Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/128 E. 2021/790 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ***Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACILAR:1-***
2-***
3- ***
4- ***
VEKİLİ : Av.
Av.

DAVALI :***
VEKİLİ :Av.

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/10/2021
Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılardan … adına kayıtlı ve babası … idaresindeki 38 … plakalı araca, davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortası ile sigortalanan 38 … plakalı aracın … tarihinde çarptığını, maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza nedeni ile davacıların desteği …’ın vefat ettiğini, bu nedenle kazaya ilişkin beyanının alınamadığını ve trafik ekiplerince kaza tespit tutanağında kusur dağılımı yapılamadığını, ancak kazanın oluş şekli ve 38 … plakalı araç sürücüsünün beyanı dikkate alındığında davacının kusurunun bulunmadığını, kazanın orta ve sol şeritte seyreden araçların birbirlerine teması neticesinde gerçekleştiğini, araçlardan birinin şerit ihlali yaparak bu kazaya sebebiyet verdiğini, ancak araçların çarpma noktaları, çarpışma sonrası pozisyonları incelendiğinde şerit ihlali yapan aracın 38 … plakalı araç olduğunu, tanık ve bilirkişi incelemesinin yapılması neticesinde davacıya ait aracın kazada kusursuz olduğunun anlaşılacağını, davacının söz konusu aracın hurdasını 3.500,00 TL’ye sattığını, aracın tamirinin hem ekonomik olmayacağını hem de tamir edilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı bilirkişi incelemesi neticesinde görüleceğini, araçtaki hasarın tazmini için 12/11/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine mail yoluyla başvuru yapıldığını, davalı tarafın olumlu/olumsuz herhangi bir cevap vermediğini ve herhangi bir ödeme de yapmadığını, … tarihli trafik kazasında davacılardan …’ın eşi, diğer davacıların Hakan, Gökçe ve Hikmet’in babası sürücü … hayatını kaybettiğini, Müteveffanın 27/10/1957 doğumlu olup emekli olduğunu, eşi …, oğlu …, gelini ve 2 torunu ile birlikte aynı evde yaşadığını, müteveffanın oğlu ….’ın uzun yol şoförü olduğu için aylarca evine gelemediğinden eşi, oğlu, gelini ve torunları da hayatlarını müteveffanın desteğiyle idame ettirdiklerinden bu kaza neticesinde müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, müteveffanın kızları ….. ve ….. müteveffa ile aynı köyde yaşadığını ve ihtiyaçları olduğunda babalarının hep kızlarına yardım ettiğini, babalarının ölümüyle onların da babalarının desteklerinden yoksun kaldığını belirterek, davacı … lehine 100,00 TL hasar tazminatının, eşi olan … lehine 100,00 TL, müteveffanın oğlu davacı … lehine 100,00 TL, kızı davacı … lehine 100,00 TL, kızı … lehine 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 500,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 28/11/2020’den başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin görevli ve yetkili olmadığını, davanın HMK 6.maddesi gereğince davalı şirketin merkezi olan İstanbul Anadolu Adliyesi’ne gönderilmesini, davadan önce yasal başvuru şartının gerçekleşmediğini, başvuru şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacının, davalı tarafa tebliğ edilen başvurusu üzerine davalı şirketin evrakları incelediğini, bahsi geçen başvuruda eksik evrakların yer aldığını, usulüne uygun olarak yazılı başvuru yapılmadığının kabulü gerektiğini, trafik sigortasının, sigortalı aracın işleteninin üçüncü kişilere verdiği maddi zararın poliçe limitleri ve sigortalının kusuru oranında tazmini amacı ile oluşturulmuş bir sigorta türü olduğunu, somut olayda da davalı şirketin sorumluluğunun belirlenebilmesi için öncellikle her iki tarafın kusur durumunun tespiti gerektiğini, kusur durumuna ilişkin olarak mahkemece kusur raporu alınması gerektiğini, müteveffanın kusurlu olduğu tespit edilir ise; davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu oluşmayacağını, dosya kapsamında davalı şirketin ZMMS sigortacısı olup; yalnızca sigortalısının kusuru oranında oluşan zararlardan sorumlu olduğunu, mezkur kazaya kusuruyla sebebiyet veren müteveffanın kusuru nedeni ile davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek davalı şirket tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, yapılacak yargılama neticesine aleyhe hüküm kurulması halinde, davalı şirketin sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle vefat hallerinde ZMMS teminat limiti ile sınırlı olduğunu, mahkeme tarafından aleyhe karar verilmesi durumunda davalı şirketin sorumluluğunun kaza tarihindeki poliçedeki teminat limitini aşamayacağını beyan etmiş, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … Soruşturma numaralı dosyası celp edilmiş, KYOK kararı verildiği ve kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür.
