Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/183 E. 2022/509 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : ***
DAVALI : ***
İFLAR İDARE
MEMURLARI :1-… … –
2-***
3-… … –

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz (iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı … Otelcilik Sey. Tur. Yat. San, ve Tic, Ltd. Dava dilekçesinde özetle; borçlu müflis şirket ve iflas idaresi yetkilileri tarafından yıllardır takip ettikleri milyonluk hak ve alacaklarının ilgili dosyanın iflas idaresi tarafından keyfi ve art niyetli bir şekilde reddedilmekte ve aleyhlerine uyarılarına rağmen usulsüzlük suçu işlenmekte olduklarını, dosyanın borçlusu olan ve kendilerinde milyonlarca lira alacakları bulunan *** Tur. Ve Yat. A.Ş. unvanlı şirketin bir zamanlar emektarlığını yapmış oldukları ve çıkarsız anlaşmış oldukları şirket olduğunu, borçlu şirketin davacı şirketi muvazaa konusunda ikna edeceğini düşünerek alacaklı şirketin resmi kaşesi üzerinden 100’ü aşkın sahte evrak düzenleyip bu evrakları davacı şirketten habersiz *** aracılığı üzerinden satıp, kendi şirket borçlarını usulsüzce yapılandırdığını, aralarındaki tüm anlaşma ve protokolü ihlal ederek davacı şirkete kasten ve bilerek milyonlarca lira zarar verdiğini ve sonrasında şirketi muvazaalı batırmalarını ya da iflas idaresinde görevli olan “B.K.” adlı şahsın akli dengesinde sorun olan … adlı kişiye haklarını bedel karşılığında devretmelerini istemiş olan borçlu şirketin şimdi de yıllardır takip ettikleri alacaklarını cümle oyunları ile alt etme derdinde olduğunu, çünkü gerçek vurgunu en başından paravanlaştırmaya çalıştığı davacı şirketin binlerce devre tatil üyeleri ve de davacı şirketin devlet kurumlarına olan milyonluk müteselsil borçları üzerinden vurmaya çalışmakta olduğunu, borçlu şirketin davacı şirketle birçok kez uzlaşmaya çalıştığını ve uzlaşma bahanesi ile … adlı şahıs üzerinden şirkete sahte evrak gönderip sonrasında göndermiş oldukları sahte evrakları alacak kaydı için Kayseri 3, İcra Müdürlüğü’nde açılan 2014/1 iflas sayılı alacak dosyasına yazdırdırdıklarında borçlu şirketin aleyhlerinde resmi evrakta sahtecilikten sahtekârca suç duyurusunda bulunduğunu ve evrakları kendilerine getiren …’un sorgu evresinde hakikati aleyhlerinde inkar ettirip davacı şirketin yetkilisini yalancı çıkardığnı, davacı şirket yetkilisi aleyhinde Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hiç yoktan dava açıldığnı ve sanık vasfıyla yargılandığını, bu süreç zarfında, borçlu şirketin mağdur ettiği davacı şirket yetkilisinden olmadık taleplerde bulunduğunu, dosyadaki tüm alacaklarından feregat etmesi için teklifte bulunduğunu, lâkin suç işlemediği ve sahte evrakın borçlu kısmında bulunan imzaların şahsına ait olmadığını bildiği için ve sahte evraklardan bir şey elde edemeyeceğini düşünerek sadece miktarlarını belirtmiş oldukları sahte senetler üzerindeki tüm alacaklardan ferağat ettiklerini, ancak bu durumun borçlu şirketin işine gelmediğini ve aleyhindeki davasını sahtekârca sürdürmeye devam ettiğini, bu feragat konusunun iflas idaresinde borçlu şirketin muvazaalı işler çevirmiş oldukları bazı art niyetli görevliler tarafından ikaz ve uyarılara rağmen farklı değerlendirildiğini, borçlu şirket tarafından aleyhlerinde yapılan bu organize usulsüzlüğün ve işlenen suçun sebebinin ise; muvazaa konusunda ikna edemedikleri davacı şirketin hakları üzerinden vuracakları büyük suç olduğunu, davacı şirketin yıllardır takip etmiş olduğu dosyadan kesinlikle alacağının tamamından feragat edilmediğini, borçlu şirket ve iflas idaresindeki iki sağlam adamının tüm emek ve milyonluk alacaklarını kıytırık bir kelime oyunu ile mantıkla bağdaşmayacak bir değerlendirme ile bir zamanlar emektarlığını yaptıkları borçlu şirketlerin davacı şirket yetkilisinden istediği muvazaalı işlerini reddetmesi sebebi ile tüm sahtekârlıklarına işletme döneminde vakıf olduğu borçlu şirketin, davacı şirket yetkilisine uzlaşma bahanesi ile eski şirket ortağı ve ….. unvanlı şirket yetkilisi … adlı şahıs üzerinden sahtekârca gönderdiği ve sonrasında davacı şirketin yetkilisi aleyhine sahtecilikten suç duyurusunda bulundukları senetlerin aslında borçlu şirket tarafından sahte ve art niyetli bir şekilde hazırlattırılıp hile ile gönderildiğini, borçlu şirket tarafından davacı şirketin yetkilisi aleyhinde sahtekârca kullanmış olduğu …’un ise her şeyi kamuya açık alanda belge üzerinden itiraf etmek zorunda kaldığını, onun vasıtası ile gerçeği öğrenmelerinden dolayı dosyaya yazdırdıkları senetlerden feragat ettiklerini ilgili dosyaya meblağları ile birlikte belirttiğini, ancak borçlu şirket yetkilisi tarafından sahtekârca düzenlettirilmiş olduğunu aracı şahıstan öğrendikleri ve davacı şirket yetkilisinin aklandığı senetleri, davacı şirket yetkilisine getiren … adlı aracıya her şeyi kamuya açık alan üzerinden itiraf ettirmek mecburiyetinde bıraktıklarını, davacı şirket yetkilisinin sahtecilikle yargılandığı ceza mahkemesi dosyasından aklanmasından sonra, feragat ettikleri meblağları ile belirtmek zorunda kaldıkları alacaklarını yani borçlu tarafından aldatılıp dolandırılmış olduğunu kanıtlayacak somut delilleri ele geçirmeleri ile sahte evraklar karşısında tüm hukuki sorumluluğu alarak yeniden alacaklarını ilgili dosya kapanmadan talep ettiklerini, çünkü davacı şirket yetkilisinin sahtecilikle suçlanıp aklandığı evrakların kendisine alacaklarına istinaden borçlu şirket tarafından gönderildiğini, bu düşünce ile daha önce feragat ettikleri evraklar üzerinden dosya kapanmadan ekstra bu talepte bulunduklarını, şayet bu durum iflas idaresi tarafından hukuk dışı bir durum ise; sadece feragat etmiş olduğunu belirtmek zorunda kaldıkları evraklar üzerinden feragatimin kabul edilmesini istediğini, ucunu kapatmamış ve ekstradan alacak makbuzunu tedbiren yatırmış oldukları diğer milyonluk alacaklarından feragat etmediklerini, “dosyada hiçbir hakkımız kalmadığından dosyadaki tüm alacaklarımızdan feragat ediyoruz” demeleri gerekirken “dosyada alacağımız olan şu ve şu meblağların tamamından feragat ediyoruz” şeklinde belirtilen ibarenin arasında çok fark olduğunu, şikâyetçi ve alacaklı şirketin dosyadaki tüm alacaklarından tamamen feragat etmesi için yıllardır kendileri ile aramızda ciddi sorun yaşadığı borçlu şirketle aralarında uzlaşmış ve dosyadaki tüm alacaklarından feragat ettiklerine ve alacaklarının borçlu şirket tarafından ödendiğine dair borçlu şirketin elinde somut belge olması gerektiğini, oysa ne böyle bir belgenin borçlu şirketin elinde olduğunu, ne de borçlu şirket ile aralarında tüm alacaklarından feragat edecek şekilde bir uzlaşma olmadığını, zaten böyle bir uzlaşma gerçekten olmuş olsaydı, borçlu şirketin tamamen feragat ettikleri alacaklarına rağmen davacı şirketin yetkilisinin aklandığı davayı aleyhinde istinafa götürmeyeceğini, borçlu şirketin sahtecilik kumpası ile davacı yetkilisini düşürmüş ve adaletlice aklanmış olduğu sanık mağduriyeti sırasında yine … üzerinden olmadık talep ve uzlaşmalarda bulunduğunu, dosyadaki tüm alacaklarından feragat etmeleri ve aleyhlerinde yapmış oldukları tüm şikâyetlerini geri çekmesi, şirketin resmi kaşesi üzerinden sahtekâr ve usulsüzce düzenlemiş olduğu evrakları hem kendilerine teslim etmeleri, hem de şirketin resmi kayıt üzerindeki usulsüzlüğü ve sahtekârlıklarını örtebilmek adına davacı şirketin yetkilisinden geriye dönük elden borçlandırma vekâleti şeklinde protokol verme karşılığında aleyhindeki alçakça şikâyetini geri çekip uzlaşacaklarını belirttiğini, ancak davacı şirket yetkilisinin borçlu şirkete hiçbir şekilde güvenmemesi sebebi ile sadece sahtecilik ile suçlandığını, sahte olduklarını öğrendiği evraklar üzerinden borçlu şirketler ile uzlaşmaya çalıştığını, borçlu şirketlerin dosyadaki alacaklarının tamamından feragat talebinde bulunmasını istemediğini, davacı şirket yetkilisinin buna rıza göstermediğini, borçlu şirketin istediği olmadığından haksız yere yargılandığı dosyadan kendi gayret ve mücadelesi ve de delil yetersizliği ile adaletlice aklanması sonrası alacaklı ve aklanmış davacı şirketin yetkilisinden istediğini alamayan borçlu şirketin, davacı şirket yetkilisi aleyhimdeki dosyayı istinaf mahkemesine götürdüğünü, özetle; davacı şirketin haklarının tamamından vazgeçmediğini, sadece meblağlarını belirttikleri ve sahte olduklarını öğrendikleri senetlerdeki alacakların tamamından vazgeçtiklerini, yıllardır borçlu şirketin muvazaalı iş ve tekliflerine boyun eğmediklerini, milyonluk alacaklarıyla haklı ve mağdur edilmek istenilen davacı şirketin yetkilisi olarak, uzun süredir sabırla bekledikleri milyonluk alacak kaydının dosyaya ilk alacaklılar listesine kaydedilmesini, ilgili dosya kapanmadan dosyaya gerekli tedbirin konulması konusunda dava açılmasını, iflas idaresi ve borçlu şirket karşısında tüm sorumluluğu almış davacı şirket olarak arz ettiklerini, yaklaşık altı yedi yıldır borçlu şirket yüzünden binlerce hak sahibi üyeleriyle birlikte mağdur olduklarını, borçlu şirketin, davacı şirketin işletmeciliği esnasında uğramış olduğu tüm zarar ve kurum borçlarına kadar müteselsil sorumlu olduğunu, davacı şirkete paravanlığı önerdiğini, işletmecilikleri esnasında tüm gelirleri aralarındaki protokol gereği borçlu şirkete ve kayyım denetiminde borçlularına aktardıklarını, borçlu şirketin, davacı şirketin yetkilisinin aleyhinde aracı ve uzlaştırmacı olarak kullandığı … üzerinden yürüttüğü Nur Katre unvanlı şirketin borçlarını muvazaaya uyması sebebi ile üstlendiğini, bununla alakalı ellerinde somut deliller bulunduğunu, ilgili dosyaya borçlu şirket tarafından birçok sahte alacaklı yerleştirildiğini, iflas idaresindeki M.Ç ile B.K adlı görevlilerin bu muvazaalı alacaklıların farkında olduğunu, çünkü B.K adlı kişinin de bu muvazaanın bizzat içinde olduğunu, borçlu şirket ile aralarında hiçbir uzlaşma sağlanmadığı gibi, davacı şirkete alacağının kalmadığına dair hiçbir tebligatın iflas dairesince gönderilmediğini ya da bildirilmediğini, dosyaya sunulan kısmi feragat dilekçelerine rağmen neden belge tarihinden sonra alacaklılar toplantısı için davacı şirkete iflas idaresi tarafından aylar sonra toplantı için tebligat gönderildiğini, ya da neden feragat ettikleri dosyaya yaklaşık üç yıldır evrak sunmalarına ve diğer alacaklıları muvazaa ve aldatılmaları konusunda tüm hukuki sorumlulukları alarak insaniyet namına uyarıp aydınlatmaya çalışmalarına rtağmen dosyanın yetkilileri tarafından neden uyarılıp ikaz edilmediklerini, işleri güçlerinin sahtekârlık ve usulsüzlük olduğunu, burada anlatmaya çalıştığının iflas idaresinde bulunan üç kişiden ikisinin borçlu şirketin muvazaalı işler çevirmeye devam ettiği ve yönettiği adamları olması olduğunu, bunu da dosyaya sunduğu birçok dilekçesi üzerinden açıkça tüm alacaklılara ve iflas dairesine belirttiklerini, gerçekte alacağımız 50.000.000-TL’nı geçtiğini fakat davacı şirketin 15.000.000-TL şeklinde bu kaydı son şekli ile belirttiğini, dosyada borçlu şirket tarafından sıra cetvelinde ayarlanmış ve bir çok vatandaşın mağdur edildiği sahte alacaklıların bulunduğunu beyanla 15.000.000-TL alacaklarının iflas masasına kayıt kabulünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı iflas idaresi memurlarına usulünce tebligat yapıldığı halde yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermedikleri gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyaya müzekkere yazılarak iflasa ilişkin mahkeme karar örneği, iflasın hangi tarihte ilan edildiği, davacı şirketin iflas masasına başvuru tarihi, başvurusuna ilişkin belge örnekleri, sıra cetveli ilan edilmiş ise ilana ilişkin gazete fotokopisi, davacının iflas masasına başvurusu esnasında tebliğe elverişli adres gösterip göstermediği ve masraf avansı verip vermediği, sıra cetvelinin davacıya tebliğine ilişkin tebligat mazbatası örneğinin ve tebliğ parçasının örneğinin gönderilmesi, iflas idare memurlarının isim ve adreslerinin bildirilmesi ve tek başına mı birlikte mi temsile yetkili olduklarının, davacının alacaklarından feragat ettiğine dair beyanı olup olmadığının sorularak, varsa buna ilişkin feragat beyan ve dilekçe örneğinin, bu hususta yapılan işlemlere ilişkin kayıt, karar ve belge örneklerinin, sorulan tüm hususlarla ilgili gerekli bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize 08/09/2020 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … İflas sayılı dosyasına davacı şirket yetkilisinin *** tarihli dilekçesini verdiği tarih itibari ile iflas masasına yazılan …. Termal Otelcilik Seyehat Turizm Yatırım San. Tic. Ltd. Şti.’nin toplam alacak miktarının kaç TL olduğunu ve bu alacağın dayanağını oluşturan belgelerin neler olduğunun bildirilmesi, bu belge ve senetlerin tamamının ve iflas masasına kaydedilen toplam alacak miktarını gösterir diğer kayıt ve belge örneklerinin eksiksiz gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak … İflas dosyasında … Otelcilik Seyehat Turizm Yatırım Sanayi Limited Şirketi’nin alacak kayıt talepleri ile ilgili olarak harcı yatırılmış her bir alacak talep dilekçesinin ve harç makbuzunun, yine alacaktan feragat dilekçesi veya birden fazlaysa tüm feragat dilekçelerinin, iflas idaresinin düzenlediği sıra cetvellerinin ve iflas idaresi tarafından davacı şirketin talebinin reddine ilişkin kararlar ile bu kararların davacıya tebliğine ilişkin tebligat mazbatası ve tebligat evraklarının okunaklı örneklerinin tamamının gönderilmesinin istenilmesine, davanın başından beri bu güne kadar yazılan müzekkerelerimize verilen cevapların kimi zaman eksik ve kimi zaman da çelişkili olduğu nazara alınarak bu kez müzekkeremizin dikkatlice okunup özenli bir çalışma yapılarak müzekkeremizde istenilen tüm kayıt ve belgelerin kronolojik sıra ile tam olarak gönderilmesinin ve müzekkeremize tam olarak cevap verilmesinin istenilmiş, aksi halde ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunacağı da müzekkeremize ihtarat olarak yazılmıştır. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … Soruşturma sayılı dosya akıbetinin sorulmuş ve bu dosyanın Uyap kayıtlarının gönderilmesi istenilmiş, dosyada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmişse kesinleşip kesinleşmediği, dava açılmışsa mahkeme adın ve esas numarasının bildirilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … Soruşturma sayılı dosyasının akıbeti sorularak, bu dosyada soruşturma tamamlanıp dava açılmışsa mahkemesinin adı ve esas numarasının bildirilmesi, KYOK kararı verilmiş ise bu kararın kesinleşip kesinleşmediğinin bildirilmesi, daha önce verilen KYOK kararının sulh ceza mahkemesince kaldırılmasından sonra soruşturma dosyasının takibi açısından tüm dosyanın Uyap kayıtlarının gönderilmesi istenilmiştir.
HMK’nun 31. ve 119/1-ğ. maddeleri uyarınca davacı yana, bu davadaki talep sonucunu ne kadar bir miktarın masaya kayıt edilmesini talep ettiği ve bu alacağını neyden kaynaklandığı tam ve net bir şekilde açıklaması için süre verilmiştir.
Davacı şirket temsilcisi *** tarihli duruşmada “Önceki beyanlarımı aynen tekrar ederim. Bu dosyada temsilcisi olduğum şirketin gerçekte olan alacağı 50.000.000,00-TL’den fazladır ancak bu dosyada 30.000.000,00-TL talep ettim.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacı şirket yetkilisine iflas masasına yaptıkları feragat beyanının alacağın bir kısmından feragat olduğu ve bu feragatın alacağın tamamına yönelik olarak iflas masasınca değerlendirildiği şeklindeki iddialarına ilişkin olarak icra hukuk mahkemelerine herhangi bir başvurusu olup olmadığı, dava açıp açmadığı hususunda beyanda bulunması, varsa mahkeme adının ve esas numarasının ve dosya akıbetinin bildirmesi ve elinde buna ilişkin kayıt ve belge örneği varsa sunması için süre verilmiştir. Davacı şirket tarafından icra hukuk mahkemelerine dava açıldığına dair her hangi bir beyanda bulunulmamıştır.
İlgili delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir muhasebeci bilirkişiye tevdine, bilirkişiye HMK7nun 268. maddesi gereği mahkememizin … Esas sayılı dava dosyası ekinde bulunan müflis … Tur Yatırım AŞ’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince müflis şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının, açılış ve kapanış tasdiklerinin olup olmadığı, davacının Kayseri 3. İflas Dairesi’ne sunduğu 01/02/2016 havale tarihli talep dilekçesinde yazılı 29/09/2013 düzenleme 25/03/2015 vade tarihli 1.500.000 TL bedelli bono senedinin, 27/08/2013 tarihli 17/03/2015 vade tarihli 1.000.000 TL bedelli bono senedinin, yine davacının Kayseri Genel İcra Dairesine sunduğu 18/02/2020 havale tarihli talep dilekçesinde talebe dayanak yaptığı 30/06/2012 tarihli kira kontratı nedeni ile 900.000,00 TL alacağı ve 38.000,00 USD (Amerikan Doları) alacağı olup olmadığı, yukarıda sayılan bu senet ve kira kontratının ticari defterlerde kaydının bulunup bulunmadığı, *** tarihli 18 makbuz nolu kira makbuzunun müflisin ticari defterlerine kaydının olup olmadığı, 27/08/2013 tanzim tarihli 17/03/2015vade tarihli 1.000.000,00 TL bedelli bononun, 15/12/2013 tanzim tarihli, 15/01/2016 vade tarihli 5.000.000,00 TL bedelli bononun ve tanzim ve vade tarihi olmayan borçlusunun (keşidecisinin) müflis … Tur San Tic AŞ, lehdarının Mehdu Sert olarak yazılı olduğu 75.000,00 Euro bedelli bononun müflis şirketin ticari defterinde olup olmadığı, yukarıda yazılı kira sözleşmesi, kira makbuzu nedeni ile davacı … Otel … Ltd. Şti.’nin müflis … Tur. San Tic A.Ş.’nden alacaklı olup olmadığı, varsa hangi senet veya belge nedeni ile kaç TL alacağı olduğuna dair müflis şirketin defterlerinde kayıt olduğu ve alacak varsa toplam miktarının ne olduğu, müflis şirket hakkında iflasın açıldığı 20/03/2014 tarihi itibari ile bu alacak miktarının kaç TL olduğu hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Muhasebeci bilirkişi *** tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Müflis Tasfiye Halinde … Turizm San. Ve Tic. A.Ş.’nin ticari defterlerinin noter tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, defterlerin usulüne göre tutulduğu, kayıtların birbirini doğruladığı, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas nolu dosyasına sunulan Müflis Tasfiye Halinde … Turizm San. Ve Tic. A.Ş.’nin 2016; 2017; 2018; 2019; 2020 yılları ticari defter kayıtlarından yararlanılarak rapor istem konusu ile ilgili çalışma yapıldığı, rapor istem konusu maddelerin dosyaya sunulan ticari defter tarih aralığını kapsamadığının anlaşıldığı, 2012; 2013; 2014; 2015 yılları ticari defterlerinin dosya kapsamında olmaması ve talep etmemiz üzere dosyaya sunulmaması sebebiyle ilgili rapor istem konuları hakkında bir veriye ulaşılamadığı, tarafımca Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas nolu dosyasına sunduğum bilirkişi raporumdaki verilerden yararlanarak; Müflis Tasfiye Halinde … Turizm San. Ve Tic. A.Ş.’nin dosyaya sunulan 2016-2017-2018-2019-2020 yılları ticari defterleri incelemesi sonucu; 2020 yılı sonu itibariyle; 349.002 carili alınan diğer avanslar … Termal Otel’ in 1.480.805,74-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.” bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:Dava, sıra cetveline itiraz kayıt kabul istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı İİK’nun 235. maddesidir.
6545 sayılı Yasa’nın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile mahkememiz heyeti basit yargılama usulüne göre yargılama tarafından yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık konuları ana başlıkları ile davacının müflis şirketten alacağı olup olmadığı, iflas masasına kayıt kabul talebinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
2004 sayılı İİK’nun 235. maddesinin 1. fıkrası; “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302’nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.” şeklindedir.
Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki 2004 sayılı İcra İflas Kanun’un 235. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlıyacağı belirtildikten sonra, ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanun’un 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebligatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın onbeş gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır.
Hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/21 Esas ve 2018/92 Karar sayılı emsal nitelikteki kararı bu yöndedir.
Dava şartları, 6100 sayılı HMK’nun 115/1. maddesi gereğince hakim tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen araştırılacağı gibi, taraflarca da her zaman dava şartı eksikliği ileri sürülebilir. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde, hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hükmün verilmesine kadar var olmalıdır. (HGK’nun 01/10/1997 tarih ve 1997/14-516 Esas, 1997/751 Karar sayılı kararı).

Davada ispat yükünün 4721 sayılı TMK’nun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nun 190. maddesi uyarınca davacıda olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı alacağının varlığını ve miktarını, usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan senet ve bono gibi belgeler alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir. Bonolar ancak bunların tarafları ve onların cüz’i ve külli halefleri yönünden delil niteliğinde olup, temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişiler bakımından bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemez (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 20/12/2018 tarihli, 2016/1765 Esas ve 2018/5991 Karar sayılı emsal kararı).
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre davacının alacak iddiasını dayandırdığı bonolara dayalı olarak müflis şirketin ticari defterlerinde davacının 1.480.805,74 TL alacağının kayıtlı olduğu tespit edildiği anlaşılmıştır.
Kural olarak; bonoların düzenlenmesiyle, soyut bir borç ilişkisi yaratıldığı; ancak, dava konusu bonoların temel ilişkinin tarafları arasında kaldığı sürece soyutluk kurallarının uygulanamayacağı; dava konusu alacağa dayanak bonolara dayalı müflis şirketin ticari defterlerinde kısmen alacak kaydının bulunduğu; davacının bonoya dayalı fazlaya ilişkin kayıt kabul talebi yönünden ise delil olarak dayanılan bonolarda yazılı fazlaya ilişkin alacak tutarının diğer belgelerle ve kayıtlarla arasında bağlantı kurulamadığı; TMK’nun 6. maddesi uyarınca, davacı ile müflis şirket arasındaki ilişkiye nazaran her zaman düzenlenmesi mümkün olan bonoların tek başına alacağın varlığını ispata yeterli belge olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile müflis şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunan 1.480.805,74-TL yönünden davacının alacağının kayıt ve kabulüne, davacının fazlaya ilişkin talepleri yönünden ise davacının fazlaya dair alacağının varlığını inandırıcı ve birbirine doğrulayan diğer somut ve yasal delillerle kanıtlanamadığı nedeniyle davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 16/01/2019 tarihli 2016/2864 Esas ve 2019/64 Karar sayılı emsal içtihatı da dikkate alınarak sıra cetveline itiraz davaları maktu harca tabi olduğundan dolayı mahkememizce maktu harca hükmedilmiştir. Eldeki davada davalı iflas idaresi vekille temsil dilmediğinden dolayı davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile iflas nedeni ile Tasfiye Halinde … Turizm Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyası üzerinden oluşturulan iflas masasına davacının 1.480.805,74-TL alacağının KAYIT VE KABULÜNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL peşin harç ve 54,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 364,00-TL tebligat gideri, 6,50-TL e-tebligat gideri ve 450,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 820,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan avanstan varsa kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirmediğinden davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
9-Davalı iflas idaresi vekille temsil edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı şirket yetkili temsilcisi Oktay Usta’nın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2022

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır