Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/850 E. 2021/939 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/850 Esas – 2021/939

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1- ***
2- ***

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili *** havale tarihli dilekçesinde özetle; davalı … Doğlagaz İnş.Taah. Tur. Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili bankanın Sivas Şubesi arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin imzalandığını, diğer davalı …’ın bu kredilere müteselsil kefil olarak imza attığını, davalıların takip tarihi itibariyle 135.384,28-TL olan borcun tamamından sorumlu bulunduklarını, banka tarafından hesapların kat edilerek kredi borçlusuna ve müşterek borçlu ve müteselsil kefillere Sivas 1. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek hesaplarının kat edildiğinin bildirildiğini, borçluların gönderilen ihtarnameye rağmen borçlarını ödememeleri üzerine alacağın tahsili için Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile davalı borçlular aleyhine icra takibine başlandığını, davalı borçluların borca itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış oldukları genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin “Kefalet Beyanları ve Gerçek Kişi Kefillerin Eş Rızaları” başlıklı 15. maddesinin “Kefalet Beyanı” bölümünde “…. kullandığı / kullanacağı kredilerden doğmuş ve doğacak borçlarına, mevcut ve gelecekteki diğer kefillerden bağımsız olarak aşağıdaki tutar ile sınırlı olmak üzere anılan borçlu ile beraber müteselsil kefil olduğumu(zu) kabul, beyan ve taahhüt ederim/ederiz.” kısmını imzalayarak asıl borçlu şirketin bankaya olan tüm borçlarını müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla yüklenmeyi açıkça kabul ettiğini, yine aynı sözleşmenin “Muacceliyet Ve Temerrüt Halleri İle Uygulanacak Gecikme Faizi Oranı” başlıklı 10.5. “Müşteri’nin kredi borcunu (taksitlendirilmiş kredilerde taksitlerden herhangi birini), masraf, komisyon ya da her türlü ad altındaki ücreti ödeme tarihinde/vadesinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde; müşteri, borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” maddesinde krediye uygulanacak temerrüt faiz oranlarının da davalılar tarafından kabul edildiğini, temerrüde düşen davalılardan talep edilen temerrüt faizi piyasa şartlarına, sözleşmeye ve kanuna uygun olduğu beyanla davanın kabulü ile davalının Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalıların alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve dava masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılara usulüne uygun meşruhatlı dava dilekçesi tebliğine rağmen yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmamışlar ve duruşmaya katılmamışlardır. HMK’nun 128/1. maddesi gereği davalıların dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça icra takip dosyasına, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine, hesap kat ihtarnamesine, hesap ekstrelerine, ödeme planına, kredi işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarını gösterir tabloya (faiz genelgesine), banka defter ve kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davacı banka vekili tarafından delil olarak dayanılan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin örneğini, hesap kat ihtarnamesinin muhataplara tebliğini gösterir tebligat mazbatası ile birlikte örneğini ve kredi işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarını gösterir tabloyu (faiz genelgesini) dosyaya ibraz etmiştir.
Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası müzekkere yazılarak istenmiştir. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı Türkiye İş Bankası A.Ş. tarafından davalı borçlular … ile … Doğal Gaz İnşaat Taahhüt Turizm ve Sanayi Limited Şirketi aleyhine 135.009,57-TL asıl alacak, 356,87-TL işlemiş temerrüt faizi ve 17,84-TL BSMV olmak üzere toplam 135.384,28-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçluların 30/10/2019 tarihli borca itiraz dilekçesi sundukları, icra dairesince borçlular tarafından yapılan itirazlar nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267 ve 268. maddesi gereğince re’sen seçilecek bir bankacı bilirkişiye dava dosyasının tevdine, bilirkişiye HMK’nun 268. maddesi gereği davacı bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince kredi sözleşmesinin tarafları, kredi miktarı, kefalet limiti, hesap kat tarihi, kat ihtarındaki miktar, ihtarın tebliğ tarihi, akdi faiz oranı ve miktarı, bankanın temerrüt tarihi itibari ile fiilen uyguladığı en yüksek akdi faiz oranının belirlenip sözleşme hükümleri ile kararlaştırılan şekilde davalı tarafın sorumlu olduğu temerrüt faiz oranının tespiti, BSMV miktarı, işlemiş faiz miktarı ve toplam borç miktarı ile icra takibinde talep edilen şekilde her bir alacak kalemi yönünden varsa borç miktarının tespiti davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil ise sorumluluk miktarına ilişkin hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi ……….. tarafından düzenlenen 03/09/2021 tarihli raporda özetle;” Davacı bankanın davalı asıl borçlu firmadan 641873 nolu taksitli ticari krediden kaynaklanan 134.447,96-TL asıl alacak, 93,67-TL işlemiş faiz ile 4,68-TL BSMV’den oluşan toplam 134.546,31- TL, nakit alacağının bulunduğu, davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında imzalanan 500,000,00- TL tutarındaki genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesinin davalı kefil … tarafından 500.000,00-TL limit ile müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı görüldüğünden, davacı bankanın davalı asıl borçlu firmadan 641873 nolu taksitli ticari krediden kaynaklanan 134.447,96-TL asıl alacak, 93,67-TL işlemiş faiz ile 4,68-TL BSMV’den oluşan toplam 134.546,31-TL nakit alacağına davalı kefil …’ın müteselsil kefaletinin bulunduğu, taksitli ticari kredi hesabının 134.447,96-TL asıl alacak tutarına 15/10/2019 icra takip tarihinden itibaren %48,00 oranında temerrüt faiz oranı uygulanabileceği” bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Tarafların uyuşmazlık noktalarının ana başlıklarıyla; takibe konu edilen nedenlerle davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, davalıların icra takibine itirazlarının iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219, 223). İcra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığından, eldeki davanın bir yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun “eş rızası” başlıklı 584/1. maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” hükmü düzenlenmiştir. Aynı maddeye 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77. maddesi ile eklenen 3. fıkrasında ise “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmü düzenlenmiştir. Dosya içerisine alınan Ticaret Sicil Gazetesi örneğinden davalılardan …’ın asıl borçlu olan davalı … Doğlagaz İnş.Taah. Tur. Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu aynı zamanda şirket yetkilisi olduğu, bu davalının asıl borçlu şirketin borçlarına müteselsil kefil olduğu, kefil olunan tutar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet türünün bu davalı tarafından el yazısı ile yazılıp imzalandığı, bu davalının asıl borçlu şirketin ortağı olması nedeniyle 6098 sayılı TBK’nun 584/1. maddesin 3. fıkrası uyarınca eş rızasının gerekli olmadığı, anılan davalıların sözleşmenin altındaki adına atfen atılı olan imzasına itiraz etmediği, dolayısı ile kefil olan davalılardan …’ın kefaletinin geçerli bir şekilde alınmış olduğu görülmüştür.
Hesap kat ihtarnamesinin incelenmesinde;davacı bankanın kullanılan kredilerin ödenmemesi üzerine Sivas 1. Noterliği’nin *** tarihli ve *** yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesapları kat ederek toplam 135.009,57-TL tutarında 641873 numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanan alacaklarının 7 gün içinde ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvurularak tahsil yoluna gidileceğinin ihtar etmiş, hesap kat ihtarnamesinin asıl borçlu davalı … Doğlagaz İnş.Taah. Tur. Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’ne sözleşmede yazılı adresine çıkarılan tebligatın 23/10/2019 tarihinde iade edildiği görüldüğünden ödeme için verilen 7 günlük sürenin ilavesi ile asıl borçlu davalı şirket için temerrüt tarihinin 31/10/2019 olarak tespit edilmiştir. Davalı kefil …’a ihtarname 17/10/2019 tarihinde tebliğ edildiğinden ihtarnamede verilen 7 günlük süre ilave edildiğinde davalı … için temerrüt tarihinin 25/10/2019 olduğu tespit edilmiştir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddelerinde temerrüt faizine sınırlamalar getirilmiştir. Yürürlük Kanunu’nun 7. maddesine göre söz konusu hüküm 01/07/2012 tarihinden önce başlatılmış takiplerde de uygulanacaktır. Ancak 6102 sayılı TTK’nun 8. maddesine göre ticari işlerde faiz serbestisi ilkesi geçerlidir. Ticaret Kanunu Borçlar Kanunu’na göre daha özel bir kanundur. Aynı tarihte yürürlüğe giren bu özel kanunlar arasındaki farklı nitelikteki hükümler söz konusu olduğundan daha özel nitelikteki 6102 sayılı TTK hükümlerinin dikkate alınarak faiz oranının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddesindeki sınırlamaların uyuşmazlıkta uygulanamayacağı taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekeceği düşünülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen davaya konu genel kredi sözleşmelerinin 10.5. maddesinde; temerrüt faizi ve oranı başlıklı madde de belirtildiği üzere “Müşteri kredi borcunu (taksitlendirmiş kredilerde taksitlerden herhangi birini ) masraf, komisyon ya da her türlü ad altındaki ücreti ödeme tarihinde/ vadesinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde; müşteri borcunun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” denildiği, 10.6. maddesinde “Müşteri işbu sözleşmeye dayanan kredi ve hesaplara yürütülen faiz, komisyon fon payı ve gider vergilerini her faiz döneminin son gününe kadar nakden veya hesaben ödemediği takdirde, bu andan itibaren temerrüde düşmüş olacağından, bankanın bu sözleşmeden ve mevzuattan doğan diğer hakları saklı kalmak kaydıyla, temerrüt anından itibaren yukarda açıklandığı şekilde temerrüt faizi talep etmeye hakkı olduğunu …bunları hesap özetinde göstermek veya bunlar için ayrıca hesap özeti göndermek zorunda olmadığını kabul ve taahhüt eder…” hükmünün düzenlendiği görülmüştür. Davacı banka tarafından yayımlanan genelge ile ticari alacaklara yıllık %24,00 oranında temerrüt faizi uygulanacağı belirtilmiş olduğu, banka gecikme faiz oranının ticari kredi faiz oranının 2 fazlası olarak belirlendiğinden bu oranın %48,00 olduğu, davacı bankanın icra tabininde %48,00 oranında temerrüt faizi talep ettiği, bu faiz oranının yasaya, sözleşmeye ve yerleşik yargı uygulamalarına uygun olduğu görülmektedir.
Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan eldeki davaya konu icra takibinde alacak hesabı yapılırken; takibe dayanak kredi sözleşmelerindeki hüküm nedeniyle davacı bankanın kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden ihtarda verilen ödeme süresinin sonuna kadar geçen sürede borçlunun henüz mütemerrit duruma düşmediğinin kabulü ile akdi (cari=sözleşme dönemi) faiz uygulanmalı; ödeme süresinin dolmasından sonra (temerrüdün gerçekleşmesi üzerine) alacağa temerrüt faizi uygulanmalıdır. Buna göre, temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce aldırılan bankacı bilirkişinin raporunda buna uygun hesaplama yapıldığı görülmekle mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Bankacı bilirkişi raporuna göre taleple bağlılık ilkesi gereği icra takip tarihi ve dava tarihi itibarı ile davalı şirketin 641873 nolu taksitli kredisinden kaynaklanan 134.447,96-TL asıl alacak, 93,67-TL işlemiş faiz ile 4,68-TL BSMV’den oluşan toplam 134.546,31-TL nakit alacağına davalı kefil …’ın müteselsil kefaletinin bulunduğu hesaplanmış ve bu konudaki görüş ve kanaatini bildirilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulü ile Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının kısmen iptali ile 641873 numaralı kredi nedeni ile 134.447,96-TL asıl alacak, 93,67-TL işlemiş faiz ve 4,68-TL BSMV olmak üzere toplam 134.546,31-TL üzerinden icra takibinin devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 134.447,96-TL asıl alacağa yıllık %48 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine ve sübut bulmadığından dolayı davalılar hakkındaki davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK’nun 67/2. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalılar hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının genel kredi sözleşmesinden kaynaklı banka kayıtlarına dayalı likit, yani belirlenebilir bir alacak olduğu kanaati ile, İİK’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen toplam 134.546,31-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
1-Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile 641873 numaralı kredi nedeni ile 134.447,96-TL asıl alacak, 93,67-TL işlemiş faiz ve 4,68-TL BSMV olmak üzere toplam 134.546,31-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 134.447,96-TL asıl alacağa yıllık %48 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine,
3-Davacının davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
4-İtirazın iptaline karar verilen 134.546,31-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 9.190,85-TL nispi karar ve ilam harcından dava açılırken peşin harç olarak alınan 1.635,11-TL ile icra dairesine yatırılan 676,92-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.878,82-TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) arabuluculuk toplantısına katılmadığı anlaşılan davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 1.635,11-TL peşin harç, 676,92-TL icra dairesine yatırılan peşin harç olmak üzere toplam 2.366,43-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan 209,00-TL tebligat gideri, 16,50-TL e-tebligat gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.225,50-TL’ndan davanın kabul red oranı dikkate alınarak 1.217,91-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
11-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 16.731,90-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2021

Katip ***
e-imzalıdır

Hakim ***
e-imzalıdır