Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/892 E. 2022/80 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
( RED )
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : ..

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 4- …
5- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 01/02/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eşi … ’in geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle vefat ettiğini, müteveffanın desteğinden yoksun kalan müvekkili için şimdilik 250,00-TL maddi tazminatın … Sigorta A.Ş. haricindeki diğer tüm davalılardan, 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigortanın poliçe limitleri dahilinde olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili idarenin davaya konu olayda kusuru olduğundan bahisle sorumlu tutulabilmesi için “işleten” sıfatını haiz olması gerektiğini, KTK’nun 3. Maddesinde ise, motorlu taşıtı işletenin sorumluluğunun belirlenmesi açısından “işleten” kavramı; “İşleten”, araç sahibi olanı veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla siclide kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olduğu şeklinde tanımlandığını, müvekkil idare kanunda geçen tanım kapsamında işleten sıfatını haiz olmadığını, konu ile ilgill olarak, … Belediyesi Meclisi’nin … tarihli kararı ile kabulüne karar verilen toplu Taşıma Yönetmeliği’nin “İşleticinin Sorumluluğu” başlıklı 20/f maddesinde kanuni ve hukuki sorumluluğu yoktur.” hükmünün yer aldığını, dolayısıyla dava konusu olayda, araç şoförünün görevi ile ilgili bir fiili nedeniyle vermiş olduğu zararın varlığı iddia edildiğini, bu durumda açıklanan hükümler çerçevesinde müvekkil idarenin herhangi bir sorumluluğunun söz konusu olmadığını, ayrıca … Belediyesi toplu taşıma hizmetleri, … Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararı gereği, müvekkil idare ile … San. Ve Tic, A.Ş. arasında “Toplu Taşıma Hizmet Protokolü” imzalandığını ve bahsi geçen protokol gereği … tarihinden itibaren özel halk otobüslerinin sevk, idare ve kontrolleri ilgili şirket tarafından yapıldığını, bahsi geçen şirketin tüzel kişiliğinin mevcut olduğunu, davacı taraf, dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, manevi tazminat ancak haksız fille sebep olan araç sürücüsü talep edilebileceğini, davaya konu kazada kusur tespiti yapılırken, kanun tanımındaki işleten sıfatının davalı idarede bulunmaması nedeniyle, işbu davanın müvekkil idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, izah edilen nedenlerle, hukuki mesnetten yoksun davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkil idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın ihbar olunan şirkete ihbarına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; Kazaya karışan … plakalı araç, müvekkil şirket nezdinde … poliçe numaralı … – … vadeli İhtiyari Mali Mesuliyet teminatını havi Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede yer alan İMMS (ihtiyari mali mesuliyet sigortası) teminatı ancak olay tarihi itibari ile cari olan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi teminatı limitinin bittiği yerden yani Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçe limitlerini aşan bir zararın varlığı halinde devreye girebilecek ve poliçe limitleriyle sınırlı kalacak nitelikte olduğunu, ayrıca müvekkil şirket nezdindeki poliçeden kaynaklanan sorumluluğu sigortalının kusuru ile sınırlı olmakla kusurun tespiti açısından dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, kazaya karışan aracın İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi’ndeki manevi tazminat teminatı şahıs başına 62.500‬-TL ile sınırlı olmakla bu tutar herhalükarda, kişi başı bedeni zarar tutarının % 50’sini aşamayacağını, davacıların manevi tazminat talepleri fahiş olmakla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın, müvekkillerden talep ettiği maddi ve manevi tazminat talebi için arabuluculuğa başvurmamış olduğunu, davanın bu nedenle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Davacı müvekkillerden talep ettiği maddi ve manevi tazminat istemleri açısından arabuluculuğa başvurmamış olup davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, bununla birlikte TBK md. 72/I’e göre; “Haksız fiil sebebiyle tazminat davası açma hakkı; mağdurun, zararı ve tazminat yükümlüsünü (haksız fiil sorumluluğu isnat edilebilecek kişiyi) öğrendiği tarihten itibaren iki yıllık zamanaşımı süresine tabidir.” davacının talepleri zamanaşımına uğradığından zamanaşımı nedeni ile davanın reddine, kazanın müvekkillere ait aracın şoförünün kusuru nedeniyle meydana geldiğini kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil araç sürücüsünün davacının kendi dikkatsizliği sonucunda oluşan kazanın meydana gelmesini önleyebilmesi ve ona göre tedbir alabilmesi mantık ve hukuk sınırları çerçevesinde müvekkilden beklenebilecek bir hareket olmadığını, azami dikkat ve ihtimamı gösteren hiç kimsenin bu şekilde meydana gelen kazayı önleyebilmesi mümkün olmayıp kazanın oluşmasında müvekkillere atfı kabil bir kusur söz konusu olmadığını, kazanın meydana gelmesinde tüm kusur müteveffaya ait olup müvekkillerin mezkur kazada kusuru bulunmadığını, kazanın meydana gelmesi müvekkil ve davalı araç sürücüsü tarafından engellenemeyecek şekilde olduğunu, davalı araç sürücüsünün hayatın olağan akışı doğrultusunda 3. kişilerin hareketlerini kontrol etme durumu bulunmadığı dikkate alındığında müvekkil ile davalı sürücünün olay kapsamında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dosya kapsamında tüm deliller toplandığında da müteveffanın tek ve tam kusurlu olduğunun açıkça görüleceğini, kaza tespit tutanağında ve davacının dava dilekçesinde de açıkça görüleceği üzere davacının eşi müteveffa yaya geçidini kullanmadan orta refüjden otobüse yetişmek için yolun karşısına geçmeye çalışmıştır. müteveffa 2918 Sayılı KTK’nın 68. Maddesi “yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler.” hükmünü ihlali nedeniyle de mezkur kazada TAM VE ASLİ KUSURLU olduğunu, kazaya ve zarara sebebiyet vermiş olmasına istinaden müvekkilin sorumluluğunun olmadığını, söz konusu kaza tamamen müteveffanın kusuru neticesinde meydana geldiğini, davada araç sahipleri olan müvekkillere atfedilecek herhangi bir kusur bulunmamakta olup müvekkilere yöneltilen bu dava haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı her ne kadar maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de yukarıda açıklandığı üzere müvekkilin bir kusuru bulunmaması nedeni ile manevi tazminat miktarı fahiş olup zenginleşme ve cezalandırma aracı olarak görülmediğini, açıklanan sebepler ve resen gözetilecek hususlar neticesinde haksız davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER : Taraf vekilleri delillerini sunmuş, Genişletilmiş Kasko Poliçesi Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, sigorta poliçesi, Bilirkişi İncelemesi, Tanık, Keşif, Yemin, … plaka sayılı otobüse ait ZMMS ve Kasko Poliçesi, kaza tespit tutanağı, arabuluculuk tutanakları delil olarak bildirilmiş, celbi gereken kayıt ve belgeler celp edilerek incelenmiştir.
GEREKÇE: Dava, ölümle sonuçlanan trafik kazası nedeni ile maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının eşi … , meydana gelen trafik kazasında … Belediyesi tarafından işletilen ve davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı otobüsün çarpması sonucu vefat etmiştir.
6098 sayılı TBK 49.Maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
TBK 56.maddesine göre; Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda,olayın özelliklerini gözününde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.Ağır bedensel zarar ve ölüm haline zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
2918 sayılı KTK 85. Maddesine göre; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumludur.
KTK 91.Maddesine göre; işletenlerin, bu Kanunun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırması zorunludur.
KTK 92. Maddesine göre; sigorta şirketi, sigortalısının kusuruna denk gelen zarar kadar sorumludur.
Kaza … tarihinde meydana gelmiştir.
