Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/733 E. 2021/960 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
(KISMEN KABUL – KISMEN RED)
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 10/11/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasında 18.05.2011 ile 17.05.2013 tarihleri arasında ticari alış veriş yapıldığını, davalı – borçlu … tarafından alınan malların … tarafından kesilen irsaliyeli faturalarla …-Zamantı Ahşap’a fatura edildiğini,faturalarda aylık BS formlarının vergi dairesinde kayıtlı olduğunu bu faturalara istinaden davalı-borçlu tarafından toplam çek ve senetlerle 59.370,00 TL’ lik kısmının ödendiğini,127.143,53 TL kalan fatura alacağının bulunduğunu, davalı tarafça fatura içeriği tüm malların borçluya teslim edildiğini, faturalara 8 günlük süre içerisinde hiçbir itiraz olmadığını, müvekkili ile … arasında 01.03.2013 tarihli temlik sözleşmesi imzalandığını, alacağın temlikinde borçlunun rızasının aranmadığı gibi borçluya ihbar şartının da olmadığını, müvekkilinin temlik aldığı alacağın tahsili için Kayseri 7. İcra Müdürülüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile faturalar dayanak yapılarak ilamsız takip başlattıklarını, davalının borca, faiz ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, öncelikle davalı – borçlunun mal varlığı üzerine tedbir konulmasına, 73.104,43 TL bedelli fatura borcu yönünden haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava dilekçesindeki hesaplamaya göre alacağın 67.773,53 TL olması gerekirken temlikin 68.000,00 TL olarak yapılmasının temlik sözleşmesinin baştan geçersiz olduğunu gösterdiğini, tüm malların teslim edildiği iddiasını kabul etmediklerini, tüm mallar teslim edilmemesi nedeni ile bakiye borcun ödenmediğini, bu nedenle ortada bir alacağın mevcut olmadığını, faturalar var olsa dahi söz konusu malların teslim fişi ile tesliminin gerektiğini, malların teslimine ilişkin herhangi bir kaydın olmadığını, müvekkili aleyhine yersiz, hukuka, kanuna aykırı olarak açılan davanın reddini istemiştir.
DELİLLER : Taraf vekilleri delillerini bildirmiş, faturalar, temlik sözleşmesi, ödemelere ilişkin kayıtlar, banka kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, vergi dairesi kayıtları delil olarak bildirilmiş, celbi gereken kayıt ve belgeler celp edilerek incelenmiştir.
GEREKÇE: Dava, faturalar dayanak yapılarak yapılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Zira uyuşmazlık TTK’da düzenlenen ticari alım satımdan doğmuş olup ticari niteliktedir.
6545 sayılı yasanın 45/3.maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2.maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Taraflarca gösterilen tanıklar yargılama sırasında dinlenmişlerdir.
Davacı tanığı … beyanında; Forklif operatörü olduğunu, davacıyı tanıdığını, …’ı tanımadığını, şu an davacının iş yerinde çalıştığını, daha önce …’in iş yerinde çalıştığını, …’in iş yerinde yani … Ürünleri isimli iş yerinde çalışırken 2011 yılından 2012 yılının ortalarına kadar Nedim Güven’in iş yerinden traktöre mal yüklediğini, traktörü kullanan kişinin adının … olduğunu, bu malların …’a gönderildiğini, yaklaşık 18-20 sefer traktörle …’ in …’a mal gönderdiğini, bu malların MDF, MDF Lam, sunta mallar olduğunu, malı traktörcüye teslim ettiklerini, irsaliyeyi ve faturayı traktörcünün eline verip gönderdiklerini, traktörcü malı indirdiğinde malı sayıp irsaliye ve faturaya uygun olup olmadığı kontrol edildiğini, irsaliye ve faturanın malın davalının iş yerinde kaldığını, imzalı bir suretinin tekrar kendilerine gönderilmediğini, uygulamanın bu şekilde olduğunu, genelde bu şekilde çalışıldığını beyan etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; nakliyecilik yaptığını, …’in sanayi sitesinde ağaç işleriyle ilgili işlerinin olduğunu, daha sonra işyerinin Organize Sanayi Bölgesine taşındığını,2011 yılından başlayarak bir buçuk yıl boyunca 15-20 sefer …’in iş yerinden …’ın iş yerine Sunta ve genelde MDF malzemesi taşıdığını, taşıma yaptığı aracın traktör olduğunu, malları teslim ettiğinde …’tan imza almadığını ancak … malı gönderirken malın faturasını ve irsaliyesini kestiğini, …’a malı teslim ettikten sonra fatura ve irsaliyeyi …’ın muhasebecisine teslim ettiğini, yaptığı nakliye işi nedeniylede ücretini …’tan aldığını, …’den ücret almadığını beyan etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında;…’in yanında çalıştığını, davalı … ile … arasında ticari iş ilişkisi olduğunu, ***in davacıya mal sattığını, malların bedelini talep etmek üzere birkaç defa davalının yanına gittiğini, bugün yarın diye geçiştirdiğini, bir keresinde istediğinde “sen Ramazan’da kaymak mı satıyorsun herkesin işi iyi de yaz da bizim ki mi kış bekle ödeyeceğiz” dediğini, daha sonra … alacağını istemek için davalının yanına kendisinin gittiğini, ne yaptığını sorduğunda Allah bana ben sana dediğini söylediğini, bu malları davalıya satarken davalı bir keresinde yanlarına geldiğini teşekkür ettiğini “daha önce tekelcilik olduğunu, siz bu malı satmaya başladınız ben para kazandım, size teşekkür ediyorum” dediğini, sattıkları mallara karşı faturalar tanzim ettiklerini, teslim etmeden satmadıkları bir malın faturasını kesmesi halinde deposunun eksi verdiğini, o nedenle ne kadar mal satıp teslim edilmişse o miktarda fatura kestiğini, fatura kesip de teslim etmedikleri mal olmadığını davalıya gönderilen malları … diye bir traktörcü ile taşıtıp davalıya gönderdiklerini, davalının çoğu zaman telefon ettiğinde şu kadar mal gönder dediğini, traktör ile gönderdiklerini, gönderirken bir irsaliye kesildiğini, davalı gelip de mal beğenip almadığını, traktörcü irsaliyelerin çoğuna malı teslim aldım diye davalıya imza attırmadığını, faturaları sonradan kestiklerini, davalı telefonla mal sipariş edince irsaliye düzenleyip bir suretini traktörcüye verdiklerini, traktörcü malı götürüp davalıya teslim ettiğini, elindeki irsaliye suretini de davalıya teslim ettiğini, kalan alt suretinden birkaç gün sonra fatura düzenleyip gönderdiklerini, davalı ile de diğer müşterilerle de bu şekilde çalıştıklarını davalı kendilerine geldiğinde örneğin 5 liralık çek senet ödemesi yaptığında piyasadan evraklarım dönmedi, geldiğinde vereceğim dediğinde güven ilişkisine dayanarak ona 10 liralık mal verdiklerini, …’in neden alacağını davacıya temlik ettiğini bilmediğini, beyan etmiştir.
Davalı tanığı … beyanında; serbest muhasebe bürosunda çalıştığını, davalı …’ın muhasebe işlerine baktığını, davalının gönderdiği faturaları alıp ticari defterlerine işlediğini, vergi dairesine bildirimde bulunduklarını, 2012 yıl içerisinde davalının gönderdiği faturaları alıp defterlerine işlediklerine, vergi dairesine de beyanda bulunduklarını, bu faturalar … Ürünleri – … tarafından kesilen faturalar olduğunu, davalı kendilerine bu faturalara konu malların kendilerine teslim edilmediğini, bu faturaları iptal edip edemeyeceklerini, iade edilip edilemeyeceğini sorduğunu, kendisinin de faturaları deftere işlediklerini, beyanname verdiklerini, iade edemeyeceklerini, süresi geçtiği için iadesinin mümkün olmayacağını söylediğini, faturaya konu malların davalıya teslim edilip edilmediğini bilmediğini, davalı ile aynı işyerinde çalışmadığını, dışarıda serbest muhasebeci yanında davalının defterlerini tuttuğunu, davalının sadece malları teslim almadığını söylediğini,aynı yılın faturaları o dönem kapanmadığı müddetçe düzeltilebileceğini, davalının düzeltme isteği dönemde hesap döneminin kapatılmış olduğunu, bu nedenle düzeltme yapılmasının mümkün olmadığını, 2012 yılı sonunda yapılan havalerle ilgili bilgi sahibi olmadığını kendisinden başka çalışanların da olduğunu, … *** firması dışında başka firması ile ilgili düzeltme iadesi talebinde bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı tanığı … beyanında; davalı olan babasının yanında çalıştığını, … … Ürünleri firması adı altında sunta, medefe gibi malzeme satışı yaptığını, davalı da çelik kapı imalatı yaptığını, bu nedenle …’den ve onun dışında başka kişilerden mal alımı yapıldığını, genelde mal alımına kendisinin veya çalışanlardan herhangi birisisinin ilgilendiğini, sipariş verdiklerinde kamyonla malın geldiğini, irsaliyeye ve teslim fişine malları aldıklarına dair imza atıldığını, imzasız mal tesliminin hiç olmadığını, arabada mal gelirken hassas malzeme olduğu için kırılabildiğini, veya yanlış malzeme gelebildiğini, kamyoncunun ben teslim ettim diyebildiğini,bu nedenle sıkıntı yaşanmasın diye sayarak, imzalayarak aldıklarını, bazen faturanın önce geldiğini, malın yolda olduğunu, bazen de malın önce gelip faturanın arkasından geldiğini, bazen elektrik kesik olduğunu, fatura yazılamadığını, öyle durumda depo çıkış fişine imza attıklarını, faturanın arkasından kesildiğini, fatura geldiğinde muhasebeciye gönderdiklerini ve kaydedildiğini, … ile 2011, 2012 yıllarında çalıştıklarını, tahminen 2012 yılında fatura geldiği halde mal gelmediğini, iyiniyet ve güven ilişkisine dayanarak beklediklerini, yaklaşık 1 ay bekleyip malın gelmediğini, ondan sonra muhasebeciye faturaları iade edelim dediklerini, faturalar ve ödemeler sık sık olduğu için hangi faturanın karşılığı malın gelmediğini bilemeyeceğini, sadece 2012 yılının hangi ayında fatura gelip de mal gelmediğini söyleyemeyeceğini, örneğin 300 tane mal istenmesine rağmen 100 adet malın geldiğini, ancak faturanın 300 adet üzerinden düzenlendiğini, 2012 yılında mal teslim edilmediği halde kesilen faturaları 2013 yılına nasıl devrederiz dediklerini, muhasebeciler bu faturalar süresi geçti, iade edilmez dediklerini, tam olarak nasıl yapıldığını bilmediğini, ancak bu faturaların çıkışını göstermek için …’e fatura bedellerinin havalesinin yapıldı gibi gösterildiğini, ama gerçekte bir havale yapılmadığını, bu şekilde 2012 yılının hesaplarının sıfırlandığını, ellerinde bu mal olmadığı için mecbur bu faturaların çıkışını göstermek zorunda olduklarını, …’in işyerinden kendilerine mal geldiğinde nakliyeci irsaliye getirirse imza atıldığını, getirmezse atılmadığını, imza ile teslim fişi ile çalışırız dediğini, firmalar …’in firması değil, diğer firmalar olduğunu, … mal getirdiğinde irsaliye getirmediğini, imza da atılmadığını, …’den malı tek bir şoför mü getiriyor, değişik kişiler mi getiriyor onu bilmediğini, şoförlerle işçilerin muhatap olduğunu beyan etmiştir.
Delillerin toplanmasından sonra dosya ve dava dışı temlik veren … ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Erciyes Üniversitesi Muhasebe Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. *** yaptığı inceleme sonucu düzenlediği 07.01.2015 tarihli raporunda, tarafların ticari kayıtlarının ve dosyadaki belgelerin incelenmesi sonucu, mevcut dosya kapsamına göre …’ in davalıdan 7.119,07 TL alacaklı olduğunu, dolayısıyla davacıya temlik edilen alacağın da 7.119,07 TL olduğu, takip öncesi iç in işlemiş faizin söz konusu olmadığı kanaatine varıldığını belirlemiştir.
Dosya kapsamı, bilirkişi raporuna yapılan itirazlar, dikkate alınarak bilirkişi Ahmet Doğan’ ın milletvekili seçimlerinde aday olması bilirkişilik görevinden istifa etmesi de dikkate alınarak yeniden bilirkişi tayin edilerek dosya ve sunulan kayıtlar ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi Ramazan Özer yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonucu düzenlediği 21.09.2015 tarihli raporunda; davalı ve …’ in defterlerinin açılış tasdiklerinin tam ve zamanında yapılmış olduğunu, ancak davalı ve …’ in 2011 yılı defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmadığını, bu nedenle defterlerinin kendileri lehine delil olamayacağını, defterlerinde fatura kayıtlarının doğru ve usulüne uygun yapılmış olduğunu, ancak tahsilat kayıtlarının rastgele yapılmış olduğunu, davalının …’ den 127.143,53 TL mal alışı olduğunu, alışlarına karşılık 59.370,00 TL çek ve senetlerle ödeme yaptığını, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan tutarın 67.773,53 TL olduğunu, …’ in davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair herhangi bir belgeye rastlanmadığını belirlemiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre, davalının temlik eden …’ e 7.770,00 TL borçlu olduğu, davalıya ait ticari defterlerin incelenmesi ile sabit olmuştur. Ticari defterler usulüne uygun olarak tutulmasa bile, ticari defterlerdeki kayıtlar sahibi aleyhine delil teşkil eder. Davalı yargılama sırasında ticari defterlerinde borç olarak gözüken 7.770,00 TL tutarında borçlu olmadığını ispat edememiştir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine 7.770,00 TL asıl alacak yönünden icra takibinin devamına, mahkememizin 18.11.2015 tarih 2014/376 Esas 2015/1113 Karar sayılı ilamı ile karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 01.06.2020 tarih 2019/3164 Esas 2020/699 Karar sayılı ilamı ile “Dava fatura alacağının ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece deliller toplandıktan sonra ilk bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 07.01.2015 tarihli ilk bilirkişi raporunda takip tarihi itibarı ile alacak 7.119,07 TL olarak belirlenmiştir. Bu rapora itiraz üzerine bu kez başka 2. bir bilirkişiden 21.09.2015 tarihli rapor alınmış bu raporda ise alacak 67.773,53 TL olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla her iki rapor arasında alacağın miktarı bakımından 60.654,46 TL fark ortaya çıkmıştır. Her iki rapor arasında belirtilen şekilde çelişki olmasına karşın mahkemece bu çelişki giderilmeksizin ilk bilirkişi raporunda belirtilen miktar hükme esas alınmıştır. İlk rapor sonrası yeni rapor alınıp ilk rapora geri dönülerek karar verilmesi yerinde olmayıp bu çelişkinin giderilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu hususlara dikkat edilemeksizin ilk bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması yerinde olmadığı gibi ilk bilirkişi raporundaki miktar 7.119,07 TL olmasına karşın mahkemece 7.770,00 TL üzerinden davanın kabülüne karar verilmiş olup bu husus da bozmayı gerektirmiştir. Gerekçesi ile kararın bozulmasına,” karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılamada; dosya kapsamı, tarafların beyan ve itirazları, uyulan Yargıtay bozma ilamında ileri sürülen gerekçeler de nazara alınarak, *** tarihli bilirkişi raporu ile *** tarihli bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için, dosyanın daha önce dosyamızda bilirkişi olarak görev almayan ayrı bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve raporlara karşı yapılan itirazların incelenip değerlendirilmesi ve neticede davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının, alacaklı ise ne kadar alacaklı olduğunun tespiti bakımından rapor alınmış olup, Mali Müşavir Bağımsız Denetçi……………. yaptığı inceleme ve hesaplamalar sonucu düzenlediği 14/04/2021 tarihli raporunda, dava dışı …’in davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı davalıdan alacağını 01.03.2013 tarihli temlik sözleşmesi ile davacıya devir ettiğini, temlik sözleşmesine konu edilen ve dava dışı … tarafından davalıya düzenlenen toplam 127.143,53 TL. tutarındaki faturanın davacı tarafından Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün … esa sayılı icra dosyası üzerinden alacak takibine konu edildiğini, davalı ödemesinin (59.370,00 TL.) tenzil edilmek suretiyle kalan 67.773,53 TL. tutarındaki bakiyesinin davalıdan talep edildiğini, dava dosyası içerisinde bulunan belge ve bilgiler dahilinde dava dışı … ve davalı defterleri incelenmek suretiyle iki adet bilirkişi raporu düzenlendiğini, ilk bilirkişi raporunun Yrd. Doç. Dr. …… tarafından hazırlandığı ve dava dışı … defterlerinde bulunan 180.024,02 TL. davalı ödemesinin kabul edilmek suretiyle …’in 7.119,07 TL. davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini, tespit dayanağı olan dava dışı … defterlerindeki toplam 180.024,02 TL davalı ödemesinin davalı defterlerinde kaydının bulunmadığını ve dayanak belgelerinin talep edilmesine rağmen ibrazının yapılamaması nedeniyle ödemelerin dayanaksız kaldığını, ancak ilk bilirkişi raporunda bu ödemelerin davalı lehine kabul edilmesi nedeniyle Mali Müşavir …. tarafından düzenlenen rapor ile arasında farkın oluşturduğu, ikinci bilirkişi raporunda davalı tarafından dayanak belgeler dahilinde dava dışı …’e yapılan toplam 59.370,00 TL. tutarındaki ödemeler dikkate alınmak suretiyle takip konusu toplam 127.143,53 TL. tutarındaki faturadan davalı ödemesinin tenzil edilmesi sonucunda (127.143,53 TL. – 59.370,00 TL.= 67.773,53 TL.) dava dışı …’in 67.773,53 TL. davalıdan alacaklı olduğu, dolayısı ile temlik sözleşmesi gereği bu tutarın davacı alacağı olduğu, dava dosyasının ve düzenlenen iki ayrı bilirkişi raporunun değerlendirilmesi neticesinde, dava dışı … ve davalının defterlerinde birbirleri adına açmış oldukları hesaplara işlemiş oldukları ödeme kayıtlarının birbirlerini doğrulamadığı her iki tarafında birbirlerini doğrulamayan ödeme kayıtlarının dayanak belgesinin bulunmaması nedeniyle hesaplamalara dahil edilmemesi gerektiği, dava dışı … tarafından takip konusu yapılan toplam 127.143,53 TL. tutarında faturanın taraf defterlerinde mevcut olduğu, görülen davada taraflara ödeme belgelerinin dayanakları ile birlikte dava dosyasına sunulması talep edilmiş ve davalı tarafından toplam 59.370,00 TL tutarından ödemenin dava dışı …’e yapıldığının belgelendirildiği, diğer ödemelere ilişkin herhangi bir belge ibrazında bulunulmadığı, bu ödemelerin dava dilekçesinde davacı tarafından kabul edilmesi nedeniyle dava dışı … tarafından davalıya düzenlenen toplam 127.143,53 TL tutarındaki faturalardan davalının dayanak belgeler dahilinde yapmış olduğu 59.370,00 TL ödemenin tenzili halinde dava dışı …’in (127.143,53 TL – 59.370,60 TL.= 67.773,53 TL.) davalıdan alacaklı olduğu, söz konusu alacağın davacıya temlik edilmesi nedeniyle davacının 67.773,53 TL davalıdan alacaklı olduğu, bu tutarın takip tutarı ile aynı olduğu, sonucuna varıldığını belirlemiştir.
Dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporuna yapılan itirazlar sunulan kayıt ve belgeler nazara alınarak bilirkişiden ek rapor alınmış olup Mali Müşavir bilirkişi ……. yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonucu düzenlediği 07.09.2021 tarihli ek raporunda, tarafların 14.04.2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazları aynı raporun inceleme kısmında ayrıntılı bir şekilde incelenmekle birlikte tarafların itirazlarının yeni bir dayanak belgeye bağlı olmaması nedeniyle itiraz konusu bilirkişi raporunun sonuç kısmını değiştirecek mahiyette olmadığını, davacının takipten kaynaklı faiz talebinin dava dışı …’in alacağını, davacıya temlik etmesi, temlik edenin ve davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belge bulunmaması nedeniyle takip öncesine ilişkin işlemiş faiz hesabının yapılamayacağını belirtmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 01.06.2020 tarih 2019/3164 Esas 2020/699 Karar sayılı bozma ilamında belirtilen gerekçeler ve sunulan kayıt ve belgeler ile tarafların ticari defter ve kayıtları dikkate alınarak yeniden ayrı bir bilirkişiden alınan rapor dikkate alındığında, Mali Müşavir Bilirkişi ,,,,, tarafından bozma sonrası düzenlenen raporun içeriği itibarı ile mahkememizce de karar vermeye yeterli, gerekçeli olup dosya içeriğine uygun görüldüğü, dava dışı … defterlerinde bulunan 180.024,02 TL davalı ödemesinin davalı defterlerinde kaydının bulunmadığı, dayanak belgelerinin talep edilmesine rağmen ibraz edilmediği, ödemelerin dayanaksız kaldığı, temlik eden ile davalı defterlerinin birbirini doğrulayan kayıtlarına göre temlik eden Nedimin 127.143,53TL faturadan kaynaklı alacağının bulunduğu, davalı tarafından dayanak belgeler dahilinde dava dışı …’e yapılan ödemenin 59.370,00 TL olduğu, takip konusu toplam 127.143,53 TL tutarındaki faturadan davalı ödemesinin tenzil edilmesi sonucunda (127.143,53 TL – 59.370,00 TL.= 67.773,53 TL.) dava dışı …’in davalıdan 67.773,53 TL alacaklı olduğu, temlik sözleşmesi gereği bu tutarın davacı alacağı olduğu, davalı tarafından toplam 59.370,00 TL tutarından ödemenin dava dışı …’e yapıldığının belgelendirildiği, diğer ödemelere ilişkin herhangi bir belge ibrazında bulunulmadığı, söz konusu alacağın davacıya temlik edilmesi nedeniyle davacının 67.773,53 TL davalıdan alacaklı olduğu, TBK 117.maddesi uyarınca takipten önce davalının temerrüte düşürüldüğüne dair bir belgenin ve tebligatın olmaması nedeniyle davalının takip tarihi itibarı ile temerrüte düştüğü sonuç ve kanaatine varılmakla davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile Kayseri 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın 67.773,53-TL asıl alacak yönünden iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, itirazın iptaline karar verilen 67.773,53-TL’nin kayıtlara dayalı hesap edilebilir bir alacak olması nedeni ile %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının reddedilen kısım yönünden takipte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
1-Kayseri 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile asıl alacak 67.773,53-TL yönünden icra takibinin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen 67.773,53-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacının reddedilen kısım yönünden takipte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 4.629,60 TL karar harcından peşin alınan 1.248,45 TL harcın mahsubuna bakiye 3.381,15 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL Başvurma harcı 1.248,45 TL peşin harç, 1.642,99 TL posta giderleri ve bilirkişi ücretleri toplam 2.915,74 TL yargılama giderinin kabul-red oranı dikkate alınarak 2.682,48 TL ile AAÜT. uyarınca belirlenen 9.610,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, diğer kısımların davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Reddedilen kısım yönünden AAÜT gereğince 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde taraflarca numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
8- Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021

Katip …

Hakim …