Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/729 E. 2021/1014 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ***Esas – *** Karar
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI :***
VEKİLİ : Av.

DAVALI :***
VEKİLİ : Av. ***

DAVA :Tazminat (Ticari Nitelikteki Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***
Mahkememize açılan Tazminat (Ticari Nitelikteki Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Kayseri ilinde uzun yıllardır sağlık sektöründe hizmet verdiğini, davacının sağlık sektöründe hizmet vermesinden dolayı, hastane binasının tüm donanımlarını en iyi şekilde tasarlattığını, tüm cihazların bakımları, tamiratları vs. gibi hususlar için de her zaman en iyi ekiplerle çalışmaya gayret gösterdiğini, davacının hastane binasının elektrik bakımı, arızaların ivedilikle giderilmesi için de 2017 yılının ikinci altı aylık döneminden beri davalı ile çalıştığını, taahhüt edilen tüm bedellerin de düzenli olarak davalıya ödendiğini, davacının davalıya ödediği yıllık ücret karşılığında, davalının davacıya ait hastane binasının tüm elektrik tesisatlarının bakımı, tadilatlarını düzenli aralıklarla yapma konusundaki teklifi de kabul ettiğini, davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi neticesinde, davacı kurumun hastane binasında elektrik tesisatlarından kaynaklı birçok sıkıntı yaşandığını, aynı zamanda bir çok ceza, bakım gideri de ödemek zorunda kaldığını, davalı tarafından, davacının yıllık olarak tüm elektrik donanımlarının düzenli aralıklarla kontrol edileceği, davacı bünyesinde yaşanan tüm elektrik arızalarında ivedilikle tadilatların yapılacağına dair taahhüt verdiğini, ancak davalının kurum bünyesindeki gerekli bakımlar yapılmadığından dolayı davacı kurumun birçok ceza ile muhatap olmak zorunda kaldığını, ayrıca davalı ile yapılan sözleşme gereği, ilgili dönemler için gerekli bakımlar yapılmadığından dolayı da hastane bünyesinde günümüz itibariyle de arızalar yaşanmaya başladığını, kurum tarafından birçok defa reaktif ceza bedelleri ödendiğini, reaktif ceza bedelinin, bir tüketicinin aktif elektrikten hariç olarak, elektrik sisteminin şebekeden çektiği düzensiz güç için gündeme gelen bedel olduğunu, daha açık bir anlatımla, abonelik başında belirlenen güç sınırına göre, bunu aşan bir güç çekildiği hallerde, çektiği bu yüksek elektrik sisteme geri verildiğinde, sistemin düzeninde asimetri yarattığını ve özetle sisteme zarar verdiğini, genellikle yüksek elektrik kullanan Orta Gerilim aboneliklerinde yani Orta ve büyük ölçekli işletmelerde, üretim alanlarında genellikle motor gibi manyetik alanla çalışan makinelerin bulunduğu tesislerde elektrik sözleşme gücü 9 KW ve üzeri olduğunu, 9 KW üzeri elektrik kullanım sözleşmesi imzalamış işletmelerde, elektrik dağıtıcı firmanın reaktif oranına bir limit getirdiğini, bu limitin aşılması durumunda ise kullanıcının ceza ödemekle mükellef olduğunu, 9 KW ve üzeri aboneliklerde “Kompanzasyon sisteminin” kurulmasının şart koşulduğunu, Reaktif Güç Kompanzasyonu kullanıldığı taktirde sisteminiziz reaktif elektrik çekimini minimuma indirgediğini, Kompanzasyon sisteminin uzman kişiler tarafından ihtiyaca göre tasarlanması ve bu tasarıma göre düzenlenmesi, belirli aralıklarda kontrollerinin yapılması, ayrıca trafo sistemine de düzenli bakımların yapılması gerektiğini, davacı şirketin 2020 yılı içerisinde Mayıs ayında 6.647,99 TL, Haziran ayında 9.046,43 TL ve Temmuz ayında 29.560,38 TL reaktif ceza bedeli ödediğini, ayrıca davacı kuruma yazılan reaktif ceza bedelleri sonrası, elektrik pano odasının reaktif cezası almaması için yapılan bakım ve masrafları içinde 18.880,01 TL (pano) bir bedel ödendiğini, davacının, davalı ile “hastane elektrik bakımı” konusunda anlaşma yaptığını, kurum elektrik sisteminde gerekli bakımlar yapılmadığından, yani kusurlu hizmetinden dolayı, 2020 yılı içerisinde de birçok bakım bedeli ve ceza ödemek zorunda kaldığını, taraflar arasında yapılan taahhütnameye ilişkin, davacı nezdinde oluşan zararlardan dolayı ödenen bedellerin miktarlarının hesabı uzmanlığı gerektirdiğinden dolayı, bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak ve bilirkişi incelemesi neticesinde artırılmak üzere davalının kusurla hizmetinden dolayı uğranılan zarar olan reaktif ceza bedeli için 100,00 TL ve arıza bakım giderleri için 100,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 200,00 TL’nin davalı taraftan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin davalıya tebliğinin usulsüz olduğunu ve cevap süresinin öğrenme ile başladığını, davacı şirketin ceza yediği dönemde davacı ile davalı arasında geçerli bir hizmet alım sözleşmesinin bulunmadığını, davalının yeni sözleşme için bir çok kez davacı yanla sözlü olarak ve whatsapp üzerinden görüştüğünü, lakin bir dönüş alamadığını, davacı ile davalı arasında önceki dönemlerde yapılan sözleşmelerin hiçbirinde de kompanzasyon panosunun bakımı ile ilgili bir anlaşma olmadığını, ceza olaylarının gerçekleşmesi akabinde davalıya dönüş yapıldığını ve davalının da özerine düşen sorumluluğu ve yükümlülüğü yerine getirdiğini, davalının arıza bakımları ile ilgili olarak davacı ile çalıştığını, belirtildiği üzere kompanzasyon bakım konusunda bir mutabakat sağlanmadığını ve davalının bir sorumluluğu bulunmadığını, davalının dönem dönem bu hastaneyi denetlediğinde kompanzasyon panosu ile ilgili günlük elektrik sayacı üzerinden endekslerin takibinin yapılması gerektiğini teknik servis yetkilisi ***’a özellikle söylediğini, 2020 yılı Mart ayında davalının kompanzasyon panolarının bakımının yapılması gerektiğini, aksi halde davacının cezai durumla karşılaşabileceğini beyan ettiğini, bunun üzerine davacının davalıdan teklif istediğini, davalının da 12/03/2020 günü saat 12:05’de whatsapp üzerinden teknik personel sorumlusu ***’a ilettiğini, teklif bedelinin 34.399,91TL olduğunu, harmonik filtreli kompanzasyon panosu ile ilgili olduğunu, yetkili teknik personelin hastane yönetimi ile görüşeceğini beyan ettiklerini ve akabinde davalıya bir dönüş olmadığını, adı geçen teknik personelin, 2020 mayıs ayının sonunda reaktif ceza yediklerini, hizmet alının elektrik dağıtım şirketinden uyarı aldıklarını ve bir defaya mahsus olmak üzere bu cezanın elektrik dağıtım şirketince üstlenildiğini davalıya bildirdiklerini, davalıdan tekliflerinde yer alan harmonik filtrenin çıkartılarak mevcut tesisin ürünlerinin değiştirilmesi hususunda revize teklif talep edildiğini, davalının da buna bağlı olarak yeni whatsapp üzerinden *** tarihinde saat 14:00’te 18.880,00 TL bedelli revize teklifi gönderdiğini, teklifin onaylanmasının ardından *** tarihinde davalının revize teklifine bağlı kalarak tadilatı tamamladığını, ve sistemi devreye aldığını, sistemin doğru çalıştığını reaktif güç kontrol rolesi üzerinde gerekli testleri yaparak, kapasitif tüketimin %1,1 reaktif tüketiminin %5,7 olduğunu ve bu değerlerin ceza sınırlarının çok altında olduğunu tespit ettiğini, normal şartlarda cezaya düşülmesi için toplam kapasitif tüketiminin %15’ini geçmesi gerektiğini, bu durum reaktif tüketimde ise toplam aktif tüketimin %20’sini geçmesi ile gerçekleştiğini, yapılan tadilat neticesinde davacı şirketin kapasitif veya reaktif cezaya düşmesinin mümkün olmadığını, davalının işi teslim ettikten sonra teknik personele panonun günlük olarak rutin bir şekilde endekslerinin takip edilmesi gerektiğini özellikle beyan ettiğini, çünkü panonun günlük olarak takip edilmesinin davalının sorumluluğunda olduğunu, 06/08/2020 günü saat 08:51’de davacının teknik personelinin davalının whatsappı üzerinden reaktif güç kontrol rolesinin kapasitif ve reaktif çalışma yüzdelik oranlarını gösteren fotoğrafı gönderdiğini, mezkur fotoğrafta kapasitif tüketimin oranının %0,1 ve reaktif tüketimin oranının %21,6 olduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine aynı tarihte saat 09:29’da reaktif güç kontrol rolesinin 6 kademesini besleyen kontrol sigortasının açma yaptığı tespit edildiğini, tekrar sigortayı devreye alarak sistemin normal çalışma moduna döndürüldüğünü, *** tarihinde bu konu ile ilgili hastane müdürü olan Dr. ***, teknik personel *** ve davalı dava konusu olay ile ilgili teknik görüşmeler yaptığını, davalının reaktif güç kompanzasyon panosunu günlük takip edilmesi gerektiğini, hatta Kayseri ve Civarı Elektrik Şirketi bünyesinde kendilerine verilen uzaktan okuma izleme şifrelerinin olduğunu, bunu düzenli olarak sayaç endekslerini takip edebileceklerini davacıya bildirdiğini, bunun üzerine davacının davalıdan reaktif güç kompanzasyon panosunu günlük takibini de kapsayacak şekilde teklif istediğini, davalının da whatsapp üzerinden *** tarihinde ilgili teklifini gönderdiğini, lakin yine de davacı yandan bir dönüş alamadığını, davacının, davalı tadilat yaptığı halde günlük kontrolü sağlamadığı için ikinci kez cezaya düştüğünü, bu cezaya düşmelerinin asıl sebebinin davacı yanca denetimin yapılmaması ve elektrik faturaları geç düştüğü için tadilat yapılan dönemde oluşan reaktif cezanın bir süre kullanımdan sonra geçmişten gelen cezayı ancak aktif tüketimin artması ile kapatabilmesinden kaynaklandığını, bu durumun ise tadilatla alakası olmadığını, davacının yükümlülüklerini ve sorumluluklarını zamanında yerine getirmemesi ile ilgisi olduğunu, yani davalıya yüklenecek bir kusur bulunmadığını, çünkü davalının, *** tarihinde sistemin normal çalıştığını ve değerlerin %1,1 kapasitif, %5,7 reaktif olduğunu tespit ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Sakarya Elektrik Perakende Satış A.Ş.’ye müzekkere yazılarak, Kayseri Erciyes Sağlık Hizmetleri Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 2017 yılı 6. ayından sonra tarihli olmak üzere *** tarihine kadar ödemiş olduğu reaktif ceza bedeline ait ceza tutanakları, dayanak belgeleri ve ödeme belgeleri celp edilmiştir.
Mimarsinan Vergi Dairesi’nden davalının tacir olup olmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabı ile; davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu görülmüştür.
Erciyes Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davacının 2017 yılı Aralık ayına, 2018 yılı Aralık ayına ve 2019 yılı 10. ayına ilişkin Form BA (Büyük Alış) formları celp edilmiştir.
Gevher Nesibe Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davalının 2017 yılı Aralık ayına, 2018 yılı Aralık ayına ve 2019 yılı 10. ayına ilişkin Form BS (Büyük Satış) formları celp edilmiştir.
19/03/2021 tarihli duruşmada davacı tanıkları *** ve *** dinlenilmiştir.
Mahallinde *** günü keşif yapılmış, keşif mahallinde bir elektrik mühendisi, bir mali müşavir ve bir Ticaret Hukuku’nda nitelikli hesap uzmanı bilirkişi hazır bulundurulmuş, *** tarihli rapor da özetle;
-Davalı ile davacı arasında bakımla ilgili herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını ancak 2017-2018-2019 yıllarını kapsayan davalının davacı tarafa kesmiş olduğu yıllık bakımı içeren faturaların bulunduğu dolayısıyla davalının davacıya arıza ve bakım hizmeti verdiğinin anlaşıldığını,
-Reaktif ceza bedellerin ve ödemelerin davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu,
-Kapasitif ve Endüktif enerjinin günlük takip edilmesi gerektiğini, sorumluluğun bakımcı firmaya ait olduğunu gösteren herhangi bir belgenin bulunmaması, davalının hastanenin bakımını yaparken belli zamanlarda veya arıza durumlarında hastaneye gelerek tamirat veya bakımını yapması, hastanede devamlı eleman bulundurmasını gerektiren bir sözleşme veya belge olmaması dolayısıyla davalıdan talep edilebilecek reaktif ceza bedeli ve arıza bakım gideri bulunmadığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, ticari nitelikteki eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili, taraflar arasında, davacıya ait iş yerinin elektronik panosunun günlük bakımı, takibi, arızaların giderilmesi hususunda taraflar arasında sözleşme kurulduğunu, söz konusu sözleşmede davalının ediminin elektrik panosu bakım ve onarım işi olduğunu, davacının ediminin ise para ödeme borcu olduğunu ileri sürmektedir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakta olup, HMK’nun 33.maddesi uyarınca yapılan hukuki nitelemede taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu, davacının işveren, davalının yüklenici olduğu sonucuna varılmıştır.
Celp edilen vergi kayıtlarına göre davalının bilanço usulüne göre defter tutan tacir olduğu, işbu davanın TTK’nun 4.maddesi uyarınca nıspi ticari dava olduğu ve mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasında, davacıya ait iş yerinin elektronik panosunun günlük bakımı, takibi, arızaların giderilmesi hususunda taraflar arasında sözleşme kurulduğunu, davalının edimini yerine getirmediğini, kompanzasyon sistemini kurmadığını, bu nedenle davacının reaktif ceza bedeli ödemek zorunda kaldığını belirterek, davacının ödediği reaktif ceza bedeli için şimdilik 100,00 TL ve 2020 yılı içinde yapılan bakım bedeli için şimdilik 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı taraf, gerek dava konusu cezaların kesildiği dönemde gerekse önceki dönemde taraflar arasında kompanzasyon panosunun bakımı ile ilgili bir sözleşme kurulmadığını iddia etmektedir.
TMK’nun 6.maddesi uyarınca, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat ile yükümlüdür. Davacı tarafın dava dilekçesinin ekinde sunduğu belgelerin incelenmesinde davalının davacıya 3 adet fatura düzenlediği, bunlardan ilkinin 2017 yılı 12.ayına ilişkin olup, fatura içeriğine göre 6 aylık bakım hizmetinin verildiği, ikinci faturanın 2018 yılı 12.ayına ilişkin olup, fatura içeriğine göre 1 yıllık bakım hizmetinin verildiği, üçüncü faturanın 2019 yılı 10.ayına ilişkin olup, fatura içeriğine göre 1 yıllık bakım hizmetinin verildiği görülmektedir. İlk iki fatura dönem itibari ile somut uyuşmazlığı ilgilendirmemektedir. Üçüncü (son) faturanın tarihi *** olup, öncelikle bu faturanın 2019 yılı içinde verilen hizmeti mi kapsadığı yoksa fatura tarihinden itibaren ileriye dönük verilecek bir yıllık bakım hizmetini mi kapsadığı üzerinde durmak gerekir. Davacı vekili, 07/10/2019 tarihli faturanın ileriye dönük 1 yılı yani *** tarihine kadar verilecek bakım hizmetini kapsadığını ileri sürmediği gibi 19/03/2021 tarihli celsede dinlenen davacı tanığı ***, davacıya ait iş yerinde 2010 yılından beri SGK’lı olarak çalıştığını, tarafların yıllık olarak anlaştıklarını ve davalının her senenin sonunda ücretini aldığını beyan ettiği gibi aynı celsede dinlenen diğer davacı tanığı Taner Yılmaz, davacının 2019-2020 yılı elektrik ihalesini kendisinin kazandığını beyan etmiştir. Söz konusu tanık anlatımlarından üçüncü (son) faturanın 2019 yılının başından sonuna kadar verilen hizmete ilişkin olduğu sonucuna varılmıştır. Yine tanık ***, 2020 yılında davacıya kesilen dava konusu cezalar nedeni ile tarafların bir araya geldiğini, davalının arızaları parçaları ve sistemdeki arızaları ajandasına not ettiğini ve davacıya bir teklif vereceğini söylediğini ancak o aşamada tarafların bir fiyat üzerinde anlaşmadıklarını beyan etmiştir. Dinlenen tanık beyanları ile davacı aleyhinde reaktif cezalarının kesildiği 2020 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında reaktif cezalarına sebep olan durumun ortadan kaldırılması için taraflar arasında sözleşme kurulduğu ispatlanmadığı gibi davacının sunduğu yazılı deliller arasında da taraflar arasında da böyle bir sözleşme yoktur. Diğer taraftan davacı tanığı *** KCETAŞ’tan elektronik ortamda ücretsiz bir şekilde şifre alınması ve bu şifrenin davalıya verilmesi halinde davalının uzaktan bağlantı yaparak elektrik panosunun takip işinin yapmasının mümkün olduğunu beyan etmiştir. Davacı taraf, bu şifreyi aldığını ve davalıya verdiğini ileri sürmemiştir. Ayrıca davalı tarafça, aktif-reaktif-kapasitif sayaçların periyodik bakımına ilişkin *** başlangıç tarihli bir yıl süreli sözleşmenin hazırlanarak davacıya teklif metni olarak sunulduğu, davacının söz konusu teklifi kabul etmediği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Şayet taraflar arasında 2020 yılını kapsayan bir sözleşme olsa idi, davalının teklif vermesine gerek kalmaz idi.
Mahkememizce alınan *** tarihli bilirkişi raporunda özetle, taraflar arasında periyodik bakıma ilişkin bir sözleşme olduğu, davacının kendisine bakım için gönderilen faturaları kabul etmesi bakımından sözleşme mevcut olduğu ancak reaktif cezalarına sebep olan durumu izale etmek için gerekli olan kompanzasyon takip ve bakımına ilişkin yazılı veya sözlü olarak bir anlaşma olmadığı, dolayısıyla davacının bu kapsamda davalıya bu nedenle bir talepte bulunamayacağı yönünde görüş bildirilmiş, bilirkişi raporu dosya kapsamına ve yukarıda yapılan tüm açıklamalara uygun bulunmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olup, davacı vekilinin vekaletnamesinde yemin teklif etme yetkisinin olduğu görülmüş, *** tarihli celsede (2) numaralı ara karar ile davacı vekiline davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış ancak davacı tarafça davalıya yemin teklif edilmemiştir. İzah edilen nedenlerle davacının iddiasını ispatlayamadığı sonucuna varılmış ve sübut bulmayan davanın reddine dair mahkememizce aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/11/2021

Katip*** Hakim ***
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.