlerinin etkisi ile benzer ağırlıkta yaralanmalar meydana gelebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür. Maluliyet raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin rapora karşı beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra aktüerya hususunda bilirkişi raporu alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Türk Borçlar Kanunu’ nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeni ile maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının … tarihinde araç içinde yolcu iken geçirdiği trafik kazası nedeni ile 1.000,00 TL geçici iş göremezlik, 1.000,00 TL kalıcı iş göremezlik, 100,00 TL bakıcı zararı ve 100,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 2.200,00 TL belirsiz alacağın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de kaza yeri Kayseri olduğu gibi zarar gören davacının ikametgah yerinin de Kayseri ili olması nedeni ile … tarihli ön inceleme duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile HMK’nun 16.maddesi uyarınca davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının dava açmadan önce KTK’nun 97.maddesinde sayılan belgeleri tamamlamadan başvurduğu dolayısı ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddini talep etmiş ise de dosya kapsamından davacının dava tarihinden önce davalıya KTK’nun 97.maddesi kapsamında başvurduğu görülmüş, … tarihli ön inceleme duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile davalı vekilinin dava şartı yokluğundan davanın usulden red edilmesi talebinin reddine, başvuruda eksik evrak var ise bu hususun temerrüt ile ilgili bir durum olduğunun tespitine (bu yönde Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/3847 Esas 2020/823 Karar sayılı içtihadı) karar verilmiştir.
… Tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı aracı ile seyir halinde iken aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek savrulmuş ve banketten çıkarak yol üzerinde bulunan 608 numaralı hanenin bahçe duvarına çarpmış ve tek taraflı bu kaza sonucu …’ın KTK’un 52/1-b maddesinde düzenlenen araçların hızlarını hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiği ve tam kusurlu olduğuna dair trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmiştir. Söz konusu tutanağın üçüncü sayfasında yolcu kısmında davacı …’ın bilgilerinin yer aldığı görülmüştür.
Dava konusu trafik kazası, tek taraflı kaza olup, araç içinde yolcu olan davacı …’ın, kazanın gerçekleşmesine etki edecek bir kusurunun olması beklenemez. Kazanın, sürücü …’ın %100 kusuru ile gerçekleştiği sabit olup, mahkememizce kusur hususunda rapor alınmasına gerek görülmemiştir. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2015/17285 Esas 2018/9342 Karar sayılı içtihadında da tek taraflı kazalarda kusur raporunun alınmamasına işaret edilmektedir. Ancak davacının kaza sonucu oluşan zararın artmasına etki edecek müterafik kusurunun olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Davalı taraf, davacının emniyet kemeri takmadığı iddiasında bulunmuş, mahkememizce … tarihli yazı ile davacı hakkında ERÜ’den maluliyet raporu alınırken kaza sırasında emniyet kemeri takıp takmadığı tespit edilemeyen davacının tedavi kayıtları, yaralanması, yaralandığı bölgeler ve maluliyet durumu incelenerek, davacının emniyet kemeri takıp takmadığının tespitinin mümkün olup olmadığı, emniyet kemeri takılsın veya takılmasın aynı şekilde yaralanma ve maluliyetin olup olmayacağı konusu da sorulmuş, ERÜ tarafından düzenlenen … tarihli raporda dava konusu trafik kazası sırasında …’ın emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususunun kesinlik derecesinde ayırt edilemediği, emniyet kemeri takılı olan kişilerde de çarpışma şiddeti ve araç içindeki savrulma kuvvetlerinin etkisi ile benzer ağırlıkta yaralanmalar meydana gelebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Söz konusu raporda davacının emniyet kemeri takmadığı hususunda kesin bir kanaat bildirilemiş olması, davacı tanığı …’ın … tarihli duruşmada davacının arabaya biner binmez emniyet kemeri taktığı hususunda yeminli beyanda bulunmuş olması, kazaya karışan araç savrulduğu halde davacının araç içerisinden fırlamamış olması, kaza tespit tutanağında ilgili kısmın boş bırakılmış olması, davacı emniyet kemeri takmadı ise bu hususta ispat yükünün davalı üzerinde olması (bu yönde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2020/873 Esas 2021/107 Karar sayılı kararı) ancak davalının yukarıda değinilen delilleri çürütecek bir iddia ileri sürmeyip delil sunmamış olması nedeni ile davacının müterafik kusurunun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce ERÜ’den alınan … tarihli raporda özetle; …’ın, dokuz (9) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı, altı (6) ay süreyle bakıcı ihtiyacının/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya engel oranının %34 (yüzdeotuzdört) olduğu, mevcut evrak içeriğinden trafik kazasıyla ilgili SGK kapsamında olmayarı tedavi masrafi tespit edilmediği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunmadığı görülmüş, davacı vekili ise rapordaki aleyhe olan hususları kabul etmediğine dair itiraz dilekçesi sunmuştur. Davalının rapora itiraz etmemesi nedeni ile davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur.
Tüm deliller toplandıktan sonra aktüerya hususunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişiden TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınması istenilmiştir. Hesap bilirkişisi *** tarihli raporunda özetle;
Davacının dava konusu kaza sonrasında;
– Bakıcı gideri zararının 17.658,00 TL,
– Geçici iş göremezlik zararının 20.146,90 TL,
– SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri zararının hesaplanamadığı,
Toplam (geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri) zararının 37.804,9 TL olduğu, söz konusu zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sağlık/tedavi giderleri teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 410.000,00 TL) kapsamında kaldığı,
– Sürekli iş göremezlik zararının 1.002.880,51 TL olduğu, söz konusu zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sakatlık/ölüm teminat limitini (kaza tarihi itibariyle 410.000,00 TL), aştığı, sigorta şirketinin sorumluluğunun 410.000,00 TL ile sınırlı olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Aktüer raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin ***tarihli talep artırım dilekçesi sunduğu, talep artırım dilekçesinde geçici iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararı için raporda hesaplanan tutar kadar, kalıcı iş göremezlik zararı için ise davalı sigorta şirketinin poliçesindeki teminat limiti kadar talebini artırdığı, harcını ikmal ettiği, talep artırım dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilinin itiraz süresinin dolduğu ancak herhangi bir itiraz ve beyan dilekçesini sunmadığı görülmüştür. Bilirkişi raporu Yargıtay içtihatlarına uygun ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmış, davacı vekilinin de bilirkişi raporunda hesaplanan tutarlar üzerinden talep artırım dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin tedavi giderlerinden ve geçici iş göremezlik tazminatından davalının sorumlu olmadığı itirazları ile ilgili “Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 Sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Söz konusu düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiştir. Trafik kazası sonucu hastalık sigortası kapsamında Kurumca sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödemeleri, yasa kapsamı içerisinde bulunmamakta olup, Kurumca sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödemeleri, işletenden, şoföründen ve zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitleri içerisinde kalmak koşuluyla sigorta şirketinden tahsili mümkün olduğu bulunmaktadır.”(Yargıtay 10.HD.2014/5225 E-2014/6200 K) “01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde “Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, 1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, 2-Tedaviyle ilgili diğer giderler, 3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler, Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir. Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki; 1-Bakıcı giderleri 2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları) 3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir. Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez. Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya Barosu yayınları. sayfa 7-8 Yargıtay HGK Üyesi: Hüseyin TUZTAŞ) Bu nedenle de davalı sigorta vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar ERÜ’den düzenlenen raporda davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin olmadığı belirtilmiş ise de davacının yaralanması sırasında vücudunun bir çok yerinde kemik kırıklarının oluştuğu, bu tarz yaralanmalarda SGK tarafından karşılanmayan hastaneye gidiş geliş ulaşım, pansuman sarf malzemesi, yürüteç ve koltuk değneği, kemik kırıklarının iyileşmesi için yüksek protein ve kalsiyumdan zengin yiyeceklerin tüketilmesi gerekliliği nedeni ile özel beslenme giderleri gibi giderlerin hayatın olağan akışı içinde olacağı, nitekim davacının da yol masrafı yaptığının ERÜ raporunda yazılı olduğu, davacının dava dilekçesinde talep ettiği 100,00 TL’nin makul bir meblağ olduğu, zenginleşme amacını gütmediği ve yaşanılan zor durum içine taksi fişinin alınmasının beklenemeyeceği anlaşılmakla davacının talep etmiş olduğu 100,00 TL tedavi giderinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde hatır taşıması def’inde bulunmuştur. Hatır taşıması indirimi ancak ücret karşılığı taşıma yapılacak kişiler arasında hatıra binaen ücret alınmaması halinde uygulanan bir indirim türüdür. Davacı, eşinin sevk ve idaresindeki araç içinde yolcu iken dava konusu kaza meydana gelmiştir. Türk gelenek görenekleri ve aile yapısı içinde aile efradının birbirinden taşıma ücreti alması beklenemez zira aile bireylerinin taşındığı olayda aile bireyleri arasında maddi ve menfaat ile ahlaki bir görevin ifası hali bulunmaktadır. İzah edilen nedenle mahkememizce hatır taşıması indirimi yapılmamıştır. Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/1026 Esas 2019/12123 Karar sayılı içtihadı da bu yöndedir.
Davacı vekili dava öncesinde KTK’nun 97.maddesi uyarınca davalıya başvurduğunu belirtmiş ve davalının temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamından davacının dava öncesi KTK’nun 97.maddesi uyarınca davalıya başvurduğu görülmekle beraber maluliyet raporunun başvuru belgesine eklenmediği görülmüştür. Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş, Trafik Sigortası (Yeni) Genel Şartlarının ek 6. maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğu yazılıdır. Bu belgeler arasında sağlık kurul raporu da yer almakta olup burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığı yorum yolu ile değiştirilemez. Davacı tarafça dava açılmadan önce yapılan başvuruda sağlık kurul raporu eklenmediğinden ve Karayolları Trafik Kanunu 97. madde ve Trafik Sigortası Genel Şartlar Ek 6. madde gereğince bu belgenin de başvuru sırasında eklenmesi zorunlu olduğundan davacının dava açmadan önce usulüne uygun olarak davalıyı temerrüde düşürdüğünden söz edilemeyecektir. İzah edilen nedenle davalının dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiş, davanın kabulü ile geçici iş göremezlik zararı için 17.658,00 TL, bakıcı gideri zararı için 20.146,90 TL, tedavi gideri için 100,00 TL ve kalıcı iş göremezlik zararı için 410.000,00 TL olmak üzere toplam 447.904,90 TL maddi tazminatın, davalının sorumluluğu ZMMS poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihi olan 09/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;

1-Davanın KABULÜ ile geçici iş göremezlik zararı için 17.658,00 TL, bakıcı gideri zararı için 20.146,90 TL, tedavi gideri için 100,00 TL ve kalıcı iş göremezlik zararı için 410.000,00 TL olmak üzere toplam 447.904,90 TL maddi tazminatın, davalının sorumluluğu ZMMS poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 30.596,38 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 59,30 TL ile tamamlama harcı olan 1.522,50 TL’nin mahsubu ile eksik 29.014,58 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı 59,30 TL, peşin harç 59,30 TL, tamamlama harcı 1.522,50 TL, tebligat ve müzekkere gideri 113,10 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, ERÜ rapor ücreti 328,00 TL olmak üzere toplam 2.782,20 TL yargılama harç ve giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 39.445,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2022
Katip *** Hakim ***
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.