Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/756 E. 2021/892 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili aleyhine Kayseri kapatılan 2. İcra Dairesi’nin …, … ve Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, icra dosyalarında belirtilen alacakların hukuki dayanaklarının bulunmadığını, davalı tarafça icra takiben dayanak olarak gösterilen kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmesinin TBK’nın 584. Maddesi kapsamında korunmasının mümkün olmadığını, davadan önce müvekkilinin borçlu olmadığı hususuna ilişkin olarak … arabuluculuk dosyası ile arabuluculuğa başvurulduğunu ancak bir 18/09/2020 tarihinde anlaşamama tutanağının düzenlendiğini, davalının Sınırlı Sorumlu *** ve Kefalet Kooperatifi olan unvanını Sınırlı Sorumlu *** olarak değiştirdiğini icra takiplerindeki alacaklı unvanlarının bu sebeple farklı olduğunu savunarak davanın kabulü ile, ayseri kapatılan 2. İcra Dairesi’nin …, … ve Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyalarında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, ayseri kapatılan 2. İcra Dairesi’nin …, … ve Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takiplerinin iptaline, müvekkili lehine %20 tazminatın tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair ***/2021 tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi ***mahkememize sunmuş olduğu ***/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz hükmü gereğince dava dışı asıl borçlu ***’in Esnaf Kefalet Kredisi borcuna davacı …’ın kefaletinin bulunmadığı sonucuna varıldığını mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesiyle, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün *** esas sayılı takip dosyasına esas menfi tespit talep etmiştir.
Davalı ise sözleşmenin geçerli olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
İcra dosyasının incelenmesinde davacı hakkında 42.030,00 TL takip yapıldığı ve takibin kesinleştiği görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde dava dışı *** tarafından 19.06.2014 tarihli sözleşmeye istinaden Halkbank nezlinde kullan 23..06.214 tarihli sözleşmeden kaynaklı olduğu görülmüştür. Anılan sözleşmede kefalet tarihi yazılmadığı görülmüştür.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 10.02.2012 tarihli, 2010/1 esas ve 2012/1 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında kamu düzeninin çerçevesi, Türk hukukunun temel değerlerine, Türk genel adap ve ahlak anlayışına, Türk kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına, Türk kanunlarının dayandığı genel siyasete, Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklere, milletlerarası alanda geçerli ortak prensip ve özel hukuka ait iyi niyet prensibine dayanan kurallara, medeni toplulukların müştereken benimsedikleri ahlak ilkeleri ve adalet anlayışının ifadesi olan hukuk prensiplerine, toplumun medeniyet seviyesine, siyasi ve ekonomik rejimine, insan hak ve özgürlüklerine aykırılık şeklinde çizilmiştir. Bu açıklamalar ışığında kefalet sözleşmesinin geçerliliğine ilişkin TBK m. 583 hükmünde öngörülen şartların hakim tarafından re’sen dikkate alınır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 583. maddesinin birinci fıkrası; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan hüküm çerçevesinde kafalet tarihi belli olmadığından sözleşme geçersizdir. Anılan gerekçeler uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir.
İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, borçlunun talebi üzerine, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmayacak şekilde, uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Diğer anlatımla, borçlu davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmedebilmek için, alacaklı davalının takibinde haksız olması yeterli olmayıp, kötüniyetli olduğunun da ispatı gereklidir. Davalı alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için de, haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Bu hususun ispat yükü de, davacı borçludadır. (Bkz. Prof. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sayfa 173 vd. ayrıca Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19.01.2012 tarih ve 2011/2342 E, 2012/239 K sayılı ilamı da aynı yöndedir.)
Somut olayda kefalet sözleşmesinde tarihin yer almaması nedeniyle dava kabul edildiğinden dosya kapsamı itibariyle davalı kötüniyetli kabul edilemeyeceğinden talep uygun görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1)Davacının davasının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında 42.030,00 TL’lik asıl alacak ve fer’ilerinden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2)Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3)İcra İflas Kanunu’un 72/5.maddesi uyarınca icra takibinin davacı yönünden derhal durdurulmasına,
4)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 2.871,06 TL TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 717,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.153,29 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5)Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 717,77 TL peşin harç olmak üzere toplam 772,17 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6)Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 550,00 TL, 5 tebligat gideri 95,00 TL, 2 müzekkere gideri 18,00 TL, 1 elektronik tebligat gideri 5,50 TL ve 1 KEP reddiyat gideri 0,60 TL olmak üzere toplam 669,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7)Davalı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8)HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9)AAÜT’ye göre hesap edilen 6.263,90 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*