Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/158 E. 2021/758 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ***Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO:***

BAŞKAN : ***
ÜYE : ***
ÜYE : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1- ***
2- ***
VEKİLLERİ: Av.
Av.
DAVALILAR : 3- ***
4- ***

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/102021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (bankacılık işlemlerinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından davalı borçlu …ve diğer kefil sıfatıyla davalılara öncelikle ihtar çekilerek sonrasında ise haklarında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 455.139,03-TL borç sebebiyle Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların bu takibe haksız ve mesnetsiz itirazları üzerine takibin durduğunu, davalı …yönünden 455.139,03-TL, borçlu kefil … yönünden kefil olduğu miktar olan 385.000,00-TL, borçlu kefil … yönünden kefil olduğu miktar olan 220.000,00-TL ve … yönünden 220.000,00-TL kefil oldukları tutarlar üzerinden sorumlu olduklarını beyan ederek, icra takip dosyasına yapılan itirazların iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı halde yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmamışlardır. Davalılardan …ve … vekili duruşmada tarafların anlaştıklarını, müvekkillerinin anlaşma çerçevesi dahilinde ödeme yapacaklarını beyan etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı taraf Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, *** sayılı arabuluculuk son tutanağına, banka kayıtlarına, genel kredi sözleşmesine, hesap kat ihtarına ve faiz genelgesine delil olarak dayanmıştır.
Davacı vekili tarafından delil olarak dayanılan genel kredi sözleşmesinin örneği, hesap kat ihtarının muhataplara tebliğ şerhli örneği ve tebligat mazbatalarının örneği ile ve faiz genelgesini dosyaya ibraz etmiştir.
Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celbedilmiştir. İncelemesinde; alacaklı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. tarafından borçlular Necattin Aras, …, …, … aleyhine genel kredi sözleşmesine dayanılarak *** tarihinde 441.735,40-TL asıl alacak, 9.219,82-TL işlemiş faiz, 1.586,87-TL BSMV ve 2.596,94-TL yapılandırma komisyon ücreti olmak üzere toplam 455.139,03-TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular tarafından yasal süresi içinde borca itiraz edildiği, icra dairesi tarafından *** tarihinde borçlular hakkındaki takibin İİK’nun 62. ve 66. maddeleri gereğince durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişinin HMK’nun 267/1. maddesi gereği resen seçilecek bankacılık ve finans konusunda uzman olarak belirlenmesine, HMK’nun 278/4. maddesi uyarınca bilirkişiye davacı bankanın defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme ve rapora esas olup da dosyada bulunmayan belgeler varsa birer suretinin de rapora eklenmesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, kredi kullandırılmış ise tarihi ile taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında davalıların davacı bankaya borcunun olup olmadığı, varsa hangi tarihli krediden kaynaklandığı, varsa takip tarihi itibariyle asıl alacak, işlemiş temerrüt faizi ve BSMV yönünden davacının davalılardan taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek alacaklı olduğu miktarların tespit ve hesaplanması, davalının icra takibine itiraz sonrası ödeme yapıp yapmadıkları, davacının davalıdan alacaklı olduğu miktarların tespit ve hesaplanması ile hesap kat ihtarında ve icra takibinde talep edilen faiz oranlarının davacı bankanın temerrüt tarihindeki emsal kredilerde fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının ne olduğu, hususlarında bilirkişiden hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiştir.
Bankacı Bilirkişi ***tarafından düzenlenen ***tarihli raporda özetle; “Davacı bankanın asıl borçludan icra takip tarihi itibariyle BCH ve taksitli krediden kaynaklanan 427.792,45-TL asıl alacak, 3.336,78-TL işlemiş faiz ve 166.84-TL BSMV olmak üzere toplam 431.296,07-TL nakit alacağının bulunduğu, davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde diğer davalıların müteselsil kefil olmaları sebebiyle davacı vekilinin dava dilekçesinde belirtmiş olduğu miktarlar ile bağlı kalınarak davacı bankanın davalı asıl borçludan icra takip tarihi itibariyle BCH ve taksitli krediden kaynaklanan 427.792,45-TL asıl alacak, 3.336,78-TL işlemiş faiz ve 166.84,00-TL BSMV olmak üzere toplam 431.296,07-TL nakit alacağına davacının dava dilekçesinde belirttiği talebi ile bağlı kalınarak davalı kefil …’ın 385.000,00-TL, davalı kefil …’ın 220.000,00-TL ve davalı kefil …’ın 220.000,00-TL’lik kısmına müteselsil kefaletinin bulunduğu” bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve mevcut safahatı itibariyle dosyanın rapor veren bankacı bilirkişiye tevdiine, Dosyada davacı banka tarafından sunulmuş ve kök rapora ekli birden fazla hesap kat ihtarı bulunduğu görülmekle bu kat ihtarlarından hangilerinin takip konusu alacağa ilişkin olduğu, tespit edilen kat ihtarlarından sonra ödeme yapılıp yapılmadığı, varsa hangi tarihte kaç TL ödeme yapıldığı, tespit edilen kat ihtarlarından sonra borcun yapılandırılmasının yapılıp yapılmadığı, yapılandırma varsa tarihinin ne olduğu, kök rapor ekindeki hesap kat ihtarında davalı …’ın yazılı olan adresinin kredi sözleşmesinde yazılı olan adresle aynı olmadığı, tebligat şerhinden adı geçen davalıya çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade döndüğünün yazdığı dikkate alınarak bu davalının temerrüt tarihinin tekrar incelenmesi ve bu davalı yönünden gerekirse yeniden hesap yapılması, davacı banka vekilinin önceki rapora karşı beyan ve itirazlarının incelenerek itirazlarını karşılar ek rapor düzenlenerek rapor düzenlenmesi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi ***tarafından düzenlenen ***tarihli ek raporda özetle; “Davacı bankanın davalı asıl borçludan icra takip tarihi itibariyle BCH ve taksitli krediden kaynaklanan 427.792,45-TL asıl alacak, 3.336,78-TL işlemiş faiz ve 166,84-TL BSMV olmak üzere toplam 431.296,07-TL nakit alacağının bulunduğu, davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde diğer davalıların müteselsil kefil olmaları sebebiyle davacı vekilinin dava dilekçesinde belirtmiş olduğu miktarlar ile bağlı kalınarak davacı bankanın davalı asıl borçludan icra takip tarihi itibariyle BCH ve taksitli krediden kaynaklanan 427.792,45-TL asıl alacak, 3.336,78-TL işlemiş faiz ve 166,84-TL BSMV olmak üzere toplam 431.296,07-TL nakit alacağına, davacının dava dilekçesinde belirttiği talebi ile bağlı kalınarak davalı kefil …’ın 385.000,00-TL, davalı kefil …’ın 220.000,00-TL ve davalı kefil …’ın 220.000,00-TL’lik kısmına müteselsil kefaletinin bulunduğu” bildirilmiştir.
Mahkememizce*** tarihli ek raporun incelenmesinden sonra dosyanın rapor veren bankacı bilirkişiye tevdine, sunulan kayıt ve belgelerin incelenmesi, gerekirse banka şubesinde yeniden yerine inceleme yapılması, ek rapora esas alınacak kayıt ve belgeler olur ve dosya içerisinde bulunmazsa bunlardan suret alıp raporuna eklemesi için yetki verilmesine, bilirkişiye önceki kök ve ek raporda davalılar ***, … ve …’a kat ihtarnamesinin ***tarihinde tebliğ edildiği, verilen 3 günlük sürenin ilavesi ile temerrüt tarihinin ***olduğu tespit edilmiş ise de, ***gününün Pazar’a denk geldiği bu nedenle temerrüdün ***tarihinde gerçekleşeceği dikkate alınarak davacı vekilinin sunacağı banka kayıtlarından 2.596,94-TL, yapılandırma komisyonu alacağının olup olmadığının tespitinin araştırılarak davacı vekilinin ***tarihli itiraz dilekçesindeki itirazlarının değerlendirilip her bir kefilin kefalet limit oranları farklı olmakla kefalet limitlerine göre oranlama yapılarak her bir davalı yönünden sorumlu oldukları asıl alacak, işlemiş faiz, BSMV, yapılandırma komisyonu gibi takipte talep edilen her bir alacak kaleminin her bir davalı yönünden tespitini içerir ek rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi ***tarafından düzenlenen ***tarihli ek raporda özetle; ” Davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı asıl borçlu davalıdan icra takip tarihi itibariyle BCH ve taksitli krediden kaynaklanan 428.090,31-TL asıl alacak, 2.921,72-TL işlemiş faiz ve 146,09-TL BSMV olmak üzere toplam 431.158,11-TL nakit alacağının bulunduğu, davacının dava dilekçesinde belirttiği talebi ile bağlı kalınarak davalı kefil …’ın 385.000,00-TL, davalı kefil …’ın 220.000,00-TL ve davalı kefil …’ın 220.000,00-TL’lık kısmına müteselsil kefaletinin bulunduğu, kefil olan davalıların kefalet limitine göre yapılan hesaplama sonunda davalı …’ın davacı bankanın asıl borçludan olan alacağına 385.000,00-TL asıl alacak, 2.627,50-TL işlemiş faiz ve 131,38-TL BSMV olmak üzere toplam 387.758,88-TL kefaletinin bulunduğu, …’ın davacı bankanın asıl borçludan olan alacağına 220.000,00-TL asıl alacak, 1.501,47-TL işlemiş faiz ve 75,07-TL BSMV olmak üzere toplam 221.576,54-TL kefaletinin bulunduğu, davalı …’ın ise davacı bankanın asıl borçludan olan alacağına 220.000,00-TL asıl alacak, 2.359,56-TL işlemiş faiz ve 117,98-TL BSMV olmak üzere toplam 222.477,54-TL kefaletinin bulunduğunun hesaplandığı, davacı vekilinin hesaplamalarına ilişkin itirazlarının değerlendirilmesinde: İtiraz; takip talebinde 2.596,94-TL yapılandırma komisyonu alacaklarının bulunduğunu, ancak bilirkişi raporunda buna değinilmediğini, Cevap; davacı vekili tarafından yapılandırma komisyonu alacakları olduğunu gösteren belgenin dilekçe ekinde sunulduğu belirtilmekte, ancak dilekçe ekinde sunulan dekontların bankanın 16/08/2019 tarihinde 331,50-TL ve 850,00-TL tutarlarında KGF yapılandırma komisyonu tahsilat dekontu olduğu, ilgili dekontlarla KGF komisyonlarının banka kayıtlarına gelir olarak kaydedilme işleminin gerçekleştiği görülmektedir, işbu dekontların bankanın davalıdan yapılandırma komisyonu alacağı olduğunu gösterdiğini, yapılandırma komisyonu ile ilgili olarak kök rapordaki ve ek rapordaki belirttikleri hususlarda değişiklik olmadığını bildirilmiştir. İtiraz; bankanın 9.219,82-TL faiz alacağının ve 1.586,87-TL BSMV alacağının bulunduğunu ancak bilirkişi tarafından eksik hesaplandığı, Cevap; davacı vekilinin takip talebinde belirtmiş olduğu %17.55 faiz oranı ile temerrüt tarihinden itibaren icra takip tarihine kadar hesaplama yapılmış olduğu, hesaplama neticesinde 2.921,72-TL işlemiş faiz, 146,09-TL BSMV tutarı hesaplanmış olduğu, banka vekili tarafından talep edilen 9.219,82-TL işlemiş faiz ve 1.586,87-TL BSMV tutarının nasıl hesaplandığının ise belirlenemediği. İtiraz; 6.090,00-TL tutarındaki çek yaprağı zorunlu karşılık tutarından kaynaklanan gayrınakdi alacak için raporda yer almadığı, Cevap; banka kayıtlarında ve banka tarafından gönderilen ihtarnamede çek yaprağı zorunlu karşılık tutarından kaynaklanan 6.090,00-TL tutarında bankanın gayrınakdi alacağının bulunduğu, ancak davacı vekilinin tarafından icra takip talebinde belirtilmediğinden bilirkişi tarafından dikkate alınmadığını, icra takibinde belirtilen asıl alacak tutarına faiz işletilmekte olup, gayrınakdi alacak tutarının nakti kredi içerisinde yer alarak faiz hesabı yapılamayacağından gayrınakdi alacak tutarının ayrıca belirtilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihinden ve ön inceleme duruşmasından sonra davalılarca icra dairesine verilen dilekçeleri ile takibe konu dosya borcunu bankaya yaptıkları yapılandırma sonucunda ödediklerini belirterek itirazdan vazgeçtiklerini takibin kesinleştirilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekili ***tarihli dilekçesi ile davalılar …, ***, … ve …’ın Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine itirazlarından feragat etmesi ve neticesinde belirtili icra takibinin kesinleşmesi kararı verildiği için mahkememizde görülmekte olan dosya konusuz kaldığını belirtmiştir.
Davacı vekili ***tarihli duruşmada “Davalı borçlular Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasına itirazlarından vazgeçmişler ve neticesinde belirtilen icra takibi kesinleşmiştir. Bu nedenden dolayı mahkemenizde görülmekte olan dosya konusuz kalmıştır. Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ederiz. İcra inkar tazminatı talebimiz de devam etmektedir.” şeklinde beyanda bulunmuş ve beyanının doğruluğunu imzası ile tasdik etmiştir.
Uyuşmazlık davacının dava tarihi itibari ile asıl borçlu olan davalının genel kredi sözleşmesi nedeniyle ve kefil olan davalılar yönünden ise genel kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle, konusuz kalan icra takibi yönü ile dava tarihi itibarı ile davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, davalıların icra takibine itirazların haklı olup olmadığı, yargılama sırasında davalıların icra takibine vaki itirazlarından feragat etmeleri nedeniyle davanın konusuz kalması durumunda yargılama ve vekalet ücreti giderlerinden kimin hangi oranda sorumlu olduğu ve davacının İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Davacı vekilinin talebi, konusuz kalan dava nedeniyle lehine yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı hükmedilmesine yöneliktir.
Davanın konusuz kalması halinde dava tarihindeki haklılık durumu tespit edilerek yargılama giderlerinin taraflardan hangisinin üzerinde bırakılacağı, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceğinin tespiti gerekir. Mahkememizce bu nedenle dava tarihi itibarı ile tarafların haklılık durumları araştırılmıştır.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223).
Eldeki davaya konu olan Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının incelemesinde; alacaklı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. tarafından borçlular ***, …, …, … aleyhine genel kredi sözleşmesine dayanılarak ***tarihinde 441.735,40-TL asıl alacak, 9.219,82-TL işlemiş faiz, 1.586,87-TL BSMV ve 2.596,94-TL yapılandırma komisyon ücreti olmak üzere toplam 455.139,03-TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular tarafından yasal süresi içinde borca itiraz edilmiş olmakla, icra dairesi tarafından 19/12/2019 tarihinde borçlular hakkındaki takibin İİK’nun 62. ve 66. maddeleri gereğince durdurulmasına karar verildiği, bunun üzerine yasal süresi içinde davacı tarafça mahkememize işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Dava tarihinden sonra icra dairesinin ***tarihli karar tutanağı ile borçluların itirazlarından feragat etmeleri nedeniyle itirazların kaldırılarak takibin kesinleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nun “eş rızası” başlıklı 584/1. maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı maddeye 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77. maddesi ile eklenen 3. fıkrasında ise “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu …arasında ***, ***ve ***tarihinde imzalanan genel kredi ve teminat sözleşmesine diğer davalıların müteselsil kefil oldukları, kefalet limiti, müteselsil kefalet türü, kefil oluna tarih ve meblağın el yazısı ile yazılarak imzalandığı, müteselsil kefil olan davalılar …, … ve ***kefalet tarihi itibarı ile eşlerinin rızasının alındığın görülmüş ve kefaletlerin TBK’nun 583. maddesinde belirtilen tüm geçerlilik unsurlarını taşıdığı görülmüştür.

Faiz hususu irdelendiğinde; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddelerinde temerrüt faizine sınırlamalar getirilmiştir. Yürürlük Kanunun 7. maddesine göre söz konusu hüküm 01/07/2012 tarihinden önce başlatılmış takiplerde de uygulanacaktır. Ancak 6102 sayılı TTK’nun 8. maddesine göre ticari işlerde faiz serbestisi ilkesi geçerlidir. Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanununa göre daha özel bir kanundur. Aynı tarihte yürürlüğe giren bu özel kanunlar arasındaki farklı nitelikteki hükümler söz konusu olduğundan daha özel nitelikteki 6102 sayılı TTK hükümlerinin dikkate alınarak faiz oranının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddesindeki sınırlamaların uyuşmazlıkta uygulanamayacağı, taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekeceği düşünülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen davaya konu genel kredi sözleşmesinin 4. maddesinde; “Bu sözleşmenin 1. maddesinde limit belirlenen kredilerde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça bankanın aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan kredi faiz oranı akdi faiz olarak uygulanır. Akdi faiz oranı bankanın T.C. Merkez Bankası’na bildirdiği ve kredi türlerine göre farklılaşan azami kredi faiz oranlarını geçemez. Müşterinin kredinin anapara faiz, dönem faizi, taksit ve masrafların ödenmesinde gecikmesi halinde gecikme faizi uygulanır. Gecikme faizi akdi faiz oranına %50’si oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edilir. Ancak cari faiz oranı akdi faiz oranından daha yüksek ise gecikme faizi hesaplamasında cari faiz oranı esas alınır. Müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüt faizi uygulanır. Temerrüt faizi akdi faiz oranına %100’ü oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edilir. Ancak cari faiz oranı akdi faiz oranından daha yüksek ise gecikme faizi hesaplamasında cari faiz oranı esas alınır.…” hükmü bulunduğu görülmektedir. Davacı banka tarafından ilan edilen BCH kredi akdi faiz oranı %18,00 olup sözleşmeye göre akdi faiz oranına %100’ü oranında ilave yapıldığında temerrüt faizi oranının %38,00 olduğu, taksitli kredi akdi faiz oranı %18,00 olup sözleşmeye göre akdi faiz oranına %100’ü oranında ilave yapıldığında temerrüt faizi oranının %36,00 olduğu ve taksitli kredi akdi faiz oranı %98,75 olup sözleşmeye göre akdi faiz oranına %100’ü oranında ilave yapıldığında temerrüt faizi oranının %39,50 olduğu görüldüğünden bu temerrüt faiz oranlarının uygulanabileceği, ancak davacı banka tarafından icra takip talebinde bütün alacak için %17,55 oranında temerrüt faiz oranı talep edildiği görüldüğünden, talep edilen %17,55 temerrüt faiz oranının sözleşme ve yasal düzenlemelere uygun olduğu bankacı bilirkişi tarafından yapılan incelemede tespit edilmiş ve bu oran dikkate alınarak rapor düzenlendiği görülmüştür.
Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan takiplerde alacak hesabı yapılırken; kredi sözleşmesindeki hüküm nedeniyle davacı bankanın kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Bu genel açıklamalar doğrultusunda somut uyuşmazlık irdelenmiştir.
Hesap kat ihtarnamesinin denetlenmesinde; davacı banka, kullanılan kredilerin ödenmemesi üzerine ***tarihi itibariyle hesapların kat edildiğini bu tarih itibariyle 439.715,94-TL tutarındaki borcun 3 gün içinde ödenmesini ve zorunlu çek karşılık tutarı 6.090,00-TL tutarın bloke edilmesi gerektiğinin belirtildiği, Ankara 18. Noterliği’nin 19/11/2019 tarih ve 42309 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamenin asıl borçlu ve kefillere 20/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünden ödeme için verilen 3 günlük sürenin de ilave edilmesi ile ***tarihinin tespit edilldiği, bu tarihin Pazar gününe denk geldiği ve bu nedenle temerrüt tarihinin 26/11/2019 olduğu belirlenmiştir. Bilirkişinin ikinci ek raporunda da bu tarih esas alınarak hesaplama yapıldığı görülmüş, bilirkişi raporunda davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın asıl borçlu davalı Necattin Aras’tan icra takip tarihi itibariyle BCH ve taksitli krediden kaynaklanan 428.090,31-TL asıl alacak, 2.921,72-TL işlemiş faiz ve 146,09-TL BSMV olmak üzere toplam 431.158,11-TL nakit alacağının bulunduğu, davacının dava dilekçesinde belirttiği talebi ile bağlı kalınarak davalı kefil …’ın 385.000,00-TL, davalı kefil …’ın 220.000,00-TL ve davalı kefil …’ın 220.000,00-TL’lık kısmına müteselsil kefaletinin bulunduğu, kefil olan davalıların kefalet limitine göre yapılan hesaplama sonunda davalı …’ın davacı bankanın asıl borçludan olan alacağına 385.000,00-TL asıl alacak, 2.627,50-TL işlemiş faiz ve 131,38-TL BSMV olmak üzere toplam 387.758,88-TL kefaletinin bulunduğu, …’ın davacı bankanın asıl borçludan olan alacağına 220.000,00-TL asıl alacak, 1.501,47-TL işlemiş faiz ve 75,07-TL BSMV olmak üzere toplam 221.576,54-TL kefaletinin bulunduğu, davalı …’ın ise davacı bankanın asıl borçludan olan alacağına 220.000,00-TL asıl alacak, 2.359,56-TL işlemiş faiz ve 117,98-TL BSMV olmak üzere toplam 222.477,54-TL kefaletinin bulunduğu hesaplanmıştır.
Bilirkişinin yukarıda anılan ek raporu dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, aleyhinde başlatılan Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasından dolayı davacının dava dilekçesinde belirttiği talebi ile bağlı kalınarak takip ve dava tarihi itibarı ile davacı bankanın davalı asıl borçlu ***icra takip tarihi itibariyle BCH ve taksitli krediden kaynaklanan 428.090,31-TL asıl alacak, 2.921,72-TL işlemiş faiz ve 146,09-TL BSMV olmak üzere toplam 431.158,11-TL nakit alacağının bulunduğu, davalı kefil …’ın 385.000,00-TL, davalı kefil …’ın 220.000,00-TL ve davalı kefil …’ın 220.000,00-TL’lık kısmına müteselsil kefaletinin bulunduğundan kefil olan davalıların kefalet limitine göre yapılan hesaplama sonunda davalı …’ın davacı bankanın asıl borçludan olan alacağına 385.000,00-TL asıl alacak, 2.627,50-TL işlemiş faiz ve 131,38-TL BSMV olmak üzere toplam 387.758,88-TL kefaletinin bulunduğu, …’ın davacı bankanın asıl borçludan olan alacağına 220.000,00-TL asıl alacak, 1.501,47-TL işlemiş faiz ve 75,07-TL BSMV olmak üzere toplam 221.576,54-TL kefaletinin bulunduğu, davalı …’ın ise davacı bankanın asıl borçludan olan alacağına 220.000,00-TL asıl alacak, 2.359,56-TL işlemiş faiz ve 117,98-TL BSMV olmak üzere toplam 222.477,54-TL kefaletinin bulunduğu, yargılama sırasında davalı borçluların icra takibine vaki itirazlarından feragat ettikleri ve icra takibinin kesinleştiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, ancak dava tarihi itibarı ile davacı banka tarafından işbu davada davalı asıl borçlu …yönünden 455.139,03-TL, davalı kefil …, davalı kefil … ve davalı kefil … yönünden kefil olduğu miktarlar yönünden itirazın iptali talebinde bulunulmuşsa da benimsenen bilirkişi raporundan davacının dava tarihi itibarı ile davalı asıl borçlu …yönünden toplam 431.158,11-TL nakit alacağının bulunduğu, kefil olan davalı … yönünden toplam 387.758,88-TL kefaletinin bulunduğu, kefil olan … yönünden toplam 221.576,54-TL kefaletinin bulunduğu ve kefil olan davalı … yönünden ise toplam 222.477,54-TL kefaletinin bulunduğu anlaşılmakla davacının bu miktarlar üzerinden itirazın iptali davası açmakta haklı olduğu, asıl borçlu davalı …hakkındaki bakiye 23.980,92-TL’na yönelik talebi yönünden ise davacının haklı olmadığı anlaşılmıştır. Bu miktarlar dikkate alınarak yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında karar vermek gerekmiştir.
Davacı dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep ettiği, davacının dava açmakta haklı olduğu kabul edilen miktar yönünden ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar yerleşik Yargıtay kararları uyarınca likit kabul edildiğinden, İİK’nun 67. maddesi gereği 431.158,11-TL’nin takdiren %20’si oranında (davalı Necattin Aras’ın 431.158,11-TL’nın takdiren %20’si oranında, davalı …’ın 387.758,88-TL’nın takdiren %20’si, davalı …’ın 221.576,54-TL’nın takdiren %20’si ve davalı …’ın 222.477,54-TL’nın takdiren %20’si ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
Nisbi harca tabi şekilde açılan davada davanın konusuz kalması üzerine maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmiştir (Emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 18/10/2012 tarihli, 2012/14436 Esas ve 2012/15391 Karar sayılı içtihadı ile 30/04/2014 tarihli 2014/4051 Esas ve 2014/8192 Karar sayılı içtihatları).

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusu kalmayan davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- 431.158,11-TL’nin takdiren %20’si oranında (davalı ***431.158,11-TL’nın takdiren %20’si oranında, davalı …’ın 387.758,88-TL’nın takdiren %20’si, davalı …’ın 221.576,54-TL’nın takdiren %20’si ve davalı …’ın 222.477,54-TL’nın takdiren %20’si ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınmış 5.496,94-TL harcın mahsubu ile fazla yatan 5.437,64-TL harcın karar kesinleştiğine ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinden (yargılama giderinden) davalılardan ***’ın hakkındaki davadaki haklılık oranına göre 1.249,99-TL ise sınırlı sorumlu olması koşulu ile 1.320,00-TL’nın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvurma harcı ve 59,30-TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından 361,00-TL tebligat gideri ve 27,50-TL e-tebligat, 1.150,00-TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.538,50-TL yargılama giderinin (davalı ***’ın dava tarihi itibarı ile haklılık durumuna göre 1.457,43-TL ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından artan olması durumunda karar kesinleştiğinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince dava tarihi itibarı ile haklılık durumuna göre hesap ve taktir olunan 38.607,91-TL nispi vekalet ücretinin (davalı ***’ın 38.607,91-TL’nın tamamından, davalı …’ın 35.593,12-TL’ndan, davalı …’ın 23.960,36-TL’ndan ve davalı …’ın ise 24.023,43-TL’ndan sınırlı sorumlu olması koşulu ile) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı …kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davacının bu davalı yönünden dava tarihi itibarı ile itirazın iptali davası açmakta haklı olmadığı 23.980,92-TL’lik kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
11-Davalılar …, … ve … lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2021

Başkan ***
e-imzalıdır
Üye ***
e-imzalıdır
Üye ***
e-imzalıdır
Katip ***
e-imzalıdır