Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/570 E. 2022/776 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : ***
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (İşyerim paket sigorta poliçesi nedeni ile tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (işyerim paket sigorta poliçesi nedeni ile tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı … … A.Ş. arasında … tarihinde … sayılı sigorta poliçesi imzaladıklarını, bu poliçe dahilinde … Mahallesi, … Caddesi, … Sokak, No:3, Melikgazi/ Kayseri adresinde bulunan müvekkili şirkete ait işyerinde olması muhtemel hırsızlık ve sair başlıklar adı altında sigorta poliçesinin taraflar arasında imzalanmış ve teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmesi halinde davalı …Ş.’nin 500.000,00-TL kadar ödeyeceğini ilgili poliçede taahüt ettiğini, aradan geçen zaman dahilinde müvekkiline ait iş yerinde … tarihli poliçe kapsamında 2013 tarihinde hırsızlık meydana geldiğini, müvekkili firmanın TTK’nun 1446/1. maddesi dahilinde davalı firmaya ihbarda bulunduğunu, davalı firmanın ilgili iş yerinde incelemelerde bulunduğunu ve … tarihli belge tanzim ettiğini, ilgili belge ile; inceleme yapılan işyerindeki olayların hırsızlık kapsamında değerlendirilmediğinden müvekkili firmanın TTK’nun 1446/1. maddesi dahilinde yapılan ihbara ilişkin talebinin davalı firma tarafından … tarihli sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilmediğini, müvekkilinin iş yerinde … tarihinde meydana gelen hırsızlık olayları dahilinde yetkili ve görevli mahkeme olan Kayseri 2. Çocuk Mahkemesi’nde yapılan yargılamada … Esas sayılı dosyada, bu dosyanın sanıkları ve suça sürüklenen çocuklar hakkında ilgili mahkeme tarafından … Karar sayılı vermiş olduğu kararda dosyanın sanıkları hakkında TCK’nun 142/2-d maddesi uyarınca nitelikli hırsızlık suçundan dolayı karar verildiğini, müvekkili iş yerinde inceleme yapılmak sureti ile tüm dellilerin toplandığını, müvekkili iş yerine ait stoklar, depolar ve ticari defter kayıtları dahilinde Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik İş ve *** Değişik İş sayılı kararının alındığını, karar dahilinde 421.637,50-TL tespit edilen alacağın tahsili amacıyla Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nde *** Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin *** tarihinde takip borçlusuna tebliğ edildiğini, bunun üzerine borçlu davalı şirketin müvekkili şirkete hiçbir borcu olmadığını gerekçe göstererek … tarihinde takibe itirazda bulunduğunu ve takibin haksız yere durdurulmasını sağladığını beyanla, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun borcu takip dosyasında belirtilen TTK’nun 1446 maddesine göre fiili bildirim tarihi olan … tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte gerek takibi öncesi gerekse takip sonrası olmak üzere toplamda 52.303,26-TL’nın % faiziyle ödemeye, alacağın likit bir alacak olması nedeni ile takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere toplamda 84.327,50-TL tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; … Mahallesi, … Caddesi, … Sokak, No:3, Melikgazi/ Kayseri adresindeki işyerine ait … sayılı ”İşyeri paket poliçesi”nin müvekkili şirket ile dava dışı … (…) arasında akdedildiğini, sigortalı ve sigorta sözleşmesinin muhattabının dava dışı … olduğunu, poliçede herhangi bir dain mürtehin de bulunmadığını, davacı tüzel kişiliğin poliçenin tarafı olmadığını ve dain mürtehin sıfatının da bulunmadığı için HMK’nun 50 51 maddeleri gereği taraf ehliyeti ve dava sıfatının olmadığını, bu nedenle HMK’nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereği dava şartı yokluğundan öncelikle davanın usulden reddini istediklerini, müvekkili şirket tarafından … nolu “İşyeri paket poliçesi” ile ” … Caddesi, No:42/A, Etlik/Ankara” adresindeki işyerinin … -*** dönemini kapsayacak şekilde poliçenin teminat altına alındığını, dava dışı sigortalı …’in … tarihinde işyeri kamera kayıtlarında yaptığı inceleme sonucu, işyerinde yanında işçi olarak çalışan … ve …’un işyerindeki bazı ürünleri izinsiz ve kötüniyetli olarak dışarı çıkarttıklarını tespit ettiğini ve bu şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucu adı geçen şahısların …’e ait davacı firma bünyesinde işçi olarak çalışırken 2013 yılı mayıs ayından … tarihine kadar işyerinde bulunan ve kendilerine iş nedeniyle teslim edilmiş olan bir kısım kumaş, hazır giyim ürünleri ve 1 adet dikiş makınasını işyeri dışına çıkartıp Akif Şahin isimli şahsa sattıkları ve satıştan elde ettikleri geliri aralarında paylaştıklarını ve bu şekilde iş yerini yaklaşık 50.979,00-TL zarara uğrattıklarının belirlendiğini, somut olayda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik İş dosyasından alınan tespit raporunda hırsızlık sigortrası genel şartları B.4 maddesindeki esaslara ve Yargıtay içtihatlarına riayet edilmediği gibi, ceza dosyasında tespit edilen hasar/zarar miktarıyla arada çok ciddi bir farkın bulunduğundan dolayı davacının gerçek zararının mahkeme kanalıyla ve usulüne uygun tespitini, kötüniyetli takip nedeniyle davacının %20’den aşağıda olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini ve yargılama giderleriyle yasal vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı, … tarihli ve … sayılı sigorta poliçesine, ekspertiz raporuna, Kayseri 2. Çocuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı gerekçeli kararına, Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … karar sayılı dava dosyasından verilen gerekçeli karara, Kayseri Asliye Ticaret mahkemesi’nin … D. İş Esas ve … D. İş Karar sayılı delil tespiti dosyasına, Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına, tanık, keşfi ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanmıştır.
Davalı, sigorta poliçesine, hasar dosyasına, ekspertiz raporuna, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı iddianamesine ve Kayseri 2. Çocuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı gerekçeli kararına delil olarak dayanmıştır.
Taraf vekilleri tarafından delil olarak dayandıkları bir kısım kayıt ve belgeler dilekçelerinin ekinde dava dosyamıza sunulmuştur.
Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası müzekkere yazılarak celp edilmiştir. Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı şirketin davalı borçlu sigorta şirket aleyhine 421.637,50-TL asıl alacak ve 44.656,03-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 466.293,53-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu sigorta şirketine … tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu sigorta şirketi vekilince … havale tarihli dilekçesiyle süresinde borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini bildirdiği, yapılan itiraz neticesinde icra müdürlüğünce … tarihli kararla takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davalı … şirketine yazı yazılarak, taraflar arasında yapıldığı söylenen … nolu sigorta poliçesi ile tüm eklerinden, bu poliçeye istinaden davacı şirketçe sigorta şirketlerine dava tarihi olan … tarihinden önce ihbar yapılıp yapılmadığının araştırılarak yapılmışsa şeklini ve tarihini gösteren kayıt ve belgelerden, ödeme yapmışlarsa ne zaman, neye istinaden, kime ve ne kadar ödeme yaptıklarını gösteren kayıt ve belgelerden, hasar dosyası açılmışsa hasar dosyasının tamamından, … tarihli ekspertiz raporundan okunaklı birer örneklerinin çıkarılarak gönderilmesi istenilmiştir.
Kayseri 2. Çocuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas ve … Karar sayılı dava dosyasının akıbeti sorulmuş ve Uyap kayıt örnekleri istenilmiştir.
Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas ve … Karar sayılı dava dosyasının gönderilmesi istenilmiştir.
Mahkememizin … D. İş Esas ve … D. İş Karar sayılı delil tespiti dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu … numaralı sigorta poliçesini tanzim ettiği söylenen Kaya Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş.’ne yazı yazılarak mahkememizce incelenmek üzere söz konusu poliçenin şirketlerindeki aslının, eğer aslı yoksa yine şirketlerindeki okunaklı örneğinin çıkarılarak gönderilmesi istenilmiştir.
Davalı … şirketine yazı yazılarak, … nolu poliçenin primlerinin tam olarak kim ya da kimler tarafından ödendiğinin araştırılarak mahkememize bildirilmesinin ve ellerinde varsa bu ödemelere ilişkin belgelerinin birer fotokopisinin gönderilmesi istenilmiştir.
Davacı vekiline davaya konu sigorta poliçesinin ellerinde varsa aslını mahkememize sunabilmesi için kesin süre verilmiştir.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı şirketin ilk kuruluşundan bugüne kadar sicilde kayıtlı tüm adreslerinin neresi olduğunu gösteren kayıtların örneğinin çıkarılarak gönderilmesi istenilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizde evvelce yapılan yargılama sonunda *** tarihli, *** Karar sayılı gerekçeli karar ile davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce icra kılınan temyiz incelemesi neticesinde ” Dosya içerisindeki işyerim paket sigorta poliçesinin incelenmesinde; poliçenin …-11/01/2014 tarihlerini kapsadığı, sigortacısının davalı … olduğu, sigortalısının dava dışı … olduğu, riziko adresinin “***Textil” … Caddesi, … Sokok, No:3/b, ***Mahallesi, Melikgazi/Kayseri olduğu görülmüştür. Dosya içerisindeki *** sayılı ve *** tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile diğer tüm bilgi ve belgelerden dava dışı …’in bu ferdi işletmesinin tüm aktif ve pasifi ile birlikte davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından devralınarak *** tarihinde tescil edildiği, davacı şirketin kurucularından sigortalı …’in 1.200 pay adedine sahip olup ayni ve nakdi sermayesinin olduğu, yine şirketin idaresi için ilk 10 yıl için …’in müdür olarak seçildiği ve temsil yetkisinin ilk 10 yıl … tarafından davacı şirketin ticaret ünvanı ve kaşesi altında münferiden kullanılabileceği anlaşılmaktadır. Hırsızlık olayı da … tarihinde meydana gelmiştir. Buna göre, yukarıdaki açıklamalar ışığında dava dışı sigortalı …’in, davacı şirketin kurucu ortaklarından olup imza ve temsil yetkisine sahip olduğu, davacı şirketin rizikonun gerçekleştiği, sigortalanan işyerinde faaliyet gösterdiği dikkate alındığında, davalı … ile aralarında düzenlenen İşyeri Paket Poliçesinin, müşterek menfaatlerin sigortası hükümleri uyarınca davacı şirket lehine sigortalandığı kabul edilerek işin esasına girilmesi gerekirken ehliyet yokluğu nedeniyle davanın reddine kararı verilmesi doğru görülmemiştir.” nedenleriyle mahkememizin *** tarihli, *** Esas ve *** Karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı sonrasında mahkememize iade edilen dava dosyası, mahkememizin *** Esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce yapılan duruşmada usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 17/10/2019 tarihli, 2016/17379 Esas ve 2019/9538 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yeniden yapılan yargılama sırasında davacı tarafından gösterilen tanıklar usulünce dinlenmişleridir.
Davacı tanığı … “Davacı şirketin temsilcisi … benim çocukluk arkadaşımdır. Eski iş yerimden ayrıldıktan sonra … Bey’in yanına çalışmaya geldim. Ben 2012 yılında *** Şirketi’nde çalışmaya başladım. Ben bu davaya konu hırsızlık olayının olduğu tarihte bu şirkette çalışmaktaydım. Bu şirketten bu davaya konu malların 2013 yılında çalınmasına ilişkin bizzat görgüye dayalı bilgim yoktur, yani çalınma eylemini bizzat görmedim. Malların çalındığı güvenlik kameraları kayıtları izlenerek tespit edildi. Bize söylenen iş yerinden mal çalındı, güvenlik kameraları izlendi denildi. Ben davacı şirkette çalıştığım dönemlerde ütücü olarak iş yaptım. Ütü yapılan yer binanın en üst katındaydı. Sanırım bu iş yeri 4 katlıydı. Malların çalındığı yer kesimhane bölümüdür, orası binanın 2. katındaydı. Ben en üst katta olduğum için iş yerine girenleri çıkanları görmedim. Ben hırsızlık olayının ortaya çıkmasından sonra mal sayımı yapıldı mı yapılmadığı mı bilmiyorum. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … “Ben davacı … Ltd. Şti.’nin kurulmasından önce bu şirketin sahibi olan …’in yanında çalışıyordum. Makineci olarak çalışmak için bu iş yerine işçi sıfatıyla girdim. Hırsızlığın gerçekleştiği tarihte ben bu şirkette çalışmaya devam ediyordum. Benim bildiğim, mesai bitip biz dükkandan çıktığımız zaman o zaman burada staj yapan öğrenciler iş yerine girip iş yerindeki malları çalıyorlarmış. İş yerine nasıl girdiklerini bilmiyorum. Ben atölyede kullanılan kumaşların ve hazır ürünlerin çalındığını biliyorum. Bu mallar iş yerinin kesimhane bölümünden çalınmış. Ben çalınan malların parasal değerinin ne kadar olduğunu bilmiyorum. Hırsızlığın yapıldığı tarihlerde kesimhaneye kumaş girişi çok oluyordu. O zaman çok mal üretiliyordu, mal sirkülasyonu bu nedenle çok oluyordu. O zamanlar genelde ferace üretiliyordu. Bildiğim kadarı ile bunun için ithal kumaşlar kullanılıyordu. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Erciyes Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davacı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin 2013 yılı Ba-Bs formları ve KDV beyanname örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak 2013/36291 soruşturma sayılı suça sürüklenen çocuklar, … ve … hakkındaki soruşturma dosyasının tamamının, müşteki …’in iş yerinden hırsızlandığı ileri sürülen malların adının, miktarının ve değerinin belirlenmesine dair tüm tutanak, kayıt ve belgelerin, olay yeri tutanaklarının uyap kayıtlarının ve varsa fotoğrafları ile görüntü kayıtlarının gönderilmesi istenmiştir.
Kayseri 2. Çocuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Karar sayılı dava dosyasının uyap kayıtlarının incelenerek gerek hazırlık soruşturması sırasında ve gerekse mahkemenin yaptığı tahkikat sırasında suça sürüklenen çocukların katılanın iş yerinden hırsızladıkları malların cinsinin, sayısının neler olduğu, maddi değerinin kaç TL olduğu hususlarında ve suça konu zararın tamamının veya bir kısmının sanıklar tarafından katılana ödenip ödenmediğinin, zararın tazmin edilip edilmediği hususunda bilirkişi incelemesi, teşhis değer tespiti ve teslim tutanağı, emniyet müdürlüğünce düzenlenmiş tutanak vs. kayıt, katılanın beyanı, bilgi, belge olup olmadığı, hazırlık soruşturması dahil tüm dava dosyasının uyap kayıtlarının incelenmek sureti ile cevap verilmesi istenmiştir.
Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas … Karar sayılı dava dosya aslının incelenmek üzere mahkememize gönderilmesi, bu dosya aslının gönderilmesi mümkün olmazsa uyap kayıtlarının gönderilmesi, yine mahkemelerince uyap kayıtlarının incelenerek gerek hazırlık soruşturması sırasında ve gerekse mahkemenin yaptığı tahkikat sırasında suça sürüklenen çocukların katılanın iş yerinden hırsızladıkları malların cinsinin, sayısının neler olduğu, maddi değerinin kaç TL olduğu hususlarında ve suça konu zararın tamamının veya bir kısmının sanıklar tarafından katılana ödenip ödenmediğinin, zararın tazmin edilip edilmediği hususunda bilirkişi incelemesi, teşhis değer tespiti ve teslim tutanağı, emniyet müdürlüğünce düzenlenmiş tutanak ve sair kayıt, katılanın beyanı, bilgi, belge olup olmadığı sorularak, hazırlık soruşturması dahil tüm dava dosyasının uyap kayıtlarının incelenmek sureti ile cevap verilmesi istenmiştir.
İstenilen belgeler geldikten sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir muhasebeci-mali müşavir, delil tespiti dosyasında rapor veren dışında bir tekstil mühendisi bilirkişi ve bir sigorta alanında nitelikli hesap bilirkişisinden oluşan bilirkişi kuruluna tevdine, bilirkişilere HMK’nun 268. maddesi gereği davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince davacının 2013 yılı ticari defter ve kayıtlarının incelenerek usulüne uygun tutulup tutulmadığının, açılış ve kapanış tasdiklerinin olup olmadığı, dava dosyamız, ceza mahkemelerinin uyap sisteminde kayıtlı tutanakları, delil tespiti dosyası, Ba-Bs formları, KDV beyannameleri, sigorta şirketinin hasar dosyası, davacının ticari defterleri ile diğer tüm deliller değerlendirilmek sureti ile hırsızlığa konu malların üretimde kullanılan faturaların davacının ticari defterinde kayıtlı olup olmadığı, Ba-Bs formları ve KDV beyannameleri ile karşılaştırıldığında bunların uyumlu olup olmadığı, hırsızlığa konu tekstil ürünlerinin şirkete giriş-çıkış kayıtları, stok kayıtları, KDV beyannameleri, faturalar, ticari defter kayıtları ve delil tespiti dosyasında davacının çalındığını ileri sürdüğü malların örtüşüp örtüşmediği, tüm kayıt ve belgelerin birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, hırsızlık sigortası genel şartlarının B4 maddesi uyarınca davacının ticari defter ve kayıtlarına göre dizi konu gerçekleştiği tarihten bir önceki gün itibari ile giren çıkan emtianın, giriş ve çıkışına ait irsaliyelerin bulunup bu şekilde yapılacak tespitten rizikodan sonraki sayım sonucu kalan emtiaların düşülerek çalınan malların ve miktarları ile değerlerinin tespiti, çalınan malların rizikonun gerçekleşmesinden bir iş günü önceki piyasa fiyatlarına göre ham madde ve malzemelerin satınalınması için ödenecek bedellere o güne kadar yapılan imal masrafı ve genel giderlerden payın eklenmesi sureti ile bulunmasının ancak genel şartlara göre hiçbir zaman bu maddelerin mamüllerinin rizikonun gerçekleşmesinden 1 iş günü önceki piyasa alım fiyatını geçemeyeceğine dair genel şartlar hükmünün dikkate alınması, çalınan mallardan yıpranmış olanlar varsa değer tespiti yapılırken yıpranma ve eskimenin göz önünde bulundurulması, sigorta poliçesinde ve genel şartlarda yazılı hükümlerin rapor tesis edilirken incelenip dikkate alınması, dosya içindeki hasar dosyası, ekspertiz raporu, ödemeye ilişkin kayıt ve beyanlar dikkate alınarak icra takip tarihi itibari ile varsa davacının asıl alacağının ve işlemiş faiz alacağının kaçar TL olduğu hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememiz ara kararı doğrultusunda dava dosyası SMMM ***, nitelikli hesap bilirkişisi ***, tekstil mühendisi bilirkişi ***’dan oluşan bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulunca düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “A) Davacının 2013 yılı mübrez yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı şirkete ait işyerinin kapanmış olduğu, şirketin gayri faal olduğu, olay tarihinin 8 yıl önce olduğu için, çalınan malların çalındığı tarihi itibarı ile fiili stok sayımının mümkün olmadığı, o tarih itibarı ile stok girişlerinin tespitinin olduğu, stok girişlerine ilişkin faturaların deftere kayıtlı olduğu, alışa ilişkin faturaların KDV beyannamelerine yansıtıldığı, faturaları düzenleyen satıcıların davacının form BA’sında yer aldığı, ancak stok çıkışlarının tespitinin defterler üzerinden tespitinin mümkün olmadığı, bununla birlikte davacı kayıtlarında çalınan mallara ilişkin yapılan zarar kaydının 447.274,55-TL olduğu, davacı kaydında yer alan zarar tutarının tespit dosyasında yapılan zarar tutarı 421.575,79-TL’dan fazla olduğu tespit edilmiştir. B) Davaya konu hırsızlık eylemi faillerinin bordrolu çalışan olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda sayın mahkemece hırsızlık yapan faillerin, poliçede emniyeti suistimal klozunda belirtilen bordroya kayıtlı ve aralıksız çalışan olarak kabulü halinde, eylemin emniyeti suistimal klozu kapsamında değerlendirilerek; tazminat tutarının 1.000,00-TL olacağı ve bu tutarında davacıya ödendiği dosya kapsamından tespit edildiğinden, davacının bu yönü ile davalıdan alacağının olmayacağı; Sayın mahkemece hırsızlık yapan faillerin eyleminin eminiyeti suistimal kapsamında değerlendirilmediği takdirde; mezkur olayın poliçedeki emtea klozu kapsamında değerlendirileceği ve bu durumda davacı zararının tespit dosyasında belirlenen 421.575,79-TL olacağı, bu tutarın da poliçe teminat limitleri dahilinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan *** tarihli bilirkişi kurulu raporunun 8. sayfasında davacının ticari defterlerine stok çıkışı olmadığı ancak davacının defter kayıtlarında çalınan mallara ilişkin yapılan zarar kaybının 447.274,55-TL olduğu, bunun delil tespiti raporundaki miktardan daha fazla olduğu tespit edilmiş olmakla davacı tarafa 2013 ve 2014 yıllarına ait davacı şirketin stok çıkışlarını gösterir tüm faturalar, irsaliyeler ve buna ilişkin diğer kayıt ve belgeleri mahkememize ibraz etmesi için gelecek celse duruşmanın atılı bulunduğu tarihten 1 hafta öncesine kadar kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde bu kayıt ve belgeleri ibraz etmekten kaçınmış sayılacağının ve bu hususun davanın sübutu aşamasında değerlendirileceği davacı vekiline ihtar edilmiştir. Davacı vekilince *** tarihli dilekçesi ekinde istenilen belgelerin sunulduğu görüldü.
Davacı vekilinin *** havale tarihli dilekçesi ekinde klasörler halinde sunduğu alış ve satış faturaları ile 2014 yılı yevmiye defterinin ve dava dosyasının rapor veren bilirkişilere tevdi ile *** tarihli raporun 8. sayfasında davacının ticari defterlerinde stok çıkışı olmadığı ancak davacının defter kayıtlarında çalınan mallara ilişkin zarar kaybının 447.274,55-TL olduğu, bunun delil tespiti raporunda bulunan miktardan fazla olduğu, bu yönden bir çelişki bulunduğu dikkate alınarak davacının 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin stok giriş ve çıkışlarını gösterir tüm faturaların, varsa irsaliyelerin, sair ticari defter kayıt ve belgelerin incelenerek varsa hırsızlık suçu nedeni ile davacının gerçek zarar miktarının kaç TL olduğu ve sigorta poliçesi kapsamında ne kadar talep edebileceği hususunda hüküm vermeye ve denetime elverişli ek rapor tanzimi için bilirkişilere yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
SMMM *** nitelikli hesap bilirkişisi ***, tekstil mühendisi bilirkişi***’dan oluşan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen *** tarihli ek raporda özetle; “A)Davacının dosyaya sunmuş olduğu defter ve belgeler incelenmiştir. İncelenen belgelerde satış faturalarının olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu satış faturaları içerisinde yer alan ürünlerin gerek üretiminde kullanılan hammaddelerin, gerek ticari mal olarak satılanların stoklardan çıkışının yapılmadığı, sadece hasılat (satış olarak) kayıtlandığı tespit edilmiştir. Satışı yapılan ürünlerin celp edilen dosyalar içerisinde yer alan ürün reçetelerine göre sarfiyatları 321.989,52-TL hesap edilmiştir. Yapılan hesaplamaya göre davacı şirket kayıtlarında yer alan toplam stok girişi olan 742.354,55-TL’dan satış yapılan ürünlere isabet eden sarfiyat tutarı 321.989,52-TL düşülerek şirketten çalınan stokların tutarı 420.365,03-TL (742.354,55-321.989,52) olduğu tespit edilmiştir. B)-i Davaya konu hırsızlık eylemi faillerinin bordrolu çalışan olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda sayın mahkemece hırsızlık yapan faillerin, poliçede emniyeti suistimal klozunda belirtilen bordroya kayıtlı ve aralıksız çalışan olarak kabulü halinde, eylemin emniyeti suistimal klozu kapsamında değerlendirilerek; tazminat tutarının 1.000,00-TL olacağı ve bu tutarında davacıya ödendiği dosya kapsamından tespit edildiğinden, davacının bu yönü ile davalıdan alacağının olmayacağı; ii) Sayın mahkemece hırsızlık yapan faillerin eyleminin emniyeti suistimal kapsamında değerlendirilmediği takdirde; mezkur olayın poliçedeki emtia klozu kapsamında değerlendirileceği ve bu durumda davacı zararının tespit edilen 420.365,03-TL olacağı, bu tutarın da poliçe teminat limitleri dahilinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı” anlaşılmıştır.
Sigorta sözleşmesinin en önemli unsurlarından biri menfaattir. Günümüzde modern sigorta hukukunda baskın olan görüşe göre, zarar sigortalarında sigorta konusu “mal” yani eşya olmayıp, eşya üzerindeki menfaattir. Bu menfaatin sigorta edilebilmesi için ayrıca para ile ifade edilen ekonomik bir değerinin olması gerekir. Mal sigortalarında menfaat sahibi kavramını düzenleyen riziko ve dava tarihinde geçerli olan 6102 sayılı TTK’nun 1453. maddesine göre, “Rizikonun gerçekleşmemesinde menfaati bulunanlar, bu menfaatlerini mal sigortası ile teminat altına alabilirler.”
6102 sayılı TTK’nun 1406. maddesine göre, “(1) Bir kişi, diğer bir kişinin adına onu temsilen sigorta sözleşmesi yapabilir; temsilci yetkisiz ise ilk sigorta döneminin primlerinden sorumlu olur.
(2) Adına sigorta sözleşmesi yapılan kişi, rizikonun gerçekleşmesinden önce veya 1458 inci madde hükmü saklı kalmak üzere, riziko gerçekleşince de sözleşmeye sonradan icazet verebilir.
(3) Başkasının adına yapıldığı anlaşılmayan veya yetkisiz yapılan sözleşme, menfaati bulunması şartıyla, temsilci adına yapılmış sayılır.”
Yine 6102 sayılı TTK’nun 1455. maddesine göre, “Bir malın veya o mala ilişkin bir hakkın yalnız bir kısmında menfaat sahibi olan kişi, kendisine ait kısmından fazlasını da sigorta ettirmişse, sigortanın bu fazlaya ilişkin kısmı, sigorta ettirenle aynı menfaati olanlar lehine yapılmış sayılır.”
Somut olayda davanın dayanağını teşkil eden işyerim paket sigorta poliçesinde sigortalı olarak dava dışı … görünmekte ise de, dava sigortalı işyerinin maliki ve işleteninin davacı şirket olduğu iddiası ile açılmıştır. Davalı … tarafından ise, sigortalı dava dışı … ile işyeri paket poliçesi düzenlendiği, davacı şirketin ise davanın tarafı olmadığı ve daini mürtein sıfatı da bulunmadığı için davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği savunmasında bulunulmuştur.
Dosya içerisindeki işyerim paket sigorta poliçesinin incelenmesinde; poliçenin … – 11/01/2014 tarihlerini kapsadığı, sigortacısının davalı … olduğu, sigortalısının dava dışı … olduğu, riziko adresinin “*** Textil” … Caddesi, … Sokok, No:3/b, Kiçikapu Mahallesi, Melikgazi/Kayseri olduğu görülmüştür. Dosya içerisindeki 8072 sayılı ve *** tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile diğer tüm bilgi ve belgelerden dava dışı …’in bu ferdi işletmesinin tüm aktif ve pasifi ile birlikte davacı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından devralınarak *** tarihinde tescil edildiği, davacı şirketin kurucularından sigortalı …’in 1.200 pay adedine sahip olup ayni ve nakdi sermayesinin olduğu, yine şirketin idaresi için ilk 10 yıl için …’in müdür olarak seçildiği ve temsil yetkisinin ilk 10 yıl … tarafından davacı şirketin ticaret ünvanı ve kaşesi altında münferiden kullanılabileceği anlaşılmaktadır. Hırsızlık olayı da … tarihinde meydana gelmiştir. Buna göre, yukarıdaki açıklamalar ışığında dava dışı sigortalı …’in, davacı şirketin kurucu ortaklarından olup imza ve temsil yetkisine sahip olduğu, davacı şirketin rizikonun gerçekleştiği, sigortalanan işyerinde faaliyet gösterdiği dikkate alındığında, uyulan Yargıtay bozma ilamı da dikkate alınarak davalı … ile aralarında düzenlenen İşyeri Paket Poliçesinin, müşterek menfaatlerin sigortası hükümleri uyarınca davacı şirket lehine sigortalandığı kabul edilerek işin esasına girilmiştir.
Kayseri 2. Çocuk Mahkemesi’nin *** Esas ve *** Karar sayılı dava dosyasının uyap kayıtlarının incelenmesinde bu mahkemenin *** tarihli, *** Esas ve *** Karar sayılı gerekçeli kararı ile “Kayseri (Kapatılan) 2. Çocuk Mahkemesi’nin kararının bozma sonrası yapılan “hüküm ancak iddianamede belirtilen unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilir” şeklinde CMK’nun 225/1.maddesi dikkate alındığında düzenlemeye aykırı olarak, hakkında açılmış dava bulunmayan ve iddianamede düzenlemeye aykırı olarak hakkında açılmış dava bulunmayan ve iddianamede anlatılış tarzına göre unsurları gösterilmeyen 5237 sayılı kanunun 142/2-d maddesinde düzenlenen hırsızlık suçundan cezalandırılmalarına karar verilemeyeceğinin belirtildiği, bozma doğrultusunda suça sürüklenen çocuklar hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na mahkememizce suç ihbarında bulunarak suça sürüklenen çocuklar hakkında suça konu eylemlerinin TCK’nun 142/2-d maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmakla iddianame düzenlendiği, suça sürüklenen çocuklar hakkında mahkumiyetlerine karar vermek gerekmiş, kazanılmış hakları korunarak Suça sürüklenen çocukların üzerlerine atılı hırsızlık suçunu işledikleri anlaşılmakla eylemlerine uyan TCK’nun 142/2-d. maddesi gereğince suç konusunun önem ve değeri ile suça sürüklenen çocukların amaç ve saiki, kastın yoğunluğu, suçtan doğan zarar ve suçun işlediği yer gözönünde bulundurularak suça sürüklenen çocuklar … ve …’ın takdiren 5’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına” karar verildiği, Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin temyiz incelemesinde *** sayılı ilamı ile “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141, CMK’nun 34/1, 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, suça sürüklenen çocukların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuklar hakkında yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması” nedeni ile bu kararın bozulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya kapsamından; davalı … şirketine işyerim paket sigorta poliçesi ile olay tarihini kapsar sigortalı davalı iş yerinde hırsızlık hasarı oluştuğundan bahisle … tarihinde davalı … şirketine hasar ihbarı yapıldığı ve iş yerinde çalınan mallardan kaynaklı sigorta poliçesi kapsamında davacı tarafça tazminat isteminde bulunulduğu, davalı … tarafından meydana gelen hırsızlığın teminat kapsamında olmadığı savunmasında bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davada uyuşmazlık; davalı … şirketine ticari paket sigorta poliçesi ile sigortalı davacıya ait iş yerinde sigorta dönemi içerisinde meydana gelen hırsızlık sonucu çalınan mallardan kaynaklı tazminat isteğiyle ilgili olarak poliçe kapsamında olup olmadığı, poliçe kapsamında ise tazmini gereken miktarın ne olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Sigortalı işyeri çalışan/staj yapan … ve …’ın haksız yere elinde bulundurduğu anahtarla hırsızlık suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı ve ceza mahkemesinde yapılan yargılamalar sonunda adı geçenlerin cezalandırılmasına karar verildiği hususu sabittir. işyerim paket sigortası bilgilendirme formu hırsızlık sigortası genel şartlarında belirtildiği üzere ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek hallerin bentler halinde belirtildiği, 4.5 bendinde sigortalının hizmetinde bulunan kimselerce yapılan hırsızlık ve tahrifatın kapsama dahil edilebilecek hallerden olarak düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; davalı … şirketine sigortalı işyeri çalışanı … ve … tarafından davacıya ait işyerinin anahtarının bir kopyasını yaptırdıkları, 2013 yılı Mayıs ayından … tarihine kadar işyerine bu kopya anahtar ile girip peyderpey bu işyerinden kumaş ve hazır giyim eşyaları ile bir adet kinteks marka düz dikiş makinesini alıp hakkında reşit olması nedeniyle ***’e sattıkları, düzenlenen işyerim paket sigorta poliçesindeki hırsızlık teminatının hırsızlık sigortası genel ve özel şartları ve ekli klozlarla verildiği, poliçenin 3. sayfasında hırsızlık klozunun yer aldığı, burada “Hırsızlık Sigortası Genel Şartları hükümlerinde tanımlanmış şekilde icra olunmuş hırsızlıklar ve hırsızlar tarafından verilecek tahribatlar teminata dahildir. …” açıklamasına yer verildiği, poliçenin “paket seçimli teminatlar” başlığı altında teminat altına alınan maddi zarar kalemleri arasıında emniyeti suistimal klozunun yer aldığı, burada “Sigortacı, sigortalının emrinde ve hizmetinde çalıştırdığı bordroya kayıtlı kişi veya kişilerin sigortalıya ait para ve kıymetli evrakını veya para ile ölçülebilen mallarını çalmak, zimmetine geçirmek, hile ve dolandırıcılık veya sahtekarlık yolu ile bunlara sahip olmak suretiyle yapacakları emniyeti suistimal halleri neticesinde sigortalının uğrayacağı zararı, muafiyet hükmü saklı kalmak kaydıyla, poliçede yazılı azami bedeli geçmemek üzere temin eder. …”açıklamasına yer verildiği, emniyeti suistimal klozunun poliçe teminat limitinin 1.000,00-TL olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirketin yetkilisi …’e davaya konu bu olayın emniyeti suistimal klozu kapsamında değerlendirilerek 18/02/2014 tarihinde 1.000,00-TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
Hırsızlık sigortası, taşınır malların sahibinden veya elinde bulundurandan hileli davranışlarla çalınması rizikosuna karşı yaptırılır. Bu sigorta türünde sigortacı, poliçede yazılı yerdeki mal ve eşyaların hırsızlık ya da hırsızlığa teşebbüs nedeniyle uğradığı tüm hasarları ödemeyi taahhüt eder.
Hırsızlık sigortasının konusunu yalnızca sigortalıya ait mal ve eşyalar ile kendisiyle beraber oturan ailesi veya çalışanlarına ait mal ve eşyalar oluşturur. Nakit para, kıymetli evrak ve kıymetli maden gibi şeylerin sigorta kapsamına girmesi için poliçede açıkça yazılması, bedellerinin gösterilmesi ve kilit altında muhafaza edilmeleri gerekmektedir. Hırsızlık sigortası ile tüm rizikolar teminat altına alınmaz. Sigortacı, sigorta sözleşmesi, genel şartlar veya poliçede öngörülen şekilde meydana gelen hırsızlık olayı ile ortaya çıkan hasarları tazmin etmekle yükümlüdür.
Hırsızlık Sigortası Genel Şartları’na göre teminat kapsamına giren rizikolar “A.l. Sigortanın Konusu” başlıklı maddede açıklanmıştır. Buna göre;
“Bu sigorta ile poliçede belirlenen sigortalı yerde hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün;
1.1. Kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlamayla girilerek,
1.2. Araç, gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya aşma suretiyle girilerek,
1.3. Kaybolan, çalınan veya haksız yere elde edilen asıl anahtarla veya anahtar uydurarak
veya başka aletler veya şifre yardımıyla kilit açma suretiyle girilerek,
1.4. Sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak,
1.5. Öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle, yapılması halinde sigortalı kıymetlerde doğrudan meydana gelen maddi kayıp ve zararlar, teminat altına alınmıştır.
Teminat poliçede belirtilmek şartıyla yukarıda sıralanan riziko gruplarından sadece biri veya birkaçı için de verilebilir”. Hırsızlık Sigortası Genel Şartları’nın “A.4. Ek Sözleşme ile Teminat Kapsamına Dahil Edilebilecek Haller” başlıklı kısmının A.4.5. bendinde “Sigortalının hizmetinde bulunan kimselerce yapılan hırsızlık ve tahribat” açıklaması ile emniyeti suistimal zararının ancak poliçede düzenlenmiş olması koşulu ile teminat kapsamına dahil edilebileceği açıklanmıştır.
Hırsızlık sigortasının bir türü olan emniyeti suistimal sigortası ise sigorta konusu mal ve kıymetleri korumakla ve bunlarla ilgili işlemleri yapmakla görevli olan kişiler tarafından işlenen hırsızlıklara karşı yapılan sigorta türüdür. Emniyeti suiistimal yani güveni kötüye kullanma sigortası hırsızlık sigortasından ayrı olarak yapılır. Bu sigorta ile banka, kuyumcu, döviz bürosu gibi işletmeler kendi personellerinin kötüniyetli davranışlarına karşı güvence altına alınmaktadır.
İşyeri poliçesi emniyeti suistimal klozuna göre, sigortacının, sigortalının emrinde ve hizmetinde çalıştırdığı kişi veya kişilerin sigortalıya ait para ve kıymetli evrakını veya para ile ölçülebilen mallarını çalmak, zimmetine geçirmek, hile ve dolandırıcılık veya sahtekarlık yoluyla bunlara sahip olmak suretiyle yapacakları emniyeti suistimal halleri neticesinde sigortalının uğrayacağı zararı temin edeceği belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı … şirketine sigortalı olan işyerinde çalışan/staj yapan … ve … tarafından davacıya ait işyerinin anahtarının bir kopyasını yaptırdıkları, 2013 yılı Mayıs ayından … tarihine kadar işyerine bu kopya anahtar ile girip peyderpey bu işyerinden bir kısım malları çaldıkları, işyeri poliçesi emniyeti suistimal klozuna göre sigortacının, sigortalının emrinde ve hizmetinde çalıştırdığı kişi veya kişilerin sigortalıya ait para ve kıymetli evrakını veya para ile ölçülebilen mallarını çalmak, zimmetine geçirmek, hile ve dolandırıcılık veya sahtekarlık yoluyla bunlara sahip olmak suretiyle yapacakları emniyeti suistimal halleri neticesinde sigortalının uğrayacağı zararı temin edeceğinin belirtildiği, buna göre davacı sigortalı işyerinin çalışanlarının işyerinden yaptığı hırsızlık eyleminin sigorta poliçesinin emniyeti suistimal klozunda tanımlanan rizikoya uygun olduğu, davacının davalı … şirketine başvurusu üzerine düzenlenen ekspertiz raporunda oluşan hasarın emniyeti suistimal klozu kapsamında olduğunun bildirildiği, davalı … de bu kapsamda değerlendirerek poliçenin emniyeti suistimal klozuna göre poliçe limiti olan 1.000,00-TL’nı davacı tarafa *** tarihinde ödediği, somut eylemin hırsızlık klozu kapsamında değerlendirilmesinin ise gerek poliçe içeriği, gerekse genel şartlar içeriğine göre mümkün olmadığı, bu nedenle açılan davanın reddinin gerektiği, kaldı ki davacının delil tespiti raporuna dayanarak zararının 421.637,50-TL olduğunu iddia ederek talepte bulunmuşsa da; delil tespiti raporunun Hırsızlık Sigortası Genel Şartları’nın B.4 maddesinde öngörülen tazminat hesabına uygun olarak düzenlenmediği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının stok çıkışlarının kendi ticari defterlerinden tespitinin mümkün olmadığının bildirildiği, davacının zarar miktarını da ispat edemediği, yine TBK’nun 74/2. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin zararın tespitine ilişkin kararının da mahkememiz bağlamayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre davacı işyerinde meydana gelen zararın poliçenin hırsızlık klozuyla teminat altına alınan rizikolar arasında olmayıp emniyeti suistimal klozu kapsamında kaldığı ve poliçenin emniyeti suistimal klozuna göre poliçe limiti olan 1.000,00-TL’nı davacı tarafa *** tarihinde ödediği, bu nedenle davacının davalı … şirketinden alacağının kalmadığı, ayrıca somut olay nedeniyle davacının sigorta poliçesi teminatı altına alınan zarar miktarını da ispatlayamadığı, TBK’nun 74/2. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin zararın tespitine ilişkin kararının da mahkememiz bağlamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedebilmek için davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğunun ispatlanması veya kötüniyetin dosya kapsamından anlaşılması gerekmektedir. Davanın kısmen de olsa kabulüne karar verilmiş olması, davacının kötü niyetli olduğuna ve kötüniyetle icra takibi başlatıldığına dair herhangi bir delil bulunmaması ve bu hususun ispatlanmamış olması nedeniyle koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları bulunmadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 4.869,05-TL harçtan mahsubu ile artan 4.788,35-TL’nın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 45,00-TL tebligat gideri ve 5,00-TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 50,00-TL’ndan oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde ilgili taraflara ödenmesine,
7-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/4. maddesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/10/2022

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip 204109
E-imzalıdır