Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/170 E. 2023/335 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …. –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (kıymetli evraktan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, alacaklı sıfatı ile müvekkili aleyhine … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığını, takibe dayanak olan … keşide tarihli ve 25.400,00-TL bedelli ve … seri nolu çekin arka yüzündeki ciranta olarak müvekkili adına atılmış imzanın sahte olduğunu, mahkemece müvekkiline ait imza örneklerinin incelemesi neticesinde takip konusu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığının ortaya çıkacağını belirterek Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin durdurulmasına, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve bu nedenle takibin icra takibinin iptaline; icra dosyasına yatırılan yatırılan paraların müvekkiline ödenmesine ve icra veznesine girecek paranın davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının kötü niyetli olması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine; masraflarla ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında takip tarihi öncesinde mal alım satımından kaynaklanan bir ticari ilişki olduğunu, davacının, müvekkilinden almış olduğu mallara karşılık Yapı Kredi Bankası Hurdacılar Sitesi Şubesi’ne ait *** nolu … keşide tarihli çeki müvekkiline teslim ettiğini, söz konusu çekin muhatap bankaya ibrazında karşılıksızdır işlemi yapıldığını, yani davacının çek bedelini ödemediğini, davacı ile çekin diğer borçluları aleyhine, Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile … tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, takip neticesi gönderilen ödeme emrinin *** tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacının süresi içerisinde imza itirazında bulunmadığını ve müvekkiline olan borcunu ödemediğini, davacının sahtecilik iddiasının, icra takibini sürüncemede bırakmak için ileri sürdüğü haksız ve kötü niyetli bir iddia olduğunu belirterek süresinde açılmayan haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına, çek aslına, imzalı belgelere ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı tarafça Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına, Kayseri 4. İcra Ceza Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dava dosyasına, davacının imzalarını içerir belgelere, faturalara, bilirkişi incelemesine ve yemine delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyasının akibeti sorulmuş ve bu dosyanın Uyap sistemi üzerinden örneği istenilmiştir.
Davacı vekiline, dava konusu çekin düzenlenme tarihine yakın ve tercihen bu tarihten önce davacının başka amaçlarla atmış olduğu samimi imzalarını içerir belgelerin bulunduğu; muhtarlıklar, noterler, bankalar, seçim kurulları, tapu ve vergi daireleri, nüfus müdürlükleri, evlendirme dairesi, dernekler ve vakıflar, vb. gibi çeşitli kurum ve kuruluşları bildirmesi için süre verilmiştir.
Kayseri 9. Noterliği’ne müzekkere yazılarak *** tarihli ve *** yevmiye nolu imza sirküsünün ıslak imzalı aslının mahkememize gönderilmesi istenilmiştir. Kayseri 9. Noterliği’nce *** tarihli ve *** yevmiye nolu imza beyannamesi aslı gönderilmiştir.
Türkiye İş Bankası Kayseri Sahabiye Şubesi’ne, Denizbank Kayseri Şubesi’ne, Yapı Kredi Bankası Kayseri OSB Şubesi’ne, Kayserigaz Anonim Şirketi’ne, Kepsaş firmasına, Melikgazi Belediyesi Evlendirme Dairesi’ne, Tekstil Bank Kayseri Şubesi’ne, Kayseri Kapalı Cezaevi Müdürlüğü’ne, Melikgazi Nüfus Müdürlüğü’ne, SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne, Gürses Yedek Parça Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne ayrı ayrı müzekkereler yazılarak özellikle dava konusu … tarihli çekin düzenleme tarihine yakın, tercihen bu tarihten önce davacının ıslak imzalarını içeren belge asıllarının mahkememizce imza incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi istenilmiştir.
Türkiye İş Bankası Kayseri Sahabiye Şubesi’ne yazılan müzekkereye 17/07/2020 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Denizbank Kayseri Şubesi’ne yazılan müzekkereye 23/07/2020 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Yapı Kredi Bankası Kayseri OSB Şubesi’ne yazılan müzekkereye 07/08/2020 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayserigaz Anonim Şirketi’ne yazılan müzekkereye 27/07/2020 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kepsaş’a yazılan müzekkereye 14/07/2020 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Melikgazi Belediyesi Evlendirme Dairesi’ne yazılan müzekkereye 08/07/2020 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Tekstil Bank Kayseri Şubesi’ne yazılan müzekkereye 13/07/2020 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Melikgazi Nüfus Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye 08/07/2020 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye 22/07/2020 ile 17/08/2020 tarihli yazılar ile cevap verilmiştir.
Gürses Yedek Parça Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne yazılan müzekkereye 20/07/2020 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan … keşide tarihli, … çek numaralı 24.500,00-TL bedelli çekin ön ve arka yüzünün bu dosyada bulunan fotokopisinden okunaklı örnek alınıp eklenmek sureti ile bu çek üzerindeki imzasını inkar eden davacı …’a HMK’nun 169-170. maddesi gereğince isticvap davetiyesi çıkarılmıştır. Davacı mahkememizde isticvap edilmiş, dava konusu çekteki davacıya atfen atılı ciranta imzasını davacının el ürünü olup olmadığı konusunda isticvap edilmesi ve inkar edilen imza ile karşılaştırılmasının yapılması, gerekli görülür ise imza incelemesi için gerekli sayıda oturarak, ayakta sağ el ile sol el ile yazı ve imza örneklerinin mahkeme huzurunda kendi elinden imza örnekleri alınmıştır.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasına müzekkere yazılarak alınmış ise tüm ifade tutanaklarından ve imza hususunda alınmış ise bilirkişi raporundan bir örneğin gönderilmesinin istenilmesine, soruşturmanın akıbetinin sorulmasına, dava açılmış ise Mahkeme dosya numarasının bildirilmesi istenilmiş, KYOK kararı verilmiş ise karardan bir örneğin gönderilmesinin istenililerek KYOK kararının taraflara tebliğ edilip edilmediği, kesinleşip kesinleşmediğinin sorulmuştur.
Kapatılan Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı (yeni esas Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün …) dosyasına müzekkere yazılarak takip dayanağı Yapı Kredi Bankası A.Ş. Hurdacılar Sitesi Şubesi’nin … keşide tarihli, … numaralı 24.500,00 TL bedelli çek aslı getirtilmiştir.
HMK’un 266. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 266. ve 268. maddesi gereği Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarından bir grafoloji uzmanı bilirkişinin re’sen seçilmesine, bilirkişiye mahkememiz kasasına alınacak çeki imza karşılığı teslim alma yetkisi verilerek HMK’nun 273. maddesi gereği tarafların iddia ve savunmaları doğrultusundaki davacının tatbiki imza ve yazı örnekleriyle Yapı Kredi Bankası A.Ş. Hurdacılar Sitesi Şubesi’nin … keşide tarihli, … numaralı 24.500,00-TL bedelli çekteki ciranta … adına atılı imzanın mukayese edilerek, çekteki imzanın davacın eli ürünü olup olmadığı hususunda, incelemenin konunun uzmanı ve teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamı kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle, incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza ve yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultusu gibi yönlerde taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması, sonuçta imza ve yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının dayanakları gösterilmiş karşılaştırılan imza ve yazının hangi nedenlerle aynı veya farklı kişinin el ürünü olduğunun fotoğraf ve diğer görüntü yöntemleriyle dekteklenmiş, tarafların, mahkemenin ve BAM’ın denetimine elverişli olarak rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Grafoloji uzmanı Bilirkişi Dr. ***tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Yapı ve Kredi Bankası AŞ Hurdacılar Sitesi Şubesine ait, Ankara-… keşide yer ve tarihli, keşidecisi *** Hırdavat Mak. İnş Taah. Gıda San.Tic. Olan *** emrine düzenlenmiş, 25.400,00-TL değerindeki, … seri numaralı çekin arka yüzünde 2.cirantacı adına … isim yazısı altında bulunan imzanın, mevcut mukayese imzalarına kıyasen, …’ın elinden çıkmadığı kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
Kayseri Genel İcra Dairesine müzekkere yazılarak … (Kapatılan Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün …) Esas sayılı takip dosyasında alacaklı *** A.Ş. tarafından borçlu …’a yapılan tahsilatlara ilişkin tüm dökümlerin gönderilmesi istenmiştir.
Davalı vekilinin ***tarihli dilekçesindeki itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla rapor veren bilirkişi ***dan ek rapor alınmasına, bilirkişiye dosya içinde bulunan SGK ‘nın *** tarihli cevabi yazı ekindeki belgelerde bulunan davacı imzaları ile dava konusu çekteki imzaların karşılaştırılmasının ve *** tarihli celsenin 4 nolu ara kararında yazılı hususlar yönünden davalı vekilinin *** tarihli dilekçesindeki itirazları karşılar mahiyette ek rapor düzenlemesi için yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Grafoloji uzmanı bilirkişi Dr. *** tarafından düzenlenen *** tarihli ek raporda özetle; “Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Hurdacılar Sitesi Şubesine ait, Ankara-… keşide yer ve tarihli, keşidecisi Karacalar Boya Hırdavat Mak. İnş Taah. Gıda San. Tic. olan Hakan Eraslan emrine düzenlenmiş, 25.400,00-TL değerindeki, … seri numaralı çekin arka yüzünde 2. cirantacı adına … isim yazısı altında bulunan imzanın, mevcut mukayese imzalarına kıyasen (*** tarihli Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi Hariç), …’ın elinden çıkmadığı kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın *** tarihli cevabi yazısı ekinde uyap kayıtları gönderilen … Soruşturma dosyası içindeki *** tarihli uzmanlık raporu ile dosyamız içerisine rapor veren ***tarafından sunulmuş ***tarihli rapor ve aynı bilirkişinin *** havale tarihli raporunun birbirleri ile çeliştiği davalı vekilinin de ek rapora itiraz ettiği görülmekle Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Daire Başkanlığı’na müzekkere yazılmasına, dava dosyası ve eklerinin ayrıca incelemeye konu çek aslının adli tıp kurumuna gönderilmesine, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosya içindeki birbiri ile çelişen raporlar ve tatbike esas alınan imza örnekleri ile mukayese imzaların, mahkememizce değişik kurum ve kuruluşlardan celbedilen davacının daha önceden sair sebeplerle atmış olduğu ıslak imzasının bulunduğu belge asıllarının teknik donanıma sahip laboratuvar ortamında incelenmek sureti ile Yapı Kredi Bankası Hurdacılar Sitesi Şubesinden verilme, … keşide tarihli … çek numaralı, 25.400,00-TL bedelli çekteki ciranta … adına atfen atılı imzanın davacı …’ın el ürünü olup olmadığı konusunda dosyadaki raporlar arasındaki çelişkileri giderici şekilde denetime elverişli açıklamalı rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verilmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin *** tarihli beyan dilekçesi üzerine yeniden yapılan incelemede savcılık soruşturması sırasında alınan raporda adı geçen *** ile davacı …’ın isimlerinin karıştırılması ve her ikisinin de davacı olduğu zanlı ile önceki celse 1 nolu ara kararı ile adli tıp incelemesi yaptırılmasına karar verildiği oysa ki her iki raporda yukarıda isimleri yazılı kişilerin ayrı ayrı kişiler olduğu savcılık dosyasında alınan raporda davacının elinden çıktığına dair bir tespitin yapılmamış olduğu görülmekle önceki celse adli tıp incelemesi yaptırılmasına ilişkin ara karardan bu sebeple vazgeçilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu çekle ilgili olarak dolandırıcılık suçundan cezalandırılması istemiyle davacı … hakkında kamu davası açıldığı ve Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamasının devam ettiği, Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereği maddi olgunun tespitine ilişin ceza mahkemesi kararının hukuk hakimini bağlayıcı olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ***Karar sayılı emsal kararında bu hususa değinildiği dikkate alınarak HMK’nun 165. maddesi uyarınca Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının bekletici sorun yapılmasına karar verilmiştir.
Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının akıbetinin sorulması için bu mahkemeye değişik aralıklarla müzekkere yazılmış ve ceza yargılaması takip edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, kambiyo yolu ile başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığına yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağını İİK’nun 72. maddesi oluşturmaktadır.
6545 sayılı Yasa’nın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile tek hakim tarafından basit yargılama usulüne göre yargılama yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde ihtiyati tedbir talep edilmiştir. Mahkememizce 03/03/2020 tarihli ara kararı ile dava dilekçesi ve ekinde sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için ihtiyati tedbir talep eden davacının dilekçesinde belirttiği hususlarda yaklaşık ispat konusunda kanaat verecek herhangi bir delil ibraz etmediği, dilekçe ekinde sunulan davacının başka amaçlarla imzasının bulunduğu bir kısım belge suretleri ile takibe ve davaya konu çek suretinin tek başına yaklaşık ispat konusunda kanaat verecek yeterlilikte delil olmadığı anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin HMK’nun 389. maddesinde belirtilen yasal koşulların bulunmaması nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık ana başlıklarıyla; Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … (Kapatılan Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün …) Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan … keşide tarihli, … çek numaralı, 25.400,00-TL bedelli çekte davacıya atfen atılı ciranta imzasının davacının el ürünü olup olmadığı, bu çek nedeni ile davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, alacağın dayanağını teşkil eden kambiyo senedinin hukuksal niteliğini irdelemekte yarar vardır.
Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine dayanır.
Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir “gayeye” ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye, bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan bu ilişki “kambiyo ilişkisi” olarak anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo taahhüdü”nde bulunmuş olur.
Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl/temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Bu genel açıklamadan sonra, hemen belirtmelidir ki, bu aşamada, menfi tespit konulu eldeki davada, ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesi gereğince, borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında, borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir.
Borçlu, borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin kambiyo senedinde görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira davacı borçlu kambiyo senedinin bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, bedelsizlik iddiasına dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir. Aynı ilkeler, HGK’nun 17/12/2003 gün ve 2003/19-781 Esas ve 2003/768 Karar sayılı ilamında da benimsenmiştir.
Somut olay bu ilke ve kavramlar ışığında değerlendirildiğinde; davacının çekteki imzanın sahteliği iddiasına dayalı olarak eldeki menfi tespit davasını açtığı görülmektedir.
Davacı, kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespitini istediğine göre, konunun hem kambiyo hem de ispat hukuku açısından ele alınıp, değerlendirilmesi gerekir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 201. maddesi gereğince; yazılı bir belgeye (senede) bağlanmış olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen hususların tanıkla ispatlanması mümkün değildir.
Davacı hakkında resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonunda *** tarihinde verilen … Karar sayılı ilamda “… Sanığın aşamalarda alınan savunmasında özetle; bahsi geçen müştekinin şirketine ilişkin olarak herhangi bir ticareti olmadığını, mal almadığını, katılan …’ı, tanık Türker’i ve tanık Hüseyin’i tanımadığını, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, katılan ile tanık Türker’in aşamalarda değişmeyen beyanları, katılanın sanık ile birbiri tanımadıkları, aralarında husumet bulunmayan şahıslar arasında iftira atacak bir durumun bulunmadığı, sanığın yaklaşık söz konusu olaya ilişkin icra takip dosyasından yaklaşık 3 yıl maaş kesintisinin yapıldığı, tanık Mahmut’un sanığın gıda ticareti yaptığına ilişkin anlatımları bir arada değerlendirildiğinde sanığın savunmalarının suçtan ve dolayısıyla cezadan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşılmakla beyanlarına itibar edilmediği, yapılan yargılama, toplanan deliler, sanık savunması, katılan beyanları, tanık anlatımları, irsaliye faturası, kiriminal rapor, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede, sanığın, tanık Hüseyin’e ait olan ve sanığın eline nasıl geçtiği tespit edilemeyen gerçek çekin sahte bir şekilde ciro ederek tanık ***’a verdiği ve karışılığında sanığa ayçiçeği ürünün teslim edildiği, çekin … ödeme tarihi geldiğinde ibraz edildiğinde Yapı Kredi Bankası’nın cevabi yazılarından da anlaşılacağı üzere karşılıksız olarak işlem gördüğü, sanığın başlangıçta hakkında açılan takip dosyasına ödeme yaptığı, uzun bir süre sonra çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dava açtığı, sanığın ticareti kabul etmediği görülmüş ise de katılan ile tanığın aşamalarda birbirini doğrulayan beyanı, katılanın aralarında husumet bulunmayan sanığa iftira atacak bir durumun bulunmadığı, sanığın uyap kayıtlarının sorgulanmasında ve dosyamız arasına alınan benzer suçlardan mahkumiyet kararı verildiği, dosyada bulunan irsaliye faturası, tanık Türker’in sanık ile ayçiçek gıda ticareti yaptıklarına ilişkin anlatımlarının, sanığın arkadaşı olan tanık Mahmut’un sanığın gıda ticareti yaptığına ilişkin anlatımları ile doğrulandığı, sanığın SGK kayıtları, dosya kapsamında bulunan Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyası, Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün icra takip dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde, dolandırıcılık kastı ile hareket ettiği ve gerçek bir çeki sahte bir şekilde ciro ederek dolandırıcılık eyleminde kullandığı, bu şekilde bankanın maddi varlığı olan çeki suçta araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği sübuta ermekle eylemine uyan TCK’nın 158/1-f ve son maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi (suç tarihindeki sanık lehine olan yasa maddesi) dikkate alınarak takdiren alt sınırdan 3 yıl hapis ve suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağından 2540 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin *** tarihli cevabi yazısıyla borcun kalmadığı görülerek sanığın pişmanlık göstererek kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmeden önce mağdurun zararını giderdiği anlaşılmakla, TCK 168/2 maddesi uyarınca cezasından yarı oranda indirim yapılmasına, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri göz önüne alınarak TCK 62/1 maddesi uyarınca cezasında 1/6 indirim yapılmasına, Sanığın suç tarihi itibariyle sabıkasının bulunmaması, suçtan kaynaklanan ve giderilmesi gereken somut zararın giderilmiş olması, sanığın kişisel özellikleri nazara alındığında bir daha suç işlemeyeceği kanaatine varılması ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul etmesi nedeniyle CMK’nun 231/5 maddesinde belirtilen şartların gerçekleştiği anlaşıldığından sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçu yönünden yapılan değerlendirmede; sanık …’ın ticari ilişki sebebiyle katılana verilen çekin gerçek bir çek olduğu, sanık … her ne kadar çeki vermediğini, herhangi bir ticari ilişki olmadığını beyan etmiş ise de özellikle tanık Yay’ın beyanları, katılan beyanları bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın çeki alan ve şirkette çalışan tanık Türker’e verdiği, tanığın da şirketi yöneten katılana verdiği, sanık …’ın bundan haberi olduğu ve yaklaşık 3 yıl maaşından kesinti yapıldığı halde aradan uzun bir süre sonra ödemeden kurtulma gayesi ile imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin dava açtığı, sanığın ilerde ödememe gayesi ile tanık Hüseyin’e ait olan ve sanığın eline nasıl geçtiği tespit edilemeyen gerçek çekin sahte bir şekilde ciro ederek katılana verdiği ve böylece tahsil kabiliyetinden yoksun çek ile ticari alışveriş yaptığı sabit görüldüğü, ancak suça konu senedin 2013 tarihinde katılana verildiği, katılan tarafça … tarihinde bankaya ibraz edilip kullanıldığı, bu süreden itibaren zaman aşımı süresinin başladığı, TCK 66/1-e maddesine göre resmi belgede sahtecilik suçlarından zaman aşımı süresinin 8 yıl olduğu iddianamenin düzenlendiği *** tarihine kadar zaman aşımını kesen veya durduran bir sebebin gerçekleşmediği, suç tarihi itibariyle 8 yılın dolduğu anlaşılmakla kamu davasının zaman aşımı sebebiyle düşürülmesine karar verilerek … ” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Yargılama sonunda iddia, savunma, toplanan tüm deliller, özellikle Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyasının içeriği ile birlikte tüm açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava dışı Karacalar Boya Hırdavat Nak. İnş. Taah. Gıda San. Tic. firmasına ait olan ve nasıl eline geçtiği tespit edilemeyen çeki sahte şekilde ciro ederek davacıya yapılan mal satımı nedeniyle, davacının davalı şirketin bölge müdürü olan Türker Yay’a verdiği ve karışılığında davalı şirket tarafından davacıya ayçiçeği ürünün teslim edildiği, çekin … ödeme tarihi geldiğinde ve bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız olarak işlem gördüğü, davacının tahsil kabiliyetinden yoksun çek ile davalıdan ticari alışveriş yaptığı, davacının başlangıçta bu çeke dayalı olarak hakkında açılan takip dosyasına ödeme yaptığı, icra takip dosyasından yaklaşık 3 yıl süre ile davacının maaş kesintisinin yapıldığı, davacının 3 yıl gibi uzunca bir süre sonra sonra takibe dayanak çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek eldeki davayı açtığı, her ne kadar çek üzerinde ismine atfen atılı imza davacının el ürünü olmasa da, davacının davalıdan mal alması karşılığında dolandırma kastı ile sahte imzalı çeki davalı şirkete verdiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. TMK’nun 2. maddesindeki “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz”. Tüm bu nedenlerle davacının davalıya borçlu olduğu anlaşılmakla açılan menfi tespit davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 179,90-TL maktu karar harcının peşin alınan 433,77-TL harcın mahsubu ile fazla yatan 253,87-TL’nın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Kararın mahiyeti gereği davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan ek bilirkişi ücreti 300,00-TL’ndan oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
6-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın reddi nedeniyle hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2023
Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır