Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/436 E. 2021/1167 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … …
4- … – … …
5- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; *** tarihinde meydana gelen tek taraflı ölümlü trafik kazasında davalı … sevk ve idaresinde bulunan 38 … plakalı aracın …’ın aracın sağ ön koltuğunda yolculuk yaptığı sırada trafik kurallarını ihlal ettiğini ve 38 … plakalı park halindeki araca çarparak durabildiğini, meydana gelen trafik kazasında …’ın ola yerinde hayatını kaybettiğini, kaza mahalline gelen trafik polis ekibi tarafından tutulan tutanağına göre …’nin kusurlu olduğunu ayrıca Kayseri Devlet Hastanesi’nde kanı alınarak yapılan alkol ölçümünde 184,2 promil alkol alarak araç kullandığının tespit edildiğini, …’ın herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, … hakkında taksirle adam öldürme suçundan iddianame hazırlandığını ve Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile kovuşturmaya geçildiğini, …’ye yapmış olunan başvuruda talebin çok altında bir ödeme yapıldığını, ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla anılan poliçede yazılı limit de göz önüne alınarak müvekkillerinin maddi anlamda uğradıkları zararın telafisini teminen destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderleri olan maddi zararın hesaplanarak kaza tarihinden başlayarak işleyecek yasal faiz ile toplamda 500,00 TL maddi tazminatın taraflarına ödenmesine, (… için 40.112,65 TL, … için 29.565,35 TL ödemenin mahsup edilmesine,) davacılardan … ve … için ayrı ayrı 40.000,00’er TL, …, … ve *** için ayrı ayrı 10.000,00’er TL olmak üzere toplamda 110.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den ve poliçe kapsamında ise …’den olay tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı *** vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mağdur olduğunu, yargılamaya sebebiyet veren olayın sadece bir kaza olduğunu, kazının oluşumunu ne kendisinin ne de maktulun istemediğini, müvekkilinin hayatının kalanının engelli geçireceğini belki de hiç yürüyemeyeceğini, müvekkilinin en yakın arkadaşını kaybettiğini, kazanın olduğu gece müvekkili ile arkadaşının ailevi problemlerini konuşup kafa dağıtmak üzere Talas Seyir alanına gittiklerini ve orada alkol aldıklarını, maktulün *** isimli akan cıvıtıcı ilaç kullandığını, bunun yanında bu bu ilacın alkolün etkisini azaltabilme ve hatta kanda çıkmamasına dahi sebep olabildiğini, maktül ile müvekkilinin çok yakın arkadaş olduklarını, maktulün direksiyona geçmeyi reddetmesi üzerine müvekkilinin mecburiyet karşısında direksiyona geçtiğini, müvekkilinin mecburen direksiyona geçtiğini başka şansının bulunmadığını savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş.’ye usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı …Ş. davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı …Ş.’nin HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair *** tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi ***’un mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı anne …’ın bakiye destek zararının 54.066,33 TL olduğunu, davacı baba …’ın bakiye destek zararının 89.951,58 TL olduğunu, davacı kardeş Hanife’ nin destek zararının 191.233,44 TL olduğunu, *** kaza tarihinde ölüm halinde kişi aşına ZMMS poliçe teminat limitinin 410.000,00 TL olduğunu, dava incesinde baba için 40.112,65 TL, anne için 29.565,35 TL olmak üzere toplam 69.678,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye poliçe limitinin 340.322,00 TL kaldığını, işbu rapor ile her üç davacının toplam zararının 335.251,35 TL olduğunu ve toplam zararın poliçe limiti dahilinde kaldığını, davacı kardeşler … ile … yönünden destek zararı hesabı yapılmadığını, cenaze ve defin konusunun bilirkişilik yetki ve bilgi alanı dışında olması nedeniyle değerlendirme yapamayacağını mahkememize bildirmiştir.
Davacı vekili *** tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiğini mahkememize bildirmiş ve gerekli ıslah harcını yatırdığına dair sayman mutemet alındısı evrakını mahkememize ibraz etmiştir.
Davacı asil … mahkememizce yapılan *** tarihli celseye katılmış ve cenaze ve defin giderlerinin belediye tarafından karşılandığını beyan etmiş ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacılar dava dilekçesiyle, *** tarihinde 38 … plakalı aracın kural hatası sebebiyle duran araca çarptığını, yolcu konumda olan davacılardan …..oğlu ve diğer davacıların kardeşi olan …’ın vefat ettiğinden ve 38 … araç sürücüsünün kusurlu olduğundan bahisle cenaze ve defin gideri, manevi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği görülmüştür.
Davalı …… ise aracın maktül tarafından satın alındığını, beraber alkol aldıklarını, maktülün arkadaşı olduğunu, maktülün alkol alması sebebiyle direksiyona geçtiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Davalı … şirketi davaya cevap vermemiştir.
Ceza dosyasının incelenmesinde davalı ………. hakkında takdirle taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine karar verildiği görülmüştür.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 38 … plakalı aracın davalı bünyesinde ZMSS poliçe ile sigortalandığı bulunduğu görülmüştür. Aracın üçüncü kişiye ait olduğu ve murisin işleten olduğu ispat edilemediğinden iddia değerlendirmeye alınmamıştır.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Ceza dosyasının mahiyeti ve ilgili dosyada alınan kusur raporu uyarınca 1 2918 Sayılı K.T.K’ nun 84-f maddesinde sürücü SUayip’in asli kusur sayılan hallerinden doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma kuralını ihlal ettiği, aşırı hızla araç kullanarak dönel kavşağa çarptığı ve aracını durduramadığı, kontrolsüz 4 yönlü kavşağa yaklaşırken yavaşlamadığı, yolcunun ölümüne sebebiyet verecek kadar çarpışmaların şiddetinin fazla olduğu ve yine aynı kanunun 52/1-a ve b maddelerinde belirtilen (kavşaklara yaklaşırken, yaya geçitlerine girerken, hızlarını azaltmak, hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine…) kurallarını ihlal ettiğinden ve ayrıca alkol ölçümünde 184,2 promil alkol alarak araç kullandığı, kendisinin, yolcunun ve diğer yol kullanıcılarının trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü içinde yine aynı Kanunun 48/5 maddesinde (uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır.) kurallarını ihlal ettiğinden %100 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, B.K’nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Borçlar Kanunu’nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Önemle vurgulanmalıdır ki, Borçlar Kanunu’nun 45/III. maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği hususunda da herhangi bir ihtilaf yoktur. Murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir (HGK.nun 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 E. -411 K. sayılı ilamı).
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A-1.maddesindeki, “Sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde düzenlemesi yer almaktadır.
KTK’nun 111. Maddesine göre tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir. Hükmü yer almaktadır. Somut olayda davacıların ibraları bulunduğu görülmüştür. Bilirkişi raporu uyarınca davacıların yaptığı ödeme ödeme tarihindeki mevcut verilere güncellenerek hesap edildiği görüldüğünden yapılan hesaba göre ödenen miktar açıkça yetersiz olduğundan ibralar dikkate alınmamıştır.
Somut olayda davalı … şirketi destekten yoksun kalma tazminatında sorumludur. Davalı Suayip ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde zarardan sorumludur. Mahkememiz dosya kapsamında aktüerya bilirkişi raporu almış. Alınan rapor yöntemine uygun olduğundan mahkememizce kabul görmüştür. Anılan rapor uyarınca davacı annenin, babanın ve engelli kardeş olan Hanife destekten yoksun kaldığından kabulüne ve davacı … ve Yasemin’in murisin desteği ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
– Manevi tazminata dair değerlendirmede;
Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda, ekonomik ve sosyal durum araştırması, kazanın oluş şekli çekilen ızdırap yukarıda açıklanan kıstaslar çerçevesinde davacı … ve Hafize için 40.000,00’er TL ve davacı …, Hanife ve Yasemin için 10.000 TL manevi tazminatın uygun olduğu değerlendirilmiştir.
-Faize ait değerlendirmede;
Destekten yoksun kalma tazminatı yönünden; Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava öncesi temerrüd dikkate alınarak faiz başlangıcı bu sigorta şirketi yönünden 07.04.2020 tarihinde yasal faiz hükmedilerek karar verilmiştir.
Davalı gerçek kişi yönünden ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmıştır.
Davacı taraftan …..’in cenaze ve defin gideri kendi beyanına göre olmadığından ilgili talep uygun görülmemiştir. Sigorta şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığından ilgiliye yönelik talep uygun görülmemiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacı … tarafından ikame edilen cenaze ve defin gideri talebinin reddine,
2-Davacı … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile, 89.951,58 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağın 100,00 TL’lik kısmına sigorta şirketi yönünden 07/04/2020 tarihinden itibaren, davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren bakiye kısmına ise her iki davalı yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Davacı … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile, 54.066,33 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağın 100,00 TL’lik kısmına sigorta şirketi yönünden 07/04/2020 tarihinden itibaren, davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren bakiye kısmına ise her iki davalı yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
4-Davacı … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile, 191.233,44 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağın 100,00 TL’lik kısmına sigorta şirketi yönünden 07/04/2020 tarihinden itibaren, davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren bakiye kısmına ise her iki davalı yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
5-Davacı … ve … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine,
6-Davacılar tarafından sigorta şirketine yönelik manevi tazminat talebinin reddine,
7-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminatın kabulü ile, 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
8-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminatın kabulü ile, 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
9-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminatın kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
10-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminatın kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
11-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminatın kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
12-Davacı … tarafından ikame edilen cenaze ve defin gideri talebi yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 59,30 TL harcın davacılar tarafından peşin yatırılan 377,42 TL peşin harç ve 1.144,03 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.521,45 TL harçtan mahsubu ile peşin harcın böylelikle 1.462,15 TL olarak ele alınmasına,
13-Davacı … ve … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talepleri yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken (ayrı ayrı 59,30 TL) 118,60 TL harcın davacılar tarafından peşin yatırılan 1.462,15 TL harçtan mahsubu ile peşin harcın böylelikle 1.343,55 TL olarak ele alınmasına,
14-Davacılar tarafından sigorta şirketine yönelik manevi tazminat talebi yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken (ayrı ayrı 59,30 TL) 237,20 TL harcın davacılar tarafından peşin yatırılan 1.343,55 TL harçtan mahsubu ile peşin harcın böylelikle 1,106,35 TL olarak ele alınmasına,
15-Davacı … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 6.144,59 TL harçtan davacılar tarafından peşin yatırılan 1.106,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.038,24 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
16-Davacı … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 3.693,27 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
17-Davacı … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 13.063,15 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
18-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 2.732,40 TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
19-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 2.732,40 TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
20-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 683,10 TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
21-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 683,10 TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
22-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 683,10 TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
23-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.400,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan (davalı … yönünen 1.399,30 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
24-Davacılar tarafından peşin yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 1.106,35 TL peşin harç (reddilen kısımlar için alınması gereken harçların mahsubundan sonra bakiye) 1.160,75 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
25-Davacılar tarafından yapılan bilirkişi ücreti 750,00 TL, kep reddiyat gideri 1,00 TL, 15 elektronik tebligat gideri 82,50 TL, 4 müzekkere gideri 46,00 TL ve 5 tebligat gideri 95,00 TL olmak üzere toplam 974,50 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 974,06 TL’sinin (davalı …yönünden 733,41 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
26-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
27-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
28-Davacı … tarafından ikame edilen cenaze ve defin gideri talebi yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılara verilmesine,
29-Davacı … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 12.493,70 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
30-Davacı … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 7.828,62 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
31-Davacı … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 21.136,34 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
32-Davacı … tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 50,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılara verilmesine,
33-… tarafından ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 50,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
34-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 6.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
36-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 6.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
37-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
38-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
39-Davacı … tarafından davalı …’ye karşı ikame edilen manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı …’e verilmesine,
Dair, davacılar vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, Davalı …vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/12/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*