Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/858 E. 2022/707 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
Kabul
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde saat 20:30 sıralarında Kayseri ili, … ilçesi, … mahallesi, … Cad. … Merkezi otoparkında 2. araya dönüşte davalılardan … sevk ve idaresindeki ve davalılardan … Sağlık Hizmetleri üzerine kayıtlı … plakalı, … marka ve modelli aracın yaya halinde olan davacılar … ve …’a aracın sol ön kısmı ile çarptığını, bu trafik kazası sonucunda …’ın ağır yaralandığını ve yine davacı …’ın da yaralandığını, olay yerine ambulans geldiğini ve davacı … … ’ın Özel … Kayseri Hastanesi’ne götürüldüğünü, yaşanan olaylar neticesinde tutulan … tarihli ve … kaza sıra numaralı Ölümlü – Yaralanmalı Trafik kazası tespit tutanağından anlaşılacağı üzere davalı …’nin kusurlu olduğunu ve davacıların kusursuz olduğunun tespit edildiğini, davacı … … Kayseri Şehir Hastanesini … tarihli raporu ile basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek radius alt uç kırığının hayat fonksiyonlarını orta derecede etkileyecek nitelikte olduğunun tespit edildiğini, davacı … Kayseri … Hastanesinin … tarihli raporu ile basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığının tespit edildiğini, davalı … idaresindeki ve davalılardan … Sağlık Hizmetleri adına kayıtlı olan aracın söz konusu trafik kazasının yaşandığı tarih olan … tarihinde … Sigorta nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, aynı aracın … Sigorta nezdinde Genişletilmiş Kasko Sigortası poliçesi ile de sigortalı olduğunu, kaza nedeni ile Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas … karar sayılı ilamında sanık (davalı) …’nin bu yaralanmalı trafik kazasının vuku bulmasında kusurlu olduğunun hükme bağlandığını, davacı …’ın vücudunda meydana gelen yaralanma ve kırıklardan ötürü teşhis konduğunu ve tedavi olduğunu, ayrıca üç defa kırığın meydana geldiği kolundan ameliyat olduğunu, söz konusu bu işlemler için gerekli muayene, teşhis ve tedavi, ameliyatların masraflarını davacının kendisinin karşıladığını, yaşanılan kaza sonucunda davacının zararlarının 10.065,00-TL olmakla beraber davacıların ayrıca faturaya yansıtamadığı 2.000,00-TL zararının bulunduğunu, yaşanan bu kazadan dolayı toplam 12.065,00-TL zararının bulunduğunu, davacı … … kaza tarihinde … Boru San. Dış Ticaret Şirketi’nde müdür olarak çalıştığını, yaşanan üzücü kaza neticesinde meydana gelen yaralanmanın sebep olduğu fiziksel engelden ötürü işine gidemediğini, ayrıca gerekli tedavi ve ameliyatlar için bir müddet hastaneye gitmek zorunda kaldığını ve hastanede kalkmak zorunda olduğu zamanların olduğunu, bu zaman diliminde vakit kaybı yaşadığını, işine gidemediğini, davacının iş yerinden maaşını da tam alamadığını, bu yönden de yine maddi zarara uğradığını, davalının bu süreçte davacılara herhangi maddi veya manevi bir destekte bulunmadığını, davacı …’ın eşinin yaralanmasından dolayı gelişen süreçte psikolojik olarak olumsuz etkilendiğini, davacı …’ın manevi olarak zarara uğradığını, söz konusu trafik kazasında kusurlu olan davalı …’nin yanında araç işleteninde kusursuz sorumluluğu olduğunu, söz konusu kaza neticesinde davacıların maddi ve manevi zararlarının olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davacı …’ın geçirmiş olduğu yaralanma sonucu kendisinin karşılamış olduğu hastane masrafları bakımından maddi zararların giderilmesi adına maddi zarar tespiti ile şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davacı …’ın maaşının eksik olarak yatması ve gelirinin bir kısmından yoksun kalması nedeniyle uğramış olduğu maddi zararların giderilmesi adına maddi zararının tespiti ile şimdilik 100.00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davacı …’ın uğramış olduğu manevi zararının kısman dahi olsa telafisi için davalılardan 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı …’ın uğramış olduğu manevi zararının kısmen dahi olsa telafisi için davalılardan 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı …’nin cevap dilekçesinde özetle: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı şirkete dava öncesinde başvuru yapılmadığını, davanın başvuru şartı eksikliğinden reddinin gerektiğini, davanın çift taraflı trafik kazası olduğunu, kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacıların kazaya karışan yaya konumunda olduğunu, davacının talebinin sadece eksik yatan ücret ve işe gidememesinden kaynaklı olduğu dikkate alındığında sürekli maluliyet tazminatı talebi olmadığı dikkate alınarak davacı …’ın çalıştığı ve sigortalı olduğu kendi beyanı ile sabit olduğu, geçici iş göremezlik ödemelerinin sosyal güvenlik kurumunun sorumluluğunda olduğundan davanın reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise maluliyet tespiti için rapor alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik dönemi ve bu döneme tabi geçici bakıcı tazminat taleplerinin tedavi giderleri kapsamında olup, poliçe teminatı dışında olduğunu, tedavi giderleri dolayısıyla davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, tüm sorumluluğun SGK’ da olduğunu, poliçe kapsamında manevi tazminat taleplerinin ise kişi sayısı fark etmeksizin 25.000,00-TL için sınırlı olduğunu, davalı şirket açısından sorumluluğun temerrüt tarihi ile başlamakta olduğunu, arabuluculuk başvurusu yapılmasının Karayolları Trafik Kanunu’nda düzenlenen başvuru şartını tamamlamayacağından arabuluculuk başvuru tarihinin temerrüt tarihi olarak alınmasının mümkün olmadığını beyan etmiş, her iki davacı açısından sigortaya başvuru şartı yerine getirilmediğinden usulden reddi ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalılar … ve … Sağlık Hizm. Şti’nin cevap dilekçesinde özetle: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı olan sigorta şirketine başvuru gerçekleşmeden ve arabuluculuk yapılmadan dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, yine zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazının bulunduğunu, davacı taraf ile davalı arasında vuku bulunan olay nedeniyle açılmış olan Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesinde görülen …Esas ve … Karar sayılı davanın halen istinaf aşamasında olduğunu ve kesinleşmediğini, davaya konu olayda davalı …, diğer davalı şirket … Sağlık Hiz. San. ve Tic. A.Ş.’nin aracıyla … Merkezi otoparkında 2. araya dönüşte yaya halde önüne aniden tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde çıkan davacılardan …’a çarptığını, ancak …’a herhangi bir çarpması olmadığını, hayatın olağan akışı mantık çerçevesinde değerlendirildiğinde aracın sol ön kısmının ebatlarının da dikkate alındığında 40 yaşındaki gelişimini tamamlamış yetişkin bir bireyle beraber iddia edilen katılan yetişkin …’a çarpmasının açık bir şekilde mümkün olmadığını, zaten kaza anında da …’ın kaza şoku ile düştüğü esnada oluşabilecek şekilde yaralanmış olduğunu, ağır ya da abartılacak derecede bir yaralanmanın dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, bu yaralanmanın illiyet bağı ile davalının isnat edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalının kullanmış olduğu araçta herhangi bir kaza izi bulunmadığını, araç kaportasında göçük ve sair bir emare dahi bulunmamasına rağmen davacıların bu denli yaralanmalarının mümkün olmadığını, kazanın gerçekleşmiş olduğu yerde herhangi bir yaya geçidi bulunmadığı gibi havanın yağmurlu ve akşam saatlerinde ışıklandırmanın azlığından dolayı görüşün yetersiz olduğu da düşünüldüğünde davalının kusur atfının mümkün olmayacağını, ceza dosyasında davalının ifadesinde belirttiği tanık …’nun davaya esas olacak duruşmalarda ifadesine başvurulmasını istemesine rağmen tanığın ifadesine başvurulmayarak, hukuki dinlenilme, adil yargılanma ve taleple bağlılık ilkelerini zedeleyecek şekilde tanığın dinlenilmesinin yerine getirilmediğini, yargılamaya konu olan bilirkişi raporları ve sair tüm kusur ve maluliyete ilişkin raporlarda aleyhe olan hususları kabul etmediğini, Adli Tıp Kurumu tarafından verilen raporun da kabul edilemez olduğunu, bu rapora da itiraz ettiğini, davalıların bildirmiş olduğu tanık da dinlenilmek suretiyle ve yeniden olay yerinde keşif de yapılarak yeniden Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından rapor alınması gerektiğini, davacının eşi …’ın herhangi bir yaralanması olmamasına rağmen büyük miktarlarda tazminat talep edilmesinin hakkaniyete ve hukuka aykırılık oluşturduğunu, davalı … Yücenin davacı …’a aracın köşesi ile çarpmasının fizik kuralları ve aracın boyutları dikkate alındığına 2 yetişkin insana aynı anda çarpmasının mümkün değil hatta imkansız olduğunu, denge kaybı ve düşme ile oluşabilecek şekilde yaralanmış bulunan kimsenin davada belirtildiği gibi yüksek bir miktar tazminat talebinin hukuka ve ahlaka aykırı olduğunu, davacı …’ın 3 kez ameliyat geçirdiği belirtilmiş olup bu ameliyatların içeriği salt olarak davaya konu edilmiş bulunan kaza dolayısıyla olup olmadığı veyahut doktor hatası gibi durumların ihtimalini içerip içermediği hususlarının belirsiz olduğunu, söz konusu bu belirsizlik mevcutken talep edilmiş bulunan tıbbi masrafların ve manevi tazminatın davalılardan istenmesinin hukuka aykırılık oluşturduğunu, yine davacı tarafından istenilen manevi tazminatın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğu gibi fahiş derecede olduğunu, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmadığını, davalının da olayın olmasından dolayı son derece üzüldüğünü, davalının istemediği bir şekilde kaza meydana gelmiş olması karşısında davacı tarafın afaki ve fahiş bir miktar üzerinden maddi ve manevi tazminat isteminin kabul edilemeyeceğini, istenilen miktarların tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile orantılı olması gerektiğini, bugüne kadar trafik kazası davasında rastlanmayan abartılı rakamlarla çok yüksek miktarlarda manevi tazminat istendiğini, kusur oranı ne olursa olsun ayaktan tedavi ile iyileşmesi mümkün bir olayda sorumluların ekonomik gücünü yok edecek derecede yüksek bir tazminat isteğinin haklı olmadığını, davalının kusur durumunun netleşmemiş olduğunu, keşif yapılması ve kusur durumuna ilişkin yeniden rapor alınması ile kusur durumunun netleşeceğini, davacının yaşamı boyunca kazanamayacağı ve biriktiremeyeceği bir paranın manevi tazminat olarak istenmesinin, amacı aşan abartılı bir istek, bir para kazanma hırsı olarak açığa çıktığını, bu kadar yüksek bir tazminat isteğinin kabul edilemeyeceğini, davalı …’nin davaya konu kazadan sonra olay mahallini terk etmediğini, kaza sonucunda kendisine kanunlarca yükletilen sorumluluklarını yerine getirdiğini, sonrasında ise söz konusu davanın açıldığını beyan etmiş, davalının asli kusurlu olduğu hususuna ilişkin tespitin yerinde olmaması nedeniyle sunulacak delillerle kusur incelemesinin yeniden yaptırılmasına ve ayrıca dava şartı noksanlığı ve sair itirazlar nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmesini, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafı yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a. maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir.
Trafik kaza tespit tutanağı ve kazaya ilişkin görüntüler, kaza sonrası tedavi gördüğü hastanelerden celp edilen kayıtları, davacı …’ın maaş durumunu gösterir bordrolar, SGK kayıtları, Kayseri … ASCM’nin …esas sayılı dosyasının uyap kayıtları, sigorta poliçesi ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmış, gerekli bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporunda; dava konusu kazada: Sürücü …’nin, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan … tarihli raporunda; Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde, …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (radius alt uç) kırığı nedeniyle;
İki (2) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 2 (iki) ay olduğu),
Tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya engel oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
Trafik kazasıyla ilgili SGK/sağlık güvencesi kapsamında olmayan tedavi masrafı hususunda ek bilgi, belge (makbuz, fatura, dekont, ayrıntılı hastane hasta hizmeti, fiyat, tutar dökümü vb.) sunulması ve talep edilmesi halinde bu hususun değerlendirilebileceği yönünde görüş bildirmişlerdir.
… havale tarihli aktüer bilirkişi raporunda; davacının 2 ay süreli geçici iş göremezlik zararının; %100 engel oranına göre (6.856,58 x %100) 6.856,58-TL ödemelerin mahsubu (6.856,58 – 5.768,75) : 1.087,83 TL olduğu kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Adli Tıp Uzmanı hekim bilirkişiden alınan … havale tarihli raporda; SGK Başkanlığı Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünün … gün ve …sayılı genelgesinde; … tarihli ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kamın ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 59’uncu maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun yeniden düzenlenen 98’inci maddesinde; “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarınm sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.” ifadesine yer verilmiş yine aynı Kanunun Geçici 1’inci maddesinde, “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.” şeklinde düzenleme yapıldığı ve devamında; Genelgeden sonra meydana gelen trafik kazalarına ait ödemelerde; 1 ve 4. Maddede; (1) Trafik kazasının oluş tarihine ve kazazedenin genel sağlık sigortalısı olup olmadığına bakılmaksızın … tarihinden önce üniversitclere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilmiş ancak, “Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” kapsamında olmadığından (kuşur oranı, araç işletenin tedavisi, tek taraflı kaza vs.) dolayı sigorta şirketlerince ödemesi yapılmayan sağlık hizmet bedelleri SUT hüküm ve ekleri esas alınarak kurumca karşılanacaktır denilmektedir. Diğer taraftan Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde, yerleşik yargısal kararlara göre tedavi giderlerinin yalnızca hastane ve hekim masrafları ile sınırlı olmayıp yaralanmanın kişinin bütünüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar geçecek sürede yaptığı ve ileride yapacağı doğrudan veya dolaylı tüm masrafları kapsadığı, bu çerçevede hastane, hekim, ameliyat ilaç gibi SGK kapsamındaki tedavi giderlerinin yanı sıra sağlık hizmetlerine ulaşım, yeme-içme özel diyet, konaklama, evde özel bakım, pansuman, fizik tedavi rehabilasyon, özel hastane muayene farkı vb. ücretlerin belgelenmesinin mümkün olmadığı yaralanmasımın ağırlığı dikkate alınarak toplu taşıma araçlarından faydalanamayacağı, SGK kapsamında ödemesi yapılmayan özel hastane, hekim seçme hakkı çerçevesinde ameliyat farkı, ulaşım vb giderler olduğu, dikkate alındığında SGK tarafından karşılanmayan ilaç, ulaşım vb giderlerinin de hesaplanması gerekmektedir. Davacı … hakkında düzenlenmiş tıbbi evraklardan elde edilerek yukarıda dökümü yapılan 7.915,00-TL’lik belgelendirilmiş fatura dışında geçirdiği trafik kazasının niteliği dikkate alındığında, hastaneye ulaşım, SGK kapsamına girmeyen katkı payı, pijama, refakatçi vb. giderlerinin 2.000,00-TL civarında olacağı, toplam 9.915,00 (dokuzbindokuzyüzonbeş) TL’nin SGK kapsamı içerisinde ödemesi yapılmayan tedavi gideri olduğu kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Davacılar vekili … tarihli ıslah dilekçesinde: müvekkili …’ın geçirmiş olduğu trafik kazasında yaralanması sonucu uğramış olduğu 9.915,00-TL tedavi vs. giderleri bakımından maddi zararların tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden arabuluculuğa başvuru tarihi olan … tarihinden itibaren işlenmesi koşuluyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile verilmesine, müvekkili …’ın geçirmiş olduğu trafik kazasında yaralanması sonucu uğramış olduğu 1.087,83-TL yoksun kalınan gelirler bakımından maddi zararların tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden arabuluculuğa başvuru tarihi olan … tarihinden itibaren işlenmesi koşuluyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile verilmesine, müvekkili …’ın geçirmiş olduğu trafik kazasında yaralanması sonucu uğramış olduğu manevi zararların davalılardan (kaza tarihi itibariyle mevcut Kasko Sigortasında bulunan, manevi tazminat klozundan ötürü davalı … de dahil olmak üzere) 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden arabuluculuğa başvuru tarihi olan … tarihinden itibaren işlenmesi koşuluyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile verilmesine, müvekkili …’ın uğramış olduğu manevi zararların davalılardan (kaza tarihi itibariyle mevcut Kasko Sigortasında bulunan, manevi tazminat klozundan ötürü davalı … de dahil olmak üzere) 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden arabuluculuğa başvuru tarihi olan … tarihinden itibaren işlenmesi koşuluyla) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen Kanun’un 85. maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni veya araç işleticisi teşebbüs sahibi olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacı tarafın dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK 49. maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde ise “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünü zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedelsel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. ile Aynı yasanın 51. maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” denilmektedir. Ayrıca … tarih ve 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda manevi tazminat, bir ceza ya da gerçek anlamda bir tazminat olmayıp, zarara uğrayan kişinin manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araç olabileceğini belirtmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; … tarihinde davalı … Sağlık Hizmetleri … A.Ş. adına kayıtlı olan ve diğer davalı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya davacılar Berkan Emin ve Gonca’ya çarptığı, bu kaza nedeniyle davacıların yaralandığı ve hastanede tedavi gördüğü, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporunda araç sürücüsü …’nin %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu yönünde rapor sunulduğu ve bu raporun mahkememizce denetime ve hükme esas almaya elverişli görüldüğü, davacı …’ın bu kazada yaralanması nedeniyle 2 ay iş ve güçten kaldığı, geçici malüliyet zararından ve tedavi giderlerinden davalıların sorumlu olduğu, meydana gelen kazanın ve kazada yaralanmalarının davacıların manevi dünyalarında elem ve hüzne sebebiyet vereceği ve bu sebeple manevi tazminat şartlarının oluştuğu kanaatine varılmakla, kazanın meydana gelmesindeki tarafların kusur durumu, sosyal – ekonomik durumları ve günümüz ekonomik koşulları dikkate alınarak manevi tazminatın davacı … için 15.000,00-TL, … için 5.000,00-TL olarak belirlendiği, sigorta şirketi yönünden temerrüdün arabuluculuk tarihi itibariyle oluştuğu, diğer davalılar yönünden temerrütün kaza tarihinde oluştuğu ve bu tarihten itibaren faiz yürütülmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Davalı … Sağlık Hizmetleri … A.Ş. isimli şirkete ait … plakalı aracın genişletilmiş kasko poliçesinde manevi tazminat talepleri yönünden teminat limitinin şahıs başı 25.000,00-TL olarak belirlendiği görüldüğünden davalı … şirketinin de manevi tazminattan sorumlu olması gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ ile,
1-Geçici iş göremezlik tazminatı olarak 1.087,83-TL, tedavi gideri zararı olarak 9.915,00-TL olmak üzere toplam 11.002,83-TL’nin sigorta şirketi bakımından … tarihinden itibaren ve limitle sorumlu olmak kaydı ile … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı …’ın manevi tazminat davasının kabulü ile 15.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi bakımından … tarihinden itibaren ve limitle sorumlu olmak kaydı ile … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı …’ın manevi tazminat davanın kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi bakımından … tarihinden itibaren ve limitle sorumlu olmak kaydı ile … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Maddi tazminatın kabul edilen kısmı yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 751,60-TL ilam harcından, dava açılışı sırasında tahsil edilen 72,07-TL peşin harç ve 33,83-TL ıslah harcından mahsubuna, bakiye 645,70-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Manevi tazminatın kabul edilen kısmı yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 1.366,20-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafın yaptığı 54,40-TL başvurma harcı, 72,07-TL peşin harç, 33,83-TL ıslah harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 723,00-TL adli tıp ücreti, 298,00-TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.181,30-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
10-Maddi tazminat talebi yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil eden davacı …’a ödenmesine,
11-Manevi tazminat talebi yönünden;
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4. maddesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil eden davacı …’a ödenmesine,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4. maddesi ve 13/2. maddesi uyarınca 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil eden davacı …’a ödenmesine,
12-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …