Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/100 E. 2021/1181 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/100 Esas – 2021/1181
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/100
KARAR NO : 2021/1181

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …
3- …
4- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı banka vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından … Şti.’nin asıl borçlu ve diğer davalılar … , … ve … Şti.’nin müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı genel kredi sözleşmesine istinaden krediler kullandırıldığını, borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderilerek hesapların kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yetki itirazının kabul edilmesinden sonra Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas (Kapatılan Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas) sayılı dosyasına kaydının yapılarak başlatılan icra takibine davalıların itiraz ederek durmasına sebep olduklarını, icra takibinde … nolu ticari krediden 406.249,08-TL ve … nolu kredi kartından 5.513,39-TL nakit alacaklarının tahsilinin talep edildiğini, … nolu kredinin KGF kefaleti ile kullandırılan kredi olduğunu, dava konusu icra takibinin başlatıldığı tarihten sonra, Kredi Garanti Fonu tarafından; … tarihinde … nolu krediye 359.538,60-TL ödeme yapıldığını, ”Kredi Garanti Fonu ile yapılan sözleşme ve “Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine İlişkin Usul ve Esaslar” hakkındaki … – … – … sayılı Bakanlar Kurulu kararlarınca; “Kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilat, tazmin edilen kefalet oranında Kuruma aktarılır. Kanuni takip masrafları kredi veren ile Kurum arasında sağlanan kefalet oranında paylaşılır.” hükmü gereğince bankanın takibe devam etmekle yükümlü olduğu belirtilerek davanın kabulü ile itirazın iptalin ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili tarafından mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında alacak- borç tespiti yönünde meblağ belirlenememiş alacak likit hale gelmemişken; taraflar arasında mutabakat sağlanamadan davacı bankanın müvekkili hakkında Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas ( Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas) sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatmasına itiraz ettiklerini, davaya konu edilen kredilerden … nolu kredinin Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaleti ile kullandırılan kredi olduğunu ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı Kanunu’nun geçici 20. maddesinde, Kredi Garanti Fonu alacaklarının kamu alacağı olarak tanımlandığını ve uygulanacak esasların düzenlemesi yönünden Bakanlar Kuruluna yetki verildiğini, kefalet sözleşmesine dair hususlar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında düzenlendiğini, kefalet sözleşmesinin geçerliliğinin bir takım şartlara bağlı olduğunu, mevcut ve asıl bir borcun olması, yazılı şekilde yapılması, eşin rızasının alınması şartlarına bağlandığını, alacaklı fahiş miktarda faiz talebinde bulunduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca genel kredi sözleşmesine, kredi kartı üyelik sözleşmelerine, Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ve Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına ve takip dosyasına ait hesap özetlerine ve banka kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davacı tarafça delil olarak dayandığı genel kredi sözleşmesi, gerçek kişi tacir kredi kartı üyelik sözleşmesi, ihtarname ve hesap özetleri örneği sunulmuştur.
Kayseri … İcra Dairesi’nin … (Kapatılan Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … ) Esas sayılı takip dosyası incelenmek üzere yazı ile istenilmiştir. Bu takip dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlu davalılar … Şti., … Şti., … ve … aleyhine 421-7906987 nolu ticari krediden kaynakrlanan 400.277,37-TL asıl alacak, 5.687,34-TL işlemiş faiz, 284,37-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 406.249,08-TL, … (A) nolu kredi kartından kaynaklanan 5.382,99-TL asıl alacak, 128,20-TL işlemiş faiz, 2,20-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 5.513,39-TL miktarlı olmak üzere genel toplamda 411.762,47-TL alacağın tahsili istemli ilamsız takip başlatıldığı, borçlular vekilince 02/11/2018 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiğini, icra dairesince bu itirazlar nedeniyle 2/11/2018 tarihli tensip tutanağı ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir bankacı bilirkişiye tevdine, Bilirkişiye HMK’nun 268. maddesi gereği davacı bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa bunların birer suretinin alınarak ayrıca kredi garanti fonu ve davacı banka arasında imzalanmış olan protokol örneğinin de alınarak raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. Maddesi gereğince kredi sözleşmesinin tarafları, kredi miktarı, kefalet limiti, hesap kat tarihi, hesap kat ihtarındaki miktar, ihtarın tebliğ tarihi, ihtarın tebliğ tarihi ile ihtarda verilen sürenin son günü yani ödeme tarihinin hafta sonuna veya resmi tatile gelip gelmediğinin de kontrol edilmek sureti ile temerrüt tarihinin belirlenmesi, davacı bankanın temerrüt tarihi itibari ile fiilen uyguladığı en yüksek akdi faiz oranının belirlenip sözleşme hükümleri ile kararlaştırılan şekilde davalıların sorumlu olduğu temerrüt faiz oranı ve miktarının tespiti, takipte talep edilen her bir kredi türü yönünden asıl alacak, işlemiş temerrüt faizi ve BSMV olmak üzere davacının davalılardan alacağı varsa bunların ayrı ayrı kaçar TL olduğu, dava tarihine kadar olan dönemde bu alacaklar nedeniyle yapılan tahsilat olup olmadığı, ödeme tarihi ve miktarının ne olduğu, müşterek borçlu müteselsil kefiller yönünden sorumluluk miktarı hususunun dikkate alınmak sureti ile hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 20/09/2021 tarihli raporda; ” – Taleple bağlılık kuralı gereğince davacı bankanın davalı asıl borçlu … Şti. firmasından icra takip tarihi itibariyle ticari krediden kaynaklanan 384.898,22-TL asıl alacak, 5.382,99 TL işlemiş faiz ve 284,37 TL BSMV ile toplam 390.565,58-TL , 0279 nolu kredi kartından kaynaklanan 5.382,99-TL asıl alacak, 128,20-TL işlemiş faiz ve 2,20-TL BSMV ile toplam 5.513,39- TL olmak üzere toplam 396.078,97-TL nakit alacağının bulunduğu, – Davacı banka ile davalı asıl borçlu … Şti. firması arasında imzalanan 12/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinin diğer davalılar … , … ve … Şti. tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı görüldüğünden davacı bankanın davalı asıl borçlu … Şti. firmasından icra takip tarihi itibariyle ticari krediden kaynaklanan 384.898,22-TL asıl alacak, 5.382,99-TL işlemiş faiz ve 284,37-TL BSMV ile toplam 390.565,58-TL , 0279 nolu kredi kartından kaynaklanan 5.382,99-TL asıl alacak, 128,20-TL işlemiş faiz ve 2,20 TL BSMV ile toplam 5.513,39- TL olmak üzere toplam 396.078,97-TL nakit alacağına diğer davalılar … , … ve … Şti. ‘nin müteselsil kefaletinin bulunduğu, -Yasal düzenlemeler ile Bankanın kredi alacağının KGF tarafından tazmin edilmesinden sonra dahi diğer borçlu ve kefiller hakkındaki icra takiplerinin kredi veren banka tarafından yürütüleceğinin kararlaştırılmış olduğu bildirilmiştir.
20/09/2021 tarihli rapora davacı vekili süresinde itirazlarını bildirmiştir. Mahkememizce dosyanın rapor veren bilirkişiye tevdine, davacı vekilinin 07/10/2021 tarihli dilekçesindeki detaylı olarak belirttiği şekilde kök raporda yapılan mahsupların denetime elverişli olarak açıklanması hususundaki talebi ve itirazları ile taraf vekillerinin her ikisinin de itiraz dilekçelerinde ayrı ayrı belirttikleri konularda HMK’nun 281/2. maddesi gereğince itirazları karşılar ek rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine, bilirkişiye gerektiği takdirde banka defter ve kayıtları üzerinde yerine inceleme yapma ve rapora esas alacağı kayıt ve belgelerden suret alıp ek rapora ekleme yetkisi de verilmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 17/11/2021 tarihli ek raporda özetle; “Davacı tarafça; rapora itiraz dilekçelerinde bilirkişinin asıl alacaktan düşmek suretiyle hesaba dahil ettiği tahsilatların raporda detaylı olarak açıklanmadığını bu nedenle kendilerinin değerlendirme yapamadıklarını, raporda, … nolu kredi yönünden, ihtarname tarihinden sonra yapılan ödemeler düşülerek asıl alacak miktarı 384.898,22-TL bulunmuş olsa da, bilirkişinin tarafından hangi ödemelerin alacaktan düşüldüğünü net olarak açıklanmadığını, bilirkişi tarafından cevap olarak; kök raporda icra takip tarihi itibariyle yaptığı hesaplamalarda belirtilen tahsilat tutarları tarih ve tutar olarak tablo şeklinde detaylı olarak belirtildiği, davalı vekilinin itirazı; temerrüt faiz oranının % 48 olmasının kabul edilemeyeceği, bilirkişi cevap olarak; kök raporda yer alan açıklamalar tekraren bu ek raporda belirlendiğini, temerrüt faiz oranının tespiti yönünden banka ile davalı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde müşterinin kredi borcunu faiz, komisyon, masraf, bilumum vergi, resim ve harçlarını veya diğer bir tutarı vadesinde ödemeyerek temerrüde düşmesi ve ayrıca işbu sözleşmenin VI. maddesinde belirlenen temerrüt hallerinden birinin vuku bulması nedeni ile temerrüde düşmesi halinde müşteri, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık %50 (yüzde elli) fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizini ödeyecektir denildiği, banka tarafından yayınlanan 08/06/2018 tarihli duyuruya göre bankanın uygulayacağı azami faiz oranının %32,00 olarak duyurulduğundan: %32,00*1,50 = %48,00 temerrüt faizi uygulanacağının” belirtilmiş olduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67. maddesi uyarınca genel kredi sözleşmesinden ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan ilamsız icra yoluyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların uyuşmazlık noktalarının ana başlıklarıyla; takibe konu nedenlerle davacının davalılardan alacağı olup olmadığı, davalıların icra takibine vaki itirazlarında haklı olup olmadığı, bu itirazların iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar ve kötü niyet tazminatlarının koşullarının mevcut olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223). Eldeki davaya konu olan Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas (Kapatılan Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … ) Esas sayılı takip dosyası … Bankası A.Ş. tarafından borçlu davalı aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 16/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından icra müdürlüğüne verilen 17/05/2019 tarihli dilekçede ile borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce bu itiraz üzerine 20/05/2019 tarihinde İİK’nun 66. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Bunun üzerine yasal süresi içinde davacı tarafça mahkememize işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 23 sayfadan oluşan genel kredi sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşmenin incelenmesinde davalı … Şti.’nin asıl borçlu ve diğer davalılar … , … ve … Şti.’nin müteselsil kefil olduğu görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nun “eş rızası” başlıklı 584/1. maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” hükmü düzenlenmiştir. Aynı maddeye 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77. maddesi ile eklenen 3. fıkrasında ise “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmü düzenlenmiştir. Dosya içerisine alınan Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazısı ile eklerinden davalı kefiller … ve … ‘ın davalı asıl borçlu … Şti.’nin ortağı ve aynı zamanda … tarihinden öncesine kadar davalı asıl borçlu şirketin yetkilisi (şirket müdürü) oldukları, davalıların davalı asıl borçlu şirketin borçlarına müteselsil kefil olduğu, kefil olunan tutar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet türünün davalılar tarafından el yazısı ile yazılıp imzalandığı, gerçek kişi olan davalıların asıl borçlu şirketin ortağı olması nedeniyle 6098 sayılı TBK’nun 584/1. maddesin 3. fıkrası uyarınca eş rızasının gerekli olmadığı, tüm davalıların sözleşmenin altındaki adına atfen atılı olan imzasına itiraz etmediği, dolayısı ile kefil olan davalıların kefaletlerinin geçerli bir şekilde alınmış olduğu görülmüştür.
Hesap kat ihtarnamesinin incelenmesinde; davacı bankanın kullanılan kredilerin ödenmemesi üzerine Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesapları kat ederek toplam 28/02/2018 tarihi itibariyle muaccel hale gelen ana para faiz, KKDF, BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken toplam 455.251,60-TL nakit kredilerden kaynaklanan alacaklarının 24 saat içinde ödenmesinin talep ediliği ve çek yasal yükümlülük tutarından kaynaklanan 12.040-TL’nın 24 saat içinde depo edilmesinin, aksi halde yasal yollara başvurularak tahsil yoluna gidileceğinin ihtar etmiş, hesap kat ihtarnamesinin davalı asıl borçlu şirkete ve kefil olan diğer davalılara 02/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğinden ihtarnamede verilen 24 saatlik (1 günlük) süre ilave edildiğinde belirlenen tarihin tatil gününe rastlaması da dikkate alınarak tüm davalılar için temerrüt tarihinin 06/03/2018 olduğu tespit edilmiştir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nun 88. ve 120. maddelerinde temerrüt faizine sınırlamalar getirilmiştir. Yürürlük Kanunun 7. Maddesine göre söz konusu hüküm 01/07/2012 tarihinden önce başlatılmış takiplerde de uygulanacaktır. Ancak 6102 sayılı TTK’nun 8. maddesine göre ticari işlerde faiz serbestisi ilkesi geçerlidir. TTK, TBK’ya göre özel bir kanundur. Aynı tarihte yürürlüğe giren bu özel kanunlar arasındaki farklı nitelikteki hükümler söz konusu olduğundan daha özel nitelikteki 6102 sayılı TTK hükümlerinin dikkate alınarak faiz oranının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce TBK’nun 88. ve 120. maddesindeki sınırlamaların uyuşmazlıkta uygulanamayacağı taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekeceği düşünülmüştür.
Faiz hususu irdelendiğinde; kredi kartları ve kredili mevduat hesaplarına uygulanacak azami akdi ve temerrüt faiz oranları T.C. Merkez Bankası yayımlanan genelge ile belirlenmektedir. T.C. Merkez Bankası yayımlanan genelgeye göre 01/04/2019 tarihinden sonra kredi kartlarına aylık azami %2,15, yıllık azami %25,80 oranında akdi faiz oranı ile aylık azami %2,65, yıllık azami %31,80 oranında temerrüt faizinin uygulanabileceği belirtilmektedir. Davacı banka tarafından genelgedeki oran dikkate alınarak icra takibinde kredi kartı alacağı için yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Bankacı bilirkişi tarafından hesaplamalarda kredi kartı alacağı için yıllık %28,08 temerrüt faizi oranı üzerinden yapılmıştır.Taraflar arasında düzenlenen davaya konu genel kredi sözleşmesinin VI. maddesinde; kredilere uygulanan en yüksek faiz oranının yıllık %50 fazlası tutarında temerrüt faiz oranının uygulanacağı hükmü bulunduğundan; bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada belirlenen ve emsal kredilerde uygulanan ticari krediler için yıllık % 32,00 oranında uygulandığı dikkate alınarak sözleşme hükmüne göre davalı banka tarafından %48,00 oranında temerrüt faizi talep edebileceğinin hesaplandığı, bu temerrüt faizi oranının yasaya, sözleşmeye ve yerleşik yargı uygulamalarına uygun olduğu görülmektedir.
Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan eldeki davaya konu icra takibinde alacak hesabı yapılırken; takibe dayanak kredi sözleşmelerindeki hüküm nedeniyle davacı bankanın kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden ihtarda verilen ödeme süresinin sonuna kadar geçen sürede borçlunun henüz mütemerrit duruma düşmediğinin kabulü ile akdi (cari=sözleşme dönemi) faiz uygulanmalı; ödeme süresinin dolmasından sonra (temerrüdün gerçekleşmesi üzerine) alacağa temerrüt faizi uygulanmalıdır. Buna göre, temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce aldırılan bankacı bilirkişinin raporunda buna uygun hesaplama yapıldığı görülmekle mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Bankacı bilirkişi raporuna göre taleple bağlılık ilkesi gereği icra takip tarihi ve dava tarihi itibarı ile davacı bankanın davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan … nolu kredi yönünden 384.898,22-TL asıl alacak, 5.687,34-TL işlemiş temerrüt faizi ve 284,37-TL BSMV olmak üzere toplam 390.869,93-TL ve 5331…0279 nolu kredi kartı yönünden 5.382,99-TL asıl alacak, 128,20-TL işlemiş temrrüt faizi ve 2.20-TL BSMV olmak üzere 5.513,39-TL olmak üzere genel toplamda (390.869,93+5.513,39) 396.383,32-TL nakit alacağının bulunduğu bankacı bilirkişi raporundaki hesaplamalardan görülmüştür. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın içtihatları ile uyumlu bulunarak hükme esas alınmış, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, Kayseri … İcra Dairesi’nin … (Kayseri Kapatılan … İcra Dairesi’nin … ) Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının kısmen kabulü ile; 7906987 nolu kredi yönünden 384.898,22-TL asıl alacak, 5.687,34-TL işlemiş temerrüt faizi ve 284,37-TL BSMV olmak üzere toplam 390.869,93-TL ve … nolu kredi kartı yönünden 5.382,99-TL asıl alacak, 128,20-TL işlemiş temrrüt faizi ve 2.20-TL BSMV olmak üzere 5.513,39-TL olmak üzere genel toplamda (390.869,93+5.513,39) 396.383,32-TL üzerinden icra takibinin devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar … nolu ticari krediden kaynaklanan 384.898,22-TL asıl alacağa yıllık %48,00 oranında ve … nolu kredi kartından kaynaklanan 5.382,99 TL asıl alacağa yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, sübut bulmadığından davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı icra inkar tazminatına, davalılar ise kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalılar hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının genel kredi sözleşmesinden ve ticari kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı banka kayıtlarına dayalı likit, yani belirlenebilir bir alacak olduğu kanaati ile, İİK’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen toplam 396.383,32-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1-Kayseri … İcra Dairesi’nin … (Kayseri Kapatılan … İcra Dairesi’nin … ) Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN KABULÜ ile;
a-… nolu kredi yönünden 384.898,22-TL asıl alacak, 5.687,34-TL işlemiş temerrüt faizi ve 284,37-TL BSMV olmak üzere toplam 390.869,93-TL,
b-… nolu kredi kartı yönünden 5.382,99-TL asıl alacak, 128,20-TL işlemiş temrrüt faizi ve 2.20-TL BSMV olmak üzere 5.513,39-TL olmak üzere genel toplamda (390.869,93+5.513,39) 396.383,32-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar … nolu ticari krediden kaynaklanan 384.898,22-TL asıl alacağa yıllık %48,00 oranında ve 5331…0279 nolu kredi kartından kaynaklanan 5.382,99-TL asıl alacağa yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
4-İtirazın iptaline karar verilen 396.383,32-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Koşulları bulunmadığından davalıların kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 27.076,94-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınmış 4.973,07-TL ile icra dosyasına yatırılan 2.058,81-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 20.045,06-TL karar ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden (yargılama gideri) 1.267,70-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan, bakiye 52,30-TL’nın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 4.973,07-TL peşin harç ile 2.058,81-TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yapılan 0,50-TL KEP masrafı, 76,00-TL tebligat gideri, 44,00-TL e-tebligat gideri, 1.050,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.170,50-TL yargılama giderinden davanın kabul red oranı nazara alınarak taktiren 1.126,78-TL’nın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
12-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 36.196,83-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
13-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın reddedilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır