Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/451 E. 2021/1197 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
( RED )
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
: 3- … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : 2- … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
Av. … –
Av. … –
DAVALI : 3- … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021
Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflardan *** ile … arasında imzalanan “Alacak Paylaşım Sözleşmesi” gereğince, sözleşmenin 1. maddesine göre; sözleşmenin imza tarihinde toplam 954.700,00 TL olarak taraflarca tespit edilen ve itiraza uğramayan alacak *** A.Ş nin bilançosunda alacak olarak görünmeye devam edecek ve işbu anlaşma sonrasında herhangi bir tarihte kısmen veya tamamen tahsil edildiğinde *** A.Ş. tarafından yapılan nakdi veya gayri nakdi tahsilatın % 50 si, tahsilatın yapıldığı tarihten başlayarak 7 gün içinde bizzat *** ’e nakden ödeneceğinin, sözleşmenin 2. maddesine göre; *** ’in % 25 …’nun % 25 hisselerine sahip olduğu *** ili *** ilçesi *** Mah. *** pafta *** ada *** parsel üzerinde bulunan gayrimenkulün bu tarihten sonra yapılan nakdi veya gayri nakdi tahsilat 1. madde şartlarına göre bölüşüleceği, sözleşmenin 3. maddesine göre; *** ’in % 50 hissesine sahip olduğu *** Ltd. Şti. firmasının 31.12.2006 tarihi itibariyle tespit edilen kar veya zararı 15.03.2007 tarihine kadar hesaplanacak hisse devri …’nun göstereceği kişiye yapıldıktan sonra 3 ay içinde … tarafından *** ’e ödeneceği, sözleşmenin 4. maddesine göre; 31.12.2006 tarihi itibariyle *** *** A.Ş. de bulunan 43.730,00 TL. alacağı … tarafından 3 ay içinde kendisine ödeneceği, sözleşmenin 7. maddesi gereğince **** aracın satılması veya paraya çevrilmesi ile ilgili yapılacak herhangi bir tahsilatın ½ si *** ’e verileceği, “Alacak Paylaşım Sözleşmesi” *** ve *** isimli şahitler huzurunda imzalandığını, *** A.Ş. nin ortakları olan *** , …, …, …, *** adına kayıtlı iken, hisseler …, *** , *** , *** ve *** ’ya geçirildiğini, buna göre, “Tasfiye ve Paylaşım Sözleşmesi”nin 2. maddesine göre hisse devirleri gereğince ortaklık payları karşılığı *** , … ve …’e 5.110.150,00 TL. ödeme yapılacağı, *** ’e söz konusu payın % 98’i olan 3.920.000,00 TL. *** A.Ş. firmasının yükümlendiği YKB …… hesaptaki 700.000,00 Euro YKB ……. hesaptaki 700.000,00 USD ve YKB ..… hesaptaki 1.000.000,00 TL. kredi bedellerinin vadesinde ödenmesi ile gerçekleşecektir. … ve …’e paylarının devri karşılığı 40.000,00 er TL ödenecektir. Hisse devir bedeli olan 5.110.150,00 TL. ödeme gerçekleşmediğini, Tasfiye ve Paylaşım Sözleşmesi”nin 7. maddesi gereğince; Hakları ihlal edilen tarafın mütemerrit olan taraftan sözleşme şartlarının yerine getirildiği tarihe kadar günlük 10.000,00 Euro cezai şart talep hakkı bulunduğunu, sözleşme hükümleri açıkça taraflar arasında kabul edilmiş olmasına ve birçok defa sözleşmenin diğer tarafı olan davalı …’ndan talep edilmiş olmasına rağmen sözleşmedeki şartların yerine gelip gelmediği hususundan müvekkillere bilgi verilmediğini ve *** A.