Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/811 E. 2021/759 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: …. Esas – ….
T.C.
KAYSERİ
…. . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …..
KARAR NO: ….

BAŞKAN : …… ….
ÜYE : …… …..
ÜYE : ……. ….
KATİP : …… ….

DAVACI : ……- …….
VEKİLİ : Av. ……..-
DAVALILAR : 1- ….- …………
2- …….. – ………
3- ………. – ………. , ………

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …..
KARAR TARİHİ : ……
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ……

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (bankacılık işlemlerinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili bankanın Nevşehir Şubesi müşterilerinden olan …………. ile imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, asıl borçlunun kredi borcunu ödeyememesi üzerine hesapların kat edildiği, asıl borçlu ile davalı müteselsil kefillere Nevşehir … Noterliği’nin ….. tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek davalılara tebliğ edildiği, borçluların gönderilen ihtarnameye rağmen borçlarını ödememeleri üzerine alacağın tahsili için Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile davalı borçlular aleyhine icra takibine başlandığını ancak davalı borçluların borca itirazları üzerine takibin durduğunu, takibin dayanağı kredi borcunun ……. müvekkili bankadan kullanmış olduğu taksitli ticari kredi borcu kredisinden kaynaklandığını, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış oldukları genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin “kefalet beyanları ve gerçek kişi kefillerin eş rızaları” başlıklı 15. maddesinin “kefalet beyanı” kısmını imzalayarak asıl borçlu şirketin bankaya olan tüm borçlarını müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla yüklenmeyi açıkça kabul ettiklerini; yine aynı sözleşmenin “muacceliyet ve temerrüt halleri ile uygulanacak gecikme faizi oranı” başlıklı 10.5. “Müşteri’nin kredi borcunu (taksitlendirilmiş kredilerde taksitlerden herhangi birini), masraf, komisyon ya da her türlü ad altındaki ücreti ödeme tarihinde/vadesinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde; müşteri, borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” maddesinde krediye uygulanacak temerrüt faiz oranlarının da davalılar tarafından kabul edildiğini, temerrüde düşen davalılardan talep edilen temerrüt faizi piyasa şartlarına, sözleşmeye ve kanuna uygun olduğu, Bakanlar Kurulu’nun 2016/9538 sayılı “Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Karar”ına ve iş bu Bakanlar Kurulu kararına dayanılarak davacı banka ile …. arasında … tarihinde imzalanan kefalet protokolüne ve gerek Bakanlar Kurulu kararında gerekse kefalet protokolünün “Hazine Destekli Kefaletlerde Takip ve Tahsilat Süreçlerine İlişkin Esaslar” düzenlemesinin 4.3.no.lu maddesinin 3.ve 5. fıkralarında …. kefalet limitini tazmininden sonra da alacağın tamamı üzerinden yararlanıcı ve kefilleri aleyhine başlatılmış olan takiplere kredi veren tarafından devam edileceği, 4749 sayılı Kamu Finansmanı Ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un geçici 20. maddesi son fıkrasında “Bu madde kapsamında nakit kaynak ve/veya özel tertip Devlet iç borçlanma senedi aktarılacak (Değişik ibare: 6637 – 27.3.2015 / m.9) kredi garanti kurumlarının belirlenmesine, aktarılacak kaynağın kullandırılmasına ve bu maddenin birinci fıkrasında belirlenen tutar dayanak gösterilerek söz konusu tutarın 10 katını aşmamak üzere bu kurumlarca verilebilecek kefaletin bakiye tutarına” ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.” denilmekle KGF kredilerinin bakiye tutarlarına ilişkin usul ve esasları düzenleme yetkisi Bakanlar Kurulu’na verilmiş olduğunu, bu çerçevede Bakanlar Kurulu’nca alınan 2016/9538 sayılı ve 2017/9969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları ile takibe ilişkin esasların düzenlendiği, Bakanlar Kurulu’nun 2016/9538 sayılı Kararı’nın 6. maddesinin 1.fıkrasında “Temerrüt sonrası takip işlemleri kredi verenlerce yürütülür.” ve 4. fıkrasında “Temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip işlemleri neticesinde elde ettiği tahsilat, tazmin edilen kefalet oranında Kuruma aktarılır.” denilmek suretiyle KGF tarafından tazmin edilen kefalet limiti tutarındaki alacağın takibinin kredi verenlerce (Bankalarca) yürütüleceğinin ve bu takipler neticesinde nakde çevrilen teminatlar ile takip işlemleri