Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/618 E. 2021/827 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO: ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI :***
***
VEKİLİ :Av.

DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2021
Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı hususi otomobili ile Çayıralan ilçesi yönünden Sarıkaya ilçesi istikametine seyir halindeyken 66-33 il yolunun 14100 metresine geldiğinde yolun virajlı olması sebebiyle aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu gidiş istikametine göre yolun sol tarafında bulunan tarlaya girmesi ve aracının takla atması sonucu tek taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda sürücü …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-a maddesinde yer alan “Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak” maddesini ihlal ettiği, kazanın oluşumunda kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, davacının söz konusu kaza nedeniyle yaralandığını, kazaya sebebiyet veren 38 … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davalı … A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davacının davadan önce davalıya başvurduğunu ancak engelli raporu istendiği için başvuruya olumlu cevap verilmediğini belirterek şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik ve 1.000,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının “usulüne uygun şekilde” zorunlu arabuluculuk şartını yerine getirmediği, ara buluculuk tutanağında davacının taleplerinin tek tek yazmadığını, davacının KTK’nın 97. maddesi uyarınca başvuru yaparken gerekli sağlık raporunu sunmadığını, somut olayla ilgili Sigorta Tahkim Komisyonunca verilen kararın incelenmesi ve yapılan ödemelerin olası tazminat hesabından mahsup edilmesi gerektiğini, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 23.01.2020 tarih ve 2020.E.8255 sayılı dosyada verilen 15.06.2020 tarih 2020/49675 K. sayılı karara göre davacı lehine 5.100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.057,80 TL yargılama gideri ve 3.400,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, ilgili dosyada verilen karar İstanbul 3. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile açılan icra takibi aracılığı ile tahsil edildiğini, yapılan ödemelerin olası bir tazminat hesaplamasında mahsup edilmesi gerektiğini, davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, tek taraflı olarak gerçekleşen işbu kazaya ilişkin tanık, kamera kaydı vs bulunmadığını, yaralanan davacının da kazayı yapan sürücünün kızı olduğunu ve dosyada davacının velisi sıfatının olduğunu, kaza tespit tutanağının da savcı talimatıyla sonradan düzenlendiğini, kazanın oluş şekli, yaralanmanın kaza esnasında olup olmadığı ve kazanın karayolunda gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda şüphe olduğunu, aracın tarlada bulunduğunu ve dava dilekçesinde aracın tarlaya girdikten sonra kaza yaptığının belirtildiğini, bu durumda davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun olmayacağını, 03.06.2019 tarihli tutanakta olayın aydınlatılması maksadıyla yapılan araştırmada tanık veya kamera kaydının bulunmadığı belirtildiğini, kaza tespit tutanağında tehlikeli, eğimli ve virajlı olduğu belirtilen yolda korkuluğun bulunmaması nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kusur durumunun araştırılması gerektiğini, sigortalı araçta arıza/bozukluk olup olmadığı ve bu nedenle kazanın gerçekleşip gerçekleşmediği veyahut başkaca mücbir sebep olup olmadığı araştırılması gerektiğini, davacının yolcu olduğunun kabul edilmesi durumunda emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminin tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, davacının maluliyetinin ve illiyet bağının ispata muhtaç olduğunu, ZMSS genel şartlarına göre “geçici iş göremezlik zararı” poliçe teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Sarıkaya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası uyaptan celp edilmiş, mağdurların …, …, müştekisinin …, müşteki şüphelisinin … olduğu, mağdurların kanuni temsilcisi olan müştekinin şikayetçi olmaması nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
… A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … ZMSS poliçe numaralı 38 … plaka sayılı aracın … tarihinde karıştığı kaza nedeni ile açılan hasar dosyası ve poliçe örneği celp edilmiş, poliçenin incelenmesinde, 38 … plaka sayılı aracın ***/2019 başlangıç ve ***/2020 bitiş tarihli ZMMS ile sigortalandığı, poliçe limitinin 360.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan … tarihli kaza tarihinden bu güne kadarki tüm kayıtları celp edilmiş, gelen yazı cevabı ile; ***/2017 tarihinde … adına, …, ***, *** ve … adlarına tescilinin yapıldığı bildirilmiştir.
Davacının … tarihinde trafik kazası nedeniyle yaralanmasından dolayı Çayıralan Devlet Hastanesi’nden, Yozgat Şehir Hastanesi’nden, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden ve Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi’nden tüm tedavi evrakları ile birlikte tedavi cd’si celp edilmiştir.
Kayseri SGK İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının … tarihinde trafik kazası geçirmesi nedeniyle yaralanmasından dolayı SGK tarafından davacıya rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabı ile; davacının kurum sigortalısı olmaması sebebiyle geçici iş göremezlik ödeneği ödenmediği, kaza nedeniyle gelir ya da maaş bağlanmadığı bildirilmiştir.
Sarıkaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak kaza tespit tutanağına konu olan … tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin kamera kaydı olması halinde gönderilmesi istenilmiş, gelen yazı cevabı ile kamera kaydının olmadığı bildirilmiştir.

Sigorta Tahkim Komisyonu’na müzekkere yazılarak ***Esas ***Karar sayılı dosyada başvuru dilekçesi, bilirkişi raporu ve hakem kararından bir örneği cd halinde celp edilmiştir.
İstanbul 3.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak takip talebi, icra emri ve tahsilat makbuzundan bir örneği uyaptan celp edilmiştir.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan maluliyet yönünden rapor aldırılmış, ***tarihli raporda özetle; ***altı (6) ay süreyle iş göremezlik halinden kaldığı (tıbbi şifa süresinin altı (6) ay olduğu), vücut genel çalışma gücünden kayıp oranının %13 (yüzdeonüç) olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra aktüer bilirkişisi ve adli tıp doktorundan ***/2021 tarihli müşterek raporu alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Türk Borçlar Kanunu’ nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeni ile maddi tazminat talebine ilişkindir. Davacı vekili, dava konusu trafik kazası nedeni ile müvekkilinin geçici ve kalıcı maluliyetinin oluştuğunu belirterek şimdilik 100,00 TL geçici ve 1.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… tarihinde … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı hususi otomobili ile Çayıralan ilçesi yönünden Sarıkaya ilçesi istikametine seyir halindeyken yolun virajlı olması sebebiyle aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu gidiş istikametine göre yolun sol tarafında bulunan tarlaya girmesi ve aracının takla atması sonucu tek taraflı yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Davacı ***, babasının sevk ve idare ettiği araç içinde yolcu konumunda olup, trafik kazası tespit tutanağında, kazaya karışan yolcu bilgisi kısmında davacının isminin yazılı olduğu görülmüştür. Davacı, araç içinde yolcu konumunda olup, kazanın gerçekleşmesine etki edecek bir kusuru yoktur.
Davalı vekili, davacının emniyet kemeri takmadığını, bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması gerektiğini ileri sürmüştür. Kaza tespit tutanağının incelenmesinde emniyet kemeri kısmının işaretli olmadığı görülmüştür. Davacı araç içerisinden fırlamamıştır. Yaralanması itibari ile emniyet kemeri takmadığını düşündürecek bir husus yoktur. Şayet davacı emniyet kemeri takmadı ise bu hususu ispat yükü davalı taraf üzerindedir. Nitekim Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2020/873 Esas 2021/107 Karar sayılı kararı da bu yöndedir. Davalı taraf ise bu yönde bir delil sunmamış, buna rağmen davalının emniyet kemeri hususundaki ısrarlı itirazları nedeni ile davacının emniyet kemeri takmadığı iddiası ile ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Adli Tıp Uzmanı ***, ***2021 tarihli raporunda özetle; davacının kaza anında emniyet kemeri takıp takmadığı hususunda kuşkudan uzak kesin ve netlik içeren sonuca varılması mümkün değilse de şahsın yaralanmasının vasfı dikkate alındığında trafik kazası esnasında emniyet kemerinin takılı olmasının daha yüksek bir ihtimal olduğu veya aracın hızının düşük olduğu bir anda kazanın meydana geldiği, yaralanmasının vasfı dikkate alındığında trafik kazası esnasında emniyet kemeri takmasından bağımsız bir şekilde de meydana gelebileceği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Davalı, söz konusu raporda varılan tespitleri çürütecek bir iddia ve delil ileri sürmemiş, davacının emniyet kemeri takmadığı iddiasını ispat edememiştir. İzah edilen nedenle davacı aleyhinde mahkememizce re’sen gözetilmesi gereken herhangi bir müterafik kusur tespit edilememiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti için davacı ERÜ’ye sevk edilmiştir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2020/11295 Esas 2021/780 Karar sayılı içtihadına göre kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre maluliyet raporu alınmalıdır. Kaza tarihi … olup, davacının küçük olması nedeni ile kaza tarihinde yürürlükte olan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik (ÇÖZGER) hükümlerine göre rapor alınması gerektiği düşünülebilir. Ancak ERÜ’den aynı mahiyette mahkememize sunulan raporlarda ÇÖZGER’e göre rapor düzenlenmesinin mümkün olmadığının belirtildiği görülmüştür. Davacı küçük olup ÇÖZGER’e göre maluliyet raporu alınamaması nedeni ile kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca rapor alınıp alınamayacağı üzerinde durulmuş ise de söz konusu yönetmeliğin 2.maddesinde 18 yaşından küçükler için bu yönetmelik hükümlerinin uygulanamayacağı açıkça yazılıdır. Diğer taraftan bu yönetmeliğin 18. maddesi ile Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’nin yürürlükten kaldırılması nedeni ile Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’ne göre de rapor alınmasının mümkün olmadığı anlaşılmış olup, bir önceki yönetmelik olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre rapor alınması gerektiği üzerinde durulmuştur. İzah edilen nedenlerle mahkememizce davacı ERÜ’ye sevk edilirken Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik (ÇÖZGER) ve Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde alternatifli rapor düzenlenilmesi istenilmiş; ERÜ’den alınan 17/02/2021 tarihli raporda, ÇÖZGER’e göre herhangi bir maluliyet oranının tespitinin mümkün olmadığı belirtilmiş ve Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre davacının tıbbi şifa süresinin 6 ay ve kalıcı maluliyet oranının % 13 olduğu belirtilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili uygulamada ÇÖZGER’e göre maluliyet raporlarının düzenlendiğini bildirmiş olup, mahkememizce *** tarihli celsenin (1) numaralı ara kararı ile davalı vekiline emsal raporları sunması için süre verilmiş ancak davalı vekili bu yönde herhangi bir delil sunmamıştır. İzah edilen nedenle ERÜ tarafından Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre sunulan rapor hükme esas alınmış ve davacının % 13 kalıcı maluliyetinin olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra aktüer raporu alınmış, nitelikli hesaplama uzmanı ***, TRH 2010 yaşam tablosunu esas alarak ve progresif rant yöntemine göre düzenlediği ***tarihli raporunda özetle;
1. Davacı kaza tarihinde 8 yaşında olduğundan dolayı geçici iş göremezlik zarar hesabı yapılmadığı, davacı talebinin 100,00 TL olduğu,
2- Davacı küçüğün sürekli iş göremezlik zararının,
İşlemiş dönem geliri 68.623,24 TL.
İşleyecek dönem geliri +2.235.372,61 TL.
2.303.996,25 TL.
%13maluliyet oranına göre (2.303.996,25 x %13) : 299.519,51 TL
güncellenmiş ödemenin mahsubu sonucu (299.519,51-5.521,27) : 293.998,24 TL olduğu,
3-… kaza tarihinde sakatlık halinde kişi başına ZMMS poliçe limitinin 360.000,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Davacı ***kaza tarihinde 8 yaşında olup, gelir getiren bir işte çalışması mümkün değildir. Bu nedenle davacının geçici iş göremezlik tazminatına hak kazanması mümkün değildir. Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2015/13302 Esas 2018/6158 Karar sayılı içtihadı da bu yöndedir. Ancak küçük Alara’nın kalıcı maluliyetinin olması nedeni ile kalıcı maluliyet tazminatı hesaplanırken, kalıcı maluliyetin başlangıç tarihi olarak kaza tarihi olan … tarihi esas alınmalıdır. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Daires Başkanlığı’nın 2014/13100 Esas, 2016/10664 Karar sayılı içtihadı ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2020/873 Esas 2021/107 Karar sayılı kararı da bu yöndedir. Bilirkişi raporunda da isabetli bir şekilde bu şekilde hesaplama yapıldığı görülmüştür.
Davacı vekili, aktüer bilirkişi raporunda tespit edilen 293.998,24 TL üzerinden talep artırım dilekçesi sunmuş, harcını yatırmış, talep artırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş ve davalı vekilinin talep artırım dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür. Davalı vekili 1.8 teknik faiz hesabına göre hesaplama yapılmasını ileri sürmüş ise de Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanığı’nın 2019/5206 Esas 2020/8874 Karar sayılı içtihadı göz önünde bulundurularak davalının itirazına itibar edilmemiş, aktüer raporu hükme esas alınmıştır.
Davalı vekili, davacının dava açmadan önce KTK’nun 97.maddesine uygun başvuru yapmadığını, başta maluliyet raporu olmak üzere gerekli belgelerin sunulmadığını ileri sürmüş ve davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini istemişlerdir. Eksik belge ile başvuru yapılmış olması, başvuruyu tümü ile geçersiz hale getirmemektedir. Eksik evrak olması yalnız temerrüt tarihi ile igili bir durumdur. Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/3847 Esas 2020/823 Karar sayılı içtihadı da bu yöndedir. Diğer taraftan davacı vekili de davalının 20/08/2019 tarihine temerrüde düştüğünü ileri sürmüş ise de davacının maluliyet oranı ancak işbu davada yapılan yargılama ve alınan rapor ile ortaya çıkmış, davalının davacının maluliyet oranının bilmemesi nedeni ile dava tarihinden önce gerçek zarar miktarını hesaplamasının mümkün olmadığı, dolayısı ile davalının temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu tespit edilmiştir.
İzah edilen nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 293.998,24 TL kalıcı maluliyet tazminatının dava tarihi olan 24/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş ve mahkememizce aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 293.998,24 TL kalıcı maluliyet tazminatının dava tarihi olan ***/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 20.083,02 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 54,40 TL ve ıslah harcı 1.000,00 TL’nin mahsubu ile eksik 19.028,62 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) kabul ve red oranına göre 1.319,55 TL’sinin davalıdan ve 0,45 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı 54,40 TL, peşin harç 54,40 TL, tamamlama harcı 1.000,00 TL, tebligat ve müzekkere gideri 150,00 TL, bilirkişi ücreti 1.100,00 TL ve ERÜ masraf ücreti 350,00 TL olmak üzere toplam 2.708,80 TL yargılama harç ve giderinin davanın kabul ve red oranına göre 2.707,87 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan tebligat ve posta gideri 16,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 0,10 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, artan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 29.029,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7- Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip *** Hakim ***
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.