Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/595 E. 2021/848 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/595 Esas – 2021/848
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO: ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin televizyon kanalı olan Kenttürk TV’nin 01/03/2020 tarihli … programında davalı şirketin işletmesinin tanıtıldığını, yapılan yayın bedeline istinaden 2.360,00 TL tutarlı … tarihli … numaralı e arşiv fatura kesildiğini ve teslim edildiğini, faturaya ilişkin süresi içinde bir itiraz yapılmadığını ve ödemede yapılmadığını, ödeme yapılmaması üzerine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını fakat karşı tarafça haksız bir şekilde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davadan önce dava şartı arabuluculuğa da başvurulduğunu ancak bir sonuç alınamadığını ileri sürerek; borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi …’un mahkememize sunmuş olduğu ***/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından incelenmek üzere mahkeme kalemine ibraz edilen 2020 yılı yevmiye defterinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin mevcut olduğunu, defterlerin sahibi lehine delil teşkil edebileceğini, davacı defterindeki takip konusu hesapların muhasebe kayıtlarının usulüne uygun olduğunu, Davacı defterlerinde davalı adına açılan hesaba, davacı tarafından davalıya düzenlenen takip konusu *** tarihli ***nolu 2.360,00 TL tutarlı e-arşiv faturasının davalı borcu olarak kaydının yapıldığını, davalının herhangi bir ödemesinin bulunması nedeniyle davalının 2.360,00 TL. Davacıya borcunun bulunduğunu, Takip konusu fatura dayanağı olan CD içeriğinde davalı işletmesinin tanıtımına ilişkin televizyon programı kaydının mevcut olduğunu, söz konusu hizmetin davacı tarafından davalıya verildiğini, Davalının Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasından kaynaklı 2.360,00 TL. davacıya borcunun bulunduğunu, Davalı tarafından mahkeme kaleminde incelenmek üzere talep edilen işletmesine ait ticari defterlerin incelemeye ibraz etmediğini mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Davacı dava dilekçesiyle, 2.360,00 TL faturadan dolayı alacaklı olduğunu, davalının ödeme yapmadığını belirterek yapılan takibe itirazın iptali dilemiştir.
Davalı ise davaya cevap vermemiştir.
Dava, fatura dayanak yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. Maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davacı ticari defter incelemesinde 04.03.2020 tarihli 2.360,00 TL faturadan dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğu davacının ticari defterini usule uygun tutulduğu tespit edilmiştir.
HMK’nın 222. maddesi uyarınca, tarafların ticari defterlerinin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Belirtilen bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın yukarıda belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ise ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.
Somut olayda davalı taraf ticari defterleri sunmaktan kaçınmış olduğundan, davacının defteri usule uygun tutulduğundan ve HMK 6. Maddesi gereğince ödemeyi ispat edemediğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ticari defter kayıtları dikkate alındığında alacak likid olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davacı faiz türü olarak ticari temerrüt istemiş ise de uygulamada ve yasalarda ticari temerrüt faizi isimli bir faizin bulunmadığı, davacının avans ibaresini de kullanmadığı anlaşılmakla yasal faiz olarak kabul edilmiştir. (Aynı yönde 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/17693 E., 2017/3679 K. Ve 2018/1472 E., 2019/4817 K. Sayılı ilamı bulunmaktadır)

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1)Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasındaki itirazının kısmen iptali ile, 2.360,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa tahsil edilene kadar yasal faiz uygulanmasına, faize ilişkin istemin reddine,
2)Haksız itiraz nedeniyle asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 161,21 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 6,15 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 60,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 100,66 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5)Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL peşin harç, 6,15 TL tamamlama harcı ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 114,95 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6)Davacı tarafından yapılan 5 elektronik tebligat gideri 27,50 TL, 6 tebligat gideri 114,00 TL, 2 müzekkere gideri 19,00 TL ve bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 660,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7)Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
8)HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9)AAÜT’ye göre hesap edilen 2.360,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2021

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*