Ş. nin hisseleri 01.03.2007 tarihli “Tasfiye Paylaşım Sözleşmesi” gereğince devredildiği halde müvekkillere herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle sözleşme şartlarına uyularak davalılara Ankara *** . Noterliğinin *** tarih, *** numaralı “Alacak Paylaşım Sözleşmesi” ve *** numaralı “Tasfiye ve Paylaşım Sözleşmesi” şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşti ise sözleşmeye göre ödeme yapılması, ödeme yapılmadığı takdirde temerrüde düşüleceği ihtarname ile bildirildiğini, … ve *** . Tic. A.Ş. adına vekili, tarafından gönderilen ihtarnameye verdiği cevapta, “Tasfiye ve Paylaşım Sözleşmesi” gereğince şartların gerçekleşmediği ve sözleşmede şarta bağlanan edimin ifasının şartın gerçekleşmemesi nedeni ile mümkün olmadığınının beyan edildiğini, …, *** . Tic. A.Ş. ve … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. adına vekili, tarafımızdan gönderilen ihtarnameye verdiği cevapta, “Alacak Paylaşım Sözleşmesi” ile düzenlenen şartın gerçekleşmediği ve şarta bağlanan edimin ifasının şartın gerçekleşmemesi nedeni ile mümkün olmadığını ve bu nedenle sözleşmeden kaynaklanan ödemelerin yapılmadığını beyan ettiğini, bu durumda; davalının cevap ihtarnamelerinde beyan ve kabul ettiği şekliyle, sözleşmede taraflar arasında belirlenmiş olan şartların gerçekleşmediği belirtildiğinden taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin devam ettiğini, davalılar sözleşme şartlarını gerçekleştirmediklerinden bu duruma kötü niyetli davranışları ile sebebiyet verdiklerini, davacı müvekkiller vefaya değer verdiklerinden iyi niyetli olarak bugüne kadar sözleşmelerin şartlarının yerine getirilmesi için beklediklerini, halen sözleşmelerin şartları yerine getirilmemiş olduğundan alacağın sözleşmelere göre tahsilini talep etmek gereği doğduğunu, arabuluculuk yoluna gidilmiş ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, “alacak paylaşım sözleşmesi” tarihinden itibaren defterler ve dayanağı belgeler bilirkişiler tarafından incelenerek *** ’ndan alacakları ya da diğer alacaklarının toplamı 954.700,00 TL. nin kısmen veya tamamen tahsil edilip edilmediğinin ve aynı şekilde …’nun şahsına ait banka hesapları incelenerek bu alacağın kısmen veya tamamen şahsi olarak tahsil edilip edilmediğinin; *** Sigorta Aracılık Ltd. Şti. nin 31.12.2006 tarihi itibariyle kar ve zararının tespit edilerek % 50 sinin bu şirket defter ve belgeleri dayanakları bilirkişiler tarafından incelenerek hesap edilmesini ve tespit edilecek durum çerçevesinde davalılardan faiziyle tahsiline; ** aracın satılıp satılmadığı, satıldı ise değerinin % 50 sinin “Alacak Paylaşım Sözleşmesi” gereğince hesaplanarak davalılardan faiziyle tahsiline, karar verilmesini, “Tasfiye ve paylaşım sözleşmesi” gereğince, 1. madde çerçevesinde hisse devri sözleşmeye göre yapıldığı halde ödeme gerçekleştirilmemiş olduğundan, 2. madde gereğince *** A.Ş. firmasının yükümlendiği YKB ….. hesaptaki 700.000,00 Euro YKB …… hesaptaki 700.000,00 USD ve YKB ……hesaptaki 1.000.000,00 TL. kredi bedellerinin vadesinde ödenip ödenmediğinin ilgili bankadan sorulmasını, Bu çerçevede ödemeleri gerçekleştirmeyen davalı taraf edimini yerine getirmediğinden, Sözleşmedeki şartlar yerine gelmiş ise ki; davalı taraf ihtarnameye verdiği cevabında şartların yerine gelmediğini savunduğunu, sözleşmeler gereği paralar davalılar tarafından tahsil edilmiş ise sorulmasına rağmen ihtarname tarihine kadar bu konuda müvekkillere herhangi bir bilgi verilmediğini, müvekkillerinin sözleşme gereği ödenmesi gereken bedel ödenmediğinden sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı tarafın kötü niyetli olduğunun göz ardı edilmemesini, davalı taraf temerrüde düştüğünden geçen sürede edimini yerine getirmemesinin haklı bir mazereti de olamayacağından “Tasfiye ve Paylaşım Sözleşmesi” gereğince, fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak; Şimdilik “Alacak Paylaşım Sözleşmesi” gereğince 50.000,00 TL ve “Tasfiye ve Paylaşım Sözleşmesi” gereğince 50.000,00 TL nin, ayrıca, “Tasfiye ve Paylaşım Sözleşmesi” gereğince günlük 10.000,00 Euro’dan işleyecek reeskont faiziyle hesap edilecek cezai şart alacağından şimdilik 10.000,00 Euro’nun temerrüt tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faiziyle davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili 07/09/2020 tarihli ve 10/03/2021 tarihli cevap dilekçelerinde; 21.08.2020 tarihli ara kararından dönülmesini, HMK Md;119 da belirtilen şartları taşımadığını, iki ayrı sözleşmeye dayanılarak her birisi için toplam 50.000.-TL. olmak üzere 100.000.-TL talep edildiği, oysa bu sözleşmelerin her birinin 8’er maddeden oluştuğu ve her maddesinde ayrı bir hukuki ilişkinin/taahhüdün/ beyanın bulunduğunu bu nedenle sözleşmelerin hangi maddeleri için kaçar TL istendiğinin dökümünün yapılması gerektiğini, savunmanın her bir istem için ayrı ayrı yapılmasının ve delillerinin bildirilmesinin yasa gereği olduğunu ifade ederek, dava dilekçesinin döküm halinde tek-tek açıklattırılması talebinde bulunmuş savunma haklarını da buna göre kullanacaklarını, verilen kararın Yasaya uygun olmadığını, dava dilekçesinde İki davalı olduğunu, bunlar, … ve **** San. Tic, AŞ olup, tebligat, dava harcı bu iki davalı üzerinden yatırıldığını, artık bu dilekçe, başka bir dilekçe ile değiştirilemeyeceğini, ve yeni bir davalı eklenemeyeceğini, ıslah yolu ile de olsa davada taraf arttırılması mümkün bulunmadığını, ikinci bir dilekçe ile davalı sayısı üçe çıkarılarak *** ve *** Sigorta Arabacılık Ltd. Şti. davalılar arasında gösterildiğini, işlemin yasaya aykırı olduğunu, davalı yönünden de usule aykırı yapılan tebligat ve sair usuli süreler yönünden de cevap ve itiraz haklarımız ile delil bildirme haklarımızı saklı tuttuklarını, dava dilekçesinde ve ‘Tensip Zaptında Cezai Şart 10,000.-€ olarak talep edilmiş ve Tensip Zaptına ‘da aynen geçtiğini, oysa döviz cinsinden sözleşme yapılamayacağı gibi dava açılamayacağını ve icra Takibi yapılamayacağını, alacak paylaşım sözleşmesinde; **** isimli üçüncü şahıstan olan 954,700.-TL tutarındaki alacak “Tahsil Edilmiş olmak” şartına başlanmış “Kurucu Şarta Bağlı “ bir alacak olduğu ve bu davacı ihtarlarında ve dava dilekçesinde açıkça ifade edildiği halde şartın gerçekleşmiş olduğu iddia edilmemiş ve delilleri ortaya konulmadığını, iddianın ve delillerinin açıklattırılması talebinde bulunduklarını, davacı taraf şartın gerçekleşmiş olduğunu beyan, iddia etmedikçe ve kanıtlarını ortaya koymadıkça cevap verilemeyeceğini ve dava yürütülemeyeceğini bu nedenle dava dilekçesinin HMK Md;119 hükmüne aykırı olduğunu, verilen ara karardan dönülmesi gerektiğini, tapu kayıtları verilmiş olan taşınmazın 1. Madde şartlarına göre bölüşüleceği yazılı olduğunu, dava dilekçesinde bu konuda bir talep olup olmadığı belli olmadığını, sözleşme uyarınca 50.000.-TL. istenmesi bu maddeyi de kapsayıp kapsamadığının belirli olmadığını, bu ara kararından dönülmesine karar verilmesini, *** Sigorta Aracılık Ltd.Şti, nin 31.12.2006 tarihli kar payı bu 50.000.-TL nin içinde midir? böyle bir kâr var mıdır? varsa kaç liradır. bunun kanıtı ve belgesi nedir bunların dosyaya sunulması gerektiğini, 43.730.- TL. na mahsuben şimdilik kaydıyla bir istem var mıdır., 50.000-TL hk davanın istemin içinde bu taahhüt için kaç lira istenmektedir? tüm bunların açıklattırılması gerektiğini, *** Tic. Ltd. Şti ile ilgili olarak bir düzenleme yapıldığını, düzenlemede ifa yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğunu, dava konusu içinde söz konusu maddeye ilişkin bir açıklama dahi yapılmadığını, yükümlülüğün ifa edilip edilmediği belirtilmediğini, bir *** marka aracın satılmasından ve bedelinin bölüşülmesinden söz edildiğini, dava dilekçesinde 50.000.-TL nin ne kadarlık kısmı bu madde ile ilgili olduğunun belirtilmediğini, bu aracın satışını yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, tüm bunların ispat külfetinin kimde olduğunun dikkate alınmasının zorunlu olduğunu, tasfiye ve paylaşım sözleşmesinde; 9 ayrı madde bulunduğunu, her madde için ayrı bir taahhüt, beyan ve yükümlülüklerden söz edildiğini, dava dilekçesinde bu sözleşme için toplam 50.000. TL talep edilmekte ancak her madde için kaç lira istendiği veya her maddedeki taahhüdün yerine getirilip getirilmediğinin açıklanması gerektiğini, belirterek 21.08.2020 tarihli ara karara karşı istinaf kanun yolunun açık olduğu ilgili kararda belirtilmiş olmakla istinaf kanun yoluna da yasal süre içerisinde başvurulacağını, ara karından dönerek, dava dilekçesinin açıklattırılmasına karar verilmesini olayda zaman aşımının söz konusu olduğunu, bu sebeple alacak ve ferilerinin zaman aşımına uğradığını bu sebeple davanın reddi gerektiğini, dava dışı kişinin terekesi borca batık bir şekilde vefat ettiğini, bankalara yapılacak ödemeler yönünden de davacı taraf sözleşmelere taraf olup söz konusu şartın gerçekleşip gerçekleşmediğini bilebilecek durumda olup haksız ve kötü niyetli olduğunu, 21.08.2020 tarihli ara kararı ile ret etmesi üzerine Adil yargılama hakkının ve savunma haklarının ihlal edildiğini ifade ederek tüm talep ve iddiaları kabul etmediklerini, davacının kanıtlanamayan iddiası nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep emiştir.
DELİLLER : Taraf vekilleri delillerini sunmuş, Arabuluculuk anlaşamama tutanağı, Tasfiye ve Paylaşım Sözleşmesi, Alacak Paylaşım Sözleşmesi, *** olağan genel kurul toplantısına ait 08.03.2007 tarihli tutanak, Hisse Devri ve kabul Sözleşmeleri ve Ticaret Sicili Gazetesine bildirimler, davalılara sözleşme gereğince gönderilen temerrüt ihtarnamesi, davalıların cevabi ihtarnameleri, davalılara ait defter ve kayıtları, Banka kayıtları, *** ili, *** ilçesi, *** ada *** parsel tapu kaydı, sözleşme tanıkları, keşif, bilirkişi İncelemesi ve raporu, yemin, şirketlere ilişkin mali kayıtlar, Ticaret Sicil Kayıtları, ihtarname, tapu kayıtları, banka kayıtları nüfus kaydı İcra dosyaları, trafik sicil kayıtları Sulh Hukuk Mahkemesi kayıtları imza incelemesi, bilirkişi incelemesi uzman görüşü, tanık delil olarak bildirilmiş celbi gereken kayıt ve belgeler celp edilerek incelenmiştir.
GEREKÇE: Dava, tasfiye ve alacak paylaşım sözleşmelerine dayanılarak açılan alacak davasıdır.
Her ne kadar dosya kapsamında aynı tarihli iki tane dava dilekçesi var ise de ; tevzi formunda taraf sayısının 6 olarak belirtilmiş olması nedeniyle davacısı 3 kişi , davalısı da 3 kişi ve toplam taraf sayısı 6 olan dava dilekçesi esas alınmıştır.
Her ne kadar tensip zaptında davalılardan *** Sigorta Aracılık Limited Şirketi’nin ünvanı sehven “*** Sigorta Arabacılık Ltd.Şti.”olarak yazılmış ise de bu husus 24.02.2021 tarihli celsede düzeltilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Zira uyuşmazlık şirket hissesinin devrinden kaynaklanmaktadır.
6545 sayılı yasanın 45/3.maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2.maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Mahkememizce delillerin toplanmasından sonra, dosya ve şirket kayıtları üzerinde *** Üniversitesi İİBF öğretim üyelerinden bir işletmeci, bir mali müşavir ile hukuk fakültesi ticaret – borçlar hukuku kürsüsünden bir öğretim üyesi, medeni usul hukuku kürsüsünden bir öğretim üyesi bilirkişiden oluşacak 4 kişilik heyetten, tarafların iddia ve savunmaları, itirazları, def’iler yönünden tarafların sundukları, ticari defterler, dosya arasına getirtilen belgeler, tarafların sundukları belgeler ve tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirilmek suretiyle davaya konu edilen alacak paylaşım sözleşmesi ve tasfiye ve paylaşım sözleşmesi gereğince davacıların davalılardan talep edebilecekleri alacak bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, ceza-i şartın şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne kadar talepte bulunulabileceği hususlarında rapor alınmıştır.
Bilirkişiler İİBF.’den Prof. Dr. *** , Prof. Dr. *** , Hukuk Fakültesinden Doç. Dr*** ve Arş. Gör. Dr. *** yaptıkları inceleme değerlendirmeler sonucu düzenledikleri 02/09/2021 tarihli raporlarında; Tasfiye ve Paylaşım Sözleşmesi asıl işlemin yapıldığı sözleşme olup, Alacak Paylaşım Sözleşmesi bu sözleşmeye ek olarak yapılmış ve pay devir karşılığında … ve M. *** asıl ortak olunan şirketle birlikte ortak olunan diğer şirketlerdeki ortaklık ilişkisinin sona erdirilmesi bakımından bazı haklar ve yükümlülükler yükleyen bir sözleşme niteliğinde olduğunu, alacak paylaşım sözleşmesi kapsamında, sözleşmenin … ve M. *** arasında imzalandığından, ancak davacı … tarafından …’na karşı ileri sürülebileceğini, sadece bu sözleşmede yer alan *** Sigorta Aracılık Ltd. Şti.’nin 31.12.2006 tarihi itibariyle kar veya zarar tutarı çerçevesinde bahse konu Sigorta Şirketinin 2006 yılında elde etmiş olduğu net karın yarısı olan 18.343,54 TL’nin sözleşmede belirlenen 3 ay içinde yani 01.06.2007 itibariyle ödendiğinin ispatlanmadığı takdirde *** tarafından …’dan istenebileceği ancak bu alacağın genel zamanaşımı olarak muaccel olduğu tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabi olması gerektiğini, Tasfiye ve Paylaşım Sözleşmesinde belirtilen …’e 40.000 TL ve …’e 40.000 TL ödeme yapıldığının belge ile sabit olduğu, *** *** A.Ş.’de bulunan 43.730,00 TL alacağının davalı şirket kayıtlarında gözükmediği, hisse devir aşamasında ortakların gerçek öz sermaye paylarının tespit edildiği bilançoda olduğu, sözleşmenin 8. Maddesinde belirtilen *** alacağı 653,580 TL hesaplanırken bu tutarın da hesaba katıldığı ve sözleşmenin 8. Maddesinde bu tutarın davalı şirketin karşılaşabileceği risklere sayıldığı, Tasfiye ve Paylaşım Sözleşmesinde yer alan banka kredilerinin ödenmesi hususunun yerine getirilip getirilmemesi konusunun bankalardan istenecek bilgilerle belirlenebileceği, bununla birlikte bu kredilerinin ödenmemesinin davacılar açısından şirketten ayrıldıkları ve söz konusu kredilere kefil olmadıkları sürece onlar açısından bir zarar doğurmayacağı,menfaatlerine bir aykırılık meydana getirmeyeceği, ancak kefil iseler ve kendileri kredileri ödemek zorunda kalmışlarsa bir zarar doğuracağı ve sözleşmedeki ifanın yerine getirilmemesinin sonuçlarının ortaya çıkacağı, söz konusu kredilerin ödenmesi şirket yükümlülüğünde olduğu için ödenmediği takdirde buna dayalı sözleşme hükümlerine bağlı bir cezai şart talep etmenin mümkün olmadığı, bunun cezai şartın niteliğine aykırı olduğu, sonuç ve kanaatine ulaşıldığını belirlemişlerdir.
Dosya kapsamı alınan bilirkişi kurulu raporuna yapılan itirazlar nazara alınarak bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış olup, bilirkişiler düzenledikleri 17/12/2021 tarihli ek raporlarında, kök raporlarında belirtmiş oldukları görüş ve kanaatlerinde bir değişiklik olmadığını belirtmişlerdir.
Davacı taraf 01.03.2007 tarihli tarafları *** ve … olan Alacak Paylaşım Sözleşmesi ile 01.03.2007 tarihli tarafları *** ,…,…,…,*** (adına vekaleten …) olan Tasfiye Paylaşım Sözleşmesi’ne istinaden alacak talebinde bulunmuştur.
Eldeki dava, harcı 23.07.2020 tarihinde yatırılarak açılmıştır.
Toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda; davacıların 01.03.2007 tarihli alacak paylaşım sözleşmesi ve 01.03.2007 tarihli Tasfiye Paylaşım Sözleşmesine istinaden talepte bulundukları, yargılama aşamasında taraf teşkilindeki hatanın düzeltildiği, tarafların bildirdikleri delillerin toplanmasından sonra oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alındığı, rapor ve ek raporun denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli olduğu,alacak paylaşım sözleşmesinde belirtilen 954.700,00YTL’ye yönelik olarak; Kayseri *** .Noterliği tarafından *** tarihinde *** yevmiye numarası ile onaylanmış 2006 yılı envanter defteri, 31.12.2006 tarihli bilanço ve mizanın incelenmesinde sözleşmede ‘…*** şahsından alacak kalemi olan 954.700,00 YTL alacak…”şeklinde belirtilen alacağın şirketin resmi kayıtları içinde bulunmadığı bu sebeple resmi kayıtlarda yer almayan bahse konu alacağın şirket tarafından tahsil edilip edilmediğinin tespitinin mümkün olmadığı, sözleşmede belirtilen araca yönelik olarak; *** aracın 31.12.2006 tarihli şirket bilançosunda şüpheli alacaklar içinde bulunan *** ait alacak olduğu hususunun alacak paylaşım sözleşmesinin 7.maddesinde yazılı olmasına rağmen davalı şirketin resmi kayıtlarında herhangi bir şüpheli alacak kaydının bulunmadığı,sözleşmenin 3.madesine yönelik olarak; davacının bahse konu şirketteki hissesini 03.05.2007 tarihinde Kayseri *** .Noterliğinin *** -*** yevmiye numaralı hisse devir sözleşmeleri ile *** ve …’na devrettiği,sözleşmenin 8.maddesine yönelik olarak; davalı şirket kayıtlarında *** herhangi bir alacağının gözükmediği, 31.12.2006 tarihli gayri resmi bilançosunda *** alacağı olarak gözüken 653.580,00TL’nin *** Ticaret ve San.A.Ş.bünyesinde çalışan personelin kıdem tazminatı karşılıkları, firmanın geçmiş ve ileri de ticari faaaliyetlerine ilişkin karşılabileceği riskler için *** tarafından firmaya bırakıldığı ve ileride bu bedele ilişkin hiçbir hak ve talepte bulunmayacağının hüküm altına alındığı,Yapı Kredi Bankası A.Ş.cevabi yazısına göre 05.04.2006 tarihli EURO ve 13.04.2006 tarihli USD kredisi ile ilgili olarak kredilerin tamamının ödenerek hesapların Nisan 2011 tarihinde, TL kredisinin de 2009 içinde kapatıldığı bu sebeple tasfiye sözleşmesinde öngörülen bu yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle cezai şartın talebinin yerinde olmadığı, sözleşmenin 6.maddesinde *** A.Ş’nin üzerinde faaliyet gösterdiği arsasının 1/2 hissesinin *** tarafından en geç 15.03.2007 tarihinde …na devrinin yapılacağı, 2.maddede kararlaştırılan 5.110.150 TL ödemeye dahil olup ortaklık hisselerinin sözleşmeye uygun hale getirilmesinin toplam bedeli olduğu ve ayrıca ödeme yapılmayacağının belirtildiği, bu madde kapsamında hisselerin sözleşmeye uygun hale getirildiği, ilgili arsa paylarının devredildiği, tasfiye içinde borçlar ve ilgili şirket yükümlülüklerinin yerine getirildiği, alacak paylaşım sözleşmesinin 3.maddesi gereğince *** %50 …’nun %50 hisselerine sahip oldukları *** Sigorta Aracılık Ltd.Şti firmasının 31.12.2006 tarihi itibariyle tespit edilen kar veya zararı 15.03.2007 tarihine kadar hesaplanacak *** alacağı adı geçen şirketteki %50 hissesini …’nun belirleyeceği kişiye devrini yaptıktan 3 ay içerisinde kendisine … tarafından ödeneceğinin hüküm altına alındığı Kayseri *** .Noterliğinin *** tarih *** ve *** yevmiye numaralı hisse devir sözleşmeleri ile şirketteki hisselerini *** ve …’na devrettiği, bilirkişi raporunda her ne kadar 2006 yılı net karının 36.687,08TL ve ***payının 1/2 oranında 18.343,54TL olduğu belirtilmiş ise de; davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146.maddesinde”kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabidir.” 147/4.maddesinde ise “Bir ortaklıkta ortaklık sözleşmesinden doğan ortakların birbirleri ile veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri,denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasında doğan alacaklar 5 yıllık zamanaşımına tabidir.” denildiği, davanın şirket ortakları arasında görülen dava olması nedeniyle TBK 147/4.maddesinin uygulanması gerektiği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan 3.058,59 TL harçtan mahsubu ile artan 2.999,29 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan 57,10 TL yargılama giderinin ve AAÜT uyarınca belirlenen 20.964,50 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk faaliyeti kapsamında yapılandığı anlaşılan 1.320 TL’nin davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7- Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı asillerin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021

Katip …

Hakim …