neticesinde elde edilecek tahsilatın tazmin edilen kefalet oranında KGF’ye aktarılması hükme bağlanmış olduğunu, bu kararın 6. maddesinde değişiklik yapan 10/03/2017 tarih, 30003 sayılı RG’de yayımlanan 2017/9969 sayılı kararda da bu düzenleme aynen korunduğu, yine Bakanlar Kurulun Kararına dayanılarak davacı …… ile ……. . ile imzalanan kefalet protokolünün “Hazine Destekli Kefaletlerde Takip ve Tahsilat Süreçlerine İlişkin Esaslar” düzenlemesinin 4.3. nolu maddesinin 3. fıkrasındaki “Kurum’un Kredi Verene karşı kefaletinin tazmininden doğan alacağı tamamen tahsil edilinceye kadar yararlanıcı ve kefilleri aleyhine başlatılmış bulunan kanuni takibi sürdürmek kredi verenin yükümlülüğündedir…” düzenlemesi ile bankanın kredi alacağının KGF tarafından tazmin edilmesinden sonra dahi diğer borçluve kefiller hakkındaki icra takiplerinin kredi veren banka tarafından yürütüleceği kararlaştırıldığını beyanla davanın kabulü ile davalının Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalıların alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve dava masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılara usulüne uygun meşruhatlı dava dilekçesi tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunulmamış, duruşmaya katılmamışlardır.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça icra takip dosyasına, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine, hesap kat ihtarnamesine, hesap ekstrelerine, ödeme planına, kredi işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarını gösterir tabloya (faiz genelgesine), banka defter ve kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davacı ….. vekili tarafından delil olarak dayanılan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin örneğini, hesap kat ihtarnamesinin muhataplara tebliğini gösterir tebligat mazbatası ile birlikte örneğini ve kredi işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarını gösterir tabloyu (faiz genelgesini) dosyaya ibraz etmiştir.
Nevşehir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılarak ………. ……….. tarihi ve ………… tarihi itibariyle ortaklarının ve şirket yetkililerinin kim olduğu, …….. ve ……. bu tarihler itibariyle adı geçen şirketin yetkilisi veya ortağı olup olmadığı sorularak buna ilişkin kayıt ve belge örnekleri istenilmiştir. Bu müzekkeremize ……. tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin ……. Esas sayılı takip dosyası incelenmek üzere yazı ile istenilmiştir. Bu takip dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı …… . tarafından borçlular ……….. ., …… ve ………… aleyhine, ………. -TL asıl alacak, ………. -TL işlemiş temerrüt faizi ve ……….. -TL BSMV olmak üzere toplam ……… -TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçluların icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz ettikleri, icra dairesince borçlular tarafından yapılan itirazlar nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Delillerin toplanmasından sonra dosyanın HMK’nun 267-268. maddesi uyarınca resen seçilecek bir bankacı bilirkişiye dava dosyasının tevdiine, HMK’nun 268. maddesi gereğince bilirkişiye davacı bankanın defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması ve düzenleyeceği rapora esas alacağı fakat dosya içerisinde bulunmayan belgeler olursa bunlardan suret alıp raporuna ekleme yetkisi verilmesine, HMK’nun 273. maddesi uyarınca kredi sözleşmesinin tarafları, kredi miktarı, kefalet limiti, hesap kat tarihi, kat tarihindeki miktar, kat ihtarının tebliğ tarihi, akdi faiz oranı ve miktarı, bankanın temerrüt tarihi itibariyle fiilen uyguladığı en yüksek akdi faiz oranının belirlenip sözleşme hükümleri ile kararlaştırılan şekilde davalı tarafın sorumlu olduğu temerrüt faiz oranının ve miktarının tespiti, icra takip tarihi itibariyle taleple bağlılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle asıl alacak, işlemiş faiz, BSMV, gibi takip talebinde ve ödeme emrinde yazılı her bir alacak kalemi yönünden davacının alacağı varsa miktarının ne olduğu, takip tarihinden dava tarihine kadar olan dönem içerisinde yapılan tahsilat olup olmadığı varsa tahsilat tarihinin ve miktarının ne olduğu, dava tarihinden bilirkişinin inceleme yapacağı tarih itibariyle yapılan tahsilatlar varsa tahsil tarihinin ve miktarının ne olduğu hususlarında, ayrıca müşterek borçlu müteselsil kefil yönünden bunların sorumluluk miktarları ile ilgili açıklamalar içerir hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi ……… tarafından düzenlenen ……… tarihli raporda özetle; ” Davacı bankanın Nevşehir Şubesi ile davalı asıl borçlu ……….. arasında ……. tarihinde 28 sayfa ve 15 maddeden oluşan ….. -TL tutarında genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesi düzenlenerek imzalandığı, işbu sözleşmenin limitinin ……… tarihinde …….. -TL artırılmak suretiyle toplam sözleşme limitinin ……… -TL’na yükseltildiği, işbu sözleşme ve limit artışının ……….. ve ……… tarafından sözleşme ve limit artırım tarihinde toplam ………. -TL müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, davacı ……. tarafından davalı asıl borçlu …………. . ile …….. , ……. ve ………… hitaben ………. tarihi itibariyle muaccel hale gelen ana para faiz, KKDF, BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken toplam ……… -TL taksitli ticari kredilerinden kaynaklanan alacaklarını 7 gün içinde ödenmesinin talep ediliği Nevşehir … . Noterliği’nin …… tarih ve ……… yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamenin davalı muhataplara ……. tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünden muhataplar için temerrüt tarihi ……. olarak belirlendiğini, davacı …… vekilinin Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı icra dosyası ile …… tarihinde …… . ile …… ve …….aleyhine ……… tarihi itibariyle ilamsız takiplerde ödeme emri düzenlenmek suretiyle takip başlattığı, ödeme emrinde; …….. .’nin kullandığı …… nolu taksitli ticari kredi borcu için ……… -TL asıl alacak, ……. TL işlemiş temerrüt faizi % …… (……. -…….. ) ve ……… -TL BSMV olmak üzere toplam ………… -TL üzerinden icra takibi başlattığını, ……….. ., ………… yukarda belirtilen tüm borçlardan sorumlu olduğu, takip tarihinden itibaren tamamen tahsil oluncaya kadar yukarda hesap tablosunda belirtilen faiz oranı ile işleyecek faizi ile birlikte tahsili amacıyla ödeme emri gönderildiği, ödeme emrine davalılar tarafından itiraz edildiği ve bu itiraz neticesinde icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı …. davalı asıl borçlu ………. . firmasından taleple bağlılık kuralı gereğince …… tarihinden ……. icra takip tarihine kadar %48 temerrüt faiz oranı ile yaptığı hesaplamaya göre; davacı …… davalı asıl borçludan icra takip tarihi itibariyle …….. nolu taksitli kredisinden kaynaklanan …….. -TL asıl alacak, ……. -TL işlemiş faiz ve ……… TL BSMV olmak üzere toplam …….. -TL nakit alacağının bulunduğu, davacı ……. ile davalı asıl borçlu arasında ……. tarihinde imzalanan ……… -TL ve ….. tarihinde imzalanan ……… -TL tutarındaki limit artışı ile toplam ………. -TL tutarındaki genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesinin davalılardan ………. ve ………. tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı görüldüğünden davalı kefiller ……… ve ……….davacı ……… davalı asıl borçludan icra takip tarihi itibariyle ………. nolu taksitli kredisinden kaynaklanan ……… -TL asıl alacak, ……… -TL işlemiş faiz ve ………. -TL BSMV olmak üzere toplam ……… -TL nakit alacağına davalı kefiller …….. ve ………. müteselsil kefaletinin bulunduğu
” bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, kredi genel sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Tarafların uyuşmazlık noktalarının ana başlıklarıyla; davalıların icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının kabul edilebilir olup olmadığı, takibe konu edilen nedenlerle davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, davalıların kefaletinin geçerli olup olmadığı, davacının aynı borç için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ve genel haciz yolu ile olmak üzere mükerrer takip yapıp yapmadığı, davalıların icra takibine itirazlarının iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219, 223). İcra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığından, eldeki davanın bir yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş iseler de genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin 13.4 maddesinde Kayseri mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili kılındığı, asıl borçlunun tacir olduğu, müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayan davalılar tacir olmasa bile, tacirler arasındaki yetki sözleşmesinin 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinde öngörülen teselsül karinesi gereğince kefil yönünden de bağlayıcı olacağı ve Yargıtay … . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın …….. esas ……. karar sayılı içtihadında da aynı ilkeler benimsendiğinden davalıların İcra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarının ayrı ayrı reddine/kaldırılmasına karar verilmiş, icra takibinin yetkili icra dairesinde açıldığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun “eş rızası” başlıklı 584/1. maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” hükmü düzenlenmiştir. Aynı maddeye 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …….. tarihli 6455 sayılı yasanın 77. maddesi ile eklenen 3. fıkrasında ise “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, …….. tarihli ve ……. sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmü düzenlenmiştir. Dosya içerisine alınan Nevşehir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …… tarihli cevabi yazısı ile eklerinden davalılardan ……. ve ……. asıl borçlu olan davalı ……… .’nin ortağı olduğu aynı zamanda davalı ………. şirket yetkilisi olduğu, bu davalıların asıl borçlu şirketin borçlarına müteselsil kefil olduğu, kefil olunan tutar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet türünün davalılar tarafından el yazısı ile yazılıp imzalandığı, bu davalıların asıl borçlu şirketin ortağı olması nedeniyle 6098 sayılı TBK’nun 584/1. maddesin 3. fıkrası uyarınca eş rızasının gerekli olmadığı, anılan davalıların sözleşmenin altındaki adına atfen atılı olan imzasına itiraz etmediği, dolayısı ile kefil olan davalılardan …….. ve ……….. kefaletlerinin geçerli bir şekilde alınmış olduğu görülmüştür.
Hesap kat ihtarnamesinin incelenmesinde; davacı ……… kullanılan kredilerin ödenmemesi üzerine Nevşehir … . Noterliği’nin ……. tarihli ve …….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesapları kat ederek toplam ………. -TL nakit kredilerden kaynaklanan alacaklarının 7 gün içinde ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvurularak tahsil yoluna gidileceğinin ihtar etmiş, hesap kat ihtarnamesinin asıl borçlu davalı ………. ., ………. ve ………. ………. tarihinde tebliğ edildiğinden ihtarnamede verilen süre ilave edildiğinde dava dışı asıl borçlu ve davalılar için temerrüt tarihinin …….. olduğu tespit edilmiştir.
….. tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddelerinde temerrüt faizine sınırlamalar getirilmiştir. Yürürlük Kanunu’nun 7. maddesine göre söz konusu hüküm …….. tarihinden önce başlatılmış takiplerde de uygulanacaktır. Ancak 6102 sayılı TTK’nun 8. maddesine göre ticari işlerde faiz serbestisi ilkesi geçerlidir. Ticaret Kanunu Borçlar Kanunu’na göre daha özel bir kanundur. Aynı tarihte yürürlüğe giren bu özel kanunlar arasındaki farklı nitelikteki hükümler söz konusu olduğundan daha özel nitelikteki 6102 sayılı TTK hükümlerinin dikkate alınarak faiz oranının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddesindeki sınırlamaların uyuşmazlıkta uygulanamayacağı taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekeceği düşünülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen davaya konu genel kredi sözleşmelerinin 10.5. maddesinde; temerrüt faizi ve oranı başlıklı madde de belirtildiği üzere “Müşteri kredi borcunu (taksitlendirmiş kredilerde taksitlerden herhangi birini ) masraf, komisyon ya da her türlü ad altındaki ücreti ödeme tarihinde/ vadesinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde; müşteri borcunun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” denildiği, 10.6. maddesinde “Müşteri işbu sözleşmeye dayanan kredi ve hesaplara yürütülen faiz, komisyon fon payı ve gider vergilerini her faiz döneminin son gününe kadar nakden veya hesaben ödemediği takdirde, bu andan itibaren temerrüde düşmüş olacağından, bankanın bu sözleşmeden ve mevzuattan doğan diğer hakları saklı kalmak kaydıyla, temerrüt anından itibaren yukarda açıklandığı şekilde temerrüt faizi talep etmeye hakkı olduğunu …bunları hesap özetinde göstermek veya bunlar için ayrıca hesap özeti göndermek zorunda olmadığını kabul ve taahhüt eder…” hükmünün düzenlendiği görülmüştür. Davacı ……… tarafından yayımlanan genelge ile ticari alacaklara yıllık %24,00 oranında temerrüt faizi uygulanacağı belirtilmiş olduğu, banka gecikme faiz oranının ticari kredi faiz oranının 2 fazlası olarak belirlendiğinden bu oranın %48,00 olduğu, davacı bankanın icra tabininde %48,00 oranında temerrüt faizi talep ettiği, bu faiz oranının yasaya, sözleşmeye ve yerleşik yargı uygulamalarına uygun olduğu görülmektedir.
Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan eldeki davaya konu icra takibinde alacak hesabı yapılırken; takibe dayanak kredi sözleşmelerindeki hüküm nedeniyle davacı …… kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden ihtarda verilen ödeme süresinin sonuna kadar geçen sürede borçlunun henüz mütemerrit duruma düşmediğinin kabulü ile akdi (cari=sözleşme dönemi) faiz uygulanmalı; ödeme süresinin dolmasından sonra (temerrüdün gerçekleşmesi üzerine) alacağa temerrüt faizi uygulanmalıdır. Buna göre, temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce aldırılan bankacı bilirkişinin raporunda buna uygun hesaplama yapıldığı görülmekle mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Bankacı bilirkişi raporuna göre taleple bağlılık ilkesi gereği icra takip tarihi ve dava tarihi itibarı ile davalı şirketin ………. nolu taksitli kredisinden kaynaklanan …… -TL asıl alacak, …… -TL işlemiş faiz ve ……. -TL BSMV olmak üzere toplam …….. -TL nakit alacağına diğer davalıların müteselsil kefaletlerinin bulunduğu hesaplanmış ve bu konudaki görüş ve kanaatini bildirilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay … . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulü ile Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının kısmen iptali ile ……… -TL asıl alacak, ……. -TL işlemiş temerrüt faizi ve ……. -TL BSMV olmak üzere toplam ……… -TL üzerinden icra takibinin devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar ……. -TL asıl alacağa yıllık %48,00 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine ve sübut bulmadığından dolayı davalılar hakkındaki davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde, davalılar ise kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK’nun 67/2. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalılar hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının genel kredi sözleşmesinden kaynaklı banka kayıtlarına dayalı likit, yani belirlenebilir bir alacak olduğu kanaati ile, İİK’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen toplam ……. -TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
1-Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin ……. Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile ……. -TL asıl alacak, …….. -TL işlemiş temerrüt faizi ve ……… -TL BSMV olmak üzere toplam ……… -TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar …….. -TL asıl alacağa yıllık %48,00 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
4-İtirazın iptaline karar verilen ……. -TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken ……. -TL nispi karar ve ilam harcından dava açılırken peşin harç olarak alınan ………. -TL ile icra müdürlüğüne yatırılan ……… -TL peşin harcın mahsubu ile bakiye …….. -TL’nın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ……… -TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) arabuluculuk toplantısına katılmadığı anlaşılan davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından peşin yatırılan …… -TL başvurma harcı, …… -TL peşin harç, ……. -TL icra müdürlüğüne yatırılan peşin harç olmak üzere toplam …… -TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan …… -TL tebligat gideri, …… -TL e-tebligat gideri, …. -TL KEP masrafı ve …… -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam …. -TL’ndan davanın kabul red oranı dikkate alınarak ……. -TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
11-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan ……. -TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. ……..

Başkan …….
e-imzalıdır
Üye ……..
e-imzalıdır
Üye ……..
e-imzalıdır
Katip …….
e-imzalıdır