Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/635 E. 2022/515 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : ***
ÜYE : ***
ÜYE : ***
KATİP : ***

DAVACILAR : 1- ***
2- ***
3- ***
VEKİLİ :
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- ***
VEKİLLERİ :
Av.
DAVALI : 3- ***
VEKİLLERİ :
Av.
Av.
Av.
Av.
DAVALI : 4-
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVA İHBAR OLUNAN : ***
VEKİLİ : Av.
DAVA :
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (ölüm sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’ün eşi, *** ve ***’ün babası …’ün sevk ve idaresinde bulunan 38 … plakalı aracın 19/03/2020 tarihi saat 21.00 civarında Kayseri … istikameti D-300/17 Karayolu mevkinde arızalanması sonucu dörtlüler yakılı ve her türlü önlemler alınmış şekilde aracın yolun en kenarına emniyet şeridine çekerek çekicinin gelmesi beklenmeye başladığını, araçta müteveffa …, müvekkili …, müvekkilinin annesi, babası, kardeşi, gelinleri ve müvekkilinin yeğeninin bulunduğunu, yol kenarında beklenmesi sırasında aynı istikamette seyir eden davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan 06 … plakalı aracın hız sınırını üzerinde ve davalının uyarılara rağmen dikkatsizliği ve tedbirsizliği ile müteveffaya ve araca çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, kazada … hayatını kaybettiğini, müteveffanın aracının arıza yapıp yol kenarına çekilmesiyle ilgili her türlü önlemi olmasına rağmen kazanın tamamen bu davalının hız sınırını aşan seyri ve dikkatsizliği nedeniyle meydana geldiğini belirterek; müvekkili … lehine fazla ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1,000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının, müvekkili … lehine fazla ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının, müvekkili … lehine fazla ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden poliçe miktarıyla sınırlı olmak kaydıyla kaza tarihi olan 19/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müteselsilen alınarak müvekkillerine verilmesini, 500,00-TL cenaze ve defin masraflarına ilişkin maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden poliçe miktarıyla sınırlı olmak kaydıyla kaza tarihi olan 19/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müteselsilen alınarak müvekkillerine verilmesini, müvekkili … için; 100.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …, … Müdürlüğü ve … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nden kaza tarihi olan 19/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizili ile birlikte alınarak bu müvekkiline verilmesini, müvekkili … için (Velayeten Anne …) 50.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …, … Müdürlüğü ve … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nden kaza tarihi olan 19/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizili ile birlikte alınarak bu müvekkiline verilmesini ve müvekkili … için; (Velayeten Anne … ) 50.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …, … Müdürlüğü ve … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nden kaza tarihi olan 19/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizili ile birlikte alınarak bu müvekkiline verilmesini, davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin üzerine kayıtlı bulunan ve kazaya karışmış olan 06 … plakalı aracın 3. kişilere devir ve temlikini önleyici tedbir konulmasını, davalılar …, … Anonim Şirketi, Türk Kızılay Derneği Genel Müdürlüğü ve … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin menkul ve gayrimenkullerine dava değeri kadar ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazanın çift taraflı trafik kazası olup kusur oranların tespiti gerektiğini, kusur oranlarının belirlenmesinin ardından, müteveffanın aile nüfus kayıt örneğinin dosya içerisine kazandırılarak destek tazminatı hesabının sigorta genel şartlarına uygun olarak yapılması gerektiğini, davacılara sosyal güvenlik kurumu tarafından rücuya tabi ödeme yapılmış ise dosya içerisine kazandırılarak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, cenaze ve defin giderleri sigorta teminatı dahilinde olmadığından cenaze ve defin gideri talebinin kendileri açısından reddi gerektiğini, davacı tarafın sair iddialarını da kabul etmediklerini, müvekkili şirket açsından temerrüt ile sorumluluk başlamakla kaza tarihinden faiz talebinin kabulünün mümkün olmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … Genel Başkanlığı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; müvekkili derneğin … Kan Bağış Merkezi’nde bünyesinde şoför olarak görev yapan …’ın sevk ve idaresinde bulunan 06 … plakalı kan toplama aracı ile davacıların murisi müteveffa …’ün sevk ve idaresinde bulunan 38 … plakalı aracın … tarihinde saat 21:00 sularında çarpışması neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, davacı tarafın davalı …’ın müvekkili dernek bünyesinde sigortalı çalıştığı ve bu nedenle müvekkili …’nin TBK’nun 66. maddesine göre adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında sorumluluğunun bulunduğu iddiası ile müvekkili derneğe husumet yöneltildiğini, dava dilekçesinde müvekkili derneğin her ne kadar davalı olarak gösterilmiş olsa da; davalı müvekkili ile diğer davalı … arasında bir iş akdi bulunmadığını, müvekkilinin bünyesinde iş akdi ile çalıştırılan böyle bir işçi bulunmadığını, buna göre, davalı müvekkili derneğin “ihale eden” sıfatını haiz olup, gerçekte işveren tarafın davanın ihbarını talep ettikleri … Hizmetler İnş. Oto. San. ve Tic. A.Ş. firmasının çalışanı olduğunu, müvekkili derneğin işbu dava konusu olayda adam çalıştıran sıfatını haiz olmadığını, bu nedenle müvekkili derneğe TBK’nun 66. maddesi kapsamında husumet yöneltilmesini kabul etmediklerini, husumetin dava konusu hak ile taraflar arasındaki ilişki olduğunu, bir davada davalı sıfatına sahip olmanın dava konusu hakkın sujesi olmayı gerektirdiğini, bu sebeple husumetin davalı … ile işçi-işveren ilişkisi bulunmayan müvekkil derneğe yöneltilerek dava açılmasının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, işbu nedenle müvekkili dernek açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini beyanla, davanın … Hizmetler İnş. Oto. San. ve Tic. A.Ş.’ne ihbarına, haksız ve mesnetsiz davanın usule ve esasa ilişkin açılamaları doğrultusunda reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı tarafın dava dilekçesinde mütevaffanın her türlü önlemi almasına rağmen müvekkilinin hız sınırını aştığını, müvekkilinin dikkatsizliği ve tedbirsizliği nedeniyle kazanın meydana geldiğini iddia etmişse de işbu iddianın gerçeklikten uzak olup kabulünün mümkün olmadığını, kaza tespit tutanağından da görüleceği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 59. maddesi gereğince; müteveffanın “yerleşim birimleri dışındaki karayolunda zorunlu hallerde gerekli önlemleri almadan duraklamak ve park etmek” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu bulunduğunu, davacılar salt müvekkilinin kusuru sonucu kazanın meydana geldiği gibi lanse etmişlerse de müteveffanın da sinyalleri yakmamasının ve gerekli önlemleri almamasının kazanın oluşumunda etkili olduğunu, kaldı ki; kaza mahallinde hız sınırı 110 km iken müvekkilinin 94 km ile kazaya sebebiyet verdiğini, bu durumun araçta bulunan hız takip cihazı ile de sabit olduğunu, her ne kadar davacıların maddi ve manevi tazminat talepli işbu davayı müvekkiline karşı izafe etmişlerse de kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne usulünce tebligat yapılmış olmasına rağmen yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemiştir. HMK’nun 128. maddesi uyarınca süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan bu davalının, dava dilekçesinde davacıların ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır. Bu davalının vekili *** tarafından *** tarihinde verilen dilekçede özetle müvekkili şirketin bir sorumluluğu olmaması sebebi ile aktüer bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, ıslah dilekçesini kabul etmediklerini, dilekçelerinde özetlerini sundukları Yargıtay kararlarında görüleceği üzere müvekkili şirket uzun süreli araç kiralayan şirket olduğunu, kiralanan araç üzerinde herhangi bir tasarruf yetkisi bulunmadığını beyanla HMK’nun 114. maddesine göre müvekkili açısından dava şartı yokluğu sebebi ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
İhbar Olunan … Hizmetler İnş. Oto. San. Ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin üst işverenin emir ve talimatlarına ihale şartnamesi uyarınca bağlı olduğunu, dolayısıyla meydana gelen olayda müvekkili şirketin değil üst işverenin yönlendirmesi ve talimatlarının söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin hiç bir etkisinin ve dolayısıyla kusurunun olamayacağı ortada iken davacıların iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte; bir an davacıların taleplerinde haklı olduğu düşünülse dahi bu hususun sorumluluğunun müvekkili şirkete yüklenemeyeceğini, davacıların iddialarını kabul etmemekle beraber dava açılmasına sebebiyet verildi ise bu konuda da müvekkili şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığını ve tüm sorumluluğun davacılara ait olduğunu, dolayısıyla kabul etmemekle beraber davanın kabul edilmesi ihtimalinde tazminatların ödenmesi ve yargılama giderlerinin davacıların uhdesinde kalmasının gerektiğini, yargılama neticesinde muhtemel bir tazminat kararı çıksa dahi müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilebilmesi için işçinin müvekkili şirket nezdinde çalıştırdığı sürenin sonundan itibaren 2 yıl sürenin geçmemesi gerektiğini, aksi takdirde müvekkilinin sorumluluğunun zamanaşımına uğramış olacağını, bu sebeple öncelikle zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu beyanla davacının alacaklarının zamanaşımına uğraması nedeni ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca ölüm belgesine, nüfus kayıtlarına, veraset ilamına, sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına, otopsi tutanağına, İncesu Asliye Ceza mahkemesi7nin … Esas sayılı dava dosyasına, trafik kaza tespit tutanağına, ifade tutanaklarına, sigorta şirketine başvuru evrakları, sigorta poliçesi ve hasar dosyasına, SGK kayıtlarına, iş yeri özlük dosyasına, hizmet alım sözleşmesine, işçi imzalı belgelere, eğitim sertifikalarına, iş sözleşmesine, kaza yerine ilişkin fotoğraflara, öğrenci belgesi ve MEB kayıtlarına, tanık anlatımlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, 38 … plakalı aracın trafik kaza tarihi olan … tarihinde malikinin kim olduğunun sorulmasına ve ilgili trafik kayıt örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. 06/10/2020 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, 06 … plakalı aracın trafik kaza tarihi olan … tarihinde malikinin kim olduğu sorulmuş ve ilgili trafik kayıt örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davalı … A.Ş.’ne müzekkere yazılarak, olay tarihi itibariyle … numarası ile zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan 06 … plakalı aracın … tarihindeki trafik kazası nedeniyle …’ün vefatı ile ilgili davacılar tarafından davadan önce başvuruda bulunup bulunmadığı, başvuruda bulunmuş ise hangi tarihte bulunduğu, başvuru ile ilgili karar verilip verilmediği sorulmuş, başvuruya dair tüm kayıt ve belgelerin, sigorta poliçesinin, hasar dosyasının, varsa ödemeye ilişkin kayıt ve belgelerin ve konu ile ilgili diğer tüm belgelerin okunabilir netlikteki onaylı suretlerinin gönderilmesi istenilmiştir. 08/11/2020 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacılar ile müteveffa …’ün T.C. kimlik numaraları ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle Kayseri Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; davacıların sigortalı olup olmadıkları, çalışıyorlarsa aylık ücretinin ne olduğu, müteveffa …’ün vefat tarihinden önce sigortalı olup olmadığı, çalışıyorsa aylık ücretinin ne olduğu, müteveffa …’ün … tarihinde trafik kazası sonucu ölümü nedeniyle SGK tarafından davacılara rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığı yahut ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş ve ilgili kayıt, karar ve belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. 09/10/2020 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacıların sosyal ve ekonomik durumunun ve müteveffa …’ün ölümünden önceki sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması için Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmıştır. 09/10/2020 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davalı …’ın sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması için … İl Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmıştır. 08/10/2020 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap yazılmıştır.
İncesu Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak, … Esas sayılı dava dosyasının akıbeti sorulmuş, bu dosyanın bir örneği uyap sistemi üzerinden getirtilmiştir.
Mega Metal San. ve Tic. A.Ş.’ne …’ün kimlik bilgileri de belirtilmek suretiyle müzekkere yazılarak, …’ün çalışmalarına ilişkin tüm maaş bordrolarının gönderilmesi istenmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacılara ait aile nüfus kayıt örneğinin uyap sistemi üzerinden çıkartılarak dosyamız arasına alınmıştır.
Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davacılar … ve …’ün eğitim ve öğretim durumlarına ilişkin tüm kayıtların gönderilmesi istenmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
… Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı …’ın 2020 yılı Mart ayında çalıştığı yere ilişkin bilgilerin gönderilmesi istenmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davalı …’ın T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle … ve … Hizmetler İnş Oto. San Tic AŞ’ne ve davalı Alagöz Nakliyat İnş. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’ne ayrı ayrı müzekkereler yazılarak … ile davalı … Hizmetler İnş Oto. San Tic AŞ arasında 19/03/2020 kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan ihale evrakları ile hizmet alım sözleşmesini, teknik şartname ve diğer tüm eklerini, …’a ait iş sözleşmesini, iş yeri özlük dosyası örneğini ayrıca 06 … plakalı araca ilişkin kiralama sözleşmesini ve buna dair faturaları Ba-Bs form örneklerinin gönderilmesi istenmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Hacılar Belediye Başkanlığı’na müzekkereye yazılarak müteveffa …’ün defnedilmesinden dolayı cenaze, defin, tabut ve kefen gideri için davacılardan bir ödeme alınıp alınmadığı, alınmış ise ne kadar alındığına ilişkin kayıtların dökümünün istenilmesine karar verilmiş, Hacılar Belediye Başkanlığından verilen cevapta herhangi bir cenaze ve defin gideri alınması bildirilmiştir.
Taraflardan bazıları, delil olarak dayandıkları bir kısım belgeleri dilekçeleri ekinde dava dosyamıza sunmuşlardır.
Dava dosyasının Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne dava dosyası ve eklerinin gönderilerek davaya konu 19/03/2020 tarihli trafik kazasında tarafların ihlal ettikleri kurallar belirtilmek suretiyle kusur durumlarının yüzdelik olarak tespiti istenilmiştir. Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’nca düzenlenen 02/03/2021 tarihli raporda özetle; “Sürücü …’ın %85 (yüzde seksenbeş) oranında kusurlu olduğuna ve müteveffa …’ün %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğuna oy birliğiyle karar verildiği” bildirilmiştir.
Dosyadaki hız tutanakları uyarınca uyarınca ve tarafların 19/03/2021 tarihli dilekçeleri dikkate alınarak kural ilhali durumunun değişip değişmeyecei konusunda Ankara Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’ndan ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığınca düzenlenen *** tarihli ek raporda özetle; “Sürücü …’ın %85 (yüzde seksenbeş) oranında kusurlu olduğuna, Yaya …’ün kendi ölümü olayında %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğuna oy birliğiyle karar verildiği” belirtilmiştir.
HMK’nun 266. maddesi gereğince re’sen seçilecek bir aktüerya bilirkişisine dosyanın tevdi ile, HMK’nun 273. maddesi gereğince dosyadaki tüm belgeler uyarınca talebe konu zarar iddialarının aktüerya hesabının yapılarak hüküm vermeye ve denetime el verişli açıklamalı rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Davaya konu kazada desteğini yitiren; davacı çocuk …’ün deslek zararının 6.532,18-TL, sigorta şirketinin poliçe limitine göre sorumlu olduğu mikların 2.832,74-TL olduğu, davacı çocuk …’ün destek zararının 83.222,87-TL, sigorta şirketinin poliçe limitine göre sorumlu olduğu miktarın 36.090,41-TL olduğu, davacı eş …’ün destek zararının 693.340,24-TL, sigorta şirketinin poliçe limitine göre sorumlu olduğu miktarın 300.673,79-TL olduğu kanaatinde olduğu” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma zararına yönelik maddi tazminat istemi ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. Zira dava ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı açılmıştır.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile dava, mahkememiz heyeti tarafından sonuçlandırılmıştır.
Davacılardan … hakkında velayeten dava açılmış olmasına rağmen yargılama sırasında 18 yaşını doldurması nedeniyle davacılar vekili tarafından … adına vekaletname sunulmuştur.
*** tarihli trafik kazası sonucu …’ün vefat etmiş olduğu hususu olduğu tarafların kabulündedir. Taraflar arasında uyuşmazlık noktaları *** tarihli trafik kazasının oluşumunda kim veya kimlerin ne oranda kusurlu olduğu, bu kaza nedeni ile davacıların destek zararı ve cenaze ve defin gideri olup olmadığı, varsa davalıların bu zararlardan sorumlu olup olmadığı, davacıların manevi zararlarının olup olmadığı, varsa manevi tazminat talep edilen davalıların bu zararlardan sorumlu olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Davacılar vekili *** tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … lehine fazla ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 693.340,24-TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı … lehine fazla ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.532,18-TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı … lehine fazla ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 83.222,87-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden poliçe miktarıyla ve garame oranında sınırlı olmak kaydıyla kaza tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan mütesilsilen alınarak müvekkillerine verilmesini, 500,00-TL cenaze ve defin masrafları maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden poliçe miktarıyla sınırlı olmak kaydıyla kaza tarihi olan 19/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan mütesilsilen alınarak müvekkillerine verilmesini, ayrıca dava dilekçesinde belirtildiği üzere davacı … için; 100.000,00-TL, davacı … için 50.000-TL ve davacı … için manevi tazminatın davalılar …, … Müdürlüğü ve … İnş. Turizm Gıda San. Ve Tic. Limited Şirketi’nden kaza tarihi olan 19/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizili ile birlikte alınarak müvekkillerine verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
KTK’nun 97. maddesine ilişkin dava şartının değerlendirmesinde;
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen Kanun’un 85. maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni veya araç işleticisi teşebbüs sahibi olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Dosya içesindeki bilgi ve belgelerden davacılar tarafın dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvurduğu anlaşılmıştır.
Kusur durumunun değerlendirmesinde;
Dosya kapsamında yer alan Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nca düzenlenen rapor ve ek raporda özetle; davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki kamyonet ile gece vakti, yerleşim yeri dışındaki yolda seyir halinde iken yola gereken dikkatini vermemiş, far ışığı altındaki görüşüne uygun şekilde kontrollü seyretmeyip ön ilerisinde dörtlüleri yanar vaziyette aracın bulunduğu yere müteyakkız seyirle yaklaşmamış, bu haliyle de, tehlikeli şekilde yaklaştığı bu otomobile ve arka tarafında yaya olarak bulunana çarptığı olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara riayetsizliği ile asli kusurlu olduğu, müteveffa …’ün aracın arkasında yaya olarak bulunan üş kişiden biri olarak gelen aracın çarpmasına maruz kaldığı olayda, her ne kadar aracın dörtlüleri yanıyor ise de, yerleşim yeri dışı yol şartlarında aydınlatmanın olmadığı bu yerde, yaklaşan araçlardan korunma tedbiri alacak şekilde yolun iyice kenarına yanaşmadan sağ şeridi kısmen işgal eder şekildeki aracın çevresinde bulunarak can güvenliğini tehlikeye düşürmüş olmakla, kendi ölümü olayında alt düzeyde tali kusurlu olduğu, buna göre davalı sürücü …’ın %85 (yüzde seksenbeş) oranında kusurlu olduğu ve müteveffa …’ün %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu şeklinde tespitte bulunulmuş olup Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nın rapor ve ek raporu, gerek kaza tespit tutanağı, gerek ceza mahkemesi dosyası ve tüm delillerle ve gerekse olayla uyumlu olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu edilen maddi zarar istemlerine ilişkin değerlendirmede;
Destekten yoksun kalma tazminatı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinin 3. bendinde düzenlenmiş olup, “Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini gerekmektedir”. Bu maddeye göre, haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan, ancak bu haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören ya da ileride zarar görmesi güçlü olasılık içinde bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmıştır.
İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesine göre; ”Destekten yoksun kalma tazminatının doğumu için destek ile tazminat talebinde bulunan kişi arasında bir destek ilişkisi bulunmalıdır. Burada bahsedilen destek ilişkisi hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar. Destek ilişkisinin varlığında destek olunanın ihtiyaçlarının sürekli ve düzenli olarak karşılanması yer almaktadır. Burada ifade edilmek istenen süreklilik ve düzenlilik hali yardımın belirlenen zamanlarda ve belirli miktarlarda yapılması değil, eğer destek ölmeseydi yardımların devam edeceğine dair bir beklentinin bulunmasıdır. Eğer yardım devamlı destek saiki ile değil de, tek seferlik, geçici, düzensiz ya da gelişigüzel zamanlarda yapılıyor ve ileride yardımın devam edeceğine dair bir beklenti yaratmıyorsa, bu durumda desteğin sürekli ve düzenli olduğundan bahsetmek mümkün olmayacaktır”.
Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerinden anlaşıldığı üzere; destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan yardımdır. Bu tazminatın amacı, ölüm olayı olmasaydı ölenin yardımda bulunduğu kimselere yardımda bulunmaya devam edeceğinin düşünülmesi ve ölüm olayının bu süreci kesmesi sonucu destekten yararlanan kimselerin uğradıkları zararın peşin ve toptan şekilde tazmin edilmesi, bu kimselerin ölüm olayından önceki durumlarına kavuşturulmasıdır. Eş deyişle amaç; destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır.
Somut uyuşmazlık irdelendiğinde müteveffa …’ün davacıların desteği olduğu, ölümüyle birlikte davacıların destekten yoksun kalma zararlarının bulunduğu değerlendirilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 53. maddesinde ölüm nedeniyle cenaze giderlerinin istenebileceği düzenlenmiştir. Mahkememizce bu konuda müzekkere yazılarak araştırma yapılmış, Kayseri Hacılar Belediye Başkanlığı’nın cevabi yazısında cenaze masraflarıyla ilgili bilgiler dosya arasına girmiştir. Cenaze için yer tahsisi, kefen, cenaze yıkama ve kazı bedelleri ile bunların cenaze dışında müteveffanın yakınlarının mezar yerine taşınması ve dini vecibeler için zorunlu masraf yapılmasının gerektiği davacıların taleplerinin bu açıdan hayat tecrübelerine uygun, makul ve kabul edilebilir olduğu, cenaze giderleri hakkındaki yerleşik Yargıtay uygulamaları nazara alındığında cenazenin defnedilmesi için yapılması zorunlu masraflardan davalı tarafın sorumlu tutulabileceği değerlendirilmiştir.
Davacıların destekten yoksun kalma zararının ve cenaze ve def’in gideri zaranın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sakatlık/ölüm teminat limiti kapsamında kaldığı görülmektedir.
Aktüer bilirkişi raporuna ilişkin değerlendirmede;
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/6241 Esas, 2021/8658 Karar Sayılı ilamında “Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010″ adı verilen”Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.” demek suretiyle bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirleneceğini açıklamıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/5068 Esas, 2021/3211 Karar sayılı ilamında ve aynı Dairenin 2021/2781 Esas, 2021/2223 Karar sayılı ilamında ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/6352 Esas, 2020/8575 Karar sayılı ilamında %1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması gerektiğini vurgulamıştır. Bu itibarla yukarıda yazılı emsal Yargıtay kararları ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 24/03/2022 tarihli, 2021/1406 Esas ve 2022/555 Karar sayılı karar ilamı dikkate alınarak önceki aktüer rapor tarihindeki rakamsal veriler esas alınarak (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem için 2021 yılının esas alınması) aynı aktüer bilirkişiden ek bilirkişi raporu alınmıştır.
Aktüer Bilirkişi … tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Davaya konu kazada desteğini yitiren; davacı çocuk …’ün deslek zararının 6.532,18-TL, sigorta şirketinin poliçe limitine göre sorumlu olduğu mikların 2.832,74-TL olduğu, davacı çocuk …’ün destek zararının 83.222,87-TL, sigorta şirketinin poliçe limitine göre sorumlu olduğu miktarın 36.090,41-TL olduğu, davacı eş …’ün destek zararının 693.340,24-TL, sigorta şirketinin poliçe limitine göre sorumlu olduğu miktarın 300.673,79-TL olduğu kanaatinde olduğu” bildirilmiştir. Bu ek rapor; dosya içinde bulunan delillere ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun, ayrıca denetime elverişli olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Davalı … A.Ş.’nin ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı olması ve aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davacıların destekten yoksun kalma zararlarının 945.441,57-TL olarak tespit edildiği, ayrıca 500,00-TL cenaze ve defin gideri zararlarının olduğu ancak ZMMS poliçesi teminat limitinin kaza tarihi itibarıyla 410.000,00-TL ile sınırlı olduğu, bu nedenle davacıların maddi zararların ZMMS poliçesi teminat limitini aşıyor olması nedeniyle poliçe limitinden 500,00-TL cenaze ve defin gideri zararları düşülerek kalan teminat miktarı olan 409.500,00-TL için gareme hesabı yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Buna göre hesap aşağıdaki şekilde yapılmıştır.
DESTEKLENEN GERÇEK DESTEK GARAMETEN HESAPLANAN DESTEK ZARARI
ZARARI (poliçe limiti x gerçek destek zararı /toplam destek zararı)
… (çocuk) 6.532,18-TL 2.829,29-TL
… (çocuk) 83.222,87-TL 36.046,40-TL
… (eş) 693.340,24-TL 300.307,11-TL
Fevziye Akgüç (anne) 110.056,38-TL 47.668,82-TL
Ömer Akgüç (baba) + 52.289,90-TL + 22.648,32-TL
(TOPLAM) 945.441,57-TL 409.500,00-TL

Davalıların sorumluluğu ve husumet itirazına ilişkin ilişkin değerlendirmede;
2918 sayılı KTK’nun hükümlerine göre trafik kaydı, “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenin 3. kişi olmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur. Aynı Yasanın 3. maddesinde, “İşleten; Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin olan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 85.maddesinde ise, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlenme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde artık üzerinde fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının bulunmaması durumlarında, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan ekonomik yönden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Dava konusu olayda kazaya karışan 06 … plakalı aracın trafik kaza tarihi olan … tarihi itibarı ile davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin adına trafikte kayıtlı olduğu, bu davalının davalı Kızılay Derneği arasında 21/12/2017 tarihli 175 adet aracın kiralanmasına ilişkin sözleşme yapıldığı, sözleşme gereğince kiralamanın 01/03/2018 tarihinde başlayacağı, bitiş süresinin bitiş süresinin 31/12/2020 olduğu, kazaya neden olan aracın 06 … plakalı aracın da bu sözleşme kapsamında 27/02/2018 tarihinde Kızılay Derneği’ne teslim edildiği, bu racanı şoförü olan davalı sürücü …’ın ise ihbar olunan … Hizmetler İnş. Oto. San. Ve Tic. A.Ş.’nin işçisi olduğu ve davalı Kızılay Derneği aralarındaki 17/12/2019 tarihli hizmet alım sözleşmesi uyarınca davalı sürücü …’ın davalı Kızılay Derneği’nin kan taşıma işinde şoför olarak çalıştığı anlaşılmıştır. Dava konusu kaza taraflar arasındaki kira sözleşmesinin devamı sırasında … tarihinde meydana gelmiştir. Bu hale göre davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin kaza tarihi itibariyle adına kayıtlı olan aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile davalı Kızılay Deneği’ne kiraladığından KTK’nun 3. maddesine göre işleten sıfatı bulunmadığından bu davalı yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı Kızılay Derneği, kazaya karışan 06 … plakalı aracın uzun süreli kiracısı olması nedeniyle meydana gelen zararlardan sorumludur ve husumet itirazı yerinde değildir. Davalı … ise kazaya karışan 06 … plakalı aracın kaza sırasında sürücüsü olması nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre meydana gelen zararlardan sorumluluğu bulunmaktadır.
Temerrüt tarihi yönünden yapılan değerlendirmede;
Davalı sigorta şirketi kazaya neden olan aracın ZMMS sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B 2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması gerekir. Eldeki davada davalı vekilinin cevap dilekçesinde açıkça belirttiği ve sunulan hasar dosyasından anlaşıldığı üzere davacıların davalı sigorta şirketine başvurusunun davalı tarafından 19/06/2020 tarihinde tebliğ alındığı, buna göre temerrüt tarihinin 02/07/2020 olduğu değerlendirilmiştir.
Trafik kazaları haksız fiil niteliğinde olup somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız fiilin faili ihtara veya ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylemin işlendiği tarihten itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Haksız fiil faili olan borçlu temerrüde düştüğünden artık faiz haksız fiil tarihinden itibaren ve yasal faiz istenebilir. Davalı Kızılay Derneği işleten sıfatı ile ve davalı … sürücü olması nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre meydana gelen zararlardan kaza ve zarar tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumludurlar.
Dava konusu edilen manevi zarar istemlerine ilişkin değerlendirmede;
Zaman itibarı ile somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünü zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedelsel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca 22/06/1966 tarih ve 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda manevi tazminat, bir ceza ya da gerçek anlamda bir tazminat olmayıp, zarara uğrayan kişinin manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araç olabileceğini belirtmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan bütün delilere göre kazanın oluş şekli, kazanın oluşumunda davalı sürücü …’ın %85 oranında ve müteveffa …’ün %15 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacı …’ün eşi ve davacılar … ile …’ün babası olan …’ün vefat ettiği, davacılar ve müteveffanın kazadan önce birlikte yaşadıkları, bu nedenle davacıların 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinin 1. fıkrası uyarınca manevi tazminat talep etmekte haklı oldukları kanaatine varılmıştır. Davacıların kaza sonrası duyduğu elem ve üzüntüler, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihine göre paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkeleri, TBK’nun 56. maddesinin hükmü ve yukarıda sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı bir arada değerlendirildiğinde davacılarıın manevi tazminat talebinde haklı olduğu değerlendirilmiş ve davacıların, davalılar … ve … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 75.000,00-TL, davacı … için 40.000,00-TL ve davacı … için 40.000,00-TL manevi tazminatın vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, davacıların davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre;
Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre, … günü saat 21:20 sıralarında, davalı … A.Ş. nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalanan, davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin adına trafikte kayıtlı olan, fakat uzun süreli kira sözleşmesi ile davalı …’ne kiralanan, davalı …’ın sevk ve iadesindeki 06 … plaka sayılı kamyonet ile Kayseri istikametinden … istikametine seyir halinde ike olay yerine geldiğinde, ön ilerisinde arıza nedeniyle dörtlüler yanık vaziyette durmakta olan 38 … plaka sayılı otomobilin sol arka kesimine ve aracın arkasında yaya olarak bulunan sürücüsü …’e çarpması neticesi dava konusu ölümlü olay meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda davalı sürücü …’ın %85 oranında ve müteveffa …’ün %15 oranında kusurlu olduğu,kaza nedeniyle davacı …’ün eşi ve davacılar … ile …’ün babası olan …’ün vefat ettiği, müteveffa …’ün davacıların desteği olduğu, ölümüyle davacıların destekten yoksun kalma ile cenaze ve defin giderine ilişkin maddi zararlarının ve ayrıca manevi zararlarının oluştuğu, davalılardan … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin kaza tarihi itibariyle adına kayıtlı olan aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile davalı Kızılay Deneği’ne kiraladığından KTK’nun 3. maddesine göre işleten sıfatı bulunmadığından bu davalı yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, davalı Kızılay Derneği, kazaya karışan 06 … plakalı aracın uzun süreli kiracısı olması nedeniyle meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu, davalı … A.Ş.’nin ZMMS poliçesi teminat limiti kapsamında maddi zararlardan sorumlu olduğu, yine davalı …’ın kazaya karışan 06 … plakalı aracın kaza sırasında sürücüsü olması nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre meydana gelen zararlardan sorumluluğu bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 07/05/2018 tarihli 2015/10278 Esas ve 2018/4704 Karar sayılı emsal içtihadı da dikkate alınarak davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. maddesinde “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmü yer almaktadır. Bu husus dikkate alınmak suretiyle ret edilen talep yönünden vekalet ücretine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi lehine ise Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/4590 E., 2020/4528 Karar sayılı ilamı uyarınca davacı taraf aracın uzun süreli kiraya verildiğini ve araç malikinin işleten olmadığını davadan önce bilebilecek durumda olmadığından lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …’ün davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi dışındaki diğer davalılar hakkındaki destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminat davasının KABULÜ ile 693.340,24-TL destek tazminatından davalı … A.Ş.’nin ZMMS poliçesi teminat limiti kapsamında garameten hesaplanan 300.307,11-TL’lık kısmına temerrüt tarihi olan 02/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sınırlı sorumlu olması, davalılar … ve …’nin ise 693.340,24-TL’nın tamamından vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile davalılar … A.Ş., … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
2-Davacı …’ün davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi dışındaki diğer davalılar hakkındaki destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminat davasının KABULÜ ile 6.532,18-TL destek tazminatından davalı … A.Ş.’nin ZMMS poliçesi teminat limiti kapsamında garameten hesaplanan 2.829,29-TL’lık kısmına temerrüt tarihi olan 02/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sınırlı sorumlu olması, davalılar … ve …’nin ise 6.532,18-TL’nın tamamından vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile davalılar … A.Ş., … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
3-Davacı …’ün davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi dışındaki diğer davalılar hakkındaki destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminat davasının KABULÜ ile 83.222,87-TL destek tazminatından davalı … A.Ş.’nin ZMMS poliçesi teminat limiti kapsamında garameten hesaplanan 36.046,40-TL’lık kısmına temerrüt tarihi olan 02/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sınırlı sorumlu olması, davalılar … ve …’nin ise 83.222,87-TL’nın tamamından vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile davalılar … A.Ş., … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
4-Davacıların … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi dışındaki diğer davalılar hakkındaki cenaze ve defin giderine ilişkin maddi tazminat davasının KABULÜ ile 500,00-TL’nin davalı … A.Ş.’nin ZMMS sigorta poliçesi kapsamında temerrüt tarihi olan 02/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sınırlı sorumlu olması, davalılar … ve …’nin ise vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile davalılar … AŞ, … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacıların davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki destekten yoksun kalma zararına ve cenaze ve defin gideri zararına ilişkin maddi tazminat davasına ilişkin talebinin PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE,
6-Davacıların, davalılar … ve … hakkındaki manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile davacı … için 75.000,00-TL, davacı … için 40.000,00-TL ve davacı … için 40.000,00-TL manevi tazminatın vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine,
7-Davacıların davalılar … ve … hakkındaki fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
8-Davacıların davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki manevi tazminat davasının PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE,
9-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince hükmedilen maddi tazminat yönünden alınması gereken 53.527,39-TL harçtan dava açılırken peşin harç olarak alınan 695,06-TL ile ıslah edildiğinde alınan 2.664,42-TL harcının mahsubu ile bakiye 50.167,91-TL nispi karar ve ilam harcının (davalı … A.Ş.’nin poliçe teminat limiti nedeniyle 24.647,62-TL’lık kısmı ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla) davalılar … A.Ş., … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
10-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince hükmedilen manevi tazminat yönünden alınması gereken 10.558,05-TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.400,00-TL arabuluculuk ücretinden (yargılama gideri) davalılar … A.Ş., … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
13-Davacılar tarafından peşin yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 695,06-TL peşin harç ve 2.664,42-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.413,88-TL’nın davalılar … AŞ, … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
14-Davacılar tarafından davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi hakkında yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
15-Davacılar tarafından maddi tazminat davası yönünden yapılan 283,50-TL e-tebligat gideri, 19,00-TL tebligat gideri, 127,00-TL Adli Tıp Kurumu dosya gönderme posta masrafı, 723,00-TL Adli Tıp Kurumu ücreti 1,25-TL KEP gideri, 27,00-TL posta masrafı, 600,00-TL bilirkişi ücreti toplam 1.779,75-TL yargılama giderinin (davalı … A.Ş.’nin poliçe teminat limiti nedeniyle 931,21-TL’lık kısmı ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla) davalılar … A.Ş., … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
16-Davacılar tarafından manevi tazminat davası yönünden ayrıca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
17-Davalılar … A.Ş., … ve … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
18-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
19-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
20-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 51.717,01-TL nispi vekalet ücretinin (davalı … A.Ş.’nin 29.471,50-TL’lık kısmı ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla) davalılar … A.Ş., … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
21-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin (davalı … A.Ş.’nin poliçe teminat limiti nedeniyle 2.829,29-TL’lık kısmı ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla) davalılar … A.Ş., … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
22-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 11.618,97-TL nispi vekalet ücretinin (davalı … A.Ş.’nin poliçe teminat limiti nedeniyle 5.406,96-TL’lık kısmı ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla) davalılar … A.Ş., … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
23-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden cenaze ve defin giderine ilişkin maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 500,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … A.Ş., … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
24-Davalı … İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi lehine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/4590 E., 2020/4528 Karar sayılı ilamı uyarınca davacı taraf aracın uzun süreli kiraya verildiğini ve araç malikinin işleten olmadığını davadan önce bilebilecek durumda olmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
25-Maddi tazminat davasında verilen kararın mahiyeti gereği davalılar … A.Ş., … ve … lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
26-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 10.550,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
27-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 6.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
28-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 6.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
29-Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ün manevi tazminat davasının ret olunan kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak bu davalılara verilmesine,
30-Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ün manevi tazminat davasının ret olunan kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak bu davalılara verilmesine,
31-Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’ün manevi tazminat davasının ret olunan kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak bu davalılara verilmesine,
Dair, davacılar vekili Av. …. ve davalı … vekili Av. …., davalı … vekili Av. … yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/06/2022

Başkan ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Katip ***
E-imzalıdır