Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/740 E. 2022/194 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle, davalının sahibi olduğu … plakalı, Volkswagen marka, … model, … … tipi aracın Kayseri … Noterliği’nin … tarih … yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ile müvekkiline 48.000,00-TL bedelle satıldığını; araç satın alındıktan sonra araçta müvekkiline bildirilmeyen bazı arızaların olduğu, aracın su eksilttiğinin anlaşıldığını ve servis götürüldüğünü, aracı muayene eden servis yetkililerinin aracın motor kapağını söküp kontrol ettiklerinde silindir kapağının daha önce işlem gördüğünü, motor bloğunda eğiklik olduğunu, komple motor revizyonu gerektiğinin ifade edildiğini; müvekkilinin davalı ile görüştüğünü, ayıp sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini talep ettiğini, netice alamadıklarını; Kayseri … Noterliği aracılığı ile … tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarname gönderildiğini; araca sürekli ihtiyacı olan müvekkilinin sonuç alamamasının ardından aracın tamirini yaptırdığını; araç tamir olurken parçaların bir kısmı … Otomotiv’den (KDV dahil 4.737,70-TL), bir kısmı … Otomativ’den (KDV dahil 4.480,00-TL) bedelle alındığını, motor revizyonunun … Motor Yenileme (rektifiye ve silindir kapak işçiliği için 1.604,80-TL)’de yapıldığını, araçtaki ayıp ve arızanın giderilmesi için toplamda 10.823,09-TL ödeme yaptığını ileri sürerek; müvekkiline bildirimeyen ayıp sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini, 10.823,09TL’nın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili … tarihli cevap dilekçesinde özetle; aracın satışı gerçekleştirilmeden önce aracın … Oto Servis’e gösterilerek herhangi bir hasarının olup olmadığının tespitinin istendiğini, yapılan inceleme neticesi aracın çalışma düzenini değiştirebilecek, bedelinin düşmesine neden olabilecek bir sorun tespit edilemediğini ve … tarihli araç satış sözleşmesi ile aracın davacı şirkete devrinin yapıldığını; davacı tarafın dava konusu aracın hasarlı olduğu ve tamir ettirdiği iddiaları ile iş bu davayı açması arasındaki süre, davacı tarafın iyi niyetli sayılamayacağına karine teşkil edeceği kadar uzun bir süre olduğunu, davacının dava dilekçesinde bahsetmiş olduğu tüm ayıpların kendi kullanımından kaynaklı olduğunu, müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca Kayseri … Noterliği’nin … tarih … yevmiye sayılı araç satış sözleşmesine, davalının düzenlediği faturaya, aracın tamiri nedeniyle düzenlenen faturalara, Kayseri … Noterliği aracılığı ile … tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesine, trafik tescil kayıtlarına, tramer kayıtlarına, çeklere, banka kayıtlarına, tanık anlatımlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri … Noterliği’ne müzekkere yazılarak … tarihli … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinin örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri … Noterliği’ne müzekkere yazılarak … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ şerhli örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plakalı aracın … tarihinden günümüze kadar maliklerini gösterir şekilde trafik tescil kayıtlarının gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Dava konusu aracın satışına ilişkin Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi örneğinin eklenmesi suretiyle Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak, ekli satış sözleşmesinde markası, cinsi, modeli, motor ve şasi numarası yazılı … plakalı aracın trafiğe çıkış tarihinden itibaren tüm tramer kayıt dökümlerinin istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin … tarihli cevabi yazısının ekinde bulunan ” Kasko Sigortası Hasar Bilgisi ” tablosunun okunaklı bir örneğinin eklenerek … Sigorta A.Ş. Ye yazı yazılarak ekli kasko sigortası hasar bilgisi tablosunda yer alan … ve … tarihli hasarlara ilişkin kasko hasar dosyasından aracın hasar durumunu gösterir ekspertiz raporları, servis iş emri, servis faturası, aracın hasar durumuna dair fotoğraf ve görüntü kayıtları varsa bunları CD formatında örneğinin gönderilmesinin istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Dava konusu aracın satışına ilişkin Kayseri …Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi örneğinin eklenmesi suretiyle … Ticaret’e müzekkere yazılarak, ekli satış sözleşmesinde markası, cinsi, modeli, motor ve şasi numarası yazılı … plakalı aracın … olan satış tarihinde burada aracın muayene edildiğine dair tüm kayıt ve belge örneklerinin, tutanaklarının varsa fotoğraf video kaydı ve ilgili testlere ilişkin sonuçları gösterir kayıtların gönderilmesinin istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Yargılama sırasında taraflarca bildirilen tanıklar usulünce dinlenmiştir.
Davacı tanığı … duruşmada “Ben davacı şirketin sahibi olan … ‘nin arkadaşı olurum. Ben … Bey’in yanına uğradığımda araç alacağım dedi. Kendisiyle beraber eski sanayiye araç satılan davalının iş yerine gittik. Davalı araç burda, istediğiniz yere götürün incelettirin ama bu aracın bakımını yeni yaptırdım, araç hakkında en doğru bilgiyi size aracın bakımını yapan kişi verir dedi. Bizi aracın bakımını yapan kişiyle görüştürdü. Aracın bakımını yapan kişinin iş yerine gittik. Bu yer … ‘nin karşısındaki binaların arkasında, ambarların olduğu bölgedeydi ama tam adresini bilmiyorum. Bakım yapan kişinin adını da hatırlamıyorum. Bu kişi bize, aracın sadece direksiyonunda ufak bir sıkıntı var onu da yaptırmanıza bile gerek yok, ister şimdi yaptırın ister yaptırmayın, onun dışında aracın başka bir sıkıntısı yok dedi. Ertesi günü aracın noter işlemi yapıldı ve davacı şirket noter sözleşmesiyle bu aracı satın aldı. Bir hafta sonra arabanın motoru çalışmaz oldu. Bu nedenle arkadaşım … Bey aracı kendi tamirat işlerini yaptırdığı tamircisine götürdü, beraber gittik. Tamirhanede bize aracın motorunu sökmemiz ve bakmamız gerekir denildi. Aracı oraya bıraktık. Bir hafta sonra aracı almaya … Bey’i ben götürdüm. O zaman tamirat yapan kişi bu aracın motorunda kurum var, en az 1-1.5 senedir bu arızası varmış, aracın motoruna su geldiğinden dolayı pistonları kurum tutmuş, bu kurum nedeniyle de enjeksiyonları çalışmıyor dedi. Araç bu şekilde oraya yaptırıldı ve çalışır vaziyette teslim aldık. Bu araç … … marka araçtı. Benim bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada “Davacı şirket sahibi … benim arkadaşım olur. … şirket adına bir araç alacaktı. Ben … ve … üçümüz beraber eski sanayide bulunan davalının iş yerine gittik. Burası hırdavat malzemeleri gibi şeyler satılan bir iş yeriydi. Arabaya baktık. Davalı arabayı gösterdi, inceledik. Daha sonra arabayı gösterip arızası var mı diye baktıracağımız tanıdığınız bir tamirci var mı diye sorduk. Tavsiyede bulundu. Tavsiye ettiği tamirciye arabayı götürdük. Tamirci arabaya bindi, inceledi. Direksiyonunda hafif bir sorun var ses geliyor, onu da tamir ettirseniz de olur ettirmeseniz de olur, aciliyeti olan bir şey değil dedi. Satan davalı aracın şusu var, busu var gibi bir şey demedi. Daha sonra aracın noter satış işlemi yapıldı. Bir hafta kadar sonra arkadaşım … aracın çalışmasından şikayeti olduğunu söyledi. Aracını kendi bildiği bir servise götürmüş, orada aracı incelemişler. Bu aracın arızası yeni oluşmamış, yaklaşık 1-1.5 sene öncesine dayalı bir arızası var motorunun açılması gerekir deyip motoru açıp bakmışlar ve motoru tamir etmişler. Aracı satın alırken hiçbir arızası yok denilmişti ama sonra bu arızası çıktı. Benim bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … duruşmada “Davalı … benim patronum olur. … sanayide hırdavat malzemeleri satışı üzerine bir iş yeri var. Ben de orada çalışıyorum. Davacı şirket yetkilisi aracı almak için benim de çalıştığım davalının eski sanayideki hırdavat malzemeleri satışı yapılan iş yerine geldiğinde ben de oradaydım. Araca bindiler baktılar. Bir iki saat denemek için arabayı götürdüler. Biz kullanırken arabanın bir kusuru arızası yoktu. Motorunun da bir sıkıntısı yoktu. Daha sonra aracı test edip geldiler. Bana bu aracı göstermek için bildiğin bir tamirhane var mı diye sordular. …’ın araçlarının bakımını ben yaptırırdım. Ben de kendilerine aracın bakımını yaptırdığım … Ticaret’in adresini tarif ettim. Oraya aracı götürdüler mi onu da bilmiyorum. Benim bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İlgili delillerin toplanmasından sonra tarafların iddia ve savunmalarının çözüme kavuşturulması, dava konusu aracın incelenmesi amacı ile dava konusu araç üzerinde keşif icrasına, refakata otomotiv konusunda deneyime sahip bir makine mühendisi bilirkişinin re’sen alınmasına, HMK’nun 273. maddesi gereğince tarafların iddia ve savunmaları, aracın trafik kaydı, tramer sorgulaması, sigorta şirketinden celp olunan hasar dosyası, servis-tamirhane kayıtları, faturalar, tanık anlatımları, satış sözleşme ve faturası, araç üzerinde yapılacak inceleme ile diğer tüm deliller değerlendirilmek sureti ile satıma konu … plakalı aracın davacı tarafından bildirilen arızalar nedeni ile ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bu ayıbın açık ayıp mı yoksa gizli ayıp mı olduğu, bu ayıbın aracın alımı sırasında aracın yetkili serviste kontrol ettirilmesi ile ortaya çıkabilecek bir ayıp mı, yoksa kullanıma bağlı olarak zaman içinde ortaya çıkacak bir ayıp mı olduğu, böyle ise söz konusu aracın gizli ayıplarının giderilmesi için yapılması gereken işlemlerin neler olduğu, bunların yedek parça ve işçilik ücreti olarak yapılması gereken zorunlu masraflarının, ihtarname tarihi olan … tarihi itibari ile kaç TL olduğu hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu araç üzerinde … tarihinde resen refakate alınan bilirkişi makine mühendisi Yard. Dr. … marifeti ile keşif icra edilmiştir.
Bilirkişi makine mühendisi Yard. Dr. … ‘nun mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporunda özetle; “Keşif mahallinde yapılan incelemede, dava konusu aracın … plaka sayılı, … marka, … model, … tipinde, … şasi nolu, … renkli araç olduğu, motor bölümünde yapılan incelemelerde motor bağlantı ve motor silindir bloku üst kapağı civatalarının sökülüp takıldığına dair izler taşıdığını, motor yağı seviyesinin yağ çubuğuna göre normal olduğu, aracın çalıştırılması ve hareket etmesi istenilmekle aracın motorunda olağan dışı bir sesin olmadığı, ilk çalıştırma anı süresinin normal olduğu, egzozda duman oluşmadığı, araca gaz verildiğinde ivmelenmesinin normal göründüğü, bu bilgilerin bir bütün olarak dikkate alındığında halihazırda aracın motor kısmına ait bir problem olmadığı, emre amade olarak çalışır durumda olduğu, belirtilen tespitler bağlamında, dava konusu satın alınan aracın önceden motor revizyonu yapıldığı bilgisinin satıcı tarafından satın alan davacıya bildirilmediği, bilgi verilmediği, ayrıca geçmişte yapıları motor silindir kapağı işlemi probleminin tamamen giderilemediği cihetiyle aracın motorunun ayıplı olduğu, davacının aracı satın alma aşamasında bu problemi tespit edemeyeceği, serviste yüzeysel incelemeler ile ortaya çıkarılamayacağı cihetiyle ayıbın gizli ayıplı olduğu, anılan problemin kaçınılmaz olarak aracı satın alan davacının kullanımı sürecinde ortaya çıkacağı açık olup, bilgi ve bulgulara göre ortaya çıkan ayıbın davacı kullanımından kaynaklanmadığı, dava konusu … plaka sayılı aracın anılan ayıbının giderilmesi için gereken parça ve işçilikler toplam tutarının … ihtarname tarihi kapsamında KDV dahil 4.926,98-TL olabileceği” mahkememize bildirmiştir.
Taraf vekillerinin … tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları üzerine dava dosyasının rapor veren teknik bilirkişiye tevdine, tarafların … tarihli rapora karşı beyan ve itirazlarını karşılar şekilde HMK’nun 181/2. maddesi uyarınca ek rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi makine mühendisi Yard. Dr. … ‘nun mahkememize sunmuş olduğu … tarihli ek raporda özetle; “Dava konusu aracın servise götürülmesinde maksadın aracın su eksiltme problemi olduğu bilinmektedir. Diğer bir ifade ile, aracın motorunda çekiş düşüklüğü veya güç kaybı, çalışmama, vuruntulu çalışma, yağlama ve benzeri problemlerin olmadığı anlaşılmaktadır. Bir aracın motorunda su eksiltme problemi ile karşılaşıldığında yapılan işlem, öncelikle motor dışı unsurlar olan radyatör ve hortumlar kontrol edilmekte, bu parçalarda sızıntı, kaçak ve benzeri durum olmadığı tespit edildiğinde motor üzerinde araştırmaya geçilmektedir. Motor üzerinde yapılan incelemede öncelikle sızıntı izi aranmakta olup, kaçağın nereden kaynaklandığı belirlenmeye çalışılmaktadır. Bu iz araştırmasının durumuna göre de motor silindir kapağı açılarak problemin kaynağının tespiti yapılmaktadır.
Somut olayda da aracın silindir kapağı açıldığında, silindir kapağının önceden işlemli olduğu, silindir bloku yüzeyinde eğrilik (blok eğriliği veya yüzey düzgünsüzlüğü) olduğu teşhisi konulduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu araçta motor su seviyesi eksilmesinin bu sebeple meydana gelebilmesi mümkün olup, bu tanımlanan problem sonucu motorun ısınmasına da bağlı olarak (malzeme genleşmesi) arada conta olsa dahi su sızıntı veya kaçağının meydana gelebileceği düşünülmektedir. Dolayısıyla yapılması gereken ölçü toleransı dahilinde ise motor blokunun yüzey düzgünsüzlüğünün giderilmesi, silindir kapağının değiştirilmesi ve ihtiyaca göre takım conta, termostat, devirdaim, müşür, keçe gibi elemanların da değiştirilmesi yoluna gidilebilmektedir. Ayrıca isteğe bağlı olarak problem tespiti sürecinde teknik ekip motor silindirleri ve diğer parçalarda da ölçümler yaparak motordaki aşınma ve benzeri ileri problem doğurabilecek parçaların da değiştirilmesi önerilebilmektedir.
Somut olayda, dava konusu araç motorunun parçaları olan ana yatak (krank yatağı), kol yatak (krank muylu yatağı – biyelin bağlandığı kısım), subap gaydı (subaplara yataklık yapan parça), piston kol burcu (piston ile biyeli bağlayan parça), subaplar (motor yanma odasına yakıtın girişini ve yanmış gazların çıkışını kontrol eden valfler), piston segmanları (silindir ile piston arasında çalışan ve piston üzerinde hareket eden elemanlar), subap itici (subapların hareketini sağlayan mekanizmanın parçası), tiger seti (krank hareketini eksantrik miline aktaran zaman kayışı), eksantrik mili (subapların açılıp kapanmasını ve bunların zamanını ayarlayan mil) elemanlarının motordaki su kaçağı ile ilgisinin olmadığı bilinmektedir. Bu parçaların değişmesinin aracın motorunun su kaçağı ile ilişkisinin bulunmadığı düşünülmektedir. Araç sahibi davacının, aracın yaşının doğal süreci olarak ortaya çıkan aşınma ve yıpranma durumu tespitine bağlı olarak motor parçalarının yenilenmek istendiği kanaatine varılmıştır. Anılan bu parçaların yenilenmesi, motorda aşınma, motorda yatak sarması, yağlama problemi sonucu oluşan hasar, motorun hararet yapması ve benzeri problemler sonucu yapılan değişimlerdir. Açıklanan gerekçelerle dava konusu aracın su eksiltme konusunun kaynağı olan motor bloku silindir kapağı problemi ayıbın dışındaki parça ve işlemler kök raporda ayıp olarak ifade edilmemiş ve ayıbın giderilmesi hesap tutarına da dahil edilmemiştir.
Davalı vekili … tarihli dilekçesinde dava konusu araçta meydana gelen hasarlar ile müvekkili arasında illiyet bağı bulunmadığını, bilirkişi tarafından araçta tespit edilen hasarların müvekkilinden kaynaklanmadığını, araç müvekkilinden alındı diye … model bir araçtaki tüm hasarların müvekkiline atfedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, araçta meydana gelen hasarlar ile müvekkilinin kullanımı arasında da bir illiyet bağı tespitinin yapılmadığını, davacının iddialarının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davaya konu aracın satışı gerçekleştirilmeden önce, aracın … Oto Servisi’ne gösterildiğini, yapılan inceleme neticesinde aracın çalışma düzenini değiştirebilecek, bedel düşmesine neden olabilecek bir sorun tespit edilemediğini, aracın satışı ile söz konusu ayıpların olduğundan bahisle dava açılması arasında oldukça uzun bir süre bulunduğunu, uzun sürenin araçta hasar olduğuna ilişkin iddialarda bulunulmasının illiyet bağını kestiğini, kötü niyet barındırdığını ifade etmektedir.
Dava konusu araçta motor blokunun sökülerek açılması sonucu tespit edilen motor bloku ile silindir kapağı arasındaki düzgünsüzlük ve silindir kapağının önceden işlemli olması ve bunlardan kaynaklanan sebeple motor suyunda eksilmenin olması, davacının aracı satın almadan öncesinde var olan problem olduğu kanaatine varılmaktadır. Ancak anılan bu problemin ne zamandan beridir var olduğu veya aracın motor silindir kapağındaki işlemin ne zaman yapıldığı hakkında dava dosyasında bilgi ve bulgunun bulunmadığı görülmektedir. Ayrıca aracın satış öncesi servise gösterilmesinde aracın çalışma düzenini değiştirebilecek, bedelinin düşmesine neden olabilecek bir sorun tespit edilememesi normal olup, motor su kaçağı motor blokundan kaynaklanıyor ise, motorun sıcaklığı yükseldikçe su kaçağının ortaya çıktığı ve çoğu zaman buharlaşarak kaybolduğu da bilinmektedir. Dolayısıyla servis yüzeysel inceleme veya basit testlerinde su kaçağı probleminin tespiti mümkün olmamaktadır. Araç kullanıcısı zaman içinde motor kaputunu açtığında su seviyesi eksilmesini görebilmektedir. Davalının diğer itiraz konuları mahkemenin taktirindedir. Yukarıda arz ve izah ettiğim sebeplerle kök raporda yapılan inceleme, değerlendirme ve hesaplamalarda bir değişikliğe yer olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde değerlendirmeler yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ticari satıma konu aracın gizli ayıplı olduğundan bahisle zararın giderilmesi (bütün masrafları davalı satıcıya ait olmak üzere satılan aracın ücretsiz onarımı) istemine ilişkindir.
Taraflar arasında araç satış sözleşmesi yapıldığı ve dava konusu … plakalı, … marka, … model, … tipi aracın Kayseri … Noterliği’nin … tarih … yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ile davalı tarafından davacıya satıldığı tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık, satıma konu edilen araçta gizli ayıp olup olmadığı, bu nedenle davacının zararı bulunup bulunmadığı ve varsa davacının zararının tazminini davalıdan isteyip isteyemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Satıcının ayıptan sorumluluğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219-231. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp kavramının tanımı kanunda tam olarak bulunmamakla birlikte, ayıptan sorumluluk halleri bu maddelerde hüküm altına alınmıştır. Ayıp kavramı hakkındaki genel tanım, sözleşme gereği edimin taşıması gereken nitelik ile mevcut nitelik arasındaki fark şeklindedir.
TBK’nun 219. maddesinde sözleşmeye aykırılık halinde iki ayrı durum mevcuttur. Bunların ilki, satıcının alıcıya bir takım nitelikler bildirmesi ve bu niteliklerin söz konusu şeyde bulunmamasıdır. İkincisi ise sözleşme konusu şeyden beklenen faydayı azaltan veya ortadan kaldıran durumların mevcut olmasıdır. Buna dürüstlük kuralı çerçevesinde karar verilmektedir. Alıcının beklediği faydanın dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Burada objektif değer baz alınır. Satıcı, sözleşmede taahhüt ettiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
Satışa sunulan bir ürünün (aracın) ambalajında etiketinde tanıtma ve kullanma kılavuzunda ürünle ilgili reklam ve ilanlarda veya taraflar arasında kurulan sözleşmede, satıcı tarafından belirtilen hususların ve özelliklerin üründe bulunmaması veya tahsis ya da kullanım amacı bakımından malın değerinin veya müşterinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler ayıp sayılır. Bu eksiklikleri taşıyan mal ve ürünler ise ayıplı mal sayılır (TBK m. 219). TBK’nun 221. maddesine göre satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, ayıptan sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan her anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.
Satıcının ayıptan sorumluluğunun doğması için aranan şartlar:
a) Ortada bir ayıp bulunmalıdır.
Ayıp; maddi, ekonomik veya hukuki olabilir. Satılanın yırtık, bozuk, kırık, lekeli olması gibi haller maddi ayıp teşkil eder. Hukuki ayıp ise, satılanın değerini ve ondan beklenen faydaları etkileyen eksikliklerdir. Satıcının bildirimi yoksa fakat eşyanın niteliği gereği, eşyadan beklenen bir fayda varsa, dürüstlük kuralı çerçevesinde beklenen bu faydanın sağlanamaması durumunda ayıptan bahsedilebilir.
b) Satılandaki ayıp önemli olmalıdır.
Ayıp sonucunda, söz konusu şeyin değerinin veya elverişliliğinin önemli şekilde azalması veya tamamen ortadan kalkması gereklidir. Bu gibi durumlarda, satılan şeydeki ayıp önem kazanmış olur. Önemsiz ayıplardan dolayı satıcı sorumlu tutulamaz.
c) Alıcı malın ayıplı olduğunu bilmiyor olmalıdır.
Bu konu, TBK’nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse olur.” Böylece alıcı, sözleşmenin kurulması esnasında ayıpları biliyorsa, bunları kabul etmiş sayılır ve satıcı ayıptan sorumlu olmaz. Ancak bunların gerçekleşebilmesi için, alıcının sözleşmeden önce, satın aldığı şeyi gözden geçirme imkânını bulabilmesi gereklidir . Burada gözden geçirmeden kasıt, olağan bir muayenedir.
Alıcının satın aldığı şeyde, dikkatli özeni gösterseydi fark edebileceği ayıplardan da satıcı sorumlu değildir. Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz.
d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır
e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır
f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır
Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır. Bu zorunluluklar TBK’nun 223. maddesinde düzenlenmiştir. TBK’nun 223. maddesine göre, “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.” Burada kesin bir süre belirlenmemiştir, ancak alıcı ayıbı en kısa sürede bildirmekle yükümlüdür.
Tacirler arası ticari satımlarda, satılanın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli değilse, alıcı teslimden itibaren 8 gün, diğer hallerde ise 2 gün içinde satılanın gözden geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu hüküm 6102 Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. TTK’nun 23/1.c maddesine göre, “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” TBK’nun 225. maddesine göre, satıcının ağır kusurlu olması halinde ayıbın kendisine zamanında bildirilmediğini ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Aynı hüküm, satıcılığı meslek edinmiş kişiler için de geçerlidir. Sözleşmenin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplar nedeni ile satıcı sorumlu olmaz. Satıcı daha uzun bir süre için sorumluluk üstlenmemiş ise ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, müşteriye teslim tarihinden itibaren 2 (iki) yıllık zaman aşımına tabidir (TBK m.231). Ancak satılan malın ayıbı satıcının ağır kusuru veya hilesi ile gizlenmişse satıcı iki yıllık zaman aşımı süresinden yararlanamaz. (TBK m.231/2). Ürün birden fazla parçadan ibaret ise, ayıplı parçanın yokluğu, diğer parçaların kullanımını etkiliyorsa, ayıbın tüm ürünü kapsadığı kabul edilir. Satıcı veya üretici tarafından ihtiyari veya zorunlu garanti kapsamında ayıp nedeni ile sorumluluk konusunda daha uzun bir süre kararlaştırılabilir.
Alıcı, satılanın durumunu gecikmeksizin usulüne göre tespit ettirmekle yükümlüdür. Bunu yaptırmazsa, ileri sürdüğü ayıbın, satılanın kendisine ulaştığı zamanda var olduğunu ispat yükü alıcıya düşer.
Bir sözleşmede ayıbın şartları mevcut ise ve alıcı da kendisinden beklenen külfetleri yerine getirmişse, bu durumda alıcı TBK’nun 227. maddesinde kendisine tanınan haklardan birini kullanabilir. Bu haklar; sözleşmeden dönme, bedelde indirim talebi, satılanın ücretsiz onarımı talebi, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi talebidir (Kaynakça: ARAL, Fahrettin, Borçlar Hukuku (Özel Borç İlişkileri), 8. Baskı, Ankara, 2009- YAVUZ, Cevdet, Borçlar Hukuku Dersleri (Özel H, 9. Baskı, İstanbul, 2011).
Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığa bakıldığında; dava konusu … plakalı, … marka, … model, … tipi aracın Kayseri … Noterliği’nin … tarih … yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ile davalı tarafından davacıya satıldığı, icra edilen keşif sonrası düzenlenen teknik bilirkişinin rapor ve ek raporuna göre dava konusu aracın motor bölümünde bilirkişi tarafından yapılan incelemelerde motor bağlantı ve motor silindir bloku üst kapağı civatalarının sökülüp takıldığına dair izler taşıdığı, motor yağı seviyesinin yağ çubuğuna göre normal olduğu, aracın çalıştırılması ve hareketi sırasında aracın motorunda olağan dışı bir sesin olmadığı, ilk çalıştırma anı süresinin normal olduğu, egzozda duman oluşmadığı, araca gaz verildiğinde ivmelenmesinin normal göründüğü, bu bilgilerin bir bütün olarak dikkate alındığında halihazırda aracın motor kısmına ait bir problem olmadığı, emre amade olarak çalışır durumda olduğu, belirtilen tespitler bağlamında, dava konusu satın alınan aracın önceden motor revizyonu yapıldığı bilgisinin satıcı tarafından satın alan davacıya bildirilmediği, ayrıca geçmişte yapılan motor silindir kapağı işlemiyle aracın probleminin tamamen giderilemediği cihetiyle aracın motorunun ayıplı olduğu, davacının aracı satın alma aşamasında bu problemi tespit edemeyeceği, araç satın alınırken gösterilen serviste yüzeysel incelemeler ile de bunun ortaya çıkarılamayacağı, dolayısıyla mevcut ayıbın gizli ayıplı olduğu, anılan problemin kaçınılmaz olarak aracı satın alan davacının kullanımı sürecinde ortaya çıkan açık olup, bilgi ve bulgulara göre ortaya çıkan aracın ayıbının, davacının kullanımından kaynaklanmadığı, dava konusu … plaka sayılı aracın anılan ayıbının giderilmesi için gereken parça ve işçilikler toplam tutarının … ihtarname tarihi kapsamında KDV dahil 4.926,98-TL olabileceği, dava konusu aracın davacı tarafından servise götürülmesinde maksadın aracın su eksiltme problemi olduğu, diğer bir ifade ile, aracın motorunda çekiş düşüklüğü veya güç kaybı, çalışmama, vuruntulu çalışma, yağlama ve benzeri problemlerin olmadığının anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporuna göre, bir aracın motorunda su eksiltme problemi ile karşılaşıldığında, öncelikle motor dışı unsurlar olan radyatör ve hortumlar kontrol edilmekte, bu parçalarda sızıntı, kaçak ve benzeri durum olmadığı tespit edildiğinde motor üzerinde araştırmaya geçilmektedir. Motor üzerinde yapılan incelemede öncelikle sızıntı izi aranmakta olup, kaçağın nereden kaynaklandığı belirlenmeye çalışılmak olduğu, bu iz araştırmasının durumuna göre de motor silindir kapağı açılarak problemin kaynağının tespiti yapılmaktadır. Somut olayda aracın silindir kapağı açıldığında, silindir kapağının önceden işlemli olduğu, silindir bloku yüzeyinde eğrilik (blok eğriliği veya yüzey düzgünsüzlüğü) olduğu teşhisi konulduğu, dava konusu araçta motor su seviyesi eksilmesinin bu sebeple meydana gelebilmesi mümkün olup, bu tanımlanan problem sonucu motorun ısınmasına da bağlı olarak (malzeme genleşmesi) arada conta olsa dahi su sızıntı veya kaçağının meydana gelebileceği, dolayısıyla yapılması gerekenin ölçü toleransı dahilinde ise motor blokunun yüzey düzgünsüzlüğünün giderilmesi, silindir kapağının değiştirilmesi ve ihtiyaca göre takım conta, termostat, devirdaim, müşür, keçe gibi elemanların da değiştirilmesi yoluna gidilmesi olduğu, ayrıca isteğe bağlı olarak problem tespiti sürecinde teknik ekip motor silindirleri ve diğer parçalarda da ölçümler yaparak motordaki aşınma ve benzeri ileri problem doğurabilecek parçaların da değiştirilmesi önerilebildiği, somut olayda, dava konusu araç motorunun parçaları olan ana yatak (krank yatağı), kol yatak (krank muylu yatağı – biyelin bağlandığı kısım), subap gaydı (subaplara yataklık yapan parça), piston kol burcu (piston ile biyeli bağlayan parça), subaplar (motor yanma odasına yakıtın girişini ve yanmış gazların çıkışını kontrol eden valfler), piston segmanları (silindir ile piston arasında çalışan ve piston üzerinde hareket eden elemanlar), subap itici (subapların hareketini sağlayan mekanizmanın parçası), tiger seti (krank hareketini eksantrik miline aktaran zaman kayışı), eksantrik mili (subapların açılıp kapanmasını ve bunların zamanını ayarlayan mil) elemanlarının motordaki su kaçağı ile ilgisinin olmadığı bilinmekte olduğu, bu parçaların değişmesinin aracın motorunun su kaçağı ile ilişkisinin bulunmadığı, araç sahibi davacının, aracın yaşının doğal süreci olarak ortaya çıkan aşınma ve yıpranma durumu tespitine bağlı olarak motor parçalarının yenilenmek istendiği kanaatine ulaşıldığı, anılan bu parçaların yenilenmesi, motorda aşınma, motorda yatak sarması, yağlama problemi sonucu oluşan hasar, motorun hararet yapması ve benzeri problemler sonucu yapılan değişimler olduğu, bu nedenlerle dava konusu aracın su eksiltme konusunun kaynağı olan motor bloku silindir kapağı problemi ayıbın dışındaki parça ve işlemlerin teknik bilirkişi tarafından kök raporunda ayıp olarak ifade edilmemiş ve ayıbın giderilmesi hesap tutarına da dahil edilmemiş olmasının somut olaya uygun olduğu, bu bakımdan davacının itirazlarının yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin ise … tarihli dilekçesinde özetle araç müvekkilinden alındı diye … model bir araçtaki tüm hasarların müvekkiline atfedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, araçta meydana gelen hasarlar ile müvekkilinin kullanımı arasında da bir illiyet bağı tespitinin yapılmadığını, davaya konu aracın satışı gerçekleştirilmeden önce, aracın … Oto Servisi’ne gösterildiğini, yapılan inceleme neticesinde aracın çalışma düzenini değiştirebilecek, bedel düşmesine neden olabilecek bir sorun tespit edilemediğini, aracın satışı ile söz konusu ayıpların olduğundan bahisle dava açılması arasında oldukça uzun bir süre bulunduğunu, uzun sürenin araçta hasar olduğuna ilişkin iddialarda bulunulmasının illiyet bağını kestiğini, kötü niyet barındırdığını ileri sürmüşse de; dava konusu araçta motor blokunun sökülerek açılması sonucu tespit edilen motor bloku ile silindir kapağı arasındaki düzgünsüzlük ve silindir kapağının önceden işlemli olması ve bunlardan kaynaklanan sebeple motor suyunda eksilmenin olması, davacının aracı satın almadan öncesinde var olan problem olduğu kanaatine varıldığı, ayrıca aracın satış öncesi servise gösterilmesinde aracın çalışma düzenini değiştirebilecek, bedelinin düşmesine neden olabilecek bir sorun tespit edilememesi normal olup, motor su kaçağı motor blokundan kaynaklanıyor ise, motorun sıcaklığı yükseldikçe su kaçağının ortaya çıktığı ve çoğu zaman buharlaşarak kaybolduğunun da bilirkişi raporunda açıklandığı, dolayısıyla servis yüzeysel inceleme veya basit testlerinde su kaçağı probleminin tespiti mümkün olmadığı, araç kullanıcısı zaman içinde motor kaputunu açtığında su seviyesi eksilmesini görebildiği dikkate alınarak davalının bu itirazlarının somut olaya uyarlı olmadığı kanaatine varılmıştır. Satıma konuaraçtaki ayıbın kullanıma bağlı olarak zaman içinde ortaya çıktığı, bu aracın daha önce motor revizyonu yapıldığı bilgisinin satıcı tarafından satın alan davacıya bildirilmediği, bunun aksinin iddia ve ispat olunmadığı dikkate alındığında, davalı satıcı tarafından bu şekilde satımının yapılması, satış sırasında bu konuda davacıya bilgi verilmemesinin TBK’nun 225. maddede düzenlenen “satıcının ağır kusuru”nun sonuçlarını doğurur. Aynı maddede, “ağır kusuru olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek, sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.” denilmiştir. Ağır kusur (iğfal) halinde alıcı, ticari satımdaki ayıp ihbar sürelerine uyulmaksızın, kanundan doğan haklarını kullanabilir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 13/10/2015 tarihli, 2015/8094 Esas ve 2015/12630 Karar sayılı emsal kararı). Bu nedenle davalının ayıp ihbar süresi ile ilgili savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, ayıplı araca ilişkin fatura, servis kayıtları, araç üzerinde yapılan keşif, teknik bilirkişi rapor ve raporu ve tüm dosya içeriğine göre; aracın motor bloku (yüzey) eğriliği ve araçta satımdan önce yapılan silindir kapağı işleminin su kaçağına sebebiyet verdiği ve bundan kaynaklı gizli ayıplı olduğu, aracın satın alınmadan önce gösterilen serviste yüzeysel incelemeler ile bu ayıpların ortaya çıkarılamayacağı ve bu durumun araçtan beklenen faydayı ciddi ölçüde etkileyici bir unsur olması nedeniyle önemli ayıp olduğu, kullanımla birlikte zaman içinde tespit edilen bu ayıbın oluşumunda davacı alıcının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, aracın daha önce motor revizyonu yapıldığı bilgisinin satıcı tarafından satın alan davacıya bildirilmediği, aracın satışı sırasında bu konuda davacıya bilgi verilmemesinin TBK’nun 225. maddede düzenlenen “satıcının ağır kusuru”nun sonuçlarını doğurur nitelikte olduğu, davalının ayıp ihbar süresinin geçmiş olduğuna ilişkin itirazına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, davacının yasadan kaynaklanan seçimlik haklarını kullanma koşullarının oluştuğu, bu kapsamda davacının bütün masrafları davalı satıcıya ait olmak üzere satılan aracın ücretsiz onarımını talep etmekte haklı olduğu, Kayseri … Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacının aracın tamir giderlerini ödemesi için davalıya 3 günlük süre verdiği, ihtarnamenin davalıya … tarihinde tebliğ edildiği, verilen 3 günlük sürenin eklenmesiyle temerrüt tarihinin … olduğu, tarafların tacir olması, satım konusu aracın ticari olması dikkate alındığında avans faizi istenmesinin mümkün olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile 4.926,98-TL’nın temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sübut bulmadığından dolayı davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 4.926,98-TL ‘nın temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE,

3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 336,56-TL nisbi karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 184,84-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 151,72-TL ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretininn (yargılama gideri) kabul ve ret oranına göre hesap edilen 600,90-TL’nın davalıdan, bakiye 719,10-TL’nın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL başvurma harcı ve 184,84-TL peşin dava harcı olmak üzere toplam 239,24-TL’nın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 57,00-TL e-tebligat masrafı, 57,00-TL tebligat masrafı, 2,20-TL KEP masrafı, 133,80-TL posta masrafı, 750,00-TL bilirkişi ücreti ve 419.90-TL keşif harcı olmak üzere toplam 1.419,90-TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına göre belirlenen 646,37-TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan iki e-tebligat masrafı 11,95-TL’den oluşan yargılama giderinden davanın kabul red oranına göre belirlenen 6,51-TL’nın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/2 maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.926,98-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın red olunan kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı….

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır