Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/669 E. 2022/542 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM :***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI :1-***
VEKİLİ : Av. ***
DAVALILAR :2- ***
3-***
VEKİLİ : Av.

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***
Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’un 38 … plakalı aracı ile … günü saat 15:30 sıralarında geri geri ters istikamette kontrolsüz olarak giderken karşıdan karşıya geçmeye çalışırken, davacı ***’e çarptığını, ağır yaralanan davacı ***’in vücut bütünlüğünde kalıcı hasar meydana geldiğini, davacının kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını ve kaza sonrası Özel Dünyam Hastanesi’ne kaldırıldığını ve ilk tedavi ile operasyonun bu hastanede gerçekleştirildiğini, sonrasında ise Kayseri Özel Memorial Hastanesi’nde ameliyat edildiğini, dava tarihi itibariyle de tedavisinin devam ettiğini, davacının kaza sonucunda ekonomik geleceğinin sarsıldığını, beden gücü kaybına ve maddi kayba uğradığını, hem çalışamadığını hem de tedavisi için masraf yaptığını ve yapmaya da devam ettiğini, davalı sigorta şirketinden sigorta poliçesi kapsamında maddi kayıpların tazmini istendiğini, fakat davalı şirketin *** tarihli yazısında uhdede olmayan evraklar talep ederek talebin geri çevrildiğini, davacının bu trafik kazası sonucunda iş yapabilme yeteneğini önemli bir şekilde azaldığını, gerek çalışmasında gerekse normal hayatında kaza öncesinde yapabileceği aktiviteyi yapabilmek için daha fazla efor sarf etmek zorunda kaldığını, yardım almadan hareket etmesinin mümkün olmadığını, davacının kaza sonrası tedavi süreci ve sonrasında halen elem ve ızdırap içinde olduğunu, davacının tedavisinin halen sürdüğünü, ilk ameliyatı ile platin tedavisi uygulandığını, daha sonra tekrar bir ameliyat geçirerek platinin çıkarıldığını, yaşadığı psikolojik travma nedeniyle sosyal ve iş hayatının sekteye uğradığını, kaza tarihinde 6 aylık olan oğlu Kuzey Çetinin davacı annenin tedavi sürecinde anne sevgi ve ilgisinden uzak kaldığını, davacının tedavi süreci ile yaşadığı travmadan dolayı sütten kesildiğini, yine geçirdiği ameliyat neticesinde uygulanan platin nedeniyle oğlunu kucağına almasının dahi yasaklandığını, tedavinin ilerleyen safhalarında egzersizler yapması gerekirken davayı konu kazaya benzer olaylar yaşama korkusundan evden dışarıya çıkamadığını belirterek şimdilik sürekli iş göremezlik tazminatı için 500,00 TL, geçici iş göremezlik tazminatı için 250,00 TL, tedavi giderleri için 250,00 TL olmak özere toplam 1.000,00TL’nin kazanın meydana geldiği 26/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen karar verilmesini, 50.000,00TL manevi tazminatın ise davalı …’dan tazminine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalıların üzerine bırakılmasına karar talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı *** Şti cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinin davalıya *** tarihinde tebliğ edildiği, davalının cevap süresinin uzatımı talebinde bulunmadığı, cevap süresinin son gününün *** olduğu, süresinden sonra verilen *** tarihli dilekçede davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı *** Ürünleri Turz. Gıda San. Ve Tic Ltd Şti’ye dava dilekçesinin … tarihinde tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Davalı …’a dava dilekçesinin *** tarihinde tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin *** Esas *** Karar sayılı dosyası celp edilmiştir.
Kayseri Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan … tarihli kaza tarihinden bu güne kadarki tüm kayıtları celp edilmiş, *** tarihli yazı cevabı ile; 38 … plakalı aracın *** tarihinde faturalı olarak … Ürünleri Turizm Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti adına tescilinin yapıldığı, kaza tarihinde de aynı şahıs adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Kayseri Dünyam Hastanesi’ne ve Kayseri Memorial Hastanesi’ne ayrı ayrı müzekkere yazılarak davacının … tarihinde trafik kazası nedeniyle yaralanmasından dolayı tüm tedavi evrakları celp edilmiştir.
Davacı ile davalılardan …’un ekonomik, sosyal ve gelir durumları araştırılmış, davacı ***’in Özel Dünyam Hastanesi’nde fizik tedavi bölümünde fizyo terapi teknikeri olarak çalıştığı, aylık gelirinin asgari ücret olduğu, haricen başka gelirinin olmadığı, kirada oturduğu, bakmakla sorumlu eşi ve bir çocuğunun olduğu, gayrı menkul ve menkul malı ile aracının olmadığı, davalı …’un bina görevlisi olarak çalıştığı, asgari ücret aldığı, bu iş dışında Toki’de bulunan dairesinden aylık 450,00 TL kira geliri olduğu, kira ödemediği, bakmakla yükümlü olduğu eşi ve üç çocuğunun olduğu, Toki’de bulunan dairesinden hariç başka mal varlığının olmadığı, fiziksel engelinin olmadığı bildirilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mühendisi *** 02/02/2021 tarihli raporunda özetle;
-38 … plakalı kamyonet sürücü …’un 100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu,
-Yaya ***’in kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı *** vekili ile davalılardan *** vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
Mahkememizin *** tarihli duruşmasında davacı tanıkları *** ve *** dinlenmiştir.
Maluliyet hususunda Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan rapor aldırılmış; *** tarihli raporda özetle; Altı (6) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 6 (altı) ay olduğu), Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya özür oranının %7 (yüzdeyedi) olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Maluliyet raporunun taraflara tebliğ edildiği, rapora karşı davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti vekilinin itiraz dilekçesi ve davalı *** A.Ş vekilinin beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra aktüerya hususunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişiden TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınması istenilmiştir. Hesap bilirkişisi *** *** tarihli raporunda özetle;
1-“6 Ay” Süreli Geçici İş Göremezlik Zararının;
%100 özür oranına göre (12.125,40 x %100) : 12.125,40 TL.
SGK GİG ödemesi mahsubu (12.125,40 – 7.524,53) : 4.600,87 TL olduğu, davacı
talebinin 250,00 TL. olduğu,
2- “%7” Özür Oranına Göre Sürekli İş Göremezlik Zararının;
İşlemiş dönem geliri 122.952,50 TL.
İşleyecek dönem geliri + 2.552.323,56 TL.
2.675.276,06 TL.
%7 özür oranına göre (2.675.276,06 x %7) : 187.269,32 TL. olduğu, davacı talebinin 500,00 TL. olduğu,
3- Davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararının toplam 191.870,19 TL. olduğu, 01.02.2019 kaza tarihinde sakatlık halinde kişi başına ZMMS poliçe teminat limitinin 360,000,00 TL, olduğu ve davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının teminat limiti kapsamında kaldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Aktüer taraflara tebliğ edildiği, rapora karşı davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti vekili ile davalı ***A.Ş. vekilinin itiraz dilekçesi sunduğu, davacı vekilinin talep artırım dilekçesi sunduğu, harcını yatırdığı, dilekçenin davalılara 31/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar … Şti ve *** vekilinin talep artırım dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesi ile … günü sürücü … sevk ve idaresindeki 37 *** plakalı aracın kendisine çarptığından bahisle 500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatın 250,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı 250,00 TL tedavi gideri talep etmiş ve davalı …’dan 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Davacı yargılama sırasında talebini arttırmıştır.
Ceza dosyası ve trafik kayıtları uyarınca *** firması ve sürücünün 38 *** plakalı araç sürücüsü … olduğu görülmüştür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Mahkememiz dosya kapsamında kusur raporu alınmıştır. Ceza dosyasında kaza tespit tutanağının düzenlenmediği anlaşılmıştır. Ceza dosyasına alınan kusur raporunda 38 *** plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu yaya davacınını ise kusurlu olmadığı değerlendirilmiş, ve sürücü *** taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ve karar istinaf sonrası kesinleşmiştir. Tüm dosya ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde 38 … plakalı araç sürücüsünün kontrolsüz bir şekilde geri geri manevra yaparken arkasından geçen yayaya çarptığı nedeni ile asli kusurlu olduğu davacı yayanın ise herhangi bir kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
– Mahkememizce maluliyet ait değerlendirmesinde;
Mahkememiz Erciyes Üniversitesi Üniversitesi Adli Tıp Başkanlığı bünyesinde rapor almıştır. kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. ( Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/3153 E,2021/2473 sayılı ilamı doğrultusunda) Anılan düzenlenme uyarınca mahkememizce rapor almıştır. Anılan raporu uyarınca davacının 6 ay süre ile geçici iş göremez olduğu %7 oranında malul olduğu anlaşılmıştır.
-Aktüerya hesabına dair değerlendirmede;
HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; TRH 2010 yaşam tablosu ve Yargıtay içtihatlarında kabul edilen progresif rant usulü (%10 arttırma-iskonto formülü ile) ile davacıların aktüer zarar hesabının yapılması ve kaçınılmaz tedavi giderleri tespiti hususunda hususlarında açıklamalı rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan rapor uygun olduğundan itibar görmüştür. Anılan rapor uyarınca davacının 6 ay geçici iş göremezlik nedeni ile 4.600,87 TL geçici iş göremezlik zararı ve %7 oranında malül olmasından kaynaklı sürekli iş göremezlik zararının 187.269,32 TL zararı bulunduğu ayrıca dosya kapsamında memorial hastanesinde düzenlenen 2 faturada göreceği üzere davacının 11.100,00 TL tedavi gideri ödediği ve 11.100,00 TL zararı olduğu anlaşılmıştır. Alınan rapor yöntemine uygun olduğundan esas kabul edilmiştir.
Mahkememizin kaçınılmaz tedavi gideri ve geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamı dışında olup olmadığına dair değerlendirmesinde;
2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ)
Bu halde kaçınılmaz tedavi giderinin ve geçici iş göremezlik tazminatının sigorta teminatı kapsamında olduğu kabulü gerekir.
Davalı …… Ltd. Şti ve …’un sorumluluğuna dair değerlendirmede;
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır.Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E. 2015/6031, K. 2015/13494)
Somut olayda, davalı … … Ltd. Şti. aracın maliki ve yaralanan olduğundan davalı … ise haksız fiil hükümleri çerçevesinden zarardan sorumludur.
– Manevi tazminata dair değerlendirmede;
Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda, ekonomik ve sosyal durum araştırması, kazanın oluş şekli, davalı kusur oranı çekilen ızdırap, davacının maluliyet oranı ve yukarıda açıklanan kıstaslar çerçevesinde davacı için 25.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu değerlendirilmiştir.
– Faize ait değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda davacı sigorta şirketine gerekli belgeleri tam olarak sunmadığından sigorta şirketi yönünden dava tarihinden temerrüde düşüldüğü ve diğer davalılar ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde olay tarihinde temerrüde düşüldüğü kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacının davalılar aleyhindeki maddi tazminat talebinin kabulü ile, geçici iş göremezlik zararı için 4.600,87 TL, kalıcı iş göremezlik zararı için 187.269,32 TL, tedavi gideri için 11.100,00 TL olmak üzere toplam 202.970,19 TL maddi tazminatın davalı Türkiye Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile, ilgili yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile, diğer davalılar Özler Pertol … Ltd. Şti. ve … yönünden ise olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının davalı … aleyhindeki manevi tazminatı davasının kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacının davalı … aleyhindeki manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 1.707,75 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL peşin harç ile ıslah harcı olan 690,00 TL’nin mahsubu ile eksik 963,35 TL harcın davalı …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacının davalılar aleyhindeki maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 13.864,89 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,

5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın kabul ve red oranına göre 1.059,09 TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalılardan ve 260,91 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı 54,40 TL, peşin harç 54,40 TL, ıslah harcı 690,00 TL, tebligat ve müzekkere gideri 302,50 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 2.301,30 TL yargılama harç ve giderinin kabul ve red oranına göre 2.073,87 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı maddi tazminat davası yönünden kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 22.657,91 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davacı manevi tazminat davası yönünden kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Davalı Ebu Bekir Uzun manevi tazminat davası yönünden kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen kısım üzerinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Ebu Bekir Uzun’a ödenmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/06/2022

Katip *** Hakim ***
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.