… Sigorta A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın … tarihinde karıştığı kaza nedeni ile açılan hasar dosyası ve poliçe örneği celp edilmiş, poliçenin incelenmesinde, 38 … plaka sayılı aracın ***/2019 başlangıç ve ***/2020 bitiş tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, poliçe limitinin 390.000,00 TL olduğu, davacının davadan önce KTK’nın 97. maddesi kapsamında başvurusunun olduğu ve evrak kayıt tarihinin ***/2020 olduğu görülmüştür.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … ve 38 … plaka sayılı araçların kaza tarihi olan … tarihli kaza tarihinden bu güne kadarki tüm kayıtları celp edilmiş, gelen yazı cevabı ile; 38 … plakalı aracın 03/01/2013 tarihinde … adına tescilinin yapıldığı, kaza tarihinde de aynı şahıs adına kayıtlı olduğu, 15/01/2021 tarihinde Hacı Yusuf Orak’a devrinin yapıldığı, halen aynı şahıs adına kayıtlı olduğu, 38 … plakalı ***/2009 tarihinde … adına tescilinin yapıldığı, kaza tarihinde de aynı şahıs adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava dışı müteveffa …’ın … tarihinde trafik kazası geçirmesi nedeniyle ölümünden dolayı SGK tarafından rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabı ile; kazayla ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığı, gelir veya maaş almadığı bildirilmiştir.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava dışı müteveffa …’ın … tarihinden önceki son altı aylık emekli aylığını gösteren belgeler celp edilmiştir.
Davacıların murisi müteveffa …’ın aile nüfus kayıt tablosu örneği dosyamız arasına alınmıştır.
Kayseri Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … tarihinde meydana gelen 1417 kaza numaralı kaza tespit tutanağına konu olan trafik kazasına ilişkin fotoğraflar cd ortamında celp edilmiştir.
08/06/2021 Tarihli duruşmada davacı tanığı ***dinlenilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, makina mühendisi bilirkişi ***, ***/2021 tarihli raporunda özetle;
1- Dava konusu trafik kazasında, 38 … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın seyir davranışında, hızı ve aracın kontrolünün kaybedilmesinden kaynaklanan şerit ihlali ile kazanın oluşumunda KTK m.56/1-a-t ve m.52/1-b gereğince tam kural ihlalinin olduğunu, 38 … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise, somut olayda kazanın oluşumuna etkisinin olduğuna dair açık ve net bilgi oluşmadığı cihetiyle kural ihlalinin olmadığını,
2- Yapılan piyasa araştırması, inceleme ve değerlendirmeye göre, 38 … plaka sayılı aracın tanımlanan etki faktörleri dikkate alındığında *** kaza tarihinde piyasa rayiç değerinin 27.500,00TL olabileceği, araca total pert işlemi uygulandığında, aracın sovtajının 3.500,00TL edebileceği cihetiyle, gerçek zararın;
Gerçek zarar = Trafik kazası öncesi rayiç değer – Sovtaj değeri
Gerçek zarar = 27,500,00TL – 3.500,00TL = 24.000,00TL olabileceği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin rapora karşı ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Türk Borçlar Kanunu’ nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeni ile maddi tazminat talebine ilişkindir. Davacılar vekili, … tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeni ile davacı …’ın aracının hasar bedeli ile davacıların desteğinin vefatı nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları ana başlıklarıyla … tarihinde meydana gelen trafik kazasında kusurun kimde olduğu, kusur oranının ne olduğu, söz konusu kaza nedeni ile davacılarının davalıdan talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı ile davacılardan …’ın talep edebileceği bir hasar bedeli tazminatının olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu, mahkememizin görevli ve yetkili olup olmadığı, davacıların dava tarihinden önce KTK’nun 97. maddesine uygun başvurularının olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili mahkememizin görevli olmadığını ileri sürmüş ise de ZMMS poliçesinden kaynaklı üçüncü kişinin açtığı tazminat davası olup, zarar sigortalarının TTK’nun Sigorta Hukuku başlıklı 6.kitabında düzenlenmiş olması nedeni ile ***tarihli ön inceleme duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile davalının mahkememizin görevine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de kaza Kayseri ilinde gerçekleştiği gibi zarar gören davacıların ikametgah adreslerinin de Kayseri olması nedeni ile *** tarihli ön inceleme duruşmasının (5) numaralı ara kararı ile davalının itirazının HMK’nın 16.maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili ara buluculuk dava şartının yerine gelmediğini ileri sürmüş ise de davacının dava dilekçesinin ekinde sunduğu ve davalı tarafça inkar edilmeyen mail yazışmalarından, davacıların davadan önce davalıya başvurdukları anlaşılmıştır. Şayet başvuruda eksiklik var ise yani başvuruya eklenmesi gereken belgelerin tamamı veya bir kısmı sunulmamış ise bu husus başvuruyu tümü ile geçersiz hale getirmeyecek, yalnız davalının dava tarihinden önce temerrüde düşmediği kabul edilecektir. Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/3847 Esas 2020/823 Karar sayılı içtihadı da bu yöndedir. İzah edilen nedenle davalının dava şartı itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalının, dava konusu edilen zarardan sorumlu olması için davalı tarafça sigortalanan aracın kusuru ile kazaya sebebiyet vermiş olması gerekir. Trafik kazası tespit tutanağının incelenmesinde, davacıların murisinin kazadan yaklaşık bir saat sonra hastanede vefat etmesi nedeni ile beyanının alınamadığı, kaza mahallini gören kamera kaydının olmadığı, diğer araç sürücüsü …’ın beyanına göre kendisinin orta şeritte seyrettiği ve aracındaki hasarın arka sol çamurluktan başladığı ve ön kısma doğru toplandığı, bu hasarın …’ın kullandığı araç ile …’ın kullandığı aracın hasarı ile uyuştuğu, oluşan bu kazada kural ihlali yapanın tespit edilemediğinin belirtildiği görülmüştür.
Celp edilen Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyasında alınan *** tarihli Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı raporunda, sürücü …’ın kullandığı aracının olay sonrası fotoğraflarının incelenmesinde, aracın ağır hasar durumundan hızını yol ve mahal şartlarına göre ayarlamadığı, sevk ve idare hatasıyla kendisi ile ayını yönde seyir halinde olan 38 … plakalı aracın sol arka kapı kısmına tehlikeli biçimde yaklaşıp çarpması sonucu aracının savrulup orta refüjde bulunan ağaca çarpmasıyla meydana gelen olayda tedbirsizliği, dikkatsizliği ve kuralara aykırı hareketi ile asli kusurlu olduğu, diğer sürücü …’ın kusurunun olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Savcılık aşamasında ifadesi alınan …, 38 … plakalı aracın içerisinde yalnız araç sürücüsü …’ın olduğunu beyan etmiştir.
*** Tarihli duruşmada dinlenen davacı tanığı ***ifadesinde “dava konusu kaza olduğu esnada kaza yerinde vardım, ben başkasının aracı ile çarşıdan evime geçiyordum, bu kaza geçen sene olduğu, yılın sonlarına doğruydu, 9. veya 10. ayda gerçekleşti, kaza öğle saatlerinde gerçekleşti, kaza olduğu esnada herhangi bir yağış yoktu, yerlerin ıslak olup olmadığını hatırlamıyorum, kazaya karışan araçlardan birisi beyaz, diğeri ise kırmızı renkliydi, beyaz olan araç Renault idi, kırmızı olan araç ise doğan-şahin tipi bir araçtı, kazaya karışan iki araç benim iki üç araç önümdeki araçlardı, kırmızı araç sol taraftaydı, beyaz araç ise sağ taraftaydı, beyaz olan araç sola geçmek için manevra yapar gibi oldu, o esnada kırmızı olan araca sürttü, kırmızı araç da kurtarmak için sola doğru manevra yapınca ağaca çarptı, kaza olunca ben ve trafikteki bazı araçlar durdu, ben araçtan indim, kazaya baktım, sonra trafik yavaş yavaş açılmaya başladı, ben de kalabalık etmemek için aracım ile yola devam ettim, benim içinde olduğum aracın plakasını bilemiyorum, ben Himmetdede Koza Altın Madeninde çalışıyorum, bu kaza Kayseri-Radar isimli haber sitesine düştü, ben iş yerindeki arkadaşlarıma bu kazayı gördüğümü söylemiştim, bunun üzerine kazada vefat eden …’ın ailesi bana ulaştı, benim kullandığım araç bana ait bir araç olmadığı için normalden çok daha fazla dikkat ettiğim için benim önümdeki araca ek olarak öndeki araçları da takip ediyordum, babamı trafik kazasında kaybettiğim için trafik kazasına karşı hassasım, kazaya karışan araçların hızları 60-70-80 km civarındaydı, dava konusu kaza Şeker fabrikasının biraz gerisinde gerçekleşmişti” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce kusur hususunda alınan *** tarihli bilirkişi raporunda 38 … plakalı aracın sol arka çamurluk yakıt deposu kapağından ileriye doğru sol arka kapı kilit kısmında yoğunlaşan çarpma etkisi görüldüğü, burada davacı tanığı ***’ın ifadesinde bahsettiği üzere kendisinden 2-3 araç ilerideki 38 … plakalı aracın sol şeride geçme hareketi sırasında bu kazanın meydana geldiği düşünüldüğünde, 38 … plakalı aracın sol arka kapı bölgesinde yoğunlaşan ve derinleşen göçük yerine düşük derinlikli yüzeysel sıyrılmalar veya sürtmeye bağlı düşük ve orta düzeyli yüzey deformasyonları meydana gelebileceğinin düşünüldüğü, somut olayda ise, 38 … plakalı aracın sol yan arka kısımlarında, özellikle sol arka kapıda derin göçük olduğunun görüldüğü, derin göçüğün sadece yanal sürtme ile izah edilemeyeceği, derin göçüğü oluşturan nedenin, 38 … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın aracının kontrolünü (sağ ön teker problemi veya başka bir neden ile) kaybetmesiyle, önce aracının sağ ön kısımları ile ön sağındaki aracın sol arka çamurluk ve kapı kısımlarına çarptığı, bu çarpmanın üreteceği momentum ile aracın savrularak refüj bölgesine ve ağaca çarptığı düşünüldüğü, 38 … plaka sayılı aracın hızının yüksek olduğu araçta meydana gelen hasardan/deformasyondan da anlaşılabildiği, dava konusu trafik kazasında, 38 … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın seyir davranışında, hızı ve aracın kontrolünün kaybedilmesinden kaynaklanan şerit ihlali ile kazanın oluşumunda KTK m.56/1-a-1 “Sürücülerin: geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri” ve m.52/1-b “Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak” gereğince tam kural ihlalinin olduğu kanaatine ulaşıldığı, bu kanaatin ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin görüşü ile aynı istikamette olduğu, 38 … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise somut olayda kazanın oluşumuna etkisinin olduğuna dair açık ve net bilgi oluşmadığı cihetiyle kural ihlalinin olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu, dosya kapsamına, Savcılık aşamasında alınan ATK raporuna ve oluşa uygun bulunmuş, karşı taraf araç sürücüsünün aracının sol arka kapısından hasar almış olması ve davacıların murisinin önce savrulup orta refüjde bulunan ağaca çarpmasının da şerit ihlali ve aşırı hızlı olması ile açıklanabilmesi nedeni ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesine etki eden kural ihlalinin olmadığı, dolayısı ile davalının talep edilen zarardan sorumlu olmadığı sonucuna varılmıştır. İzah edilen nedenlerle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip *** Hakim ***
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.