Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/604 E. 2023/233 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından, davacı aleyhine Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, başlatılan ilamsız icra takibine davacının süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğunu,icra dosyasının yetkili icra dairesi olan Kayseri … Müdürlüğüne gönderildiğini, yetkili icra dairesi olan Kayseri Genel Müdürlüğünün …sayılı dosyasından taraflarına yeniden ödeme emri gönderildiğini ve 98,95 TL alacak dışındaki kalan alacak için itiraz edildiğini, davalı şirketin icra takibine konu ettiği 7 adet faturanın 5 adetinin müvekili ile alacaklı arasındaki cari hesaba davacının borcu, karşı tarafın alacağı olarak kaydedildiğini, bu kayıtlardan sonra cari hesaplarının alacaklı tarafın 98,95 TL alacaklı göründüğünü, müvekkil ile alacaklı şirket yetkilileri arasındaki anlaşma gereğince bu alacağın talep edildiği, 5 adet takip konusu faturadan … tarihli 40.000 TL bedelil katkı bedeli faturasının taraflar arasındaki kcari hesaba … tarihinde kaydedildiğini, …tarih ve 1.481,58 tl bedelli “… ” iade faturası cari hesaba …tarihinde kaydedildiğini, … tarihli 9.000,45 tl BEDELLİ fiyat farkı faturası … tarihinde cari hesaba kaydedildiğini, yine … tarihli 13.331 TL tutarlı faturanın … tarihinde 3.162 TL ve 10.287,92 TL olmak üzere 13.449 TL olarak cari hesaba kaydedildiğini, cari hesaba yapılan bu kayıtların karşı tarafın alacağı olarak kaydedildiği için müvekkilinden bu faturalar için alacak talebinde bulunulamayacağını, takip konusu diğer 2 adet faturanın ise müvekkili tarafından kabul edilmemiş faturalar, teslim alınmayıp iade edildiğini, cari hesapta kalan 98,95 TL ve ferilerinden oluşan 263,25 TL borcun icra dosyasından kabul edildiğini, 2 adet fatura aslı alacağı ve ferileri ile 98,95 TL’den kaynaklı alacaklar için ödedikleri 90.100,00 TL’den, 263,25 TL’nin mahsubu 89.836,75 TL nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile icra dosyasına ödendiğinden istirdadı ile müvekkiline iadesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen yasal 2 haftalık kesin süre içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.

HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Prof. Dr. …’ın mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle Davalının takip ve dava konusu yaptığı faturalardan 2015 yılına ait olanlar (75.000 TL + 4000,20 + 3,004,28 + 13.331,00 TL — 92.331 TL) davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, davalının takip konusu yaptığı 2016 yılındaki faturalar (1.480 TL + 40.000 TL + 9000,45 TL =) 50.480,45 TL davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalının takip ve dava konusu yaptığı ve davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan 2016 yılında düzenlenen 50.480,445 TL tutarlı faturalardan 98,95 TL borçlu olduğu anlaşıldığını, bu tutarın zaten davacının kabulünde olduğunu, davalının takip ve dava konusu yaptığı 2015 yılında düzenlenen faturalar (75.000 TL + 4000,20 + 3.004,28 + 13.331,00 TL = 92.331 TL) davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, söz konusu faturalardan ispatlananların olması durumunda davalının ispatlanan fatura tutarı kadar alacağı oluşacağını, ancak bu alacak takipten değil; açık hesap ilişkisinden kaynaklanacağını, zira takip konusu faturalardan sonraki ödemeler öncelikle takibe sayılacağından takibe konu faturalar ödemelerle söndürülmüş olacak, davalının alacağı ise açık hesap ilişkisinden oluşacağını, hesap mutabakatı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğunu, mahkemece yapılacak usulü işlemlerin uygulanması sonucunda hesap mutabakatının kabul edilip edilmemesi hususunun Mahkemenin takdirinde olduğunu, mahkemece hesap mutabakatı kabul edilirse davacının davalıya 98,95 TL tutarında borcu hesaplanacağını mahkememize bildirmiştir.
Ayrıca …’nın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtası ile mahkememize sunmuş olduğu raporda özetle; Davalı şirket ticari defter açılış ve kapanış kayıtlarını süresi içinde yaptığı, davalının ticari defterleri leyhine
delil teşkil ettiği, davalının icra takibi tarihi itibariyle davacıdan 164.514,92 TL alacaklı olduğu, dava dosyasına sunulan mutabakat mektuplarındaki kaşenin okunmadığı için mutabakat mektupları için bir
inceleme yapılamadığı sonuçlarına varıldığı mahkememize bildirilmiştir.
… tarihli ara karar ile HMK’nun 266.maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının ve eklerinin grafoloji ve kriminalistik uzmanı bilirkişi …’a tevdine, HMK’nun 273. Maddesi gereğince iddia tatbiki imza ve yazılı imza örnekleri, celbedilen belge asılları, tüm delillere göre …tarihli cari hesap mutabakatı ve … tarihi cari hesap mutabakatı içeren 2 adet belge altındaki imzaların davalı şirket yetkilisi …’a ait olup olmadığı hususunda hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiş, bilirkişi Dr. …’ın mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporda özetle; İncelemeye konu, A4 kağıda bilgisayar yazıcısı yardımıyla yazılmış “Muhasebe Servisinin Dikkatine” başlıklı ve “… tarihi ile bakiyeniz 9.384,77 alacak bakiye vermektedir.” şeklinde son bulan “Birlik Tekstil…” kaşesi üzeri imzalı belge ve A4 kağıda bilgisayar yazıcısı yardımıyla yazılmış “Muhasebe Servisinin Dikkatine” başlıklı ve “… tarihi itibari ile bakiyeniz 7.021,43 alacak bakiye vermektedir. Belirtilen bakiyede mutabık olduğumuzu/olmadığımızı bildiririz.” şeklinde son bulan “Birlik Tekstil…” kaşesi üzeri İmzalı belgelerde basılı bulunan kaşe izleri üzerinde atılı bulunan imzaların, mevcut mukayese imzalarına kıyasen, …’ın elinden çıkmadığı kanaatine varıldığını mahkememize bildirmiştir.
