Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/27 E. 2021/1187 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – *** Karar
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : *** Esas
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI :***
VEKİLİ : Av.

DAVALI :***
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***
Mahkememize açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; *** günü saat 21:30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki 50 … plakalı müvekkil …’nun da içinde bulunduğu aracı ile Mustafa Kemal Paşa Bulvarı’ndan gelip yan yoldan Kocasinan Bulvarı’na geçiş yapmak isterken tren yolu hemzemin geçide geldiği esnada aracın sağ arka kapı ve çamurluk kısımlarına trenin çarpması nedeniyle savrulması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davanın Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile tensip aşamasında birleştirilmesini, belirsiz alacak davası niteliğinde ve ileride bilirkişi raporuna göre hesaplanacak bedele tamamlanmak üzere şimdilik 250,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 250,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL tedavi masraflarının davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava tarihinden önce KTK’nun 97.maddesi uyarınca yaptığı başvuruda gerekli evrakları sunmadığını, eksik evrak nedeni ile usule aykırı başvuru yapıldığını, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkememizin yetkili olmadığını, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispata muhtaç olduğunu, davacı tarafın oluşan zararlarda müterafik kusuru olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, soruşturma dosyasında uzlaşma olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacının maluliyet iddiasının ispata muhtaç olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalının dava tarihinden önce temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
Erciyes Üniversitesi’nden davacının tedavi evrakları getirtilmiştir.
Davacının uyaptan nüfus kaydı temin edilmiştir.
SGK’ya müzekkere yazılarak davacının dava konusu trafik kazası nedeni ile rücuya tabi ödeme alıp almadığı, maaş ve aylık bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabından rücuya tabi ödemenin olmadığı anlaşılmıştır.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasının bir örneği uyaptan celp edilmiş, şikayet yokluğu nedeni ile KYOK kararı verildiği görülmüştür.
*** Şirketi Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 50 … plaka sayılı aracın *** tarihinde karıştığı kaza nedeni ile açılan hasar dosyası ve poliçe örneği celp edilmiş, incelenmesinde; 50 … plakalı aracın *** başlangıç ve *** bitiş tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, poliçe teminat limitinin 360.000,00 TL olduğu, davacının davadan önce KTK’nın 97. maddesi kapsamında başvurusunun olduğu görülmüştür.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 50 … plaka sayılı aracın trafik tescil kaydı celp edilmiş, incelenmesinde aracın kaza tarihinde … adıa kayıtlı olduğu görülmüştür.
Kayseri Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak *** tarihinde meydana gelen ve 122 kaza numaralı kaza tespit tutanağına konu olan trafik kazasına ilişkin kamera kaydı cd halinde celp edilmiştir.
Kusur hususunda İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmış, *** tarihli raporda özetle; otomobil sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında tam kusurlu bulunduğu, ***’e kusur yüklenmesinin mümkün olamayacağı, hemzemin geçit görevlisi ***’a kusur yüklenmesinin mümkün olamayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan maluliyet yönünden rapor aldırılmış, *** tarihli raporda özetle; davacının üç (3) gün süreyle iş göremezlik halinde kaldığı tıbbi şifa süresinin 3 (üç) gün olduğu), Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ile Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya özür oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, SGK kapsamında karşılanmayan tedavi giderinin olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Türk Borçlar Kanunu’ nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeni ile maddi tazminat talebine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde ileride artırılmak kaydı ile 250,00 TL geçici iş göremezlik zararı, 250,00 TL kalıcı iş göremezlik zararı ve100,00 TL tedavi gideri talebinde bulunmuştur.
İşbu dava Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Esas numarası ile açılmış, mahkemece tensiple davanın mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkememizin … Esas sayılı davası, aynı trafik kazasında araç içinde yolcu olan *** tarafından davalı *** A.Ş.’ye karşı açılan tazminat davasıdır. … Esas sayılı davada yargılama devam ederken davacı *** yönünden ERÜ’den rapor alınmış ve diğer tüm deliller toplanmış olmasına rağmen birleşen davada davacı *** için alınması gerekli maluliyet raporunun uzunca bir süre ERÜ’den sunulmaması nedeni ile davacı vekili yargılamanın daha fazla uzamaması için ***’ın davasının tefrik edilmesini istemiş, davacı *** yönünden yazılan yazışmalara verilecek cevapların ve maluliyet raporunun … Esas sayılı dosyaya dönecek olması nedeni ile davacı ***’ın davası tefrik edilerek mahkememizin ayrı ve yeni bir esasına kaydı yapılmıştır. Eldeki dava yalnız davacı ***’nun maddi tazminat davasına ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi Mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de 6100 Sayılı HMK’nın 16. maddesinde; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmüne yer verilmiş olup, haksız fiilin işlendiği yer Kayseri olduğu gibi zarar gören davacıların yerleşim yerinin de Kayseri olması nedeni ile davalı sigorta şirketinin Mahkememizin yetkisine yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili davacının dava açmadan önce KTK’nun 97.maddesinde sayılan belgeleri tamamlamadan başvurduğu dolayısı ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddini talep etmiş ise de dosya kapsamından ve davalının sunduğu belgelerden davacının dava tarihinden önce davalıya KTK’nun 97.maddesi kapsamında başvurduğu görülmüştür. Başvuruda eksik evrak var ise bu husus, davanın dava şartı yokluğundan reddini gerektirmeyecektir ancak davalı dava tarihinden önce temerrüde düşmemiş sayılacaktır (bu yönde Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/3847 Esas 2020/823 Karar sayılı içtihadı). İzah edilen nedenle davalı vekilini dava şartı itirazı yerinde görülmemiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesinde “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre haksız fiilin unsurları a) hukuka aykırı bir fiil, b) kusur, c) zarar ve d) illiyet bağıdır.
*** günü saat 21:37 sularında, Kayseri, ***Mahallesi’nde makinist *** yönetiminde Kayseri İstasyonu’ndan Sivas yönüne seyretmekte olan *** sefer sayılı yük trenini temin eden *** makine Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinde bulunan hemzemin geçitten sürücü … yönetiminde geçmekte olan 50 … plaka sayılı ile otomobile çarpmıştır.
Kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamına göre kaza mahallinin bariyer kontrollü demiryolu-karayolu hemzemin geçidi niteliğinde olduğu, karayolu sürücüleri için ışıklı ve sesli uyarı sistemlerinin mevcut olduğu, görüşün yeterince açık olduğu, bölgenin yerleşim yeri olduğu, kaza sırasında vaktin gündüz, havanın açık ve zeminin kuru olduğu anlaşılmıştır. Ancak karayolu araçları için hız limiti ile yine Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinde demiryolu hemzemin geçidine yaklaşıldığını belirten kademeli işaret levhalarının bulunup bulunmadığı hakkında bilgi mevcut değildir.
Trafik kazası tespit tutanağında sürücü …’ın tamamen kusurlu olduğu, tren sürücüsünün kural ihlali olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Polis memurları Serkan Kabak ve Vehbi Kemer tarafından düzenlenen 31.1.2019 tarihli görüntü izleme tutanağında video saatine göre 20:38:53 sıralarında bariyerin kapanmaya başladığı, saat 20:39:02 de tamamen kapandığının, ayrıca kırmızı renkli uyarı ışığının yanıp söndüğü, saat 20:39:37 sıralarında Mustafa Kemal Bulvarı’ndan Kocasinan Bulvarı istikametine doğru seyir halinde olan gri renkli araç sürücüsünün bariyere geldiğinde yavaşladığı, durmayıp bariyere çarparak geçmek istediği sırada trenin bahse konu aracın sağ arka kısmına çarptığı, çarpmanın etkisiyle gri renkli aracın dönerek güvenlik kulübesi yan tarafında durduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Kazanın, makinist *** yönetiminde Kayseri İstasyonu’ndan Sivas yönüne seyretmekte olan *** sefer sayılı yük trenini temin eden DE 22035 makinenin Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinde bulunan hemzemin geçitten sürücü … yönetiminde geçmekte olan 50 … plaka sayılı ile otomobile çarpması şeklinde geliştiği anlaşılmıştır. Sürücü … polisteki *** tarihli ifadesinde hemzemin geçide 5 metre kala bariyerlerin kapanmaya başladığını, ancak aracını durduramayarak yoluna devam ettiğini, inmekte olan bariyerin aracın ön tarafına ve akabinde tavan kısmına çarptığını, bu esnada Sivas istikametine gitmekte olan trenin aracının sağ arka çamurluk kısmından çarpması üzerine aracın dönerek bariyerlere çarptığını, araç içinde bulunan kızı *** ile torunu ***’nun yaralandığını, hemzemin geçide 5-6 metre kala uyarı sesi ve geçitteki bariyerin kapanmaya başladığını, bariyerler daha önceden kapanmış olsa idi hemzemin geçitten geçmeyeceğini beyan etmiştir. Otomobilin ön koltuğunda bulunan *** 09/04/2019 tarihli ifadesinde tren yolu geçidine yaklaştıklarında bariyeri geç fark ettiklerini, tren korna sesini duyduğunu, bariyere çok yakın olduklarını, dedesinin fren yapsa idi duramayacak olduğunu, gaza bas dediğini, dedesinin durmakla geçmek arasında tereddüt ettiğini, bariyerden geçerken trenin aracın arka tarafına çarptığını ve yaralandıklarını anlatmıştır. Makinist *** polisteki *** tarihli ifadesinde arkadaşı *** ile birlikte Kayseri tren garından seyahat ettiklerini, *** Mahallesi, ***Bulvarı üzerinde bulunan hemzemin geçide yaklaştıkları esnada istikametlerine yeşil ışık yanmakta olduğunu, bariyerlerin kapalı olduğunu gördüğünü, …’ın sevk ve idaresindeki aracın hemzemin geçitte bulunan bariyerlere çarparak ray üzerine geçmesi üzerine tren ile aracın arka kısmına çarpmak zorunda kaldıklarını, hemzemin geçide yaklaştıkları esnada bariyerlerin kapalı olduğuna dair yeşil ışığın yanmakta olduğunu, bariyerdeki görevlinin de bariyerlerin maşında bulunarak geçmeleri için teminat verdiğini anlatmıştır. Diğer makinist ***’in de açıklamaları benzerdir. Hemzemin geçit görevlisi *** polisteki *** tarihli ifadesinde trenin hemzemin geçide yaklaştığı esnada 20:40 sıralarında 800 metre yaklaşan treni görünce bariyeri kapattığını, kırmızı ışık ve flaşların yandığını, ayrıca sesli ışığın bulunduğunu, yaklaşık 2-3 dakika sonra 50 … plaka sayılı aracın bariyer kapalı iken bariyere vurduğunu ve geçtiğini, trenin de hareket halinde olan aracın sağ arka kısmına vurduğunu, daha sonra aracın savrulduğunu anlatmıştır. Sürücü *** da *** tarihli ifadesinde olan 50 *** plaka sayılı aracı ile Mustafa Kemal Bulvarı üzerindeki hemzemin geçide yaklaştığı sırada önünde bulunan Renault Marka plakasını 50 *** olarak hatırladığı aracın hemzemin geçitten geçtiği esnada trenin korna çalarak araca çarptığını, çarpma anında hemzemin geçidin bariyerinin açık olduğunu, çarpma anında bariyerin açık olduğunu, bariyerin çarpma anından sonra kapandığını beyan etmiştir. Bu açıklamalara göre otomobil sürücüsünün dikkatsiz ve tedbirsiz araç sevk ettiği, kapanmakta olan bariyerlerin sesli ve ışıklı uyarılarına dikkat etmediği anlaşılmaktadır. İzah edilen nedenle otomobil sürücüsü …’ın dava konusu kazanın gerçekleşmesinde % 100 kusurlu olduğu, makinistin ise kusurunun olmadığı asli ve tam kusurlu davrandığı kanaatine varılmıştır.
Davacı, dava dışı … tarafından sevk edilen araçta yolcu konumunda olup, kazanın gerçekleşmesine etki edecek kural ihlalinin olması mümkün değildir. Davalı vekili, davacının zararın gerçekleşmesine etki eden müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılmasını talep etmiştir. Kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemeri takıp takmadığı hususu işaretlenmemiş olup, davacı araç içinden fırlamamıştır. Dosya kapsamında davacının müterafik kusurunun olduğuna dair herhangi bir delil yoktur. Şayet davacı emniyet kemeri takmadı ise bu hususu ispat yükü davalı taraf üzerindedir. Nitekim Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın *** Esas *** Karar sayılı kararı da bu yöndedir. Davalı taraf ise bu yönde bir delil sunmamış, mahkememizce davacıya izafe edilecek bir müterafik kusur tespit edilmemiştir.
Davacı tarafın geçici ve kalıcı maluliyet zararı ve tedavi gideri iddiası nedeni ile davacı ERÜ’ye sevk edilmiş, *** tarihli raporda özetle; davacının üç (3) gün süreyle iş göremezlik halinde kaldığı tıbbi şifa süresinin 3 (üç) gün olduğu), Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya özür oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği (vücut genel çalışma gücünden kayıp oranının % 0 olduğu), tıbbi hikayesine göre tedavi gideri zararının olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Maluliyet raporu, kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre alınmalıdır (bu yönde kapatılan Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2020/11295 Esas 2021/780 Karar ve Yargıtay 4.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2021/6197 Esas 2021/8738 Karar sayılı içtihatları). Dava konusu kaza tarihi 30/01/2019 olup, bu tarihte Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlüktedir. Bu nedenle her ne kadar mahkememizce ERÜ’den alternatifli rapor düzenlenmesi istenilmiş ise de kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince davacının kalıcı maluliyet oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu kabul edilmiştir. ERÜ’den alınan rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı taraf süresi içinde rapora itiraz etmemiş, böylelikle davalı yararına usuli müktesep hak oluşmuştur.
Davacının kalıcı maluliyeti olmadığı için kalıcı maluliyet tazminatı hususunda rapor alınmamıştır.
Davacı, ***olup, kaza tarihi olan *** tarihinde 18 yaşından küçüktür (16 yaş, 6 ay, 24 günlük) ve gelir getiren bir işte çalışması mümkün değildir. Bu nedenle davacının geçici iş göremezlik tazminatına hak kazanması mümkün değildir. Şayet davacının kalıcı maluliyeti olsa idi, kaza tarihinden itibaren kalıcı maluliyet tazminatı hesaplanacak idi. Ancak davacının kalıcı maluliyet tazminatı verilmesini gerektiren kalıcı bir maluliyeti bulunmadığından, tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığı göz önüne alındığında mahkememizce davacının geçici işgöremezlik zararı bulunmayacağı sonucuna varılmıştır. Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2015/13302 Esas 2018/6158 Karar sayılı içtihadı da bu yöndedir.
Davacının bir diğer talebi tedavi gideri olup, ERÜ’den sunulan raporda davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin olmadığı bildirilmiş, davacı tarafça söz konusu rapora karşı itiraz edilmemiştir.
Davacının geçici ve kalıcı maluliyet tazminatı ile tedavi gideri taleplerine ilişkin ispat yükü davacı taraf üzerinde olup, söz konusu zarar iddiası ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ve mahkememizce aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının gider avansından harcanan 50,00 TL tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/12/2021

Katip *** Hakim ***
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.