Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/426 E. 2021/845 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO: ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile … arasında … tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davalının işbu sözleşme için … tarihinde müteselsil kefil olduğunu, davalı … ve …’un işbu sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve borçlarını ödememesi üzerine … tarihinde kredi hesaplarının müvekkili tarafından kat edildiğini ve bu hususun müvekkili tarafından borçluya ve kefile Beşiktaş 3. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ile bildirildiğini, ihtarnamede verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün … esas (Kayseri Genel İcra … esas sayılı) sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlatıldığını, fakat davalı tarafından icra takibine haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, daha sonra arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak yine bir sonuç alınamadığını ileri sürerek; icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.

HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair *** tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi *** mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı Bankanın Kayseri Yeni Sanayi Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … arasında 17.04.2017 tarihinde 44 sayfa 45 maddeden oluşan 250.000,00 TL limitli GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ düzenlenerek imzalandığını, iş bu sözleşmenin … tarafından 17.04.2017 tarihinde 250.000,00 TL’ye kadar müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, dosya kapsamında imzaların inkarına yönelik bir açıklama görülemediğini, Banka tarafından asıl borçlu … ve kefil olarak … ‘ya hitaben 03.09.2018 tarihinde kredi hesaplarının kat edildiğini, Kurumsal kredilerden kaynaklanan Toplam 105.449,00 TL nakit alacağının 1 iş günü içinde ödenmesini, ayrıca Toplam 19.200,00 TL tutarındaki çek yaprakları için banka sorumluluk tutarından kaynaklanan gayrınakdi risk tutarının 2 işgünü içinde depo edilmesinin talep edildiğini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının belirtildiğini, Beşiktaş 3. Noterliğinin *** tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, İhtarnamenin muhataplara 10.09.2018 tarihinde (Pazartesi günü) tebliğ edildiği görüldüğünden ihtarnamede ödeme için verilen 1 işgünü süre dikkate alındığında davalı/ kefil açısından TEMERRÜT TARİHİ 12.09.2018 (Çarşamba) olarak belirlendiğini, Davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu … ve … aleyhine Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün … esas (Kayseri Genel İcra … esas sayılı) sayılı İcra Dosyası ile *** tarihinde ilamsız takiplerde ödeme emri gönderdiğini, ödeme emrinde 25.133,87 TL Asıl alacak 1.362,70 TL Hesap kat tarihine kadar işleyen faiz + 55,81 TL BSMV 594,27 TL Hesap kat tarihinden takip tariihne kadar işlemiş faiz + 29,71 TL BSMV 27.176,36 TL Ara Toplam 77.700,00 TL Asıl alacak (0071-LO-18052891573 nl Ref ) 4.175,49 TL Hesap kat tarihine kadar işleyen faiz+ 173,12 TL BSMV 1.800,92 TL Hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz+ 92,15 TL BSMV 83.941,68 TL Ara Toplam 1.059,11 TL İhtarname Masrafı 112.177,15 TL Toplam tutarındaki toplam alacağın takip tarihinden itibaren ana para tutarı kısmına % 50,00 temerrüt faizi ile tahsilinin talep edildiği, ayrıca 10 adet çek yaprağından kaynaklanan 16.000,00 TL tutarın depo edilmesinin talep ediliği, davalılar tarafından takibe itiraz edildiğinden takibin durdurulmasına karar verildiğinin görülmekte olduğunu, Detayı yukarıda verildiği üzere, Taleple Bağlılık Kuralı Gereğince asıl alacak ve kat öncesi işlemiş faiz +Bsmv tutarları dikkate alınarak, dikkate alınan asıl alacak tutarlarına temerrüt faiz oranları ile temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar yaptığımız hesaplamaya göre: Taksitli krediden 25.133,87 TL asıl alacak + 1.362,70 TL kat öncesi işlemiş faiz + 55,81 TL kat öncesi işlemiş faiz BSMV’si + 418,90 TL işlemiş temerrüt faizi + 20,94 TL Bsmv Toplam 26.992,22 TL, Taksitli krediden kaynaklanan asıl alacak ve çek kredilerinden kaynaklanan (44.100,00+33.600,00 ) 77.700,00 TL asıl alacak + (2.634,48 +1.540,71 ) 4.175,19 TL kat öncesi işlemiş faiz + (131,72 +41,40 ) 173,12 TL kat öncesi işlemiş faiz BSMV’si + (735,00+560,00 ) 1.295,00 TL işlemiş temerrüt faizi + (36,75+28,00 ) 64,75 TL Bsmv Toplam 83.408,06 TL +1.059,11 TL masraf olmak üzere davacı bankanın dava dışı asıl borçludan taleple bağlılık kuralı gereğince icra takip tarihi itibariyle Toplam 111.459,39 TL nakit alacağının bulunduğunu, Ayrıca davacı bankanın dava dışı asıl borçludan 10 adet çek yaprağı için banka sorumluluk tutarı kredisinden kaynaklanan 16.000,00 TL gayrınakdi alacağının bulunduğunu, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek yapraklarından kaynaklanan gayrınakdi kredi riskleri için depo talep edilebilmesine yönelik hüküm bulunmadığından, davacı bankanın dava dışı asıl borçludan ve kefil/davalı …’dan çek yaprakları banka sorumluluk tutarı riskleri nedeniyle oluşan 16.000,00 TL tutarındaki gayrınakdi alacakları için depo talebinde bulunamayacağını, Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan 17.04.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin davalı … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı görüldüğünden (imzaya inkar da görülemediğinden), davacı bankanın davalı asıl borçlu firmadan icra takip tarihi itibariyle Taksitli krediden 25.133,87 TL asıl alacak + 1.362,70 TL kat öncesi işlemiş faiz + 55,81 TL kat öncesi işlemiş faiz BSMV’si + 418,90 TL işlemiş temerrüt faizi + 20,94 TL Bsmv Toplam 26.992,22 TL ve Taksitli krediden kaynaklanan asıl alacak 44.100,00 TL asıl alacak + 2.634,48 TL kat öncesi işlemiş faiz +131,72 TL kat öncesi işlemiş faiz BSMV’si +735,00 TL işlemiş temerrüt faizi + 36,75 TL Bsmv Toplam 47.637,95 + TL +1.059,11 TL masraf olmak üzere Toplam75.689,28 TL nakit alacağına davalı …’nın müteselsil kefaletinin bulunduğunu ve kefalet limiti içerisinde kaldığını Davacı Banka ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan Genel kredi sözleşmesinde çek karnesi verilmesi, çek yaprakları banka sorumluluk tutarı ile ilgili hüküm bulunmadığından, Bankanın dava dışı asıl borçludan çek yaprakları banka sorumluluk tutarlarından kaynaklanan 33.600,00 TL asıl alacak +1.540,71 TL kat öncesi işlemiş faiz + 41,40 TL kat öncesi işlemiş faiz BSMV’si + 560,00 TL işlemiş temerrüt faizi + 28,00 TL Bsmv Toplam 35.770,11 TL nakit alacağına davalı Kefil …’nın kefaletinin bulunmadığını, İcra takip tarihinden sonra tahsilat olmadığını, ancak icra takip tarihinden sonra davacı banka tarafından dava dışı asıl borçluya ait 9 adet çek yaprağı için Toplam 14.830,00 TL tutarında banka sorumluluk tutarı ödemesi yapıldığını mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı taraf dava dilekçesiyle, dava dışı … ile genel kredi sözleşmesi imzaladıklarını, davalının müteselsil kefil olduğunu ve borcun ödenmediğinden bahisle itirazın iptali dilemiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Dosya kapsamında temin edilen belgelerde davacı ile dava dışı … ile 250.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzaladıkları, sözleşme tarihinin … olduğu, davalının ise sözleşmeye müteselsil kefil olduğu ve kafalet limitinin 250.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı dosya üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının mahkememize ait işbu dava davacısı olduğu, borçlularının ***ve mahkememize ait işbu dava davalısı ***olduğu, alacaklı tarafından borçlular aleyhine toplamda 112.177,15 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlulara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlu ***vekilinin süresi içerisinde takibi itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
TBK’nun 586/1 maddesinde; ”Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.” Hükmü yer almaktadır. Somut olayda davacı bankaca kat ihtarına rağmen ödeme yapılmadığı anlaşıldığından davacı taraf kefile yönelmesinde herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır.
İİK’nun 68/b maddesi “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir.
Davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlulara çıkarılan noter ihbarnamesinin gönderildiği tarihte yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde: “Ancak, kefil ve kefillere, tahahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez.” hükmüne yer verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz.
Ancak kefil 6098 sayılı TBK’nun 589/1.md. gereği kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir.
Somut olayda, davalıya ve asıl borçluya çıkarılan … tarihli noter kat ihtarında borçlulara 2 günlük süre verilmiştir, davalıya 10/09/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Anılan gerekçeler uyarınca davalı ***2018 tarihinde temerrüde düşürülmüştür. Davacı banka ile davalı arasındaki sözleşmede çek karnesi verileceği ve sorumluluk tuttarları ile ilgili hüküm bulunmadığından çek kredisinden kaynaklanan alacakla ilgili davalının sorumluluğu bulunmamaktadır. Krediler ise sözleşme kapsamında olduğundan davalı sorumludur. Açıklamalar uyarınca davalının borcunun tespiti amacıyla asıl alacağın temerrüd tarihine kadar akdi faiz ve BSMV; temerrüd tarihinden sonra temerrüd faizi ve BSMV tespiti gerekmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu alacağın dayanağı 2017 tarihli genel kredi sözleşmesidir.
Kullanılan kredi nedeniyle davalının borcunu hesap edilmesi amacıyla bankacı bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporun sözleşmeye ve kanuna uygun olduğu, sözleşmenin 33.2 hükmü uayrınca cari kredi faiz oranı en yüksek olanının %100 fazlası kararlaştırıldığından %50 oranında temerrüt faizinin işletilmesi uygun olması karşısımda karşısında bilirkişi raporu ve taleple bağlılık kuralı gereğince uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce kabul kararı verilen miktar banka kayıtlarında ve yapılan sözleşmeler uyarınca bilebilecek durumda iken takibe itiraz etmiş olduğundan hükmedilen miktarın likid bir alacak olduğunun kabulü gerekir. Anılan gerekçelerle icra inkar tazminatı uygundur.
Mahkememizce yukarıda tüm yönleriyle açıklanan gerekçelerle YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1-Kayseri Genel icra Dairesi’nin … (Eski Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün …) Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile;
a)*** nolu kredi yönünden; 25.133,87-TL asıl alacak, 1.362,70-TL kat öncesi işlemiş akdi faiz, 55,81 TL kat öncesi işlemiş faize ait BSMV, 418,90-TL işlemiş temerrüt faizi ve 20,94-TL BSMV olmak üzere toplam 26.992,22-TL,
b)*** nolu alacak yönünden; 44.100,00-TL asıl alacak, 2.634,38-TL kat öncesi işlemiş akdi faiz, 131,72 TL işlemiş faizin BSMV’si, 735,00-TL işlemiş temerrüt faizi, 36,75-TL BSMV olmak üzere toplam 47.637,95-TL,
c)1.059,11-TL ihtarname masrafı olmak üzere a,b,c bendlerindeki toplam 75.689,28-TL, üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl a ve b bendlerinde yer alan asıl alacağa yıllık %50,00 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası için işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine,
3-Davacının FAZLAYA İLİŞKİN İTİRAZIN İPTALİ İSTEMİNİN REDDİNE,
4-İtirazın iptaline karar verilen 75.689,28-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 5.170,33 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.354,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.815,51 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 550,00 TL, 3 elektronik tebligat gideri 16,50 TL ve 5 tebligat gideri 95,00 TL olmak üzere toplam 661,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından varsa kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
10-AAÜT’ye göre hesap edilen 10.639,60 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/10/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*