Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/772 E. 2021/721 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
Kısmen Kabul/Red
ESAS NO : 2020/772
KARAR NO : 2021/721

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/09/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında iş ilişkisi olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete hayvansal ilaç / gıda temini yaptığını, bu ticari ilişki nedeniyle davalı şirkete verilen mallar neticesinde 16/07/2019 tarihli 123239 nolu 11.400,00-TL bedelli fatura kesildiğini, bu faturadan kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takip başlatıldığını ve ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğundan bahisle davanın kabulü ile davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davacı şirketin, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra takibi ile fatura ve cari hesaptan kaynaklı alacağının tahsilini talep ettiğini, dava dilekçesinde cari hesap kaydından bahsedilmekle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 89. maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlandığını, aynı maddede cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağının belirtildiğini, buna göre taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nun cari hesaba ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağını, itirazın iptali davasında incelemenin takip konusu faturalar mı yoksa tüm cari hesap ilişkisi değerlendirilmek suretiyle mi yapılması gerektiği konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-903 esas 2018/974 karar sayılı ilamında “…takibe sıkı sıkıya bağlı olan davada taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından, aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilebileceği ve Özel Daire kararında belirtildiği gibi yalnızca takibe konu faturaların ve faturalara ilişkin ödemelerin taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaların tümünün teslim alan kısımlarında imza olduğu hususunun gözetilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği, aksi yönde yapılacak araştırmanın ise itirazın iptali davasının niteliği ile bağdaşmayacağı hususları açık olduğundan, mahkemece önceki kararda direnilmesi doğru değildir…” şeklinde karar verildiğini yani yalnızca takibe konu faturalar açısından inceleme yapılacağının belirtildiğini, ispat külfeti altında olan davacının açık hesaba dayanan bir alacak iddiasında, bu açık hesabın hangi tarihten itibaren başladığı ve ne zamana kadar devam ettiğini açıklaması gerektiğini, iddia ettiği borcun kaynağını tam ve net olarak ortaya koyması gerektiğini, müvekkilin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafça takibe konu edilen faturada teslim alan kısmında “…………..” isminin görüldüğünü, böyle bir şahsın fatura tarihinde müvekkili şirketin çalışanı olmadığını, çalışan olsa dahi faturaya imza atma yetkisi bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davacı tarafça açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile müvekkili hakkında açılmış bulunan davanın reddine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli davadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; alacaklının ***., borçlunun ***. olduğu, 12.667,74-TL toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun 20/10/2020 tarihinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya mübrez *** havale tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2019-2020 yılı ticari defterlerin yasal geçerliliğe sahip noter tasdik ve beratlarının olduğu, kayıtların birbirini doğruladığı, defterlerin sahibi lehine delil kudretinin olduğu, davalının 2019 yılı ticari defterlerin yasal geçerliliğe sahip noter açılış ve kapanış tasdiklerinin olduğu, kayıtların birbirini doğruladığı, defterlerin sahibi lehine delil kudretinin olduğu, davalının 2020 yılı ticari defterlerin yasal geçerliliğe sahip noter açılış tasdiklerinin olduğu, kapanış tasdiki için son tarih 30.06.2021 tarihinin henüz geçmediği, ancak defterlerin yazdırılmadığından kayıtların birbirini doğrulama teyidinin yapılamadığı, defterlerin sahibi lehine delil kudretinin olmadığı, asıl alacak bakımından; takip ve davaya konu faturanın, taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı form BS’sinde ve davalının Form BA’sında faturanın vergi dairelerine bildirildiği, faturanın açık fatura olarak tanzim edildiği, fatura altının teslim alan ismi ve imza içerdiği, dosya kapsamında fatura ve içeriğine dönük yazılı bir itirazın olmadığı birlikte değerlendirildiğinde; takip ve davaya konu fatura ve içeriğinin davalıya tesliminin yapıldığı, taraf kayıtlarında takibe konu fatura tarihinden sonra, ancak takipten önce 3.000,00-TL ödemenin olduğu, dosya kapsamında ve davalı kayıtlarında takip ve davaya konu faturadan sonra ancak takipten önce yapılmış başkaca bir ödeme/tahsilat bilgi ve belgesine rastlanmadığı, takip tarihi 09.10.2020 itibarı ile davacının davalıdan 8.400,00-TL (11.400,00-3.000,00) alacaklı olduğunun tespit edildiği, işlemiş faiz bakımından; davacının takip talebinde takibe konu fatura tarihi 16.07.2019 tarihinden takip tarihi 09.10.2020 tarihine kadar işlemiş 1.267,74-TL faiz talebinin olduğu, dosya kapsamında taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir sözleşmenin olmadığı, davalının yazılı olarak takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair belgenin olmadığı birlikte değerlendirildiğinde; davacının takip tarihi 09.10.2020 itibarı ile faiz talebinin olamayacağı görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Tarafların kök rapora yaptığı itiraz üzerine dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş ve ek rapor alınmıştır.
*** tarihli bilirkişi ek raporunda; kök raporundaki kanaatini değiştirecek herhangi bir olgu bulunmadığını bildirmiştir.
Toplanan deliller çerçevesinde yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu bu kapsamda davacı tarafından davalıya satılan mallar nedeniyle 16.07.2019 tarihli 123239 numaralı 11.400TL tutarında faturanın kesildiği, faturanın davacı ve davalı tarafından BS ve BA formlarının verildiği, takipten önce borca mahsuben davalı tarafından 3.000,00TL ödemenin yapıldığı, bakiye 8.400,00TLborcun davalı tarafından ödenmediği, takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürülmediği bu sebeple temerrüden takip tarihinden itibaren oluşacağı, hüküm altına alınan alacağın yargılama sonucunda belirlenmiş olması nedeniyle likit olmadığı bu sebeple icra inkar tazminatı şartlarının oluşmayacağı anlaşılmakla mahkememizde hasıl olan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın asıl alacak 8.400,00-TL yönünden iptaline, takibin 8.400,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, 8.400,00-TL’ye takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Reddedilen kısım yönünden; alınması 59,30-TL ilam harcı ve 444,66-TL arabuluculuk ücreti olmak üzere toplam 503,96-TL’den, dava açılışı sırasında tahsil edilen 153,00-TL’nin mahsubuna, bakiye 350,96-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Kabul edilen kısım yönünden; alınması gerekli 573,80-TL ilam harcı ve 875,34-TL arabuluculuk ücreti olmak üzere toplam 1.449,14-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafın yaptığı 54,40-TL başvurma harcı, 500,00-TL bilirkişi ücreti ve 60,00-TL posta giderleri olmak üzere toplam 614,40-TL’nin kabul – red oranına göre; 407,43-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran davacıya iadesine,
7-Davalı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran davalıya iadesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davacıya ödenmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalıya ödenmesine,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/09/2021

Katip …

Hakim …