Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/781 E. 2021/737 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/781 Esas – 2021/737
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
KISMEN KABUL – KISMEN RED
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACILAR : ***
2- ***
3- ***
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/09/2021
Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinden asıl borçlu … ile davalı banka arasında kredi ilişkisi bulunduğunu, kefil talep edilmesi üzerine …, … ve …’nun kefalet sözleşmesi imzaladıklarını, dava konusu edilen bonodan ne asıl borçlunun ne de kefillerinin haberi bulunmadığını, davalı bankanın kredi evrakları arasında imzalattığı bonoyu kötü niyetli olarak takibe geçerek müvekkillerinin tahsilata zorlandığını, bononun banka tarafından takipten yaklaşık 5 yıl önce kefalet sözleşmesi sırasında bilgilendirilmeksizin alınan bono olduğunu, davalı bankanın alacağının varlığını ispat etmesi gerektiğini, davalı banka tarafından birçok ilamsız icra takibi yapılarak toplam 1.797.724,32 TL alacak talebinde bulunduğunu, tahsilde tekerrürün hangi alacakla ve evrakla ilgili olduğunun ilişkilendirilmesi gerektiğini, ayrıca hesap katı kesinleşmeden takip başlatılmasının da usul ve yasaya uygun olmadığını, kefilin kefil olduğu GKS.’nin asıl borçlu tarafından ödenmiş ise bunun dışında başkaca herhangi bir borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek, öncelikle takibin durdurulması için tedbir kararı verilmesini, müvekkillerinin durumu nazara alınarak adli yardım taleplerinin kabulüne, müvekkilinin Kayseri ***. İcra Müdürlüğü’nün *** Esas sayılı takip dosyasında takibe konu 200.000,00TL tutarlı bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, ödenen bedellerin ödeme tarihlerinden itibaren davalılardan istirdaden tahsiline, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili banka ile davalılardan … arasında genel kredi sözleşmesi düzenlendiğini, *** ve ***’in müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını kredi sözleşmesine istinaden nakdi ve gayri nakdi krediler kullanıldığını ancak kredi sözleşmesinden doğan kredi borçlarını vadesinde ödemediklerini, bu nedenle Beyoğlu ***. Noterliği’nin ***yevmiye numaralı ***tarihli ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini, diğer borçluların bonodaki imzaya ilişkin bir itirazlarının olmadığını, bononun sözleşmenin teminatı olarak alındığını, herhangi bir usulsüzlüğün ve hile ile yapılan işlemin söz konusu olmadığını, yasal prosedürler tamamlandıktan sonra davalılar aleyhine Kayseri ***. İcra Müdürlüğü’nün ***esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, ileri sürülen iddiaların asılsız iddialar olduğunu, bankanın alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, bono ile ilgili herhangi bir ödeme iddiasında da bulunulmadığını, bononun sebepten mücerret kambiyo vasfını içerdiğini belirterek, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :Genel kredi ve kefalet sözleşmesi, banka kayıtları, hesap özeti hesap kat ihtarnamesi, icra dosyası, ödeme belgeleri
GEREKÇE: Dava, kefalet sözleşmesi teminatı olarak alındığı ileri sürülen bonoya istinaden başlatılan icra takibinden dolayı İcra İflas Kanunun 72. Maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Kredi sözleşmeleri, banka kayıtları celbedilmiştir.
Dosyamız arasına alınan Kayseri … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, Denizbank A.Ş tarafından …, *** ve ***aleyhine ***düzenleme, ***vade tarihli 200.000,00TL bedelli bono dayanak yapılarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığı, takip kapsamında icra işlemlerine devam edildiği anlaşılmıştır.
Dosyamız kapsamında asıl borçlu … ile davalı banka arasında 15/11/2011 tarihinde, 07/06/2013 tarihinde, 06/06/2014 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, 15/11/2011 tarihli sözleşmenin eki olarak ***tarihinde 50.000,00TL ve ***tarihinde 100.000,00TL tutarlarında ek: A cari hesap kredi sözleşmesi düzenlendiği, 07/06/2013 tarihli sözleşmenin eki olarak 07/06/2013 tarihinde 100.000,00TL tutarında ek: A cari hesap kredi sözleşmesi düzenlendiği, 06/06/2014 sözleşmenin eki olarak 06/06/2014 tarihinde 100.000,00TL tutarında ek: A cari hesap kredi sözleşmesi düzenlendiği, kefiller ***ve ***tarafından 06/07/2012 tarihinde 15/11/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi için 100.000,00TL tutarında 3 sayfa 4 maddeden oluşan kefaletnamenin imzalandığı, kefil ***tarafından 07/06/2013 tarihinde 07/06/2013 tarihli genel kredi sözleşmesi için 60.000,00TL tutarında 3 sayfa ve 4 maddeden oluşan kefaletnamenin imzalandığı, kefiller ***ve ***tarafından 12/07/2012 düzenleme tarihli 28/09/2018 vade tarihli 200.000,00TL tutarlı … veya emrühavalesine hitaben bononun düzenlenerek imzalandığı görülmüştür.
Yargılama aşamasında nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi heyetinden rapor alınmış ***tarihli raporda genel kredi sözleşmesi nedeniyle davalıların; asıl alacak 119.198,56TL işlemiş faiz 19.831,72TL BSMV 991,59TL, KKDF 2.776,85TL, olmak üzere toplam 142.788,72TL nakit borçlarının bulunduğu belirtilmiştir.
Davacı taraf davaya konu senede ilişkin senedin hile ile imzalatıldığını iddia etmektedir, hile iddiası hukuki bir vakıa olması nedeniyle davacı tarafın bildirdiği deliller kapsamındaki tanıklar dinlenmiştir.
Dosya kapsamında dayanak yapılan kambiyo senedinin incelenmesinde kambiyo vasfına haiz olduğu zorunlu taşıması gereken unsurları taşıdığı anlaşılmıştır.
Kambiyo senedinin illetten mücerret nitelik arz etmesi nedeniyle tek başına alacak ve borç doğurucu niteliğe haiz olup temel ilişkinin ispatlanması gerekmemektedir. Dosyamız kapsamında dinlenen tanıkların beyanlarından imzalanan senedin hile ile alındığına dair bir kanaate ulaşılamamıştır.
Her ne kadar davacı taraf yemin deliline dayanmış ise de; 6100 sayılı HMK’nın 226/3. Maddesinde kimseye kendisini ceza soruşturması veya kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak şekilde yemin teklif edilemeyeceğinden senedin hile ile imzalatılıp imzalatılmadığı hususunda davalıya yemin teklif edilmemiştir.
Dosyamız kapsamında takibin durdurulması yönünde herhangi bir karar verilmemesi nedeniyle davalı tarafın alacağına geç ulaşması gibi bir durum söz konusu olmadığından mahkememizin ***tarih ***Esas ***Karar sayılı ilamı ile davanın ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebimin reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davacılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuş olmakla, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nin 06.11.2020 tarih 2020/719 Esas 2020/825 Karar sayılı ilamı ile “Davacılar dava dilekçesi ve istinaf talebinde davalı bankanın hamili olduğu ve tahsili için başlattığı kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde talep edilen alacak tutarlarının davalı bankadan kullanılan krediler nedeniyle ödenmesi gereken alacak tutarından fazla olduğunu beyan ve iddia etmişlerdir. Davalı banka cevap dilekçesinde davaya konu ***düzenleme tarihli keşidecileri ***ve ***lehdarı … olan davaya konu 200.000TL tutarlı kambiyo senedinin asıl borçlu … tarafından genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle borcundan mahsup edilmek üzere alındığını kabul ve beyan etmiştir. İşbu halde mahkemece ilgili icra takip dosyasının celbi ile davacılardan asıl borçlu …’na banka ile düzenlediği genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerin belirlenerek celbi ile işbu dava tarihi olan ***tarihi itibariyle kalan bakiye alacak-borç miktarı iddiaları yönünden dosya bilirkişiye tevdii edilerek usulüne uygun hesap ettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmiş olması nedeniyle davacıların istinafı bu yönlerden yerinde görülerek, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar verilmiştir.”
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nin 06.11.2020 tarih 2020/719 Esas 2020/825 Karar sayılı ilamında belirtilen gerekçelerde nazara alınarak, takip dosyası celbedilmiş, davalı banka vekili tarafından da kredi sözleşmeleri ve ihtarnamele kefaletnameler sunulmuş olup, dosyanın daha önce rapor hazırlayan bilirkişi heyetine tevdi ile işbu dava tarihi olan ***tarihi itibariyle kalan bakiye alacak – borç miktarı iddiaları yönünden rapor tanzimi istenilmiş olup bilirkişiler ***tarihli ek raporlarında, gerekli inceleme ve değerlendirmeleri de yaparak, davalı bankanın hesap kat tarihi itibariyle davacı asıl borçludan kullandırmış olduğu; taksitli tarım kredilerinden kaynaklanan 119.198.56 TL asıl alacak, 19.831,72 TL işlemiş faiz, 991,59 TL BSMV, 2.766,85 TL KKDF ile Toplam 142.788,72 TL nakit alacağının bulunduğunun asıl raporda hesaplandığını, davalı bankanın icra takip tarihi itibariyle davacı asıl borçludan kullandırmış olduğu taksitli tarım kredilerinden kaynaklanan 142.788,72 TL asıl alacak , 123.51 TL işlemiş faiz, 6,18 TL BSMV ile toplam 142.918,40 TL nakit alacağının bulunduğunun asıl raporda hesaplandığını, ek görevlendirme kararına uygun alarak yapılan hesaplamada, Davalı bankanın dava tarihi itibariyle davacı asıl borçludan kullandırmış olduğu taksitli tarım kredilerinden kaynaklanan 142.918,40 TL asıl alacak, 7.046,58 TL işlemiş temerrüt faizi, 352,33 TL BSMV ile Toplam 150.317,31 TL nakit alacağının hesaplandığını belirlemişlerdir.
Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, dosya kapsamına uygun düzenlenen rapor ve Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra alınan rapor içeriği de dikkate alındığında, öncelikle davacı tarafın davaya konu senede ilişkin senedin, hile ile imzalatıldığı iddiası dava konusu senedin kambiyo senedi vasfına haiz olduğu, zorunlu taşıması gereken unsurları taşıdığı kambiyo senedinin illetten mücerret nitelik arz etmesi nedeniyle tek başına alacak ve borç doğurucu niteliğe haiz olduğu, senedin hile ile alındığına dair bir kanaate ulaşılamamıştır. Ek bilirkişi raporu içeriğine göre, davalı bankanın 12/11/2018 dava tarihi itibariyle davacı asıl borçludan kullandırmış olduğu taksitli tarım kredilerinden kaynaklanan 142.918,40 TL asıl alacak, 7.046,58 TL işlemiş temerrüt faizi, 352,33 TL BSMV ile toplam 150.317,31 TL nakit alacağının bulunduğu, ancak davacı tarafça dava dilekçesinde 161.111,23 TL yönünden borçlu olmadıklarının tespitinin talep edilmiş olması nedeni ile, uzman bilirkişilerce kayıtlara dayalı gerekçeli ek raporlarında belirlendiği üzere davacıların davalı bankaya toplamda 150.317,31 TL borçlu oldukları anlaşılmakla, dava dilekçesindeki talep miktarından mahsup edildiğinde davacıları davalı bankaya 161.111,23 – 150.317,31 = 10.793,92 TL üzerinden borçlu olmadıkları anlaşılmakla, belirlene 10.793,92 TL üzerinde davacıların borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacıların kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinini reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalıların Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası nedeniyle asıl alacak 142.918,40-TL, işlemiş faiz 7.046,58-TL, BSMV 352,33-TL olmak üzere toplam 150.317,31-TL borçlu olmaları nedeniyle 10.793,92-TL’lik kısım yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacıların kötü niyet tazminatı talebinin şartlarının oluşmaması nedeniyle reddine,
3-Alınması gereken 737,33 TL karar harcının peşin alınan 2.795,77 TL harçtan mahsubu ile arta 2.058,43 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılara ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı TL alınan karar harcı, posta giderleri ve bilirkişi ücreti ile ek bilirkişi ücretleri 1.726,50 TL toplam 1.770,90 TL yargılama giderinin kabul oranına göre 118,65 TL’lik kısmı ile alınan 737,33 TL karar harcı ile birlikte toplam 855,98 TL yargılama giderinin ve kabule göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 60,00 TL yargılama giderinin ret oranına göre 56,40 TL’lik kısmı ile yine ret oranına göre belirlenen 18.230,14 TL vekalet ücretinin davacılarda alınarak davalıya ödenmesine,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde taraflarca numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7- Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 15/09/2021

Katip ***

Hakim ***