Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/891 E. 2021/799 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
KABUL
ESAS NO : 2020/891
KARAR NO : 2021/799

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … .
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ile müvekkili arasında sözlü olarak akdolunan sözleşmeler gereği; müvekkil şirket tarafından, takibe konu edilen faturalardaki malların davalıya satışı gerçekleştirildiğini ve malların teslim olunduğunu, satım bedelleri toplamı olan 62.115,00 TL.lik borcun ödenmesi yönündeki girişimlerin sonuçsuz kalması üzerine, davalı aleyhine, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafça, faturalara ve münderecatına dair evvelce herhangi itiraz bulunulmadığını, ödeme emrinin tebliği üzerine, herhangi bir borç bulunmadığı gerekçesiyle, alacağın ferileriyle birlikte tamamına itirazda bulunulduğunu, yerleşik Yargıtay kararlarında da işaret olunduğu üzere; davalı borçlu tarafından, teslim alınan faturaların iade edilmeyerek veya itiraza uğramayarak benimsenmiş olması karşısında, malların satın alınmadığına veya fatura içeriğine ilişkin sair itirazların dinlenmesine olanak bulunmadığını, faturaların kesinleştiğini, ürünlerin teslim edilmiş olduğunun kabulu ile süresinde itiraz olunmayarak kesinleşen fatura kapsamında yer alan miktarın da alacaklıya ödenmesi gerektiğini, icra takibine vaki itiraz üzerine, dava öncesinde, TTK 5/A maddesi hükmü gereği, arabuluculuk başvurusu gerçekleştirilmişse de; arabuluculuk süreci sonunda, anlaşma gerçekleşmediğini belirterek, öncelikle; rehinle temin edilmemiş bulunan müvekkil alacağının borçlunun menfi davranışları yüzünden karşılıksız kalmaması için, alacak aslı ile alacak aslına, takip tarihi itibariyle, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı uygulanmak suretiyle işlemiş faizine yetecek miktarda, borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, bankalardaki paralarının maddi ve gayri maddi hakları üzerine haciz konulmasına, davalı tarafça haksız ve hukuka aykırı biçimde gerçekleştirilen itirazın iptaline, davalının, dava ve takibe konu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum olunmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafından müvekkil aleyhine asılsız yere 62.115,00 TL’lik faturadan kaynaklı olarak icra takibine girişildiğini, söz konus takibe ve fer’ilerine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, müvekkilinin takip alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını, söz konusu … Düğün Salonu, resmiyette her ne kadar müvekkile aitmiş gibi görünse de bu düğün salonunun fiilen gerçek işletmecisi … olduğunu bu şahıs, iki yıla yakın bir süredir (01.01.2018 tarihinden itibaren) sözkonusu düğün salonunu kendi nam ve hesabına işletmeci sıfatıyla işlettiğini, düğünleri organize ettiğini, paraları tahsil etmekte, salon adına her türlü işi ve işlemi yaptığını, bu sebeple, davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini, husumetten red kararı verilmesi söz konusu olmayacak ise davaya …’nın da dahil edilmesi gerektiğini, davacı tarafın iddiası müvekkilin bilgisi ve ilgisi dışında olduğunu, yaklaşık 3 yıl önce, söz konusu salonu işletmek üzere kira bedeli karşılığı devralan ve fiilen işleten … isimli şahıs, bu zaman içerisinde müvekkilin resmi devir talebini ısrarla geri çevirdiğini, salonun kira kontratı müvekkili adına olduğu için de müvekkil bu zamana kadar bu şahıs tarafından sürekli oyalanarak resmi devrin gerçekleşmesi yine bu şahıs tarafından engellendiğini, zaten yargılama esnasında yapılacak incelemelerde de sözkonusu mal alım sözleşmelerinde, sevk irsaliyelerinde, iş emri tutanaklarında, düğün rezervasyon evraklarında ve sair tüm belgelerde … işletmeci olarak hareket ettiğini, kendi nam ve hesabına mevcut borçlanmaları yaptığını asıl borçlu …’nın, yaşanan tüm olumsuzluklardan dolayı 01.12.2020 tarihi itibariyle iş akdi feshedildiğini, …’nın kötü niyetli olarak müvekkile bu durumlardan kaynaklı olarak verdiği zararın telafi edilemez noktaya geldiğini, bu sebeplerden dolayı müvekkil sürekli olarak icra takibi ile karşı karşıya kaldığını, alacaklı olduğunu iddia eden tarafın bu güne kadar fatura kesmeyip pandemi döneminde fatura kesmesinin kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğunu, davacının malı kime ne zaman teslim ettiğini ispatlaması gerektiğini düğün, Kına Gecesi, Nişan vb. Etkinlikler İle İlgili Genelge (Koronavirüs Tedbirleri) Bu çerçevede; takibe konu olan faturanın aynı gün ve aynı saaatlerde kesilip muhasebeye gönderilmesi şüpheli ve kötüniyetli bir durum olduğunu, Yedi aylık sürede hiç fatura kesmeyen davacının aynı gün ve saatte bu yüksek meblağlı faturaları düzenleyerek apar topar göndermiş olması kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, bu sebeple cari hesaplarla uyuşmayan borçtan müvekkilin herhangi bir sorumluluğu söz konusu olamayacağını, bu nedenlerle yasal şartları taşımayan faturadan dolayı yapılan takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla davacının davasının reddine, ihtiyati haczi talebinin reddine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile alacak miktarının % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER : Taraflar delillerini sunmuş, Faturalar, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, tarafların ticari defter kayıtları, tanık anlatımları, ba/bs form kayıtları, 16.12.2020 tarihli arabuluculuk son tutanağı, bilirkişi incelemesi, yemin delil olarak bildirilmiş, celbi gereken kayıt ve belgeler icra dosyası celp edilerek incelenmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ticari alım satım nedeniyle düzenlenen faturalar dayanak yapılarak başlatılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Zira uyuşmazlık TTK’da düzenlenen yapılan ticari alım satımdan doğmuş olup ticari niteliktedir.
6545 sayılı yasanın 45/3.maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2.maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasını incelenmesinde, … tarafından … aleyhine üç adet fatura dayanak yapılarak toplam 62.115,00 TL alacağın tahsili istemi ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı – borçlu vekili 12.11/2020 tarihli dilekçe ile borca faiz ve ferilerine itirazı üzerine 12.11.2020 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Alacağın nitelikli hesaplama ve inceleme yapılmasını gerektirmesi nedeniyle dosya ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış Mali Müşavir Bilirkişi … yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonucu düzenlediği 02.07.2021 tarihli raporunda; sonuç olarak davacının davalıya düzenlemiş olduğu 18.07.2020 tarih ve … numaralı 20.705,00TL lik, 21.07.2020 tarih ve … numaralı 20.705,00TL lik, 24.07.2020 tarih ve … numaralı 20.705,00TL lik faturaların davalının ve davacının ticari defter kayıtlarında ve BA-BS formlarında yer aldığı, davacının ve davalının muhasebe kayıtlarında davalıya ait alacak bakiyesinin 62.115,00TL olduğu, davalının bakiye borca istinaden herhangi bir ödeme belgesi sunmadığı, fatura vadesinin belli olmaması ve sözleşme yokluğu nedeniyle, TTK.Madde 1530 4./a hükmü gereği fatura tarihine 30 günlük süre eklenerek faiz süresi hesaplandığını,davacının davalıdan 62.115,00TL anapara+1.293,22TL faiz olmak üzere toplam 63.408,22TL alacaklı olduğunu belirlemiştir.
Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, dosya ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu bilirkişi raporu içeriğine göre, taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafında kabulünde olduğu ve inkar edilmediği, davacının alacağa ve takibe konu edilen 18.07.2020 tarihli 20.705,00TL bedelli, 21.07.2020 tarihli 20.705,00TL bedelli ve 24.07.2020 tarihli 20.705,00TL lik faturaların, davalının usulüne uygun düzenlenen yevmiye defterine kaydının yapıldığı, davalının ve davacının ticari defter kayıtlarında BA-BS formlarında yer aldığı, davalının işletmenin başka bir şahsa devredildiği ancak devrini almadığı yapılan işlemlerden alım satımlardan habersiz olduğu yönündeki savunmasının yerinde olmadığı, davacının ve davalının muhasebe kayıtlarında davalıya ait alacak bakiyesinin 62.115,00TL olduğu, davalının bakiye borca istinaden herhangi bir ödeme belgesi sunmadığı, davacının davalıdan 62.115,00TL anapara alacaklı olduğu, davacının icra takibinde işlemiş faiz talebinin olmadığı bu nedenle belirlenen 62.115,00 TL asıl alacak üzerinden davalının Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin icra dosyasındaki şartlar ile devamına, takibe konu edilen asıl alacak 62.115,00-TL’nin kayıtlara dayalı likit bir alacak olması nedeni ile 62.115,00 TL asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ ile, davalının Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin icra dosyasındaki şartlar ile devamına,
2-Takibe konu edilen asıl alacak 62.115,00-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.243,07 TL karar harcından peşin alınan 750,19 TL harcın mahsubuna bakiye 3.492,88 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Zorunlu arabulculuk faaliyeti kapsamında yapıldığı anlaşılan 1.320 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 750,19 TL peşin harç 537,50 TL posta giderleri ile bilirkişi ücreti toplam 1.342,19 TL yargılama gideri ile AAÜT uyarınca belirlenen 8.874,95 TLM vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan gider olmadığından karar verilmesine ve davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde taraflarca numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
8- Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …

Hakim …