Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/871 E. 2022/427 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
Kısmen Kabul/Ret
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- …
2-…
3-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 2- …
3- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022

Kayseri … Aile Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında karşı dava yönünden verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi sonrasında mahkememize gelen dosyanın yapılan yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; müvekkili … doğumlu 5,5 yaşındaki çocukları … ‘ın abisi ile birlikte evlerin yakınındaki kazanın olduğu tarihteki yaz aylarında onlarca ailenin yaptığı gibi park içerisinde piknik amaçlı oturduklarını ve oyunlar oynağını, kazanın olduğu yerin bir ara sokak olduğunu, oynadıkları parkın bu sokağın hemen köşesinde olduğunu, bu yolda seyreden sürücülerin her iki tarafı park olan bu alandan geçerken oldukça dikkatli geçmeleri gerektiğini, 5,5 yaşındaki bir çocuğun kazadan sorumlu tutulmasının hak ve nefaset kurallarına aykırı olduğunu, somut olayda mağdur çocuğun yola ne kadar çıktığı, aracın çocuğa hangi noktada çarptığının belli olmadığını, araç sürücüsünün durmayıp ya da duramayıp pak halindeki tıra çarpıp zarar vermesinde çocuğun kusurunun olamayacağını, mağdur çocuk … ‘ın defalarca bu kaza yüzünden ameliyat olduğunu, ameliyatlarda oldukça çok acı çektiğini, hala da şifa bulamadığını ve sağlığına kavuşamadığını, müvekkili … ‘ın olay sonrası ve ameliyatlar süresince işinden izin almak zorunda kaldığını, çocuğun tedavisi için devlet tarafından karşılanmayan hastaneye otobüsle götürülememesi nedeniyle her gidiş gelişte taksi masrafı olduğunu, bu masrafları karşılamada zorluk çektiklerini, tüm bu sebeplerle haksız fiil ve mağdur çocuğun okula gidemeyip akranlarından geri kalması nedeniyle … için 500,00TL maddi(tüm davalılardan) 30.000,00-TLmanevi, davacı anne baba için ayrı ayrı ise 15000,00 manevi tazminatın araç işleteni ve sürücüsünden tahsili alınmasını dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davacı tarafın sunmuş olduğu beyan ve delillerin yasaya aykırı olduğunu, kazanın oluşumunda yaya …’ın asli kusurlu olduğunu, eksperler tarafından rapor düzenlendiğini, hazırlanan raporların delil niteliğinde olduğunu, davacı …’ın ev başkanının sorumluluğu hükümleri gereğince sorumlu olduğunu, müvekkil şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tedavi masraflarını ve bu kapsamda değerlendirilen geçici iş göremezlik tazminatı ve kazanma gücü kaybı bakımından sosyal güvenlik kurumunun sorumluluğu bulunduğunu, tüm bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; karşı davacı tarafın olayın meydana geldiği yolda hız limiti olamayacağını sürücülerin bu yolda çocukların aracın önüne atlayabileceğini hesap ederek hız ayarlaması gerektiğini savunduğunu ancak müvekkilinin zaten aracın hızını yol durumuna göre ayarladığını ancak küçük çocuğun bir anda yola atlaması nedeniyle kazayı engelleyemediğini, müvekkilinin kazayı engellemek adına direksiyonu sağa kırarak park halinde duran başka bir araca çarpmak zorunda kaldığını bu nedenle müvekkiline bu kaza nedeniyle izafe edilecek bir kusur bulunmadığını, meydana gelen kaza da anne babanın asli kusurlu olduğunu, davacı tarafın çocuklarının tedavi sürecinde yaptığı giderlere ilişkin soyut iddiaları dışında ellerinde yazılı belge bulunmadığını, açılan haksız ve mesnetsiz davanın müvekkilleri açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından doğan malüliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Kusur yönünden 2 kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen … havale tarihli raporda; sürücü …’ün … plakalı aracı ile seyir halinde … sokak istikametinden … sokağını takiben … caddesi istikametine trafiğin yoğun olmadığı insanların piknik yaptığı, içinde çocuk oyun yerleri bulunan … parkı önünden geçen ve aydınlatması yetersiz, gün durumun gece olduğu, … sokak üzerinde seyrederken aracının hızını aracın görüş ve yaya trafiğini dikkate alarak azaltmadığı, yayaya çarptıktan sonra devam edip park halindeki araca çarptığı ve hızını azaltmadığı çarpma şiddetinden anlaşıldığından, 2918 sayılı KTK’nun 52/b maddesini ihlal ettiği ve kaza da %35 oranında tali kusurlu olduğu, yaya …’ın yaya geçidinin olmadığı yolda yolu kontrol ederek kendi güvenliğini sağladıktan sonra taşıt yolunu geçmesi gerektiği ve taşıt trafiğini tehlikeye sokacak hareketlerden kaçınması yaklaşan aracın uzaklık ve yakınlığını göz önüne alarak yola girmesi veya karşıya geçmesi gerektiğinden 2918 KTK’nun yaya kusurlarından 68/b-3 maddesini ihlal ettiği ve kaza da %65 oranında asli kusurlu olduğu görüş ve kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir.
Görevsiz mahkemede alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli kusur raporunda ise; sürücü …’ün %15 oranında kusurlu olduğu, 2010 doğumlu davalı yaya …’ın davranış faktörlerinin sonuç üzerine %85 oranında etken olduğu kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir.
Raporlar arasındaki çelişki nedeniyle alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin( genişletilmiş uzmanlar kurulu) … tarihli kusur raporunda; sürücü …’ün %15 oranında kusurlu olduğu, 2010 doğumlu davalı yaya …’ın davranış faktörlerinin sonuç üzerine %85 oranında müessir olduğu kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir.
Malüliyete ilişkin Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın … tarihli raporunda; maluliyet tespit işlemleri yönetmeliği ve gerekse çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği kapsamında …’ın … tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu meydana gelen sağ ayak sırtında yumuşak doku defekti, hafif angüle kaynamış sağ tibia ve fibula kırığı ile sağ ayak bileğinde hafif hareket kısıtlılığı nedeniyle vücut genel çalışma gücünden %10,3 oranında kaybettiği kanaatinde olduklarını bildiren heyet raporunu sunmuşlardır.
… havale tarihli bilirkişi hesap raporunda; eldeki davanın fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutularak 14.820,93-TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olduğu, karşı davanın meydana gelen kaza sebebiyle 500,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olduğu, birleşen davanın hasar tazminatına ek olarak ödenen 2.646,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler toplamının … tarihinde 512,63-TL, 04/08/2016 tarihinde 19.598,72-TL, … tarihinde 4.211,95-TL olduğu, davacının asıl davada kusur oranına göre toplam 14.820,93-TL ve birleşen davada ise 2.646,00-TL talep ettiği, 6102 sayılı TTK’nun 1472 ve 4721. maddesi TMY 369. maddesi hükümlerine göre asıl davada toplam 14.820,93-TL’nin ve birleşen davada toplam 2.646,00-TL’nin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, davacının maluliyet zararının 1.552.762,93-TL olduğu, %10,3 maluliyet oranına göre davacının maddi zararının 159.934,58-TL olduğu, %85 kusur oranına göre davacının maddi zararının 23.990,19-TL olduğu yönünde raporunu sunmuştur.
Aile Mahkemesinde kasko poliçesini düzenleyen … Sigorta (… sigorta) tarafından dosyamız davacıları aleyhine açılan rücuen tazminat davası kapsamında dosyamız davacıları tarafından açılan karşı tazminat davası görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiştir.
… plakalı araç davalı … Sigorta tarafından kasko poliçesi ile sigortalanmış … adına kayıtlı olup diğer davalı … sevk ve idaresinde iken kaza meydana gelmiştir.
… plakalı aracın ZMMS poliçesi Mapfre Sigorta tarafından yapılmış olup Görevsiz mahkemede dava ihbar edilmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen Kanun’un 85. maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni veya araç işleticisi teşebbüs sahibi olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Dosya içesindeki bilgi ve belgelerden davacı tarafın dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK 49.Maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nun 56. Maddesinde ise “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünü zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedelsel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. ile Aynı yasanın 51. maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” denilmektedir. Ayrıca 22/06/1966 tarih ve 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda manevi tazminat, bir ceza ya da gerçek anlamda bir tazminat olmayıp, zarara uğrayan kişinin manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araç olabileceğini belirtmiştir.
Toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda;… tarihinde davalı … Sigorta tarafından İMMS (kasko) poliçesi ile sigortalanmış … adına kayıtlı olup diğer davalı … sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın küçük …’a çarptığı, bu kaza nedeniyle Hakanın yarlandığı ve %10,3 oranında malüliyet oluştuğu, meydana gelen kazada küçük … ‘nın %85 oranında kusurlu olduğu, kaza tarihinde … plakalı aracın ZMMS poliçesinin mapfre sigorta tarafından ölüm sakatlık kaza başına 1.550.000,00TL limitle tanzim edildiği, sıralı sorumluluk nedeniyle İMMS sigortasının sorumluluğunun ZMMS poliçe limitlerinin aşılması halinde sözkonusu olabileceği, aktüer bilirkişi raporuna göre kaza nedeniyle davacı … ın karşılanmayan maddi tazminat zararının 23.990,19-TL olduğu ve ZMMS limitlerinde kaldığı bu sebeple İMMS poliçesini düzenleyen davalı … sigortanın sorumluluğunun doğmadığı, …’ın karşılanmayan maddi zararlarından araç maliki ve sürücüsünün müşterek müteselsil sorumluğunun bulunduğu, kaza nedeniyle oluşan malüliyetin bir ömür boyu sürecek olmasının … ve anne babasının manevi dünyasında elem ve hüzne sebebiyet vereceği bu sebeple manevi tazminat şartlarının oluştuğu, tarafların kusur oranları, ekonomik durum, malüliyet oranı, ekonomik koşullar dikkate alınarak … için 20.000,00TL,anne için 10.000,00TL,baba için 10.000,00TL olarak belirlenen manevi tazminat zararından da araç maliki ve sürücüsünün müşterek müteselsil sorumluluğunun bulunduğu, haksız fiil sorumluluğu nedeniyle temerrüdün kaza tarihinde oluştuğu ve bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememizde hasıl olan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Davacıların, davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulü ile 23.990,19-TL’nin … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Davacıların davalılar … ve … aleyhine açmış oldukları manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile … için 20.000,00-TL, … için 10.000,00-TL, … için 10.000,00-TL olmak üzere 40.000,00-TL’nin kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacılara ödenmesine,
3-Davacıların, davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açmış oldukları maddi tazminat davasının; … Sigorta’nın kasko poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olması, hükmedilen maddi tazminatın ZMMS poliçesi limitlerinde kalması, İMMS Kasko Poliçesi nedeniyle sigorta şirketinin ZMMS limitlerinin üzerindeki zarardan sorumlu bulunması nedeniyle reddine,
4-Manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 80,70-TL ilam harcının, dava açılışı sırasında tahsil edilen 1.034,00-TL peşin harçtan mahsubuna,
5-Maddi tazminat talebinin kabul edilen kısmı yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 1.638,77-TL ilam harcından, davacı taraftan tahsil edilen 1.442,95-TL peşin harç ve ıslah harcından mahsubuna, bakiye 195,82-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Manevi tazminat talebinin kabul edilen kısmı yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 2.732,40-TL ilam harcının davalılar … ve …’ten alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafın yaptığı 29,20-TL başvurma harcı, 953,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harç, 401,15-TL ıslah harcı, Kayseri 3. Aile Mahkemesi’nde yaptığı 200,00-TL yargılama gideri, mahkememizde yaptığı 80,80-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.783,05-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
9-Maddi tazminat talebinin kabul edilen kısmı yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil eden davacılara ödenmesine,
10-Manevi tazminat talebinin kabul edilen kısmı yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 6.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten alınarak kendisini vekille temsil eden davacılara ödenmesine,
11-Manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil eden … ve …’e ödenmesine,
12-… sigorta şirketinin sorumluluğunun doğmadığının yargılama aşamasında anlaşılması nedeniyle bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, huzurdaki taraf vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …