Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/360 E. 2021/832 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO: ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ: Av. … –
Av. … –

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağına göre müvekkilinin oğlu olan …’un sevk ve idaresindeki, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı 38 … plakalı aracın … tarihinde Kayseri İli, *** seyir halinde iken …’in sevk ve idaresindeki 38 … plakalı kamyon ile çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada yaralanan müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü, uzun süre çalışmadan geri kaldığını ve maddi manevi zarara uğradığını, düzenlenen kaza tespit tutanağında her ne kadar kazaya karışan karşı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğu kabul edilse de, kazada yaralanan ve zarar görenlerin kusurlu aracın sigortacısından sigorta poliçesindeki tutarla sınırlı olmak üzere tazminat talep edebileceğini, davalı … şirketinin sigorta poliçesi teminat limitinin 250.000,00-TL olduğunu, yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde ve sigortalının kusuru oranında maddi zararlarla sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüte düşmediğini, davanın açılması ve dava dilekçesi ile davadan haberdar olunduğunu, kazanın meydana gelmesindeki gerçek kusur oranının ve davacının maluliyetinin adli tıp kurumundan alınacak raporla belirlenmesi ve maluliyet raporuna göre aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren avans faizi ile sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflar delillerini sunmuş, kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları, ZMMS poliçesi, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, sağlık kurulu raporu, hastane kayıtları delil olarak bildirilmiş, celbi gereken kayıt ve belgeler celp edilerek incelenmiştir.
Kayseri Trafik Tescil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … ve 38 … plakalı araçların … kaza tarihindeki maliklerini gösteren trafik kayıtları istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davalı … şirketine müzekkere yazılarak … tarihinde 38 … ile 38 … plakalı araçlar arasında meydana gelen trafik kazasında yaralanması nedeniyle bu kaza ve ZMMS poliçesine istinaden davacının işbu dava tarihi olan *** tarihinden önce sigorta şirketine yaptığı yazılı başvurusu olup olmadığı araştırılarak olmuşsa buna dair dilekçe, kayıt ve belgelerin, hasar dosyası açılmışsa hasar dosyasının tamamının, 38 … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS sigorta poliçesi ile eklerinin, bir ödeme yapmışlarsa, kime, ne zaman, neye istinaden, hangi türde ve ne kadar ödeme yaptıklarını gösteren kayıt, makbuz ve belgelerden eksiksiz ve okunaklı örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile ERÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne ayrı ayrı müzekkere yazılarak davacı …’un … tarihli trafik kazasında yaralanmasından dolayı hastanelerinde tedavisi yapılmışsa buna dair hasta dosyasının, tüm tedavi evrak, film ve grafilerinin, tıbbi evrak asıllarının ya da suretlerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasının Uyap kayıtları celp edilmiştir. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde, müştekilerin …, …, şüphelinin … olduğu ve taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan başlatılan soruşturma sonunda, 23/06/2014 tarihli kararla şüpheli hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kayseri SGK Melikgazi Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 11/11/2019 tarihli cevabi yazısında …’a ait … tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile iş görmezlik ödemesi bulunmadığı ve SGK tarafından adı geçene gelir ve aylık kaydına rastlamadığı bildirilmiştir.
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesindeki kusur durumu ve oranının belirlenmesi için Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na inceleme yaptırılmıştır. Buradan alınan *** tarihli raporunda, trafik kazasının meydana gelmesinde dava dışı kamyon sürücüsü …’in kusursuz olduğunu, davalı tarafa sigortalı aracın sürücüsü …’un % 100 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Davacının Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevki yapılarak … tarihli trafik kazasında yaralanmasından dolayı geçici ve sürekli iş göremezlik durumu olup olmadığı konusunda rapor alınmıştır. 17/12/2018 tarihli raporda özetle, …’un … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen yumuşak doku yaralanması ile sağ alt ekstremitede mevcut atrofi ve kısalık ile birlikte angülasyonla kaynamış kemik (sağ tibia ve fibula) kırıkları nedeniyle altı (6) ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı (tıbbi şifa süresinin 6 (altı) ay olduğu ve vücut genel çalışma gücünden % 23 oranında kaybettiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Delillerin toplanmasından sonra aktüer bilirkişi İbrahim Toksöz’den rapor alınmıştır. Aktüer bilirkişi ***2019 tarihli raporunda özetle, davaya konu kazada davalı … (eski ünvanları: ***) Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı 38 … plaka sayılı dava dışı araç sürücüsü …’un % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’un kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, davacının davaya konu kaza sonrasında 6 ay süre ile geçici iş görmezlik halinde kaldığı, vücut genel çalışma gücünden % 23 oranında kaybettiği, davacının dava konusu kaza sonrasında yaralanması nedeniyle 5.229,10-TL geçici işgöremezlik tazminatı ve 89.813,62-TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere uğramış olduğu gerçek maddi zararın toplamının 95.042,72-TL olduğunu belirlemiştir.
Davacı vekili ***/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettikleri 1.000,00-TL maddi tazminat taleplerini 94.042,72-TL artırılarak 95.042,72-TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, meydana gelen trafik kazası nedeni ile geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Tarafların uyuşmazlık noktalarının; … tarihli trafik kazasının oluşumunda kimin ne oranda kusurlu olduğu, kaza sırasında yaralanan davacının geçici iş göremezlik zararı ve sürekli iş göremezlik zararı olup olmadığı, varsa bu nedenlerle davacının davalıdan maddi tazminat talep edip edemeyeceği edebilecek ise miktarlarının ne olduğu hususlarına ilişkindir.
Mahkememizde evvelce yapılan yargılamalar sonunda ***/2019 tarihli, ***Esas ve ***Karar sayılı gerekçeli karar ile davacının davasının kabulü ile, 5.229,10-TL geçici işgöremezlik tazminatı ve 89.813,62-TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 95.042,72-TL maddi tazminatın, davalının ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile taleple bağlılık ilkesi gereği, dava dilekçesi ile talep edilen 1.000,00-TL yönünden dava tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ıslah ile talep edilen 94.042,72-TL yönünden ıslah tarihi olan ***2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının hükmedilen tazminata avans faizi ve mevduata uygulanan en yüksek oranda faiz işletilmesine yönelik istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin ***2019 tarihli, ***Esas ve ***Karar sayılı gerekçeli kararı davalı … tarafından istinaf edilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce icra kılınan istinaf incelemesi neticesinde 11/06/2020 tarihli, 2020/416 Esas ve 2020/401 Karar sayılı ilamı ile “… tarihinde çift taraflı trafik kazası gerçekleştiği, kazaya karışan araçlardan 38 … plaka sayılı aracın içerisinde yolcu olan davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … CBS sayılı soruşturma dosyasında, savcılık tarafından, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253. maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulmuş, kazadaki yaralanma nedeniyle araç sürücüsü … ile davacı …’un uzlaşmış olduğu, davacının kazaya sebebiyet vermiş olan …’dan maddi ve manevi başkaca talebinin olmadığı, hukuk mahkemelerinde tazminat davası açmayacağı konusunda uzlaştığına ilişkin olarak ***/2014 tarihli uzlaştırma tutanağı düzenlenmiştir. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … CBS sayılı soruşturma dosyasında davacı … ile kazaya karışan davalı sigortanın sigortalamış olduğu 38 … plaka sayılı aracın sürücüsü olan dava dışı davacının oğlu …’un müşteki, dava dışı 38 … plaka sayılı karşı araç sürücüsü …’in şüpheli olduğu, davacının kendisinin ve oğlu …’un yaralanmasına sebebiyet vermiş olan …’den şikayetçi olduğu, dava dışı oğlu …’dan ise herhangi bir şikayetinin bulunmadığı, buna rağmen davacı ile sigortalanan araç sürücüsü dava dışı … hakkında CMK’nun 253/19. maddesine göre uzlaşma tutanağı düzenlenmiş olduğu ve Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli … hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş olduğu görülmüştür.
5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. ” CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup, anılan kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporunu düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, ***/2014 tarihinde düzenlenmiş ve davacı tarafça imzalanmış olan uzlaştırma tutanağı neticesinde dava dışı araç sürücüsü … hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş olup olmadığının, kovuşturmaya yer olmadığı kararı yok ise davacı ile … arasında uzlaştırma tutanağının neden düzenlenmiş olduğunun yöntemince Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan sorulması ve uzlaştırma tutanağının CMK’nun 253/19. maddesi anlamında davacının davasından feragati sağlayacak nitelikte bir uzlaşma sayılıp sayılmayacağı hususunda gerekli inceleme ve değerlendirilme yapıldıktan sonra oluşan sonuca göre karar verilip gerekçelendirilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince, uzlaştırma tutanağının değerlendirilmemiş olması hatalı olup, bu yöndeki davalı savunmasının yerinde olduğu görülmüştür.
Geçici ve kalıcı işgöremezlik zararının hesabında davacının gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği ise Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarındandır.
Somut olayda, davacı kaza öncesinde ***2014 tarihinde emekli olmuş ve kaza tarihi itibarı ile fiilen hayatının pasif dönemi içerisinde bulunmakta olmasına rağmen, hükme esas alınan ***2019 havale tarihli bilirkişi hesap raporunda, davacının aktif dönem sonu 60 yaş olarak kabul edilerek bu doğrultuda hesaplama yapılmıştır.
Bu durumda mahkemece, davacının kaza tarihi itibarı ile hayatının fiilen pasif evresinde bulunduğu gözetilerek bu doğrultuda, rapor düzenleyen aktüerya uzmanından ek rapor alındıktan sonra, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı, bu yöndeki davalı istinafının yerinde olduğu görülmüştür.
Yukarıda izah edilen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme esas alınmış olan aktüerya bilirkişi raporunun yöntemine uygun olarak alınmadığı ve delillerin yeterince toplanmadığı, dosya içerisinde bulunan uzlaştırma tutanağının CMK’nun 253/19. maddesi anlamında davacının davasından feragati sağlayacak nitelikte bir uzlaşma sayılıp sayılmayacağı hususunda gerekli inceleme ve değerlendirilme yapılmadan eksik inceleme neticesinde hüküm kurulmuş olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak; dosya içerisinde bulunan uzlaştırma tutanağının CMK’nun 253/19. maddesi anlamında davacının davasından feragati sağlayacak nitelikte bir uzlaşma sayılıp sayılmayacağı hususunda gerekli inceleme ve değerlendirilme yapıldıktan sonra varılacak sonuca göre yeniden hüküm kurulması; dosyanın rapor vermiş olan aktüerya bilirkişisine tevdi ile “ davacının kazanın meydana gelmiş olduğu tarihte emekli olmuş olması sebebiyle desteğin hayatının pasif evresinde bulunduğu” gözetilerek bu doğrultuda, rapor düzenleyen aktüerya bilirkişisinden ek rapor alındıktan sonra, varılacak sonuca göre yeniden hüküm kurulması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2020 tarihli, 2020/416 Esas ve 2020/401 Karar sayılı karar ilamı üzerine iade edilen dava dosyası mahkememizin 2020/360 Esas sırasına kaydedilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2020 tarihli, 2020/416 Esas ve 2020/401 Karar sayılı karar ilamı doğrultusunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcığılı’na müzekkere yazılarak … soruşturma sayılı dosya da mağdur … ile araç sürücüsü şüpheli … arasında 30/05/2014 tarihli uzlaştırma tutanağı imzalanmış olmakla şüpheli … hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş olup olmadığı, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise … ile şüpheli … arasında uzlaştırma tutanağının neden düzenlenmiş olduğunun sorularak, sorulan hususlara ilişkin tüm kayıt ve belge örnekleri ve soruşturma dosyasının aslının gönderilmesi istenmiştir. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma ve *** Karar sayılı dosyasından verilen kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar örneği getirtilmiştir. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ***2020 tarihli cevabi yazısında ise “Cumhuriyet Başsavcılığımızın … sayılı soruşturma dosyası ile ilgili olarak;
1-Olay tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan … ve …’un, karşı taraf araç sürücüsü olan …’den şikayetçi olmaları sebebiyle …’in dosyada şüpheli sıfatıyla yer aldığı,
2-Şüpheli …’in alınan bilirkişi raporuna göre kusursuz olması sebebiyle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği,
3-…’in kazada yaralanmaması ve herhangi bir kimseden şikayetçi olmaması sebebiyle … hakkında şüpheli sıfatıyla herhangi bir karar verilmediği,
4-…’un kazada kırmızı ışık ihlali yapması sebebiyle aracında yolcu olarak bulunan …’un yaralanmasında bilinçli taksir hali söz konusu olduğu, bu nedenle şikayet olmasa da … ile … arasında uzlaştırma işlemleri yapılmasının yasal zorunluluğu bulunduğu anlaşılmış olmakla” şeklinde bildirilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2020 tarihli, 2020/416 Esas ve 2020/401 Karar sayılı karar ilamı doğrultusunda dava dosyasının rapor veren aktüer bilirkişiye tevdine, davacının ***2014 tarihinde emekli olmuş ve trafik kaza tarihi itibariyle fiilen hayatının pasif dönemi içerisinde bulunduğu gözetilerek ve ayrıca daha önce verilen rapor tarihinden bugüne kadar geçen süre dikkate alınarak güncel aktüer hesaplarının yapılması hususunda açıklamalı ek rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Aktüer Bilirkişi*** tarafından düzenlenen ***2021 tarihinde düzenlenen raporda özetle; “Davacının dava konusu kaza sonrasında geçici ve sürekli iş görmezlik (maluliyet) nedeniyle uğramış olduğu net gerçek maddi zararının 118.391,61-TL olduğu” belirtmiştir.
5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. ” CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup, anılan kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında eldeki dava incelendiğinde 30/05/2014 tarihinde düzenlendiği, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dava dışı sürücü …’un kazada kırmızı ışık ihlali yapması sebebiyle aracında yolcu olarak bulunan davacı …’un yaralanmasında bilinçli taksir hali söz konusu olduğu nedeni ile şikayet olmasa da … ile … arasında uzlaştırma işlemleri yapılmasının yasal zorunluluğu bulunduğundan uzlaştırma tutanağı düzenlendiği ancak dava dışı sürücü … hakkında bu suçla ilgili bir soruşturma başlatılmadığı, dolayısı ile uzlaştırma tutanağı neticesinde dava dışı araç sürücüsü … hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi durumunun da olmadığı, dosya kapsamına göre mevcut uzlaştırma tutanağının CMK’nun 253/19. maddesi anlamında davacının davasından feragati sağlayacak nitelikte bir uzlaşma sayılmayacağı görülmüştür.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni veya araç işleticisi teşebbüs sahibi olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır.
Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, dosya kapsamına uygun düzenlenen kusur oranı ve maluliyete ilişkin adli tıp raporları, uzman aktüer bilirkişi raporu içeriği dikkate alındığında, … tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde, dava dışı *** adına trafikte kayıtlı olan ve davalı … (eski ünvanları:) Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı olan 38 … plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı …’un % 100 oranında kusurlu olduğu, kusurlu hareketi ile kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, 38 … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının bu kazada yaralanmasından dolayı 6 ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı ve vücut genel çalışma gücünden %23 oranında kaybettiği görülmüştür. Benimsenen aktüer bilirkişinin *** havale tarihli ek raporunda davacının zararları 4.747,12-TL geçici iş göremezlik zararı ve 113.644,49-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 118.391,61-TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu zarar, sigorta poliçesi teminat limiti dahilindedir ve davalı … poliçe teminat limiti kapsamında bu zarardan sorumludur.
Davacının içinde yolcu olarak bulunduğu, davalı … (eski ünvanları:***) Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı olan 38 … plaka sayılı aracın trafik kayıtlarının incelenmesinde kullanım tarzının hususi olduğu görülmektedir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre sigortalı aracın ticari nitelikte olması halinde ticari faiz, hususi nitelikte olması halinde ise yasal faiz talep edilebilecektir. Dosya kapsamına, özellikle trafik kayıt ve ruhsat örneği ve sigorta poliçesine göre kazaya karışan aracın hususi amaçlarla kullanıldığı anlaşıldığından davacının yasal faiz talep etmesi mümkündür. Bu nedenle davacının hükmedilen tazminata avans faizi ve mevduata uygulanan en yüksek oranda faiz işletilmesine yönelik istemlerinin reddine karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B 2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması gerekir. Somut olayda davacı davadan önce davalı … (eski ünvanları:Turkland – Demir) Sigorta A.Ş.’ne ihbar ve başvuruda bulunmadıklarından dolayı adı geçen davalı hakkında dava açılması ile temerrüte düşmüş olacağından davalı … (eski ünvanları:***) Sigorta A.Ş.’nin ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve işbu dava tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte sorumlu olması gerekmektedir. Ancak davacı ıslah dilekçesinde “… 1.000,00–TL dava değeri üzerinden açtığımız maddi tazminat talebimizi 94.042,72-TL daha arttırarak 95.042,72-TL ıslahına ve eksik harcı tamamlamamıza, artırılan kısmın ıslah tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile beraber davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ederiz…” şeklinde talepte bulunduğundan talebe bağlılık ilkesi gözetilmiş ve karar verirken taleple bağlı kalınılmıştır.
İzah edilen nedenler ve dosya kapsamına göre davacının davasının kısmen kabulü ile 4.747,12-TL geçici iş göremezlik zararı ve taleple bağlılık ilkesi gereği 89.813,62-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 94.560,74-TL maddi tazminatın ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı olması koşulu ile dava dilekçesi ile talep edilen 1.000,00-TL yönünden dava tarihi olan 27/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ıslah ile talep edilen bakiye 93.560,74-TL yönünden ıslah tarihi olan 01/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sübut bulmadığından dolayı davacının fazlaya ilişkin geçici iş göremezlik tazminatı isteminin reddine, davacının hükmedilen tazminata avans faizi ve mevduata uygulanan en yüksek oranda faiz işletilmesine yönelik istemlerinin reddine,
hükmedilecek tazminata avans faizi ve mevduata uygulanan en yüksek oranda faiz işletilmesine yönelik istemlerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 4.747,12-TL geçici iş göremezlik zararı ve taleple bağlılık ilkesi gereği 89.813,62 TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 94.560,74-TL maddi tazminatın ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı olması koşulu ile dava dilekçesi ile talep edilen 1.000,00-TL yönünden dava tarihi olan 27/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ıslah ile talep edilen bakiye 93.560,74-TL yönünden ıslah tarihi olan 01/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin geçici iş göremezlik tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Davacının hükmedilen tazminata avans faizi ve mevduata uygulanan en yüksek oranda faiz işletilmesine yönelik istemlerinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 6.459,44-TL nispi karar ve ilam harcından dava açılırken peşin harç olarak alınan 35,90-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 1.607,00-TL’nın mahsubu ile bakiye 4.816,54-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç, 1.607,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1678,80-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça ilk kararımızın kaldırılmasından öncesinde yapılan posta giderleri, adli tıp ücreti ve bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 1.284,00-TL ile karar ilamı sonrasında yapılan e-tebligat gideri 11,00-TL ve 250,00-TL ek bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.54500-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen1.537.16-TL’nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan posta giderlerinden ibaret 59,46-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 0,30-TL’nın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 12.933,27-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın ret edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 481,98-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır