Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/735 E. 2022/553 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:*** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACILAR :1- ***
2- ***
3- ***
4- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR :1- ***
:2- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3- ***
VEKİLİ : Av.
DAVA İHBAR OLUNAN : ***
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :***
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … A.Ş. Nezdinde … poliçe numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan ve davalılardan …’ın işleteni ve maliki olduğu 38 *** tescil plakalı aracın davalı sürücü … sevk ve idaresinde *** günü saat 09:20 sıralarında Kayseri ili, *** ilçesi, *** mahallesi 3 şeritli Erkilet bulvarının sol şeridini takiben erkilet istikametine seyrederken kavşağa girdiği esnada trafik işaret levhası, tali yol dönemeç kavşağı, aşırı sürat, hatalı sollama kurallarını ihlal etmek suretiyle orta şeritten sol şeride geçmek isteyen müteveffa … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı motosiklete çarptığını ve neticeten ağır yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonrasında 3 gün komada kalan …’nun vefat ettiğini, kaza sonrasında soruşturma dosyası açıldığını …’ın kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, trafik kazası sonucu vefat eden …’nun müvekkillerinden ***’nun eşi ve Ümit, Nuriye ve …’nun babası olduğunu ve asgari ücret nispetinde gelirinin bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla *** için 300,00 TL, davacı … için 100,00 TL ve … için 100,00 TL olmak üzere toplam 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı işleten ve sürücü yönünden kaza tarihinden sigorta şirketi yönünden ise başvuru sonrası 8 günlük sürenin geçmesiyle oluşan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, … için 90.000,00 TL, … için 50.000,00 TL, … için 30.000,00 TL ve … için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline, cenaze, defin, göme v.s.giderleri için 500,00 TL’nin olay tarihinden sigorta şirketi yönünden işe başvuru sonrası 8 günlük sürenin geçmesiyle oluşan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile …’na ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş.’nin cevap dilekçesinde özetle; Başvuru dava şartının usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini ve müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, somut olayla ilgili varsa açılmış davalar ve tahkim başvurularının araştırılması gerektiğini, sonuçlarının değerlendirilmesi gerektiğini, henüz sonuçlanmamışsa da bekletici mesele yapılması gerektiğini, davaya konu kaza neticesinde SGK başta olmak üzere kurum ve kuruluşlardan davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı irdelenmesi gerektiğini, meydana gelen trafik kazasında kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın otopsi raporuna göre ölüm nedeninin tespit edilemediğini, kaza ile ölüm arasında illiyet bağı kurulmadığından davanın reddi gerektiğini, müteveffanın oğlunun kaza tarihinde 20 yaşından büyük olduğunu, bu nedenle destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, müteveffanın gelirine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, talep edilen faizi ve faiz başlangıç tarihini kabul etmediklerini savunarak davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın kazada kusuru olmadığını ancak ATK raporunda müvekkiline tali kusur verildiğini, tali kusurun kusursuzluk anlamına geldiğinin izahtan vareste olduğunu, müteveffanın asli kusuru nedeniyle yaşanan olaya sebebiyet verdiğini, hukuk hakiminin ceza mahkemesinin kusura ilişkin değerlendirmesiyle ve buna etkili tespit edilen olgularla bağlı kalmaksızın taraflarca ileri sürülen delilleri toplaması gerektiğini ve bunları değerlendirerek sonuca varması gerektiğini, …’a atfedilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını, kazadan dolayı sorumluluğun trafik sigorta poliçesinden dolayı … A.Ş.’de olduğunu, müvekkilinin rücu işlemine ile muhattap bırakılmasına gerek kalmaksızın sorumluluğun sigorta şirketinde bulunduğunun kabulü gerektiğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair *** tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Şükrü Su’nun mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli bilirkişi raporunda özetle; 38 … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’nun 2918 sayılı KTK m. 53/1-b, m 67/1 – a kural ihlalleri ile kusurlu ve m. 84/f kural ihlali ile asli kusurlu olduğu 38 … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise 2918 sayılı KTK M. 52/1-a kural ihlali ile tali kusurlu olduğu belirtilen kusur şartlarında 38 … plakalı araç sürücüsü …’nun kazadaki etken davranışı dikkate alındığında kusur oranının %80 olması gerektiğini, 38 … plaka sayılı sürücü …’ın kusur oranının %20 olması gerektiğini mahkememize bildirmiştir.
10/06/2021 tarihli celsede; Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267/1. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268/1. maddesi uyarınca resen seçilecek 3 kişilik trafik kazaları konusunda uzman Karayolları Genel Müdürlüğü eski fen heyeti üyeleri arasından seçilecek bilirkişi heyeti olarak belirlenmesine, HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; kaza tespit tutanağı, uzman mütalaası, adli tıp raporu ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunması ve tarafların bilirkişi raporuna itiraz etmeleri dikkate alınarak 30/07/2020 tarihli trafik kazasına karışan tarafların ihlal ettiği kurallar ile kusur durumlarının yüzdelik olarak tespiti hususlarında açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler Ali Ekber Çakar, Tahsin Akbaba ve Hüseyin Dincer’in Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtası ile mahkememize sunmuş olduğu 04/08/2021 tarihli raporda özetle; 38 … plaka sayılı motosiklet sürücüsünün 2918 sayılı KTK 56/a-,1 56/a-2, 67/a ve 87/f maddelerini ihlal ettiğinde8n %80 oranında kusurlu olduğunu, 38 … plaka sayılı …’ın 2918 sayılı KTK 52/a maddesini ihlal ettiğinden %20 oranında kusurlu olduğunu mahkememize bildirmişlerdir.
14/10/2021 tarihli celsede Ceza dosyası içerisinden olayı gören kamera kaydının dosya arasına alınarak tarafların itirazları ve kamera görüntüsü incelenerek göerv yapan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Ali Ekber Çakar, Tahsin Akbaba ve Hüseyin Dincer’in Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtası ile mahkememize sunmuş olduğu 20/12/2021 tarihli raporda özetle; 38 … plaka sayılı motosiklet sürücüsünün 2918 sayılı KTK 56/a-1 56/a-2, 67/a ve 87/f maddelerini ihlal ettiğinde8n %80 oranında kusurlu olduğunu, 38 … plaka sayılı …’ın 2918 sayılı KTK 52/a maddesini ihlal ettiğinden %20 oranında kusurlu olduğunu mahkememize bildirmişlerdir.
10/02/2022 tarihli celsede kamera görüntüsü geldikten sonra; ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler ……. Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtası ile mahkememize sunmuş olduğu 20/12/2021 tarihli raporda özetle; 38 … plaka sayılı motosiklet sürücüsünün 2918 sayılı KTK 56/a-1 56/a-2, 67/a ve 87/f maddelerini ihlal ettiğinde8n %80 oranında kusurlu olduğunu, 38 … plaka sayılı …’ın 2918 sayılı KTK 52/a maddesini ihlal ettiğinden %20 oranında kusurlu olduğunu mahkememize bildirmişlerdir.
28/04/2022 tarihli celsede HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına,
HMK’nun 267/1. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268/1. maddesi uyarınca resen seçilecek aktüerya konusunda nitelikli hesaplama uzmanı olarak belirlenmesine,
HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; talep edilen tazminatlar yönünden kaza tarihindeki yürürlükte olan maluliyet yönetmeliğine göre hesaplama yapılmasının istenilmesine karar verilmiş; bilirkişi Göksel Ulusoy’un mahkememize sunmuş olduğu 24/05/2022 tarihli raporda özetle; davacı eş …’nun destek zararının 114.495,99 TL olduğunu, davacı çocuk …’nun destek zararının 6.822,52 TL olduğunu, davacı çocuk …’nun destek zararının 13.367,08 TL olduğunu, davacıların toplam zararının 134.685,59 TL olup kaza tarihinde itibariyle ZMMS poliçe teminat limitinin 410.000,00 TL olduğunu ve hesaplanan toplam zararın poliçe limiti dahilinde kaldığını mahkememize bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacılar dava dilekçesiyle, *** tarihinde davacı ***nun eşi davacılar … … ve ***nun babaları olan …’nun kendi sevk ve idaresindeki 38 … plakalı araç ile seyir halindeyken davalı … bünyesinde ZMSS ile teminat altına alınan Davalı Şerife Aslantaşa ait ve sürücü davalı … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı araca çarptığını belirterek davacılar Gülseren, Ümit ve … için destekten yoksun kalma tazminatı cenaze defin gideri ve tüm davacılar için manevi tazminat dilemişlerdir.
Olayla ilgili ceza dosyası savcılık dosyasının incelenmesinde kazanın ***tarihinde meydana geldiği, 38 … plakalı motorsikletin sürücüsünün … olduğu 38 … plakalı aracın sürücüsünün … olduğu ve trafik kayıtları uyarınca bu aracın malikinin … olduğu görülmüştür. Muris *** ise kaza nedeni ile *** tarihinde vefat ettiği görülmüştür.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 38 … plakalı aracın … bünyesinde ZMSS poliçe ile sigortalandığı bulunduğu görülmüştür.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Mahkememizce kusur raporu alınmıştır, dosyamız arasında Ankara adli tıp kurumu grup başkanlığınca savcılık dosyasına sunular raporda *** asli kusurlu olduğu ve … ise tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan ilk kusur raporunda *** asli kusurlu olduğu ve Sürücü ***ise tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Yine mahkememizce karayolları fen heyetinden alınan raporda kazanın *** günü yetersiz sürücü belgeli *** sevk ve idaresindeki 38 … plakalı motorsikleti ile Erkilet caddesinden en sağ şeridinden Ayancık caddesine kontrolsüz ve tedbirsiz dönüş yapmak istediği sırada 3 şeritli yolun solundan seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı aracın ön kısımları ile motorsikletin yan kısmına çarpmış ve ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir. Müteveffa *** 3 şeritli yolun en sağından soluna mahalli kavşağa yaklaşımında arkadan gelen araçlara dikkat etmemesi ve solundan gelen aracın geçişini beklemeden dönüşünü yaptığı anlaşılmakla asli kusurlu olduğu v e kusur oranının % 80 olduğu sürücü *** ise hızını gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu ve kusur oranının % 20 oranında olduğu birbiriyle uygun olan raporlar uyarınca anlaşılmış ve bu oran kabul edilmiştir.
-Destekten yoksun kalma tazminatına ve cenaze ve defin giderine dair değerlendirmede;
Destekten yoksun kalma tazminatı, B.K’nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Borçlar Kanunu’nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Önemle vurgulanmalıdır ki, Borçlar Kanunu’nun 45/III. maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği hususunda da herhangi bir ihtilaf yoktur. Murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir (HGK.nun 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 E. -411 K. sayılı ilamı).
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A-1.maddesindeki, “Sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda davalı sigorta şirketi destekten yoksun kalma tazminatından ve cenaze defin giderinden sorumludur, davalı … ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde kusur sorumluluğu çerçevesinde ve … ise işleten ve araç maliki olması nedeni ile kusursuz sorumludur.
– Aktüerya hesabına dair değerlendirmede;
Yargıtay’da uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında davacı Ahmet’in ve desteğin bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılması gerekmektedir. Alınan bilirkişi raporunda bu yöntem uyarınca davalı …’nun destekten yoksun kalma zararının 114.495,99 TL olduğu, davacı …’nun destekten yoksun kalma zararının 6.822,52 TL olduğu, davacı …’nun destekten yoksun kalma zararın 13.367,08 TL olduğu anlaşılmıştır. Anılan miktarlar yönünden talep artırım uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı Gülseren köroğlunun cenaze defin gideri 500,00 TL ‘nin takdiren uygun kabul edilmiştir.
– Manevi tazminata dair değerlendirmede;
Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda, ekonomik ve sosyal durum araştırması, kazanın oluş şekli, kusur durumu çekilen ızdırap yukarıda açıklanan kıstaslar çerçevesinde davacı Gülseren için 20.000,00 TL …, Ümit Köroğlu ve Nuriye Köroğlu için 10.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu değerlendirilmiştir.
-Faize ait değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır.
Davalı gerçek kişiler yönünden ise 6098 sayılı TBKnun 117/2 maddesinde göre haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşeceğinden olay tarihi itibariyle faize hükmedilmesi gerekir.
Anılan açıklamalar uyarınca sigorta şirketine başvuru dikkate alınarak tümerrüt tarihi *** diğer kişiler için ise vefat tarihi olan*** temerrüd tarihi olarak belirlenmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
A-Davacıların maddi tazminat isteminin kabulü ile,
1-Davacı … için 114.495,99 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar …, … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa davalı … A.Ş.yönünden 22/09/2020 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden ise vefat tarihi olan 02/08/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
2-Davacı … için 6.822,52 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar …, … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa davalı … A.Ş.yönünden 22/09/2020 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden ise vefat tarihi olan 02/08/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
3-Davacı … için 13.367,08 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar …, … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa davalı … A.Ş.yönünden 22/09/2020 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden ise vefat tarihi olan 02/08/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
4-Davacı … için 500,00 TL cenaze defin giderinin davalılar …, … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa davalı … A.Ş.yönünden 22/09/2020 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden ise vefat tarihi olan 02/08/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
B-Davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile,
1-Davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine, alacağa 02/08/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine, alacağa 02/08/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine, alacağa 02/08/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
4-Davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine, alacağa 02/08/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
C-Davacıların maddi tazminat davaları yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 9.234,52 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 686,52 TL peşin harç ve 458,32 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.144,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.089,68 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Ç-Davacıların manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 3.415,50 TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
D-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.400,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 773,36 TL’sinin davalılardan bakiye 626,64 TL’sinin ise davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
E-Davacılar tarafından peşin yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 686,52 TL peşin harç ve 458,32 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.199,24 TL harcın davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
F-Davacılar tarafından yapılan bilirkişi ücreti 2.650,00 TL, talimat gideri 1.650,00 TL, talimat posta gideri 179,70 TL, kep reddiyat gideri 1,60 TL, 2 tebligat gideri 38,00 TL, 3 müzekkere gideri 27,00 TL, 5 elektronik tebligat gideri 27,50 TL olmak üzere toplam 4.573,80 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 2.526,56 TL’sinin (davalı … A.Ş.yönünden 1.844,39 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
G-Davalı … A.Ş.tarafından yapılan 8 elektronik tebligat gideri 50,00 TL yargılama giderinin davalı … A.Ş.üzerinde bırakılmasına,
Ğ-Davalı … tarafından yapılan kep reddiyat gideri 1,00 TL, 14 elektronik tebligat gideri 80,00 TL ve 1 tebligat gideri 19,00 TL olmak üzere toplam 100,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 44,76 TL’sinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine, bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
H-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
I-Davacı …’nun destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 14.974,61 nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine,
İ-Davacı …’nun destekten yoksun kalma tazminatı yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine,
J-Davacı …’nun destekten yoksun kalma tazminatı yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine,
K-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve …’tan alınarak davacı …’na verilmesine,
L-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve …’tan alınarak davacı …’na verilmesine,
M-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve …’tan alınarak davacı …’na verilmesine,
N-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve …’tan alınarak davacı …’na verilmesine,
O-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin …’ndan alınarak davalı … ve …’a verilmesine,
Ö-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin …’ndan alınarak … ve …’a verilmesine,
P-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin …’ndan alınarak davalı … ve …’a verilmesine,
R-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin …’dan alınarak davalı … ve …’a verilmesine,
Dair, davacılar vekili, davalı … vekili ve davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/06/2022

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı