Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/848 E. 2022/779 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Gaziantep ili istikametinden … ilçesi istikametine doğru seyrederken … karayolunun 31. km yol ayrımına yaklaştığı esnada, aynı istikamette önünde seyreden dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonetin sağ arka kısmına çarptığını, bu çarpmanın etkisiyle araçların sürüklenerek trafiğe açık olmayan yol dışına savrulduğunu, kazaya karışan sürücüler ve yolcuların araçlarından inip trafiğe açık olmayan yolda kaza sonrası gerekli işlemlerin yapılması için bekledikleri esnada, dava dışı sürücü … ’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … karayolunun 31. km yol ayrımına aracının hakimiyetini kaybederek kontrolsüz biçimde girdiğini ve yol kenarında bekleyen araçlara ve kazazedelere çarpması neticesinde çok taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı …’in, … plaka sayılı araç içerisinde yolcu konumunda bulunduğunu, dava konusu kazanın oluşumunda davacının hiçbir kusuru bulunmadığını, dava konusu trafik kazasına kusuruyla sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibarıyla … no’lu ZMMS Poliçesi uyarınca davalı tarafça sigortalandığını ve dava konusu trafik kazasına kusuruyla sebebiyet veren diğer … plaka sayılı aracın ise kaza tarihi itibarıyla … no’lu ZMMS Poliçesi uyarınca diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, davacının, dava konusu trafik kazası nedeniyle hayati tehlikeye maruz kalacak şekilde yaralandığını, sol dizindeki kırık meydana geldiğini, ayrıca vücudunun çeşitli yerlerinde de kırıklar, doku ezikleri, yırtıklar ve yaralanmalar meydana geldiğini, kazadan sonra … Devlet Hastanesi’ne kaldırılan davacının, ilk müdahalelerin ardından daha sonra Kayseri Şehir Hastanesi’nde tedavi gördüğünü ve çeşitli operasyonlar geçirdiğini, dava konusu trafik kazası sebebiyle ağır şekilde yaralanan davacının geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, aynı zamanda bakıcı ihtiyacı da doğduğunu, davaya konu kaza sebebiyle, … Cumhuriyet Başsavcılığınca … soruşturma sayılı dosya ile soruşturma yapıldığını, davacının işbu kazada ağır şekilde yaralanması sebebiyle uğramış olduğu zararın tazmini için gerekli tüm bilgi, belge ve evraklarla birlikte davalı …Sigorta A.Ş.’ye ve diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ye ayrı ayrı başvuruda bulunulduğunu, dilekçe ve eklerinin … tarihinde davalılara ayrı ayrı tebliğ edildiğini, davalılarca eksik evrak talep edildiğini ve talep edilen evrakların da … tarihinde tamamlandığını, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, davacının dava konusu kazada yaralanması, maruz kaldığı geçici ve kalıcı iş göremezlik nedeniyle; kalıcı iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 3.800,00-TL, geçici iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 100,00-TL, bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik 100,00-TL olmak üzere toplam 4.000,00-TL’yi davalı …Sigorta A.Ş.’den ve kalıcı iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 3.800,00-TL, geçici iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 100,00-TL, bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik 100,00-TL olmak üzere toplam 4.000,00-TL’yi davalı … Sigorta A.Ş.’den … tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce KTK’nun 97. maddesine göre usulüne uygun bir şekilde başvurmadığını, başvurusunda eksik evrak bulunduğunu, vukuatlı nüfus kayıt örneği ve gelir belgesinin sunulmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, dava dilekçesinde davalı şirketin sorumlu olduğu iddia edilen ikinci kazanın, trafiğe açık olmayan karayolu dışında bir yerde gerçekleştiği yazılı olup, kaza tespit tutanağında birinci kazanın yer bilgilerine verildiğini, kazanın özeti kısmında ikinci kazanın yer bilgisi olarak “yol dışında” olduğu yazıldığını, KTK’nun 2. maddesine zararın teminat kapsamında olmadığını, davanın reddi gerektiğini, … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü …’ün tüm trafik kurallarına uygun davrandığını, kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun olmadığını, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın KTK m.56/c (öndeki aracı güvenli ve yeterli mesafeden izlememe), m.52/b (Hızını yola şartlara uydurmama) ve 84/d (arkadan çarpma) uyarınca tam kusurlu olduğunu, ayrıca ilk kazaya karıştıran, kazadan sonra araçlarından inen tüm yolcuların (davacı dahil) ve sürücü … ve …; kaza olduktan araçtan inip, başka kazaya sebep olmamak için kaza yerinde güvenlik önlemleri alması, ışıklı işaret cihazları ya da reflektör, yansıtıcı gibi araçlar, trafiğin akışına uygun olarak olarak kaza şehir dışında gerçekleştiğinden kazadan 100 metre uzağa yerleştirmesi, KTK m. 81/a uyarınca “trafik için ek bir tehlike yaratmayacak şekilde durması, kaza mahallinde trafik güvenliği için gereken tedbirleri alması” ve KTK m.152 uyarınca “trafik güvenliği için ışıklı işaret veya yansıtıcı cihazları koymak ve gereken tedbirleri alması” gerekirken bu kurallara aykırı davrandıklarını ve sigortalı araç sürücüsünün kendilerine çarpmasına neden olduklarından tam kusurlu olduklarını, bununla birlikte dosya kapsamından “yolda çalışma olduğu” anlaşılmakta olup olayda gerekli güvenlik önlemlerini almayan, hatası ve ihmali bulunan Karayolları Genel Müdürlüğünün de tam kusurlu olduğunu, eğer sürücü … güvenli ve yeterli mesafeyi koruyup hızını ayarlamış ve arkadan çarpmamış olsaydı, kazadan sonra da tüm bu güvenlik tedbirleri alınmış olsaydı, Karayollar Genel Müdürlüğü de kaza öncesinde tüm güvenlik önlemlerini almış olsaydı sigortalı araç sürücüsünün kazaya karışmayacağını, Mahkemece davacının, dava dışı … ile yolcuların ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün tam kusurlu kabul edilmemesi halinde; ağır kusurlu olduğunun kabul edilmesini bu nedenle “3. kişinin ağır kusuru nedeniyle illiyet bağının kesileceğini” ve davalı sigorta şirketinin “2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 86- İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükmü gereğince sorumlu olmayacağını, aksi takdirde; davacının araçta yolcu olduğunun kabul edilmesi durumunda emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafık kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davacının, yolcu olduğu araç ile kaza geçirdikten sonra, araçtan inip yolda durduğu esnada sigortalı araç sürücüsünün kendisine çarptığını dolayısıyla iki kaza geçirdiğini iddia etmiş olup hangi kaza nedeniyle yaralandığını ispat edemediğini, davacı sigortalı araç sürücüsünün çarpması ile ilgili olmak üzere maluliyeti olduğunu iddia ediyorsa bu iddiasını ispatla mükellef olduğunu, geçici iş göremezlik zararı ve geçici bakıcı giderinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, bu talepler yönünden davanın reddine karar verilmesini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı eksik belge ile sigorta şirketine başvurduğundan dava tarihinden önce temerrüde düşmediğini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine sigortalı aracın, yolcuların yaralanmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacının dava açmadan önce KTK’nun 97. maddesine göre usulüne uygun bir şekilde başvurmadığını, başvurusunda eksik evrak bulunduğunu, mevzuata uygun bir sağlık raporu almadığını, yalnız tıbbi evrakların sunulduğunu, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, kazanın meydana gelmesinde, davalı sigorta şirketine … nolu ZMMS (Trafik) poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsüne atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını ve bu durumun, kaza anında yetkililer tarafından tutulan kaza tespit tutanağından anlaşıldığını, kusur hususunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini ve rapor alınırken kazaya karışan araç sürücüleri ve yolcuların koruyucu tertibatlardan olan emniyet kemeri takıp takmadığı, alkollü olup olmadığı, ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacının emniyet kemeri takıp takmadığı ve müterafık kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde talep olunan geçici iş göremezlik tazminatı, efor kaybı talepleri sağlık hizmet bedeli olup, davalı taraftan istenemeyeceğini, bakıcı ve tedavi giderlerinden de davalı sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, davacının maluliyet oranının tespit edilmesi sonucunda, aktüer bilirkişiden rapor alınırken tarafların kusur oranları, teminat kapsamı dışında olan haller ve poliçe teminat limiti dikkate alınarak, TRH 2010 ölüm tablosu ile %1,8 teknik faiz esas alınarak sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanması gerektiğini, davalı sigorta şirketi aleyhine faiz işletilecekse; faiz başlangıç tarihi dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini ve talep edilen avans faizinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Dava, meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle bir miktar tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizin … tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararında “Davacının yabancı uyruklu olup Türkiye vatandaşı olmadıkları ve Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti arasında da teminattan muafiyete yönelik herhangi bir yürürlükte anlaşma olmadığı da dikkate alınarak, ile 5718 sayılı MÖHUK’un 48/1. maddesi uyarınca takdiren 3.000,00 TL tutarında teminat alınmasına, HMK’nun 87/1. maddesi uyarınca teminatın nakdi teminat veya aynı miktarlı süresiz banka teminat mektubu olarak belirlenmesine, 3.000,00-TL teminatı mahkememize sunmaları için davacıya vekiline 1 aylık kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde HMK’nun 114/1-ğ., 88/1. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verileceğinin davacıya ihtarına, (ihtar edildi.)” davacı asilin yüzüne karşı ihtarat yapılmıştır.
HMK’nun 114/1-ğ maddesinde “Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi” hususunun dava şartlarından olduğu görülmektedir.
HMK’nun 115/1. maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” 2. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır.
HMK’nun 88. maddesinde ise “Hâkim tarafından belirlenen kesin süre içinde teminat gösterilmezse dava usulden reddedilir.” denilmektedir.
Verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça 3.000,00-TL teminat yatırılmadığından, az yukarıda bahsedilen yasa maddeleri uyarınca davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın HMK’nın 114/1-ğ, 88/1. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 80,70-TL ilam harcından, dava açılışı sırasında tahsil edilen 54,40-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 26,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Sigorta A.Ş.’nin yaptığı 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi uyarınca 4.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalı … Sigorta A.Ş.’ye ödenmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi uyarınca 4.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalı …Sigorta A.Ş.’ye ödenmesine,
9-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …