Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/223 E. 2021/1171 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ***Esas – ***

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
(Kısmen Kabul – Kısmen Red )
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1- ***
: 2- ***
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : 3- ***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : ***
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan maddi manevi tazminat davasının yapılan açık duruşmaları sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA ; Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; davalı … sevk ve idaresindeki davalı … üzerine kayıtlı 38 … plakalı araç ile … tarihinde *** Mah. *** Cad. üzerinden sebze ve meyve haline doğru gitmekte iken bisiklet ile aynı istikamete doğru giden müvekkile çarparak yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası davalı Emre’den alınan ifadeye göre tahmini 70 km/s hızla gittiğinin belirlendiğini, hazırlanan raporda davalı …’ın önden giden aracı yeterli ve güvenli bir mesafeden takip etme kuralını ihlal ettiği gerekçesi ile kusurlu sayıldığını, kazanın ardırıdan müvekkilinin Kayseri Şehir Hastanesi’ne kaldırıldığını, riskli ve hayati bir ameliyata alındığını, hem psikolojik hem bedensel anlamda sıkıntılı bir tedavi süreci yaşadığını, bu sıkıntılar üzerine davalılara gerek şifahi gerekse yazılı başvurulara rağmen davalılarca herhangi bir maddi manevi zarar giderme girişiminde bulunulmadığını, …tarihinde arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak anlaşamama ile son tutanak düzenlendiğini, zararın giderilmesi anlamında olumlu bir sonuca ulaşılamaması sebebiyle dava açmak zorunda kalındığını, kaza anından itibaren müvekkil kafasını sert bir şekilde çarpması sebebiyle bilinç ve hafıza kaybı yaşadığını, hastanede yattığı beyin cerrahi bölümünde olduğunu eşinden öğrendiğini, beyin ameliyatı da çok riskli geçen müvekkilin adli vaka raporunda kazanın müvekkilin yaşamını tehlikeye soktuğu, ağır kemik kırığı oluşturduğunun belirlendiğini, müvekkilinin yaşadığı bu kaza sebebiyle maddi manevi zararı olduğunu belirterek, duyduğu bu elem acı ve ıstırabın bir nebze olsun giderilmesi anlamında yaşadığı manevi zararın tazmini gerektiğinden, davacı *** için 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … tarafından olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, davacı için 100,00 TL iyileşme süresince çalışılamayan süre bakımından oluşan gelir kaybı olan maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, davacı için 100,00 TL ekonomik geleceğinin sarsılmasına binaen kalıcı iş göremezlik bedeli olan maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline (Belirsiz alacak davası), karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; Müvekkillerinin olayın gerçekleştiği gün meslektaşları ile birkaç araç birbirini takip edecek şekilde Kayseri Hal Kompleksine doğru seyir halinde iken araç hızları ve birbirlerini takip mesafeleri de kurallara uygun olduğunu, gece aydınlatması için gerekli tüm donanımları da çalışır vaziyette olduğunu, davacı ise tek başına seyir halinde olmadığını, bu hususun ilginç bir şekilde beyan edilmediğini, davacının yanında başka bir bisikletli kişi daha bulunduğunu ve yan yana olacak şekilde seyir ettiklerini, davacıyı diğer bisikletli kişinin itmesi sonucunda kaza meydana geldiğini, daha sonra diğer bisikletli kişi kaçarak olay yerini terk ettiğini, davacıya yardım edebilmek için ve olayın paniği ile diğer bisikletlinin peşinden giden olmadığını, müvekkillerinin asli kusurlu olduğu ileri sürülmüş ise de, bu konuda henüz yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, davacı ve diğer bisikletli şahıs, davaya konu kazanın meydana gelmesinde birinci derecede asli kusurlu olduğunu, iki bisikletin taşıt yolunun bir şeridinde yan yana sürülmesinin yasak olduğunu, her bisiklette önde 20 metre mesafeyi aydınlatabilecek beyaz lamba ve arkada kırmızı uyarı ışığı, 30 metre mesafeden duyulabilecek zil veya korna, çalışır durumda ön ve arka fren ve gece seyahatlerinde görünürlüğü arttıracak reflektif kıyafetler veya reflektif işaretler bulunması gerektiğini, yine bisiklet kullanıcısı kask, dizlik gibi kendi şahsi güvenliğini de almakla mükellef olduğunu, ayrıca araç yolu dışında bisikletli sürücülerin kullanabileceği yol olup olmadığının da ortaya konulmadığını, bu hususlar yeterli inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulduğunda anlaşılacağı üzere davacı olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, yine kaza tespit tutanağı olayın aydınlatılması ve değerlendirmeye alınabilmesi için yeterlilik arz etmediğini, davacı aniden müvekkilinin önüne fırlamış, çarpma noktasına göre değerlendirme yapılmadığını, olay yeri krokisi eksik olup, bu husus keşif ile dosya kapsamına alınması gerektiğini, davacının zararı ile olay arasındaki nedensellik bağının araştırılması ve kusur derecesinin buna göre belirlenmesi gerektiğini, davacının SGK kayıtları dosya içerisine alınarak gelir düzeyinin tespit edilmesi, ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gelir bağlanmışsa, bunun peşin değerinin tazminattan indirilmesini, müvekkilinin, davacıyı ambülansla hastaneye götürdüğünü, olay yerinden ayrılmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davacı tarafın tüm taleplerinin reddine, karar verilmesini istemiştir.
Davacı *** A.Ş vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde olayın oluş şekli hakkında gerçek bilgiler ortaya konulmadığını, müvekkili olayın gerçekleştiği gün meslektaşları ile birkaç araç birbirini takip edecek şekilde Kayseri Hal Kompleksine doğru seyir halinde olduğunu, araç hızları ve birbirlerini takip mesafeleri de kurallara uygun olduğunu, gece aydınlatması için gerekli tüm donanımları da çalışır vaziyette olduğunu, davacı ise tek başına seyir halinde olmadığını, davacının yanında başka bir bisikletli kişi daha bulunduğunu ve yan yana olacak şekilde seyir ettiklerini, davacıyı, diğer bisikletli kişinin itmesi sonucunda kaza meydana geldiğini, daha sonra diğer bisikletli kişi kaçarak olay yerini terk ettiğini, davacıya yardım edebilmek için ve olayın paniği ile diğer bisikletlinin peşinden giden olmadığını, her ne kadar tarafımızca kural hatası yapıldığı iddia edilse de bu durumun gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin asli kusurlu olduğu ileri sürülmüş ise de, bu konuda henüz yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, davacı ve diğer bisikletli şahıs, davaya konu kazanın meydana gelmesinde birinci derecede asli kusurlu olduğunu, iki bisikletin taşıt yolunun bir şeridinde yan yana sürülmesinin yasak olduğunu, her bisiklette önde 20 metre mesafeyi aydınlatabilecek beyaz lamba ve arkada kırmızı uyarı ışığı, 30 metre mesafeden duyulabilecek zil veya korna, çalışır durumda ön ve arka fren ve gece seyahatlerinde görünürlüğü arttıracak reflektif kıyafetler veya reflektif işaretler bulunması gerektiğini, yine bisiklet kullanıcısı kask, dizlik gibi kendi şahsi güvenliğini de almakla mükellef olduğunu, ayrıca araç yolu dışında bisikletli sürücülerin kullanabileceği yol olup olmadığı da ortaya konulmadığını, bu hususlar yeterli inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulduğunda anlaşılcağı üzere davacı olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, davacı aniden müvekkilinin önüne fırlamış olup, çarpma noktasına göre değerlendirme yapılmadığını, olay yeri krokisi eksik olup, bu husus keşif ile dosya kapsamına alınması gerektiğini, davacının zararı ile olay arasındaki nedensellik bağının araştırılması ve kusur derecesinin buna göre belirlenmesi gerektiğini, davacının SGK kayıtları dosya içerisine alınarak gelir düzeyinin tespit edilmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gelir bağlanmışsa, bunun peşin değerinin tazminattan indirilmesi gerekeceğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan bu hususun araştırılması gerektiğini, davalı sigorta şirketinin herhangi bir ödemede bulunup bulunmadığının da araştırılması gerektiğini, ayrıca olayda zaman aşımının olup olmadığının araştırılması gerektiğini davanın zaman aşımı süreleri geçtikten sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazlarımız doğrultusunda davanın reddi gerektiğini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırılmış, dava öncesinde sigorta kuruluşu’na başvuru zorunluluğu getirildiğini, davacı tarafça müvekkil şirkete eksik evrakla başvuru yapıldığını, dolayısı ile davacı tarafından yapılmış geçerli bir başvuru söz konusu olmayıp, Mahkeme huzurunda ikame edilen başvuru anılan dava şartına haiz olmadığından ötürü, ilgili davanın başkaca hiçbir incelemeye gerek duyulmaksızın davanın reddi gerektiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nda 01.06.2015 tarihinde bir takım değişiklikler yapılmış olup, işbu değişiklikler … tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Torba Yasa ile hüküm altına alındığını, Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem adli tıp trafik ihtisas dairesi’nden hem de karayolları genel müdürlüğü fen heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, yapılacak detaylı incelemeler sonucu, tarafların kusur oranları tespit edilecek ve müvekkilimiz Şirket’in sorumluluğu noktasında tüm gerçekler net bir şekilde ortaya çıkarılması gerektiğini, davacının kaza esnasında bisiklet kullanmakta olduğu, kask ve koruyucu ekipman takmadığı dosya kapsamından sabit olduğunu, ayrıca gece karanlığında bisikletin gerekli uyarıcı ışık ekipmanı olmadığının da ortada olduğunu bu nedenle kaza kusur oranı dışında ayrıca müterafik kusur indirimi de yapılması gerektiğini, davacının maluliyeti ile ilgili maluliyet oranının adli tıp kurumu 3. ihtisas kurulu marifetiyle tespit ettirilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhlerine hüküm kurulması halinde müvekkili şirket dava tarihinden ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, daha evvel bir temerrütten söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, meydana gelen trafik kazası nedeni ile açılan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … sevk ve idaresindeki davalı … üzerine kayıtlı 38 … plakalı aracın … tarihinde bisikletle hareket halindeki davacıya çarpması sonucu yaralanmalı kaza meydana gelmiştir.
6098 sayılı TBK 49.Maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
TBK 56.maddesine göre; Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda,olayın özelliklerini gözününde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
2918 sayılı KTK 85. Maddesine göre; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumludur.
KTK 91.Maddesine göre; işletenlerin, bu Kanunun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırması zorunludur.
KTK 92. Maddesine göre; sigorta şirketi, sigortalısının kusuruna denk gelen zarar kadar sorumludur.
Kaza … tarihinde meydana gelmiştir.
Davalı …’a ait, diğer davalı … idaresindeki 38 … plakalı araç diğer davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS siğorta poliçesi ile sigortalanmıştır.
Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında Katılanın *** Sanığın …, suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak olduğu ve *** tarihli kararla sanığın cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kazanın meydana gelmesindeki kusur oranının belirlenmesi için Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. *** dosya üzerinde yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonucu düzenlediği *** tarihli raporunda; meydana gelen trafik kazasında, 38 … Plaka sayılı kamyonet araç sürücüsü …, 2918 saytlı K.T.K. m.56/1-c kural ihlali ile “kusurlu”, m.84/d (KOD 04) kural ihlali ile “asli kusurlu” olduğunu, tescilsiz bisiklet araç sürücüsü *** ise, seyir davranışında yan yana giden bisikletliler olarak gerekli dikkat ve özeni göstermediği, 2918 sayılı KTK’na dayanarak çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliği 1. Sayılı Cetvel A) Motorsu Taşıtlar, Bisiklet, Techizatı “Kuyruk lambası veya reflektör“ bulunmaması ve C) Bisiklet, Techizatı “reflektif işaret” bulunmaması kural ihlali ile “tali kusurlu” olduğu, mevcut kural ihlallerine göre kusur oranı değerlendirmesinde 38 … plaka sayılı araç sürücüsü … kazanın meydana gelmesindeki etki derecesi dikkate alındığında %70 oranında kusurlu olduğu, Tescilsiz Bisiklet araç sürücüsü Muhammed ise kazanın meydana gelmesindeki etki derecasi dikkate alındığında %30 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını belirlemiştir.
Davacının maluliyeti ile ilgili Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan rapor alınmış olup, 06/08/2021 tarihli raporda, tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular birlikte değerlendirildiğinde,Muhammed El Muhammed’in … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (temporoparyetal parçalı) kırığı ile kafa içi travmatik değişiklikler (kemik defekti/açıklığı, epidural ve subdural kanama, kontüzyon, ensefalomalazi) ve nöbet geçirme riski nedeniyle; Altı (6) ay iş görmezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 6 (altı) ay olduğu), Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya engel oranının %5 (yüzdebeş) olduğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında vücut genel çalışma gücünden %4 (yüzdeondört) oranında kaybettiği, trafik kazasıyla ilgili SGK kapsamında olmayan tedavi masrafi tarif ve tespit edilmediği kanaatine varıldığı belirlenmiştir.
Hesap bilirkişisi Göksel Ulusoy yaptığı inceleme ve hesaplamalar sonucu düzenlediği 25/10/2021 tarihli raporunda; Davacının 6 ay süreli geçici iş göremezlik zararının %30 kusur indirimi sonucu (12.793,76 x %70) 8.955,63 TL. olduğunu, davacı talebinin 100,00 TL olduğunu, davacının sürekli iş göremezlik zararının; İşlemiş aktif dönem geliri 56.692,86 TL, İşleyecek aktif dönem geliri 632.342,22’1L, İşleyecek pasif dönem gelirinin 457.608.30TL, toplam 1.146.643,38 TL, % 5 engel oranına göre (1.146.6043,38 x %5) 57.332,16 TL, %30 kusur indirimi sonucu (57.332,16 x %70) 40.132,51 TL. olduğunu, davacı talebinin 100,00 TL olduğunu, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının toplam (8.955,63 + 40.132,51) = 49.088,14 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını belirlemiştir.
Davacı vekili 26/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçemizde müvekkilin geçici iş görmezlik alacağını 100,00 TL olarak, sürekli işgörmezlik alacağını 100,00 TL olarak talep ettiklerini, raporla hesaplanan geçici iş görmezlik alacağı alacağının 8.955,63 TL, sürekli iş görmezlik alacağının ise 40.132,51 TL olarak hesaplanmış toplamda 49.088,14 TL iş görmezlik zararının olduğunun tespit edildiğini belirterek geçici iş görmezlik ve sürekli iş görmezlik alacağı için taleplerini 49.088,14 TL’ye artırdıklarını eksik kalan 48.888,14 TL’lik kısım için harcı tamamlamakla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, dosya kapsamına uygun düzenlenen olayın oluşuna uygun gerekçeli ve denetime elverişli Makine Mühendisi bilirkişinin kusura ilişkin raporu dikkate alındığında, davalı sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde %70 oranında kusurlu olduğu, tescilsiz bisiklet sürücüsü Muhammed’in ise kazanın meydana gelmesindeki etki derecesi dikkate alındığında %30 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan rapora göre Muhammed El Muhammed’in … tarihli trafik kazası sonucu Altı (6) ay iş görmezlik halinde kaldığı tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya engel oranının %5 (yüzdebeş) olduğu, vücut genel çalışma gücünden %4 oranında kaybettiği anlaşılmıştır.
Yargıtay kararlarına göre malüliyet raporunun kaza tarihinde geçerli olan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğinden, ATK raporundaki kaza tarihinde geçerli olan Erişkinler İçin Engellik değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre belirlenen maluliyet tespitleri esas alınmıştır.
Hesap bilirkişisi tarafından da belirlendiği üzere, davacının 6 ay süreli geçici iş göremezlik zararının %30 kusur indirimi sonucu (12.793,76 x %70) 8.955,63 TL, davacının sürekli iş göremezlik zararının %30 kusur indirimi sonucu 40.132,51 TL, geçici iş görmezlik ve kalıcı iş görmezlik zararlarının toplamının 49.088,14 TL olduğu, kazada oluşan geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarından davalı …’ın araç sürücüsü, davalı …’ın araç maliki ve davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında sorumlu oldukları anlaşılmakla; 8.955,63 TL geçici işgöremezlik zararının sigorta şirketi bakımından ZMMS poliçe limiti dahilinde ve 16/03/2020 dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek, diğer davalılar bakımından kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, sürekli iş göremezlik zararı olarak 40.132,51-TL’nin sigorta şirketi bakımından ZMMS poliçe limiti dahilinde ve 16/03/2020 dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek, diğer davalılar bakımından kaza tarihi olan *** tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar sigorta şirketi bakımından kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de KTK 99.maddesine uygun bir başvurunun olmaması nedeniyle sigorta şirketi bakımından dava tarihi itibariyle temerrüd oluşmuştur.
Manevi tazminat talebi yönünden ise; tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alım gücü, günün ekonomik şartları ve kusur durumu ile manevi tazminatın ceza olmadığı gibi zenginleşmeye sebep olmayacak, felaketin özenir hale gelmesini önleyecek miktarda olması gerektiği yönündeki yerleşik uygulama da dikkate alınarak; davacı Muhammed Elmuhammed için 15.000,00 TL manevi tazminatın davacının manevi ıstırabını bir nebze de olsa dindireceği ve oluşan ruhsal tahribatı onaracağı kanaatine varılmakla, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan ***tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
1-Geçici iş göremezlik zararı olarak 8.955,63-TL’nin sigorta şirketi bakımından ZMMS poliçe limiti dahilinde ve dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek, diğer davalılar bakımından kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Sürekli iş göremezlik zararı olarak 40.132,51-TL’nin sigorta şirketi bakımından ZMMS poliçe limiti dahilinde ve dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek, diğer davalılar bakımından kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan maddi tazminat yönünden alınması gereken 3.353,21 TL karar harcından peşin alınan 103,15 TL harcın ve ıslah ile alınan 166,98 TL harcın mahsubuna bakiye 3.083,08 TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-Takdir olunan manevi tazminat yönünden ise 1.024,65 TL harcın davalılar davalılar … ve …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Zorunlu arabulculuk faaliyeti kapsamında yapılandığı anlaşılan 1.320 TL’nin davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 103,15 TL peşin harç, 166,98 TL ıslah harcı, 1.304,50 TL posta giderleri ve bilirkişi ücretleri toplam 1.629,03 TL yargılama giderinin takdiren tamamının davanın kabulü yönünde maddi tazminat ile ilgili yapıldığından takdiren tamamının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Takdir olunan maddi tazminat nedeni ile belirlenen 7.181,45 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Maddi tazminat yönünden davalının yaptığı gider olmadığından karar verilmesine ve davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
10-Takdir olunan manevi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
11-Reddedilen manevi tazminat nedeni ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a ödenmesine,
12-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
13- Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 24/12/2021

Katip ***

Hakim ***