… tarihli celsede Harç yatırılır ise davalının ticari defterlerini inceleyen bilirkişiden TBK’nın 102. Maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi amacıyla dava konusu edilen faturalar ve faturalardan sonra yapılan ödemeleri tek tek gösterir bir şekilde denetlenebilir bir rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verilmiş bilirkiş,i …’nın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtası ile mahkememize sunmuş olduğu ek raporda özetle; icra dosyasına ödenen meblağ düşüldükten sonra davacının davalıya 74.396,12 TL borcu kaldığını mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı davasında, davalı tarafından ilamsız takip başlatıldığını, 98,95 TL alacak dışındaki kalan alacak için itiraz edildiğini,2 adet fatura aslı alacağı ve ferileri ile 98,95 TL’den kaynaklı alacaklar için ödedikleri 90.100,00 TL’den, 263,25 TL’nin mahsubu 89.836,75 TL nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile icra dosyasına ödendiğinden istirdadı ile müvekkiline iadesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki Kayseri … Dairesi’nin …sayılı icra takip dosyasında nedeniyle borçlu olup olmadığı, bu icra takibi nedeniyle yapılan 89.836,75 TL ödemenin istirdatını talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafa cari hesap mütabakat formları sunmuştur. Anılan formlar üzerinde isticvap yapılmış akabinde davalı şirket yetkilisi imzayı kabul etmeyince bilirkişi vasıtasıyla yapılan imza incelemesi sonucu imzanın davalı yetkilisine ait olmadığı görülmüştür.
Davacının defterlerinin incelenmesinde davalı tarafça 7 adet fatura davacıya düzenlediği, bu faturalardan 3 adet faturanın davacı defterinde kayıtlı olduğu diğer 4 faturanın davacı defterinde kayıtlarında olmadığı, bu faturalardan 3 tanesinde 3 tane imza bulunduğu ancak imza eden kişinin belli olmadığı, diğer 1 faturada ise Serkan Bozbey isimli kişinin imzası bulunduğu görülmüştür. Davalının bu dört faturayı ispatlaması gerekmektedir. Davalı takibinde faturaya davanmıştır. Davacının ve davalının defterinden takip konusu faturalardan sonra ödeme bulunmaktadır.
Taraflar arasında var olduğu iddia edilen ilişki faturaya dayandırılmış olmakla, fatura ve faturanın delil olma kuvveti bakımından bir değerlendirme yapmak gerekmiştir.
Faturanın TTK’da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde fatura,”Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika” olarak tanımlanmıştır. Buna göre fatura, tek taraflı düzenlenmesi her zaman mümkün olan bir belgedir.
TTK 21/1.maddesine göre, “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir”. TTK 21/2 maddesine göre “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.
27.06.2003 tarihli 2001/1 E.2003/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, “fatura sözleşmenin yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir..” denilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle akdî ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Akdî ilişkinin ticari defterler üzerinden kanıtlanması halinde alacaklı olduğunu iddia eden kişinin delil olarak ya her iki tarafın defter ve kayıtlarına dayanması ya da münhasıran davalı defter ve kayıtlarına dayanması gerekir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK.’nın 102 maddesine göre; “kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmış ise ödeme vadesi önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmiş ise mahsup orantılı olarak; borçlulardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.”
Usulüne uygun tutulsun veya tutulmasın ticari defterler sahibi aleyhine delil teşkil edeceğinden, bir açıklama yapılmadığı sürece yapılan ödemenin 6098 sayılı TBK’nun 102.maddesi gereğince muaccel olan borç için yapıldığının kabulü gerekir. Davalı tarafından daha önce yapılan ödemelerin başka bir borca mahsuben yapıldığını iddia eden alacaklının kanıtlaması gerekir. Alacaklı tarafından yapılan ödemelerin başka bir borca karşılık yapıldığı kanıtlanmadığı sürece, yapılan ödemelerin daha önce muaccel olan borca yönelik kabul edilmesi gerekmektedir. Nitekim Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … Esas … Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
Özetle davacının dava konusu fatura olan ve ispatı gereken 4 faturadan sonra davacının yapmış olduğu ödemelerin icra takibinin dayanağı olan fatura bedellerini karşıladığı görülmekle davacının dava tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı 98,95 TL asıl alacak ve 164,30 TL fer’i olmak üzere 263,25 TL borcu olduğu bakiye kısmında borçlu olmadığından davacının davası Yüce Türk Milleti adına kullanılan yargı yetkimiz sebebiyle kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kabulü ile, davacının Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında dava tarihi itibariyle davacının ilgili takip dosyasında 98,95 TL asıl alacak ve 164,30 TL fer’i olmak üzere 263,25 TL borcu olduğunun tespiti ile, bakiye kısımdan borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafça yatırılan ve icra dosyasında bekleyen paranın icra dairesince icra dosyasının mahkememiz kararına uygun infaz edilmesi halinde kalan kısmın iade edileceğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 6.136,74 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.534,19 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.602,55 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.534,19 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.588,59 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan talimat gideri, bilirkişi gideri posta ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.227,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-AAÜT’ye göre hesap edilen 14.373,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
9-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*