Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/606 E. 2022/188 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/09/2020
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişkiye dayalı olarak … tarihli dekont ile 15.000,00 USD’nin davalıya ön ödeme olarak gönderildiğini, ancak davalı tarafından mal teslimi yapılmadığından borç ilişkisinin doğduğunu, anılan borç nedeniyle müvekkilinin birçok defa davalı tarafa işbu borçlarını ödemeleri için sözlü talepte bulunulduğunu, olumlu bir cevap alınamadığını, en son davalı tarafa Burdur … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile takip yapıldığını ve davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olarak işbu takibe yetki yönünden itiraz edildiğini ve yapılan icra takibinin Kayseri’ye gönderilmesinin talep edildiğini, Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalı aleyhine başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, akabinde arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, anlaşmaya varılamadığını, davalı tarafın ve müvekkilinin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalı tarafın 15.000,00 USD borcunun ortaya çıkacağını ileri sürerek; borçlu davalının Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı ve davacının iddialarını kabul etmediklerini, döviz cinsinde talepte bulunulmasına hukuken imkan olmadığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının anlattığı hadiselerin gerçek dışı olduğunu, davacının müvekkilinin Kayseri’de bulunan mermer ocağına çinli müşterileri ile gelerek bir kısım taşın ocaktan çıkarılarak imalatı ve satışı için müvekkili ile anlaştıklarını, satıma konu mermerlerin Türk Lirası üzerinden satılan ürünler olduğunu, davacının sipariş ettiği taşların ocaktan çıkarılması ve imalatı için bir kısım parayı müvekkiline verdiğini, kalan bedelin taşların teslimi ile ödeneceğini, davacının üretim sürecinde ikinci kez Kayseri’ye geldiğini, çıkartılan taşlara bakarak onayladığını ve üretim sürecine devam edildiğini, davacının tazminat taleplerinin haksız olduğunu, bozulan ekonomik yapı ve artan kur nedeniyle haksız menfaat temini için icra takibi açtığını ve davacı olduğunu savunarak davanın reddine, kötüniyetli davacının tazminat ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.

… tarihli ön inceleme zaptı 4 nolu ara kararı ile; Burdur … Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’ne talimat yazılarak, HMK’nın 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nın 267/1. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268/1. maddesi uyarınca resen seçilecek bir mali müşavir bilirkişi olarak belirlenmesine, HMK’nun 278/4. maddesi uyarınca bilirkişiye davacının defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme ve rapora esas olup da dosyada bulunmayan belgeler varsa birer suretinin de rapora eklenmesi için yetki verilmesine, HMK’nın 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; davacı vekilinin … tarihli dilekçesinde belirttiği adreste davacının 2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle, davacının defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini olup olmadığı usulüne uygun tutulup tutulmadığı, davacının lehine veya aleyhine delil olma durumu bulunup bulunmadığı, davacı ile davalı arasında ticari ilişkiye dair kayıt olup olmadığı, … tarihli 15.000 USD para gönderme işlemine dair davacı ticari defterlerinde kayıt olup olmadığı, kayıt var ise sebebinin ne olduğu, davacının ticari defterlerinde para gönderme işleminden sonra herhangi bir ödeme kaydı olup olmadığı, ödeme kayıtlarının dava dosyasında veya ticari defter dayanaklarında belgesinin bulunup bulunmadığı, davacı defterleri itibariyle davacının takip dayanağı para gönderme işleminden dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı, hususlarında açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi … tarafından Burdur … Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtası ile mahkememize gönderilen raporda özetle; … tarih … sıra nolu … mahsup fiş no ile yevmiye defterine 15.000 USD’nin gün ki tarihte değerlenerek 85.393,50 TL olduğu tespit edilerek … Mermer hesabının borç kaydına 85.393,50 TL … Bankası USD hesabına 85.393,50 TL alacak kaydı yapıldığını, … tarihindeki kur değerlemesi yapılarak 507,00 TL … hesabının alacak kaydına işlenerek … tarihi itibariyle bakiye 84.886,50 TL olduğunu, … tarihindeki kur değerlemesi yapılarak 4.215,50 TL … hesabının borç kaydına işlenerek … tarihi itibariyle bakiye 89.103,00 TL olduğunu, … tarihine kadar olan kayıtlarda 320.02.016 Ak – … Mermer hesabına ait başka bir işlem yapılmadığını herhangi bir hareket olmadığını, … tarihinde 159.02.016 Ak – … Mermer hesabı konu verilen sipariş avansları hesabına 89.103,00 TL borç (15.000 USD) 320.02.016 … Mermer 89.103,00 TL’nin kaydedildiğini mahkememize bildirmiştir.
… tarihli duruşma 1 nolu ara karar ile mahallinde keşif icrasına ve bir maden mühendisi bilirkişi ile bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, keşif icra edilmiş, bilirkişiler … ve … tarafından mahkememize sunulan … tarihli raporda özetle; Taraf defterlerinde 15.000,00-USD nin kayıtlı olduğunu ve davacının takip tarihi … itibarı ile 15.000,00-USD alacaklı göründüğü tespit edildiğini, Takip tarihi … itibarı ile 15.000,00-USD nin Türk Lirası karşılığının 89.685,00-TL olduğunu, Davalının … yılı faaliyet giderleri ve … yılı üretim miktarından hareketle birim ton başına üretim maliyetinin 236,56-TL olduğu hesap edildiğini, Davaya konu 10 blok mermerin 100,00-Ton olduğu kabulü ile davaya konu blokların üretim maliyetinin 23.656,00-TL olacağını, Davaya konu mermer biokların üretim maliyeti 23,656,00-TL nin, davacının alacağı olan 89.685,00-TL (25.000,00 x 5.9790) den mahsubu yapılır ise, bu mahsup sonucu davacı alacağının 66.029,00-TL olacağını, Davacı takip talebinde işlemiş faiz talebinin olmadığını mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesi ile davalı ile davalıya ön ödeme olarak 15.000,00 USD gönderdiğini, davacının mermerleri teslim etmediğinden bahisle ödenen paranın iadesi için itirazın iptali dilemiştir.
Davalı ise yetki itirazında bulunmuş, sözleşmeler yabancı para üzerinden yapılamayacağını, davacının Çinli müşteri ile beraber mermer ocağındaki taşın çıkarılması ve satışı için sözleşme yaptıklarını, davacının müvekkile ödeme yaptığını, davacının Çinli müşterenin siparişten vazgeçmesi sebebi ile kendisini oyalarak siparişten vazgeçtiğini, taşların hala ocakta bekletildiğini, özel olarak üretim yapıldığını, yaptığı masraflara ilişkin olarak bedelin kendisinde olduğundan bahisle davanın reddini dilemiştir.
Davalının yetki itirazı para borçlarında alacaklı kendi ikametgahında dava açabileceğinden uygun değildir.
Davacının davalıya 15.000 USD havale yoluyla gönderdiği görülmüştür. Davacı ticari defter incelemesinde ise 15.000 USD alacaklı olduğu görülmüştür. Mahkememizce keşif icra edilmiştir. Keşif icrası sonunda davalının yapmış olduğu üretimin özel bir üretim olmadığı, bloklar halinde olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinde , iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1).Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır.
Somut olayda 15.000 USD’nin dava ve cevap dilekçesi uyarınca taraf kabul beyanları uyarınca avans verildiği sabittir. Davalı taraf özel üretim yapıldığı, üretimi yaptığı, malı teslim hazır edildiği ve davacının malı teslim almadığını ispatlamak zorundadır. Yapılan keşifte malların özel bir üretim olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça malın teslime hazır olduğu ve buna dair bir ihtar ve belge sunulmadığından davalı iddiasını ispatlanamamıştır.
Mahkememiz nihai olarak davalı tarafa yemin teklifi hatırlatılmıştır ve davalı tarafça yemin teklifi etmiştir, yemin metninde ” davalı … Mermer Ltd Şti nin maden ocağına Çinli müşterisi ile bizzat … ´ın ve … ın şirket adına gelmediğine, mermer blok siparişinde bulunmadığına, … Ltd Şti nin bu blokları siparişte belirtilen metraj ve tonaja uygun üretmediğine, Çinli müşterinin vaz geçmesi nedeniyle müvekkilin ürettiği malları almaktan vazgeçmediğine, namusum, şerefim ve kutsal saydığım tüm değerler adına yemin ederim ” olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça ”Davalı … Şirketinin maden ocağına Çinli müşteri ve kardeşim … ile birlikte şirket adına gittik, ancak mermer blok siparişinde bulunmadık, dolayısıyla sipariş vermediğimizden, belirtilen bir metraj ve tonajda söz konusu değildir, çünkü biz zaten başından beri sipariş vermedik, Çinli müşteri de sadece ürün bakmaya geldiği için başlangıçta sipariş vermesi gibi bir durum söz konusu olmadı, dolayısıyla vazgeçmesi gibi bir durumda söz konusu olmamıştır ve sonucu itibariyle de başlangıçta sipariş vermemiz gibi bir durum olmadığından malları almaktan vazgeçmemiz gibi bir durumda söz konusu olmamıştır. Söz konusu yemini bu şekli ile namusum, şerefim ve kutsal saydığım tüm değerler adına yemin ederim. ” denilerek yemin ifa edildiği ve davacının sorularına cevap verildiği, Çinli müşteri ile sipariş verilmediğini ve bu nedenle vazgeçme olamayacağı beyan ettiğinden ve çelişki olmadığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; alacak belirli ve likid olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, 15.000 USD asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD para cinsi ile açılmış 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranında faiz işletilmesine, (%5’i geçmemek üzere)
2-15.000 USD asıl alacağın takip tarihindeki TCMB efektif satış kuru 5,9790 üzerinden belirlenen TL karşılığının %20’si olan 17.937,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 7.838,87 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.961,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.877,30 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.961,57 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.015,97 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan talimat masrafı 466,70 TL, talimat posta gideri 40,00 TL, 5 elektronik tebligat gideri 27,50 TL ve 2 müzekkere gideri 18,00 TL olmak üzere toplam 552,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-AAÜT’ye göre hesap edilen 14.851,67 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı….

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*