Dosya manevi tazminat talebi yönünden, mahkememizin … esas sayılı dosyasından tefrik edilerek … esas sırasına kaydedilmiş ve yargılama sonunda; Davacı vekili … esas sayılı dava dosyasının … tarihli ön inceleme duruşmasında; “açmış olduğumuz manevi tazminat davası bakımından davalı … Sigorta ile sulh olmamız nedeniyle tüm davalılar bakımından manevi tazminatımız karşılanmıştır, manevi tazminat alacağımız bakımından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur, davalı … Sigortanın da yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi yoktur, HMK’nın 331. maddesi gereğince dava bakışındaki haklılık kriteri dikkate alınarak aleyhimize yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep ederiz, davamıza tüm davalılar bakımından (… Sigorta hariç) maddi tazminat davası olarak devam ediyoruz.” şeklinde beyanda bulunmuş, davalılar … ve … vekili ön inceleme duruşmasında; “bizim yönümüzden maddi ve manevi tazminat talep edilmişti, manevi tazminat … Sigorta ile sulh olunarak karşılanmış bu talepten vazgeçilmiştir, bu sebeple lehimize yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz vardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilinin, manevi tazminat taleplerinin davalılardan … Sigorta A.Ş. tarafından karşılandığı, bu yönden bir talepleri kalmadığına ilişkin beyanı doğrultusunda, manevi tazminat talebinin konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalılar … ve … vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebine ilişkin olarak, dava başındaki haklılık kriteri dikkate alınarak bu davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Davalı belediye kaza nedeniyle herhangi bir sorumluluklarının bulunamadığını iddia etmiş ise de ; Kayseri Bam … Hukuk Dairesinin … E…. K.sayılı ilamında da belirtildiği üzere belediyenin her koşulda denetim sorumluluğunun bulunması nedeniyle bu iddiaya itibar edilmemiştir.
Mahkememizce dosya üzerinde ve mahallinde keşifte icra edilerek Makine Y. Mühendisi bilirkişi … yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonucu düzenlediği … tarihli raporunda; bahse konu trafik kazasında yaya … 2918 sayılı K.T.K. m.68/1-b ve Karayolları Trafik Yönetmeliği m.138/1-b ile tali yönden kural ihlalinin olduğunu, … plaka sayılı araç sürücüsü … ise, 2918 sayılı K.T.K, m.52/1-b ile kural ihlalinin olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını belirlemiştir.
Kusur bilirkişisi tarafından verilen raporda oran belirtilemediğinden yapılan keşif, kaza yeri kazanın oluşum şekli ve alınan rapor dikkate alınarak meydana gelen kazada; araç sürücüsünün 2918 sayılı K.T.K, m.52/1-b maddesindeki kuralı ihlal etmesi nedeniyle %60, müteveffa yaya … ‘in ise K.T.K. m.68/1-b ve Karayolları Trafik Yönetmeliği m.138/1-b maddelerindeki kuralları ihlal etmesi nedeniyle %40 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Aktüer bilirkişisi … ‘dan rapor alınmış olup, bilirkişi … tarihli raporunda; 2020 yılı ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sonucunda davacı eşin destek zararının; İşlemiş Pasif Dönem Zararı 10.414,65 TL. İşleyecek Pasil Dönem Zararı + 92.750.01 TL. =103.164,66 TL olduğunu, hesaplanan zarardan öncelikle desteğin kusurunun indirilmesi gerektiği ancak alınan raporda kusur oranları rakamsal olarak belirtilmediğinden dolayı kusur indirimi yapılamadığını, mahkemece desteğe atfedilecek kusur oranı doğrultusunda 103.164,66 TL.’den kusur indirimi yapılması gerektiğini, bu şekilde davacı eşin nihai zararının ortaya konulabileceğini, davacı vekilinin beyanına göre dava dışı trafik sigortacısı … Sigorta AŞ. tarafından davacı eşe 68.428,94 TL ödeme yapıldığı anlaşılmış olup yapılan ödemenin davacı eşin zararını karşılayıp karşılamadığının takdirinin mahkemeye ait olduğunu, rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sonucunda davacı eşin bakiye destek zararının; İşlemiş Pasif Dönem Zararı 25.762,05 TL, İşleyecek Pasif Dönem Zararı 97.413,35TL toplam 123.175,40 TL olduğunu, hesaplanan zarardan öncelikle desteğin kusurunun indirilmesi gerektiği ancak alınan raporda kusur oranları rakamsal olarak belirtilmediğinden dolayı kusur indirimi yapılamadığını, Mahkemece desteğe atfedilecek kusur oranı doğrultusunda 123.175,40 TL.’den kusur indirimi yapıldıktan sonra dava öncesinde davacıya yapılan ödemenin güncellenerek mahsubunun gerektiğini, ancak dava öncesi ödeme tarihinin bilinmemesi nedeniyle söz konusu mahsup işleminin de yapılamadığını, ödeme tarihinin öğrenilmesi halinde dava öncesinde yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin ek rapor ile hesaplanabileceği kanaatine varıldığını belirlemiştir.
Hesap bilirkişisinden … plakalı araç sürücüsü … ‘nin meydana gelen kazada %60 oranında, müteveffa … ‘in %40 oranında kusurlu olduğunun tespiti, ile dava dışı sigorta şirketi tarafından davacıya … tarihinde 68.428,94 TL ödeme yapıldığının tespitine karar verilmiş olup rapora karşı yapılan itirazlar değerlendirilmek suretiyle talep edilen alacak kalemleri bakımından ek rapor alınmış olup, hesap bilirkişisi … tarihli ek raporunda; 26.08.2020 ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sonucunda davacı eşin destek zararının; İşlemiş Pasif Dönem Zararı 10.414,65 TL. İşleyecek Pasif Dönem Zararının 92.750.01 TL. Toplam zararının 103.164,66 TL olduğunu, %40 kusur indirimi (103.164,66 x %60) = : 61.898,79 TL. olduğunu, dava dışı trafik sigortacısı … Sigorta AŞ. tarafından ise davacı eşe 68.428,94 TL. ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin yeterli bir ödeme olduğunu, davacının karşılanmayan bakiye zararının kalmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını belirlemiştir.
Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, dosya kapsamına uygun düzenlenen kusur oranı ile ilgili makine mühendisi bilirkişinin yapılan keşif sonucu düzenlenen rapor içeriğine göre, kazanın meydana gelmesinde davalı … plakalı araç sürücüsü … ‘nin meydana gelen kazada %60 oranında, müteveffa … ‘in %40 oranında kusurlu olduğu, davacı eşin hesaplanan destek zararının şlemiş Pasif Dönem Zararı 10.414,65 TL. İşleyecek Pasif Dönem Zararının 92.750.01 TL. Toplam destek zararının 103.164,66 TL olduğu, belirlenen tazminattan %40 kusur indirimi yapıldığında ödeme tarihi itibariyle (103.164,66 x %60) = : 61.898,79 TL destek zararın meydana geldiği, dava dışı trafik sigortacısı … Sigorta AŞ, tarafından ise davacı eşe 68.428,94 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin yeterli bir ödeme olduğu, davacının karşılanmayan bakiye zararının kalmadığı, manevi tazminat talebi yönünden de yukarıda açıklandığı üzere, davanın tefrik edilerek tefrik edilen dosya üzerinden karara bağlandığı anlaşılmakla, davacının maddi tazminat talebine ilişkin davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 137,48 TL harçtan mahsubu ile artan 56,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan giderlerin üzerilerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı … Belediyesi tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Belediyesine ödenmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan 32,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … ‘ye ödenmesine,
7-Davanın reddi nedeni ile dava değeri de dikkate alınarak belirlenen 250 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
8-HMK 331.maddesi uyarınca dava başındaki haklılık kriteri dikkate alınarak manevi tazminat dava dosyası(Mahkememiz 2021/292) nedeniyle davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …